Çağdaş Türk sanatını konu alan birçok kaynakta, ulusal ve yöresel Türk resminin kurucusu ve öncüsü olarak nitelendirilen Turgut Zaim, 1906 yılında İstanbul`da doğmuştur.Turgut Zaim’in küçük yaşlarda resime yönelmesinde,İtalya’da resim öğrenimi görmüş olan dayısının büyük katkıları vardır.
1932 yılından başlayarak Anadolu’nun çeşitli köşelerini gezerek, Yörüklerin ve Avşarlar’ın yaşantılarıyla yakından ilgilenen Zaim’in üslubu da bu yıllarda biçimlenmiştir.
Zaim, eserlerinde çoğunlukla Anadolu’yu ele alan düzenlemelere yer vermiştir. Zaim’in bu yönelişi, batıdan uzaklaşmasına bir neden sayılarak batı estetiğinden uzak, yerli konuları seçen ve halk resimlerini hatırlatan, minyatürvari çalışmaları ile gerçekçi sayılabilecek, yaşamı boyunca yürüteceği kendi üslubunu oluşturmasına katkı sağlamıştır.
Akademik sanat disiplinlerine ilgi göstermediği gibi kendi döneminin akımlarına da yakınlık duymayarak, kaynağını geleneksel Türk tasvir sanatlarında bulan, ancak bunu çağdaş bir anlayışla değerlendiren görüşü benimsemiştir.
Onun sanatındaki yöresellik, bu bakımdan aynı anlayışın daha önce öncülüğünü yapmış olan Osman Hamdi Bey, Ruhi Arel, Hoca Ali Rıza gibi sanatçıların yöreselliğinden ayrılır.
Turgut Zaim’in ilk bakışta minyatürleri akla getiren bu anlayışı, figürlerin ve nesnelerin ışık gölge kavramına açık görünümleri, boşluk içinde yer alan sağlam konumlarıyla, geleneksel tasvir kalıplarının dar sınırını aşar, doğa ve çevre gözlemine öncelik veren tutumuyla gerçekçi bir tabana oturur. Bu gerçekçi anlayış, bir yandan da iyimserlik ve mutluluk mesajına ağırlık tanır.
Turgut Zaim, bir figür ressamıdır. Doğa ise, bu figürleri kucaklayan ve çevreleyen tamamlayıcı bir öğedir. Ondaki figür ressamlığı bir örneğini daha önce Osman Hamdi Bey’ in gerçekleştirdiği kompozisyon türüne girebilecek anıtsal niteliklerle ilgilidir.
Ancak Turgut Zaim’in yöresel Anadolu tiplerini sergileyen figürleri, Osmanlı-Arap tiplerini konu alan Osman Hamdi Bey’in “oryantalist” kökenli eğiliminden oldukça uzaktır.
Turgut Zaim, kendi kaleminden yazdığı özgeçmişini anlatırken Anadolu ve Anadolu İnsanına neden yöneldiğini şöyle anlatmıştır: “Fırsat buldukça yurdun çeşitli yerlerini dolaştım. Yörükleri, Avşarları ziyaret ettim. Bundan böyle bozkır benim hocam olmuştu. Bu toprağın ressamı olmak istiyordum. Yurt özelliği de olan bir üslup sahibi olmaya çabalıyordum. Bozkırın dilini sezmeye uğraştım. Köylü figürlerini tablolarımın en seçkin yerlerine oturttum. Melankolik, mütevekkil bakışları, tavırları beni çok duygulandırdı”
Bir folklor ressamı olan Turgut Zaim sanatı,sanatçı kişiliği,felsefi ve sanatsal içeriği ile Müstakil Ressamlar ve Heykeltraşlar Birliği ve D Grubu içinde öne çıkan bir ressamdır.
Türk resim sanatı içinde özgün ve ilginç çalışmalarıyla tanındı. Çizgileri yuvarlak arabesk tarzda, figürleri geleneksel kalıplardadır. İlk bakışta minyatürleri çağrıştıran figürler boşluk içinde sağlam bir yapıya sahiptirler.Sanatçının eserleri Ankara Etnografya Müzesi ile İstanbul Resim ve Heykel Müzesi`nde sergilenmektedir.
Doğu ve Batı Halkının Atatürk’e Arz-ı Şükranı Orta Oyunu Halı Dokuyan Kadınlar Yörükler Köyü Yaylada Yörükler Yemişçi Beşik Türbeli Kompozisyon Hamur Açan Kadın Erciyes`e Tırmanış