Laktasyonun Fizyolojisi. Emmenin Fizyolojisi. Anne Sütünün Yararları Laktasyonun Fizyolojisi Emmenin Fizyolojisi Anne Sütünün Yararları Bebeğin Memeye yerleştirilmesi Emzirmenin Değerlendirilmesi Ek gıdalara başlama Meme Bakımı Meme Problemleri
LAKTASYON Laktasyon dönemi, kadının doğum yapmasından sonra başlayan, fizyolojik değişikliklerin olduğu bir dönem olmakla birlikte anne ve bebek arasındaki duygusal bağın kurulduğu, psikososyal ve kültürel yönü olan bir süreçtir
WHO/UNICEF yayınlarında bebeklerin ilk 4-6 ay içinde yalnızca anne sütü ile beslenmelerinin sağlanması gerektiği bildirilmektedir
1989 yılında WHO ve UNICEF, “Emzirmenin korunması, özendirilmesi ve desteklenmesinde doğum hizmetlerinin rolü” ile ilgili on öneriyi içeren ortak bir bildiri yayınlamışlardır. * Bu on öneriyi gerçekleştiren hastanelere “bebek dostu hastaneler” denilmektedir
Postpartum süreçte, anne ve bebeğin beslenme durumunun değerlendirilmesi, annenin bebek beslenmesine ilişkin bilgi ve becerilerinin değerlendirilmesi, erken postpartum dönemde emzirme konusunda eğitim vermek, anneye ilk emzirme girişiminde yardımcı olmak, annenin kendi beslenmesi konusunda bilgi vermek hemşirenin önemli sorumluluklarıdır.
LAKTASYONUN FİZYOLOJİSİ MEME DOKUSUNUN YAPISI Alveoller Kanallar ve bunların destek dokusundan oluşur. Memelerin dıştan gözlenen yapıları ise meme başı ile çevresindeki koyu renkli alan olan “areola”dır Meme başı ve areolada yer alan küçük, kabarcık şeklindeki yapılara Montgomery Tüberkülleri denir.
LAKTASYONUN FİZYOLOJİSİ Meme Dokusunun Laktasyona Hazırlanması Plasentadan salgılanan estrojen ve progesteron ile HPL’nin etkisi ile meme dokusu laktasyon dönemine hazırlanır. Estrojenin etkisi ile gebeliğin ikinci ayında areola ve meme başı büyümeye başlar. Montgomery Tüberkülleri daha belirgin hale gelir. Areola ve meme başı koyulaşır, meme başı dikleşir Progesteronun etkisiyle, hiperemi, alveollerde hipertrofi meydana gelir. Epitel hücreleri salgı faaliyetine hazırlanır
LAKTASYONUN FİZYOLOJİSİ Meme Dokusunun Laktasyona Hazırlanması Doğuma yakın dönemde memelere olan kan akımı yaklaşık iki katına çıkar. Kanalların, alveollerin dilatasyonu ve kısmen kolostrum ile dolmaları, bağ dokusu ve myoepitelyal hücrelerde hipertrofi, deri altı yağ dokusunda artma sucu memelerin hacminde artış olmaktadır.
Yenidoğanın Doğumdan Sonraki İlk Beslenme Zamanı Doğumdan sonra bebeğin hemen anneye verilmesi ve ilk yarım saat içinde emzirmesi sağlanmalıdır Bu dönemde bebek aktiftir ve emme refleksi çok güçlüdür. Anne ve bebeğin aynı odada bulunması ve mümkün olduğunca yakın temasta olmaları sağlanmalıdır
Bebeği doğumdan sonra erken dönemde beslemenin bilirubin seviyesini düşürmesi yönünde faydalı bir etkisi vardır Yüksek düzeyde olan fetal eritrositlerin doğumdan sonra hızla yıkılması, yenidoğanda eritrositlerin yaşam sürelerinin daha kısa oluşu ve immatür olan karaciğerin bilirubini parçalayamaması yenidoğanda bilirubin seviyesini yükseltmektedir. Ayrıca yenidoğanın barsakları steril olduğu için bilirubinin atılımı gerçekleşmez ve geri emilerek dolaşıma katılır
Erken dönemde beslenme ile barsak peristaltizmi uyarılır ve bu şekilde, bilirubini parçalayacak olan barsak florası da sağlanmış olur. Kolostrum, doğal bir laksatiftir, mekonyumun çıkışını kolaylaştırır
DOĞUMDAN SONRA SÜT ÜRETİMİNİN BAŞLAMASI Kolostrum; gebeliğin 16. haftasından itibaren meme ucundan zaman zaman dışarı atılmaya başlar. Doğumdan sonra 2.-4. günlerde geçiş sütüne döner. Geçiş sütü; Kolostrumdan sonra salgılanmaya başlarve yaklaşık 2 hafta devam eder. Matür süt; Bu sütün %10’u enerji ve büyüme için gerekli olan karbonhidrat, protein ve yağları içerir, geri kalan kısmı sudur.
DOĞUMDAN SONRA SÜT ÜRETİMİNİN BAŞLAMASI Doğumdan sonra memelerden süt üretiminin başlaması, estrojen ve progesteron hormonu seviyesinin düşmesi sonucu prolaktin ve oksitosin hormonlarının salınmasıyla olmaktadır.
Prolaktin hormonu, hipofiz ön lob hormonudur Prolaktin hormonu, hipofiz ön lob hormonudur. Bu hormon alveollerdeki epitelyal hücrelerden süt yapımını sağlar.Buna SÜT YAPIM REFLEKSİ denir.
Bebek her emdiğinde önceden kanallarda hazır bulunan sütü kullanır Bebek her emdiğinde önceden kanallarda hazır bulunan sütü kullanır. Bu nedenle prolaktin salgılanmasını artırmak için bebeğin yeterince emzirilmesi önemlidir. Prolaktin hormonu geceleri daha fazla yapıldığı için gece emzirmek özellikle yararlıdır. Prolaktin hormonunun anneyi gevşetici, uykusunu getiren bir özelliği olduğundan anne geceleri emzirdiğinde bile yeterince dinlenebilmektedir.
Prolaktin hormonunun diğer bir özelliği ise, laktasyon dönemi boyunca FSH (Follikül Stimüle Edici Hormon) hormonu baskılayarak overlerde yeni bir follikül gelişimini engellemesi, yani ovulasyonu engellemesidir
Oksitosin hormonu ise hipofiz arka lob hormonudur ve alveolleri çevreleyen myoepitelyal hücrelerin kasılmasını ve böylece sütün alveollerden kanallara ve laktiferöz sinüslere oradan da meme ucuna akmasını sağlar. Buna SÜT İNME REFLEKSİ denir.
Süt İnme Refleksinin Yeterli Olduğunu Gösteren Belirtiler Emzirmeden hemen önce ya da emzirme sırasında memelerde karıncalanma olması Bebek ağladığında yada onu emzirmeyi düşündüğünde annenin memelerinden süt gelmesi Emzirme sırasında uterus kontraksiyonlarının ağrı şeklinde hissedilmesidir.
Yetersiz Süt İnme Refleksinin Olası Sonuçları 1. Süt inme refleksi olmaz (Anne gergin, sinirli, ağrılı olabilir) 2. Süt, miyoepitelyal hücrelerin kontraksiyonu ile süt kanallarına doğru ilerlemez 3. Bebeğe yetersiz miktarda süt ulaşır=aç bebek 4. Anne, yeterli sütü olmadığından korkar→süt inişi engellenir→bebeğe mama verir→emme uyarımı azalır→süt yapımı azalır 5. Memelerin yetersiz boşaltılmasına bağlı dolgunluk→bebeğin emmesini daha da güçleştirir→süt stazı nedeniyle enfeksiyon gelişebilir 6. Emzirmeyi kesme davranışı-ifade edilen neden: “Yeterli sütüm yoktu” ya da “Göğüslerim çok ağrılıydı” ya da “Göğüslerimde enfeksiyon oldu ve doktor emzirmeyi kesmemi önerdi.”
SÜT İNME REFLEKSİNİN UYARILMASI Anneye güven kazandırmak, sakin ve stressiz olmasına yardım etmek Ağrı gibi stres yaratan faktörleri azaltmak Emzirme ile ilgili olumlu düşünceler kazandırmak Destek faktörlerini kullanmak Bebekle tensel temasını artırmak Ilık bir şeyler içirmek Memelerini ılık nemli ya da kuru uygulama ile ısıtmak Memelere hafifçe masaj yapmak Sırta masaj yapmak
Memede fazla süt varsa, anne sütünde bulunan “inhibitör maddeler”hücrelerin fazla süt salgılamasını durdurur Bebeğin emmesi ya da memenin boşaltılması ile bu inhibitör maddeler atıılmış olur ve süt yapımı devam eder
Emmenin Fizyolojisi Arama refleksi Emme refleksi İçine çekme refleksi
İyice kavranmış olan meme başı, ağız içine ve dilin yardımı ile ağız tavanına doğru çekilir. Dil, ağzın ön kısmındadır. Dıştan bakıldığında dudaklar areolanın etrafını tamamen çevreler, çene laktiferöz sinüsler üzerine baskı uygulayacak durumdadır Emdikçe, alt çene laktiferöz sinüsleri damağa doğru sıkıştırarak sütü meme başındaki gözeneklere doğru iter. Dil de emme ile uyumlu yutma işlemi ile öne ve arkaya hareket eder
Bebeğin emme hareketini doğru olarak yapabilmesi, annenin onu kucağında doğru bir şekilde tutmasını gerektirir.
Ortalama emzirme süresinin 30 dakika ya da her bir meme için yaklaşık 15 dakika olması önerilmektedir Süt inme refleksinin oluşması, süt kanallarının boşalması ve bebeğin beslenme gereksiniminin karşılanması için, iki saatte bir her istediğinde emzirilmesi ve her bir memeyi en az 5-7 dakika emmesi önemlidir. Daha kısa bir süre emzirme durumunda, yetersiz süt inme refleksi, meme dolgunluğunda artış ve bebeğin sıvı alımında azalma gibi sorunlar gelişebilmektedir.
Emzirme Şekli Süt yapımı için en yüksek düzeyde uyarıyı ve bebek için yeterli süt desteğini sağlamak için her beslemede her iki memenin verilmesi gerekmektedir. Meme ucu travmasını önlemek için, memenin areola bölgesi de bebeğin ağzına yerleştirilmelidir. Bu şekilde, bebek sadece memenin ucunu emmeyecektir Emmenin travmasına her seferinde farklı alanların maruz kalması için her beslemede emzirme pozisyonunun değiştirilmesi gerekmektedir
EMZİRMENİN DEĞERLENDİRİLMESİ Bebek anne memesine doğru yerleştirildiğinde; -Bebeğin ağzı ile meme başı aynı seviyede bulunmalı -Anne gevşek ve rahat görünmeli -Emme sırasında bebeğin çenesi memeye değmeli, alt dudağı dışa dönük ve ağzı genişçe açılmış olmalı, yanakları yuvarlak görünmeli -Derin, yavaş, dinlenerek emiyor olmalı -Emerken huzurlu görünmelidir
Bebeğin etkili bir şekilde emdiğini gösteren belirtiler Emzirme sırasında anne bebeğin yutkunduğunu duymalı Emme sırasında bebeğin şakaklarında ve kulaklarında kımıldama görülmeli Günde en az 8 kez emmeli Emzirme sonrası annenin memesi yumuşak, meme ucu dikleşmiş görünmeli Bebek günde 6-8 kumaş bez kirletmeli, 2-5 defa gaitasını yapmalıdır
Ek gıdalara erken başlanırsa; Enfeksiyon riskine bağlı malnütrisyon Böbreklere yük Bebekte doygunluk hissinin gelişmesi, anne memesini daha az emmesine neden olur Allerji ve obesiteye yatkınlık artar
Ek gıdalara geç başlanırsa; Bebeğin diğer besin gereksinimlerinin karşılanmaması Çiğneme davranışı 4-6. aylar arasında geliştiğinden ek gıdalara geç başlanması, ileride beslenme sorunlarının oluşmasına neden olabilmektedir
MEME PROBLEMLERİ Meme Dolgunluğu Meme Tıkanıklığı İçe dönük ya da düz meme başı Meme başı çatlağı
MEME PROBLEMLERİ Meme ucu ağrısı, en çok belirtilen emzirmeyi bırakma nedenidir ve önlem alınmadığı durumlarda, sürekli emme travmasına bağlı olarak çatlak gelişebilmektedir. Meme ucunda çatlak gelişmesi ise enfeksiyonlar için zemin hazırlamaktadır.
Bebek, boş olan süt kanallarını emmemelidir MEME PROBLEMLERİ Bebeğin emmesi yönünden zorluk yaratacağı için meme dolgunluğunun önlenmesi önemlidir. Bebeğin çok aç olması meme ucunu çok kuvvetli bir şekilde emerek travmaya maruz bırakacağından, fazla acıkmadan önce, istedikçe emzirilmesi önemlidir. Bebek, boş olan süt kanallarını emmemelidir
MEME PROBLEMLERİ Meme başı ağrısı ve çatlakları çoğunlukla emme travmasına bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Bebeğin memeye yanlış yerleştirilmesi, meme dolgunluğu ve kandida enfeksiyonu meme başı ağrısının nedenleri arasında yer almaktadır
Meme Bakımı Uygulamaları Montgomeri tüberküllerinden, meme başı ve areolayı koruyucu özellikte antibakterial yağlı, kokulu bir madde salgılanmaktadır. Her emzirmeden önce ellerin yıkanması ve günlük duş sırasında duru suyla memelerin yıkanmasının yeterli olduğu düşünülmektedir. Sabun, meme ucunda kuruma ve çatlamaya neden olacağından kullanılmamalıdır.
Meme Bakımı Uygulamaları Meme ucu bakımı için kullanılan merhem ve kremler anne ve bebek için güvenli olmalı, hava sirkülasyonunun devam etmesi ve meme ucunun tıkanmaması için ince bir tabaka halinde sürülmeli ve emzirmeden önce yıkanmalıdır. Meme ucunun kuru tutulması, bakımın bir diğer önemli yönüdür. Her emzirme sonrasında meme uçlarının kurumaya bırakılması ve günde birkaç kez 15-30 dakika sütyenin çıkartılması önerilmektedir.
Meme Bakımı Uygulamaları Özellikle ilk günlerde meme uçlarından süt sızıntısı olması durumunda, emici pedler meme uçlarının kuru tutulmasında kullanılabilir. Ayrıca, bu pedlerin nemlendikçe sık değiştirilmesi gerekmektedir
EMZİRMENİN KÜLTÜREL BOYUTU EMZİRMENİN KÜLTÜREL BOYUTU Sağlık bakımı verirken bireylerin kültürel özellikleri ile birlikte ele alınması hemşireler için önemli bir hedeftir Kültürel değerler, erken postpartum dönemde annelerin bebeklerini beslemeye ilişkin kararlarını, uygulamalarını ve emzirme davranışlarını etkilemektedir. Emzirme bir sağlık davranışıdır ve emzirme başarısını artırmaya yönelik eğitim programlarının başarılı olması isteniyorsa kadınların, karar verme süreçlerinde etkisi olan kültürel değerlerinin anlaşılması çok önemlidir
EMZİRMENİN KÜLTÜREL BOYUTU Kültürel inanış ve uygulamaların, bebeği besleme yöntemleri üzerine önemli etkileri vardır. Her toplumda çeşitli bölgesel ve etnik kültürler bulunmaktadır. Bu grupları etkin bir şekilde ele almak, ebe/hemşirenin bebek besleme konusundaki kültürel faktörlere karşı duyarlı ve bu konuda bilgili olmasını gerektirmektedir. Davranışların altında yatan algılamaların belirlenmesi, verilecek olan sağlık eğitiminin daha etkili olması bakımından önemlidir
Leininger ‘e göre kültür, bir grubun öğrenilmiş, paylaşılmış, kuşaktan kuşağa aktarılmış değerleri, inanışları, normları ve uygulamalarıdır. Farklı yazarlar tarafından çeşitli şekillerde tanımlanan kültür kavramının ortak noktası, ÖĞRENİLEN, ÖĞRETİLEN, KORUNAN ve EĞİTİM İLE YENİ KUŞAKLARA AKTARILAN BİR İÇERİK olmasıdır.
Annelerin kültüre ilişkin inanışları ya da değerleri emzirme davranışlarını büyük ölçüde etkilemektedir: Bebeğin doğumdan sonraki ilk beslenme zamanı Bebeğin doğumdan sonraki ilk beslenme şekli Ek gıdalara başlama zamanı Sütten kesme uygulamaları Meme bakımı uygulamaları