ASKER ÇOCUĞU OLMAK SesiAçınız
Asker çocuğu olmak; * Memleketinin olmaması demektir. (Nüfus cüzdanında yazar, kütük orada demekle yetinirsiniz)
Asker çocuğu olmak; * Doğum yerinizin sizin için hiçbir şey ifade etmemesidir. (Tesadüfen o şehirden geçersiniz anneniz size "Bak yavrum sen şu hastanede doğdun" der)
Asker çocuğu olmak; * Ailenizdeki tüm bireylerin doğum yerinin farklı olması demektir.
Asker çocuğu olmak; * Ailedeki herkesin asker gibi yaşaması demektir. (Zira sizin yapacağınız bir hata "X şunu yapmış" şeklinde değil "Y Albayın çocuğu şunu yapmış" şeklinde konuşulacaktır)
Asker çocuğu olmak; * Her gittiğiniz şehirde bir önceki şehirle anılmanızdır. (İzmir'deyken Mardin'li çocuk, İskenderun'dayken İzmir'li çocuk v.b.)
Asker çocuğu olmak; * Okul değiştirme rekorları kırmak demektir. (Üniversiteye giden 11 yıllık eğitim sürecinde 7 ayrı okulda okumak gibi)
Asker çocuğu olmak; * Tayin olunan şehirde yeni dostluklar,aşklar kazanıp sonra onları kayıtsız şartsız terk etmek ve gittiğiniz yerde bunları sıfırdan yapabilmek için yırtınmak demektir. (ki muhtemelen bunu başarıp "oh ne güzel ortamımı kurdum" dediğinizde, yeni bir tayin emri babanızın eline ulaşmıştır)
Asker çocuğu olmak; * Almanya'dan Mardin'e tayin olmak ve orda New York'dan Mardin'e tayin olmuş bir askerin oğluyla arkadaş olmak demektir.
Asker çocuğu olmak; * Okulun ilk günlerinden nefret etmek demektir. (Herkes birbirini tanımaktadır sizse benim gibi yeni bir var mı diye bakınıp ilk irtibatı onla kurmaya çabalarsınız. Muhtemelen isminiz sınıf listesine yazılmamıştır. En alta kalemle eklersiniz. Numaranızı da bilmiyorsunuzdur. İlk bir hafta böyle misafir sanatçı gibi okula gidip gelirsiniz…)
Asker çocuğu olmak; * Babanız emekli olana kadar evinizin size ait olmaması, oturacağınız evi seçememeniz, poster yapıştırırken bile "Demirbaşa zarar vermeyelim" kaygısı taşımak demektir.
Asker çocuğu olmak; * Yaşıtlarınız disco ve barlarda gününü gün ederken sizin Doğunun bilmem hangi şehrinde terör korkusuyla yaşamanızdır.
Asker çocuğu olmak; * Vatan sevgisini kitaplardan okuyarak değil, bizzat yaşayarak öğrenmektir.
Tüm bunlara rağmen dışarıdan bakan gözler - Sizin kamplarda nasıl eğlendiğinizi - Ordu evlerinde nasıl ucuza kola içtiğinizi - Lojmanların devlete yük olduğunu - Askeri araçlardan bedava istifade ettiğinizi - Babanız maaşının ne kadar yüksek olduğunu (!) - Askerlik zamanımız geldiğinde babamızın bize torpil yapacağını konuşurlar… Binlerce kez açıklamış olmanıza rağmen…
Her şeye rağmen bizim tek yaşadığımız babamızın mesleğiyle gurur duymak ve mesai aracı lojmana girdiğinde, tek tip elbiseli insanlar arasından babamızı bulup, koşarak boynuna sarılmaktı… Bir Asker Çocuğu feyziyurdagul@hotmail.com