ENFEKSİYON HASTALIKLARI EPİDEMİYOLOJİSİ Engin GÖKKAYA
görülüş sıklığı, dağılımını, Epidemiyoloji sağlık olaylarının görülüş sıklığı, dağılımını, nedenlerini inceleyen bilim dalı olup sadece salgınlarla değil; tüm sağlık olaylarıyla ilgilenir. Sağlık olaylarının görülüş sıklığının ve dağılımının belirlenmesi; sağlık hizmetlerinin planlanması sırasında öncelikli sorunlar ile grupların tespiti ve sağlık olaylarının nedenlerinin ortaya çıkarılması amacıyla yapılacak araştırmaların hipotezlerinin oluşturulması için önemlidir
Epidemiyoloji; olguların özelliklerinin tanımlanmasıyla başlar. İlk olgular nerede ve ne zaman görülmüştür? Olguların ortak özellikleri nelerdir? Olgular neden belirli bir bölgede toplanmıştır? Neden daha çok kadınlar etkilenmiştir? Geçen seneye göre bu yıl neden daha fazla olgu vardır? Buraya kadar ele alınan sorular 5N (ne, nerede, ne zaman, neden ve nasıl) ve 1K (kim) olarak özetlenebilir ve tanımlayıcı epidemiyoloji olarak bilinir. Hasta olanlarla sağlıklı insanların karşılaştırılması ve farklarının araştırılması ise analitik epidemiyoloji olarak adlandırılır.
Epidemiyolojik yöntemler uzun yıllardan beri bulaşıcı hastalıkların yaptığı salgınların incelenmesinde ve nedenlerinin araştırılmasında kullanılmıştır. Bu çabalar yöntemlerin geliştirilmesine önemli katkılarda bulunmuş, hatta epidemiyoloji bu nedenle yanlış olarak “salgın bilim” diye adlandırılmıştır.
İLK EPİDEMİYOLOJİK GÖZLEM John Snow, 1848-49 ve 1853-54 yılları arasında Londra’da koleradan ölen her kişinin ev adresini tespit etmiş ve içme suyu kaynağı ile ölümler arasında belirgin bir ilişki saptamıştır.Farklı kaynaklardan su tedariği sağlanan bölgelerdeki kolera ölümlerini karşılaştırmış ve su tedariği Southwark Şirketi tarafından sağlanan kişiler arasında hem ölüm sayısının hem de ölüm hızının yüksek olduğunu ortaya çıkartmıştır. Yapmış olduğu titiz çalışmaya dayanarak Snow, bulaşıcı hastalıkların yayılmasına ilişkin bir kuram geliştirmiş ve koleranın kontamine su ile yayıldığını öne sürmüştür.. Araştırması, kamu politikası üzerinde doğrudan ve uzun süreli etki sağlamıştır. Snow’un çalışması bize, su şebekesinin iyileştirilmesi ve sanitasyonu gibi halk sağlığı önlemlerinin toplumların sağlığına ne denli büyük katkılar sağladığını ve 1850’den bu yana görülen birçok vakada epidemiolojik çalışmaların, alınması gereken uygun önlemleri belirlediğini hatırlatmaktadır. Ancak, kolera salgınlarının fakir toplumlarda, özellikle de gelişmekte olan ülkelerde halen çok yaygın olması dikkate değerdir. 2006 yılında, Angola’da 40.000 kolera vakası ve koleradan kaynaklanan 1600 ölüm; Sudan’da ise yılın ilk bir kaç ayında 516 ölümle sonuçlanan 13.852 kolera vakası rapor edilmiştir.
Bulaşıcı hastalıkların önemi Toplum düzeninin bozulması Sağlık hizmetlerinin sunumunda bozulma Ölüm ve sakatlıkların olması Ekonomik yapının etkilenmesi Hastalıkların dünya çapında yayılabilmesi
Enfeksiyon zinciri Enfeksiyon ajanı Bulaşma yolları Enfeksiyon kaynağı
Enfeksiyon zinciri daha ayrıntılı biçimde şöyle düşünülebilir: Enfeksiyon ajanı / hastalık etkeni Kaynağa giriş yolları Kaynak Kaynaktan çıkış yolları Etkenin yeni konakçıya taşınması (bulaşma yolları) Etkenin yeni konakçıya giriş yolları Yeni konakçının hassasiyeti-direnci
Enfeksiyon : Hastalık yapıcı (patojen) özellikte bir mikroorganizmanın canlı vücuduna girip, herhangi bir dokuda veya organda yaşaması ve çoğalmasıdır.
Enfeksiyon Etkeninin Özellikleri Enfektivite : Etkenin sağlam kişiye ulaşabilme ve vücudunda yerleşebilme üreme yeteneğidir. Patojenite : Etkenin konakçı (host) vücudunda progressif/ilerleyici doku reaksiyonu meydana getirebilme özelliğidir. Virulans : Etkenin meydana getirdiği hastalığın derecesini gösterir.
ÖRNEK KUDUZ: POLİOMYELİT: Enfektivite: Düşük Patojenite: Yüksek Virulans: Yüksek Enfektivite: Yüksek Patojenite: Düşük Virulans: Orta düzeyde
Antijenite (immünojenite): Etkenin konakta spesifik ( özgül) immün cevap oluşturabilme yeteneğidir. Toksijenite (yayılabilirlik-invazivite): Bazı etkenlerin kendileri değil, salgıladıkları veya yapılarında taşıdıkları zehirli maddeler (toksin) konakta patolojik değişiklikler yaparlar. Toksijenite etkenlerin konakta toksin üreterek yayılma özelliğidir. Örnek :Staf. Aerous kendisi patojen olmakla birlikte aynı zamanda toksin de salgılar.
Biriktirici (Rezervuar): Bir enfeksiyon etmeninin doğal yerleşim yeri. Örn. Veba için kemiriciler Etkili bir kontrol için biriktirici ve enfeksiyon kaynağının özellikleri bilinmelidir !!!
En önemli bulaşma yolları: Solunum sistemi yolu Sindirim sistemi yolu Temas yolu ile bulaşma Vektörler (aracı) yolu ile bulaşma
Salgın Hastalıkların Araştırılması ve Kontrolü
Bir bulaşıcı hastalık salgınının araştırılmasındaki amaç, onun nedeninin ve onu kontrol etmeye yönelik en iyi yöntemin belirlenmesidir. Bu ise aşağıdaki ardışık veya eşzamanlı adımlarla detaylı ve sistematik bir epidemiolojik çalışmayı gerekli kılmaktadır: Ön araştırma yapılması Vakaların tespit edilmesi ve bildirilmesi Verilerin toplanması ve analiz edilmesi Yönetim ve kontrol Bulguların dağıtımı ve izlem
Araştırma: Şüpheli vakaların tanıları doğrulanmalı ve salgının mevcut olduğu onaylanmalıdır Vakaların Tespit Edilmesi: Şüphelenilen bir epideminin araştırılması, yeni vakaların sistematik biçimde belirlenmesini gerektirebilir. Bunun anlamı ise bir vakanın neden oluştuğunun açıkça tanımlanması gerektiğidir. Yönetim ve Kontrol: Bir salgının yönetimi, vakaların tedavi edilmesini, hastalığın daha fazla yayılmasının önlenmesini ve kontrol önlemlerinin etkilerinin izlenmesini gerektirir. Dış kaynakların gerekli olabileceği büyük ölçekli salgınlar -özellikle bunların sosyal veya çevresel koşulların bozulması neticesinde meydana gelmesi durumunda- haricinde, tedavi kolaydır. Farklı hastalıklardan oluşan epidemilerin yol açtığı acil durumlarda gereken halk sağlığı eylemleri ayrıntılı biçimde açıklanmalıdır. Bazı durumlarda gereken tek şey, kontamine olmuş gıdaların satışının durdurulmasında olduğu gibi, enfeksiyon kaynağının ortadan kaldırılmasıdır.
Sürveyans Sağlık sürveyansı, halk sağlığı faaliyetlerinin planlanması, uygulanması ve değerlendirilmesi için gerekli olan sağlık verilerinin devamlı biçimde sistematik olarak toplanması, analiz edilmesi ve yorumlanmasıdır.
Sürveyansın Kullanım Şekilleri Sürveyans epidemiolojik uygulamanın temel niteliği olup, şu amaçlarla kullanılabilir: İzole veya kümeli vakaların teşhis edilmesi, Olayların halk sağlığı üzerindeki etkilerinin değerlendirilmesi ve eğilimlerin değerlendirilmesi, Hastalığın nedensel faktörlerinin ölçülmesi, Koruma ve kontrol önlemlerinin, müdahale stratejilerinin ve sağlık politikası değişikliklerinin etkinliğinin gözlemlenmesi ve etkisinin değerlendirilmesi, Hizmet planlaması ve sunumu. Bir salgın hastalığın büyüklüğünün tahmin edilmesi ve eğilimlerinin izlenmesine ilaveten, veriler şu amaçlarla da kullanılabilir: Kararlılığın güçlendirilmesi; Toplulukların harekete geçirilmesi; Yeterli kaynakların doğru kullanılması.
Bulaşıcı Hastalıklardan Korunmak İçin Genel Önlemler Sağlık eğitimi Kişisel temizlik kurallarına uyma Yeterli ve dengeli beslenme Sosyo-ekonomik durumun iyileştirilmesi Fizik ve mental stresin azaltılması ile ilgili önlemler Suların arıtılması Besin kontrolü ( hazırlama, taşıma, saklama aşamalarında)
Gıda sektöründe çalışanların periyodik sağlık kontrolleri Zoonozların kaynağı olan hayvanların kontrolü İlgili yasal düzenlemelerin yapılması Sağlık hizmetlerinin geliştirilmesi, yaygınlaştırılması Etkin bağışıklama programlarının uygulanması Bulaşıcı hastalıkların önlenmesi konusunda klinik ve epidemiyolojik araştırmaların yapılması
BULAŞICI HASTALIKLARIN BİLDİRİMİ
ÖRNEK Bir kontajiyöz (temas yoluyla geçen) veya yaygın epidemide, hastalık kişiden kişiye geçer. Vaka sayılarının başlangıçtaki artışı daha yavaştır. Duyarlı bireylerin ve olası enfeksiyon kaynaklarının sayısı hastalığın yayılmasının tespit edilmesindeki kritik faktörlerdir. Örneğin, SARS (şiddetli akut solunum yetmezliği sendromu) ilk olarak Mart 2003 tarihinde küresel bir tehdit olarak kabul edilmiştir. Hızla 26 ülkeye yayılmış, yetişkin kadın ve erkekleri etkilemesi neticesinde bütün vakaların beşte biri sağlık hizmeti çalışanları arasında ortaya çıkmıştır
Bulaşıcı hastalıklarla ilgili olarak önlem genellikle daha süratle alınmaktadır. Çünkü, enfeksiyöz salgınlar daha acil bir ulusal tehdit ve ekonominin önündeki bir tehlike olarak görülmektedir. Sadece 8000 kişiyi etkileyerek 1300 ölüme neden olan SARS’ın 30 – 140 milyar ABD dolarına mal olduğu tahmin edilmektedir. Enfeksiyon korkusuyla ticaret ve seyahat ciddi şekilde etkilenmiş ve pek çok ülkede maliyetli koruma programları oluşturulmuştur. Uyarı ve yanıt mekanizmalarının geliştirilmesi yönündeki çalışmalara, hızla kaynak aktarımı sağlanmış ve Uluslararası Sağlık Tüzüğü buna göre değiştirilmiştir.
Uluslararası Sağlık Tüzüğü Uluslararası Sağlık Tüzüğü’nün amacı, dünya üzerindeki ulaşıma ve ticarete yönelik müdahaleleri asgariye indirirken, hastalıkların uluslararası alanda yayılmasına karşı korumayı azamiye çıkarmaktır. 1969 yılında kabul edilen Uluslararası Sağlık Tüzüğü dört enfeksiyöz hastalığı kontrol etmek amacıyla tasarlanmıştır: kolera, veba, sarı humma ve çiçek hastalığı. 2005 yılında revize edilen Uluslararası Sağlık Tüzüğü ise belirli bir patojene bağlı kalmaksızın uluslararası alanda ilgili olan halk sağlığı acil durumlarını yönetmek amacıyla geliştirilmiştir. Yeni düzenlemeler ülkeleri aşağıda belirtilenleri gerçekleştirmeleri konusunda zorlamaktadır: DSÖ’yü, “halk sağlığı alanında uluslararası düzeyde öneme sahip acil durumlar”ın tümünden haberdar etmek; DSÖ’nün isteği üzerine, salgınları teyit etmek; Erken uyarı ve yanıt konusundaki ulusal çekirdek kapasiteyi sürekli kılmak; ve Hızlı uluslararası risk değerlendirme ve destek ile işbirliği yapmak.
Küresel Salgın Alarmı ve Yanıt Ağı (GOARN) Küresel Salgın Alarmı ve Yanıt Ağı (GOARN), epidemi eğilimi olan ve ortaya çıkmakta olan hastalıklara yönelik olarak ilk SARS’a karşı geliştirilmiştir. GOARN, uluslararası düzeyde önemli salgınların hızlı bir şekilde tanımlanması, teyit edilmesi ve bunlara yanıt verilmesi amacıyla insan kaynağını ve teknik kaynağı bir havuzda toplayan, kurumlar ve ağlar arası bir işbirliği çerçevesidir. Bu ağ : Uluslararası salgın yayılımı ile mücadele ederek, Etkilenen devletlere uygun teknik yardımın hızla ulaşmasını sağlayarak, Uzun vadede epidemik hazırlık ve kapasite oluşturulmasına yardımcı olarak küresel sağlık güvenliğine katkı sağlamaktadır. Tüm ülkeler, revize edilmiş Uluslararası Sağlık Tüzüğü’nün şartları kapsamında, halk sağlığı açısından önemi olan olası hastalıkları DSÖ’ye bildirmekle yükümlüdür.
SON OLARAK; Epidemiyoloji, halk sağlığının temel bilim alanlarından biridir. Epidemiyoloji, toplum sağlığının iyileştirilmesine büyük katkılar sağlamıştır. Epidemioloji, ortaya çıkan hastalıkların saptanması ve haritalandırılması süreci için gereklidir. Epidemiyolojik kanıtların elde edilmesi ile bu kanıtların sağlık politikasına uygulanması arasında geçen zamanda, çoğu kez, üzücü gecikmeler yaşanmaktadır.
Kaynaklar… http://sbu.saglik.gov.tr/Ekutuphane/kitaplar/epidemiyoloji.pdf http://www.ctf.istanbul.edu.tr/stek/pdfs/60/6004.pdf http://www.ttb.org.tr/STED/sted0802/enfeksiyon.pdf http://www.acilveilkyardim.com/acilbakim/bulasicihastaliklar.htm#Bildirimi%20Zorunlu%20Hastal%C4%B1klar http://www.tkhk.gov.tr/Dosyalar/d7fdcde13eca42a78d4b65bfd30ef590.pdf EPİDEMİYOLOJİ/ Tıbbi Araştırmaların Yöntem Bilimi/ Prof.Dr.Sabahat TEZCAN