KIZAMIKÇIK RAHŞAN KOLUTEK
Kızamıkçık, özel bir virüs olan Rubella ile meydana gelen, bulaşıcı bir hastalık, German measles olarakta bilinir. Hastalığı ilk olarak Nagner, 1829'da kızamık ve kızıldan ayırmıştır. 1938'de Hiro ve Tasaka, hastalığı deney yolu ile sağlamlara bulaştırmayı başarmışlar ve sebebinin bir virüs olduğunu bulmuşlardır.
Virüslerin sebep olduğu, kızamıktaki gibi döküntülerle seyreden, bulaşıcı bir hastalıktır. Kızamıktan farkı, döküntüler daha açık renklidir ve daha hafif ve tehlikesiz seyreder. Kızamıkçık doğuştan oluşan bir hastalık değildir. Basit ve bazen belirtisiz, bazen de sadece lenf bezlerinin şişmesi şeklinde ortaya çıkar. Yüzde ve vücutta 2-3 gün içinde kaybolan pembe renkli lekeler oluşur. Şiş lenf bezleri genelde boyun bölgesindedir. Kışın ve ilkbaharda daha sık görülür. Hastalığın kuluçka süresi 2-3 hafta arasında değişmektedir.
Tehlikeli olmayan bir hastalık olmasına rağmen, hamileliğin ilk 3 ayında kızamıkçık geçiren annelerin bebeklerinde körlük, sağırlık, kalp bozuklukları gibi önemli sorunlar ortaya çıkabilir. Bu sebeple, birçok ülkede 12′li yaşlarda kız çocuklarına kızamıkçık aşısı yapılmaktadır.
KIZAMIKÇIKTA GÖRÜLEN BELİRTİLER Bu hastalıkta, kızamıkta olduğu gibi ateş, halsizlik gibi spesifik olmayan belirtilerin görüldüğü prodromal dönem yoktur. Küçük çocuklarda bu dönem olmamasına rağmen, bazı büyük çocuklarda ortaya çıkabilir. Fakat oldukça hafif seyreder. Hastalığın en belirgin belirtilerinden birisi kulak arkasında ve kafanın arka kısmının alt bölgesinde lenf bezlerinde büyüme görülür. Bu lenf bezlerinde büyüme bazen döküntüden önce ortaya çıkabilir. Döküntü, genelde açık renkte, pembe, yüzden başlayıp vücuda yayılan tarzdadır. Ortaya çıktıktan 1-2 gün sonra kaybolur. Hastaların %20-50′sinde döküntü hiç olmayabilir.
Ayrıca ağız içinde lekeler olabilir Ayrıca ağız içinde lekeler olabilir. Bunun dışında gezici eklem iltihabı, ağrısı olabilir. Bu rahatsızlık, sıklıkla ergenlik çağındaki kızlarda ortaya çıkar.
Hastalık, en çok kış ve ilkbahar aylarında artar, geniş salgınlar yapmaz. Temasla bulaşır. Daha çok 2-10 yaş arasındaki çocuklarda görülür. Büyükler arasında nadirdir. Kuluçka dönemi: 15-25 gün arasında değişir. Rubella enfeksiyonlarının yaklaşık yarısı asemptomatiktir. Hastalığın ilk bulgusu, yüzden beden ve uzuvlara yayılan ve iki günün içinde kuruyan pembe lekelerin görünüşüdür.
Hafif nezle ve ateşle başlar Hafif nezle ve ateşle başlar. Yüksek ateş 3-4 günde normale iner, hastada biraz halsizlik, hafifbaş ağrısı, nezle ve konjonktivit (göz iltihabı) vardır. Üçüncü günü baş ve yüzden başlayan döküntüler boyun ve gövdeye yayılır. Döküntüler, pembe renkte, yuvarlak ve deriden hafif kabarıktır. Kızamık döküntülerinden daha seyrektir. 2-3 gün içinde solarlar. Kızamıkçık hafif geçer. Boyundaki lenf bezleri grup halinde büyür. Teşhis koyarken, kızamıkçığı diğer döküntülü hastalıklarla karıştırmamalıdır.
Bu hastalık, çoğunlukla hafif ve çabuk çoğunlukla, fark edilmeden geçer. Hastalık, 1-5 gün devam edebilir. 2-3 hafta süren kuluçka dönemi vardır. Çocuklar, erişkinlerden daha çabukça iyileşirler. Yaşlı kişilerde bulgular daha ağırdır.
KIZAMIKÇIKTA TANI Yapılan fizik muayenede yukarıda bahsettiğimiz belirtilerin görülmesi kızamıkçık olduğunu düşündürür. Yapılan idrar tahlilinde, ilk 2 hafta içinde idrarda virüs tespit edilebilir. Ayni şekilde boğazda da virüs saptanabilir. Kanda lökosit (akyuvarlar) ve trombosit azalmıştır. Hastalığın başlangıç döneminde ve 14 gün sonra alınan serumlarda rubella antikor titresi 4 kat artmıştır. Kızamıkçığa özgül Ig M mevcuttur.
AYIRICI TANI Kızamıkçık, diğer döküntülü hastalıklarla karışabilir. Fakat kızamıkçıkta döküntüler çok çabuk kaybolur. Kızıldaki belirgin boğaz belirtileri bu hastalıkta yoktur. Ayrıca lenf bezlerinde büyüme diğer döküntü yapan hastalıklara göre çok daha belirgindir. Diğerlerinde bu kadar belirgin olmaz. Akut romatizmal ateşle, romatizmal eklem iltihabı ya da rubella eklem iltihabı ile karışabilir. Streptokok infeksiyonları akut romatizmal ateşten ayrımında yardımcıdır. Kısa sürede iyileşmesi ve çevrede benzer hastaların görülmesi, romatizmal eklem iltihabından ayırmaya yardım eder.
KIZAMIKÇIK KOMPLİKASYONLARI VE TEDAVİSİ Kızamıkçığın komplikasyonlarından biris ensefalittir. Seyri oldukça iyidir. Hamileliğinin ilk 3 ayında, kızamıkçık geçiren annelerin bebeklerinde doğumsal kızamıkçık ortaya çıkar. Hastalığın tedavisi gerekmez. Fakat görülen semptomları yok etmeye yönelik ilaçlar verilebilir. Ateş yüksekse, ateş düşürücüler (antipiretikler) ve eklem ağrısı ya da baş ağrısı varsa ağrı kesiciler (analjezikler) hastaya verilebilir. Kendiliğindne geçen ve hafif seyreden bir hastalık olduğu için özel bir tedavi gerektirmez.
Kızamıkçık, tedavi gerektirmeyecek kadar hafif seyirli ve iyi gidişlidir. Hastalara yatak istirahati tavsiye edilir. Ateş düşünceye kadar hafif bir diyet (perhiz) verilir. Gerekirse aspirin ve vitaminde verilebilir. Hastaların bir hafta tecridi, bulaşmanın önlenmesi bakımından yeterlidir.
Kızamıkçıktan hamilelerin korunması önemlidir Kızamıkçıktan hamilelerin korunması önemlidir. Hamile bir kadının, çocukluğunda kızamıkçık geçirmemişse, kızamıkçıklı çocuklarla teması kesin olarak önlenmelidir. Enfeksiyon tehlikesi bulunan kadınlara, gammaglobulin uygulanmalıdır. Kızamıkçık, özellikle gebeliğin ilk üç ayında hastalığa yakalanan annelerin çocukları için tehlikelidir. Çocuğa geçen kızamıkçık virüsü, çocuğun normal gelişimini bozmakta ve çocuğun bir takım anormalliklerle doğmasına yol açmaktadır (kalp anormallikleri, göz anormallikleri, sağırlık vs.).
Zayıf da olsa bir bağışıklık sağlayan kızamıkçık aşısı kızamıkçık geçirmemiş olan hamile kadınlara da yapılabilir (ölü aşı). Gebelere canlı aşı uygulanmaz. aşı olduktan sonra 4 güne kadar vücudun (aşı olunan yer)suyla teması kesilmelidir. Kızamıkçık, tekrarlayan bir enfeksiyon hastalığıdır. Aşılanmada en iyi metod, kız çocuklarının canlı aşı ile aşılanmaları ve olgunlaşma yaşına gelenlerin incelenerek, sadece bağışıklığı kalmamış olanların yeniden aşılanmalarıdır.
KIZAMIKÇIKTAN KORUNMA Kızamıkçık görülen bir kişi, döküntü başlamadan bir hafta önce ve döküntü başladıktan 4 gün sonraya kadar bulaştırıcıdır. Daha önceden kızamıkçık geçirmiş annelerin bebekleri ilk 6 ay boyunca pasif olarak korunurlar. Kızamıkçık geçirmemiş anneler ise hamileliğin ilk 3 ayı süresince kızamıkçıkla temas etmekten kaçınmalıdır. Bu dönemde kızamıkçık geçirirlerse terapotik abortus dediğimiz doğum gereklidir. Bu dönemde immünoglobülinlerin verilmesinin bir faydası yoktur. Kızamıkçık aşısı, kızamık ve kabakulakla birlikte %95 oranında koruyucu bir aşıdır. Bu aşı 15 aylıktan büyük çocuklara rahatlıkla yapılır. Genç kızlara bu aşının yapılması halinde aşıdan sonraki 3 ay boyunca hamile kalmamaları belirtilir