Yetişkinliğe Geçiş Dönemi; Ergenliğe kIsa bİr bakIş
Ergenlİk nedİr ? Soyut düşünmenin belirgin bir şekilde arttığı, fiziksel ve duygusal değişimlerle kendini belli eden bu dönem yetişkinliğe atılan ilk adım olarak düşünülebilir. Değişimin olduğu yerde şüphesiz zorlanmalar da olacaktır. Ergenlik döneminde gençler sıklıkla aile ve sosyal hayatlarında zorluk yaşamaktadır.
Onlu yaşlardan on sekizli ve on dokuzlu yaşlara kadar olan süreci kapsayan bu dönem de; bir gruba ait olma, arkadaşlara normalin üstünde bağlılık gösterme, aileyle çatışma, karşı cinsle olan iletişimi önemseme, hayatı, kim olduğunu ve soyut kavramları sorgulama gibi tipik davranışlar yoğun olarak görülmektedir.
ERGENLİK DÖNEMİ GELİŞİM ÖZELLİKLERİ Bu dönemde İdealizm ön plandadır Ergen, yakın çevreyi varsayımsal bir geçmişe ya da geleceğe bağlayan olası sorunlarla uğraşır Ben merkezci düşünce yapısı «HAYALİ SEYİRCİ» söz konusudur.
Sevilmek, beğenilmek, onaylanmak isterler. Büyüklerden çok yaşıtlarının fikirleri önem taşır. Bir arkadaş grubunun üyesi olmak büyük zevk verir. Hemcinsleri ile arkadaşlık kurmaktan keyif alırlar. Yetişkin olarak kabul edilmek ister ve kendine güven duyguları artar. Hem rekabet hem de işbirliği yapmaktan hoşlanırlar. Bedensel özelliklerini kabul etmekte zorlanırlar, kendilerinden hoşnut olmazlar. Tutarsız ve çelişkili davranışlar sergilerler.
Özellikle bu dönemde genç, anne baba ya da birlikte yaşadığı ebeveyn ile türlü çatışmalar yaşar. Elbette bunun doğal bir geçiş süreci olduğu unutulmamalıdır.
Ergenlİkte RİSKLİ DAVRANIŞ ; ŞİDDET Ergenlikte sıkça rastlanan normal davranışların yanında «riskli davranışlardan» da bahsetmekte fayda olacaktır. Ergenlikte riskli davranışlara yönelmek, heyecan aramak psikolojik ve sosyal gelişimi olumsuz etkilemektedir. Bu dönemde şiddet farklı boyutlarda kendini gösterebilmektedir. Şiddetin ürperten yönü , Şiddete yönelen gençlerin empatiden yoksun bir karaktere sahip olmaları, geleceğiyle ilgili ümitsizlik hissine kapılmış ve kendilerine ne olacağını bilmediklerinden kontrol hissinden yoksun olmaları ve çoğu zaman anti sosyal davranışlar içinde olmalarıdır (Esen, 2003: 84).
Şiddet ve diğer zarar verici davranışların oluşumunda ve önlenmesinde ailenin ve akranların rolü büyüktür. Özellikle ergenin yaşadığı çevrenin özellikleri, ailenin gence olan tutumu, gencin kişilik gelişimine doğrudan etki eder.
İyi bir çevre + sağlıklı arkadaşlık ilişkileri + sağlıklı ebeveyn ilişkisi = huzurlu ve güvenli bir gelecek
lİse Yıllarını eğitsel anlamda sağlıklı yaşamak… Lise yılları eğitsel açıdan bakıldığında bazı çalışma alışkanlıklarının yerleştiği yıllardır. Genç, bu dönemde eğitsel hedefler belirleyerek, bu hedeflere ulaşmak için sistemli çalışmak zorundadır.
Eğer gerçekçi planlar yapıp, bunlar uygulamada öz denetim geliştiremezse yaşam boyu doyumsuzluk yaşaması olasıdır. (Ekim 2001 Cilt:9 No:2 Kastamonu Eğitim Dergisi) Bu yıllar yetişkinlik hayatının tohumlarının atıldığı yıllardır.
LİSE YILLARINA DENK GELEN DÖNEMDE GELİŞİM GÖREVLERİ ; Hızla gelişen ve oranları değişen bedene uyum sağlama Yaşıtlar çevresinde bir yer edinebilme Bir meslek seçme ve buna hazırlanma Uygun bir yaşam felsefesi ile birlikte kişisel değer duygusu oluşturma
Bu dönemde yaşanılan sorunlar da genellikle bu gelişim görevleri çerçevesinde olacaktır.
Kendinizi bu dönemde yalnız, uyumsuz, isteksiz hissedebilirsiniz Kendinizi bu dönemde yalnız, uyumsuz, isteksiz hissedebilirsiniz. Değişimi fiziksel, duygusal ve sosyal açılardan yaşadığınız bu dönemde sosyal desteğe ihtiyaç duymanız son derece normaldir.
Bu dönemde ihtiyaç hissettiğiniz takdirde, psikolog, okul psikolojik danışmanı, aile danışmanı gibi yaşadığınız süreci iyi analiz edebilecek uzmanlardan yardım almalısınız. Bu size içinde bulunduğunuz dönemin özellikleri ile ilgili “farkındalık” kazandıracaktır. Unutulmamalıdır ki; yaşamın her döneminde bireyin yaşadığı dönemi anlamlandırmasına yardımcı olabilecek kişilerden sosyal destek alması iyi gelecektir.
Teşekkürler