LAKTASYON
TNSA-2003 verilerine göre; Bebek ölüm hızı (BÖH) binde 29, beş yaş altı ölüm hızı ise binde 37’dir 2008 verilerine göre BÖH binde 17, beş yaş altı ölüm hızı ise binde 24’tür. Bu bulgulara bakıldığında, Türkiye’de çocuk sağlığının hala istenen düzeyde olmadığı görülmektedir. Bu yüksek ölüm oranlarına neden olan başlıca hastalıklar ise anne sütü ile beslenmeyle önlenebilen solunum yolu enfeksiyonları ve ishaldir
Bebeklerin emzirilmeye başlanma zamanı ile ilgili bilgiler, ülkemizde anne sütü ile beslemeye başlamanın oldukça geç olduğunu göstermektedir.
Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması (TNSA)’nın emzirme ile ilgili sonuçları incelendiğinde, Türkiye’de emzirmenin çok yaygın olduğu, çocukların tamamına yakınının (%97) belirli sürelerle emzirildiği, buna karşın anne sütü ile beslenmeye başlamanın oldukça geç olduğu görülmektedir (TNSA-2008). Emzirilen çocukların %40’ı doğumdan sonraki bir saat içinde emzirilmeye başlanmıştır. Doğumdan sonraki bir saat ve bir gün içinde emzirmeye başlama oranlarında daha önceki yıllarda elde edilen sonuca göre bir düşme olduğu da göze çarpmakta, Türkiye’de erken emzirmeye başlama uygulamasından uzaklaşmanın sürdüğünü göstermektedir (TNSA-2008).
TNSA 1998, 2003 ve 2008 verileri incelendiğinde doğumdan sonraki bir saat içerisinde emzirilmeye başlanan bebek yüzdesi sırasıyla %51.8, %53.9 ve %39’dur. Doğumdan sonraki bir gün içerisinde emzirilmeye başlanan bebek yüzdelerinin ise sırasıyla %85, %84 ve %73.4 olduğu görülmektedir. TNSA-2003 sonuçlarına göre, bebek 2-3 aylık olduğunda sadece anne sütü alanların yüzdesi %16’dır ve tüm çocuklar için ortanca emzirme süresi 14 aydır. TNSA 2008 verilerine göre ise bu oranlar sırasıyla %42 ve 16 aydır.
TNSA-1993 sonuçlarına göre, bebeklerin sadece beşte birinin (%19 TNSA-1993 sonuçlarına göre, bebeklerin sadece beşte birinin (%19.9) doğumdan sonraki ilk bir saat içinde emzirildiği belirlenirken, TNSA-1998 sonuçlarına göre, doğan bebeklerin yarıdan fazlasının (%51.8) ilk bir saat içinde emzirildiği belirlenmiştir. TNSA-2003 sonuçlarına göre ise bu oran %53.9’dur. TNSA-2008 sonuçlarına göre, %39’dur. %27 si ise doğumdan sonraki ilk 24 saatte hiç emzirilmemiştir.
Ayrıca doğumdan sonraki bir gün içerisinde emzirilmeye başlanan bebek yüzdesi; 1993’de %76’dan, 1998’de %85’e yükselmiştir. 2003’te ise %84 olarak belirlenmiştir. 2008’de ise %73.4‘tür.
TNSA 2008 verilerine göre, ilk 2 ayda bebeklerin %69’u sadece anne sütü ile beslenmiştir. TNSA 2003 verilerine göre bu oran %44’tür.
TNSA-2003 sonuçlarına göre, bebek 2-3 aylık olduğunda sadece anne sütü alanların yüzdesi %16’dır ve tüm çocuklar için ortanca emzirme süresi 14 aydır. TNSA 2008 verilerine göre ise bu oranlar sırasıyla %42 ve 16 aydır. Bu sonuçlar Türkiye’de emzirmenin yaygın bir davranış olduğunu göstermekle birlikte, sadece anne sütünün verilmesine yönelik sorunların olduğuna dikkati çekmektedir.
DSÖ ve UNICEF (United Nations International Children’s Emergency Fund); 1978’den bu yana emzirmenin geliştirilmesini uluslararası standart ve politikalar vasıtasıyla öncelikli hedef olarak belirlemiştir. Bu standart ve politikalar arasında 1989’da DSÖ ile UNICEF’in ortak bildirisi olan “emzirmenin korunması, geliştirilmesi, desteklenmesi” ve 1992’de başlatılan “bebek dostu hastanelerin teşvik edilmesi” yer almaktadır
Dünya Sağlık Örgütü, Bebeklerin doğumdan itibaren ilk 4 ay süresince sadece anne sütü almalarını (su dahil hiçbir ek gıda almadan), bebekler ancak 6 aylık olduktan sonra sıvı ve katı ek gıdalara başlamaları ve bu tamamlayıcı gıdaların yanı sıra en az iki yaşına kadar anne sütüne devam etmelerini önermektedir
Anne Sütünün Önemi Anne sütü, yenidoğanın gelişimini tam olarak destekleyecek özelliklere sahip, besin değeri bakımından ve enfeksiyonlara karşı içerdiği koruyucu maddeler açısından tüm yapay besinlerden üstün bir besin maddesidir Anne sütünde bulunan proteinin kolay sindirilebilme ve hızlı bir şekilde emilme özelliği vardır. inek sütündeki kalsiyumun sadece %17’si emilmektedir. Anne sütündeki kalsiyumun emilim oranı ise %51’dir.
Anne Sütünün Önemi Anne sütünde bulunan laktoz, en kolay sindirilen karbonhidrattır. Anne sütü, bebeği enfeksiyon ve allerjiye karşı korumaktadır.
Yenidoğanın Doğumdan Sonraki Beslenmesi Doğumdan sonra bebeğin hemen anneye verilmesi ve ilk yarım saat içinde emzirmesi sağlanmalıdır. Bu dönemde bebek aktiftir ve emme refleksi çok güçlüdür. Anne ve bebeğin aynı odada bulunması ve mümkün olduğunca yakın temasta olmaları sağlanmalıdır
Yenidoğanın Doğumdan Sonraki Beslenmesi Doğumdan sonra anne sütünün gelmemesi nedeniyle su ya da şekerli suyun ilk seçenek olarak verilmesi yanlış bir uygulamadır Kan şekerinin yüksekliği, açlığı bastırdığından, bebek anne memesini istekli ve aç bir şekilde emmez Emzirme, doğum sonrası erken dönemde başlamamışsa ya da bebek biberonla beslenmişse, daha sonraki emzirme sürecinde meme ucunu emme sorunu yaşayabilmektedir.
Emzirmenin Bebek İçin Faydaları Anne sütü bebekte gelişebilecek diyare, solunum yolu enfeksiyonları, astım, orta kulak iltihabı gibi sağlık problemlerinin insidans ve şiddetini azaltmaktadır. Anneden aldığı immünoglobulinler bebeği ilk altı ayda daha etkili olmak üzere on sekiz aya kadar korumaktadır.
Emzirmenin Bebek İçin Faydaları Emzirme davranışında dokunma ve göz göze iletişim, anne ve bebeğin birbirlerinin davranışsal ifadelerini ve ihtiyaçlarını anlamalarına yardımcı olmaktadır.
Emzirmenin Anne İçin Faydaları Emzirme, postpartum kanamayı azaltmakta, Uterusun involüsyon sürecini hızlandırmakta Annenin gebelik öncesindeki vücut ağırlığına daha erken dönemde ulaşmasında etkili olmaktadır.
Emzirmenin Anne İçin Faydaları Emzirme sırasındaki psikofizyolojik reaksiyonlar anne bebek arasındaki bağın güçlenmesini ve annenin kendisini iyi hissetmesini sağlamaktadır. Emzirme sürecinde ovulasyonun ertelenmesiyle doğum aralığı uzar. Tüm bunlara ilave olarak emzirme, over kanseri ile meme kanseri olasılığını azaltmaktadır
Laktasyonda Annenin Besin Gereksinimi Bebeğin fiziksel olarak büyüme ve gelişmesi, annenin gebelik öncesi, gebelik ve gebelik sonrasındaki beslenme durumu ile yakından ilişkilidir Annenin beslenmesi başarılı bir laktasyon için çok önemlidir ve laktasyondaki besin gereksinimi, gebelik dönemindeki besin gereksinimine göre daha fazladır
Laktasyonda Annenin Besin Gereksinimi Emziren annelerin sıvı, karbonhidrat, protein, mineraller ve vitaminlere olan gereksiniminde artış olmaktadır Laktasyonun ilk altı ayında, normal besin alımına ek olarak günde 15 gr, altı aydan sonra ise 12 gr. proteine gereksinim vardır Laktasyonu desteklemek için, günde en az 2 L sıvı tüketilmesi gerekmektedir. Bunun yarısı süt için yeterli sıvıyı sağlamakta, diğer yarısı ise annenin kendi sıvı gereksinimini karşılamaktadır.
Laktasyonda Annenin Besin Gereksinimi Vitamin ve mineral içeren meyve suları, sebzeler, su ve süt tüketimi ile sıvı gereksinimi karşılanabilmektedir Annelerin gebeliklerinde ve laktasyonda floridli su tüketmesi önemlidir. Süt üretimi için kalsiyum içeren gıdaların tüketilmesi çok önemlidir