BETONARMEDE KOROZYON 1.KOROZYONUN TANIMI 2.KOROZYONUN MEKANİZMASI 3.ÇELİĞİN BETON İÇİNDE KOROZYONU 4.KOROZYONA YOL AÇAN ETKENLER VE BOZULMA SÜRECİ 5. DONATI KOROZYONUNUN YAPILARDA YOL AÇTIĞI OLAYLAR 6.KOROZYONA KARŞI ALINACAK ÖNLEMLER
1. KOROZYONUN TANIMI Korozyon metallerin tabii hallerine dönüşüdür. Bu eğilimin sonucunda, metaller içinde bulundukları ortamın elementleri ile reaksiyona girerek önce iyon sonra da bileşik haline geçerler. Korozyon metallerin çevreleri ile girdikleri bir elektro kimyasal reaksiyon sonucu aşınmaya ve bozulmaya uğrayarak metallerin niteliklerini kaybetmesi olarak tanımlanabilir. Çelik genellikle oksijen ve suyun bulunduğu her ortamda korozyona uğrar. Korozyonun hızı, ortam koşullarına göre değişir.
Günümüzde korozyon, yapı elemanlarının servis ömürlerini etkileyen en önemli etken olmaktadır. Korozyon, donatılarda ve betonda birbirini takip eden kimyasal reaksiyonlar olarak ortaya çıkmaktadır. Betonarmede donatıyı paslanmaya karşı koruyan, betonun pH=13 civarında bulunan yüksek alkali düzeyidir. Bu yüksek alkali seviyesi düşmeye başladığı zaman beton artık içindeki donatıyı korozyona karşı koruyamaz hale gelir ve donatılar paslanmaya başlar. Paslanan donatının hacmi genişler ve betonarmede donatılara paralel çatlaklara sebep olur
Beton bir kere çatladıktan sonra, tamamen atmosferik etkilere maruz kalır ve yapı elemanı büyük bir hızla ömrünü doldurur. Değişik tipte korozyon mekanizmaları olup, betonarmede korozyonu dört ana başlıkta incelemek mümkündür: • Atmosferik korozyon, • Elektrolitik korozyon, • Klorid korozyonu, • Temas korozyonu.
Atmosferik Korozyon: Oksijen ve nemin birlikte donatıyı etkilediği durumlarda söz konusudur. Hava kirliliği ve meteorolojik koşullar bu reaksiyonun hızını etkiler. Elektrolitik Korozyon: Ortamdaki elektrokimyasal reaksiyonlar sonucu pil oluşumu bu tür korozyonun nedenidir. Korozyon önce noktasal olarak başlamasına rağmen sonradan sürekli hale dönüşür.
Klorid Korozyonu: Betondaki karbonatlaşma olayı sonucunda, alkali özelliğini yitirmiş, geçirgen betonarme elemanların yüzeyinden kapiler boşluk ve çatlaklardan donatıya ulaşan klor iyonlarının yol açtığı iki aşamalı ve sürekli bir korozyon tipidir. Betonarme yapılarda en tehlikeli korozyon tipi olarak nitelendirilir. Temas Korozyonu: Elektriksel olarak temas halinde bulunan farklı elektropotansiyellere sahip metallerde görülen paslanma olayıdır. Betonarmede ender olarak rastlanır
Nedeni ve tipi ne olursa olsun, betonarme elemanlarda meydana gelen korozyon, yapının güvenliğini tartışılmaz bir şekilde tehdit eden ve hatta sona erdiren bir durumdur. Özellikle depremlerden sonra hasar gören yapıların durumu incelendiğinde, donatıların korozyon sebebiyle büyük kesit kayıplarına uğradığı, hatta bazı betonarme elemanlarda donatıların tamamen yok olup sadece izlerinin kaldığı görülmüştür. Bu durum, yıkımın esas sebepleri donatı korozyonunun ilk sıralarda yer aldığını göstermektedir.
Korozyonun Ölçümü: Eğer bir yapıda korozyon belirtileri gözle görülmeye başlamış ise, durum vahim bir hal almış demektir. Bu, betonarmede herhangi bir sebepten, herhangi bir yolla donatının ileri derecede korozyona uğramış olduğunu, donatılarda meydana gelen paslanmanın, hacim genişlemesi neticesinde beton kabuk tabakasını patlattığını dolayısıyla betonarme elemanın kendinden beklenen taşıma görevini yerine getiremeyecek durumda olduğunun bir göstergesidir. Eğer bir yapıda, bütün betonarme elemanlar bu duruma gelmiş ise, bu binanın üstünkörü yapılan “takviye” ve “tadilat” projesi ve uygulamalarıyla gerçekten güvenilir bir yapı haline geleceği kuşkuludur.
Tüm paspayının kaldırılıp, donatıdaki pas tabakasının ölçümü oldukça zahmetli ve tahribatlı bir yöntemdir. Tahribatsız kontrol yöntemleri arasında en çok kullanılan elektriksel büyüklüklerin ölçümleri esas alınarak yapılan incelemelerdir. Özellikle, yurtdışında beton örtü tabakasının zarara uğratılmadığı, elektrik ve manyetik uygulamalar denenmektedir.
Korozyon ölçümü, bir deney seti ile beton örtü tabakası kaldırılmaksızın ölçüm yapılabilir. Bu konu biraz daha açılırsa, aşağıda sıralanan fiziksel gerçeklere dayanarak bir düzenek hazırlamak mümkündür. Bunlar; 1. Kuru beton iyi bir elektrik iletkeni değildir. Elektrik akımının geçişine önemli bir direnç gösterir. 2. Çelik donatı iyi bir iletkendir. Elektrik akımını önemli bir direnç göstermeden geçirir.
Bir betonarme eleman kesitine bakıldığında (Şekil 1a) ve eşdeğer elektrik devresi (Şekil 1b) görülmektedir. Aralarında L mesafesi olan iki noktadan direnç ölçümü yapılırsa, üç direncin toplam değeri bulunmuş olur. Birincisi beton yüzeyinden donatıya kadar olan R1 direnci, ikincisi L uzunluğundaki demir donatının direnci R2 (ki paslanmamış bir donatıda sıfıra yakındır), üçüncüsü donatıdan beton yüzeyindeki B noktasına kadar olan R3 direncidir. Toplam direnç bu durumda ΣRtemiz=R1+R2+R3 olacaktır.
Donatısı korozyona uğramış bir betonarme kesiti (Şekil 2a ve Şekil 2b), aralarında L mesafesi olan A ve B noktaları arasındaki direnç sayısı üç gibi görülüyor. Birincisi beton yüzeyinden donatıya kadar olan R1 direnci, ikincisi donatının direnci olan R2 direnci, üçüncüsü ise donatıdan yüzeye kadar olan R3 direncidir. Toplam direnç gene ΣRkorozyonlu=R1+R2+R3 olacaktır.
Donatının korozyona uğramış olduğu ikinci şekildeki toplam direnç, donatının temiz olduğu birinci şekildeki toplam dirençten çok daha büyük olacaktır. Çünkü, bütün metaloksitler iyi birer yalıtkandırlar. Bu yüzden birinci şekilde sıfıra yakın olan R2 donatı direnci, ikinci şekilde, hatırı sayılır derecede büyük çıkacaktır. Bu direnç farklılığının değerlendirilmesi ile donatıdaki korozyon miktarının belirlenmesi mümkün olabilir. .
Ölçümü yapabilecek hassaslıkta bir direnç ölçer (ohmmetre) olmaması nedeniyle ölçüm, A ve B noktaları arasına, insan can güvenliğini tehdit etmeyecek sınır olan en çok 40 voltluk bir gerilim uygulanıp, betonarme direncini bir gerilim bölücü gibi değerlendirilerek yapmak olanaklıdır (Şekil 3). Bunun için 0-40 volt izole bir akım kaynağı gerilim ölçmek için 100 MHz bir osilaskop cihazına sahip olmak ve bir ölçüm probu oluşturmak yeterlidir
2. KOROZYONUN MEKANİZMASI Islak atmosferde, yeraltında, beton içinde yada su altında metallerdeki korozyon; bir metalden diğerine,aynı metalin yüzeyinden bir noktadan diğer bir bir noktaya geçen galvanik akımlarından kaynaklanır. Bu elektrik akımlarının gerçekleşebilmesi için elektrik akımının geçişine izin veren ortamda ıslak bir iletken veya elektrolit olmak zorundadır. Korozyonun görülebilmesi için elektrolitin varlığı vazgeçilmez bir koşuldur. Sulu ortam özellikle de tuzlu su mükemmel bir elektrolittir
2.KOROZYONUN MEKANİZMASI Şekil 1'de çelik korozyon hücresi -şematik ve gerçek durum itibari ile gösterilmiştir. Şematik Gösterim Gerçek Durum Şekil 1. Çelik korozyon hücresi
Elektro-Kimyasal bir olay olan paslanma ya da korozyon hava ve suyun birlikte çeliğe ulaşmaları ile mümkündür. Metaller, kendi iyonlarını içeren eriyik içine daldırılarak yarım hücre oluşturur. Metal atomları sulu ortamda elektron kaybederek, yani okside olarak iyon haline geçer ve eriğe karışır. Bu reaksiyona anot reaksiyonu denir. Eriyik içine başka bir metal daldırılırsa bir tam hücre oluşur. Anot reaksiyonunda ortaya çıkan elektronların sarf edilerek birikmesini önleyen reaksiyona da katot reaksiyonu denir. Olayın sürekliliği için anot reaksiyonunun katot reaksiyonu ile tamamlanması gerekir. Bu korozyon pilinin sürekli çalışabilmesi, ancak anot ve katot un elektron akışını sağlayan bir iletkenle bağlanması ve elektrolitik bir ortam oluşturulması ile mümkündür
Akım devresi OH" iyonlarının anoda iletilmesi ile kapanmaktadır Akım devresi OH" iyonlarının anoda iletilmesi ile kapanmaktadır. Anot reaksiyonunda meydana gelen metal iyonu, bulunduğu sulu ortam içinde çözülür ve bir korozyon ürünü meydana getirir. Böylece anot olan metalde, bir malzeme kaybı, yani bir hasar oluşur. Katottan gelen OH- iyonları anottaki Fe+2 iyonları ile birleşerek anot çevresinde kısmen suda çözünebilen Fe(OH)2 demir hidroksite dönüşür.
Daha sonra Fe(OH)2 çevresinde oksijen veya su varsa, kararlı ve çözünemeyen bir oksit olan Fe(OH)3 'e dönüşür. Yukarıdaki demiroksit büyük hacim genleşmesi meydana getiren sarı renkli boşluklu bir cisimdir.
1970’li yıllarda betonarme eleman içindeki çelik donatıların, donatıları kaplayan ve kısaca “paspayı” olarak adlandırılan, yaklaşık 1.5–2 cm kalınlığındaki beton örtü tabakası tarafından paslanmaya karşı korunduğu varsayılırdı. Betonarme üzerinde yapılan araştırmalar sonucunda, durumun pek böyle olmadığı görüldü.
KOROZYON MEKANİZMASI Akım devresi OH- iyonlarının anoda iletilmesi ile kapanmaktadır. Anot reaksiyonunda meydana gelen metal iyonu, bulunduğu sulu ortam içinde çözülür ve bir korozyon ürünü meydana getirir. Böylece anot olan metalde, bir malzeme kaybı, yani bir hasar oluşur. Anot bölgesinde demir iyon haline geçer. Demir iyonları alkali ortamda demir hidroksit halinde çökelir. Fe 2+ +2 OH- Fe(OH) 2
3.ÇELİĞİN BETON İÇİNDE KOROZYONU Beton içerisindeki gözenek ve çatlaklardan beton içine sızan rutubet, Dış ortamdaki korozif madde ve gazlar, Deniz kumu kullanımından veya denize yakınlıktan kaynaklanan tuz ve klor, Havadaki baca ve ekzos gazları, endüstriyel kirlilik, CO2,kükürt ve nitrojen oksit, Karayollarında buzla mücadelede kullanılan tuzlar ve kaçınılmaz olan oksijenin korrozif etkisi,
ÇELİĞİN BETON İÇİNDE KOROZYONU Betonun kimyasal koruyuculuğu pH değeri 13 civarında olan alkalinitesinden ileri gelir. Bu ortam çelik donatı yüzeyi üzerinde kalıcı bir koruyucu pasivasyon tabakasının oluşumunu ve sürekliliğini sağlar. Çelik üzerindeki beton tabakasının (paspayı) fiziksel etkisi ise pasivasyon tabakasının doğrudan veya dolaylı yollardan bozulmasına sebep olabilecek oksijen ve CO2 gibi gazların ve SO3, Cl gibi kimyasal maddelerin girişini betonun geçirimsizlik özelliği sayesinde engellemesidir.
ÇELİĞİN BETON İÇİNDE KOROZYONU Normal koşullarda pasivasyon tabakası koruyucu özellik gösterirken, paspayının karbonatlaşması ve/veya klor iyonlarının donatıya ulaşması sonucu bu tabaka tahrip olur ve korozyona açık bir durum ortaya çıkar. Ancak korozyonun başlayabilmesi için su ve oksijenin de donatıya ulaşması ve katot reaksiyonunun oluşması gerekir. Nem ve/veya oksijenin bulunmaması durumunda korozyon gerçekleşmez. Fiziksel ve ardından kimyasal koruyuculuğun ortadan kalkmasıyla çelik üzerindeki pasif tabakanın varlığını sağlayan ortam kaybolmuş olur. Pasivasyon tabakasının yok olmasıyla başlayan korozyon oluşum hızını belirleyen etkenlerin en önemlileri: katodik bölge civarında oksijen konsantrasyonu ile çelik etrafındaki nem ve sıcaklıktır.
Şekil 'de gösterildiği gibi, donatı üzerindeki pasivasyonun ortadan kalkmasına sebep olan beton içerisindeki klor ve CO2 miktarının belirli bir seviyeye ulaşmasına kadar geçen süreyi temsil eden birinci aşamaya başlangıç aşaması, aktif korozyonun malzemeye hasar vermeye başladığı bölgeye de ilerleme aşaması adı verilir. İlerleme aşamasında korozyon hızını gösteren doğrunun eğimi sıcaklık, bağıl nem ve oksijen konsantrasyonuna bağlı olarak değişir
4. KOROZYONA YOL AÇAN ETKENLER VE BOZULMA SÜRECİ Klorür iyonu etkisi Mekanik etki sonucu rötre çatlaklarının birleşmesi Oksijen difüzyonu Pas payının yetersizliği, Çimento cinsi ve dozajı Betonun kalitesiz ve tuz içeren deniz kumundan yapılması, Su / çimento oranı Beton dökümü ve kürü Beton rutubeti Granülometri dağılımının uygun olmaması Beton kalitesi Sülfat etkisi ile pas payının çatlaması, parçalanması Vibrasyon kullanımının yetersiz olması, Alkali slika reaksinonu etkisi Drenaj ve su yalıtım sistemlerinin bulunmaması veya mevcutların istenilen hizmeti görmemesi, Donma – çözülme etkisi Islanma kuruma etkisi
KOROZYONA YOL AÇAN ETKENLER VE BOZULMA SÜRECİ Betonarme yapılarda donatı korozyonu iki şekilde başlayabilmektedir. Betonarme elemanlardaki pas payı betonun yeterli geçirimsizliğe sahip olmaması nedeniyle karbonatlaşarak bazikliğini yitirmesi, böylece koruyucu tabakanın bozulması sonucu donatının korozyona açık hale gelmesi durumunda, II. Donatıda korozyon klor iyonlarının etkisi sonucu da meydana gelmektedir. Özellikle deniz kenarındaki yapılarda klor iyonları pas payını geçerek, donatıya ulaşabilmektedir.
Korozyonun gerçekleşebilmesi için daima su ve oksijen gereklidir Korozyonun gerçekleşebilmesi için daima su ve oksijen gereklidir. Korozyon miktarını her ikisi de belirler. Örneğin, kuru havada çelikte korozyon görülmez. Havadaki nem oranı %30'un altında ise normal veya normalin altındaki sıcaklıklarda korozyon önemsenmeyecek kadar azdır. Korozyonun, rutubeti giderme yoluyla engellenmesi buna dayanır. Betonarme yapılarda özellikle donatılar korozyon etkisine maruz kalabilmektedir. Donatıda meydana gelen korozyon sonucu önemli kesit kayıplarının yanında donatı-beton aderansı da zamanla yok olmaktadır. Bunun sonucu bir bütün olarak çalışması gereken donatı ve beton birbirinden farklı davranmaya başlamaktadır. Taşıyıcı elemanlarda donatı korozyonu sonucu oluşan aderans düşüklükleri nedeni ile zamanla yapının taşıma gücünde önemli ölçüde azalma beklenebilir.
KLORUN BETON VE DONATI ÜZERİNDEKİ ETKİSİ Beton içindeki çelikler, özellikle klorür iyonlarının dışarıdan betonun içme diffîzyonlu, havanın nemi ve oksijenin de etkisiyle elektro- kimyasal korozyona uğrar. Klorür iyonlarının konsantrasyonu belirli bir değere eriştikten sonra, bu iyonlar betonla çelik arasındaki pasiviteyi kaldırır. Çimentodaki kalsiyum aluminatlarla da reaksiyona girerek kalsiyum kloroalüminatlara dönüşür ve bunlar da ayrıca çeliklerin korozyonunu hızlandıran serbest klor iyonları oluşturur.
KLORUN BETON VE DONATI ÜZERİNDEKİ ETKİSİ En çok karşılaşılan klor bileşikleri, sodyum klorür ( NaCl) ve kalsiyum klorür ( CaCl2) tuzlarıdır. Betona klorür dış ortamdan girebileceği gibi, önceden hammaddeler yoluyla da girebilmektedir. Örneğin; kışın buz çözücü olarak yollarda kullanılan tuzlar, endüstriyel ve evsel atıklardaki klorlu bileşikler dış ortamdan, beton katkı malzemeleri içerisinde klor tuzu oluşturan maddeler ise bileşim ile birlikte betona girmiş olabilir. Sodyum klorürün kristalleşmesi sırasında oluşturduğu basınç 0° C de 554, 25° C de 605, 50° C de 654 atm dir. Betonda oluşan bu iç basınç agrega-harç yüzeyinde çimento hamurunun bağlayıcılığını yitirmesiyle çatlak şeklinde ortaya çıkar.
KLORUN BETON VE DONATI ÜZERİNDEKİ ETKİSİ Betonda hasara yol açan klor, içerideki donatıya ulaştığında çelik üzerindeki koruyucu tabakayı (Fe(OH)3) yok eder. Klor, asit karakteri nedeni ile ortamın pH değerini indirger. Suda çözünen klor iyonları betonun elektrolitliğini artırarak korozyon mekanizmasındaki iyon geçişini hızlandırır. Bazı standartlar yapı elemanın türüne bağlı olarak sertleşmiş betonda klor iyonları için sınırlamalar getirmektedir.
5. DONATI KOROZYONUNUN YAPILARDA YOL AÇTIĞI OLAYLAR Beton ilk döküldüğünde içindeki demir donatıyı etkin bir şekilde sararak paslanmaya karşı korur. Ancak zaman içinde titreşim, sarsıntı, büyük ve küçük depremler, mekanik yorgunluk ve dış ortamdaki çeşitli nedenlerden dolayı betonda önce mikroskopik sonrada daha büyük gözenek ve çatlaklar oluşur. Bu gözenek ve çatlaklardan beton içine sızan rutubet,dış ortamdaki korozif madde ve gazlar, deniz kumu kullanımından veya denize yakınlıktan kaynaklanan tuz ve klor, havadaki baca ve ekzos gazları, sınai kirlilik,CO2 ,havadaki kükürt ve nitrojen oksit,karayollarında buzla mücadelede kullanılan tuzlar ve kaçınılmaz olan oksijenin korrozif etkisi, betonarme içindeki donatı demirlerini paslandırır.
1. aşama: Paslanan donatı demirlerinin kesitleri azalır ve mukavemetleri düşer ; 2. aşama: Paslar çatlaklardan dışarıya çıkmaya başlamaktadır. Dış ortamdaki agresif ögeler çoğunlukla betonun korozyonuna da neden olurlar. Bunun yanında betonu oluşturan bileşenlerin de bazı durumlarda tepkimelere girişmesi olasıdır. Bu tür iç korozyon olayları dış ortama bağlı olarak şiddetlenebilir. Daha da vahim bir durum, demir yüzeylerinde ortaya çıkan pasın hacminin orijinal demirden çok daha fazla olması nedeni ile, betonun içerden pas ile sıkıştırılarak çatlamasıdır. Bu yeni çatlaklardan içeri giren rutubet ve korozif kimyasallar, demir donatının daha da hızla paslanmasına ve içe doğru kesit azalmasına neden olur.
ÇELİK DONATININ KOROZYONU Betonarme donatının reaksiyona girmesi sonucunda donatıda korozyon oluşumu, Hacmindeki artış nedeniyle betonu sıkıştırarak patlatması, Pas payının deformasyonu ile çatlaklardan içeri giren rutubet ve korozif kimyasallar, demir donatının daha da hızla paslanmasına sebep olması, Zincirleme hızlanan etki/tepki ile donatı alanının daha da azalması.
ÇELİK DONATININ KOROZYONU Betonun içine sızan rutubet ve korrozif maddeler, özellikle ekzos gazları ve buzlanmaya karşı kullanılan tuzlar donatı çeliği paslanarak betonun çatlamasına, parçalanmasına neden olması, Donatı-Beton aderansının zamanla kaybolması Asım Çavuşoğlu Viyadüğü
ÇELİK DONATININ KOROZYONU Taşıyıcı elemanlarda donatı korozyonu sonucu oluşan aderans düşüklükleri nedeni ile zamanla yapının taşıma gücünün önemli ölçüde kaybetmesi,
ÖRNEK OLARAK; Hesap dayanımı 365 MPa olan S420b sınıfı Ø12 lik bir donatı çeliği başlangıçta 41.3 kN yük taşıyabilirken korozyon kaynaklı donatı kesit kaybının 0.25 mm/yıl olduğu bir kabul sonucunda 5 yılın sonunda 25.9kN , 15 yıl sonra da 5.8 kN yük taşıyabilmektedir. Mevcut bu koşullarda donatı 24 yıl sonunda taşıma kapasitesini tamamen kaybedecektir.
Bodrum kat kiriş demirlerinin üzerindeki paspayları rutubet etkisiyle dökülerek boyuna donatıların paslanmak suretiyle demiri çekme mukavemetini kaybettiği bu nedenle yapılarda yatay deprem kuvvetleri olmasa dahi yapı ciddi tehlike arzetmektedir. Mutlaka gerekli güçlendirmeler yapılarak tedbirler alınmalıdır.
Hasarlı viyadük ayağı : Betonun içine sızan rutubet ve korrozif maddeler,özellikle ekzos gazları ve buzlanmaya karşı kullanılan tuzlar donatı demirlerinin paslanmasına ve kesit kaybına ol açmış; paslanan demirin pasları da, hacimleri demirden daha fazla olduğu için,betonu içerden sıkıştırarak betonun çatlamasına yol açmış.Yeni çatlaklar ise içeri rutubet ve zararlı maddelerin sızmasını daha da kolaylaştırmış.korozyonu ve betonun daha da çatlamasını hızlandırmış.Zincirleme etkiler neticesinde betondan parça kopması aşamasına kadar gelinmiş
Bodrum kat kolon düşey donatı demirleri rutubet etkisi altında paslanarak donatı kesit çaplarının paslanmak suretiyle zayıfladığı görülmektedir. Bodrum katlardaki korozyon nedeniyle yapılar ciddi tehlike altına girer.
ÇELİK DONATININ KOROZYONU Deniz suyu etkisine maruz kalan betonarme yapılar korozyon oluşması sonucunda donatının beton ile aderansının bozulması, donatının etriye ile bağlantısının kopması nedeni ile yapının servis ömrünü tamamlayamaması,
ÇELİK DONATININ KOROZYONU Elektrik direklerindeki donatıda korozyon oluşumu
ÇELİK DONATI KOROZYONUNUN MEYDANA GETİRDİĞİ SONUÇLAR Korozyon sonucu donatı-beton ara yüzeyinde aderansın kaybolması, İleri düzeyde paslanan donatı hacmindeki artış(pas ürünü) sonucu oluşan gerilmenin betonu çatlatması ve çözmesi, Donatıda kesit azalması sonucu ortaya çıkan gerilme artışı, Donatı sünekliğinin azalması sonucu kırılmanın gevrek oluşu, Betonun performansını büyük ölçüde kaybetmesi, dayanım ve dayanıklılıkta önemli azalmalar, Betonarmenin monolitik özelliğinin ortadan kalkması ve taşıma gücünün sona ermesi.
6.KOROZYONA KARŞI ALINACAK ÖNLEMLER 1. Pas Payının Büyük Tutulması 2. Malzeme Seçimi ve Bileşimi 3. Düşük Su/Çimento Oranı 3. Geçirimsizlik 4. Yeterli bir Kür Uygulaması 5. Puzolan Kullanımı 6. Yalıtım, Yüzeyin Korunması 7. Düşey Kesitlerin Hesaplanandan Büyük Tutulması 8. Kesit Geometrisinin Oval Seçimi