IR202 TÜRK SİYASETİNE GİRİŞ IV. HAFTA: “Cumhuriyet Dönemi Modernleşme: ( ) ve ( ) Dönemleri” Uluslararası İlişkiler Bölümü Çukurova Üniversitesi
Cumhuriyet Öncesi: Sermaye ve Emeğin Dağılımı Mehmet Kiracı (2006), “Cumhuriyet döneminin ilk göçü: Türk-Yunan nüfus mübadelesi”, Trakya Üniv. YL Tezi.
Osmanlı’da Siyasal Düzen Merkez-Çevre İlişkileri – Merkez ile çevre arasındaki çatışma, Türk siyasetini belirleyen en önemli sosyal olgudur (Şerif Mardin). Osmanlı toplumsal yapısı iki ana sınıfa bölünmüştür (Halil İnalcık): – Askeri: saray görevlileri, asker, memur, ulema. – Reaya: vergi veren, yönetime katılmayan tebaa.
Osmanlı devleti önemli ölçüde patrimonyal ve toplumdan özerktir. – İki katmanlı toplumsal statü – Miras bırakılamayan toprak sistemi – Kullardan oluşan yönetim Devletin özerk yapısı, sivil toplumun siyasal süreçte önemli bir rol oynamasını engellemiştir.
Merkez-çevre karşıtlığı, alternatif güç merkezi oluşmasını engellemiştir. – Devşirme sistemi – Servet ve mülkiyet düzeni – Tımar sistemi
Cumhuriyet Dönemi Şerif Mardin’e göre, Cumhuriyet Türkiyesi’nde merkez-çevre ayrımı derinleşmiştir. – Laiklik politikasının etkisi: merkez-çevre arasındaki en temel bağın (İslam) kopması. – Kırsal kesimle bağ kurulamaması, – Yasalarla bütünleştirme yöntemi, Demokrat Parti’nin cami ve dinsel törenlere özel ilgi göstermesi ona çevre kültürüyle özdeş bir kurum izlenimi vermiştir. – CHP “bürokratik” merkezi; Demokrat Parti “demokrat” çevreyi temsil ediyor gibi görünüyordu.
Türk Modernleşmesi Metin Heper, patrimonyalizmin yeni Cumhuriyet kurulduktan sonra da belirleyici unsur olduğunu savunur. – Heper’e göre, devlet toplumu ve toplumsal çıkarı bireyden üstün tutmuştur. Kitlelerin harekete geçirilememesi Toplumsal desteğin olmaması Toplumsal çıkara, bireysel taleplerden farklı anlam yüklenmesi
Türk Modernleşmesi Siyasal Partiler: – Türk modernleşmesinin, siyasal partiler ile toplumsal gruplar arasında güçlü bağlar oluşturamadığı temel tartışma konusudur. – Buna göre, siyasal partiler ekonomik çıkar temelli değil; siyasal ve kültürel mücadeleler temelinde ortaya çıkmıştır. Örn. Demokrat Parti ve İslami söylem.
Türk Modernleşmesi Kemal Karpat’a göre, DP’nin derin bir ideolojisi yoktur. – Din ve kültürel sembollere vurgu. Feroz Ahmad, 1950 seçimlerinde DP ve CHP’nin parti programlarının neredeyse aynı olduğunu belirtir.
Türk Modernleşmesi Askeri Müdahaleler: Neden her müdahale sonrası demokrasiye dönülmekte ve seçim politikaları yeniden hayata geçirilmektedir?
Türk Modernleşmesi Heper’e göre, merkezin bir unsuru olan askeri elit, laik devleti korumak ve demokrasiyi yerleştirmek için siyasete müdahale etmektedir. Buna göre, askeri yönetimi, devlet elitinin parlamenter elite huzursuzluğunun bir sonucudur. – Devlet gücü üzerinde yeniden kontrol sağlama, – Siyasal yapıyı koruma, – Çoğunluğun mutlakıyetçiliğini önleme isteği.
Türk Modernleşmesi Darbe dönemlerinin kökeninde, merkezin çevreye olan güvensizliği yatar. – 1961 Anayasası: Kamu otoritesi meclisten değil; hukuktan Anayasa Mahkemesi İnsan hak ve özgürlüklerine vurgu
Türk Modernleşmesi 1971 Müdahalesi ve 1980 Darbesi de benzer şekilde siyasal partilerin kutuplaştığı bir ortamda; – parlamenter elite güvensizliğin ve – ordunun demokratik düzenin tek koruyucusu rolünün, bir sonucu olarak açıklanır Anayasası ile sivil bürokrasiye duyulan güvensizlik derinleşmiştir. – Anayasa, Cumhurbaşkanı’na toprak bütünlüğünü korumak, devletin güvenliğini sağlamak ve demokrasiyi korumak görevi vermiştir.
Türk Modernleşmesi: Tarihsel Dönemler – Dönemi: tek parti dönemi Tek parti rejimi: devlet yönetimiyle özdeşleşen bir siyasi partinin tek başına yasama meclisi ve hükümeti oluşturduğu rejimlerdir. – 1923’te başladı ve 1946’da DP’nin kurulması ile geçiş dönemine girildiği kabul edilebilir. – Dönemi: çok partili hayata geçiş DP’nin güçlü bir siyasi parti olarak 1946’da kurulması ile geçiş süreci başlamıştır. Ancak; – 1950’de DP iktidarıyla çok partili hayat resmen başlar.
Türk Modernleşmesi Tek Parti Dönemi: – 1946’da Demokrat Parti’nin kurulması ve 1950 seçimleriyle iktidara gelmesine kadar geçen dönemdir. Bu dönemde kurulan iki siyasi parti de uzun ömürlü olmamıştır: Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası ve Serbest Cumhuriyet Fırkası. – Ulus-devlet yaratma süreci
Türk Modernleşmesi Reformların Temel Nitelikleri: 1.Dönem bağımsızlık ve egemenlik mücadelesi ile başlar (Lozan), 2.Çağdaşlaşma amacıyla köklü toplumsal değişim hedefler (muasır medeniyet hedefi), 3.İlerleme, gelişme ve kalkınmayı amaçlar, 4.Monarşiden cumhuriyete, ümmetten vatandaşlığa geçişi simgeler, 5.Demokratik düzenin kurulması için ilk adımlardır. 6.Yukarıdan devrim örneği (seçkinler eliyle modernleşme)
Türk Modernleşmesi Reformlar: – Hukuksal: Türk Ceza Kanunu (1926) Türk Medeni Kanunu (1926) Ticaret Kanunu (1926) – Eğitim: Medreselerin kapatılması, eğitim-öğretimin birleştirilmesi (1924) Harf Devrimi (1928) Türk Tarih Kurumu (1931) Türk Dil Kurumu (1932)
Türk Modernleşmesi – Toplumsal: Şapka ve kılık kıyafet kanunu (1925) Soyadı kanunu (1934) Takvim, saat ve ölçülerde değişiklik Tekke, zaviye ve türbelerin kapatılması Kadınlara seçme-seçilme hakkının verilmesi – 1930’da belediye seçimleri – 1933’de muhtarlık – 1934’te milletvekilliği
Türk Modernleşmesi – Ekonomik: Kabotaj kanunu (1926) Sanayi teşvik kanunu (1927) Toprak reformu kanunu (1929) Ayrıca; – Altı Ok (1937) anayasaya girdi. Cumhuriyetçilik, Milliyetçilik, Halkçılık, Laiklik, Devletçilik ve İnkılapçılık.
Türk Modernleşmesi Sosyo-ekonomik dönüşüm: – Osmanlı’da sosyo-ekonomik durum: Toprak mülkiyeti devlete ait 19.yy’a kadar sınıf çatışması söz konusu değil. Gedik Usulü: Esnaf tekeli. – Sanayi ve ticaretin her dalında işyerlerinin, imalathanelerin ve o sektörde çalışanların sayılarının belirlenerek sınırlanması. – Sermaye birikimi ve özel sektörün oluşmamasının temel nedenidir.
Türk Modernleşmesi Ulusal ekonomi ve burjuvazi yaratma çabaları, Cumhuriyet’in kuruluş döneminde temel ekonomik hedef olmuştur. Temel hedefler: – Ulusal kaynaklara dayanma – Kendi kendine yeterlilik Devletçi kalkınma modeli. Neden?
Türk Modernleşmesi Toplumsal dönüşüm: – Laiklik prensibiyle hedeflenen, modernleşme hedefinin bir parçası olarak dinin toplumsal hayat üzerindeki etkilerini azaltmaktır.
Türk Modernleşmesi Siyasal dönüşüm: – Demokratikleşme yönünde iç ve dış baskılar İkinci dünya savaşıyla birlikte faşist partilerinde son bulması, Amerikan yardımları dolayısıyla liberalleşme baskısı, İç toplumsal muhalefetin gelişmesi
Demokratikleşme Süreci: Siyasal Partiler Parti sistemleri dört türdür: 1.Tek partili sistem: Tek bir partinin olduğu, siyasal rekabetin olmadığı ve parti ile devlet yönetimlerinin iç içe geçtiği sistemdir. sistemin tek hakimi olan parti, devlet aygıtını kullanarak ülkeyi ve toplumu tepeden aşağı doğru modernleştirmeye çalışır. 2.Çok partili sistem: İkiden çok parti arasında siyasal rekabetin yaşandığı sistemlerdir. hiçbir parti tek başına iktidarı ele alamadığı zamanlarda partiler arası ittifaklara ve koalisyonlara gidilir.
Demokratikleşme Süreci: Siyasal Partiler 3.İki partili sistem: Sadece iki partinin söz konusu olduğu veya var olan çok sayıdaki partilerden sadece ikisinin iktidara aday olabildiği sistemlerdir. ABD parti sistemi örneğini oluşturur. 4.Hakim parti sistemi: Çok sayıda parti arasından sadece birisinin iktidarı elinde bulundurduğu, diğer partilerin iktidara rakip olamayacak kadar zayıf olduğu sistemlerdir. iktidar partisi toplumun oldukça geniş kesimlerini kapsar.
Demokratikleşme Süreci: Siyasal Partiler Siyasi partiler, ilk olarak Batı Avrupa ve ABD‘de kapitalizmin, burjuvazinin, sanayileşmenin ve kentleşmenin sonucu olarak 19.yy’da ortaya çıktılar. – Ancak, Asya, Afrika ve Latin Amerika ülkelerinde sanayileşme süreci daha geç ortaya çıktığı için farklı bir süreç yaşanmıştır. Temel hedefleri işçi, köylü veya burjuvazinin çıkarlarını iktidara taşımak değil; ulus-devlet inşası ve modernleşme olmuştur. Partileri kuranlar da, sosyal sınıflar değil; asker-sivil bürokratlar ve aydınlar olmuştur.
Demokratikleşme Süreci: Siyasal Muhalefetin Gelişimi Muhalif hareketlerin gelişimi: – 1942 Varlık Vergisi Kanunu, 1944 Toprak Mahsulleri Vergisi ve 1945 Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu gibi kanunlar CHP içinde ve dışında muhalif hareketlerin gelişmesine neden olmuştur Varlık Vergisi Kanunu: – Gerekçesi: II. Dünya Savaşı sırasında yaratılan yüksek karlılığı vergilendirmek. İşadamları –özellikle gayrimüslimler- ve büyük çiftlik sahipleri hedef alındı. – Vergi ödeme süresi 15 gün olarak belirlendi; ödemeyenlerin malları haczedilecek veya çalışma kamplarına gönderilecek.
Uygulamada Türkler ile gayrimüslimler arasında ayrım yapıldı. – Varlık Vergisi yoluyla gayrimüslim azınlık sermayesinin, Müslüman Türk sermayesine dönüştürülmesi hedeflendiği iddia edilmektedir. – 1944’te yürürlükten kaldırıldı. Cumhuriyet, Varlık vergisinin, ekmeğin karneyle alındığı savaş zamanında stokçuluk, karaborsacılık ve vurgunculuk ile elde edilen yüksek kârlılığa karşı çıkarıldığı savunulmuştur.
Ufuk Baykal (2003), “Varlık Vergisi Kanunu’nun Maliye Teorisindeki Vergilendirme İlkeleri Çerçevesinde Değerlendirilmesi, İÜ Maliye Araştırmaları Merkezi, 43-44, s
1944 Toprak Mahsulleri Vergisi: – Varlık vergisinde olduğu gibi savaş sırasında elde edilen büyük kârlılığı vergilendirmek amaçlandı. Ancak bu kez, kırsal kesim zenginleri toprak ağaları ve tarım tüccarları hedef alındı. – 1946’da kaldırılıncaya kadar 167 Milyon TL toplandı Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu: – Arazisi olmayan veya yetmeyen köylüleri toprak sahibi kılmak, toprağını işleyebilmesi için çiftçiye para veya üretim için gerekli araçları sağlamak ve son olarak da ülke topraklarının sürekli olarak işlenmesini sağlamak amaçlanmıştır. – Bu kanun tasarısı, CHP içerisindeki zengin toprak ağaları ve tarım tüccarlarının partiden ayrışmasına neden olmuştur.
Demokratikleşme Süreci: Siyasal Partiler Döneminde kurulan siyasi partiler: 1945Milli Kalkınma Partisi1947İdealist Parti, Türk Muhafazakar Partisi. 1946Demokrat Parti, Sosyal Adalet Partisi, Liberal Demokrat Partisi, Çiftçi ve Köylü Partisi, Türk Sosyal Demokrat Partisi, Türkiye Sosyalist Partisi, Türkiye Sosyalist İşçi Partisi, Türkiye İşçi ve Çiftçi Partisi, Türkiye Sosyalist Emekçi ve Köylü Partisi, Yalnız Vatan İçin Partisi, Ergenekon Köylü ve Çiftçi Partisi, Arıtma Koruma Partisi, İslam Koruma Partisi, Yurt Görev Partisi. 1948Türkiye Yükselme Partisi, Millet Partisi, Öz Demokratlar Partisi, Serbest Demokratlar Partisi, Müstakil Türk Sosyalist Partisi. 1949Toprak, Emlak ve Serbest Teşebbüs Partisi.1950Müstakiller Birliği, Çalışma Partisi, Liberal Köylü Partisi, Demokrat İşçi Partisi, Bağımsızlar Siyasi Derneği.
Demokrat Parti (1946) Varlık Vergisi, Toprak Mahsulleri Vergisi ve Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu hem burjuvazinin hem de toprak ağalarının CHP iktidarına olan güvenini sarstı. – Bu tip vergiler ve kanunlar savaş dönemi elde edilen büyük sermaye birikimini ve bunu elinde bulunduranları tehdit ediyordu. Burjuvazi, toprak ağaları, yoksul işçiler, köylüler, memurlar, esnaflar tek partili dönemde iktidara karşı muhalif hareketlerin gelişmesini destekler duruma gelmiştir.
CHP içerisinde ilk muhalefet 1945 bütçe tartışmaları sırasında ortaya çıktı. – Celal Bayar, Adnan Menderes, Refik Koraltan, Feridun Fikri Düşünsel, Hikmet Bayur ve Emin Sazak hükümetin ekonomi politikasını eleştirmiş ve Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu’nun “faşist” nitelikli bir kanun olduğunu iddia etmişlerdir. – Tartışmalar devam ederken, Celal Bayar, Adnan Menderes, Refik Koraltan ve Fuat Köprülü CHP grubuna tarihi bir önerge sundular. “Dörtlü Takrir” olarak bilinen bu önerge ile; – Anayasanın halkçı ruhunu boğan, meclisin demokratik biçimde işlemesini engelleyen ve siyasi alanda demokratik kurumların gelişmesini engelleyen kanunların ve CHP tüzüğünde yer alan bazı anti- demokratik maddelerin değiştirilmesini talep etmişlerdir.
Demokratikleşme Süreci: Siyasal Partiler Önerge reddedilince yeni parti kurma çalışmaları başladı ve 7 Ocak 1946’da Demokrat Parti kuruldu. – Parti kısa sürede burjuvazi (Celal Bayar) ve büyük toprak ağalarını (Adnan Menderes) temsil eder duruma gelmiştir. – Partinin savunduğu temel ilkeler: devletin ekonomik faaliyetlerini ve ekonomiye müdahalesini sınırlandırmak, özel mülkiyeti korumak ve geliştirmek, özel sektörü ve girişimciyi desteklemek, dış ticareti kolaylaştırmak.
Demokratikleşme Süreci: Siyasal Partiler DP’nin kuruluşunun ardından 1946’da seçimlere gidilmiştir. – 1946’ya kadar yapılan seçimlere katılan tek siyasi parti CHP’dir. – İlk çok partili seçim, “açık oy, gizli sayım” kuralı nedeniyle tartışmalara neden olmuştur. – Seçim sonuçlarına göre, DP 465 sandalyenin 62’sini kazanmıştır seçimlerinde, “gizli oy, açık sayım” ilkesi benimsenecektir. – Ancak bu seçimde “nispi temsili seçim sistemi” (oransal temsil) yerine “çoğunluk seçim sistemi” kullanılmıştır. – DP %53,5 oy karşılığında sandalyelerin %83‘ünü; CHP ise %40 oy karşılığında sandalyelerin sadece %14‘ünü alabilmiştir seçimleri, tek parti iktidarı bitirdi ve 27 Mayıs 1960 darbesine kadar DP iktidarı iktidarı ele geçirdi.
Demokratikleşme Sürecinde Kesintiler 27 Mayıs 1960 Darbesi: Darbe ile Cumhurbaşkanı (Celal Bayar), Başbakan (Adnan Menderes), Bakanlar ve DP milletvekilleri tutuklandılar. – “Yüksek Adalet Divanı”: kanuni hakim güvencesi Adnan Menderes (Başbakan) Fatin Rüştü Zorlu (Dışişleri Bakanı) Hasan Polatkan (Maliye Bakanı)
Demokratikleşme Sürecinde Kesintiler Hazırlanan anayasa taslağı 9 Temmuz 1961’de halk oylamasına sunuldu: 15 Ekim’de yapılan genel seçimlerin ardından, meclis 25 Ekim’de toplandı. – Böylece normal rejime geçilmiş oldu. Katılım% 80 üzeri evet% 61,5 hayır% 38,5