SARS VİRÜSÜ VE ENFEKSİYON OLUŞTURMA MEKANİZMASI
SARS VİRÜSÜ SARS ismi Ciddi Akut Solunum Sendromu anlamına gelen Severe Acute Respiratory Syndrome kelimelerinin kısaltılmış halidir. Hastalık ilk defa 2002 yılının ikinci yarısında Uzakdoğu Asya’da gripal enfeksiyon şeklinde ortaya çıkmıştır. Solunum yetmezliği ve buna bağlı ölümlerin görülmesi enfeksiyonun gripal enfeksiyonlardan farklı olduğunu göstermiştir. Hastalık Çin, Hong Kong, Kanada, İndonezya, Filipinler, Singapur, Tayland gibi ülkelerde de bildirilmiştir. Hastalığın tanımlanması 2003 yılında mümkün olmuştur. Hastalanan kişilerin çoğunluğu 25-70 yaş arası kişilerden oluşmaktadır.
Etkenin Özellikleri Etken Coronaviridae Familyasında yer alan Coronavirus Tor 2 suşudur. Bu yüzden bu virüse aynı zamanda SARS Ascociated Coronavirus (SCV) ismi verilmiştir. 80-160 nm büyüklüğünde, pleomorfik, küresel ya da elips şeklinde, helikal simetrili bir virüstür. Yüzeyinde peplomer adı verilen çıkıntılar mevcuttur. Tek sarmallı, zarflı, RNA virüsüdür.
Elektron Mikroskopundaki Görünümü
Sınıflandırılması Coronaviridae familyasında yer alan virüsler genelde hayvanlarda hastalık oluşturmaktadır. Bunun yanında insanda üst solunum yolu hastalığı oluşturabilen Human Respiratoy Coronavirüs’ ün varlığı önceden bilinmektedir. SARS virüsünün ise hayvanda ve özellikle kuşlarda enfeksiyon yapan virüslerin spontan mutasyona uğrayarak ortaya çıkmış olabileceği düşünülmektedir. Bunun yanında biyolojik savaş amacıyla genetik mühendisleri tarafından da yapılmış olabileceği söylentileri bulunmaktadır.
Antijenik Yapısı Coronaviridae familyasındaki virüsler 3 farklı antijenik gruba ayrılırlar. Özgül olarak SARS virüsünün hangi antijenik grupta yer aldığı henüz tam kesinlik kazanmamıştır. Antijenik tipler arasında çapraz reaksiyon oluşumu söz konusudur. Bu özellikten dolayı koronavirus tanı kitleri SARS tanısında da kullanılabilmektedir.
Üretilmeleri Koronaviruslar insan embryosu trakea organ kültüründe, bebe fare beyninde, tek tabakalı doku kültüründe üretilebilmektedir.
Klinik Bulgular Hastalıkta inkübasyon süresi 2-7 gündür. Bununla birlikte 10 güne kadar da uzayabilir. İnkübasyon süresi uzun olan vakalar daha hafif seyirlidir. Hastalık bazı insanlarda subklinik seyredebileceği gibi bazı insanlarda öldürücü formda olabilir. Özellikle diyabetik kişilerde ağır ve öldürücü formda seyreder. Enfeksiyondan sonra bağışıklık oluşup oluşmadığı henüz tam olarak bilinmemektedir. Kronikleşme söz konusu değildir.
Klinik Bulgular Hastalıkta ilk belirti genellikle yüksek ateşdir. Bunun yanında huzursuzluk hissi, titreme, boğaz yanması, öksürük, kas ağrısı, pnömoni, solunum derinliğinin kısalması veya zor nefes alma şeklinde belirtiler görülür. Olguların % 10-20’sinde 3-7 gün sonra alt solunum yolları enfeksiyon belirtileri ortaya çıkar. Entübasyon ve ventilasyon cihazıyla solunuma yardım edilmesi gerekebilir. Buna rağmen olguların % 3-5 kadarı hipoksi, solunum kollapsı ve ölüm ile sonuçlanabilir. Diabetli olgularda ölüm oranı oldukça yüksek olup % 90’ları geçer.
Laboratuvar Tanısı Hastalığın erken dönemlerinde radyolojik bulgular normal görüntü verir. İlerleyen dönemlerde çekilen akciğer röntgenlerinde fokal interstisiyal infiltratlara bağlı konsolide sahalar tesbit edilir. Solunum salgılarında grup I Coronavirus poliklonal antikorların floresan boyalarla gösterilmesi tanıya yardım eder. Aynı zamanda solunum salgıları hücre kültürüne ekilerek virüs üretilebilir. Ayrıca koronaviruslara özgül revers transkriptazlarla yapılan PCR testleri tanıyı doğrular. Hastalarda lökopeni görülür. Lenfosit sayılarında azalma dikkati çeker. Hastalarda Laktat dehidrogenaz, kreatin fosfokinaz ve transaminazlar yükselebilir. İlerleyen dönemde bu bulgulara ilaveten çoğu hastalarda trombositopeni tablosu gelişir.
Korunma ve Kontrol Hastalığın ülkeler arasında yayılmasında seyahat eden insanların ve hayvanların rolü vardır. Bulaşma genellikle yakın temas ile olur. Virus öksürük ve aksırıkla atılan damlacıklar sayesinde çevreye yayılır. Solunum salgılarında ve bilhassa ateşli dönemde virüs dışkıda bulunur. Bu yüzden hastanın bütün çıkartıları enfektif kabul edilir. Yakın temasta bulunmak, öpüşmek, aynı eşyaları kullanmak durumunda bulaşma mümkündür. Asılı damlacıkların solunması, göz, burun ağız mukozasına temas etmesi enfeksiyonu bulaştırabilir.
Korunma ve Kontrol Hastalar daima eldiven, koruyucu önlük ve maske ile muayene edilmelidir. Ellerin yıkanması da oldukça önemlidir. Olguların büyük bir kısmı hastanelerden bulaşma şeklinde olmaktadır. Bu yüzden sağlık personelinin önce kendisini, sonra da başkalarını koruması gerekmektedir. Henüz uygulanan bir aşısı bulunmamaktadır.
Korunma ve Kontrol Hasta kişilerin derhal karantinaya alınması gerekir. Hastalık genellikle antibiyotik, ribavirin ve kortikosteroid üçlüsü ile tedavi edilmektedir. Ribavirin koronavirüsler üzerine etkili olan bir ilaçtır. Antibiyotikler ise akciğeri sonradan oluşabilecek bakteriyel enfeksiyonlara karşı korumak amacıyla uygulanır.