Prof. Dr. Saliha KIRICI Ekonomi Böl. TEP-201 Tarla Bitkileri.

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
TOPRAĞIN HİKAYESİ HORİZON: Toprağı meydana getiren katmanlara horizon adı verilir. TOPRAK: Toprak taşların parçalanması ve ayrışmasıyla meydana gelen,
Advertisements

Dünya’da Türkiye’de Konya’da KOYUNCULUK Prof.Dr. Şeref İNAL.
Bölgelerin özelliği. EGE BÖLGESİ Türkiye'de; · En fazla tütün üretimi, en fazla zeytin üretimi, en fazla üzüm üretimi. · En fazla incir üretimi, en fazla.
Yönetim biçimi Cumhuriyet olan Türkiye Cumhuriyeti, Mustafa Kemal önderliğinde 1923'te kurulmuştur. Resmî dili Türkçe‘dir. Demokratik, laik, sosyal bir.
Türkiye’de Tarım. Türkiye'de Tarım İnsanların toprağı işleyerek ekme ve dikme yoluyla ondan ürün elde etmesi faaliyetine tarım denir.
BİYOÇEŞİTLİLİK NEDİR Biyoçeşitlilik, bir bölgedeki genlerin, türlerin, ekosistemlerin ve ekolojik olayların oluşturduğu bir bütündür. Başka bir deyişle.
SERA KURULUŞUNDA ETKİLİ OLAN FAKTÖRLER
Doğadaki canlı varlık yaşam sürecini tamamladıktan sonra kompostlanarak tekrar yaşama katabilir.Şehirlerde evlerde uygulanacak bu sistem sayesinde şehir.
 Ülkemizdeki nüfusun sayısı ve nüfusla ilgili veriler yapılan nüfus sayımları ile elde edilir. Bu sayımlar sonucunda, toplam nüfus, nüfusun yaş gruplarına.
Türkiyedeki iklim çeşitleri Doğa Sever 10/F Coğrafya Performans.
EKOSİSTEM EKOLOJİSİ.
Coğrafya Performans Ödevi
Türkiye’de Yetiştirilen Sanayi Bitkileri
TÜRKİYE EKONOMİSİNİN SEKTÖREL DAĞILIMI
ERDEMLİ MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ TARIM ALANI.
Örtü Altı Yapıları Malç Örtüler
Toprak istekleri Oğul otu Melissa officinalis Kültür
TIBBİ BİTKİLERİN YAYGINLAŞTIRILMASI VE TARIMI
Başarılı bir üretim amaçlandığında yüksek verim, kalite ve en başta genetik özellikleri bilinen, canlılığı, çimlenme ve çıkış gücü yüksek tohum kullanımı.
ECON 321 ULUSLARARASI İKTİSAT
ÜLKEMİZ VE DÜNYA.
BİR BİTKİDE ÇİÇEKLİ ÜREME, BÜYÜME VE GELİŞME
COĞRAFİ KONUM.
Türkiye’de Yem Bitkileri Tarımının Sorunları
FNP GRUBU: fatma ışık, nagehan öztürk, pınar sevindik
ÜLKEMİZDE CEVİZ YETİŞTİRİCİLĞİ İÇİN ÖN FİZİBİLİTE
MELEZ ÜÇGÜL ( Trifolium hybridum L.)
SBEP ÜLKEMİZİN KAYNAKLARI TARIM
BARALAR.
«Tarımsal Eğitimin Adresi»
İnsanlar Yerler ve Çevreler Ünitesi EŞLEŞTİRME – BOŞLUK DOLDURMA
BİTKİSEL LİFLER (Keten)
KONU DEĞERLENDİRME TESTİ
ECON 321 ULUSLARARASI İKTİSAT
TÜRKİYE’DE EKOLOJİK TARIM
Şekil 1. Fındık turplarının arazideki görünümü
RADYASYON KİRLİLİĞİ.
MEZOLİTİK ÇAĞ Mezolitik (mesos =orta lithos=taş) Çağ adı verilen bu dönem Neolitik Çağ'a geçişi hazırlayan bir ara evredir.
YEM KÜLTÜRÜNÜN İLKELERİ
YEM KÜLTÜRÜNÜN İLKELERİ
Kılçıksız Brom (Bromus inermis).
Gübreler ve Gübreleme:
DÜNYADA ORGANİK TARIM Günümüzden yaklaşık 1,5-2 milyon yıl önce ilk insanların dünya yaşamı içinde yer aldığı sanılmaktadır. Bu zamanda dünyada insan yaşamı.
TERE Lepidium sativum L.
HİDROJEN ENERJİSİ: Hidrojen 1500'lü yıllarda keşfedilmiş, 1700'lü yıllarda yanabilme özelliğinin farkına varılmış, evrenin en basit ve en çok bulunan elementidir.
Türkiye’nin Kaynakları Sunu
Bölüm 4: Tarımsal ürünlerin pazarlama fonksiyonları
İLAÇ VE BAHARAT BİTKİLER
Dünyada ve Türkiye’de Su Ürünleri Üretimi
Isı Enerjisi ve Gerekliliği
4. ÜNİTE : ÜRETTİKLERİMİZ
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
YONCANIN OT HASADI Yoncada biçim zamanının belirlenmesi önemlidir. Dekara ham protein verimi en yüksek olduğu zaman biçim yapılmalıdır. Bu nedenle yoncanın.
Buğdaygil Yem Bitkileri
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
Stolon (Göbek Bağı) Ana sap ile yumru arasında, yumruya yapraklarda asimile edilen besin maddelerini taşıyan organdır. Görünüşü sapa benzer. Stolonlar.
Gövde Tatlı patateste gövde ince, uzun ve zayıftır. Bu nedenle kendi başına dik büyüyemez, toprak yüzeyine yayılarak gelişir. Gövde uzunluğu çeşitlere.
Gelişim ve Temel Kavramlar
PATATES.
DOKU KÜLTÜRÜ VE BİYOTEKNOLOJİ İLE İLGİLİ PROBLEMLER
PATATES.
FOTOSENTEZ.
Zirai Mücadele ARAŞTIRMA Enstitüsü
Sıcaklık Meyve ağaçlarının gelişmesi ve verimliliği sıcaklık ile yakından ilgilidir. Sıcaklığın yüksekliği veya düşüklüğü metabolik olayları farklı şekillerde.
Çiçekli Bitkilerde Üreme 2
HIYARDA GÖRÜLEN BESİN ELEMENT NOKSANLIĞI
4. ÜNİTE : ÜRETTİKLERİMİZ
KOCA FİĞ (Vicia narbonensis L.)
YAĞ BİTKİLERİNDE DESTEKLEME POLİTİKALRININ
Zirai Mücadele ARAŞTIRMA Enstitüsü
Sunum transkripti:

Prof. Dr. Saliha KIRICI Ekonomi Böl. TEP-201 Tarla Bitkileri

Tarla tarımı tarla bitkilerinin doğal koşullar altında bölgelerin ekolojik koşullarına ve yetiştirilecek ürünün cinsine göre yetiştirme yöntemlerini açıklayan bilim dalıdır. Çiftçi tarla bitkileri yetiştiriciliğinde tohumu toprağa eker, uygun ortamda çimlenen ve gelişen bitki için gerekli bakım işlemlerini yapar, olgunlaşan bitkilerin hasadını – harmanını yapar, daha sonra depolayarak ya da doğrudan pazara sunar. Bu süreç içerisinde yapılması gereken işlemlerin tümü tarla tarımının konusudur. Tüm bu işlerde amaç; seçilen bitki cinsine göre uygun ekoloji ve tarım teknikleri kullanarak birim alandan yüksek verim buna bağlı olarak yüksek gelir elde etmektir.

Tarla Bitkileri dünya da ve ülkemizde bitkisel üretim içerisinde gerek ekim alanı gerekse üretim yönünden önemli bir yere sahiptir. Geniş alanlarda üretilen bu bitkiler; Tahıllar Endüstri bitkileri Yemeklik Tane Baklagiller Yem Bitkileri ve Çayır-Mera  olmak üzere 4 farklı gruba ayrılır.

Ekim Alanlarında Değisim Türkiye’de 1990 yılında 18.8 milyon hektarı bulan tarla bitkileri ekim alanının, 2000 – 2005 döneminde 18 milyon hektar düzeyinde gerçekleştikten sonra, 2006 ve 2007 yıllarında, sırasıyla 17.4 ve 16.9 milyon hektara gerilediği belirlenmiştir. Sonuç olarak, 2000 – 2008 döneminde, toplam işlenen alan varlığı 1.9 milyon hektar azalmıştır. Bu durum, nüfusu hızla artan Türkiye’nin gıda güvenliği açısından, dikkatle değerlendirilmesi gereken bir değişimdir.

Toplam işlenen alan varlığının azalması uygulanan tarım politikaları sonucu bazı üreticinin bazı alanları zarar etmesi sonucu bos bırakması, bazılarının ise kente göç etmesi nedeniyle isleyecek kimse kalmamasındandır. 2008 yılı verilerine göre tarım alanlarının %84.5’i tarla alanı, % 12.0 meyve, bağ ve zeytin ve % 3.4’ü de sebze alanlarından oluşmaktadır

Endüstri bitkileri önemli kültür bitkilerini içine alan ve endüstrinin ihtiyaç duyduğu hammaddeleri sağlayan grubu oluşturmaktadır. Kendi içerisinde farklı bitki gruplarına ayrılır. Yağ Bitkileri: Ayçiçeği, Haşhaş, Susam, Yerfıstığı, Soya, Kolza, Aspir, Keten, Izgın, Pelemir Lif Bitkileri: Pamuk, Keten, kenevir, Jüt, Rami, Hibiskus, Lif Kabağı, Sisal Kendiri, Kenaf. Nişasta ve Şeker Bitkileri: Patates, Tatlı Patates, kasava, Yerelması, Şeker Pancarı, Şeker Kamışı Tütün, İlaç ve Baharat Bitkileri: Tütün, Kimyon, Kişniş, çörekotu, nane, Adaçayı, Kekik, Anason, Atropa, Datura, Haşhaş.

Tarla Bitkileri Bölümünün Endüstri Bitkilerinde Ülke Tarımına ve Çukurova Bölgesine Yaptığı Katkılar Bölgede soya fasulyesinin buğdaydan sonra ikinci ürün olarak yetiştirilebileceği ortaya konmuş ve uygun soya çeşitleri ve bunları yetiştirme teknikleri ortaya konulmuştur.  Soya fasulyesi üzerinde yapılan ıslah çalışmaları sonucu iki çeşit ıslah edilmiş ve ‘’ARISOY’’ ve ‘’ATAKİŞİ’’ çeşit adlarıyla Fakültemiz adına tescil ettirilmiştir.  

Bölgeye uygun yer fıstığı çeşitleri ve bu çeşitlerin yetiştirme teknikleri ortaya konmuş ve bu bulgular bölge çiftçisine aktarılmıştır. Ayrıca, sürdürülen ıslah çalışmaları sonucu;  yüksek verimli ve kaliteli dört yerfıstığı çeşidi belirlenmiş ve ‘’ARIOĞLU-2003’’, ‘’HALİS BEY’’, ‘’SULTAN’’ ve ‘’OSMANİYE 2005’’  çeşit adlarıyla Fakültemiz adına tescil ettirilmiştir.

Bölgede buğdaydan sonra ara ürün olarak kış döneminde turfanda patates yetiştirilebileceği saptanmış ve turfanda patates yetiştiriciliği için uygun çeşit, ve yetiştirme teknikleri ortaya konulmuş ve bu bulgular tarım kuruluşları ile iş birliği içerisinde bölge çiftçisine iletilerek, turfanda patates yetiştiriciliğinin bölgede yaygın hale gelmesi sağlanmıştır. Bölgede alternatif bitki olarak yetiştirilebilecek tıbbı, aromatik ve boya bitkisi türleri ve bunların yetiştirme teknikleri ortaya konulmuş ve bu bulgular  bölge çiftçisine ulaştırılmıştır.

YAĞLI TOHUMLU BİTKİLER VE ÖNEMİ İçerdikleri yağ, protein, karbonhidrat, mineral maddeler ve vitaminler nedeniyle, insan ve hayvan beslenmesinde önemli bir yere sahip olan yağlı tohumlar, aynı zamanda, sanayi sektörü için de önemli bir hammadde kaynağını oluşturmaktadırlar. Yağlı tohumların, ham yağ tesislerinde işlenmesiyle elde edilen yağlar, doğrudan insan gıdası olarak kullanıldığı gibi, sanayide değişik ürünlerin yapımında hammadde olarak da değerlendirilmektedir. 2007 yılı verilerine göre, dünyada yıllık toplam yağ üretimi yaklaşık 150 milyon ton olup, bunun 97.5 milyon tonu (%65’i) gıda amaçlı, 52.5 milyon tonu (%35’i) ise sanayide hammadde olarak tüketilmektedir

Yağlı tohumların içeriğinde bulunan yağın alınması sonucu geriye kalan küspe; ham protein oranı bakımından oldukça yüksek değerlere sahip olduğu için, hayvan beslenmesi bakımından önemli bir yere sahiptir . Ayrıca, fosil yakıt yerine çevre dostu olarak bilinen bio-dizel üretiminde son yıllarda oldukça fazla ham yağ kullanılmaktadır. Yine, yağlı tohumlu bitkilerin bir kısmı ( Yerfıstığı, Soya ) baklagiller familyasından oldukları için, havanın serbest azotunu toprağa bağlayarak, toprakların verimliliğinin artmasına katkıda bulunurlar.

Sahip oldukları değerli içerik maddeleri nedeniyle, çok değişik kullanım alanlarına sahiptirler. 1. Yağ Üretiminde Hammadde Olarak Kullanımı: Ülkemizde hayvansal kökenli yağların üretiminin pahalı ve yeterli olmaması nedeniyle, insan beslenmesi için gereksinim duyulan yağların büyük bir kısmı (%85) bitkisel kökenli yağlardan karşılanmaktadır. 2. Karma Yem Üretiminde Kullanımı: Ham protein oranı ve amino asit içeriği bakımından oldukça yüksek değerlere sahip olan yağlı tohum küspeleri, hayvan beslenmesi bakımından önemli bir yere sahiptir.

3. Yağlı Tohumlu Bitkilerin Toprak Verimliliğine Katkısı: Yağlı tohumlu bitkilerden olan soya ve yerfıstığı baklagil bitkisi oldukları için, köklerinde yaşayan Rhizobium bakterileri sayesinde havanın serbest azotunu toprağa bağlarlar. 4. Yağlı Tohumlu Bitkilerin Yeşil Yem Olarak Kullanımı:Soya ve yerfıstığı gibi, yağlı tohumlu bitkilerin hasat sonrası artıkları (sap kısımları), proteince zengin oldukları için, hayvan yemi olarak değerlendirilmektedir.

5. Ekim Nöbeti Bitkisi Olarak Kullanımı: Tek yıllık olarak üretilen yağlı tohumlu bitkiler, birer çapa bitkisi oldukları için, kendilerinden sonra ekilecek bitkilere temiz ve havalanmış bir toprak bırakırlar. 6. Arı Yetiştiriciliğinde Kullanımı: Yağlı tohumlu bitkilerden olan kolza ve ayçiçeği arılar tarafından tercih edilen bitkilerin başında gelirler. Her iki bitkinin de çiçeklenme süreleri, diğer bitkilere göre daha uzundur. Bu nedenle bal arıları tarafından daha uzun süre nektar kaynağı olarak kullanılırlar.

7. Sanayide Hammadde Olarak Kullanımı: Sabun, şampuan, deterjan, kumaş boyaları, kozmetik ürünleri, ilaç, boya, vernik, cila gibi inşaat malzemeleri, zirai ilaç, dezenfektan, plastik, kâğıt, tutkal, matbaa mürekkebi ve cam macunu üretimi gibi sanayiler gelmektedir 8. Bio-dizel Üretiminde Kullanımı:Yağların katalizatör eşliğinde kısa zincirli bir alkol ile reaksiyonu sonucunda açığa çıkan ve yakıt olarak kullanılan ürüne bio-dizel denilmektedir. Bio-dizel doğrudan (saf olarak) araçlarda yakıt olarak kullanılabildiği gibi, petrol kökenli dizel yakıt ile istenilen her oranda tam olarak karıştırılarak da kullanılmaktadır.

DÜNYADA BİTKİSEL YAĞLI TOHUM ÜRETİMİ Dünya üzerinde yabani ve kültürel olarak yetiştirilen tek ve çok yıllık birçok bitkinin etli meyve kısmı, çoğunlukla da tohumları değişik oranlarda yağ içermektedirler. Tek yıllık bitkilerin başında; Ayçiçeği, Çiğit, Soya, Yerfıstığı, Susam, Kolza, Aspir, Haşhaş ve Hintyağı, çok yıllık bitkilerin başında ise; Zeytin, Hindistan cevizi ( coco ) ve Hurma (palm) gelmektedir. Bunlardan, Coco ve Palm tropik kökenli bitkiler olup ülkemizde yetişmemekte, diğer tüm yağlı tohumlu bitkiler ise başarıyla yetişebilmektedir.

2007 -2009 Yılları Değerlerine Göre Dünya Yağlı Tohum Üretimi (FAO, 2007-2009/2012). Bitkiler Üretim (Milyon Ton) Soya 229.4 -223.2/253.1 Yerfıstığı 24.5 -36.4/41.3 Kolza 46.7 -61.7/64.8 Ayçiçeği 29.7 -32.4/37.1 Susam 3.5 -4.0/4.2 Pamuk 77.7 -60.9 Toplam 411.5-418.6

Ham yağ üretimi (Milyon ton/yıl) Dünya Bitkisel Ham Yağ Üretimi ve Ürün Cinslerine Göre Oransal Dağılımı (FAO,2007) Ürün cinsleri Ham yağ üretimi (Milyon ton/yıl) Ham yağ üretimi (%) Palm (hurma) 43.5 33.4 Soya 36.6 28.1 Kolza 17.2 13.2 Ayçiçeği 11.6 8.9 Yerfıstığı 5.5 4.2 Pamuk 5.2 4.0 Coco (Hindistan cevizi) 3.7 2.8 Zeytin 3.0 2.3 Mısır özü 2.2 1.7 Susam 0.9 0.7 Keten 0.5 Diğerleri 0.2 Toplam 130.2 100

Dünya Bitkisel Yağ Üretimi (ton) -2012 Ürün Adı Dünya Türkiye Palmiye yağı 50.169.708 - Soya yağı 41.205.379 238.830 Kanola(kolza) yağı 22.254.971 73.644 Ayçiçeği yağı 15.215.301 819.213 Yerfıstığı yağı 5.242.363 10 Pamuk (çiğit) yağı 5.271.972 233.731 Hind. cevizi (Kopra) yağı 3.310.134 - Zeytin yağı 2.903.676 206.300 Mısır (özü) yağı 2.378.584 68.315 Susam yağı 1.201.610 30.116 Keten yağı 540.474 12.316 Aspiryağı 154.054 - Diğerleri ile toplam üretim 155.913.533 1.682.474

1961-2007-2009 Yılları Arasında Beşer Yıllık Dönemler Halinde Önemli Yağlı Tohumlu Bitkilerin Türkiye Üretim Değerleri (ton/yıl) Yıllar Soya Ayçiçeği Pamuk Yerfıstığı Kolza Susam Toplam 1961 4.500 96.700 360.000 18.000 5.000 44.000 528.000 1965 160.000 527.000 30.000 7.500 34.000 763.500 1970 12.000 375.000 640.000 37.000 3.100 36.000 1.103.100 1975 6.750 488.000 768.000 40.000 464 33.000 1.336.214 1980 2.300 750.000 800.000 41.000 11.500 26.000 1.630.800 1985 125.000 828.000 59.000 450 45.000 1.857.450 1990 162.000 860.000 1.047.360 63.000 2.100 39.000 2.173.460 1995 75.000 900.000 1.262.580 70.000 9 2.337.589 2000 44.500 1.295.070 78.000 187 23.800 2.241.557 2005 950.000 1.350.000 80.000 1.150 23.000 2.434.150 2007 2009 55.000 38.400 1.057.130 1.400.000 1.725.000 82.000 90.081 20.000 113.886 23.500 21.036 2.530.500 3.045533

YAĞLI TOHUMLU BİTKİLER VE ÖNEMİ İçerdikleri yağ, protein, karbonhidrat, mineral maddeler ve vitaminler nedeniyle, insan ve hayvan beslenmesinde önemli bir yere sahip olan yağlı tohumlar, aynı zamanda, sanayi sektörü için de önemli bir hammadde kaynağını oluşturmaktadırlar. 2007/08 yılı değerlerine göre ülkemizde toplam 2.064.000 ton yağlı tohum üretilmiş ve 1.966.000 ton da ithal edilmiştir.

Yurt içerisinde üretilen ve ithal edilen toplam 4. 030 Yurt içerisinde üretilen ve ithal edilen toplam 4.030.000 ton yağlı tohumun 2.965.000 tonu yağ sanayinde, 905.000 tonu ise diğer amaçlarla kullanılmıştır. Üretilen bu miktar yağın 1.405.000 tonu iç tüketimde (% 80) kullanılmış ve 208.000 tonu da ihraç (%12) edilmiştir. Geriye kalan 143.000 ton yağ da diğer amaçlarla sanayide(%8) kullanılmıştır. Ülkemizde yağlı tohum üretiminin yetersiz olması nedeniyle elde edilen yağlı tohum küspesi yem sanayinin gereksinimlerini karşılayamamaktadır. Bu nedenle, her yıl yurt dışından binlerce ton yağlı tohum küspesi ithal edilmektedir.

1985’li yıllarda ülkemizde tüketilen bitkisel yağların % 75’i yerli üretimle karşılanırken, ilerleyen yıllar içerisinde yerli üretimin payı hızla azalmış ve 2007/08 sezonunda %29.2’lere kadar gerilemiştir.

ÜLKEMİZDE YAĞLI TOHUM ÜRETİMİNİN YETERLİ OLMAMASININ NEDENLERİ  1. Günübirlik uygulanan yanlış tarım politikaları, 2. Ürün planlamasının olmaması, 3. Üretimdeki bilgi yetersizliği (Eğitim ve yayın eksikliği), 4. Sözleşmeli tarım modelinin uygulanamaması 5. Yağlı tohumlardaki üretim maliyetlerinin yüksek olması nedeniyle dış pazar fiyatlarıyla rekabet edememesi,

6. Birim alandaki getirisinin düşük olması nedeniyle, yetiştirildikleri bölgelerdeki alternatif ürünlerle rekabet edememesi, 7. Yağlı tohumlara göreceli olarak düşük gümrük vergisi uygulandığı için, çiftçiye yüksek fiyat verilememekte, dolayısıyla tahıllarla rekabet edememektedir. 8. Dünya Ticaret Örgütü ile yapılan anlaşmalar gereği, ham yağ ithalatına getirilen fonların (vergi oranının) düşük veya muaf tutulmasıdır.

Yapılan araştırmalar göstermiştir ki; palm ve Hindistan cevizi dışında kalan, yağlı tohumlu bitkilerin tümü, yazlık veya kışlık olarak ülkemizde yetişebilmektedir. Yağlı tohumlu bitkilerin üretimi açısından ülkemizdeki mevcut potansiyelin değerlendirilmesi halinde, hem ülkemizin gereksinim duyduğu yağ ihtiyacı karşılanmış olacak ve hem de çevremizdeki ülkelere yağ ihraç etme olanağımız bulunacaktır.

SOYA Dünya bitkisel yağlı tohum üretiminin %50’si ve bitkisel ham yağ üretiminin ise % 27’si soyadan karşılanmaktadır. Tohumlarında % 18-24 oranında yağ bulunmaktadır. Sarı renkli ve hoş kokulu olan soya yağı; en fazla margarin olarak tüketilmektedir. Soya yağı insan gıdası olarak kullanıldığı gibi, sanayide hammadde olarak da geniş kullanım alanlarına sahiptir. Soya tohumlarında yaklaşık % 36-40 dolaylarında protein bulunmaktadır. Soya proteini, çok değerli amino asitler içerdiğinden beslenme değeri oldukça yüksek olup, hayvansal proteinlere çok yakındır. Yağı alındıktan sonra geriye kalan protein, izole edilmiş proteinler olarak çok değişik amaçlarla kullanılmaktadır.

SİSTEMATİK VE STOLOJİSİ Familya : Fabaceae Cins : Glycine Tür : G. max kromozom sayısı 2n = 40'dır . Bitkisel Özellikleri Soya'nın bitkisel özellikleri 6 ana başlık altında incelenmektedir. Bunlar; kök, sap, yaprak, çiçek, meyve ve tohumdır. Kök :Soya kazık köklü bir bitkidir. Soyada ana kök ve yan kökler üzerinde nodoziteler bulunur. Bunlar Rhizobium japonicum bakterileri tarafından meydana getirilirler. Bu bakteriler bitki köklerine yerleşerek, bitki öz suyu ile beslenirler, bu arada havanın serbest azotunu bitki köklerinde nodoziteler halinde depo ederek, bitkilerin ihtiyaç duydukları azotu karşılarlar. Sap: Sap dik olarak gelişmektedir. Yaprak: Soya yaprağı genellikle 3 yaprakçıktan meydana gelmektedir. Yaprak koltuklarından çiçek sürgünleri meydana gelir.

Çiçek: Soyada çiçekler; yaprak koltuklarında meydana gelirler ve baklagil çiçeği yapısındadır. Tek bir soya çiçeğinde; en dışta 5 adet çanak yaprak, iç kısmında 2 kayıkçık, 2 kanatçık ve 1 bayrak yaprağından oluşan 5 parçalı taç yaprağı bulunur Taç yaprağın rengi beyaz veya eflatundur. Ortada 10 adet erkek organ ve bir adet dişi organ bulunur. Meyve: Soya'da Meyve fasulye şeklinde olup, üzeri tüylerle kaplıdır. Tohum: Tohum: Meyve içerisinde meydana gelen tohumlar yuvarlak, oval veya elips şeklindedir. Genellikle tohum rengi sarıdır.

TARIMI Soya yazlık bir bitkidir. Hava sıcaklığı yanında, toprak sıcaklığı da soyanın büyüme ve gelişmesini etkilemektedir. Soya kısa gün bitkisidir. Gün uzunluğu arttıkça, çiçeklenme başlangıcı önemli ölçüde gecikmektedir. Soya'da çiçeklenme için kritik gün uzunluğu 10-12 saat arasında değişmektedir. Bu nedenle, ikinci ürün ekimleri 21 Hazirana kadar bitirilmelidir. Yağış: Yetişme mevsiminin yaz aylarına rastlaması nedeni ile, soya bitkisinin suya olan ihtiyacı oldukça fazladır. Soya toprak isteği bakımından fazla seçici değildir. Pamuk ve Buğdayın yetiştiği her toprakta rahatlıkla yetişebilmektedir.

Ekim Zamanı: Soya tohumları toprak sıcaklığı 13-15°C'yi bulduğu zaman normal olarak çimlenebilmektedir. Bölgemizde ana ürün olarak soya ekimi Nisan ayı ortalarında başlamakta ve Mayıs ayı sonuna kadar devam etmektedir. İkinci ürün soya ekimi ise buğday hasadından sonra 1-30 Haziran tarihleri arasında yapılmalıdır. 21 Hazirandan sonra yapılan ekimlerde, gün dönümü nedeniyle verimler önemli miktarda düşmektedir. Normal koşullarda hasat olgunluğuna gelmiş soya bitkilerinde, yapraklar dökülür, bitkinin sap ve baklaları sararır. Bölgemiz koşullarında ekim zamanlarına bağlı olarak soya hasatı; 15 Eylül-30 Ekim tarihleri arasında yapılmaktadır.

Soyanın ekiminden hasadına kadar geçen büyüme ve gelişme devreleri

YERFISTIĞI Familya :Fabaceae (Leguminoceae) Cins :Arachis Tür :A.hypogaea

Yerfıstığı tohumları, çeşitlere göre değişmekle beraber, % 44-56 oranında yağ içermektedir. Yerfıstığı yağı; tat ve dayanıklılık özellikleri bakımından pek çok bitkisel yağdan, daha üstündür. Yağı çıkarıldıktan sonra geriye kalan küspe, çok değerli bir yem katkı maddesidir. Yerfıstığı küspesinde; yaklaşık % 45 ham protein bulunmaktadır. Bu nedenle, gelişmiş ülkelerde, karma yemlerin yapımında, bol miktarda yerfıstığı küspesi kullanılmaktadır. Yerfıstığı bir baklagil bitkisi olduğu için, bitki kısımları da çok değerli bir hayvan yemidir.

Yerfıstığı bir çapa bitkisidir Yerfıstığı bir çapa bitkisidir. Yetişme süresi boyunca toprak çapalandığı için, yabancı otlar temizlenmekte ve toprak havalanmaktadır. Bu nedenle de, iyi bir ekim nöbeti bitkisidir. Yerfıstığı yetiştirildiği bölgelerde üreticiye en fazla gelir sağlayan bir üründür. Beyaz sinekten ve diğer zararlılardan etkilenmemesi, Çukurova bölgesi için tarımdaki önemini artırmaktadır. Buğday hasadından sonra ikinci ürün olarak başarıyla yetişebildiği için, üreticiye ek bir gelir sağlamaktadır.

BİTKİSEL ÖZELLİKLERİ Kök : Yerfıstığı kazık köklü bir bitkidir. Ana ve yan kökler üzerinde çok sayıda Rhizobium (R. trifolii bakterileri tarafından 'oluşturulan nodoziteler bulunmaktadır. Bunlar ayın zamanda bitkilerin azot depolarıdır. Sap: Yerfıstığında sap, gelişme durumuna göre; yatık, yarı yatık ve dik olarak büyümektedir. Yapraklar: Yerfıstığında yaprak, bileşik yaprak özelliğinde olup, dört adet yaprakçıktan oluşmaktadır. Çiçek: Yerfıstığı bir baklagil bitkisidir. Bu nedenle, çiçek baklagil yapısında olup, en dışta 5 adet küçük ve alta birleşmiş yeşil renkte çanak yaprağı, bunun iç kısmında iki kayıkçık, iki kanatçık ve bir bayrak yaprağından oluşan, 5 adet taç yaprağı bulunmaktadır. Taç yapraklar genellikle sarı renklidir. Taç yaprakların ortasında ise, 10 adet erkek organ ve bir dişi organ bulunur.

Döllenme: Yerfistığında çiçekler, sabahın erken saatlerinde açmakta ve döllenmektedir. Çiçek % 99 kendisine döllenir. Yerfıstığı çiçeği döllendikten sonra yumurtalık sapı uzamaya başlar. Buna ginofor denir. Toprak yüzeyine doğru uzamaya başlayan ginoforlar toprak içerisine girer ve orada meyveyi oluşturmaya başlar. Belirli bir süre toprak yüzeyine doğru uzayan ginoforlar, sonunda toprağa ulaşamazlar ise, havada kururlar ve meyve oluşturmazlar. Meyve: Ginoforların ucunda toprak içerisine giren yumurtalık burada gelişerek meyveyi oluşturur. Meyve içerisinde tohumlar oluşur. Tohum : Meyve içerisinde 2-4 adet tohum meydana gelir. Tohum kabuğu da yine çeşit özelliğine göre; açık pembe, saman sarısı, mor, kırmızı veya kahverengi olabilmektedir.

YERFISTIĞI TARIMI Sıcaklık: Yerfıstığı tropik ve subtropik bölgelerde yetişebilen yazlık bir sıcak iklim bitkisidir. Yağış: Yazlık bir bitki olduğu için yerfıstığının suya olan ihtiyacı oldukça fazladır. Yerfıstığı tarımı için en uygun toprak; iyi drene olmuş, gevşek yapılı, kumlu tınlı, kalsiyumca zengin ve organik maddesi orta derecede olan topraklardır. Kışları ılık geçen bölgemizde; turfanda patates, yerfıstığı için iyi bir ön bitki olmaktadır. Ayrıca, buğday ve arpa hasadından sonra 2.ci ürün olarak yerfıstığı başarıyla yetişebilmektedir.

Ekim Zamanı: Yerfıstığı ana ürün olarak ekilmek istendiğinde, toprak sıcaklığının 13-15°C'nin üzerine çıkması gerekmektedir. Genellikle 10 Nisan-20 Mayıs tarihleri arasında ana ürün yerfıstığı ekimleri yapılmaktadır. 2. ürün olarak yerfıstığı ekilmek istendiğinde ise, buğday hasadını takip eden en kısa sürede ekim işi tamamlanmalıdır. Ekim 25 Haziran’a kadar kesinlikle bitirilmelidir. Ekimde geç kalınır ise, hasat ve kurutma yağışlı dönemlere sarkacağı için, zorlaşmaktadır.

Hasat: Ülkemizde tarımı yapılan Yerfıstığı çeşitleri 150-160 günde, hasat olgunluğuna gelmektedirler. Bölgemizde eylül ekim aylarında hasat edilmektedir.

Kolza (KANOLA) Kolza: bitkisel yağ kaynağı olarak yağlı tohumlu bitkiler olan ayçiçeği, soya, pamuk ve yerfıstığı arasında üretim açısından üçüncü sırayı almaktadır. Ülkemizde kolza ismiyle bilinen kanola, kışlık ve yazlık olmak üzere iki fizyolojik döneme sahip bir yağ bitkisidir. Kolza tohumunda bulunan % 38-50 yağ ve % 16-24 protein ile önemli bir yağ bitkisidir.

SİSTEMATİĞİ Kolza Crucifera (Haçlıgiller veya turpgiller) familyasından Brassica cinsinden Brassica napus ssp. oleifera (n=19) bitkisidir. Ayrıca Brassica campestris ssp. oleifera türüde bulunmaktadır. BİTKİSEL ÖZELLİKLERİ Kolza tek yıllık, yazlık ve kışlık olarak yetişebilen bir bitkidir. Vejetasyon süresi yazlıklarda 100-120 gün, kışlıklarda 200-250 gündür. Kök: Kolza kazık köklü bir bitkidir. Sap: Sapı dik ve kuvvetlidir. Yapraklar: Bitki de rozet yapraklar ortaya çıkar. Kışı rozet yapraklar şeklinde geçirir. Rozet yaprakların arasından sap çıkar ve asıl yapraklar bu sap üzerinde bulunur.

Çiçek: Ana dalın veya yan dalların ucunda tomurcuklar küme halinde bulunurlar. Gelişme ilerledikce seyrek başak halini alırlar. çiçek yapısı dörtlüdür. Bir çiçekte dört adet yeşil renkte çanak yaprak, dört adet sarı renkte taç yapraklar, altı adet erkek organ ve bir dişi organ bulunur. Kolza genellikle kendine döllenir. % 25 yabancı döllenmede olabilir. Meyve: Kolzanın meyvesine kapsül veya harnup gibi isimler verilir. Harnupların uzunluğu 4-11cm arasında değişir. harnup içerisindeki bir plasenta zarı ile ikiye ayrılmıştır. Tohumlar bu zar üzerinde oluşurlar. Tohum: Tohum rengi koyu kahve-siyah şeklindedir. Küremsi veya yuvarlak şekildedirler.

TARIMI Kolza bitkisi kışlık ve yazlık olarak yetiştirilebilmektedir. Bölgemizde biyolojik yazlık çeşitler kışlık olarak ekilir. Kolza bitkisi kumlu ve hafif topraklar dışında hemen hemen her toprakta yetişmektedir. EKİM ZAMANI: Ekim zamanı toprak ısısı ile yakından ilgilidir. Çimlenmenin iyi olabilmesi için toprak ısısı en az 10-12oC olmalıdır. Kolza ekim zamanı Akdeniz, Trakya-Marmara, Ege, Güneydoğu Anadolu, Marmara, Orta Anadolu ve Karadeniz Bölgelerinde 15 Eylül-15 Ekim tarihleri arasında yapılmalıdır. HASAT : Kolza, Trakya'da 10 Haziran, Akdenizde 10 Mayıstan itibaren kolza hasadı yapılabilmektedir. Hasat olumuna geldiğinde bitkilerin sap, yaprak ve kapsülleri tamamen kuruyup sararır, sarı bir renk oluşur. Tohumda kahverengine dönüşmüştür