İKTİSADA GİRİŞ Yrd.Doç.Dr. Ebru Z. BOYACIOĞLU

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
Hâsılat kavramları Firmaların kârı maksimize ettikleri varsayılır. Kâr toplam hâsılat ile toplam maliyet arasındaki farktır. Kârı analiz etmek için hâsılat.
Advertisements

 6. Hafta: Faiz Oranları ve Sıcak Para  İktisatta iki farklı «Faiz» tanımı vardır. 1.Sermaye faktörünün üretimden aldığı pay ve 2.Paranın fiyatı.  Bu.
ENFLASYON.
Girişimcilik Öğr.Gör.Seda AKIN GÜRDAL. Ders Akışı İşletmenin Amaçları İşletme Çevre İlişkisi.
©McGraw-Hill Education, 2014
Fiyat ve Fiyatlandırma
Beşinci Bölüm EKONOMİK ORGANİZASYON
IS-LM SORU ÖRNEKLERİ KPSS
Temel Ekonomi - Prof. Dr. Tümay ERTEK
Öğr. Gör. Dr. İnanç GÜNEY Adana MYO
TALEP (İstem).
Makro İktisat.
FİNANSAL KARAR TÜRLERİ
YRD. DOÇ. DR. OKTAY KIZILKAYA
ECON 321 ULUSLARARASI İKTİSAT
Uluslararası Pazarlama Araştırması
Öğr. Gör. Dr. İnanç GÜNEY Adana MYO
MİLLİ GELİR Bir ülkede belirli bir dönemde (genellikle bir yıl) üretilen nihai mal ve hizmetlerin parasal değerine eşittir. Gayri Safi Yurt İçi Hasıla.
MAKRO İKTİSAT II BÖLÜM 13-1 TOPLAM ARZ VE TOPLAM TALEP: MAKRO DENGE
PAZARLAMA KARARLARINI ETKİLEYEN ÇEVRESEL FAKTÖRLER
Doç.Dr.Gülbiye Yenimahalleli Yaşar
MİKROEKONOMİ YRD. DOÇ. DR. ÇİĞDEM BÖRKE TUNALI
SAĞLIK HİZMETLERİ ARZI
©McGraw-Hill Education, 2014
Rasyonel Beklentiler: Para Politikası
ECON 321 ULUSLARARASI İKTİSAT
IS-LM-BP MODELİ KPSS SORULARI.
6. TÜKETİCİ DAVRANIŞLARI TEORİSİ
FİNANSAL PLANLAMA.
FİNANSÇI OLMAYANLAR İÇİN FİNANS
İŞLETME TÜRLERİ BÖLÜM 3.
Üretim ve Üretim Yönetimi Temel Bilgileri
Temel Kavramlar Belgin Akçay.
Talep, Arz ve Piyasa Dengesi
YONT221 Küreselleşme ve Yerelleşme
PAZARLAMADA FİYATLAMA
Toplam Arz- Toplam Talep
Bölüm 6 Tüketici Tercihi Teorisi
YATIRIM HARCAMALARI.
BÖLÜM 2: TALEP VE TÜKETİM TEORİSİ
2008 KPSS İKTİSAT SORULARI Ve AÇIKLAMALI ÇÖZÜMLERİ.
Pazarlama tanımları 1970’li yıllardan önce, pazarlama, hemen hemen tüm pazarlama teorisyenleri tarafından, kar amaçlı işletmelerin, ürünleri ve hizmetleri.
S.1. Aşağıdakilerden hangisi klasik makro okul için söylenemez
Tüketici Pazarları Örgütsel Pazarlar
Üçüncü Bölüm Talebin Arka Planı: Tüketici Teorisi.
KALKINMA EKONOMİSİ DERS KONULARI
Planlanan Harcama Düzeyi: basit Keynesyen Model
TEMEL MİKROEKONOMİ 1.GİRİŞ.
İçerik GELİRİN BÖLÜNMESİ DEVAM ( FAİZ, KAR).
ESNEKLİK Belgin Akçay.
6. TÜKETİCİ DAVRANIŞLARI TEORİSİ
MAKRO İKTİSAT GİRİŞ Prof. Dr. Metin BERBER.
İKTİSADA GİRİŞ I DERS 4 Y.Doç.Dr.Umut Öneş.
PERFORMANS KAVRAMI PERFORMANSIN BOYUTLARI
Tezin Olası Bölümleri.
BÖLÜM 3: ARZ VE ÜRETİM TEORİSİ
BÖLÜM X FİYATLANDIRMA.
7. ÜRETİM VE MALİYETLER.
SHB-221 TÜRKİYE’NİN TOPLUMSAL VE EKONOMİK YAPISI
Ürün ve Hizmetler İçin Kapasite Planlaması
EĞİTİME GİRİŞ Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
EĞİTİMİN EKONOMİK TEMELLERİ
5 Esneklik BÖLÜM İÇERİĞİ Talebin Fiyat Esnekliği
Yrd. Doç. Dr. Akın Usupbeyli
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
Ders İçeriği Yatırım Projelerinin Kavramsal Temelleri
YRD. DOÇ. DR. OKTAY KIZILKAYA
Sunum transkripti:

İKTİSADA GİRİŞ Yrd.Doç.Dr. Ebru Z. BOYACIOĞLU Trakya Üniversitesi İİBF İktisat Bölümü ebruzboyacioglu@yahoo.com https://twitter.com/ebruzboyacioglu

Yaşam, kitapların öğrettiğinden çok daha fazlasını öğretir bize. EZB 22.10.2017 Yaşam, kitapların öğrettiğinden çok daha fazlasını öğretir bize. Antoine de Saint Exupery

EZB 22.10.2017 İktisada Giriş dersi, dünyamızı değişime uğratan güçlerin neler olduğunun ve nasıl bir sürecin yaşanmakta olduğunun anlaşılmasını kolaylaştıracaktır.

EZB 22.10.2017 Tercihler bilimi olan İktisat, günümüzde sık tartışılan kıtlık, kaynaklar ve fırsat kavramları ile yakından ilgilidir. Teknolojik değişim, terörizm, ekonomik durgunluk gibi yaşanan global sorunlar yapılması gereken tercihleri de beraberinde getirmektedir.

EZB 22.10.2017 İktisatçı Olmak!!!!!!!!!!!!!!!! İktisatçı olmak için “ Ekonomi bilimini bilmek ve analiz yeteneğini geliştirmiş olmak” yetebilir. Ancak usta ve ideal iktisatçı olmak zordur. Keynes’e göre İdeal İktisatçı “bir dereceye kadar matematikçi, tarihçi, devlet adamı ve filozof olmalı, geçmişin ışığında geleceği amaçlayarak bugünü çalışmalıdır. İnsan doğasının hiçbir parçasını, dikkatinin dışına atmamalı, bir sanatçı kadar soğuk ve dürüst, buna karşılık bir siyasetçi kadar dünyaya yakın olmalıdır.”

İktisat-Ekonomi (Economics): EZB 22.10.2017 İktisat-Ekonomi (Economics): Yunanca “Oikia” (Ev) ve “Nomos” (Kural) sözcüklerinden türetilmiş “Ev Yönetimi” anlamına gelen Ekonomi; günümüzde daha geniş anlamlar içermektedir. Arapçada iktisat ; “tasarruf, tutumluluk, idare veya bir devletin kamusal faydasını” ifade etmektedir. İktisat günlük dilde Türkçe’de “tutumluluk” olarak kullanılmaktadır.

Bir Sosyal Bilim Olarak Ekonominin Başlangıcı; EZB 22.10.2017 Bir Sosyal Bilim Olarak Ekonominin Başlangıcı; Adam Smith- İskoçyalı Felsefe Profesörü Ulusların Zenginliği-The Wealth of Nations-1774 Klasik okulun Kurucusu Smith’e göre; İktisatın iki ayrı amacı vardır: İnsanlar için iyi bir kar ya da üretim arz etmek ve ikinci olarak kamu hizmetlerine yetecek kadar kaynağı olan bir devlet yaratmak. Yani hem insanları, hem de yönetimi zenginleştirmeyi amaçlar.

EZB 22.10.2017 İktisadın günümüzde kullanılan tanımı İngiliz İktisatçı Lionel ROBBİNS tarafından geliştirilmiştir. Lionel ROBBİNS «İktisat Biliminin Yapısı ve Önemi» (The Nature and Significance of Economic Science)-1932 adlı kitabında İKTİSAT tanımını “Alternatif kullanım alanlarına sahip kıt kaynaklar ile amaçlar arasındaki ilişkiyi inceleyen bir bilim dalı“ biçiminde yapmıştır.

İktisadın Genel Tanımı EZB 22.10.2017 İktisadın Genel Tanımı İnsanların sınırsız sayıdaki gereksinimlerinin mevcut sınırlı (kıt) kaynaklarla optimal nasıl karşılanacağını inceleyen sosyal bir bilim dalıdır.

İktisat-Ekonomi (Economics): EZB 22.10.2017 İktisat-Ekonomi (Economics): Tüm ekonomik sorunların altında yatan gerçek, ihtiyaçlarımızın karşılanmasında kıtlık (scarcity) sorunu ile karşı karşıya olmamızdır. Sosyal bir bilim olarak iktisat, bireylerin, firmaların ve toplumların kıtlık sorunu ile karşılaştıklarında yapmaları gereken tercihleri ortaya koyar.

Ekonomi Biliminin Temel Konusu: Kıtlık ve Tahsis EZB 22.10.2017 Ekonomi Biliminin Temel Konusu: Kıtlık ve Tahsis Temel konusu; kıt kaynakların, en yüksek tatmini sağlayacak şekilde insan ihtiyaçlarına tahsis edilmesi

İktisat bilimi , kıtlık gerçeğine dayanır. EZB 22.10.2017 İktisat bilimi , kıtlık gerçeğine dayanır. İktisat bilimi, tercih bilimidir. Alternatifler arasında rasyonel tercihlere dayanır. İktisat bilimi sosyal bir bilimdir. İnsanların ve insan gruplarının davranışlarını inceler. İktisat bilimi analitiktir. İktisadi sorunları ele alır, verileri analiz eder, çözümler üretir. İnsan davranışının sadece iktisadi yönünü inceler.

EZB 22.10.2017 Kaynaklar, para, zaman vb… kıttır. Bu nedenle, tercih yapmak zorunda kalırız. Her yapılan tercihin bir maliyeti söz konusudur. Dolayısıyla birçok alternatif içinde en iyisini tercih etmek zorunluluğu vardır ki bu da marjinal analizin konusunu oluşturur. Ekonomi söz konusu bu üç konu (kıtlık, maliyet ve marjinal analiz) üzerine oturur.

EZB 22.10.2017 İktisadi düşünce tarzının temel ilkesi karar alıcıların rasyonel davrandıklarıdır. Rasyonel Davranış; tercih yapmak ya da karar almak durumunda olan bir iktisadi birimin kendi hedefine uygun biçimde akılcı hareket etmesidir. Marjinal analiz; mevcut koşullar değiştiği zaman ne olacağının incelenmesidir. Değişkendeki küçük bir artışın, maliyet ve getiride yaptığı değişimin değerlendirilmesi marjinal analiz olarak tanımlanır.

HOMO ECONOMICUS-RASYONEL İNSAN EZB 22.10.2017 HOMO ECONOMICUS-RASYONEL İNSAN Klasik ve neo-klasik iktisadın temel varsayımı olan “homo economicus”, iktisadi yaşamda rasyonel davranan varlık anlamına gelmektedir. Ancak, insan her zaman rasyonel varlık değildir. Bazen davranışı belirleyen ağırlıklı faktör, akıldan ziyade, alışkanlık, taklit ve veya sosyal normlar olabilir. Örneğin, insan çıkardan ziyade, işbirliği eğilimi içerisinde toplum yanlısı davranabilir.

2017 Nobel Ödülü R.Thaler’ın Nudge( Dürtme) adlı çalışmasına verildi EZB 22.10.2017 2017 Nobel Ödülü R.Thaler’ın Nudge( Dürtme) adlı çalışmasına verildi İnsanların rasyonel olduklarını varsaymayıp nasıl davrandıklarına bakan ve bu davranışları veri alarak iktisat politikası geliştiren işlere DAVRANIŞSAL İKTİSAT deniyor.  2017 Nobel Ödülü’nü Chicago Üniversitesi ekonomistlerinden Richard Thaler kazandı. Kendisi iktisadın alt dallarından birini oluşturan “davranışsal iktisat” alanında uzmanlaşmış bir iktisatçı ve (Dürtmek–Nudge) isimli kitabı aydınlatıcı bir kaynak.

Fırsat Maliyeti-Opportunity Cost EZB 22.10.2017 Fırsat Maliyeti-Opportunity Cost Bir tercih yapma aşamasında, vazgeçilen en iyi seçenek, tercih yapılan seçeneğin fırsat maliyeti dir. Vazgeçilen en yüksek değere sahip tercih, fırsat maliyeti diye adlandırılır. Bir tercihin fırsat maliyeti; söz konusu tercihin yapılması ile vazgeçilmek zorunda kalınan bir sonraki en iyi fırsattır.

EZB 22.10.2017 Fırsat Maliyeti İnsanların kıt kaynaklar karşısında tercih yapmak zorunda kalması fırsat maliyetini gündeme getirmektedir. Burada rasyonellik ortaya çıkmaktadır. İnsanlar vazgeçtikleri her bir tüketimin maliyetini analiz eder. Bu da malların marjinal değeri ile ilgilidir. Tüketim tercihleri de bu maliyete göre yapılacaktır.

Sosyal Bilim Olarak: İktisat EZB 22.10.2017 Sosyal Bilim Olarak: İktisat Ekonomi biliminin amacı, ekonominin işleyişini daha iyi anlayabilmek için, yaşamda gözlediğimizi açıklayan pozitif öneriler geliştirmektir. Bu karmaşık süreç çeşitli aşamadan oluşur: Gözlem ve ölçüm Model kurma Modelin test edilişi Ekonomi Kuramı oluşturma (Bilimde kuram veya teori; bir olgunun, sürekli olarak doğrulanmış gözlem ve deneyler baz alınarak yapılan bir açıklamasıdır)

Sosyal Bilim Olarak: İktisat EZB 22.10.2017 Sosyal Bilim Olarak: İktisat Ekonomik Model, ölçümü yapılmak istenen ekonomik konuda, gerekli değişkenlerin dahil edilmesi ile yapılan bir tanımlamadır. Ekonomi Kuramı, model ile gerçek arasındaki köprüdür. Kuram aynı zamanda modelin işleyiş mantığını da ortaya koyar.

Sosyal Bilim Olarak: Model Kurma EZB 22.10.2017 Sosyal Bilim Olarak: Model Kurma Gerçek Ekonomik Yaşam Soyutlama Model Kurma Deney Sonuç Elde Etme Kuramsal Sonuçlar

Ekonominin İlgilendiği Temel Sorunlar EZB 22.10.2017 Ekonominin İlgilendiği Temel Sorunlar Ne gibi mal ve hizmetler ne miktarda üretilecek? Nasıl üretilecek? Nerede üretilecek? Kimin için üretilecek?

EZB 22.10.2017 Ekonominin Ayrımları Pozitif ekonomi, mevcut durumu inceleyerek, ne olduğunu belirlemeye çalışır. Pozitif ekonomi denenebilir. “Ekonomideki olay ve davranışların ne olduğu ve nasıl olduğu konusu pozitif ekonominin konusudur. Normatif ekonomi, toplumsal refahın en üst düzeyde sağlanabilmesi için ne olması gerektiğini inceler. Değer yargısı, ahlak, etik, sosyal adalet gibi konularla ilgilenir.

İktisatçılar iki tür öneride bulunurlar: EZB 22.10.2017 İktisatçılar iki tür öneride bulunurlar: Ne, Nasıl - pozitif öneriler (Positive Statement) Nasıl olmalı -normatif öneriler (Normative Statement) Pozitif öneriler, gerçek bulgulara karşı test edilebilir. Normatif öneriler gerçek bulgulara karşı test edilemez.

İki ayrım da birbiri ile yakından ilişkilidir. EZB 22.10.2017 İki ayrım da birbiri ile yakından ilişkilidir. Örneğin; “maliyetler arttığı için enflasyon artıyor” saptaması pozitif ekonominin ilgilendiği bir konudur, ancak normatif ekonomi ise “enflasyonun kontrol edilmesi gerektiği” üzerine odaklanır. Bu durumda saptamanın yapılması ile sonuç arasında mutlaka ilişki vardır. Çünkü sorunun temeli saptandıktan sonra onunla mücadele etmek daha kolay olur ve normatif ekonominin ilgilendiği çelişki de azalır.

EZB 22.10.2017 Mikro ve Makro Ekonomi Mikro ekonomi, iktisadın daha çok kişi, firma, üretici ve tüketici gibi bireysel karar birimlerinin davranışlarını inceleyen bölümüdür. Makro ekonomi ise; küresel ya da ulusal büyüklükler örneğin; toplam arz, toplam talep, enflasyon, ekonomik büyüme, faiz oranları, işsizlik, milli gelir ve dış ticaret gibi toplumun tümünü ilgilendiren konuları inceler.

Verileri (gerçekleri)toplama Teori, hipotez oluşturma ve test etme EZB 22.10.2017 Ekonomi sosyal bir bilim olmasına rağmen, kullandığı yöntemler matematikseldir. Ekonominin işleyişini daha iyi anlayabilmek için yapılan Araştırma Sürecinde; Verileri (gerçekleri)toplama Teori, hipotez oluşturma ve test etme Ekonomi politikası oluşturulması vardır.

EZB 22.10.2017 Hipotez, iki değişkenin birbiri ile nasıl ilişkili olduğunu belirleyen koşullu önermedir. Belirli bir ekonomik sorunla ilgili tüm gerçeklerin araştırılıp, analiz edilmesi iktisadın betimleyici yönünü ortaya koyar. Ekonomi Politikası; belirli ekonomik sorunların çözümüne veya sorunların çıkmasını önlemeye dönük politikaların oluşturulma sürecidir.

İktisadi Analizlerde Kullanılan Bazı Yöntemler EZB 22.10.2017 İktisadi Analizlerde Kullanılan Bazı Yöntemler Statik analiz ; Bir modelin içindeki değişkenlerin belli bir andaki değerleri saptanarak bunlardan sonuç çıkarılmasıdır. Bir olayın bir anlık durumunu gösterir. Örnek; Bir firmanın belli bir zamandaki karı Karşılaştırmalı Statik analiz; Yapılan birkaç statik analizden sonuç çıkarılmasıdır. Örnek; iki yılın Milli Gelirlerinin karşılaştırılması Dinamik analiz ; Bir modelin içindeki değişkenlerin zaman içindeki değişimi ve değerleri belirlenerek sonuç çıkarılmasıdır. Ör­nek; Bir malın fiyatının oluşumu incelemek için sonuç çıkarılmasıdır. Tümevarım (özelden genele) Tümdengelim (genelden özele)

Ekonomi Politikasının Temel Hedefleri EZB 22.10.2017 Ekonomi Politikasının Temel Hedefleri Etkinlik Adil Gelir dağılımı Ekonomik Büyüme Fiyat İstikrarı İç ve Dış Borçlanmadan Kaçınmak

EZB 22.10.2017 Ekonomik Birimler Hanehalkı(Kişiler)- aynı çatı altında yaşayan ve ortak finansal kararlar alan bireyler Firmalar-üretim faktörlerini kullanarak, üretimde bulunan birimler (şahıs, ltd, a.ş, holding) Devlet-ekonomide gerekli düzenlemeyi yapan, üretimde de bulunabilen, vergi toplayan tüzel kişiler (merkezi hükümet, belediyeler) Dış Dünya-bir ülkenin ticaret yaptığı diğer bütün ülkeleri ve o ülkelerdeki hane halkı, firma ve hükümetleri kapsar.

Üretim Araçlarının Mülkiyetine Göre Ekonomik Sistemler EZB 22.10.2017 Üretim Araçlarının Mülkiyetine Göre Ekonomik Sistemler Kumanda Ekonomileri -Sosyalist sistem- Merkeziyetçi karar alma- devlet mülkiyeti- üretimde merkezi planlama-maddi manevi teşvik Serbest Piyasa Ekonomileri –Kapitalist Sistem- özel mülkiyet-piyasa mekanizması Karma Ekonomi Sistemi- Mülkiyet çoğunlukla özel sektörün ve kısmen devletin elinde. Devletin rolü; denetleyici, düzenleyici. Kamu kesimi toplumun tümünü ilgilendiren alanlarda üretim yapar (Yol, baraj, köprü v,s)

Temel Kavramlar İstek; bir şeyi elde etme veya yapabilme arzusu EZB 22.10.2017 Temel Kavramlar İstek; bir şeyi elde etme veya yapabilme arzusu İhtiyaç; tatmin edildiğinde haz ve doyum, tatmin edilmediğinde ise acı ve hüzün veren duygu, gereksinim Zorunlu ve zorunlu olmayan ihtiyaç İhtiyaçlar şiddet bakımından farklılık gösterir. Tatmin edildikçe ihtiyacın şiddeti azalır. Bazı ihtiyaçların tatmin edildikçe şiddeti artar. İhtiyaçların tatminine yarayan araçlar ikame edilebilir.

Mal; İhtiyaçları tatmin etme özelliği taşıyan fiziksel varlıklar. EZB 22.10.2017 Mal; İhtiyaçları tatmin etme özelliği taşıyan fiziksel varlıklar. Hizmet, İhtiyaçları tatmin etmesine karşın maddi özelliği olmayan şeylerdir. Mal ve hizmetler insan ihtiyaçlarını gidererek fayda sağlar. Tüketim; insanların mal ve hizmetleri ihtiyaç veya isteklerini karşılamak amacı ile satın alıp kullanmalarıdır.

Kullanım amacına göre Mallar: EZB 22.10.2017 Kullanım amacına göre Mallar: Ara mal; başka malların üretiminde girdi olarak kullanılır. Buğday-un Nihai mal; Tüketim ve Yatırım (sermaye) malları Tüketim Malı; tüketim amaçlı kullanılan tüm mallardır. Yatırım Malı; makine , teçhizat, binalar ve stoktaki mallardır.

Tüketim malları Dayanıklı Tüketim Malı Dayanıksız Tüketim Malı EZB 22.10.2017 Tüketim malları Dayanıklı Tüketim Malı Dayanıksız Tüketim Malı Elde edildikten sonra uzun süre kullanılabilen ve fayda sağlayan mallardır. Ör; buzdolabı, otomobil, pc, kapı v.s. Tüketildiğinde fayda sağlayıp yok olan, kullanıldığında biten mallar. Ör; mum, benzin, şeker , domates, v.s

Serbest Mal-Ekonomik Mal EZB 22.10.2017 Serbest Mal-Ekonomik Mal Eğer bir mal ya da hizmet piyasada bir bedel karşılığında satılıyorsa, o mal ya da hizmet kıttır. Sadece serbest mallar diye adlandırılan mallar bu gruba girmez. Bu mallar piyasada satılmaz. Doğada bulunan ve bir çaba harcanmadan, istenildiğinde elde edilen mallardır. Kutuplarda buz, çöllerde kum, Türkiye gibi ülkelerde bol bulunan güneş ışığı …... Ekonomi bilimi bu mallarla uğraşmaz.

EZB 22.10.2017 Serbest malların tersine belli bir bedel ödenerek alınan mallar ekonomik mallardır. Elde edebilmek için çaba harcanan ve bedel ödenen mallardır. Kısaca ikisi arasındaki fark serbest malların bir fiyatı söz konusu değil iken ekonomik malların belirli bir fiyatı vardır.

Mal ve hizmetler üretim faktörleri kullanılarak üretilir. EZB 22.10.2017 Mal ve hizmetler üretim faktörleri kullanılarak üretilir. Üretim, emek, doğal kaynaklar ve sermayenin girişimci tarafından mal ve hizmete dönüştürülme faaliyetidir Üretim Faktörleri ve Payları:   Doğal Kaynaklar Rant   Emek Ücret   Sermaye Faiz   Girişimcilik Kar

Üretim Olanakları Eğrisi (Production Possibilities Curve) EZB 22.10.2017 Üretim Olanakları Eğrisi (Production Possibilities Curve) Kaynakların kıt olması bizi mevcut olanaklarla yapılabilecek maksimum üretime yönlendirir. Eldeki mevcut kaynaklar ve teknoloji veri iken üretilebilecek maksimum üretim düzeyini gösteren eğriye üretim olanakları eğrisi adı verilir. Bu eğri aynı zamanda fırsat maliyetlerini de gösterir. Diğer bir ifade ile üretim olanakları eğrisi; mevcut teknoloji ile eldeki kaynaklarla üretilebilecek mal bileşimlerinin geometrik yeridir.

EZB 22.10.2017 Üretim olanakları eğrisi analizi; ekonomideki kaynakların (doğal kaynaklar, emek ve sermaye) sabit olduğu ve bu sabit kaynakların etkin kullanıldığı varsayımı altında yapılır. ÜOE analizinde Ekonomideki malları; tüketim (gıda, konfeksiyon ürünleri vb.) ve yatırım (makine, teçhizat vb.) olarak ikiye ayırmak mümkündür.

Üretim Olanakları Eğrisi ve Etkinlik EZB 22.10.2017 Üretim Olanakları Eğrisi ve Etkinlik

Bu artış üretim kapasitesini de yükseltir. Buna ekonomik büyüme denir. EZB 22.10.2017 Zaman içinde kaynaklarda (verimlilik artışı v.s.) ve teknoloji düzeyinde artışlar olabilir. Bu artış üretim kapasitesini de yükseltir. Buna ekonomik büyüme denir. Ekonomik büyüme üretim imkanları eğrisinde sağa doğru bir ilerlemeyi gösterir.

Üretim Olanakları Eğrisi ve Ekonomik Büyüme EZB 22.10.2017 Üretim Olanakları Eğrisi ve Ekonomik Büyüme Üretim olanakları eğrisini için yapılan kaynakların ve teknolojinin sabit olduğu varsayımı yıllar itibariyle değişecektir. Yani kaynaklar ve teknoloji artacaktır. Bu durumda üretim kapasitesi artacak ve ekonomik büyüme sağlanacaktır.

Nedeni; kaynakların sınırlı olmasıdır. EZB 22.10.2017 Üretim olanakları eğrisinin içbükey olması Artan Fırsat Maliyetleri Kanunu ile açıklanabilir. Buna göre; bir malın üretimini bir birim arttırmak için, diğer malın üretiminden gittikçe artan miktarlarda kısmak zorunda kalınacaktır. Nedeni; kaynakların sınırlı olmasıdır.

ARZ / TALEP PİYASA DENGESİ 2.Bölüm ARZ / TALEP PİYASA DENGESİ

Piyasa ekonomilerinde fiyat; arz ve talep tarafından belirlenmektedir. EZB 22.10.2017 Piyasa (Market): Mal ve hizmetlerin değişiminin (satışının) gerçekleştiği, alıcı ve satıcılar tarafından şekillendirilen ortam, düzenlemeler kümesidir. Piyasa ekonomilerinde fiyat; arz ve talep tarafından belirlenmektedir.

Piyasa Kavramı Bir malı satmak isteyenler ile almak isteyenlerin tümü piyasayı oluşturur. Genel anlamda piyasa, alıcı ve satıcının mal ve hizmetlerini değiştirmek amacıyla bir araya geldiği yerdir. Piyasada alıcı ve satıcı yüz yüze gelebilecekleri gibi hiç karşılaşmadan da alım satım işini gerçekleştirebilirler. Mal ve hizmet değişimi mağazada, telefonla veya internet aracılığı online ile de yapılabilir. EZB 22.10.2017

EZB 22.10.2017 Talep (Demand): Belirli bir zaman içinde (gün, hafta,ay,yıl) belirli bir fiyat seviyesinde tüketicilerin satın almayı düşündüğü mal miktarıdır. Talep, belirli bir mala karşı satın alma isteği ve o malı satın alabilecek alım gücünün bulunmasıdır.

Potansiyel Talep-Aktif Talep Bireysel Talep EZB 22.10.2017 Satın alma gücü ile desteklenmemiş istekler iktisat bilimi çerçevesinde “talep” olarak değerlendirilmez. Talepteki temel unsur bireylerin mevcut istek ve gereksinimlerinin “satın alma gücü” ile desteklenmiş olmasıdır. Potansiyel Talep-Aktif Talep Bireysel Talep Piyasa Talebi; bireysel taleplerin toplamıdır.

EZB 22.10.2017 Talep tablosu; mal fiyatları ve gerçekleşen bu fiyatlara tüketicilerin vermiş olduğu tepkiyi yansıtmaktadır. Tablo 1: Talep Tablosu Grafik 1: Talep eğrisi Çay Fiyatı (TL) Talep Edilen Miktar 1 5000 2 3000 3 2500 4 2000 5

Talep eğrisi negatif eğime sahip bir eğridir. EZB 22.10.2017 Talep Eğrisi; piyasadaki fiyatlar ile talep edilen mal miktarlarının kesiştiği noktalardan oluşan bir eğridir. Talep eğrisi negatif eğime sahip bir eğridir. Diğer bir ifade ile talep eğrisi, fiyat seviyesini gösteren dikey eksen ile talep edilen miktarı gösteren yatay eksen arasındaki ters orantılı bir ilişkiyi göstermektedir. Buna göre fiyat artarken talep edilen miktar da bu artışın tersine azalmaktadır.

Talebi Etkileyen Faktörler EZB 22.10.2017 Talebi Etkileyen Faktörler Talep edilen malın fiyatı (FA) Tüketicinin geliri (G) Tamamlayıcı malların fiyatları (FT) İkame malların fiyatları (Fİ ) Zevk ve Tercihler (Z), Reklamlar (R) Nüfus- Alıcıların sayısı ve niteliği (N) Beklentiler (gelir, fiyat vb.) (B) Devletin vergi ve düzenlemeleri (V) Reel Faiz Oranları (i) Gelir dağılımı Talep Fonksiyonu TA = f (FA ,G,FT,Fİ,Z, R,N, B, V,i,GD)

EZB 22.10.2017 Talep Yasası Talep yasası, malın fiyatı arttıkça malın talebinin azalması ve fiyatı düştükçe de talebinin artması biçiminde ifade edilir. Bir malın talep edilen miktarı ile fiyatı arasında ters yönlü bir ilişki vardır.

EZB 22.10.2017 Talep yasasına göre, talep edilen mal miktarını etkileyen diğer faktörlerin sabit olduğu varsayılır. İktisatta bu varsayıma “Ceteris Paribus” (yani, diğer koşullar değişmezken) denir.

Fiyat-Miktar İlişkisi olarak Talep EZB 22.10.2017 Fiyat-Miktar İlişkisi olarak Talep Diğer koşullar değişmezken (ceteris paribus) fiyat ile miktar arasında ters bir ilişki söz konusudur . Fiyat artarsa talep edilen miktar azalır, veya fiyat düşerse talep edilen miktar artar.

EZB 22.10.2017 Tamamlayıcı Mallar; Mallardan birinin fiyatındaki artış veya azalışın diğer malın talep edilen miktarını da ters yönde etkilediği mal gruplarıdır. Örnek; kahve-süt, araba-benzin gibi. İkame (Rakip) Mallar: Aynı gereksinimi karşılayabilen ve birbirinin yerine kullanılabilen mallardan birinin fiyatındaki artış (veya azalış) diğer malın talep edilen miktarında bir artışa (veya azalış) neden oluyorsa bu malların ikame veya rakip mallar olduğu kabul edilir. Ör; mandalina-portakal, çay-kahve gibi.

EZB 22.10.2017 Fakir (Düşük, Inferior) Mallar; tüketicinin geliri arttığında, talebi giderek azalan mallardır. Örneğin çalı süpürgesi, gelir arttıkça kullanım dışı kalır ve yerini elektrikli olan süpürgelere bırakır. Ör; çalı süpürgesi,margarin, soğan,fasulye v.s. Normal Mallar ise gelir artışı ile beraber talep edilen mal miktarı artan mallardır. Ör; giysi, beyaz eşya, turizm hizmeti gibi

EZB 22.10.2017 Giffen Paradoksu Genel Talep kuralın istisnası olarak bir malın fiyatının arttığında talebinin de artması söz konusu olabilir. İngiliz iktisatçı Sir Robert Giffen (1837-1910) tarafından ileri sürülen paradoksunun klasik örneği, ekmeğin fiyatının artmasıyla talebinin de fazlalaşmasıdır. Bunun kaynağında, belirli koşullar altında, düşük ve sabit gelir düzeyinde, fiyatların artması karşısında insanların gıda maddesi gereksinimlerini daha fazla ekmek talep ederek gidermeleri gerçeği yatmaktadır. Bu tip mallara "Giffen malı" adı verilir. Talep kanununa İstisna oluşturacak bir diğer örnek; Marka Mallardır.

EZB 22.10.2017 Engel Kanunu Tüketici geliri yükseldikçe, temel ihtiyaç maddelerini satın almak için yapılan harcamaların toplam gelirdeki payı azalır. Ernest Engel adındaki istatistikçi gelir artışının inferior mallardan çok, normal mallar için kullanıldığını fark etmiştir.

EZB 22.10.2017 Talep Edilen Miktardaki Değişme ile Talepteki Değişme FARKLIDIR!!!!!!!! Talep arttı yada azaldı ifadesiyle talep edilen miktar arttı yada azaldı ifadeleri çoğu zaman birbirine karıştırılır. Oysaki bu ifadeler Farklıdır. Talep edilen miktarın değişimi; malın fiyatına bağlı olarak, talep eğrisi üzerinde hareket edilmesi durumudur. Bir fiyat miktar bileşiminden başka bir fiyat miktar bileşimine geçildiği kastedilmektedir.

Talepteki Değişme=Talep Eğrisindeki Kayma EZB 22.10.2017 Talepteki Değişme=Talep Eğrisindeki Kayma Talepteki Değişim fiyat dışında talebi etkileyen diğer faktörlerde ortaya çıkacak bir değişme ile talep eğrisinin yer değiştirmesi yani bir bütün olarak sağa veya sola kaymasını ifade eder. Bu nedenle Talebi Etkileyen Faktörlere talep kaydırıcı faktörler de denmektedir.

Talepteki Değişme=Talep Eğrisindeki Kayma EZB 22.10.2017 Talepteki Değişme=Talep Eğrisindeki Kayma Fiyat dışındaki diğer faktörlerin değişimi sonunda Talep eğrisinin sağa veya sola doğru kaymasıdır. Fiyat sabittir. Talepteki değişme, talep kaymasıdır. Talebi etkileyen faktörlerden (gelir, zevk ve tercihler, nüfus, gelir dağılımı, reklam, rakip ve tamamlayıcı mal fiyatları ve fiyat beklentileri v.s) herhangi birindeki bir değişme, talep eğrisini sağa veya sola kaydırır

Talepteki Değişme (Talep Artışı) Fiyat(P) EZB 22.10.2017 A C P1 T1 T Miktar(Q) Q1 Q2

Talepteki Değişme (Talep Azalışı) Fiyat(P) EZB 22.10.2017 B A P1 T T1 Miktar(Q) Q2 Q1

Talep Eğrisindeki Kayma=Talepteki Değişim EZB 22.10.2017 D1’ den Do’ a Gelir Artışı Zevk Tercih Nüfus Tamamlayıcı Mal Fiyatı Azalışı Rakip Mallar Fiyatı Fiyat Artışı Beklentisi

Talep Edilen Miktarın Değişmesi EZB 22.10.2017 Talep Edilen Miktarın Değişmesi TA=f(FA, diğer değişkenler sabit) Ceteris paribus Talebi etkileyen diğer faktörler sabit iken ; bir malın talebi o malın fiyatına bağlı olarak değişir. Bu ilişki; talep eğrisi üzerinde bir noktadan diğerine hareket şeklindedir.

Talep eğrisi Üzerinde Hareket = Talep Edilen Miktarın Değişmesi EZB 22.10.2017 Talep fonksiyonunda yer alan diğer değişkenler ( gelir, zevk ve tercihler, nüfus, gelir dağılımı, reklam, rakip ve tamamlayıcı mallar fiyatları ve fiyat beklentileri sabitken, sadece malın fiyatı değişirse, talep eğrisi üzerinde hareket görülür. Fiyat artarsa eğri üzerinde yukarıya, düşerse aşağıya doğru hareket edilir.

Talep Edilen Miktarın Değişmesi (Talep eğrisi üzerindeki hareket) Fiyat(P) EZB 22.10.2017 A P1 B P2 T Miktar(Q) Q2 Q1

Talebi Azaltan Faktörler… Talebi Arttıran Faktörler… EZB 22.10.2017 Talebi Azaltan Faktörler… Talebi Arttıran Faktörler… Tercih ve beğenilerde negatif Değişme Tercih ve beğenilerde pozitif Normal mallar için gelir Azaldığında Normal mallar için gelir arttığında Düşük mallar için gelir arttığında Düşük mallar için gelir azaldığında Tamamlayıcı mal fiyatları Yükseldiğinde Düştüğünde İkame malların fiyatları Satın alanların sayısı azaldığında Satın alanların sayısı arttığında Arzın artacağı beklendiğinde Arzın azalacağı beklendiğinde Devlet desteği azaldığında Devlet desteği arttığında Vergiler arttığında Vergiler azaldığında

EZB 22.10.2017 Arz (Supply): Belirli bir dönemde piyasada geçerli değişik fiyat düzeylerinde üreticilerin satmayı düşündüğü ve satışa sunulabilecekleri mal miktarı. Arz; üreticilerin bir malın belli bir zaman içinde (gün, hafta, ay vb.), farklı fiyatlarda farklı miktarlarını üretme ve satma konusundaki istek ve yetenekleri olarak tanımlanabilir. Burada, üretici kararlarını etkileyen diğer etkenlerin sabit olduğu varsayılmaktadır.

Tablo 2. Arz Tablosu Şekil 2. Arz Eğrisi EZB 22.10.2017 Tablo 2. Arz Tablosu Şekil 2. Arz Eğrisi Pizza fiyatı (TL) Arz miktarı (Adet) 1 2 2500 3 3000 4 5000

Arz eğrisi pozitif eğime sahip bir eğridir. EZB 22.10.2017 Arz Eğrisi; piyasada oluşan fiyatlar ile arz edilecek miktarların kesiştiği noktalardan oluşan bir eğridir. Arz eğrisi pozitif eğime sahip bir eğridir. Arz eğrisi fiyat seviyesini gösteren dikey eksen ile arz edilen miktarı gösteren yatay eksen arasındaki doğru orantıyı göstermektedir. Buna göre fiyat arttıkça arz edilen miktar da artmaktadır.

EZB 22.10.2017 Arz Yasası “ Ceteris Paribus, bir malın fiyatı arttıkça arz edilen miktarı da artacak ve malın fiyatı azaldığında ise arz miktarı da azalacaktır”. Arz yasası, arz edilen miktar ile malın fiyatı arasında doğrusal (aynı yönde) bir ilişkiyi gösterir. Üreticilerin malın fiyatı yükseldiğinde daha fazla mal üretip satmayı tercih etmelerini belirtir. Yüksek fiyatlar, üretici açısından daha fazla üretmek ve kazanç sağlamak için bir teşviktir.

EZB 22.10.2017 Arz eğrisi, malın fiyatı ile arz edilen miktar arasındaki ilişkiyi gösteren pozitif eğimli bir eğridir. Eğrinin pozitif olmasının sebebi fiyat ile miktar arasındaki doğru yönlü ilişkidir(Arz kanunu). Yani arz fiyatın artan fonksiyonudur. Arz eğrisinin eğimi her zaman pozitif olmadığı istisnai durumlarda vardır. Bazen bir malın fiyatı yükselse bile arz edilen miktar azalır. Bu tür arz eğrilerine tersine dönen arz eğrisi denir. Örneğin emek arzı.

Firma Arzı- Piyasa ( Endüstri) Arzı EZB 22.10.2017 Firma Arzı- Piyasa ( Endüstri) Arzı Firma ; mal ve hizmet üreten ve piyasaya arz eden ekonomik birimdir. Üretici, satıcı ve firma ekonomide malı arz eden birimdir. Endüstri (piyasa) arzı; aynı malı üreten tüm firmaların bir araya gelerek oluşturduğu topluluktur. Aynı malı üreten firmaların arzları toplamı da piyasa arzı olarak adlandırılır.

Arzı Etkileyen Faktörler EZB 22.10.2017 Arzı Etkileyen Faktörler Arz Edilen Malın Fiyatı FA Satıcıların Sayısı S Üretim faktörlerinin fiyatı-Girdi maliyetleri FÜ Tamamlayıcı malların fiyatı FT İkame malların fiyatı Fİ Teknoloji T Kamu müdahaleleri (vergiler,sübvansiyonlar) V Üreticilerin Gelecekle İlgili Beklentileri Firma Hedefleri H Arz Fonksiyonu AA=f(FA,S, FÜ ,FT, Fİ,T,V,B,H)

Arz Eğrisinde değişme; EZB 22.10.2017 Arz Eğrisinde değişme; Arzdaki değişme (Arz Eğrisinde Değişme); fiyat dışındaki diğer faktörlerin değişimi sonunda arz eğrisinin sağa veya sola doğru kaymasıdır. Arzdaki değişme, arz eğrisinin kaymasıdır. Fiyat sabittir.

EZB 22.10.2017 Arz Eğrisinde Değişim

Arz Edilen Miktarın Değişmesi EZB 22.10.2017 Arz Edilen Miktarın Değişmesi AA=f(FA, diğer değişkenler sabit) Ceteris paribus Arzı etkileyen diğer faktörler sabit iken ; bir malın arzı o malın fiyatına bağlı olarak değişir. Bu ilişki; Arz eğrisi üzerinde bir noktadan diğerine hareket şeklindedir.

Arz eğrisi Üzerinde Hareket = Arz Edilen Miktarın Değişmesi P EZB 22.10.2017 Arz eğrisi Üzerinde Hareket = Arz Edilen Miktarın Değişmesi P S Arz fonksiyonunda yer alan diğer değişkenler sabitken, sadece malın fiyatı değişirse, arz eğrisi üzerinde hareket görülür. Fiyat artarsa eğri üzerinde yukarıya, düşerse aşağıya doğru hareket edilir. P1 Q P0 Q0 Q1

Arzı Azaltan Faktörler… Arzı Arttıran Faktörler… EZB 22.10.2017 Arzı Azaltan Faktörler… Arzı Arttıran Faktörler… Satıcıların sayısındaki düşüş Satıcı sayısındaki artış Teknolojinin eskimesi Teknolojinin yenilenmesi Maliyetlerdeki artış Maliyetlerdeki azalış Tamamlayıcı malların fiyatlarının düşmesi fiyatlarının yükselmesi Vergilerin artması Vergilerin düşürülmesi

Azalan Verimler Yasası- Law of Diminishing Returns EZB 22.10.2017 Azalan Verimler Yasası- Law of Diminishing Returns Üretim faktörlerinden sadece birinin miktarının değiştirilip ötekilerin sabit tutulduğu durumda firmanın toplam üretiminde önce artış görülür; ancak belirli bir noktadan sonra artış gittikçe azalır. Buna Azalan Verimler Yasası denir. Ayrıca; Bir maldan daha fazla üretebilmek için maliyeti daha yüksek üretim yöntemleri kullanılmak zorunda kalınabilir. Bu durum üretim ve fiyatlar üzerinde etkilidir.

EZB 22.10.2017 Piyasa Dengesi Alıcı ve satıcıların bir araya geldiği ortam piyasa veya pazar olarak kabul edilmektedir. Klasik iktisat düşüncesinde, piyasa herhangi bir müdahale olmadığı takdirde, piyasanın kendi dinamikleri ile oluşturduğu mekanizma sistemde bir uyum sağlar. Piyasanın dinamikleri olan arz ve talep tarafından piyasada oluşturulan fiyat tüm alıcı ve satıcıların kabul ettiği denge fiyatını oluşturur. Herhangi bir şekilde ortaya çıkan arz ve talep dengesizlikleri de bu fiyat mekanizması sayesinde giderilir.

Piyasa Dengesinin Oluşumu Piyasa dengesi D0 da oluşur. D0 da arz edilen miktar talep edilen miktara eşittir. P0 denge fiyatı Q0 denge miktarıdır. Malın arz ve talebinde bir değişiklik olmadığı sürece piyasa fiyatı değişmez. A T Fiyat P0 D0 See Section 3-3 in the main text. A T Q0 Miktar 22.10.2017 EZB

Denge Miktar/Fiyatının Oluşumu EZB 22.10.2017 Denge Miktar/Fiyatının Oluşumu Bir malın denge fiyatı; belirli bir dönemde o maldan arz edilen ve talep edilen miktarların birbirine eşit olduğu noktadaki fiyattır. Denge miktarı; denge fiyatında gerçekleşen işlem hacmidir. Piyasada talep edilen miktar > arz edilen miktar ise talep fazlası var demektir. Piyasada arz edilen miktar > talep edilen miktar ise arz fazlası var demektir.

EZB 22.10.2017

Arz-Talep ve Piyasa Fiyatı EZB 22.10.2017 Talep Fonksiyonumuzun ve Arz Fonksiyonumuzun olduğunu varsayalım. P fiyat değeri için sırası ile 9, 8, 7, 6, 5 değerlerini verirsek; Birim Fiyat Talep Edilen Miktar Arz Edilen Miktar Fiyattaki Değişme 9 20 80 Düşer 8 30 60 7 40 Denge 6 50 Artar 5

Denge Fiyatına Ulaşma Mekanizması EZB 22.10.2017 Denge durumu QD = Qs iken, QD < Qs durumunda fiyatta düşme beklenmeli, QD > Qs durumunda fiyatta artış beklenmelidir. Denge Fiyatına Ulaşma Mekanizması

Arz-Talep ve Piyasa Fiyatına Cebirsel Yaklaşım EZB 22.10.2017 QD = 110 – 10P talep, QS = 20P – 100 arz denklemlerinden hareketle, Denge durumunda QD = Qs olacağından 110 – 10P = 20P – 100 30P = 210 P = 7 olacaktır. Elde ettiğimiz P = 7 değerini QS = 20P – 100 arz denklemlerinden herhangi birine koyduğumuzda denge fiyatı düzeyine ilişkin miktar da (40) olarak bulunmuş olur.

Piyasa Dengesindeki Değişmeler Piyasada fiyatların her zaman sabit kalması mümkün değildir. Arzı ya da talebi etkileyen faktörlerden birinin ya da birkaçının ortaya çıkması durumunda arz veya talep eğrisi yer değiştirecek(sağa veya sola kayacak) ve yeni denge fiyatı ve denge miktarı belirlenecektir. EZB 22.10.2017

Dengedeki Değişmeler Talepteki kaymalar Arzdaki kaymalar EZB 22.10.2017 Dengedeki Değişmeler Talepteki kaymalar Arzdaki kaymalar Arz ve talep eğrilerinde eş anlı kaymalar şeklinde gerçekleşebilir. Arz ve talep miktarlarına göre yeni denge düzeyleri oluşacaktır.

Talep Sabit İken Arz Eğrisinde Kayma EZB 22.10.2017 Talep Sabit İken Arz Eğrisinde Kayma A1 Arz eğrisi A0 dan A1 ‘e kayar Arzı azaltıcı faktörlerden herhangi biri ortaya çıkarsa örneğin üreticilerin maliyetlerinin artması A0 Fiyat Q1 P1 D2 Böyle piyasada yeni denge noktası D2 oluşacaktır. P0 D1 eğer fiyat P0 da kalsaydı talep fazlası oluşacaktı See Section 3-7 in the main text. T Q0 Miktar

Arz Sabitken Talep Eğrisindeki Kaymalar EZB 22.10.2017 Arz Sabitken Talep Eğrisindeki Kaymalar Talebi etkileyen faktörlerien Örn. tüketicinin gelirinin artması sonucu talep eğrisi paralel olarak sağa kayacaktır. A Fiyat T1 D1 Q1 P1 Her fiyatta daha fazla talep edilecektir Talep eğrisi T0 dan T1 e kayacaktır. P0 D0 Piyasa D1 deki yeni denge noktasına ulaşacaktır. See Section 3-5 in the main text. T0 Q0 Miktar

Talepte Azalma Talebi azaltıcı etkenler ortaya çıkarsa eğri sola kayar EZB 22.10.2017 Talepte Azalma Talebi azaltıcı etkenler ortaya çıkarsa eğri sola kayar Örneğin fiyatlarda düşme beklentisi varsa, fiyat T0 A Talep doğrusu T0 dan T1’e kayacaktır T1 Q1 P1 D0 Q0 P0 D1 Dolayısıyla piyasa D1 noktasında yeni dengesine ulaşır. Fiyat P0 da kalsaydı arz fazlası olacaktı See Sections 3-4 and 3-5 in the main text. A miktar

Her İkisinde Eş Zamanlı Meydana Gelen Değişmeler EZB 22.10.2017 Talep ve arz birlikte artış gösterirse fiyat T2 A1 Talep doğrusu T1 den T2’ye arz eğrisi ise A1 den A2 ye kayar. T1 Q1 P1 A2 D1 D2 Dolayısıyla piyasa D2 noktasında yeni dengesine ulaşır. See Sections 3-4 and 3-5 in the main text. A Q2 miktar

ESNEKLİK KAVRAMI Arz ve Talep Esneklikleri 3.Bölüm ESNEKLİK KAVRAMI Arz ve Talep Esneklikleri

ESNEKLİK KAVRAMI (Elastikiyet, Duyarlılık)(Elasticity) EZB 22.10.2017 ESNEKLİK KAVRAMI (Elastikiyet, Duyarlılık)(Elasticity) Değişkenlerden biri değiştiğinde diğer değişkendeki tepkiyi sayısal olarak ortaya koymak için kullanılan genel bir kavramdır. Talep ve arz edilen mal miktarının fiyat değişmesine karşı gösterdiği duyarlılıktır.

EZB 22.10.2017 Esneklik, birey (tüketici, hane halkı) ve firmalara ilişkin arz ve talebin gerek ulusal gerekse uluslararası piyasalardaki davranışlarına yönelik tahminler yapabilmek için geliştirilmiş bir tür ölçme aracıdır.

tüketicilerin talep edeceği miktar nasıl ve ne kadar değişir? EZB 22.10.2017 Fiyatlar artarken; tüketicilerin talep edeceği miktar nasıl ve ne kadar değişir? üreticilerin bu fiyata karşı duyarlılık derecesi ne olacaktır ? şeklinde yöneltilecek sorulara esneklik ile yanıt verilebilmektedir.

Üreticiler esneklik-elastikiyeti; fiyatlarını belirlerken kullanırken, EZB 22.10.2017 Talep ve arzın fiyat değişmelerine karşı duyarlılığını ölçmek için esneklik - elastikiyet kullanılır. Esneklik-elastikiyet hükümetler, firmalar ve tüketiciler için iktisadi kararlar verirken kullanılan göstergelerden biridir. Üreticiler esneklik-elastikiyeti; fiyatlarını belirlerken kullanırken, Hükümetler özellikle vergi, fiyat politikalarını belirlerken kullanırlar

Talebin Fiyat Esnekliği- Price Elasticity of Demand EZB 22.10.2017 Talebin Fiyat Esnekliği- Price Elasticity of Demand Fiyat ve talep edilen miktar arasındaki ilişkiyi net bir şekilde matematiksel olarak ortaya koyar. Talebin fiyat esnekliği; kısaca talep edilen miktardaki yüzde değişimin fiyattaki yüzde değişime olan oranıdır. Talep eğrisi negatif eğimli bir eğri olduğu için esnekliği ifade eden sayısal değerler mutlaka eksi (-) olarak belirtilmelidir.

ETF = talep edilen miktardaki yüzde değişim fiyattaki yüzde değişim EZB 22.10.2017 ETF = talep edilen miktardaki yüzde değişim fiyattaki yüzde değişim Talep miktarındaki % değişiklik= M / M Fiyattaki % değişiklik= F / F ETF = (M / M)/ (F / F)= (M2-M1)/M1 (F2-F1)/F1

TALEBİN FİYAT ELASTİKİYETİ EZB 22.10.2017 TALEBİN FİYAT ELASTİKİYETİ Tamamen Esnek Olmayan Talep e=0 Esnek Olmayan Talep e<1 Birim Esnek Talep e=1 Esnek Talep e>1 Tam Esnek Talep e=∞

Esneklik katsayısı 1 den büyük ise Talep esnektir. EZB 22.10.2017 Esneklik katsayısı 1 den büyük ise Talep esnektir. F e>1 Elastik talep M Talep edilen mal miktarındaki değişiklik fiyat değişikliğinden fazladır. Ör: e= |-3| ise TV fiyatındaki % 10 artış, TV talebini % 30 azaltmıştır.

Talep esnekliği -Toplam Hasılat- Fiyat İlişkisi EZB 22.10.2017 Talep esnekliği -Toplam Hasılat- Fiyat İlişkisi Talep esnekse (e>1) , bir malın fiyatı azalır ise toplam hasılat artar. Bir piyasada bir mala olan talep esnek ise; Firmalar satışlardan elde edilecek toplam geliri arttırmak için piyasadaki malın fiyatını düşürürler. Bu durum çıkarlarına uygundur. TR=PxQ

EZB 22.10.2017 Esneklik katsayısı 0 ile -1 arasında ise Talep esnek değildir. İnelastik Talep F e<1 M Talep edilen mal miktarındaki değişiklik fiyat değişikliğinden düşüktür. Ör: e= -0.5 ise Elma fiyatındaki % 10 artış, elma talebini % 5 azaltmıştır. (veya tersi)

Talep esnekliği -Toplam Hasılat- Fiyat İlişkisi EZB 22.10.2017 Talep esnekliği -Toplam Hasılat- Fiyat İlişkisi Talep esnek olmadığında (e<1) , bir malın fiyatı azalır ise toplam hasılat azalır, malın fiyatı artar ise toplam hasılat artar. Bir piyasada bir mala olan talep esnek değil ise; Firmalar satışlardan elde edilecek toplam geliri arttırmak istiyorlarsa piyasadaki malın fiyatının artması çıkarlarına uygundur. TR=PxQ

Birim esneklik –Tarafsız esneklik EZB 22.10.2017 Birim esneklik –Tarafsız esneklik F e=1 M Talep edilen mal miktarındaki değişiklik ile fiyat değişikliği miktarı eşittir. Ör; bir malın fiyatı % 10 artar ise, malın talep edilen miktarı % 10 düşer.

EZB 22.10.2017 Tam Esnek Talep F e=∞ M Bu doğrunun her noktasında esneklik katsayısı sonsuzdur. Fiyat sabit olduğundan fiyattaki küçük bir yükseliş talep edilen miktarı sıfıra düşürmektedir. Tek bir üreticinin piyasada karşılaştığı eğridir.

Tamamen Esnek Olmayan Talep- İnelastik Talep EZB 22.10.2017 Tamamen Esnek Olmayan Talep- İnelastik Talep F e=0 M Fiyat değişikliğine karşı miktarın hiç tepki göstermeyip sabit kalmasıdır.

Doğrusal Talep Eğrisinin Fiyat Esnekliği Nokta Fiyat Esnekliği talep eğrisi boyunca değişir. D Birim Esnek Esnek Katı (inelastik) Miktar Fiyat 

Firma Geliri ve Talep Esnekliği Fiyat değişikliklerinin firmaların toplam gelirlerine (total revenue –TR) etkisi, talebin fiyat esnekliğine bağlıdır. TR=PxQ See Section 4-2 in the main text, and Figure 4-4. 113

Talep esnekken fiyat düşer ise toplam gelir ARTAR

Fiyat esnekliği = % 10 = |-0.66| -% 15 EZB 22.10.2017 PROBLEMLER Ör; malın fiyatı % 15 azaldığı zaman talep edilen miktar % 10 artmış ise talebin fiyat esnekliği nedir? Fiyat esnekliği = % 10 = |-0.66| -% 15 Ör; A malının fiyatı 25 TL iken talep edilen mal miktarı 50 birimdir. Fiyat 15 TL ye düştüğünde talep edilen mal miktarı ise 200 birim olmuştur.A malı talebinin fiyat esnekliğini hesaplayınız. ETF = (M / M) = (M2-M1)/M1 = (200-50)/50 = 3 = |-7.5| (F / F) (F2-F1)/F1 (15-25)/25 -0.4

EZB 22.10.2017 Ör: Bir mala olan talebin fiyat esnekliği 1.4 olsun. Malın talep edilen miktarında % 35 lik bir artışın olabilmesi için fiyatın % kaç azalması gerekir. Fiyat esnekliği = -1.4 = 0 .35 = -0,25 (P-P) % 25 azalması gerekir.

Talebin Gelir Esnekliği- Income Elasticity of Demand EZB 22.10.2017 Talebin Gelir Esnekliği- Income Elasticity of Demand Talep edilen mal miktarındaki yüzde değişimin, gelirdeki yüzde değişime olan oranı olarak ifade edilir. ETG = talep edilen miktardaki yüzde değişim / gelirdeki yüzde değişim Talep miktarındaki % değişiklik= M / M Gelirdeki % değişiklik= G / G ETG = (M / M)/ (G /G)

Gelir Arttığında Talep Eğrileri Miktar Fiyat D0 NORMAL MAL DÜŞÜK MAL D1 Talep eğrisi sağa kayar D1 Talep eğrisi sola kayar See Section 4-6 in the main text, and Figure 4-5.

Farklı Mallar için Gelir Esneklikleri Düşük Mallar (Ey<0) Normal Mallar (Ey>0) Temel İhtiyaç Malları (0<Ey<1) Lüks Mallar (Ey>1) See Section 4-6 in the main text.

EZB 22.10.2017 Ekmek için ETG<1 dir. Ekmeğin gelir esnekliği düşük olduğundan, satın alınan ekmek miktarındaki değişme gelirdeki değişmeden azdır. Et için ETG>1 dir. Etin gelir esnekliği yüksek olduğundan, satın alınan et miktarındaki değişme gelirdeki değişmeden fazladır. Temel ve inferior malların gelir esnekliği düşük, normal ve lüks malların gelir esnekliği yüksektir.

Talebin Çapraz Fiyat Esnekliği EZB 22.10.2017 Talebin Çapraz Fiyat Esnekliği   Talep edilen A malının miktarındaki yüzde değişimin, B malının fiyatındaki yüzde değişime olan oranı olarak tanımlanır. ETÇ= A malının talep miktarındaki % değişiklik B malının fiyatındaki % değişiklik

İkame mallarda talebin çapraz esnekliği pozitiftir. EZB 22.10.2017 İkame mallarda talebin çapraz esnekliği pozitiftir. Çünkü bir malın fiyatındaki artış; diğer malın talebini arttırır. Ör: margarin tereyağı e=2 olsun Tereyağı fiyatı % 10 artınca, margarin talebi % 20 artar şeklinde yorumlanır.

Tamamlayıcı mallarda talebin çapraz esnekliği negatiftir. EZB 22.10.2017 Tamamlayıcı mallarda talebin çapraz esnekliği negatiftir. Çünkü bir malın fiyatındaki artış; diğer malın talebini azaltır. Ör: çay-şeker e=-2 olsun çay fiyatı % 10 artınca, şeker tüketimi % 20 azalır şeklinde yorumlanır.

Talep Esnekliğini Etkileyen Faktörler EZB 22.10.2017 Talep Esnekliğini Etkileyen Faktörler İkame (rakip) mallarının Varlığı: Aynı gereksinimi karşılayan mallar olduğu taktirde bu mallardan birinin fiyatının artması fiyatı artan malın talep edilen miktarını bir anda azaltır. Böylece ikame edilebilir mallarda esneklik oldukça artar.

EZB 22.10.2017 Önemsiz Olmanın Önemi: Bütçemiz içerisinde oldukça az yer kaplayan malların fiyatındaki değişimler talep edilen mal miktarında fazlaca bir değişim ortaya koymaz. Sakız fiyatının bir TL’den iki TL’ye çıkması sonucunda, fiyatlardaki yüzde yüzlük bu artışa talep duyarsız kalacaktır. Çünkü fiyatta görülen bu büyük sıçrama dahi bizim refah düzeyimizi etkilemekten uzaktır. Diğer bir ifade ile bu tür malların esnekliği düşüktür.

Malın Temel İhtiyaç maddesi Olup Olmadığı: EZB 22.10.2017 Malın Temel İhtiyaç maddesi Olup Olmadığı: Bazı malların yokluğunda yaşam güçleşir. Temel ihtiyaç maddelerin fiyatları yükselince, talep edilen miktarlarında fazla düşme görülmez. Bu tür malların talebinin fiyat esneklikleri düşüktür. Alışkanlıklar: Tüketiciler sürekli kullandıkları ve alıştıkları malların fiyat artışlarına karşı duyarsızdır. Bu nedenle alışıldığı için düzenli satın alınan malların talebi pek esnek değildir.

EZB 22.10.2017 Zaman : Başlangıçta rakipsiz ve benzer olamayan mallar zaman içinde diğer firmalar veya ülkeler tarafından da üretilebilir. Yeni üretilen bir malın başlangıçta ikame olanağı olmadığı için fiyat değişimlerine karşı talep esnek olmayabilir ancak zamanla bu mal ile ikame edilebilecek yeni malların üretilmesi ile talep fiyat değişimlerine esnek hale gelebilir.

Arz Esnekliği-Elasticity of Supply EZB 22.10.2017 Arz Esnekliği-Elasticity of Supply Üretilen mal miktarındaki yüzde değişimin, fiyattaki yüzde değişime olan oranı olarak ifade edilir. Talep Esnekliğinden temel farkı; talep edilen mal yerine üretilen –arz edilen malın hesaba katılmasıdır.  

EZB 22.10.2017 Arzın Fiyat Esnekliği Bir malın fiyatındaki değişikliğe karşı o malın arz edilen miktarının duyarlılığıdır. EAF= Arz edilen mal miktarındaki % değişiklik Fiyattaki % değişiklik Arz esnekliğinin işareti malın fiyatı ve arz edilen miktar arasındaki ilişkinin aynı yönde olmasından dolayı pozitiftir.

ARZIN FİYAT ESNEKLİĞİ Hiç Esnek Olmayan Arz e=0 Esnek Olmayan Arz EZB 22.10.2017 ARZIN FİYAT ESNEKLİĞİ Hiç Esnek Olmayan Arz e=0 Esnek Olmayan Arz e<1 Birim Esnek Arz e=1 Esnek Arz e>1 Sonsuz Esnek e=∞

Esneklik katsayısı 1 den büyük ise Arz esnektir. EZB 22.10.2017 Esneklik katsayısı 1 den büyük ise Arz esnektir. F e>1 M Arz edilen mal miktarındaki değişiklik fiyat değişikliğinden fazladır. Fiyat değişmelerine aşırı duyarlı mallarda arz esnek olduğundan, esneklik katsayısı 1 den büyüktür.

EZB 22.10.2017 Esneklik katsayısı 0 ile 1 arasında ise Arz esnek değildir. Arz esnekliği düşüktür. F e<1 M Arz esnekliği düşük iken; fiyat artışı çok, Arz edilen mal miktarındaki artış ise azdır.

EZB 22.10.2017 Birim esneklik F e=1 M Arz edilen mal miktarındaki değişiklik ile fiyat değişikliği miktarı eşittir.

Tam Esnek Arz- Sonsuz Esnek Arz EZB 22.10.2017 Tam Esnek Arz- Sonsuz Esnek Arz F e=∞ M Bu doğrunun her noktasında esneklik katsayısı sonsuzdur. Fiyatta bir değişiklik gerektirmez. Satıcı fiyatı değiştirmeksizin ve belirli düzeydeki arzını dikkate alarak tüketicilerin talep ettiği miktarda mal satabilir.

Tamamen – Hiç Esnek Olmayan Arz EZB 22.10.2017 Tamamen – Hiç Esnek Olmayan Arz F e=0 M Fiyat değişikliğine karşı miktarın hiç tepki göstermeyip Tamamen duyarsız kalmasıdır. Ör: Bir şampiyonluk maçı öncesi biletlerin tamamının satıldığı durumda, yer olmadığından arz hiç esnek değildir.

Arzın Çapraz Esnekliği EZB 22.10.2017 Arzın Çapraz Esnekliği   Bir malın arzının rakip ya da tamamlayıcı malın fiyatına karşı duyarlılığıdır. Arz edilen A malının miktarındaki yüzde değişimin, B malının fiyatındaki yüzde değişime olan oranı olarak tanımlanır. EAÇ= A malının arz miktarındaki % değişiklik B malının fiyatındaki % değişiklik

Rakip-İkame Mallarda Arzın Çapraz Esnekliği EZB 22.10.2017 Rakip-İkame Mallarda Arzın Çapraz Esnekliği Rakip mallarda arzın çapraz esnekliği negatiftir. Bir malın fiyatındaki artış, diğer malın arz edilen miktarını azaltmaktadır. Rakip mallar firmanın kıt üretim kaynaklarından dolayı birbiri ile yarışırlar. Ör: kaşar peyniri fiyatındaki artış, mandıracıların daha fazla kaşar üreterek, beyaz peynir arzını azaltabilir.

Toplu mallarda Arzın Çapraz Esnekliği EZB 22.10.2017 Toplu mallarda Arzın Çapraz Esnekliği Bazı malların üretimi diğerlerinin üretimini de zorunlu kılar. Sığırcılıkta, et, inek sütü üretimi, deri v.s. Ör. Sığır eti fiyatının artışı, et yanında inek sütü arzının da artmasına neden olur. Toplu mallarda Arzın Çapraz esnekliği pozitiftir.

Arz Esnekliğini Etkileyen Faktörler EZB 22.10.2017 Arz Esnekliğini Etkileyen Faktörler Üretim Döneminin Uzunluğu: kısa dönemde arz eğrisi hiç esnek değildir, Firmanın arz kapasitesinin artabileceği uzun dönemde ise arz esnektir.

Üretim artarken maliyetlerdeki artış fazla değil ise arz esnektir. EZB 22.10.2017 Üretim Maliyetleri: Üretim miktarı arttıkça maliyetler önemli oranda artıyorsa, arz esnekliği düşüktür. Üretim artarken maliyetlerdeki artış fazla değil ise arz esnektir. Küçük ölçekli işletmelerin arzı fiyata karşı daha duyarlıdır. Ör: tuhafiyenin kırtasiyeye dönüşmesi

TABAN FİYAT -TAVAN FİYAT FAYDA KAYITSIZLIK EĞRİLERİ 4. Bölüm TABAN FİYAT -TAVAN FİYAT FAYDA KAYITSIZLIK EĞRİLERİ

Devletin Fiyat Kontrolleri: Regülasyon EZB 22.10.2017 Devletin Fiyat Kontrolleri: Regülasyon Devletin ülke ekonomisinin istikrarını sağlamak ve piyasalarda ortaya çıkan dengesizlikleri gidermek amacıyla ekonomiye yaptığı her tür düzenleyici önlemlerdir. Fransızca kökenli bir kelimedir, Türkçe karşılığı ayarlama ve düzenlemedir. 2014 Nobel Ekonomi Ödülü regülasyon ekonomisi alanında yapmış olduğu çalışmalar nedeniyle Fransız iktisatçı Jean Tirole'e verildi.

EZB 22.10.2017 Serbest piyasa ekonomilerinde devletin piyasalar üzerindeki düzenlemelerinin en aza indirgenmesi amaçlanır. Devlet; resesyon ve ekonomik çöküş ya da kamusal işleyişin bozulması gibi bir risk varsa ekonomiye müdahale eder. Devletin; Asgari ücreti belirlemesi, döviz kurunu kontrol için döviz miktarına müdahale etmesi, Uluslararası ticarette tarife ve kotalar, özel sektör yatırımlarına teşvik uygulamaları ile sübvansiyonlar da ekonomik regülasyon örnekleridir. Örneğin yüksek işsizlik nedeniyle sosyal bir kriz yaşanması riski varsa devlet istihdam alanı yaratabilmek için uygun sektörleri destekleyebilir.

Taban Fiyat Devletin mal ve hizmet arz edenleri (üreticileri) EZB 22.10.2017 Taban Fiyat Devletin mal ve hizmet arz edenleri (üreticileri) korumak amacı ile piyasada işlem gören asgari fiyatı belirlemesidir. Taban fiyat, piyasa denge fiyatının üstünde belirlenir. Ör; emek için asgari ücret, tarımda destekleme alımları v.s.

EZB 22.10.2017 Taban Fiyat

Tarımsal Ürünler için Taban Fiyat EZB 22.10.2017 Tarımsal Ürünler için Taban Fiyat Devlet piyasadan yüksek fiyat belirlerse ortaya arz fazlası çıkar. Arz fazlasını; Devlet satın alıp stoklayabilir Düşük fiyata ihraç edebilir - şeker İmha edebilir- tütün Okul veya askeri birliklere dağıtabilir- fındık Tüm bunların devlete maliyeti bulunmaktadır.

Emek için Taban Fiyat= Asgari Ücret EZB 22.10.2017 Emek için Taban Fiyat= Asgari Ücret Ücretli çalışanları korumak amacı ile belirlenen asgari ücret düzeyidir. Asgari geçim standartları çerçevesinde belirlenen fiyattır ve bu ücret düzeyinin altında ücret ödenmesi yasalara aykırıdır. Asgari ücrette piyasada talep edilen emek miktarı, arz edilen emek miktarından azdır. Arz fazlalığı; işsizlik, sigortasız kaçak işçi çalıştırılması gibi sonuçlar doğurabilir.

EZB 22.10.2017 Tavan Fiyat Bir mal veya hizmet için devletçe belirlenen maksimum fiyattır. Mal veya hizmet , en çok belirlenen tavan fiyattan satılabilir. O fiyatın üstünde satılması suçtur. Ör: ekmek, kira kontrolleri, kira artış oranları, benzin, tüpgaz, sigara, v.s.

EZB 22.10.2017 Tavan Fiyat

Savaş ve kıtlık dönemlerinde, arzın düşük olduğu zamanlarda, EZB 22.10.2017 Savaş ve kıtlık dönemlerinde, arzın düşük olduğu zamanlarda, piyasa fiyatının yüksek olduğu durumlarda tüketicileri korumak amacı ile yapılır. Tavan fiyatı piyasa denge fiyatının altında olur.

Tavan fiyat uygulamasının yansımaları EZB 22.10.2017 Tavan fiyat uygulamasının yansımaları “Önce gelen alır” uygulaması Satıcıların malı istedikleri kişilere gizlice satması Karne (vesika) uygulaması Karaborsa fiyatı

EZB 22.10.2017 Piyasa koşullarında fiyatın belirlenmesi en uygun durumdur. Çok gerekli olmadıkça devlet müdahalesinden kaçınmak gerekir. Optimal rekabet ortamını sağlayarak, uygun üretim zemini hazırlamak, karaborsa benzeri oluşumları önlemek piyasayı daha etkin hale sokar. Devletin piyasalara müdahalesinin azaltılması, kamu kurumlarının özel sektöre devredilmesi için yapılan yasal düzenlemelere ise deregülasyon denir.

Fiyat Müdahaleleri P Q O S Arz Fazlası K Taban L Fiyat Ee Pe Tavan EZB 22.10.2017 S P Arz Fazlası Taban Fiyat Üreticiyi Teşvik (Destekleme Alımı) KLQdQs K L Qd Qs Pe Ee Tavan Fiyat Tüketiciyi Teşvik M N Talep Fazlası D Q O

Bütçe Kısıtı – Budget Constrait EZB 22.10.2017 Bütçe Kısıtı – Budget Constrait Bütçe kısıtı, tüketicilerin satın alma tercihlerininin gelir, varlık ve mal fiyatları tarafından sınırlandırmasını ortaya koyan bir kavramdır. Bütçe kısıtı, bütçe doğrusu olarak şekillendirilir.

Bütçe Doğrusu-Budget Line-Consumption Possibility Line EZB 22.10.2017 Bütçe Doğrusu-Budget Line-Consumption Possibility Line Bütçe doğrusu; tüketicinin cari (mevcut) bütçesi ile alabileceği maksimum mal ve hizmet bileşimlerini gösteren noktaların birleşimidir. Bireyin veri geliri ile satın alabileceği herhangi iki mal ve hizmet arasındaki farklı seçenekleri gösterir.

Bütçe Doğrusu=Tüketim Olanakları Doğrusu EZB 22.10.2017 Bütçe Doğrusu=Tüketim Olanakları Doğrusu

Bütçe Doğrusunda Kaymalar EZB 22.10.2017 Fiyattaki artışlar, içe doğru kapanmasına “x” malı fiyatındaki düşüşler, bütçe doğrusunun yelpaze gibi dışa açılmasına yol açacaktır.

EZB 22.10.2017 Bir malın fiyatının düşmesi, mevcut varlık ve bütçe ile daha fazla mal alma olanağı sunduğu için satın alma gücünü yansıtan reel gelirde bir artışa neden olur. Bu durumda farklı mal talebi bileşimlerini gösteren Bütçe Doğrusu fiyatı düşen malın ekseni doğrultusunda sağa doğru kayar.

Bu durum da refah düzeyi de artmaktadır. EZB 22.10.2017 Tüketicinin sahip olduğu gelirin artması durumunda ise bütçe doğrusu tamamen sağa kayar ve böylece her iki mal grubundan da eskiye göre daha fazla tüketme olanağı sağlanmış olur. Bu durum da refah düzeyi de artmaktadır.

EZB 22.10.2017 Tüketicilerin bütçe doğruları üzerindeki hangi noktada maksimum faydaya ulaşabilecek ve tüketici dengesi oluşturulabilecektir? Bu soruya yanıt verebilmek için analizimize Kayıtsızlık (Farksızlık) Eğrilerini de dahil etmek gerekmektedir

Farksızlık (Kayıtsızlık) Eğrisi Indifference Curve EZB 22.10.2017 Farksızlık (Kayıtsızlık) Eğrisi Indifference Curve “İki mala ilişkin olarak tüketiciye eş tatmin sağlayan noktaların geometrik yeridir.” Tüketiciye aynı tatmini sağlayan noktalar kümesinin oluşturduğu bir eğridir.

Farksızlık (Kayıtsızlık) Eğrisi EZB 22.10.2017 Farksızlık (Kayıtsızlık) Eğrisi Eğri üzerindeki her noktada tüketicinin eş tatmini söz konusudur. Diğer bir ifade ile tüketiciler bu eğri üzerindeki her noktada bulunmaktan memnundurlar. Tüketici aynı faydayı sağlayan tüm mal bileşenlerine karşı kayıtsızdır.

Kayıtsızlık Eğrisi - Indifference Curve EZB 22.10.2017 Kayıtsızlık Eğrisi - Indifference Curve

EZB 22.10.2017 Kayıtsızlık eğrisi üzerinde herhangi bir nokta arasında tüketici açısından fark bulunmamaktadır. IC ile gösterilen kayıtsızlık eğrisi, sol yukarıdan sağ aşağıya doğru negatif eğimli bir eğridir. Negatif eğimli olmasının nedeni; mallardan birinin miktarını azaltmaksızın diğer malın miktarını arttırılamamasıdır.

Kayıtsızlık Eğrisinin Özellikleri: EZB 22.10.2017 Kayıtsızlık Eğrisinin Özellikleri: Birbirlerini kesmezler Sol yukarıdan sağ aşağı doğru inerler Negatif eğimlidirler. Orijine dış bükeydir Eğri üzerindeki her noktada eş tatmin vardır. Farksızlık eğrileri sağa kaydıkça daha yüksek refah ve tatmin seviyesini gösterir.

Kuzey-Doğu Yönünde Hareket Edildiğinde Tatmin Artacaktır. EZB 22.10.2017 Kuzey-Doğu Yönünde Hareket Edildiğinde Tatmin Artacaktır. Kuzey Doğu Y malı Ok yönünde hareket edildiğinde fayda dağında yukarıya doğru tırmanacağımızdan tatmin artacaktır. U3 U2 Uı X malı

Farksızlık Eğrileri Negatif Eğime Sahiptir EZB 22.10.2017 Farksızlık eğrisi üzerinde tatminin aynı kalabilmesi için bir malın tüketimi arttıkça diğer malın tüketimi azaltılmalıdır. Diğer taraftan eğri üzerinde aşağıya doğru hareket edildikçe eğim azalır. Buna iktisatta azalan marjinal ikame oranı denir. A,B,C,D ve E harfleri yönünde ilerledikçe farksızlık eğrisinin eğimi düşmektedir.

EZB 22.10.2017 Tüketici Dengesi Bütçe doğrusunun kayıtsızlık eğrilerinden birine teğet olduğu nokta, ekonomik açıdan tüketicinin alabileceği optimum mal bileşimini verir.

Fayda Maksimizasyonu ve Tüketici Dengesi EZB 22.10.2017 Fayda Maksimizasyonu ve Tüketici Dengesi

EZB 22.10.2017 (IC1, IC2, IC3) farklı tatmin düzeylerini gösteren üç adet farksızlık eğrisi Farksızlık eğrisinin bütçe doğrusuna teğet olduğu nokta, faydayı maksimize eden tüketicinin denge noktasıdır. Tüketici R noktasında iken, elindeki maddi olanaklar ile alabileceği maksimum miktardaki malı satın alabilirken, bu malları elde etmekle kazanacağı fayda da maksimum olmaktadır. Sonuçta, tüketici Xo kadar X malı, Y0 kadar Y malı tükettiğinde maksimum faydayı ve tüketici dengesini de eş anlı olarak sağlamış olmaktadır.

Gelir Etkisi: Gelir Tüketim Eğrisi EZB 22.10.2017 Gelir Etkisi: Gelir Tüketim Eğrisi Tüketicinin gelir artışları devam ederse başlangıç noktasından uzaklaşan yeni bütçe doğruları elde edilir. Bu doğrulara teğet kayıtsızlık eğrileri yeni denge noktaları oluşturur. Bu noktaların birleştirilmesiyle elde edilen eğri; gelir tüketim eğrisidir.

EZB 22.10.2017 Gelir Tüketim Eğrisi “x” ve “y” malları fiyatları sabitken gelirin artırılması bütçe doğrusunu dışa kaydırır. A, B, C, D, fayda maksimizasyonu noktalarının birleştirilmesi ”gelir-tüketim eğrisi” ni verir.

EZB 22.10.2017 Gelir tüketim eğrisi; fiyatlar sabit tutulduğunda gelir artışına paralel olarak tüketicilerin yeni denge durumlarını ortaya koyar. Bu eğri; tüketici geliri değişirken X ve Y mallarından tüketicinin ne kadar satın alabileceğini gösterir.

Fiyat (İkame) Etkisi: Fiyat Tüketim Eğrisi EZB 22.10.2017 Fiyat (İkame) Etkisi: Fiyat Tüketim Eğrisi Fiyat değişikleri karşısında bütçe doğrusunun eğimi de değişir.Fiyat düşüşlerinde oluşan bütçe doğrusunun eğimi değişir ve yeni bileşimde tüketilebilecek mal miktarı artar. Yeni bütçe doğrusuna teğet kayıtsızlık eğrilerinin denge noktalarının birleşimi fiyat tüketim eğrisini verir. Fiyat tüketim eğrisi; X malının fiyatı değiştiğinde , X ve Y mallarından tüketicinin ne kadar satın alabileceğini gösterir.

Fayda (Utility) Kavramı EZB 22.10.2017 Fayda (Utility) Kavramı Fayda çeşitli mal ve hizmetlerin insan ihtiyaçlarını karşılama özelliğidir. Bir malı veya hizmeti tüketmek sonucu elde ettiğimiz haz ve tatmin duygusudur. Üretilen mal ve hizmetlerin insan ihtiyaçlarını karşılarken yarattığı tatmin duygusuna ekonomi biliminde fayda adı verilir.

EZB 22.10.2017 İktisatçılar fayda konusundaki görüşlerini ortaya sürerlerken iki bakış açısı geliştirmişlerdir. a) Ordinal Fayda görüşüne göre Faydanın belirli bir birimle ölçülebilmesi imkansızdır. Fayda ancak karşılaştırılabilir. Mallar ve hizmetler faydaları açısından sadece sıralanabilirler. b) Kardinal Fayda kavramına göre ise, çeşitli mal ve hizmetlerin faydalarının teorik bir birimle ölçülebileceği ileri sürülmektedir. Bunlara göre çeşitli mal ve hizmetlerin faydaları "util" adını verdikleri bir birimle ölçülebilir.

EZB 22.10.2017 Fayda, sıcaklık veya ağırlık gibi belirli birimlerle ölçülebilen bir kavram değildir. Sevgi, nefret, gibi duygular da ölçülemez ama bu duyguların varlığı ve insan yaşamına etkisi gerçektir. Bu nedenle ihtiyaçları karşılayan mal ve hizmetlerin insanlara sağladığı faydanın teorik olarak ölçülebildiği kabul edilir.

EZB 22.10.2017 Günümüzde ordinalist fayda görüşünü ortaya atan iktisatçıların fayda hakkındaki yorumları daha çok kabul görmektedir. Diğer taraftan "kardinalist" görüş, faydayı rakamlarla ifade ettiğinden, model kurmak daha kolay hale gelmektedir. Bu nedenle kardinal fayda görüşüne dayanan "eş marjinal fayda ilkesi” tüketici dengesini açıklamada sıkça kullanılan bir ilkedir. 

Faydanın Özellikleri Bir malın faydası kişiden kişiye değişir. EZB 22.10.2017 Faydanın Özellikleri Bir malın faydası kişiden kişiye değişir. Bazı malların faydası zamana göre değişebilir. Kişinin belirli bir ihtiyacı çeşitli mallar tarafından farklı şekilde karşılanabilir. Bir malın sağladığı fayda; tüketicinin o maldan ne kadarına sahip olduğuna bağlıdır.

EZB 22.10.2017 Tüketiciler için bir malın faydası ne kadar çok ise o mala duyulan gereksinimin şiddeti de o denli büyüktür. Bir mala olan gereksinim ne kadar şiddetli ise o mala olan talep de o denli şiddetli olacaktır. Fayda ve gereksinim arasındaki ilişki mal talebinin şiddeti üzerinde de etkilidir.

Toplam Fayda-Total Utility-TU EZB 22.10.2017 Toplam Fayda-Total Utility-TU Bir mal veya hizmetten belirli bir miktar tüketildiğinde tüketilen tüm birimlerin sağladığı faydaların toplamıdır. Bir mal veya hizmetin tüketilmesinden elde edilen toplam tatmin miktarıdır.

Marjinal Fayda-Marginal Utility-MU EZB 22.10.2017 Marjinal Fayda-Marginal Utility-MU MU; bir malın ilave her bir biriminin tüketilmesi ile toplam faydaya yapılan katkıdır. Marjinal fayda; en son birimin sağladığı faydadır. Marjinal fayda; bir birim daha fazla mal veya hizmet tüketmek ile elde edilen ilave tatmin olarak ya da toplam faydada meydana gelen değişme tanımlanabilir.

Azalan Marjinal Fayda (Diminishing Marginal Utility) EZB 22.10.2017 Azalan Marjinal Fayda (Diminishing Marginal Utility) Bir malın tüketilen birimlerinin artması ile o maldan elde edilen faydanın giderek azalmasıdır. Bir malın tüketilen miktarı arttıkça, o malın ilave birimlerinin tüketiciye sağladığı fayda azalır. Tüketilen birimler arttıkça marjinal faydanın giderek azalmasına "Azalan Marjinal Fayda Yasası" denir.

Tablo : Toplam Fayda / Marjinal Fayda İlişkisi EZB 22.10.2017 Tablo : Toplam Fayda / Marjinal Fayda İlişkisi Tüketim Miktarı Toplam Fayda (TU) Marjinal Fayda (MU) - 1 10 2 18 8 3 24 6 4 28 5 30 7 -2

1 2 3 4 5 6 7 Toplam Fayda 30 28 24 22 10 Tüketim Miktarı EZB 22.10.2017 Toplam Fayda 30 28 24 22 10 Tüketim Miktarı 1 2 3 4 5 6 7

EZB 22.10.2017 10 8 6 4 2 Tüketim Miktarı 1 2 3 4 5 6 7 Marjinal Fayda

Toplam fayda/Marjinal Fayda İlişkisi EZB 22.10.2017 Toplam fayda/Marjinal Fayda İlişkisi Toplam faydanın arttığı yerde marjinal fayda pozitiftir. Toplam faydanın azaldığı yerde marjinal fayda negatiftir. Toplam faydanın maksimum olduğu yerde marjinal fayda sıfırdır

Toplam Fayda, Marjinal Fayda İlişkisi (Kardinal Yaklaşım) EZB 22.10.2017 TF MF TF önce artar sonra düşerken, MF sürekli düşmektedir.

EZB 22.10.2017 Bir gereksinim karşılandıkça, şiddeti azalmakta ve o malın tüketilen her ilave biriminden elde edilen MU da azalmaktadır. Bir malın tüketilmesi ile TU öncelikle artan bir hızla, daha sonra azalarak artar ve devamında bir doygunluk noktası olan maksimum noktaya ulaşır ve sonrasında da mal tüketilmeye devam edilirse TU düşmeye başlar. Maksimum noktadan sonra malın tüketilmesi, fayda sağlamak yerine zarar vermeye başlar, bu da TU daki azalma ile ifade edilir.

MARJiNAL FAYDA iLKESi VE TÜKETİCİ DENGESİ EZB 22.10.2017 MARJiNAL FAYDA iLKESi VE TÜKETİCİ DENGESİ Tüketici belirli geliri ile hangi mal ve hizmetlerden ne kadar satın alacağına karar verirken kendisine en yüksek toplam faydayı sağlayacak mal bileşenini seçmeye çalışır. Bu durumun sağlanması halinde “tüketici dengede”dir. Tüketici mevcut geliri ile hangi mal ve hizmetlerden ne miktarlarda satın alıp tüketirse elde edeceği TU max. olur? Bu sorunun cevabı tüketici dengesini verir.

Rasyonel Tüketici Davranışı ve Tüketici Dengesi EZB 22.10.2017 Rasyonel Tüketici Davranışı ve Tüketici Dengesi Rasyonel Tüketici elindeki parayı mallar arasında öyle dağıtır ki, son birim paradan elde edeceği fayda bütün mallar için aynı olur. Tüketicilerin elde ettikleri toplam fayda ve marjinal faydanın ışığı altında, ellerindeki parayı dengeli bir şekilde harcayacakları varsayılır.

Eş Marjinal Fayda -Tüketici Dengesi EZB 22.10.2017 Eş Marjinal Fayda -Tüketici Dengesi A malına harcanan son liranın marjinal faydasının B malına harcanan son liranın faydasına eşit olduğu noktadır. MUA/ PA= MUB/PB=......MUn/Pn MUA; A malının marjinal faydası, PA; fiyatını verir. Bu yaklaşım faydanın sayılarla ölçülebileceğini savunan KARDiNAL iKTiSATÇILARA aittir.

Tablo 2: Toplam ve Marjinal Faydaya İlişkin Teorik Veriler EZB 22.10.2017 Tablo 2: Toplam ve Marjinal Faydaya İlişkin Teorik Veriler Tüketim (kg) A malı Fiyatı= 30TL/kg B malı Fiyatı= 15 TL/kg Toplam Fayda Marjinal Fayda 1 100 90 2 180 80 150 60 3 240 190 40 4 280 215 25 5 310 30 225 10 6 330 20 230

EZB 22.10.2017 MUA/ PA= MUB/PB Tüketici dengesi sağlanması için iki malın fiyat oranı 2/1 olduğu için, marjinal faydalara ilişkin oranların da 2/1 olması gerekir. Bu eşitliği sağlayan iki mal bileşimi bulunmaktadır.

Eşitliği sağlayan 1. bileşimde; EZB 22.10.2017 Eşitliği sağlayan 1. bileşimde; 2 kg A malı, 3 kg B malı satın alınabilmektedir. MUA / PA= 80/30=MUB/PB =40/15 Bu tüketim için tüketicinin 105 TL gelire sahip olması gerekmektedir. Toplam fayda 180+190=370birimdir.

Eşitliği sağlayan 2. bileşimde; EZB 22.10.2017 Eşitliği sağlayan 2. bileşimde; 6 kg A malı, 5 kg B malı satın alınabilmektedir. MUA / PA= 20/30=MUB/PB =10/15 Bu tüketim için tüketicinin 255 TL gelire sahip olması gerekmektedir. Toplam fayda 330+225=555 birimdir.

EZB 22.10.2017 Ekonomi dinamik bir yapıya sahip olduğu için zaman içinde denge bozulabilir. Eğer sepetimizde bulunan mallardan birinin fiyatı artar ise bu durumda denklemde verdiğimiz eşitlik değişecektir.

EZB 22.10.2017 Fiyatın yükselmesi (denklemdeki paydanın değerinin artması) ile eşitliğin değeri düşecektir. Bu durumda tüketici yine rasyonel bir davranış göstererek fiyatı artan maldan satın aldığı miktarı azaltarak elde ettiği marjinal faydayı artırmak (denklemin pay kısmını büyüterek) isteyecektir. Sonuçta denklem kümesindeki eşitlik yakalanarak yeniden denge sağlanmış olur. Faydanın sayılar ile ölçülmesindeki güçlüklerden dolayı kayıtsızlık teorisi geliştirilmiştir. Kayıtsızlık teorisinde faydanın ölçülmesi gerekmez.

EZB 22.10.2017 Değer Paradoksu Su gibi zorunlu malların fiyatı, elmas gibi zorunlu olmayan (lüks) malların fiyatına  göre çok ucuzdur. Değer paradoksu diye adlandırılan bu durumu marjinal fayda teorisi açıklayabilmektedir. Doğada su boldur ve arzı fazladır. Fiyatı belirleyen faktör arzı ve taleptir. Bu nedenle denge fiyatı suda düşüktür. Bu durumda arz ile talebi eşitleyen denge fiyatı suda çok düşük, elmasta ise çok yüksek olabilmektedir. Şayet su miktarı, elmas miktarı kadar olsaydı, suyun piyasadaki fiyatı elmasın fiyatından çok daha yüksek olurdu.

EZB 22.10.2017 Su doğada boldur ve arzı fazladır.Tüketicilerin su tüketiminden elde ettikleri toplam fayda çok büyük olmasına karşın, çok miktarda su tüketildiği için Azalan Marjinal Fayda Kanununa göre suyun tüketilen son biriminin sağladığı Marjinal Fayda düşüktür. Elmas ise doğada kıt olduğu için Denge fiyatı çok yüksek, denge miktarı ise çok azdır. Elmasın Toplam Faydası<Suyun Toplam Faydası ancak satın alınan elmas miktarı çok az olduğu için elmasın marjinal faydası suyun MU sundan daha büyüktür.

5. Bölüm ÜRETİM VE MALİYETLER

Üretim Kavramı Üretim; bireylerin ihtiyaçlarını karşılayacak mal ve hizmetleri meydana getirme çabasıdır. Üretim fonksiyonu; Belirli bir dönemde kullanılan girdi bileşimlerinin maksimum çıktı ile ilişkilendirilmesidir. Q = f( L,K,T,t )

Firma; üretimi gerçekleştiren ve satış konusunda karar veren ekonomik birimdir. İmalat; hammadde veya yarı mamulun üretim süreci sonunda şeklini değiştirerek yeni bir mamul elde etme sürecidir. Ürün; Üretim faktörlerinin üretim sürecine katılmasıyla elde edilen çıktıdır.

Sabit Girdiler Değişken girdiler Üretim sürecinde kullanılan girdiler (Bina,sermaye v.s) Değişken girdiler (emek-hammadde v.s)

Kısa Dönemin Özellikleri Firmanın üretim hacmini değiştiremeyeceği dönem Kısa dönemin süresi firmanın faaliyette olduğu sektörün yapısına göre değişim gösterir. Kısa dönemde firmanın kapasitesi sabittir. Kısa dönemde üretim teknolojisi değişmemektedir. Üretim Faktörlerinden sadece biri değiştirilebildiği için Azalan Verimler kanunu geçerlidir.

Uzun Dönemin Özellikleri Uzun dönemde bütün girdiler değişkendir. Uzun dönemde firma istediği ölçekte bir kapasite seçebilir. Üretimde kullanılan tüm girdiler değiştirilebileceği için Azalan Verimler kanunu geçerliliğini kaybeder.

Toplam Ürün-Total Product (TP) Belirli Bir Zaman Dilimi İçerisinde Bütün Üretim Faktörleri Kullanılarak Elde Edilen Üretim Miktarıdır.

Ortalama Ürün-Average product (AP) Üretimde kullanılan bir birim değişken faktöre isabet eden ürün miktarına ortalama ürün denir.

Marjinal Ürün-Marginal product (MP) İlave edilen her değişken faktörün üretim miktarında meydana getirdiği değişikliktir

Azalan Verimler Kanunu Diğer Üretim faktörleri sabit iken, bir faktörün miktarı artırıldığında , her ilave birimin sağladığı ürün miktarının giderek azalmasıdır. Bir üretim faktörünün miktarı artar iken Önce toplam üretim ve ortalama üretim artar. Bir noktadan sonra önce ortalama üretim sonrada toplam üretim azalmaya başlar.

Üretim fonksiyonundaki girdilerin emek ve sermayeden oluştuğunu varsayalım. Kısa dönemde sermaye sabit olduğundan firmanın üretimi arttırabilmesi için emek miktarını arttırması gerekir.

Marjinal Ürün MP=∆TP/∆L Tablo : Kısa Dönemde A Firmasının Toplam, Marjinal ve Ortalama Masa Üretimi İlişkisi İşçi Sayısı (L) Toplam Ürün (TP) Marjinal Ürün MP=∆TP/∆L Ortalama Ürün AP=TP/L - 1 6 2 18 12 9 3 24 8 4 28 7 5 29 5.8 26 -3 4.3

Toplam ürün işçi sayısı

Azalan marjinal ürün noktası Azalan ortalama ürün noktası AP MP Ortalama (AP) ve Marjinal ürün (MP) Azalan marjinal ürün noktası Azalan ortalama ürün noktası AP MP işçi sayısı

Ölçeğe Göre Getiri Bütün girdilerde belli bir oranda artışın toplam üründe ne oranda bir değişikliğe neden olacağını kapsar. Ölçeğe Göre Getiri= Toplam Üründeki % Artış Girdilerdeki %Artış

Ölçeğe göre 3 farklı durum söz konusudur. ÖGG >1 ise üretimde ölçeğe göre artan getiri ÖGG = 1 ise üretimde ölçeğe göre sabit getiri ÖGG < 1 ise üretimde ölçeğe göre azalan getiri vardır.

Maliyet Kavramı Firmanın amacı; kar maksimizasyonudur. Maliyetler; Üreticilerin kararlarını vermede etkin rol oynayan unsurlardır. Üretim kararının alınmasında ve sonrasında, üretim sürecinde, firma çeşitli maliyetler ile karşı karşıya kalmaktadır.

Maliyet Kavramı Açık Maliyet = (Explicit Cost) Üretim faktörlerini elde etmek için yapılan gerçek ödemelerdir. Örtük Maliyet= (Zımni Maliyet-implicit cost) Gerçekte ödeme yapılmayan ancak bir alternatiften vazgeçilmesi ile oluşan maliyettir. Örtük maliyet muhasebeleştirilemez.

Ekonomide önemli olan ekonomik maliyettir Açık maliyet; firmanın üretim faaliyeti ile ilgili olarak yaptığı tüm ödemelerdir. Muhasebe maliyeti diye de adlandırılır. Ör;işgücü, hammadde, makine , faiz gideri v.s… Örtük maliyetler ise; firma sahiplerinin firmanın üretimi için kullandıkları kendi kaynaklarının fırsat maliyetidir. Ekonomik maliyet= Açık Maliyet+Örtük maliyet

Ekonomide önemli olan ekonomik maliyet ve ekonomik kar’dır Muhasebe karı = Toplam Hasılat-Açık maliyetler Ekonomik Kar = Toplam hasılat-Ekonomik maliyet Toplam maliyet dendiğinde ekonomik maliyet Kar dendiğinde Ekonomik kar anlaşılmalıdır.

Firmanın karşı karşıya bulunduğu maliyetler; Sabit Maliyet - Fixed Cost- (FC) Değişken Maliyet - Variable Cost- (VC) Toplam Maliyet- Total Cost- TC=FC+VC

Toplam Maliyet=T.Sabit Maliyet+T.Değişken Maliyet Sabit Maliyet (TFC=TSM); üretim miktarından bağımsız maliyetlerdir. Sabit maliyetler; Firmanın kuruluş aşamasında ortaya çıkan fizibilite maliyeti, inşaat maliyeti, ilk alınan makine ve teçhizat, binanın aydınlatılması, güvenliği, amortismanlar, kira bedeli ve genel yönetim giderleri, temizlik, v.s…

Sabit maliyetler üretim miktarından bağımsızdır. Üretimdeki değişmelere karşı sabit maliyetler duyarsız ve tepkisizdir. Sabit maliyet eğrisi yatay eksen olan üretim miktarına paraleldir. Her üretim düzeyinde firmanın toplam sabit maliyetleri aynıdır.

Toplam Sabit Maliyet Eğrisi

Toplam Değişken Maliyet (TVC=TDM) Üretim miktarındaki değişmelere bağlı olarak değişim gösteren maliyetlerdir. Üretim arttıkça artan, üretim azaldıkça azalan maliyetlerin toplamı, Toplam Değişen Maliyet olarak adlandırılır. Değişen Maliyet eğrisi pozitif eğime sahiptir.

Toplam Değişken Maliyet Eğrisi

Değişken maliyet çıktı düzeyine bağlı olarak değişen üretim maliyetleridir. Üretimde kullanılan hammadde, ara malı, sarf malzemesi, enerji, pazarlama, sigorta gideri ve geçici işçilik değişen maliyetler içerisinde yer alır.

Toplam Maliyet (TC=TM); Bir firmanın üretim kararını almasından malı üretmeye başlaması ile sonuçlanan bir periyotta karşı karşıya kaldığı tüm maliyetleri kapsar. TC = TVC + TFC Üretim miktarına bağlı olarak toplam maliyetler de artar. Bu artış değişken maliyetlerden kaynaklanır.

Doğrusal (Lineer) Toplam Maliyet Eğrisi

Lineer Olmayan Toplam Maliyet Eğrisi

Marjinal Maliyet (MC=MM) Marjinal maliyet, üretim miktarındaki bir birim değişmenin ortaya çıkarttığı maliyettir. MC= ∆TC/ ∆Q Cebirsel olarak ise, toplam maliyete ilişkin fonksiyonun türevi marjinal maliyeti verecektir. C= a+bx+cx2+dx3

Ortalama Maliyet (AC=OM) (birim maliyet ve parça başına maliyet) Ortalama maliyet; bir üretim sürecinde ortaya çıkan toplam maliyetin, üretim miktarına bölünmesi ile bulunmaktadır. AC=TC / Q formülü ile hesaplanabilir. MC eğrisi AC eğrisini en düşük noktada keser.

Marjinal ve Ortalama Maliyet Eğrileri

Maliyet eğrileri azalan verimler kanunu nedeni ile U şeklindedir. Bunun nedeni ise başta üretime sokulan üretim girdilerinden aldığınız verimin, üretim girdi miktarı arttıkça düşüyor olmasıdır. Ör; firmada işçi çalıştırmaya başlandığında ilk işçiler üretimde büyük bir artış meydana getirir. Her ilave işgücünde işgücünün verimi düşer. Bunun nedeni ; sabit sermaye yetersizliği veya işçilerin sayılarındaki artış nedeni ile hizmet içi eğitimin aksaması v.s. olabilmektedir.

Uzun Dönem Ortalama Maliyet Eğrisi Uzun dönem ortalama maliyet eğrisi, firmaların minimum maliyet yapılarını ve karlılıklarını etkilediği için olduğu önemli bir kavramdır. Çok sayıda kısa dönem ortalama maliyet eğrisinin minimum oldukları noktalarından oluşan bu eğriye Zarf Eğrisi denir. Zarf eğrisinin minimum olduğu nokta firma için en düşük maliyeti verecek olan üretim ölçeğini yani kapasitesini verir

SRAC kısa dönem ortalama maliyet eğrisi SRMC; kısa dönem marjinal maliyet eğrisi LRAC ; uzun dönem ortalama maliyet eğrisi LRMC ;uzun dönem marjinal maliyet eğrisi

E noktası Zarf eğrisinin minimum olduğu noktadır. Firma OQ aralığı kadar mal ürettiği anda minimum maliyet seviyesi olan E düzeyini yakalar. Q noktasının solunda ve sağındaki her bir üretim düzeyi firmayı ölçek ekonomisinden uzaklaştıracak ve E’ye göre daha yüksek maliyet düzeylerinde üretim yapmasına neden olacaktır.

Hiçbir rasyonel firma uzun dönem ortalama maliyeti yani üretilen bir birimin “birim maliyeti” artarken (dolayısıyla karı azalırken) daha fazla miktarda mal üretmek istemez. Bundan dolayı da LRAC eğrisi U şeklinde bir eğri değil, gerçek hayatta L şeklinde bir eğri olarak kabul edilir. Firma maliyetin minimum olduğu E noktasının üzerindeki bir düzeyde üretim yapmayacaktır.

Q noktasına kadar , üretim ölçeği( firma büyüklüğü) arttıkça AC azalmakta, Q noktasından sonra artmaktadır. Üretim arttıkça ortalama maliyetin azalmasına ölçek ekonomileri denir. Ölçek ekonomileri ; üretim ölçeği arttıkça birim (ortalama) maliyetlerde düşüş olarak tanımlanır.

Ölçek Ekonomilerinin Yansımaları Uzmanlaşma Birim Maliyetlerin azalması Ortalama stok maliyetindeki düşüşler Üstün teknik ve teknoloji kullanma olanağı Etkin kaynak kullanımı Finansal güç Kurumsallaşma

PİYASA ÇEŞİTLERİ

PİYASA ÇEŞİTLERİ EKSİK (AKSAK) TAM REKABET REKABET PİYASASI PİYASALARI MONOPOL (Tek Satıcı, n Alıcı) MONOPSON (Tek Alıcı, n Satıcı) OLİGOPOL (Az satıcı, n Alıcı) OLİGOPSON (n Satıcı, Az Alıcı) MONOPOLCÜ REKABET

Tam Rekabet Piyasası (Perfect Competition Market) Tam rekabet piyasası gerçeği değil ideal olanı veya olması istenen bir piyasayı ifade eder. Kaynaklar tam ve etkin kullanılmaktadır. Fiyatlar diğer piyasalara göre daha düşüktür. Piyasada oluşan fiyatlardan üretici ürettiği malın tamamını satabilmekte ve Tüketici bu fiyatlardan istediği kadar malı alabilmektedir.

TRP’nin Özellikleri Piyasada çok sayıda alıcı ve satıcının bulunması Homojenlik : Ürünün türdeş olması, özdeşlik Şeffaflık- Açıklık : Tam enformasyon –alıcı ve satıcıların piyasaya ilişkin tam bilgiye sahip olması Serbestlik : Piyasaya giriş ve çıkışın serbest olması Akıcılık : Mallar bir yerden bir yere kolayca götürülebilir. Atomisite : Fiyatlar üzerinde baskı kuracak üretici ve tüketici grubu yoktur. P sabit.

TRP’de ne kaynak ne de nihai ürün israfı söz konusudur. Piyasaya herhangi bir müdahele yoktur. Piyasa dengesi, piyasa güçleri olan mal arz ve talebince belirlenir. Hiçbir firmanın sattığı ürünün fiyatı üzerinde tek başına kontrol gücü yoktur. Firma fiyatı belirleyici değil, piyasada oluşan fiyatı kabullenicidir.

Tam Rekabet Piyasasında P=AR=MR=D TRP’de bir firma için Fiyat=Ortalama Hasılat=Marjinal Hasılat’tır.

P=AR=MR İspatı TR=Q x P AR=TR / Q = Q x P/ Q = P MR = ∆TR / ∆Q = TR2-TR 1/Q2-Q1 = P.Q2-P.Q1/Q2-Q1 = P(Q2-Q1)/(Q2-Q1) = P

Tam Rekabette Piyasa Dengesi ve Firma Talep Eğrisi

Tam Rekabette Piyasa Dengesi Piyasaya herhangi bir müdahelenin olmadığı TRP’de piyasa dengesi, piyasa güçleri olan mal arz ve talebince belirlenir. Arz ve talep E noktasında birbirine eşit olduğu için piyasa dengesi E noktasında oluşur. PE denge fiyat düzeyidir. Firmanın talep eğrisi yatay eksene paraleldir ve sonsuz esnekliğe sahiptir.

TRP’de firmanın kar maksimizasyonuna (karın en yüksek düzeyde olması) firma dengesi denir. TRP’de firma; fiyat kabullenici olduğundan piyasa fiyatını kontrol edemez. Firma; piyasa fiyatından ürününü satıp satmamakta serbesttir. Firmanın yapacağı tek şey karını maksimum yapan üretim düzeyinde çalışmaktır.

TRP’de Kısa Dönem Firma Dengesi yani Kar Maksimizasyonu Nasıl sağlanır? Tam rekabet piyasasında bir firmanın kâr maksimizasyonuna (kârını en yüksek düzeye çıkarmasına) FİRMA DENGESİ denir. TRP’nda firmanın kısa dönem karını analiz ederken; Toplam Hasılat-Toplam Maliyet Yaklaşımı ve Marjinal Hasılat-Marjinal Maliyet yaklaşımı kullanılmaktadır.

Toplam Hasılat-Toplam Maliyet Yaklaşımı Bu yaklaşım ile firmanın toplam maliyet ve hasılat eğrileri analize dahil edilir. Böylece toplam maliyet eğrisinin, toplam hasılat eğrisinin altında kalan yerleri kar alanı olarak gösterilir.

Toplam Gelir - Toplam Maliyet Eğrileri ile Kar Maksimizasyonu

K ve L başabaş noktalarıdır. Kar eşiği noktaları da denir. Firma K ve L noktaları arasındaki üretim düzeylerinde KARLIDIR. Kar M noktasına kadar artmakta, bu noktadan sonra azalmaktadır. M noktasında kar maksimumdur. Q2 üretim düzeyi optimumdur.

KÂR MAKSİMİZASYONU KURALI: Piyasa yapısı ne olursa olsun, bir firma kârını maksimum yapabilmek için marjinal hâsılat eğrisi ile marjinal maliyet eğrisinin kesiştiği noktadaki (MR=MC noktasındaki) miktarı üretmelidir. 

Marjinal Hasılat-Marjinal Maliyet yaklaşımı Bu yaklaşıma göre firmanın ürettiği en son birim malın maliyeti, o malın satışından elde edilen hasılatı aştığı noktadan itibaren; firma azalan bir hasılat ile karşı karşıya kalır. Firma üretimine bu şekilde devam ettiğinde ise bu kez kar yerine zarar ortaya çıkar. Marjinal maliyetin marjinal hasılata eşit olduğu noktada ise firma kar maksimizasyonuna ulaşır. Kar maksimizasyonuna MR=MC eşitliğinde ulaşılır.

MR-MC Yaklaşımına Göre Kar Maksimizasyonu

Kar= (P-ATC).Q Firmanın max. çıktıyı üretmesi firmanın mutlaka aşırı kar (normal üstü kar) elde etmesine neden olmaz. Ne kadar kar elde ettiği; ürünün P si ile ATC sinin Mutlaka karşılaştırılması gerekir. Formülün elde edilişi = TR-TC =(PxQ)-(ATCxQ) =(P-ATC).Q Not:ATC=TC/Q olduğundan TC=ATC.Q olur.

TRP’DE FİRMANIN KISA DÖNEM KÂR MAKSİMİZASYONU (π = K âr ) TRP’nda firma için üç olası durum söz konusudur: π = (P - ATC) . Q formülüne göre; P > A TC ise (π > 0) Ekonomik kâr P = ATC ise π = 0 Sıfır (Normal) kâr P < ATC ise π < 0 Negatif kâr (Zarar)

P>ATC AŞIRI KAR (Ekonomik Kar)

P= ATC Normal Kar(Sıfır Kar)

Normal (Sıfır) kâr olması firma sahiplerinin üretimden hiçbir gelir elde etmediği anlamına gelmez.  Söz konusu olan muhasebe maliyeti ve muhasebe kârı değil, ekonomik maliyet ve ekonomik kârdır. Ekonomik maliyetin; açık maliyet (muhasebe maliyeti) ve örtük maliyetten oluştuğu göz önünde tutulursa, firma sahipleri örtük maliyet adı altında kendi kaynaklarının kullanımı yani kendi kaynaklarının piyasa değerlerine göre normal kâr elde etmektedirler. 

TRP’de P< ATC ZARAR eder.

TRP’de Uzun Dönem Firma Dengesi Uzun dönemde bütün girdiler değişkendir. Piyasaya yeni firmaların girmesi de söz konusudur. Teknolojinin de değişken olduğu kabul edilmektedir. Rekabet; firmaları en düşük AC ile üretim yapmaya zorlar. P=AR=MR=LRAC

Marjinal Maliyet-Marjinal Gelir Yaklaşımına Göre Kar Maksimizasyonu MR=AR=P=D=SRAC=LRAC

P = (LRAC) eşit olacaktır. Piyasa arz eğrisi, endüstri içinde yer alan firmaların kısa dönem marjinal maliyetlerinin toplamına eşittir. Firmaların ölçeğe göre sabit getiri ile çalıştıkları varsayımı altında uzun dönem ortalama maliyet eğrisi olan LRAC yatık olacak ve yatay eksene parelellik arzedecektir.

TRP de firmalar minimum maliyetle çalışır. Firmanın ortalama geliri normal karı içeren ortalama maliyeti ancak karşılar. Ekonomik (aşırı) kar kısa dönem için geçici bir durumdur. Uzun dönemde ekonomik kar yok olur. Normal kar oluşur. Normal karın altına düşen firmalar piyasadan çıkış eğilimine girebilirler

Tam Rekabet Piyasası (Perfect Competition Market) Tam rekabet piyasası gerçeği değil ideal olanı veya olması istenen bir piyasayı ifade eder. Kaynaklar tam ve etkin kullanılmaktadır. Fiyatlar diğer piyasalara göre daha düşüktür. Piyasada oluşan fiyatlardan üretici ürettiği malın tamamını satabilmekte ve Tüketici bu fiyatlardan istediği kadar malı alabilmektedir.

TRP’nin Özellikleri Piyasada çok sayıda alıcı ve satıcının bulunması Homojenlik : Ürünün türdeş olması, özdeşlik Şeffaflık- Açıklık : Tam enformasyon –alıcı ve satıcıların piyasaya ilişkin tam bilgiye sahip olması Serbestlik : Piyasaya giriş ve çıkışın serbest olması Akıcılık : Mallar bir yerden bir yere kolayca götürülebilir. Atomisite : Fiyatlar üzerinde baskı kuracak üretici ve tüketici grubu yoktur. P sabit.

TRP’de ne kaynak ne de nihai ürün israfı söz konusudur. Piyasaya herhangi bir müdahele yoktur. Piyasa dengesi, piyasa güçleri olan mal arz ve talebince belirlenir. Hiçbir firmanın sattığı ürünün fiyatı üzerinde tek başına kontrol gücü yoktur. Firma fiyatı belirleyici değil, piyasada oluşan fiyatı kabullenicidir.

Tam Rekabet Piyasasında P=AR=MR=D TRP’de bir firma için Fiyat=Ortalama Hasılat=Marjinal Hasılat’tır.

P=AR=MR İspatı TR=Q x P AR=TR / Q = Q x P/ Q = P MR = ∆TR / ∆Q = TR2-TR 1/Q2-Q1 = P.Q2-P.Q1/Q2-Q1 = P(Q2-Q1)/(Q2-Q1) = P

Tam Rekabette Piyasa Dengesi ve Firma Talep Eğrisi

Tam Rekabette Piyasa Dengesi Piyasaya herhangi bir müdahelenin olmadığı TRP’de piyasa dengesi, piyasa güçleri olan mal arz ve talebince belirlenir. Arz ve talep E noktasında birbirine eşit olduğu için piyasa dengesi E noktasında oluşur. PE denge fiyat düzeyidir. Firmanın talep eğrisi yatay eksene paraleldir ve sonsuz esnekliğe sahiptir.

TRP’de firmanın kar maksimizasyonuna (karın en yüksek düzeyde olması) firma dengesi denir. TRP’de firma; fiyat kabullenici olduğundan piyasa fiyatını kontrol edemez. Firma; piyasa fiyatından ürününü satıp satmamakta serbesttir. Firmanın yapacağı tek şey karını maksimum yapan üretim düzeyinde çalışmaktır.

TRP’de Kısa Dönem Firma Dengesi yani Kar Maksimizasyonu Nasıl sağlanır? Tam rekabet piyasasında bir firmanın kâr maksimizasyonuna (kârını en yüksek düzeye çıkarmasına) FİRMA DENGESİ denir. TRP’nda firmanın kısa dönem karını analiz ederken; Toplam Hasılat-Toplam Maliyet Yaklaşımı ve Marjinal Hasılat-Marjinal Maliyet yaklaşımı kullanılmaktadır.

Toplam Hasılat-Toplam Maliyet Yaklaşımı Bu yaklaşım ile firmanın toplam maliyet ve hasılat eğrileri analize dahil edilir. Böylece toplam maliyet eğrisinin, toplam hasılat eğrisinin altında kalan yerleri kar alanı olarak gösterilir.

Toplam Gelir - Toplam Maliyet Eğrileri ile Kar Maksimizasyonu

K ve L başabaş noktalarıdır. Kar eşiği noktaları da denir. Firma K ve L noktaları arasındaki üretim düzeylerinde KARLIDIR. Kar M noktasına kadar artmakta, bu noktadan sonra azalmaktadır. M noktasında kar maksimumdur. Q2 üretim düzeyi optimumdur.

KÂR MAKSİMİZASYONU KURALI: Piyasa yapısı ne olursa olsun, bir firma kârını maksimum yapabilmek için marjinal hâsılat eğrisi ile marjinal maliyet eğrisinin kesiştiği noktadaki (MR=MC noktasındaki) miktarı üretmelidir. 

Marjinal Hasılat-Marjinal Maliyet yaklaşımı Bu yaklaşıma göre firmanın ürettiği en son birim malın maliyeti, o malın satışından elde edilen hasılatı aştığı noktadan itibaren; firma azalan bir hasılat ile karşı karşıya kalır. Firma üretimine bu şekilde devam ettiğinde ise bu kez kar yerine zarar ortaya çıkar. Marjinal maliyetin marjinal hasılata eşit olduğu noktada ise firma kar maksimizasyonuna ulaşır. Kar maksimizasyonuna MR=MC eşitliğinde ulaşılır.

MR-MC Yaklaşımına Göre Kar Maksimizasyonu

Kar= (P-ATC).Q Firmanın max. çıktıyı üretmesi firmanın mutlaka aşırı kar (normal üstü kar) elde etmesine neden olmaz. Ne kadar kar elde ettiği; ürünün P si ile ATC sinin Mutlaka karşılaştırılması gerekir. Formülün elde edilişi = TR-TC =(PxQ)-(ATCxQ) =(P-ATC).Q Not:ATC=TC/Q olduğundan TC=ATC.Q olur.

TRP’DE FİRMANIN KISA DÖNEM KÂR MAKSİMİZASYONU (π = K âr ) TRP’nda firma için üç olası durum söz konusudur: π = (P - ATC) . Q formülüne göre; P > A TC ise (π > 0) Ekonomik kâr P = ATC ise π = 0 Sıfır (Normal) kâr P < ATC ise π < 0 Negatif kâr (Zarar)

P>ATC AŞIRI KAR (Ekonomik Kar)

P= ATC Normal Kar(Sıfır Kar)

Normal (Sıfır) kâr olması firma sahiplerinin üretimden hiçbir gelir elde etmediği anlamına gelmez.  Söz konusu olan muhasebe maliyeti ve muhasebe kârı değil, ekonomik maliyet ve ekonomik kârdır. Ekonomik maliyetin; açık maliyet (muhasebe maliyeti) ve örtük maliyetten oluştuğu göz önünde tutulursa, firma sahipleri örtük maliyet adı altında kendi kaynaklarının kullanımı yani kendi kaynaklarının piyasa değerlerine göre normal kâr elde etmektedirler. 

TRP’de P< ATC ZARAR eder.

TRP’de Uzun Dönem Firma Dengesi Uzun dönemde bütün girdiler değişkendir. Piyasaya yeni firmaların girmesi de söz konusudur. Teknolojinin de değişken olduğu kabul edilmektedir. Rekabet; firmaları en düşük AC ile üretim yapmaya zorlar. P=AR=MR=LRAC

Marjinal Maliyet-Marjinal Gelir Yaklaşımına Göre Kar Maksimizasyonu MR=AR=P=D=SRAC=LRAC

P = (LRAC) eşit olacaktır. Piyasa arz eğrisi, endüstri içinde yer alan firmaların kısa dönem marjinal maliyetlerinin toplamına eşittir. Firmaların ölçeğe göre sabit getiri ile çalıştıkları varsayımı altında uzun dönem ortalama maliyet eğrisi olan LRAC yatık olacak ve yatay eksene parelellik arzedecektir.

TRP de firmalar minimum maliyetle çalışır. Firmanın ortalama geliri normal karı içeren ortalama maliyeti ancak karşılar. Ekonomik (aşırı) kar kısa dönem için geçici bir durumdur. Uzun dönemde ekonomik kar yok olur. Normal kar oluşur. Normal karın altına düşen firmalar piyasadan çıkış eğilimine girebilirler

Monopol (Tekel) Piyasası (Monopoly Market) Bir ekonomide bir malı üreten ancak bir firmanın olduğu bir piyasa şeklidir. Tek bir satıcı, çok sayıda alıcının olduğu piyasa. Tekelci firma= Endüstri Monopolcü piyasaya tek hakimdir. Yakın ikamesi olmayan malı üretir ve satar.

Monopole örnek elektrik, su ,doğalgazı pazarlayan, benzersiz ileri teknoloji ürünü üreten firmalar v.b. verilebilir. 1980 öncesi T.C. de çay, sigara, şeker, PTT. Üretilen malı ikame edecek başka bir mal yoktur. Piyasadaki talebi tekel firması tek başına kendisi karşılar.

Monopolcü (Tekelci) bir piyasada bir malı monopolcü firmadan başka üreten bir firma yoktur. Dolayısı ile toplumda ilgili mala olan talep sadece bu firma tarafından karşılanır. Monopolcü firma, fiyatlarla ya da üretim miktarı ile oynamak sureti ile maksimum karı hedefler. Her ne kadar monopol de olsa firmanın, hem fiyatları hem de miktarı aynı anda belirleme olasılığı oldukça düşüktür

Birden fazla firma birleşerek monopol gücü yaratabilirler. Kartel; firmaların anlaşarak fiyatı veya üretim miktarını belirlemesidir. Aynı malı üreten firmaların kendi aralarında rekabeti kaldırmak için anlaşmaları ve bir malın üretimini tek bir firma gibi kontrol etmeleridir. Ör:OPEC Tröst; firmaların fiyat veya miktar anlaşmalarının ötesinde tam bir monopol gücü oluşturmalarıdır.

Tekelci firmanın talep eğrisi= Piyasa talep eğrisi TRP’de üretici sabit fiyattan dilediği kadar mal satabilir. Monopol’de firma sabit fiyattan dilediği kadar mal SATAMAZ. Daha fazla mal satmak ister ise P yi düşürmek zorundadır.

Özellikle piyasa ekonomisinin popüler hale gelmesi ile birlikte dünya ekonomilerinde monopoller azalmıştır. Ayrıca tüketici menfaatleri ve ekonomik gerekçelerle kimi ülkelerde de monopoller sınırlandırılmıştır. Piyasaya girişlerde bazı engeller bulunmaktadır.

Piyasaya başka firmaların girişi doğal, yasal ya da maliyet avantajı gibi sebeplerden engellenmektedir.

Yasal Engeller Doğal Engeller Devlet tarafından işletmelere verilen izin ve imtiyazlar-MTA, TEDAŞ, İGDAŞ, TCDD v.s. Devlet bazı hizmetlerin sadece belirli bir hizmet lisansına sahip kişi ve kurumlarca izin verir –Dr., Av.,Ecz. Telif hakkı; bir sanat eserinin satışı sadece eseri yapanın iznine tabidir. Patent hakkı, yeni icat geliştirme, Ar-ge yapan işl. teşvik amacı ile verilir. Sürelidir. Kendiliğinden , sektörün iç yapısından çıkan engeller. Doğal kısıtlamaların kaynağı ölçek ekonomileridir. Doğal tekel; ölçek ekonomisi avantajına sahip firma düşük ortalama maliyet nedeni ile yüksek verimlilik ve düşük fiyat düzeyinde dahi max. kar elde edebilecektir. Diğer firmaların yüksek birim maliyetleri ve düşük fiyat düzeyinde zarar etmesi nedeni ile piyasadan çekilmeleri sonucu doğal tekel oluşur.

Monopolcü Firmanın Ortalama ve Toplam Hasılatı TR=Q x P AR=TR / Q =Q x P/ Q = P Monopol bir piyasada, firma talebi tek başına karşıladığı için firmanın talep eğrisi ile piyasa talep eğrisi aynıdır.

Marjinal Hasılat-MR Marjinal hasılat, bir birim mal daha fazla satmak karşılığı elde edilen geliri vermektedir. Monopol piyasasında marjinal hasılat TRP’de olduğu gibi fiyata eşit olamamaktadır. TRP’de marjinal hasılatın fiyata eşit olmasının nedeni üreticinin aynı fiyattan dilediği kadar malı satabilmesi idi. Ancak monopol piyasasında firma aynı fiyattan dilediği kadar malı satamayacaktır. Monopolcü daha fazla mal satmak istediğinde fiyatını indirmesi gerekir. Bu durum ise marjinal hasılatın fiyatın altında gerçekleşmesine neden olmaktadır.

Monopol Piyasasındaki Firmada MR ve AR İlk üretim dışında MR, D eğrisinin altında. K da MR=AR Zamanla malın satılan birimleri arttıkça marjinal hasılat fiyattaki değişimlere paralel azalmakta ve AR eğrisinden uzaklaşmaktadır. TRP ndaki durumun aksine, MR her zaman AR’nin altındadır.

KL aralığı max. Kar aralığı. Toplam Maliye-Toplam Hasılat yaklaşımına Göre Kar                           Toplam Maliye-Toplam Hasılat yaklaşımına Göre Kar                           TR-TC Yaklaşımına göre Kar Maksimizasyonu KL aralığı max. Kar aralığı. TR-TC yaklaşımına göre, TR>TC olduğunda, her ikisi arasındaki dikey mesafenin en fazla olduğu nokta firmanın karının da en üst olduğu noktadır. Qo

Kısa Dönem MR-MC ye Göre Kar Maksimizasyonu (Monopol Karı-Aşırı Kar)

MR=MC eşitliğinde kar max.olur. Firma MR=MC eşitliğinde; (Q0-O) x Po kadar gelir sağlayacaktır. Bu gelirden ATC yi ( birim başına düşen maliyeti) çıkarttığımız da aşırı kar alanı ortaya çıkacaktır.  

Firmanın kar maksimizasyonu MR= MC eşitliğini veren noktada gerçekleşir. Tekel konumundaki firmanın her zaman monopol karı (aşırı kar) elde edeceğinin garantisi yoktur. Üretim miktarı artar ise fiyat düşer ve normal kar oluşur.

Marjinal Maliyet Marjinal Gelire İlişkin Kar Maksimizasyonu (Normal Kar)

Monopolde uzun dönemde monopol karını gören başka firmaların piyasaya girmesi monopol koşullarını oligopole döndürür. Uzun dönemde yeni firma girmemiş ve firmanın monopol gücü ortadan kalkmamış ise , monopolcü firma üretip sattığı malın talebine göre üretimini ayarlar. Uzun dönemde firma MR=MC kuralına göre ölçeğini ayarlayıp karlılığını devam ettirir.

Monopolde Fiyat Farklılaştırılması Monopolcü firmanın aynı malı farklı fiyatlardan satması olayıdır. Malın maliyeti aynı olmasına karşın farklı fiyat uygulanması karı arttırma isteğinin sonucudur. FF ile elde edilen kar, tek fiyat uygulamasında elde edilen kardan daha fazladır. Ör: Ev –sanayi elektrik fiyatı, Ekonomi-business, Turizmde deniz-dağ manzaralı oda

Fiyat farklılaştırılması örnekleri; Satın alınan malın miktarına göre; Ör: Fazla miktarda alan düşük fiyat, az miktarda alana yüksek fiyat uygulaması gibi… Malın satıldığı piyasaya göre; iç piyasa ve dış piyasa fiyatının farklı olması gibi. Mevsime göre FF Gelire göre FF Yaşa göre FF-öğrenci-tam-65 yaş üstü Kullanım alanlarına göre FF; ev tipi ve sanayi tipi elektrik Markaya Göre FF; Arçelik-Beko.

Tekel ve Tam Rekabet Karşılaştırması Tekel demek: Daha yüksek fiyat Daha düşük çıktı demektir Kaynak dağılımı ve gelir dağılımını bozucu etkileri vardır. Tüketiciler tekel dolayısıyla hep kaybederler mi? Öyle endüstriler vardır ki, o endüstride üretim yapmak ancak büyük ölçekte üretim yapmakla mümkündür. Tekelcinin ölçek ekonomileri yaratma şansı vardır, üretim düzeyi arttıkça maliyetleri düşer. Tekel yerine daha küçük ölçekte üretim yapacak firmalar, ölçek ekonomilerinden faydalanamayacakları için, aynı ürünü tekelcinin üreteceğinden daha pahalıya mal edebilirler. See Section 8-8 in the main text.

Tekel ve Tam Rekabet Karşılaştırması Firma Sayısı: Tekelci piyasada tek firma Tam rekabet piyasasından sayıda firma Talep: Tekelci negatif eğimli talep eğrisiyle karşı karşıyadır. Tam rekabetçi firma ise yatay eksene paralel talep eğrisiyle karşı karşıyadır. Fiyat: Tekelci, ürettiği ürünün fiyatını kendi belirler. Tam rekabetçi firma ise piyasada oluşan fiyatı veri olarak alır. Kâr: Tekelci, kârını MC=MR noktasında maksimize eder. Bu noktada P>MR=MC’dir. EKONOMİK KÂR elde eder. Tam rekabetçi firma kârını MC=MR noktasında maksimize eder. Tüm firmalar aynı maliyet yapısındaysa, endüstri dengesi P=MC=MR noktasında oluşur. Bu miktara NORMAL KÂR denir.

Monopolde TRP’ye göre üretim miktarı daha az, fiyat düzeyi daha yüksektir. Patent ve yasal imtiyazlar ile korunmayan monopoller uzun dönemde yeni firmaların girmesi ile monopol pozisyonunu kaybeder. Ör: Aygaz, Anadol, Selpak, Vitra, Turkcell Regulasyon; monopolün ürettiği malın fiyatına devletin müdahele edip tüketicileri koruyacak şekilde düzenleme yapmasıdır.

Monopolcü (Tekelci) Rekabet Piyasası (Monopolistic Competition Market) Tam rekabet piyasasının bazı yönlerini taşıyan bir piyasadır. Alıcı ve satıcıların sayısı çoktur. Piyasaya giriş ve çıkışlar üzerine yasal hiçbir sınırlama bulunmamaktadır. Gerçek hayatta en sık rastlanılan piyasa türüdür.

Fiyat farklılaştırılması vardır. Ürün farklılaştırılması söz konusudur. Ürün farlılaştırması ; marka, ambalajlama, müşteriye hizmet ,promosyon,taksitli satış, reklamlar gibi çeşitli yollarla sağlanır. Marka tercihi bir farklılaşma nedenidir. Benzer ürünler; reklam etkisi v.s. gibi nedenlerle tüketicinin gözünde farklıymış gibi gösterilir.

Monopolcü Rekabet Piyasasının Özellikleri Piyasada çok sayıda firmanın bulunması: Bu özellik fiyatların üreticiler tarafından kolaylıkla değiştirilemeyeceği hatta bir kaçının bir araya gelse dahi fiyatları baskı altına alamayacağını ifade etmektedir. Giriş ve çıkış serbestliğinin olması: Bu serbestlik sonucunda rekabete ayak uyduramayan firmalar aradan çekilir ve mallar sadece uzmanları tarafından üretilir.

Piyasada homojen değil, heterojen (birbirinden farklı) ürünlerin olması: MRP nin en büyük özelliklerinden birisi üreticilerin ürün farklılaştırması ile kendi mallarına özel bir müşteri portföyü kazandırma uğraşısıdır. Firmaların temel hedefi kendi malına bağımlılık meydana getirmek ve bunu başardıktan sonra aşırı kar elde edebilme arzusudur. Genelde firma; ürün farklılaşmasını reklamlar ve promosyonlar ile yapar.

MRP de ürün farklılaştırması nedeni ile her firma kısmi bir monopol gücüne sahiptir ve bu nedenle firmanın talep eğrisi aşağı doğru eğimlidir. MRP de; üretici malına farklı bir özellik katmak sureti ile malını heterojen kılma amacındadır. Böylece ürün ile müşterinin zevk/tercihi arasında bir ilişki kurmayı sağlama çabasındadır. Ürünler birbirinin yerine ikame edilebilir ve talep esnekliğinin de büyük olduğu varsayılır. Ör: gıda, tekstil, ayakkabı, kuaför hizmetleri, doktor hizmetleri, deterjan, vs..

Monopolcü Rekabet Piyasasındaki Firmanın Kısa Dönem Dengesi

MR=MC eşitliğinde kar maksimizasyonu sağlanır. K noktasından talep eksenine çıkıldığında (L Noktası) bu kez tüketicilerin Q0 kadar malı talep etmek için ödemeye razı oldukları fiyatı (Po) verecektir, Firma (Q0–O) x Po kadar gelir sağlayacaktır.

  Bu gelirden ortalama maliyeti yani birim başına düşen maliyeti çıkarttığımız da aşırı kar alanını ortaya çıkacaktır. (Q0–O) x Po - (Q0–O) x P1= KAR olacaktır.   Aşırı Kar alanı (ML P0 P1) dörtgeninin alanı kadar olacaktır.

Monopolcü Rekabet Piyasasındaki Firmanın Uzun Dönem Dengesi

Uzun dönemde aşırı karı gören pek çok firmanın bu endüstri koluna girmesi ile firma için oluşmuş talep azalarak Q0 düzeyine gelecektir. Piyasaya giriş çıkış serbestliği kuralı ile endüstri içine pek çok firma girecek, rekabet artacaktır. Artan rekabet nedeniyle firmalar bir yandan daha çok reklam ve promosyona giderlerken bir yandan da fiyatlarını aşağı çekeceklerdir. Her iki etki nedeni ile firma artık aşırı kar değil normal kar olarak adlandırılan E noktasına ulaşmaktadır.

Oligopol Piyasası (Oligopoly Market) Monopol piyasası ve monopolcü rekabet piyasası arasında yer alan oligopol piyasasında benzer özellikteki malları üreten az sayıda firma vardır. Büyük ölçekli ve az sayıda firmanın hakim olduğu bir piyasa türüdür. Bu piyasada yer alan mallar genelde ileri teknoloji (High-Tech) ürünlerinden oluşmakta olup, aynı gereksinimi karşılayan ve benzer özelliklere sahip mallardır.

Oligopol olabilme koşulu firma sayısının birden fazla olmasıdır. İki firmadan oluşan oligopol piyasasına düopol, üç firmadan oluşan oligopol piyasasına triopol piyasası adı verilmektedir.

Oligopol piyasaları ürettikleri ürüne göre saf ve farklılaştırılmış oligopol piyasası olarak ayrılırlar. Pür (Saf) Oligopol Farklılaştırılmış Oligopol Malların daha çok homojen yapı arz ettiği demir çelik, tuğla, çimento gibi ürünlerin satıldığı piyasalardır. Otomobil, cep telefonu, bilgisayar, televizyon gibi ürünlerin satıldığı piyasalar örnek olarak gösterilebilir.

Oligopol Piyasasının Özellikleri Ölçek ekonomileri önemlidir. Piyasaya girmek oldukça zordur. Firmalar arası karşılıklı bağımlılık vardır. Fiyat katılığı ve fiyat dışı rekabet bulunmaktadır. Firmaların birleşmeler (merger) sonucu büyümesi görülmektedir.

Oligopol Piyasasının Özellikleri: Oligopol piyasası az sayıda satıcının buna karşın çok sayıda tüketicinin olduğu piyasa türüdür. Yüksek yatırım maliyetlerinin ön plana çıktığı, nitelikli iş gücüne gereksinim duyan piyasadır. Bir firmanın davranış ve stratejisinin diğer firmalarca yakından takip edildiği bir piyasadır. Firmalar genelde fiyat savaşı yerine reklam ve promosyon rekabeti tercih ederler.

Firmalar birbirlerinin davranışlarını yakından takip eder. Bir firmanın aldığı üretim miktarı, kalite, fiyat ve promosyon çabaları diğer firmaları da etkiler. Beyaz eşya, otomotiv gibi ürünler bu kategori içerisinde yer almaktadırlar. Gerçek yaşamda sık karşılaşılan piyasa türüdür.

Oligopol, az sayıda satıcının olduğu ancak bir veya birkaç firmanın öncü firma olarak hareket ettiği piyasa türüdür. Firmalardan bir veya ikisi çok büyük ve güçlü, diğerleri daha zayıf ise, güçlü firma liderlik yapar. Firmalar lider firmanın alacağı kararlara paralel kararlar alır. Buna uydulaşma stratejisi denir.

Öncü (hakim) firma genelde piyasadaki fiyatı belirleme konusunda etkindir. Ancak sonsuz özgürlüğe sahip değillerdir. Oligopol piyasasında az sayıda üretici olduğu için bu firmaların davranışları birbirinden bağımsız değildir. Gerek üretim, gerek fiyat konusunda bir firmanın yapacağı değişiklikler tüm sektörü etkilemekte ve rakip olarak çalışan diğer firmaları da uyarmaktadır.

Yasal giriş engeli olmasa dahi, oligopol piyasasında yer alan endüstriler high-tech olarak adlandırılan ileri teknoloji ve yüksek maliyet gerektiren endüstri kolları olduğu için her girişimci firma bu piyasa içerisine giremeyecektir.

Oligopolde bir firmanın piyasadan çekilmesi toplam arzı düşürür ve fiyatların artmasına neden olur. Tersine piyasaya yeni firmanın girmesi de fiyatları düşürebilir.

Oligopolcü Firmanın Dengesi Denge koşulu MC=MR eşitliğidir. Oligopolde firma maliyetleri değiştiği halde fiyatın değişmemesine fiyat katılığı denir. Dirsekli talep eğrisi modeli fiyat katılığını ve firmaların karşılıklı bağımlılığını açıklamaktadır.

Dirsekli Talep Eğrisi Modeli P.Sweezy tarafından geliştirilen bu model oligopol piyasasında oluşan fiyat ve bu fiyat düzeyine firmaların tepkisini dikkate alarak geliştirilmiştir. Bu modele göre, firma iki ayrı talep eğrisi ile karşı karşıyadır.

Dirsekli Talep Eğrisi Modeli Bir firma fiyatı düşürürse , rakip firmalarda fiyatı düşüreceğinden , firmanın talep eğrisi piyasa fiyatının altındaki talep eğrisidir. Bir firma P yi yükseltirse, diğer firmalar P yi arttırmayacaklarından, firmanın talep eğrisi piyasa fiyatının üstündeki eğridir. Oligopol piyasasında karşılaşılan talep eğrisi fiyat değişikliğine karşı dirsek gösteren bir yaklaşımda olduğundan dolayı eğrinin üst ve alt kısmı oldukça farklı yapıda bir esneklik sergiler.

Dirsekli Talep Modeli ile Piyasa Dengesi: Grafikte; Endüstrinin talebi T, oligopolcünün talebi ise t ile gösterilmiştir.

Endüstri talebi ile firma talep eğrilerinin kesiştiği noktada (E Noktası) oluşan fiyat PE dir Firma fiyatını PE nin üstünde bir fiyata ayarlamak ve daha çok kazanmak isterse, firma bu fiyatta yalnız kalacaktır. Ancak firma PE nin altında bir fiyat düzeyi uygular ise bu durumda diğer firmalar da pazar paylarını kaybetmemek için fiyatlarını indireceklerdir. Bu nedenle artık oligopolcü firmaların talep eğrisi (t) değil (ZET) eğrisi gibi dirsekli olacaktır.

Oligopolcünün hasılat eğrisi de dirsekli talepten dolayı sürekli değildir. Bunun nedeni ise E noktasında talep eğrisi şeklini değiştirmiş yeni bir eğim meydana gelmiştir. Bu durumda eski marjinal hasılat eğrisinin devam etmesi mümkün değildir. İki tür marjinal hasılat eğrisi göze çarpmaktadır; birincisi AB, ikincisi ise CD eğrisi ile gösterilmiştir. Max kar , MR=MC üretim düzeyinde (Q1) dengededir. Q1 düzeyinde üretim yapıldığında marjinal maliyet eğrisi (MC), marjinal hasılat eğrisi (MR) içindeki kırık alan olarak ifade edilen BC boşluğu boyunca geçmektedir.

Dirsekli talep modeline göre; firma üretim ve fiyat stratejilerini değiştirmek konusunda çok aceleci davranmaz. Firmanın marjinal maliyetlerini BC gibi geniş bir aralıkta dalgalanmasına göz yumar. Dirsekli talep eğrisi fiyat katılığını açıklamakta, ancak başlangıçtaki denge fiyatının nasıl oluştuğuna bir açıklama getirememektedir. Özetle, oligopol piyasasındaki firma, maliyetteki küçük değişikliklere karşı duyarsız kalacaktır.

Oligopol Piyasası ve Etkinlik Oligopol piyasası için yönetilen en önemli eleştiri, firmaların, monopol ve monopolcü rekabet piyasalarında olduğu gibi, kaynakları en etkin bir biçimde kullanmamalarıdır. Yani, firmalar dengede marjinal maliyetin fiyata eşit olduğu (MC=P) noktadaki üretimi gerçekleştirememekte, fiyatın marjinal maliyetten fazla (P>MC) olduğu daha düşük bir miktarı üretip bunu tam rekabete göre daha yüksek bir fiyattan satmaktadır.

Oligopol piyasasındaki firmalar ölçek ekonomilerinden faydalanarak maliyetlerini düşürerek kar sağlamaktadırlar Oligopol piyasasında firmalar araştırma ve geliştirmeye (AR-GE) çok önem verirler. AR-GE, ölçek ekonomilerden daha geniş çapta yararlanılması, karlılığın artmasına, fiyatların azalmasına ve piyasanın ayakta kalabilmesi ve diğer firmalarla rekabet edebilmesine katkı sağlamaktadır.

OYUN TEORİSİ Oligopol piyasasında firmaların nasıl davranacağına ilişkin çeşitli modeller arasındadır. Profesör John Nash, oligopol teorisindeki karşılıklı bağımlılık durumunu yansıtan oyun teorisi üzerine çalışmalar yapmış ve Nash Dengesi diye bilinen teoriyi geliştirerek 1994 yılında Nobel Ödülü’nü almıştır. Akıl Oyunları adı altında filmi de yapılmıştır

Piyasalarda Yoğunlaşma Bir piyasa yapısının ne olduğunu anlamak için genellikle piyasa yoğunlaşma düzeyine bakılır. Piyasada yoğunlaşma; az sayıda firmanın toplam satışlarının önemli bir kısmına hakim olması durumudur. Yoğunlaşma düzeyini ölçmede kullanılan ölçü «dört firma yoğunlaşma oranı» dır. DFYO, piyasadaki en büyük dört firmanın piyasadaki toplam satışlarının % kaçına sahip olduğunu gösterir.

Dört Firma Yoğunlaşma Oranına Göre Piyasaların Belirlenmesi DFYO, Tam Rekabet Piyasasında çok düşük Monopolde % 100 Monopolcü Rekabet piyasasında % 40 dan az Oligopol piyasasında % 40 dan fazladır.

Ders slaytları aşağıda yer alan kaynaklardan derlenmiştir. Temel Ekonomi- Prof. Dr. Tümay Ertek- Beta Yayınevi Temel Ekonomi- Sadi Uzunoğlu v.d- Literatür Yayınları-431 İktisadın A B C si- Prof. Dr. İlker Parasız- Ezgi Kitabevi İktisada Giriş- Anadolu Üniversitesi Yayınları Doğal İktisat-Neden İktisat Neredeyse Herşeyi Açıklar?-Robert Frank-Efil Yayınevi İktisada Farklı bir Giriş- Prof.Dr.Fikret Şenses Örneklerle Kolay Ekonomi- Mahfi Eğilmez- Remzi Kitabevi

İletişim: ebruzboyacioglu@yahoo.com Başarılar Dilerim… İletişim: ebruzboyacioglu@yahoo.com