Sağlık Bilimleri Fakültesi CİNSEL YOLLA BULAŞAN ENFEKSİYONLAR ve HIV/AIDS (CYBE-HIV/AIDS) (17) SKY 204. Epidemiyoloji Dersi Prof. Dr. Ömer R. ÖNDER Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi 2016-2017 Bahar Dönemi
CİNSEL YOLLA BULAŞAN ENFEKSİYONLAR (CYBE) ve ETKENLERİ Bel soğukluğu(Gonore)/Neisseria gonore/Gonokok, Lenfogranuloma venereum/Klamidya/Chlamydia trachomatis, Frengi = Sert Çıban (Sifiliz)/Spiroketa pallida/Triponema pallida Yumuşak çıban/Ulcus molle/Haemophilus ducrey Granuloma inguinale/Calymmatobacterium granulomatosis basili Trikomonas/Trikomonas vaginalis, Sarılık (Hepatit B-C)/Hepatit B-C virüsleri, Cinsel organ siğilleri (İnsan Papilloma Virüsü)/Human papilloma virus, Cinsel organ uçuğu/Herpes simplex virus II/HSV 2, HIV/AIDS/Human deficiency virus Sitomegalovirüs(CMV)/Cytomegalovirus, ***Mantar, Pediküloz(Bitlenme), Skabies(Uyuz) gibi enfeksiyonlar, cinsel yolla bulaştığı gibi, sosyal yaşantı ve kalabalık faktörü olan ve yakın temas halinde bulunanlarda da bulaştığı için CYBE kapsamında yer almazlar. ***Mantarda, kötü hijyen koşulları, gereksiz ve uzun süre antibiyotik ve kanser tedavisinde kullanılan kemoterapi ve radyoterapi uygulamaları ve diğer immünosüpresif ilaçlar önemli ölçüde etkilidir.
CYBE’LERİN GENEL ÖZELLİKLERİ CYBE’lerin Etkenleri; İnsandan insana bulaşabilen mikrop; Bakteriler(Bel soğukluğu/Gonore; Frengi/ Sifiliz/Ulcus Durum/Sert Çıban; Yumuşak çıban/Ulcus molle; Klamidya), Virüsler(Sarılık/Hepatit B-C; Cinsel organ siğilleri/İnsan Papilloma Virüsü; Cinsel organ uçuğu/HSV 2; HIV/AIDS; Sitomegalovirüs/CMV), Parazit(Trikomonas vajinalis protozoon), Bu etkenler daha çok hastanın; Penis, vajina, anüs gibi organlarında, Meni ve vajina sıvısında, Kanda bol bulunur(Frengi, HIV/AIDS ve Hepatit B-C vb.,). CYBE’lerin Genel Özellikleri; Yaygın olarak korunmasız cinsel ilişki ile bulaşır, Genellikle cinsel organlarda belirti verir, Çoğu (%70) belirtisiz seyreder, Yara biçiminde belirti varsa, bu yaradan bir diğer CYBE bulaşabilir, CYBE’li birinde birden fazla hastalık bulunabilir, Genç nüfusta daha hızlı yayılır, Utanma-gizleme eğilimi, tedavi ve yayılımı etkiler,
CYBE’LERİN ÖNEMİ VE BULAŞMA Sayısı giderek artıyor; 500 milyona yakın CYBE(Dünya/Yıl) HIV/AIDS 35 milyonu geçti(Dünya) HIV/AIDS yeni olgu 6.6 milyon(Dünya/Yıl) HIV/AIDS’den ölen 3.6 milyon (Dünya/Yıl) Komplikasyon ya da başka sorunlara dönüşme; Kısırlık, Düşük, Dış gebelik, Üreme organları kanserleri (Rahim ağzı kanseri-İnsan Papilloma Virüsü) Karaciğer kanseri ve siroz(Hepatit B-C), Yeni doğan hastalıkları-körlük(Gonore, Klamidya), Ölüm. Bulaşma; Her türlü korumasız cinsel ilişki; Vaginal, Oral, Anal. Kan yolu; Kontrolsüz kan ve kan ürünleri, Ortak kullanılan jilet, diş fırçası, Ortak kullanılan enjektör, Steril edilmemiş kulak delme, dövme, manikür-pedikür, akupunktur aletleri, Anneden Bebeğine;(HIV/AIDS, Frengi, Hepatit B-C Sarılığı vb.,) Gebelik, Doğum,Emzirme sırasında. Bel soğukluğu ve klamidya doğum sırasında bebeğin gözüne bulaşır, “göz iltihabı” ve “körlük” yapar.
CYBE’LERİN Ortak Belirtileri; Tedavi İlkeleri; Çoğu belirti vermez (%70), penis, vajina ve anüste; Akıntı, Kaşıntı, Kasıklarda şişlik, yumru, Kızarıklık, Yara, çıban, İdrar sırasında yanma, ağrı, İlişki sırasında ağrı, Tedavi İlkeleri; Erken tanı ve tedavi, En küçük belirtide hekime başvurmalı, Eşle birlikte tedavi olmalı, Tedavi sürdürülürken cinsel ilişkiden kaçınmalı, isteniyorsa kondom kullanmalı, Ulu orta ilaç kullanmamalı, Genel Korunma Önlemleri; Güvenli cinsel davranış; Tek eşlilik, eşe sadık kalmak, KONDOM, Kan, kontrol edilmiş(ELISA), Enjektör, tek kullanımlık, jilet bir kez kullanılıp, atılmalı, diş fırçası ortak kullanmamalı, Sünnet, akupunktur aletleri, manikür-pedikür makası, dövme ve epilasyon iğnesi STERİL olmalı, Yeni doğan bebeğin gözüne hastanede damla(Arjirol), HIV pozitif kadın, gebelik, doğum ve sonrası hekim kontrolü (ANTIRETROVIRAL İLAÇLAR-KEMOPROFİLAKSİ), Hepatit B, insan papilloma virüsü aşısı,
Bel Soğukluğu(Gonore) Toplum tarafından en çok bilinen enfeksiyon, Her türlü cinsel ilişkiyle bulaşır, enfekte anneden, doğumda bebeğe geçer, göz iltihabı ve körlüğe yol açabilir. Doğumdan hemen sonra bebeğin gözüne antiseptikli damla uygulamak gerekir(Arjirol), Erkekte penisten, kadında vulvadan sarımtırak akıntı gelmesi, sık sık idrara çıkma ve bu sırada yanma ve sızı, önemli bulguları, Kesin tanı laboratuvarda kültürle konabilir, bulguların görünümünden isabetli tanı koyabilen hekim çoktur, Tedavide hekimin önerisiyle uygun antibiyotik tedavisi, Tedavi eşle birlikte yürütülmeli, İyi tedavi edilmezse erkekte prostatit ve iltihap idrar yollarına ve üreme organlarına yayılabilir, Kadınlarda idrar yollarına ve iç üreme organ- larına ilerleyebilir(PID), Kasıklarda ve ilişki sırasında ağrı, Her iki cinsiyette etken kana karışarak, ender de olsa kalp,beyin ve eklem tutulumu olabilir.
Lenfogranuloma Venerum(Klamidya) Bu enfeksiyon ile bel soğukluğunun hemen tüm özellikleri birbirine yakındır, Klamidyalar küçük oluşu nedeniyle virüslere, antibiyotiklere yanıt vermesi yönüyle de bakterilere benzer nitelikte olup, virüslerle bakteriler arasında yer alan mikroorganizmadır, Başka bir deyişle virüs kadar küçük, ancak bakteriler gibi antibiyotik tedavisi ile iyileştirilebilirler, Üç dönemi vardır: Primer(Erken değişiklikler), Sekonder(Regioner lenf düğümlerinin tutulması), Tersiyer(Geç dönem), Bel soğukluğuna kıyasla akıntının rengi beyazımtırak olabilir, ayırıcı tanı, kültür ve mikroskopla konabilir, Bu iki hastalık, klamidya ve bel soğukluğu erkeklerde daha belirgin bulgu verirken, kadınlarda yeterince belirgin bulgu görülmeyebilir, Klamidya ve bel soğukluğu kadında fallop tüplerinin iltihaplanmasına ve tıkanıklıklara yol açarak kısırlık ve kadında dış gebeliğe yatkınlık gelişebilir, Çift taraflı sperm kanallarındaki iltihaplanmaya bağlı olarak erkeklerde de kısırlığa yol açabilir,
Frengi İle Yumuşak Çıban Karşılaştırılması Frengi/Sifiliz/Ulcus Durum/Sert Çıban Yara: Ağrısız, Sert, Şankroid/Ulcus Molle/Yumuşak Çıban Yara; Ağrılı, Yumuşak,
Frengi/Sifiliz/Ulcus Durum Çok eski çağlardan beri bilinen CYBE’dir. O yıllarda Fransa’da yaygın oluşundan esinlenerek Osmanlıca’da bu hastalığa, “Frenk hastalığı” anlamına gelen “Frengi” denmiştir. Hastalığın etkeni Triponema pallida adlı sipiroket bakteridir. Her türlü cinsel ilişkiyle bulaşmakta olup, enfekte gebe anneden bebeğine geçebilmekte ve bebekte hastalığa ve bazı konjenital sorunlara yol açabilmekte. Bu hastalık 3 dönem halinde tanımlanabilir. 1. DÖNEM; Sert, ağrısız yaralar, cinsel ilişkiden yaklaşık 3 hafta-3 ay sonra mikrobun giriş yerinde cinsel organlar, anüs ya da ağızda sert, ağrısız yaralar (şankır) oluşur(Birkaç adet), Yaraların ağrısız olması ve iki parmak arasında yoklandığında yuvarlak metal gibi sert hissedilmesi, adeta tanı koydurucudur, Çoğu kez birkaç hafta sonra yaralar kendiliğinden iyileşebilir, Yaralar cinsel organlar çevresinde olduğu için hastanın çekinmesi ve yaralarda ağrının bulunmaması, hastanın çoğu kez hekime gitmesini engeller, Çoğu kez yaraların kendiliğinden iyileşmesi ve kaybolması, hastayı rahatlatır, ancak sorun o zaman başlar,
Frengi/Sifiliz/Ulcus Durum 2.DÖNEM; İlk yaraların kaybolmasından 6-8 ay ya da bir yıl sonra vücudun bir çok yerinde, birkaç tane, onlarca ya da yüzlerce pembe-kırmızı papül döküntüler ve yaralar ortaya çıkar, Bunlar bir ya da bir kaç yıl(5) gibi uzun zaman sürebilir. 3.DÖNEM; İkinci dönemden sonra deride fındık ya da ceviz büyüklüğünde nodül ya da gom denilen oluşumlar dikkati çeker, İçi beyaz peynirimsi kıvamda sıvı ile dolu olan gomlar açılarak içindeki sıvının boşalmasından sonra yerinde oyuk kalabilir. Cinsel organ ve anüs çevresinde kondülamata lata denilen küçük kesecikler görülür, İç organlarda hastalık tutulumu da olur, Beyin tutulumu olması halinde, hastada normal dışı nörolojik davranışlar gözlenir. Eskiden bir kişide davranış bozuklukları ortaya çıktığında hekimlerce öncelikle frengi hastalığına özgün kan testleri yaptırılırdı,
Frengi/Sifiliz/Ulcus Durum Tedavi ve Yaklaşım; Vücutta bir yerde özellikle cinsel organlar ve anüs çevresinde yara görüldüğünde mutlaka hekime görünmelidir. Erken tanı için kan testleri yaptırılır, (Wasserman, Kohn, VDRL, vb.,). Yaralar başından sonuna kadar ağrısızdır, Bu yaralardan, diğer cinsel yolla bulaşan enfeksiyon etkenlerinin bulaşması kolaylaşır, Hekimin önerdiği tedavi eşle birlikte uygulanmalıdır, Tedavide penisilin türü antibiyotiklerin önemi hala sürmektedir. Ancak tedavi ulu orta değil hekimce yürütülmelidir, Tedavide yapılan hatalar, mikrobun direnç kazanması başta olmak üzere, başka bir çok soruna yol açabilir,
Yumuşak Çıban/Şankroid/Ulcus Molle Hastalığın etkeni bir tür bakteridir, Yumuşak çıbanın belirti ve bulguları frengininkine benzer, Ancak yumuşak çıbanda yaralar hem ağrılı hem de yumuşaktır, Frengideki gibi sert ve ağrısız değildir, Kasıklarda lenfadenopati nedeniyle şişlikler vardır, Kasıktaki şişlikler açılarak dışarıya cerahat akar, açık yara biçimine dönüşebilir,
Granuloma Inguinale(Gİ) Genellikle 7-30 günde(3 gün-6 ay) baslangıç lezyonu belirmektedir. Bu lezyon anogenital bölgededir. Erkeklerde en sık olarak % 60 ile peniste, ender olarak inguinal bölge, glans ve gluteal bölgededir, homoseksüellerde primer lezyon özellikle perianal bölgededir, Kadınlarda labium majörde, perianal, inguinal bölge ve vajinadadır, Önce papül, püstül, deri altı nodul veya ülser olabilir. Lezyonlar genellikle şiddetli, kaşıntılıdır. Oluşan papül bir kaç günde ülserleşir. Nodüller önceleri sert iken, sonra yumuşayarak abseleşir. Bir kaç günde abseler deriye açılır ve granulomatöz ülserler gelişerek birbirleri ile birleşirler. Tipik bir Gİ’de en sık görülen lezyon tek ya da çok sayıda ortaya çıkan ülserlerdir. Ülserler değişik büyüklükte, yumuşak, ağrısız, kırmızı renkli, kadifemsi görünümlü olup, temas ile kolayca kanar. Hastalık deri kıvrımları boyunca yavaş yavaş ilerler ve ancak aylar sonra geniş bir alanı kapsayacak hale gelir. Hastalık ilerledikçe ülserin zemini giderek yükselir ve deriden daha kabarıktır, Hastalığa bağlı fibrozis gelişimi halinde genital ödem ve elefantiyazis(fil hastalığı) gelişebilir. Şiddetli olgularda bile bölgesel lenf nodüllerinde şişlik, ağrı ya da duyarlık gelişmez. Bazı vakalarda karaciğer, dalak, kemik ve eklem tutulumu bildirilmiştir.
Trikomonas Vajinalis Tek hücreli protozoon grubundan bir parazit, Erkekde daha belirtisiz olmasına karşın, kadında belirtilerin ortaya çıkma olasılığı yüksek, Erkekte %80, kadında %50 sıklıkla belirti vermeyebilir, Belirti görülmesi halinde erkekte ağrılı idrar, peniste akıntı, Kadında ise köpüklü (kabarcıklı), kötü kokulu, yeşilimsi vajinal akıntı, Kadın ve erkekte iç üreme organlarına ilerleyebilir, erkekte prostat iltihabına yol açabilir, Ayrıca kadında vajinanın pH ortamını bozduğundan spermler kolayca ölür ve geçici kısırlığa yol açabilir, Kısırlık sorunu olanların trikomonas vajinalis yönünden de muayene edilmesi gerekir, Tedavi hekim tarafından etkene uygun ilaçlarla yapılır,
Cinsel Organ Siğilleri (İnsan Papilloma Virüsü) Cinsel organlar, anüs ve boğazda karnabahar görünümlü, ağrısız siğillerle kendini gösterir. Kadınlarda rahim ağzı kanserleri ile bu virüs arasında yakın ilişki vardır. İnsan papilloma virüsü testi pozitif olanların önemli bir kısmının(%25-30) ileride rahim ağzı kanserine yakalanacakları söylenebilir. Rahim ağzı kanserine yakalanmışların tamamına yakınında insan papilloma virüsü testi pozitiftir. Bu da, iki hastalık arasında ilişkinin çok yüksek olduğunu göstermektedir. Siğiller zamanında hekim tarafından tedevi edilmelidir. Aksi halde zamanla bu siğiller artabilir. Aşı ile korunulabilir bir hastalık olmasına karşın, henüz aşı takvimi kapsamında değildir. Ancak kapsama alınması konusunda çalışmalar sürmektedir.
Cinsel Organ Uçuğu (Genital Herpes/HSV 2) Her türlü korunmasız cinsel ilişki ile bulaşır, Herpes simpleks virüsü 2(HSV 2) tarafından meydana getirilir, Herpes simpleks virüsü 1(HSV 1), vücut direncinin düştüğü durumlarda, özellikle dudak ve burnun deri ve mukozasında uçuk oluştururken, HSV 2 penis, vulva-vajen ve anüs çevresinde uçuk oluşturmaktadır, Özellikle HIV/AIDS’de sözü edilen bölgelerde acı veren uçuk yaralarına sıkça rastlanmaktadır,
Sitomegalovirüs(CMV) Bu virüs sosyal yaşantı ile de bulaşmasına karşın, cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlardandır. Genel nüfusta CMV pozitifliği yaklaşık %30 olmasına karşın, çok eşli kişilerde ve seks işçilerinde sıklık %70-90’lara kadar yükselebilmektedir. Bu virüs, vücut bağışıklık sistemi güçlü iken bulgu vermez. Gereksiz yere antibiyotik, kortizon, kanser tedavisinde kullanılan ve bağışıklık sistemini zayıflatan ilaç kullanımı gibi durumlarda, daha önceden vücuda alınmış olması halinde CMV aktif hale gelerek hastalık tablosu ortaya çıkabilir. Hem HIV hem de CMV pozitif kişilerde, AIDS basamağına yaklaşılması halinde körlüğe kadar giden tablolar gelişebilir. Kaldıki HIV pozitif’li bireylerde zayıf bağışıklık sistemi nedeniyle her türlü viral, bakteriyel, mantar ve paraziter hastalıklar gelişebilmektedir.
Sarılık(Hepatit B-C) Hepatit B ve C, cinsel yolla bulaşan önemli enfeksiyonlardandır, Hepatit-B’nin bulaşma eğilimi, diğerine kıyasla çok daha yüksektir, Farklı özelliklere sahip olmalarına karşın her ikisinin de etkeni virüslerdir, Her ikisi de karaciğerde tahribat yaparak siroz ve karaciğer kanserine neden olmaktadır, Karaciğer koması ve ölümle sonuçlanan vakalar çoktur, Tanı ve tedavisi, ilgili hekim tarafından yapılmalıdır, Koruma çok önemlidir, Yalnızca hepatit-B’nin aşısı vardır ve aşı takvimi kapsamındadır.Hepetit-C’nin henüz aşısı yoktur, Taşıyıcı sıklığı oldukça yüksektir,
HIV/AIDS “HIV” nedir ? Human Immunodeficiency Virus (İnsan Bağışıklık Yetmezliği Virüsü), Dış ortama dayanıksız, yaklaşık 20 dakikada ve 1/10 sulandırılmış klorlu çamaşır suyunda kısa sürede(birkaç dakika) ölür. “AIDS” Nedir ? Acquired Immunodeficiency Syndrome (Kazanılmış Bağışıklık Yetmezliği Sendromu)
HIV/AIDS HIV (+) Pozitif Ya Da Taşıyıcı Nedir? HIV ile infekte, ELİSA testi pozitif, Hastalık belirtisi yok, AIDS Vakası Nedir? İmmün yetmezlik bulguları var,
HIV/AIDS Sıklığı Nedir? Dünyada ilk vaka 1981 yılında, Türkiye de ilk vaka 1985 yılında belirlendi. Dünyada 34 milyon kişi (2010 ) Her gün 7397 kişiye yeni HIV Enf.tanısı konuyor, Çoğunluk 25 altı yaş grubu, 3-4 kişi ölüyor(1 dakikada ), 5-6 kişi HIV(+) oluyor(1 dakikada), Türkiye de yaklaşık 10 bin kişi kayıtlı vaka(2015), 300 000–600 000 kişi tahmini(Kayıtlı vakaların 50 ve 100’le çarpımı), %19.2’si AIDS -%70 Erkek %80.8’i HIV+ -%30 Kadın HIV(+) En Çok Hangi Yaş Grubunda Sıktır? 15-29 yaş grubunda HIV ( + )’ lilerin %29.4’ü (15-29 yaş ),
HIV/AIDS’te Klinik Süreç 1.HIV’in Vücuda İlk Girişi/Pencere Dönemi; İnsan vücuduna girdikten yaklaşık 15 gün içerisinde henüz bir başka kişiye bulaşmaz, Ancak 15 günden sonra cinsel ilişkiyle bir başka kişiye bulaşabilecek hale gelir, Henüz yeterli düzeyde antikor gelişmediğinden elisa kan testi negatif sonuç verir, Bu süre bulaşma devam etmesine karşın, testlerin negatif sonuç verdiği bu döneme “pencere dönemi” adı verilmekte, 2.HIV Taşıyıcılığı Dönemi; (Elisa 2 kez, Western Blod 1 kez +) Yaklaşık 3-12 hafta sonra yeterli düzeyde antikor gelişir, testler pozitifleşir, Klinik bulgular yoktur, 3.Pre-AIDS Dönemi; Nezle, grip gibi basit enfeksiyonlar uzun sürer, CD4’ler hafif azalmış, viral yük hafif artmıştır, 4.AIDS Dönemi; Yaşam koşulları ile de ilişkili olarak HIV pozitifli, AIDS basamağına 2-10, ortalama 8 yılda gelebilir. Ancak HIV/AIDS tedavisindeki gelişmelere bağlı olarak bu değerler önemli ölçüde değişmiş, HIV/AIDS’lilerin sağ kalım süresi ve yaşam kalitesi artmıştır, Kilo kaybı, halsizlik, yorgunluk kasık ve koltuk altlarında şişlik (lenfadenopati), ağız, yemek borusu, deri, anüs ve cinsel organlarda yineleyen ve iyileşmeyen inatçı uçuk, pamukçuk (mantar), yara ve lekeler, kanser ortaya çıkar, Nedeni bilinmeyen uzun süreli ateş ve gece terlemesi , Verem, sıtma, akciğer, beyin ve göz hastalıklarında artma ve iltihaplanmalar, Bağışıklık sistemi tümüyle çökmüş olduğundan, her türlü hastalık ortaya çıkabilir. Grip ve zatürre gibi basit ve kolay tedavi edilebilir hastalıklardan hasta ölebilir,
HIV/AIDS
HIV/AIDS’in Bulaşma Yolları Nelerdir? Aile ve toplumun gelişmişlik düzeyi önemli: Korunmasız her türlü cinsel ilişki; Heteroseksüel----- Vajinal-Anal-Oral Biseksüel-----------Vajinal-Anal-Oral Homoseksüel----- Anal-Oral Anneden bebeğe; Gebelik, Doğum, Emzirme, Kan ve kan ürünleriyle; İnfekte kan nakli, Pencere Dönemi(3-12 hafta), Ortak enjektör,traş bıçağı kullanımı,
HIV/AIDS’in Bulaşma Yolları Bulaşma Yolu Türkiye(%) Dünya(%) Heteroseksüel(kadın-erkek) 56,3 70-90 Homoseksüel/Biseksüel 8,7 10 Damar içi madde kullanımı 3,4 20-30 Bilinmeyen +++ +
HIV(+) bir anneden bebeğe, hastalığın geçme riski nedir? Genel olarak %30-50 Gelişmekte olan ülkelerde %44 Gelişmiş ülkelerde %13-25 HIV(+)’ li birinde kullanılan enjektör ucunun diğer bireye batması durumunda bulaşma riski nedir? HIV (%0,3) Hepatit-C (%3-4) Hepatit-B (%30)
Testten geçirilmiş ve sonucu negatif olan kan hastaya güvenle verilebilir mi? Evet, Eliza testi güvenilirliği %98-99 arasındadır, Yeni enfekte durumunda 3-12 hafta içinde test negatif olabilir(Pencere Dönemi), Kesin tanı= Eliza 2 kez (+), Western Blod 1 kez (+),
HIV/AIDS hangi durumlarda bulaşmaz? Sosyal öpüşme, Tokalaşma, Giysiler, Ortak kullanılan tabak, çatal, kaşık, vb. Hava yolu, damlacık, tükrük, ter, vb. İdrar, dışkı, lavabo, klozet, vb. Karasinek, sivrisinek, bit, pire, vb. Aynı ortamda bulunma(çalışma, okulda okuma, araçla yolculuk etme vb.,),
Sosyal Öpüşme, Tokalaşma, Giysiler
Ortak kullanılan Hava yolu, damlacık, tabak, çatal, kaşık vb Ortak kullanılan Hava yolu, damlacık, tabak, çatal, kaşık vb. tükrük, ter
İdrar, dışkı, lavabo, Karasinek,sivrisinek, klozet vb. bit, pire
Bir işyerinde HIV(+)’ li birinden diğer çalışanlara hastalık bulaşır mı? -Hayır
HIV/AIDS’de Genel Profilaksi(Koruma) Birincil Koruma; Sağlamken korunma, virüsü almadan ve AIDS basamağına gelmeden önce alınacak önlemler, Tek eşlilik, Kondom(Erkek, Kadın Kondomu), Kontrol edilmiş kan, Ortak enjektör, jilet, diş fırçası kullanmamak, İkincil Koruma; Erken tanı ve tedavi, Erken bulgular (Üç aydır süren ishal, ateş, zayıflama, halsizlik, sık sık zatürre vb.), Kan testi (Elisa, Western Blod), Üçüncül Koruma; Tekrarları ve komplikasyonları önleme, Düzenli kontroller, İlaçları düzenli kullanma,
HIV/AIDS’den korunma Güvenli cinsel davranış ve kondom HIV’li anneye gebelik sırasında hekim önerisiyle antiretroviral ilaç verilmesi, bebeğe geçiş olasılığını önemli ölçüde azaltmakta(%30-50’lerden %5’lere düşmekte), HIV’li anne bebeğine doğar doğmaz ilaç verilirse, HIV almış bile olsa, bulaşma olasılığı azalır, HIV’li anne bebeğinde kan testi negatif ise emzirilmemeli, Kan ve doku nakli öncesi mutlaka kontrol edilmeli, Tek kullanımlık enjektör kullanılmalı, Her birey için ayrı jilet kullanılmalı, Manikür, pedikür, dövme, epilasyon aletleri iyi sterilize edilmelidir.
HIV/AIDS Tedavisi; Sonuç; Antiretroviral ilaçlarla yapılıyor, Kombinasyon(3-4 tür ilaç),direnç gelişimini önlemek için, Tedavi parametreleri; Viral yük (500-1000-5000 kopya), CD4 sayısı(Normal 1000-1200, HIV/AIDS’de yılda 50-100 düşer), Tedavide 2-4 ay hasta ağırlaşır, sonra hızla iyileşir, Sonuç; HIV / AIDS en çok 15-29 yaş grubunda ve erkeklerde daha sık, Hızlı bir şekilde yayılmakta, Her türlü cinsel ilişkiyle bulaşır, (Heteroseksüeller arasında daha yaygın) HIV / AIDS bir homoseksüel hastalığı değil, Cinsel yolla bulaşmada korunmalı cinsel ilişki ve bariyer yöntemler (kondom,diyafram,spermisit) etkili, Tedavide başarılı gelişmeler var, yaşam kalitesi ve ömür artar,
HIV/AIDS’de Ayrımcılık Sorunu HIV/AIDS’li bireylere ve yakınlarına karşı yaygın bir ayrımcılık yapılmakta, Bu kişiler suçlanmakta, aşağılanmakta, damgalanmakta, işlerini ve gelirlerini kaybedebilmekte, Bu durum, HIV/AIDS’li bireylerin sağlık ve danışmanlık hizmeti veren kurumlara başvurmalarını olumsuz yönde etkilemekte, Bu üzücü durum insan haklarına da aykırı, Her sağlık sorunu gibi HIV/AIDS de bir hastalık, Herkes gibi onların da insanca sevgi ve saygı görmeye hakları var, Eğitim ve bilgilenmeyle her sorun gibi HIV/AIDS’de çözülebilir ve korunulabilir,
DEĞERLENDİRME SORULARI Cinsel Yolla Bulaşan Enfeksiyonlar(CYBE) nelerdir? Adlarını yazınız. CYBE’lerin % kaçı belirtisiz seyreder? HIV’in Latince ve Türkçe açılımını yazınız. AIDS’in Latince ve Türkçe açılımını yazınız. “HIV pozitif” ya da “taşıyıcı” ne anlama gelmektedir? Açıklayınız. “AIDS vakası” ne anlama gelmektedir? Açıklayınız. Türkiye’de HIV/AIDS en çok hangi yaş grubunda görülür? Türkiye’de HIV/AIDS en çok hangi cinsiyette görülür? HIV/AIDS başlıca hangi yollarla bulaşır? HIV/AIDS’te “pencere dönemi” nedir? Açıklayınız. HIV/AIDS hangi durumlarda bulaşmaz? Yazınız. CYBE’lerin genel özelliklerini yazınız. CYBE’lerin tedavisinde uyulması gereken ilkeleri yazınız.
KAYNAKLAR Onul, B., (1980). “İnfeksiyon Hastalıkları”. Ankara: Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Yayını. Sayı 391. Altıncı Basım. Aksakoğlu, G., (1983). “Bulaşıcı Hastalıklarla Savaş İlkeleri”, Ankara: Hacettepe Üniversitesi- Dünya Sağlık Örgütü Hizmet Araştırma Ve Araştırıcı Yetiştirme Merkezi Yayını no;3. Ergör, G., Serdar, B.,(1998). “HIV/AIDS Epidemiyolojisi ve Korunma”. Güncel Bilgiler Işığında HIV/AIDS. (Editör: Serhat Ünal), Ankara: Bilimsel Tıp Yayınevi Tümer, A., Ünal, S. (2006). HIV/AIDS Epidemiyolojisi ve Korunma, Güncel Bilgiler Işığında HIV/AIDS. (Edit. Serhat Ünal., Aygen Tümer). Ankara: Bilimsel Tıp Yayınevi. Sağlık Bakanlığı. (2010). “HIV/AIDS Verileri”. Ankara: Hıfzıssıhha Mektebi Müdürlüğü. Önder, Ö.R. (2006). “Cinsel sağlık ve üreme sağlığı (CSÜS) el kitabı”. Özürlüler Eğitim Vakfı., Sağlık Bakanlığı ve Türkiye Üreme Sağlığı Programı. Ankara: İsmat Matbaacılık. Çokar, M., Ortaylı, N. (2003). “Üreme Sağlığı”.Öğretmen ve öğretmen adayları için cinsel sağlık eğitimi. Milli Eğitim Bakanlığı. İnsan Kaynağını Geliştirme Vakfı., Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu. İstanbul: Uygun Matbaası. Güler, Ç., Akın, L(Ed.)., (2006). “Halk Sağlığı Temel Bilgiler”. Ankara: Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Basımevi. Akın, L., (2006). “Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıkların Kontrolü”. Halk Sağlığı Temel Bilgiler”. Güler, Ç., Akın, L(Ed.). Ankara: Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Basımevi. Akın, L., Bertan M.,(1997). “Bulaşıcı Hastalıkların Kontrolü”. Halk Sağlığı Temel bilgiler (Editör:Münevver Bertan, Çağatay Güler). Ankara: Güneş Kitabevi. Case Definitions for Surveillance of Severe Acute Respiratory Syndrome (SARS)”. Erişim: www. Who. İnt/Crs/Sars/Casedefinition/en/.24.09.2003. UNAIDS”Reports on the global HIV/AIDS egidemic 2002”. Erişim: www.unaids.org.15.9.2003. Sağlık Bakanlığı. Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü” HIV/AIDS Verileri. 30. Haziran 2009. Ustaçelebi, Ş., (2006). İnsan yetmezlik virüsü. Güncel Bilgiler Işığında HIV/AIDS. (Edit: Serhat Ünal., Aygen Tümer). Ankara: Bilimsel Tıp Yayınevi. UNAIDS., (2010). “HIV/AIDS Epidemiyolojik Verileri. Türkiye. UNAIDS., Reports on the global HIV/AIDS epidemic 2010. Erişim: http//www.unaids.org 28.07.2012. http://www.google.com 21.08.2012. http://www.saglik.tr 21.08.2012.
TEŞEKKÜRLER