Kan Fizyolojisi
Ne var? Kan yapısı ve hücreleri üretimi fonksiyonu Eritrositler Trombositler Lökositler Bağışıklık nedir ve tipleri 1. ders 2. ders
Kan nedir? Kan hücre arası matriks(plazma) ve hücrelerden meydana gelen özelleşmiş bir bağ dokusu elemanıdır. Temel olarak Plazma ve şekilli elemanlardan (Eritrosit, trombosit ve lökositler) oluşur.
Kanın Görevleri nelerdir ? Taşıma Oksijen, besin maddeleri, atıklar, hormonlar, enzimler vs Düzenleme Isı, pH, tuz ve sıvı dengesi, osmotik basınç, hormonal kontrol vs Koruma Kan kaybına karşı (pıhtılaşma), enfeksiyonlara karşı (immün sistem) vs Sınav sorusu
Yaş, cinsiyet, vücut tipine bağlı Yenidoğanda oran daha yüksek Kan Hacmi Vücut ağırlığının % 8’i Erkeklerde 5-6 L, Kadınlarda 4-5 L Yaş, cinsiyet, vücut tipine bağlı Yenidoğanda oran daha yüksek
Kanın Bileşenleri nelerdir? Hematokrit: Kandaki hücrelerin yüzde oranına hematokrit denir. Bu yüzden eğer bir kişide hematokrit 40 ise, kan volümünün yüzde kırkı hücre, geri kalanı plazmadır. Erkeklerde hematokrit ortalama 42, kadınlarda 38 kadardır.
Sedimentasyon ne demektir Eritrositlerin birim zamanda çökme hızlarıdır. (Westergren yöntemi ile) Çökme hızını plazma faktörleri* belirler Kadında 0-16 mm/saat Erkekte 0-8 mm/saat Yenidoğanda 0-2mm/saat *Sedimentasyonu; Fibrinojen, globulin, haptoglobin, seruloplazmin, lipoproteinler arttırır; bunlara agglomerinler denir. Agglomerinler eritrositlerde rulo ve agregat oluşumuna neden olur. Vücut dışın alınmış ve pıhtılaşması önlenmiş kan, bir tüpe konursa bir süre sonra eritrositlerin dibe çöktükleri, üstte ise saydam plazmanın kaldığı görülür. Eritrositlerin çökme hızı türe özeldir. Para dizisi gibi üst üste gelen eritrositler kanın çalkalanmasıyla birbirlerinden ayrılırlar. Eritrositlerin çökme hızına sedimentasyon denir. Bu olay aglütinasyona benziyorsa da agglütine olan kan çalkalanmayla birbirinden ayrılmaz.
Sedimantasyonu artıran durumlar Fizyolojik olarak Menstruasyon, gebelik, yaşlılık, egzersiz, yemek yemek…….. Patolojik olarak enfeksiyöz hastalıklar, travma, anemi, malign tümör…... Eritrositlerin çökme hızı eritrosit sayısı, plazmadaki fibrinojen, alfa ve gama globilin miktarına bağlıdır. Akut ve kronik enfeksiyonlar globulinlerin, doku tahrip edici hastalıklar ise fibrinojenin artmasına neden olurlar. Eritrositlerin sayısı arttıkça çökme hızı azalır. Sedimentasyon hızı bazı hastalıkların gidişatı hakkında bilgi verebilir.
Kanın yapısında neler var ?
Kanın Bileşenlerei nelerdir ?
Plazma nelerden oluşur?
Plazma Proteinlerinin görevi İşlevleri: Viskoziteyi sağlamak Onkotik basıncın oluşmasını sağlamak Kan hacminin korunmasını sağlamak Taşıma görevi Asit-baz dengesini korumak Beslenme-yapıtaşı Pıhtılaşma, immün yanıt
Plazma Proteinler tipleri Albüminler Toplam proteinlerin %52-68’i Taşıyıcı görev Protrombin (kan pıhtılaşması) Globülinler Toplam proteinlerin %38’i α1, α2, β1, β2 ve Ig ler Antikorlar (immünite) Fibrinojen Toplam proteinlerin %7’si Kan pıhtılaşması serum=fibrinojensiz plazma
Kanın Şekilli Elemanları(hücreler) Kanın şekilli elemanları, kanın % 45 lik kısmını oluşturur. Eritrositlerin oluşturduğu hacmin, toplam kan hacmine oranına hematokrit denir ve erkeklerde % 40-50, kadınlarda % 35-45 arasındadır. – Eritrositler % 99 – Lökositler % 1 – Trombositler < % 1
Kanın Şekilli Elemanları sayıları Eritrositler Kadında 4-4,5 milyon/mm3 Erkeklerde 4,5-5 milyon /mm3 Lökositler 7000-11000/mm3 Trombositler 150.000-450.000/mm3
ALYUVARLAR(eritrositler) Kanın şekilli elemanlarının % 99 unu alyuvarlar oluşturur. Alyuvarların şekilleri bikonkav disk şeklinde olup, çapları 6-8 mikrometredir. Alyuvarların çekirdeği yoktur. Sayıları cinsiyet, yaş ve yaşanılan yerin yüksekliğine göre değişebilmektedir.
Eritrositler yapısı nasıldır ?
Hemoglobin ve Eritrositler Eritrositler hemoglobin taşırlar. Eritrosit’in %34’ü Hemoglobin ’dir. – erkeklerde 16 gr/dl, – kadınlarda 14 gr/dl, - yenidoğanda 19 gr/dl dir. Hemoglobin eritrositlere kırmızı rengini veren moleküldür ve eritrositlerin renkleri içerdikleri hemoglobin miktarına bağlıdır.
Kan Hücrelerinin Oluşumu nerde ne zaman ve nasıl olur ? Embriyonik yaşamın ilk birkaç haftasında vitellus kesesi, Gebeliğin ikinci trimesteri sırasında dalak, lenf düğümleri ve karaciğer, Gebeliğin son ayında ve doğumdan sonra kemik iliği.
Kan Hücrelerinin Oluşumu Beş yaşına kadar tüm kemikler, 20 yaşından sonra tibia ve humerusun proksimal bölümü dışında uzun kemiklerin ilikleri yağlanır ve alyuvar yapımı durur. 20 yaşından sonra vertebralar, sternum, kostalar ve iliyak kemik gibi yassı kemiklerin ilikleri, Yaş arttıkça bu kemiklerde de üretim düşer.
Hemoglobinin üretilmesinin değişimi
Kan Hücrelerinin Oluşumu nasıl olur Dolaşımdaki tüm hücreler kemik iliğindeki hemopoietik kök hücreden kaynaklanır Hemositoblast Bu kök hücreler birbiri ardına bölünerek dolaşımdaki hücreleri oluştururlar.
Kan yapımı
Alyuvarların Oluşum aşamaları Proeritroblast Bazofilik eritroblast Polikromatofilik eritroblast Normoblast Retikülosit Eritrosit
Alyuvar Üretiminin düzenlenmesi Alyuvar üretiminin temel düzenleyicisi doku oksijenasyonudur. Oksijenlenmeyi azaltan faktörler alyuvar yapımını artırır; – Düşük kan hacmi (kanama) – Anemi – Hemoglobin azlığı – Azalmış kan akımı – Akciğer hastalığı
Eritrosit üretimi Negatif feed back sistemi
Eritrosit Yapımı İçin Gerekli Faktörler nelerdir? Eritropoietin Fe VitB12 Folik Asit VitB6 Cu Kobalt Hormonlar Sınav sorusu
Eritropoietin Hormonu nerden ne zaman salgılanır ? Alyuvar üretimini stimüle eden esas faktör eritropoietin hormonudur. Eritropoietin glikoprotein yapıdadır, % 90 ı böbreklerde, kalanı da karaciğer de yapılır. Eritropoietin kök hücreden proeritroblast oluşumunu artırır. Eritropoietin oksijenin az olduğu ortamda dakikalar içinde yükselmeye başlar, 24 saatte maksimuma ulaşır, ancak kanda yeni alyuvarlar 5 gün sonra görülür.
Eritrosit Üretiminin Düzenlenmesinde Eritropoetin
Alyuvar Oluşumunda Vitamin B12 ve Folik Asitin Rolü Vitamin B12 ve folik asiti DNA sentezi için gereklidir. Yokluklarında DNA sentezi azalır, çekirdek olgunlaşması ve bölünme yetersiz olur. Olgunlaşma ve bölünmenin yetersiz oluşu makrosit adı verilen normalden büyük, hücre zarı dayanıksız, düzensiz, geniş, bikonkav olmayan, oval şekilli alyuvarlar oluşur. Vitamin B12 ve folik asit olgunlaşma yetersizliğine yol açar.
Eritrosit yapısı ve fonksiyonu Boş torba yapısı ve çekirdeksiz olması dar kapiller den kolaylıkla takılmadan geçmesine olanak verir. Hücresel enerji eldesi glikoliz üzerinden sağlar(DPG sentezi) Hemoglobinindeki demiri Fe+2 halde tutmak için NAPH2 taşır. Karbonik anhidraz taşır.
%34 Her eritrositte 250 milyon hemoglobin vardır . Her bir hemoglobin 4 adet O2 tutar %34
Hemoglobin Yapısı Hemoglobin yapımı proeritroblastlarda başlar az miktarda retikülosit evresinde devam eder. Hemoglobin 4 hemoglobin zincirinin (α,β,γ,δ) bir araya gelmesiyle oluşur. Hemoglobinin alt tipleri vardır, yetişkinlerde en sık rastlanan hemoglobin A dır. Her bir hemoglobin molekülünde 4 demir atomu vardır her bir hemoglobin 4 molekül oksijen (8 atom oksijen) bağlayabilir. Hemoglobinin en önemli özelliği oksijen ile gevşek bağlanmasıdır.
Hemoglobin yapısı ve işlevi
Hemoglobin yapısı Hemoglobin eritrositlerde bulunan ve oksijen taşıyan globuler bir proteindir. Hemoglobinin 1 gramı 1.34 ml oksijen bağlar ve 100 ml kan da 12-16 gr Hb bulunur. Oksijenin % 97 si hemoglobin ile, % 3 ü kanda çözünmüş olarak taşınır. Hemoglobinin hem bölümü mitokondride, globin bölümü ise endoplazmik retikulumda sentezlenir. Hem grubu oksijeni bağlayan demir içerir.
Hemoglobin yapımında göre alan organeller nelerdir
Demir Metabolizması nasıl gerçekleşir ? Demir hemoglobin, myoglobin ve sitokrom gibi yapılar için önemlidir. Vücuttaki toplam demir 4-5 gramdır ve bunun % 65 i hemoglobinde bulunur.
Demirin Taşınması ve Depolanması Demir ince bağırsaklardan emilir. Plazmada bulunan apotransferrin ile birleşerek transferrini oluşturur ve plazmada transferrin olarak taşınır. Demir hücrelerde ise apoferritin ile birleşerek ferritin olarak depolanır. Ferritin depo demiridir. Demir ayrıca hemosiderin olarak bilinen çözünmeyen formda da bulunur.
Demirin Taşınması ve Depolanması
Günlük Demir Kaybı ne kadar ? İnsanda hergün yaklaşık 1 mg demir feçesle atılır. Kanamanın olduğu durumlarda kaybedilen miktar artar. Kadınlarda menstruel kanamalarda demir kaybı ortalama 2 mg /gün e çıkar.
Eritrosit yıkımı nerde ve nasl gerçekleşir ? Alyuvarlar dolaşımda ortalama 120 gün kalırlar. Yaşlı alyuvar zarı kolay zedelenebilir hale gelir. Çoğunluğu dalak olmak üzere, karaciğer ve kemik iliğinden geçerken parçalanırlar.
Eritrosit Yıkımı Dalak, karaciğer ve kemik iliğindeki makrofajlar tarafından fagosite edilirler ve içlerindeki hemoglobin açığa çıkar. Makrofajlar hemoglobinden demiri ayırarak kana verirler. Demir kanda transferrine bağlanır. Hemoglobinin geri kalan kısımları bilirubine çevrilip kana verilir ve daha sonra karaciğer tarafından safraya sekrete edilir.
Eritrosit Yıkımı
Anemi nedir? Kaç tipi vardır ? Çeşitli nedenlerle kandaki alyuvar sayısının azalmasına anemi denir. Anemi alyuvarların çok hızlı bir şekilde kaybı(kan kaybı-kanama) veya çok yavaş üretimi nedeniyle olabilir.
Kan Kaybı Anemisi Hızlı kan kayıplarından sonra plazma 1-3 gün içerisinde yerine konur, fakat alyuvarlar hemen yerine konamaz ve konsantrasyonu düşer. İkinci bir kanama olmazsa alyuvar konsantrasyonları 3-6 haftada normale döner.
Aplastik Anemi Aplazi bir organ veya oluşumun doğuştan yokluğu. Kemik iliği aplazisi yani fonksiyonel kemik iliginin yokluğu nedeniyle oluşan anemi. Nedenleri: – Şiddetli nükleer bombardıman, – Aşırı x ışını uygulamaları, – Bazı endüstriyel kimyasal maddeler (kurşun, benzen, arsenik, sigara) , ilaçlar
Sonuçta tuhaf, geniş şekilli, olgunlaşmamış megaloblastlar oluşur. Megaloblastik Anemi Vit B12, folik asit ve intrensek faktör gibi alyuvar yapımında etkili faktörlerden herhangi birinin azalması kemik iliğinde alyuvar üretimini yavaşlatır. Sonuçta tuhaf, geniş şekilli, olgunlaşmamış megaloblastlar oluşur.
Pernisiyöz Anemi Vitamin B12 nin yetersiz emilimi nedeniyle oluşan olgunlaşma kusuruna denir. Temel nedeni mide mukozasından salgılanan ve Vitamin B12 ye bağlanarak reseptöre bağlı pinositozla alınmasını sağlayan intrensek faktör olarak bilinen bir glikoproteinin yetersiz salgılanmasıdır.
Hemolitik Anemi Doğuştan kazanılan çeşitli alyuvar anomalilikleri hücreleri frajil(kolay kırılır, narin) hale getirerek özellikle dalaktaki kapillerlerden geçerken kolaylıkla parçalanmalarına yol açar. Sonuçta alyuvarların yaşam süresi oldukça kısa olduğu için ciddi anemilere yol açabilir. Herediter sferositozis, orak hücre anemisi ve eritroblastozis fetalis hemolitik anemiye yol açan durumlardır.
Anormal tipteki hemoglobin (hemoglobin s) molekülü nedeniyle oluşur. Orak Hücre Anemisi Anormal tipteki hemoglobin (hemoglobin s) molekülü nedeniyle oluşur.
Eritroblastosis fetalis Eritroblastosis fetalis fetus ve yenidoğanın eritrositlerinin aglütinasyonu ve fagositozu ile kendini gösteren bir hastalıktır. Anne Rh (-), baba ise Rh (+) tir. Bebek babasından Rh (+) antijeni alır, anne ise bebeğin Rh antijeni ile karşılaştıktan sonra anti-Rh aglutininler geliştirir. Plasentadan geçen aglutininler fetusun kanında eritrosit aglutinasyonuna yol açar. Sınav sorusu
Polisitemi nedir ? Tipleri nelerdir ? Kandaki alyuvar sayısının artmasıdır. Sekonder polisitemi ve Polisitemia vera olarak bilinen iki türü vardır. Sınav sorusu
Yüksek yerler-az oksijen Sekonder Polisitemi Yüksek yerler-az oksijen Kalp yetmezligi-oksijen tasıma yetersizliği durumlarında dokuların oksijensiz kalması kan yapıcı organların aktivitesini artırır, buna sekonder polisitemi denir. Alyuvar sayısı 6-7 milyon/mm3, Fizyolojik polisitemi: 4-5 bin metrede yaşayanlarda görülür.
Polisitemia Vera-Eritremi Alyuvar üreten hücre serisinde gen anormalliği nedeniyle oluşur. Alyuvar sayısı 7-8 milyon/mm3 e çıkar, Hematokrit % 60-70 , Kanın viskozitesi 3 katı kadar kadar artarak suyun 10 misline çıkar.
Kan Grupları nasıl oluşur ? Kan eritrosit yüzeyinde bulunan A yada B antijenlerine (aglutinojen) göre gruplara ayrılır. Bu antijenler eritrosit zar yüzeyindeki glikoproteinlerdir.(farklı gilikosil transferaz) Plazmada bu antijenler ile reaksiyona girebilen antikorlar (aglutininler) bulunur. Kanda A antijeni varsa yani kan A grubu ise, aynı kanda B antijenine ait (B grubu kana ait)antikorlar bulunur. Kandaki bir tip antijen (aglutinojen) diğer kan grubunun antikorları ile reaksiyona girer. Buna aglutinasyon reaksiyonu denir.
Eritrosit hücre membran antijenleri A kan grubunda eritrosit zarında A antjeni B kan grubunda eritrosit zarında B antjeni O kan grubunda eritrosit zarında H antjeni Rh ise D antijenin olup olmasını ifade eder. Eritrosit zarındaki şeker molekülerinin farklı dizilimi
Rh antijenleri- Rh pozitif ve Rh negatif kişiler Rh antijenlerinin Rh faktörü olarak adlandırılan ve sık görülen 6 tipi vardır. Bunlar C,D,E,c,d ve e olarak adlandırılırlar. Tip D antijeni toplumda çok yaygındır ve diğer gruplara göre daha antijeniktir. Bu antijeni taşıyanlar Rh (+), taşımayanlar Rh (-) olarak değerlendirilir. Beyaz ırkın ~ %85'i Rh (+) ve % 15'i Rh (-).
ABO Gruplandırma Sistemi AB antijenlerine göre 4 kan grubu bulunur; – A % 41 – B % 9 – AB % 3 – O % 47
RH Kan grubu nasıl oluşur Rh sistemi antijenleri klinik olarak büyük bir önem taşır. İlk olarak Rhesus maymununun kanında görülmüştür. Rh fraktörü adı verilen bu sistem gerçekte çok fazla antijen içermesine rağmen (D,C,E gibi) en fazla antijenik olanı D antijenidir. Rh pozitif kişinin eritrositlerinde D antijeni bulunur. Rh negatif kişilerde D antijeni bulunmaz. Rutin kan grubu tayininde kullanılan Rh grubu belirleyen serum anti-D serumudur. Bu sistem eritrositler dışında diğer dokularda bulunmaz. Beyaz ırktan olan insanların %85’i Rh+, %15’i ise Rh-‘tir.
TROMBOSİTLER nerde üretilir 1-4 μçapında yuvarlak oval diskler Kemik iliğinde myeloid serideki dev megakaryositlerden oluşur Olgunlaşmaları 5 gün Ömürleri dolaşımda 8-10 gün Nükleusu yoktur Kanda 150.000-400.000/mm3 dir. Pıhtılaşmadan sorumlu kan hücreleridir.
Trombositler •Yuvarlak oval diskler •1-4 μ çapında •Kemik iliğide myeloid serideki dev megakaryositlerden oluşur. •Kanda 150.000-400.000/mm3 •↓Trombositopeni!! TROMBOSİTLER: Küçük, 2-4 mikrometer çapında granüllü cisimlerdir. 1 mm3 kanda 300.000 kadardır ve dolaşım kanında 4 gün yaşarlar. Kemik iliğindeki dev hücreler olan megakaryositlerin sitoplazma parçalarından oluşurlar. Mikrotübül bulundurur, aktin ve miyozin taşırlar. Aynı zamanda glikojen, lizozomlar, ADP, ATP ve serotonin içeren yoğun granülleri ve yaraların iyileşmesini stimüle edebilen trombosit derive eden büyüme faktörü (PDGF) dahil pıhtılaşma faktörleri ve diğer proteinleri bulunduran granüllerini taşır. Trombositler uygun şekilde aktive olduklarında yaralanan yerde toplanıp şekil değiştirirler. Psödopodlarını çıkarırlar ve kanaliküler yolla granüllerin içini boşaltırlar (trombosit salgılaması). Aktivasyon kollagen lifler, ADP ve trombinle sağlanır. Trombosit yapımı yönlenmiş kök hücrelerinden megakaryosit yapımını arttıran trombopoietin ya da trompoietik stimulan faktör denen (TSF) dolaşan bir madde ile düzenlenir. Bu maddenin kaynağı ve yapısı daha hala bilinmiyordur.
Trombositler Olgunlaşmaları 5 gün, Ömürleri dolaşımda 8-10 gün Nükleusu yoktur
Hemostaz(kananın durdurulması) Bir kanamada 3 hemostatik mekanizma çalışır; 1. Kan damarlarının kasılması (vazokonstriksiyon) 2. Trombositlerin bir araya toplanıp tıkaç oluşturması- trombosit tıkacı (aggregation) 3. Kanın pıhtılaşması (koagülasyon)
Trombosit tıkacı
Pıhtılaşma Pıhtılaşmanın son ürünü plazma proteini olan fibrinojenin fibrine çevrilmesidir. Bu reaksiyonda trombin adı verilen enzime gereksinim duyulur. Fibrin kan hücreleri ile birlikte pıhtıyı oluşturur. Pıhtılaşma ekstrensek ve intrensek yollar ile gerçekleşir.
Hemostaz nasıl gerçekleşir ?
Araşidonik asitten prostaglandin meydana gelişi Fosfolipaz A2 Araşidonik asit Fosfolipid Siklooksijenaz aspirin ve indometazin bu enzimi bloke ederler ve prostaglandin şekillenmesini önlerler PGC2 ve PGH2 (Cyclic endoreroksitler) Prostasiklin sentetaz tromboksan sentetaz (endotelium hücrelerinde bulunur) (trombositlerde bulunur) PGI2 TROMBOXAN A2 (trombosit agregasyonunu önler) (trombositleri agrege eder)
Kan pıhtısı nasıl oluşur?
Kan pıhtısı
Pıhtılaşma Faktörleri Kanda pıhtılaşmayı hızlandıran bazı faktörler vardır, bunlara pıhtılaşma faktörleri denir. Bunlar faktör adı ile isimlendirilirler ve I den XIII e kadar numaralandırılırlar. Heparin ve antitrombin-heparin kofaktör kanamanın olmadığı durumlarda pıhtılaşmayı önler. Kan damardan alınıp pıhtılaşmayı engelleyen bir madde katılmadan bir tüpe bırakılırsa pıhtılaşır.
Pıhtılaşma Faktörleri
Fibrinojen plazmada100-700 mg/dl Karaciğerde sentezlenir. FİBRİNOJEN nedir? Fibrinojen plazmada100-700 mg/dl Karaciğerde sentezlenir. Trombin fibrinojen molekülünden fibrin monomerleri oluşumunu sağlar. Fibrin monomerleri birleşerek fibrin iplikçilerini oluşturur.
Plazma proteini ( plazmada 15 mg/dl) α2-globulin PROTROMBİN nedir Plazma proteini ( plazmada 15 mg/dl) α2-globulin Parçalandığında trombine dönüşür. Karaciğerde sentezlenmesi için K vitamini gerekir.
Ekstrensek ve İntrensek Yol Ekstrensek yol kan damarı yırtılıp doku hasar gördüğünde pıhtılaşma mekanizması hızlı bir şekilde aktive olur. İntrensek yol ise damarın iç duvarı zarar gördüğünde yada düzensizleştiğinde aktive olur. Fibrinojenin fibrine çevrilmesinde her iki yolda kullanılabilir.
EKSTRENSEK YOL Damar duvarı ve çevresindeki dokuların travmaya uğramasıyla baslar. Zedelenmiş endotel hem trombositlerin yapışması için zemin görevi görür, hem de pıhtılaşmayı başlatan doku faktörünü (faktör 3) sentezler. Doku faktörü faktör VII ile birleşir. Doku faktörü-faktör VIIa kompleksi hem faktör X’u aktive eder. Bu aktivasyona yardımcı faktör Faktör V tir. Böylece ekstrensek yol aktive olmuş olur. Faktör X (protrombin aktivatörü) protrombini aktive edip trombin yapar. Trombin ise fibrinojeni fibrine dönüştürür. Faktör XIII ise fibrin monomerlerinin arasında çapraz kovalan bağlar kurarak fibrin molekülünü polimerize edip sağlamlaştırır. Ekstrensek yol protombin zamanı (PT) ile kontrol edilir. Normali 12-15 sn dir.
İNTRENSEK YOL Kan içindeki yapıların hasarlanmasıyla başlar. Bu durumda çıkan trombosit fosfolipidlerinin serbestlenmesi (PF3), HMWK (Yüksek molekül ağırlıklı kininojen), prekallikrein faktör XII nin aktivasyonuna neden olur. Aynı faktörler Faktör XI de aktive edebilmektedir. Faktör XI, faktör IX u aktive eder. Faktör IX, VIII, PF3 beraber Faktör X u aktive ederler. Bundan sonraki kısım ekstrensek yoldaki ile aynıdır. intrensek yol a-PTT (aktive Parsiyel Tromboplastin zamanı) ile kontrol edilir. Normali 25-40 sn dir.
Çapraz bağlı fibrin İntersek yol Ekstreksek yol Doku faktörü XII XIIa Damar hasarı Doku faktörü XII XIIa VIIa VII XI XIa VIIIa Ca iyonu IX IXa VIII X Xa Va Ca iyonu V XIII XIIIa II IIa Trombin Çapraz bağlı fibrin fibrinojen fibrine çözünür
Antikoagülan Maddeler Heparin : (Bazofil ve Mast hücreleri de salgılar) 1 ml. Kan için 0,2 mg kullanılır. FXa ve trombin üzerine etki yapar. Sodyum Sitrat : Ca ile bağlanır, %0,2 - 0,4 oranında kan aktarmalarında kullanılır. Ogzalat ve Florid Tuzları : Na, K ve amonyum ogzalat veya florid tuzları, Ca++ bağlar, trombin oluşumu engellenir. EDTA : Ca ++ bağlar.1 ml. Kan için 1 – 2 mg. gerekir. Hirudin : Sülük tarafından salınır. Trombinin fibrinojene etkisini önler. Dikumerol : Bozulmuş yonca yapraklarından oluşur.Karaciğerde protombrin oluşumunu engeller. Tromeksan : Damar içinde pıhtı oluşunca ağız yolu ile alınır. Liquid ve Likemin : Sentetik olarak elde edilir.
Kan Pıhtısının Erimesi (Fibrinoliz) Plazmin (Fibrinolizin) Plazminojenden dönüşür. Fibrin, Fibrinojen (F I), F V, F VIII, protrombin, F XII yi parçalar. Fibrine bağlı olduğu sürece yıkılmaz. α2-antiplazmin; plazmin inhibitörüdür.
Vakaların % 15 inde Faktör IX (Hemofili B) eksikliği vardır. Faktör VIII eksikliğine (% 85 inde) bağlı kanama eğilimidir, bu tipine Hemofili A veya Klasik Hemofili denir. Vakaların % 15 inde Faktör IX (Hemofili B) eksikliği vardır. Hemofili yalnızca erkeklerde görülür, kadınlar taşıyıcı olabilirler.