AVRUPA BİRLİĞİ SOSYAL POLİTİKASI Ders Notları-2
Avrupa Genişlemesi
Avrupa Genişlemesi Birinci genişleme dalgası içinde olan Norveç, referandumla Birliğe katılımı gerçekleşmemiştir. Yunanistan komisyonun olumsuz raporuna rağmen siyasi bir kararla Birliğe alınmıştır. İspanya ve Portekiz faşist diktatörlerin iktidardan ayrılması üzerine Birliğe alınmışlardır. 1992’de siyasi birliğin sağlanması üzerine dördüncü genişlme süreci yaşanmış, Norveç yeniden referandumla katılımı onaylamamıştır.
2004 Genişlemesi Macaristan, Litvanya, Polonya, Malta, Letonya, Çek Cumhuriyeti, Slovakya, Estonya, Slovenya Kıbrıs Rum Kesiminin Soğuk savaşın sona ermesi ardından başlayan yeni süreç 1997 Lüksemburg zirvesinde 1.Mayıs.2004’te üyeliğe alınmaları kararı
2007 Genişlemesi Romanya Bulgaristan 01.01.2007’de üyelikler onaylandı.
2013 Genişlemesi Hırvatistan 1.Temmuz.2013’te üyeliğe alınmıştır
Potansiyel Aday ülkeler Arnavutluk Karadağ Sırbistan Makedonya TÜRKİYE Bosna Hersek Kosova
AB SOSYAL POLİTİKASININ GELİŞİMİ SOSYAL EYLEM YILLARI 1972-1980 Avrupa bütünleşmesi güç kazanıyor. Neden? ABD ile görüş ayrılıkları ABD ekonomisinin Avrupa ekonomileri üzerinde bozucu etkisi İşçi ve öğrenci olayları Paris Zirvesi (1972) Topluluğun ekonomi politikaları kadar sosyal konulara da önem vermesi gereği Paris Zirvesi sonuçları 1974 yılında Sosyal Politika Eylem Planında somutlaşıyor.
SOSYAL POLİTİKA EYLEM PLANI 1974 AMAÇLARI: Tam ve daha iyi istihdamın yaratılması, Eşitlik içerisinde çalışma ve yaşam koşullarının geliştirilmesi, İşletme düzeyinde işçilerin, Topluluk düzeyinde işçi ve işveren örgütlerinin ekonomik ve sosyal kararlara katılımının artırılması SOSYAL POLİTİKA KURUMLARI Mesleki Eğitim Avrupa Merkezi, Yaşam ve Çalışma Standartlarının Düzeltilmesi Avrupa Vakfı Avrupa Sendikalar Enstitüsü 1973 yılında birinci ve 1976’da başlayan ikinci petrol krizi nedeniyle kurumlardan beklenen faydalar sağlanamamıştır
AB SOSYAL POLİTİKASINDA DURGUNLUK DÖNEMİ 1980-1986 Durgunluğun nedenleri; petrol şokları sonrası bozulan dengeler, artan işsizlik, teknolojik yapının getirdiği değişim, İngiltere’de Thatcher yönetiminin AB sosyal politikasına itirazları 1974 Sosyal Politika Eylem Planının sürdürülmesini imkansız hale getirdi. Ekonomi ve İşgücü Piyasalarında Yeni Arayışlar Kuralsızlaştırma Özelleştirme Esneklik 1974 Sosyal Politika eylem Planından kısa bir süre sonra farklılaşan talepler ve değişen yol haritası
AVRUPA SOSYAL ALANI Avrupa Sosyal Alanı: Avrupa Topluluğu içerisinde tek pazarın kurulmasına yönelik olarak alınan tedbirlerin ekonomik ve politik nitelikte olması, Avrupa Ekonomik Alanı kavramını gündeme getirmiştir. Bunun bir karşılığı ya da tamamlaması olarak da, Topluluk, sosyal politikalarının geliştirilmesi, sosyal içerikli tedbirlerin alınması ve sosyal haklardan örülmüş bir Avrupa’nın kurulmasını ifade eden “Avrupa Sosyal Alanı” kavramını kullanılmaya başlamıştır. Kavram ilk olarak, 1988 yılı Şubat ayında Avrupa Topluluğu Sosyal İşler yardımcısı Manuel Marin tarafından hazırlanan “Topluluk Sosyal Politikalarının Geliştirilmesi” konulu raporda kullanılmıştır.
AVRUPA SOSYAL ALANININ OLUŞTURULMASI 1986-1992 1980’li yılların başında sosyal politikalarda yaşanan durgunluğa son vermek amacıyla Fransa’da Mitterand yönetimi, konseye istihdam sorununa ağırlık verecek, sosyal taraflar arsında diyalogu artıracak ve sosyal koruma alnında işbirliğini geliştirecek “Avrupa Sosyal Alanı”nın geliştirilmesi önerisinde bulunmuştur. Bu düşünce, 1985 yılında komisyon başkanı Jacques Delors tarafından yeniden gündeme getirilmiş, sosyal politikalara ilişkin konularda varılacak antlaşmaların AB sosyal mevzuatının temelini teşkil etmesi ve bu yolla sosyal standartlarla ilgili harmonizasyonun sağlanarak, sosyal dampingin önlenmesi sağlanmıştır. Sosyal tarafların katılımı ile yapılan görüşmelerde sosyal diyalogun teşvik edilmesi kabul edilmiştir. Bu toplantılar neticesinde Avrupa Sosyal Fonunun daha fakir ülkelere desteğinin artırılması kararı alınarak, sosyal bütünleşme vurgusu yinelenmiştir Sosyal Damping: Bir ülkenin işgücü maliyetlerinde ya da işgücü piyasalarına yönelik mevzuatının sınırlayıcı (katı) olmaması nedeniyle, istihdam yaratan yatırımları kendisine çekmesidir. Özellikle küreselleşme sürecinde sermaye, mal ve hizmetlerin hareketlerinin önündeki sınırlandırılmaların kaldırılması, başta çok uluslu şirketler olmak üzere sermaye hareketlerinin sosyal damping uygulayan ülkelere kaymasına neden olmuştur. Avrupa Birliği’nde ise özellikle İspanya ve Portekiz’in tam üyelik sürecinin, ücret ve sosyal düzenlemelerin yüksek olduğu ülkeler aleyhine bir durum yaratacağı tartışmaları yoğun olarak yaşanmıştır.
AVRUPA TEK SENEDİ- TEK AVRUPA SENEDİ Single European Act 28.Şubat.1986 Avrupa Birliği tek pazarını ve Avrupa Politik İş Birliğini resmen başlatan Roma Antlaşması'nda köklü değişiklikler yapan antlaşmadır. Senet, 17 Şubat 1986 tarihinde Lüksemburg'da, 28 Şubat 1986 yılında da Lahey'de imzalanmıştır. Jacques Delors'un komisyon başkanlığı döneminde, 1 Temmuz 1987 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Amaç; malların serbest dolaşımına getirilmiş tarifesiz engellerin kaldırılarak, ortak pazara atılım kazandırmak Avrupa Tek Senedi ile Topluluk, ilk defa önemli sosyal politika meselelerinde tasarrufta bulunabilme yetkisine sahip olmuştur
AVRUPA TEK SENEDİ Avrupa Birliği sosyal politikasında en köklü hatta reform niteliğindeki gelişme olarak kabul edilen Avrupa Tek Senedi, sosyal politikalarda yaşanan durgunluğu sona erdirirken, sosyal politikaların yeniden Avrupa’da önemli bir gündem haline gelmesine neden olmuştur. Avrupa Tek Senedi ile Topluluk, ilk defa önemli sosyal politika meselelerinde tasarrufta bulunabilme yetkisine sahip olmuştur. İşçi sağlığı ve güvenliğinin korunması amacıyla çalışma ortamının düzenlenmesi konusunda Topluluğa tasarrufta bulunma yetkisi verilmiş, antlaşmaya eklenen bir diğer madde ile Topluluğun sosyal politikasının belirgin hale geleceği ifadesine yer verilmiştir. Topluluk, Avrupa Tek Senedi ile ekonomik ve sosyal politikanın güçlendirilmesi hedeflerinin uyum içinde sürdürülmesi esasını belirlemiştir. Ancak Tek Senedin bütünleşme yandaşları ve ulusalcılar arasında bir uzlaşı belgesi olduğunu ve sosyal politikalarda yeni bir açılım sağlamadığına yönelik düşünceler de mevcuttur.
AVRUPA TEK SENEDİ Avrupa Tek Senedi’nin 18.maddesi ile Roma Antlaşması’na eklenen 100a maddesi, alınan kararlarda işçi sağlığı ve iş güvenliği ile çalışma şartlarının genel alanları hakkındaki konularda, nitelikli oy çoğunluğunun geçerli olacağı düzenlemesini getirmiştir. Bu düzenleme ile 1980’li yılların başında Avrupa sosyal politikasında durgunluğun nedeni olan İngiliz muhalefetinin veto aracının etkinliği önemli ölçüde kırılmıştır. Komisyon, yaşam ve çalışma koşulları, fırsat eşitliği, mesleki eğitim, çalışanlara bilgi verme ve danışma gibi birçok konuda nitelikli çoğunlukla karar verme yöntemine geçilmesi önerisini ise benimsenmeyerek ertelemiştir. Avrupa Sosyal Modeli’nin temel unsurlarından olan sosyal diyaloğun geliştirilmesi konusunda da Avrupa Tek Senedi önemli düzenlemeler getirmiştir. Roma Antlaşması’na eklenen ve Avrupa Birliği Antlaşması ile değiştirilmeyen 118-B maddesi ile Komisyon, sosyal ortakları Topluluğun sosyal yapılanmasına katmayı ve isterlerse Avrupa düzeyinde sözleşmesel düzenlemeler yapabilmelerine olanak tanımıştır
ÇALIŞANLARIN TEMEL SOSYAL HAKLARI TOPLULUK ŞARTI 1989 Topluluk sosyal politikanın en önemli adımlarından biridir. Mayıs1988’de J.Delors Avrupa Sendikalar Konfederasyonu’nun kongresinde, işçilerin asgari sosyal haklarının belirlenmesine ilişkin bir şart taslağı üzerinde çalışmalara başlamayı taahhüt etmiştir. Eylül 1988’de “İç Pazarın Sosyal Boyutu” adlı çalışma hazırlanmıştır. Kasım1988’de Komisyon Ekonomik ve Sosyal Komiteden, “Çalışanların Temel Sosyal Haklarına İlişkin Topluluk Şartı” nın (sosyal şart) unsurlarını belirlemesini istemiş, çalışma Mayıs 1989’da Komisyona sunulmuştur. Çalışanların Sosyal Hakları Topluluk Şartı’nı 9.Aralık.1989 tarihinde İngiltere dışındaki onbir üye devlet tarafından kabul etmiştir. Strasburg Zirvesi’nde kabul edilen Topluluk Şartı ile Avrupa’nın sosyal boyutuna siyasal bir ivme kazandırılmak istenmiştir
ÇALIŞANLARIN TEMEL SOSYAL HAKLARI TOPLULUK ŞARTI 1989 Birlik yapılanmasına geçilmeden önce Topluluğun sosyal boyutunun da geliştirilmesini hedefleyen Topluluk Sosyal Şartı, emeğin Avrupa toplumundaki yerinin dayandığı temel ilkeleri saptama amacını taşıyan bir belgedir. Belge, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) sözleşmeleri ve 1961 tarihli Avrupa Sosyal Şartı’ndan esinlenerek hazırlanmıştır. Topluluk Sosyal Şartı, uygulamayı gösteren sosyal eylem programı ve 1992’de Avrupa Birliği Antlaşması’na eklenen sosyal politika protokolünün de temelini oluşturmuştur
ÇALIŞANLARIN TEMEL SOSYAL HAKLARI TOPLULUK ŞARTI 1989 Topluluk Sosyal Şartı, Tek Avrupa Pazarının korunması için oluşturulan politika önceliklerinin en önemlisidir. Tüm çalışanlara ve gruplara sistematik olarak uygulanabilecek hakları içermektedir. Bunlar daha önce sıklıkla tekrar edilen ve üye ülkelerce önceden uluslararası sözleşmelerle kabul edilmiş metinlerdir. Bu çerçeveden bakıldığında, tekrardan ileri bir düzenleme getirmemiştir. Belki de bu nedenle Topluluk Sosyal Şartının zorlayıcı hukuksal bir niteliği olmamış, üyelere Avrupa Sosyal Modeli’nin temel dayanaklarını gösteren sosyal ve moral yükümlülükler getirmiştir.
Şart içeriği Topluluk Sosyal Şartı oniki temel hakkı içermektedir. Bunlar, serbest dolaşım hakkı, istihdam ve ücretler, yaşam ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi, sosyal koruma, toplu pazarlık ve örgütlenme özgürlüğü, mesleki eğitim, kadın-erkek arasında işlem eşitliği, bilgi, danışma ve yönetime katılma hakkı, işyerinde sağlık ve güvenliğin korunması, çocukların, gençlerin, yaşlıların ve sakatların korunmasıdır. Şart, Topluluk amaçlarının Roma Antlaşması çerçevesinde gerçekleştirilmesini kolaylaştırmaya yönelik bir araç niteliğindedir
SOSYAL EYLEM PROGRAMI 1989 1989 yılında hazırlanan Sosyal Eylem Programındaki 47 madde, Topluluk Sosyal Şartının uygulamasını yerine getirmeyi amaçlamıştır. Bu maddeleri dört ana başlık altında toplamak mümkündür. -Mevcut talepleri güncelleştirmek, -Halen yürülükte olanları birleştirmek, -Çıkmaza giren tedbirleri yeniden düzenlemek, -Yeni alanlarda yeni tedbirler oluşturmaktır.
TOPLULUK SOSYAL ŞARTINA ELEŞTİRİLER İngiltere İtirazı; 1980’li yılların başından itibaren uyguladığı neo-liberal politikalarla çatıştığını düşündüğü Avrupa sosyal politikası muhalefetini Topluluk Sosyal Şartında da yinelemiştir. Özellikle eylem programındaki düzenlemelerin aşırı olduğu iddiası ile hem Topluluk Sosyal Şartını hem de eylem programını imzalamamıştır. Bu durum Avrupa sosyal politikasında iki başlı bir yapılanmanın oluşmasına neden olmuştur. İşçi Sendikaları İtirazı; Topluluk Sosyal Şartı özellikle işçi, sendikalarınca yeterli bulunmamış ve eleştirilere uğramıştır. Avrupa Tek Senedi’nin tek pazar ve ekonomik odaklanma eleştirilerine karşı, Topluluk Şartının sosyal boyutu oluşturmaya yönelik bir metin olduğu düşünüldüğünde, bağlayıcılığı olmayan, Topluluk içinde hukuksal bir değer taşımayan ve sosyal uyumu sağlamaktan uzak niteliği, ciddi eleştirilere maruz kalmıştır. Yine sosyal eylem programında yer alan 47. maddenin hiç birinin “sosyal güvenlik” ve “örgütlenme ve toplu pazarlık” konusuna değinmemesi işçi sendikalarınca ciddi eleştirilere uğramıştır. Eleştirilerin önemli haklılıklar taşımasına rağmen, Topluluk Sosyal Şartı, bütünleşme sürecinin başından itibaren gerçekleşen en önemli sosyal politika düzenlemesidir. Bu belge ile sosyal politikanın hukuksal çerçevesi belirlenmeye çalışılmış, sosyal hakların yönergelerde yer alması önemli bir hedef olarak tespit edilmiştir. Bu niteliği ile belge, hukuksal düzenlemeler yoluyla yumuşak bir geçişi hedefleyen, kendinden sonraki düzenlemelere alt yapı hazırlayan ve ortak pazarın sosyal politika ile dengelenmesini ifade eden iyi niyetli bir irade beyanıdır.
Dersimiz tamamlanmıştır.