ERGENLİK DÖNEMİ ANNE-BABA SORUMLULUKLARI Burcu KAAN
Ergenlik döneminden bahsedilince akla çoğunlukla sorun, dert, problem gibi kelimeler geçmektedir. Ergenlik döneminde şiddet, saldırganlık depresyon, intihar bir dizi sorunun varlığı sıklıklar vurgulanır. Ergenlere yönelik anne-babalar çoğunlukla zorlayıcı çatışmalı ve tehlikelerle dolu bir sürece uyarıda bulunur. Bazı araştırmalara göre anne-baba ile ergen arasındaki ilişkilerin azaldığında,çatışmaların ön plana çıktığı vurgulanmıştır.
Ergenlik döneminde fırtına ve stresin ön planda olacağını düşünen ailelerin, ergenlere daha fazla çatışma yaşadıkları bulunmuştur. Yapılan çalışmalara göre ergenlerin zayıf yanlarını değil, onların güçlü yanlarının vurgulanması ve geliştirilmesi temel hedef haline gelmiştir.
Aslında ergenlik döneminin stresli bir dönem olup olmaması, stresi nasıl tanıtığımıza fırtına ve stres derken neyi kastettiğimize ve hangi ergenlerden bahsettiğimize göre değişmektedir. Genelikle ergenlik döneminde görülen problemler içe yönelim ve dışa yönelim olmak üzere iki grup altında toplanmaktadır.
İçe Yönelim- Problemleri,ergenlerin sorunlarını kendi benliklerine yönelik ortaya çıkmasıdır (depresyon, intihar düşünceleri, yeme bozuklukları gibi). Dışa Yönelim- Ergenlerin yaşadıkları sorunların dış dünyaya yönelik olarak ortaya çıkmasıdır (davranım bozuklukları, şiddet, suç gibi).
Ergenin davranışlarına rehberlik edecek değerleri kazanması ve sosyal yönden sorumluluklarını öğrenmesi konusunda yardıma gereksinimi vardır. Bu gereksinimi karşılayan ve ergenin yaşamında etkili olan toplumsal kurum ailedir. Ergen yaşadığı toplumda kendi görev ve statüsü hakkında açık seçik bir fikre sahip değildir. Kendisine yetişkin görev ve sorumlulukların verilmemesi ve statü belirsizliği ergeni mutsuz kılar. Statü belirleyici olarak aile, çocuğun toplumsal durumunu ve toplum içinde o yere gelebilmesi için üstlenmesi gereken rolu saptamaktadır.
Anne-Baba ergene karşı davranışlarını düzenlemelidir: Ergen hiçbir zaman başkalarının yanında eleştirilmemeli, başkalarıyla kıyaslandırılmamalı. Ergene karşı tutarlı davranmalı. Sorunlara ergenle birlikte zamanında çözüm bulunmalı. Çocuğuktan önemli kararlarda fikir alınmalı, sohbet edilmeli. Ergenlik dönemindeki değişiklikleri önceden çocuğa açıklanmalı.
Ergen kültürüne özgü toplumsal değerleri kendi arkadaş grubu içinde yaşayarak öğreneceğinden, anne-babalar, kendileriyle olan bağların zayıflayacağı endişesiyle arkadaş ilişkileri engelenmemeli. Arkadaşlarını ve ailelerini tanımalı. Çocuğunuzun kendi kişiliğini kazanmasına izin verilmeli. Ergen karşısında yetişkin her zaman tarafsız ve güçlü olmaya çalışmalı, ergenin haklarıyla ve sorumlulukları arasındaki ilişkiyi kolaylıkla kurabilmeli.
Umursamazdırlar..
Ergenlik dönemi problemlerinin doğasına ilişkin anne-babaların bilmesi gereken iki temel başlık vardır. Birincisi problemlerin tek başına değil, birbirleriyle ilişkili olarak bir arada görülme eğiliminde oldukları, İkincisi ise ergenlik dönemindeki bireylerin yaşadıkları problemleri anne-babaların fark edebilmelerinin her zaman kolay olmadığıdır.
Ergenlik döneminde özelikle müdahele gerektiren durumlar madde kullanımı, depresyon ve içe kapanma gibi sorunlardır. Okul hayatını ve sosyal ilişkileri olumsuz etkileyecek düzeydeki depresif duygu durumu aşırı alınganlık ve öfke gibi sorunların bu dönemde sıklıkla görülmesinin normal olduğunu söylemek mümkün değildir.
Genelikle kızların depresif belirtilerini fark etmek anne-baba için daha zordur. Çünkü kızlar oğlanlara göre daha duygusal, hassas ve içine kapanık olarak görüldüklerinden, bu özelikler depresyon belirtilerini gizlemektedir. Ergenlik döneminde görülen sorunlara ilişkin risk faktörlerin başında genetik etkiler gelir (yanı aile geçmişinde anne-baba gibi yakın aile bireylerinde).
Bazen arkadaşı gibi davranıp, onları anlamak lazım.
Genetik faktörlerin yanı sıra düzenli aile yaşantısının olmaması, anne-babalar arasında yaşanan çatışmalar ergenle birlikte geçirilen zamanın ve paylaşımın yetersizliği, ailenin sosyal destekten mahrum kalması, ergenin duygusal, fiziksel, cinsel istismara maruz kalması, ailelerde en sık görülen risk faktörlerinden bazısıdır. Aynı zamanda olumsuz sosyo-ekonomik koşullar ailenin daha stresli be kaygılı olmasına yol açar.
Ergenin yaşayabileceği sorunları etkileyebilecek bir diğer unsur anne-babanın ergeni nasıl algıladığıdır. Ergeni zor ve sorunlu olarak gösteren ebeveynler, onun sorunlarına daha az duyarlık göstermektedir. Diğer yandan anne-babaların bazı anlandarda onların yetersizliklerini çok fazla vurgulamaları ergeni olumsuz yönden etkilemektedir.
Ergen anne-baba ilişkisini etkileyen bir diğer önemli etmen anne ve babanın uzun çalışma saatleri nedeniyle ergeni denetleme olanaklarının azalmasıdır. Burada önemli olan çalışan anne-babaların ergenin okul sonrası tek başına, herhangi bir yetişkin gözetiminde olmadan geçirdikleri zamanı olabildiğince denetleyebilmelidir. Ergenin çok uzun süre yanlız kalmaması için okul sonrasi bazı etkinliklere ilgilerine yönelik kurslara yada hobi gruplarına katılması için desteklemek etkili bir yöntem olarak kullanilabilir.
TEŞEKKÜRLER