STRES YÖNETİMİ Yrd. Doç. Dr. Özlem BALABAN
Çatışma ve Stres İlişkisi Birçok incelemede çatışma ve gerilim kavramları eş anlamlı olarak kullanılmaktadır. Çatışma kavramının stres yerine kullanılması onun psikolojik gerginlik yarattığı görüşünden kaynaklanmaktadır. Bu psikolojik gerginlik, çatışma eğilimleri eşdeğerde olduğu zaman en yüksek düzeye ulaşır. Aslında stres, endişe kaygı, korku ve sıkıntı gibi anlamlara gelmektedir. Böyle bir duygu bireyin henüz gerçekleşmemiş bir tehlike karşısında duyduğu korkuyu anlatmakta, kalp atışının hızlanması, titreme v. b. duyguları içermektedir. Bu anlamda çatışma ve stres arasında sıkı bir ilişki vardır.
STRES Genelde bazı şeylerden memnuniyetsizliği ifade etmek için kullanılmaktadır. Bu memnuniyetsizlik 2 tür faktörle ilgilidir. Bunlardan biri çevresel faktörler: trafik sıkışıklığı, sabaha yetişmesi gereken bir rapor, diğeri ise duygusal faktörler: endişe, korku, hayal kırıklığıdır. Bir eylem, duruma ya da fiziksel ya da psikolojik zorlamalara karşı tepkinin sonucudur. Stres; basit bir endişe değildir. Endişe, duygusal ve psikolojik alanda Stres, duygusal, psikolojik ve fizyolojik Mutlaka sakınılacak ya da zarar verici bir şey değildir. Bazen başarı için gerekli dinamizmin kaynağıdır Ancak aşırı stres zararı yararından daha büyüktür.
STRES YÖNETİMİ Genel anlamda stres, kişinin biyolojik ve psikolojik dengesinin bozulmasına gösterdiği tepkidir. Psikolojide kullanılan stres ise, kişinin stres kaynaklarını nasıl algıladığı ve yorumladığına ilişkin bir tanımlamadır. Stres bir hastalık değil, herkesin yaşamında ortaya çıkan bir durumdur. Yani stres, insan organizmasının doğal bir tepkisidir.
Stresi kontrol etmenin ilk adımı onu tanımaktır Stresi kontrol etmenin ilk adımı onu tanımaktır. Başlangıç olarak, her tür stres kötü değildir. Aslında, bazı küçük zorluklar olmasa hayatımız ne kadar tekdüze ve sıkıcı olurdu. Bu sağlıklı ve normal bir durumdur; bizi mutlu kılar ve motive eder. Bu durum ‘pozitif stres’ olarak adlandırır. Olumlu stres olarak da adlandırılan pozitif stres; mutluluğa neden olan ya da başarıya zemin hazırlayan etkenlerden kaynaklanan stres olumlu olarak nitelendirilebilir ki, buna isteklendirme (motivasyon) de denmektedir. Negatif stres’i ise, üzerimizde çok fazla baskı hissettiğimiz ve bunların üstesinden gelemeyeceğimizi düşündüğümüz zamanlarda yaşarız. Olumsuz stres olarak da isimlendirilen negatif stres; sıkıntıya, mutsuzluğa neden olan olaylardan kaynaklanan stres türü olup, bireyin enerjisini tüketir.
Stresin Etkileri Verimliliği düşürür. Kararsızlık yaşanabilir. Hayattan zevk almayı engelleyebilir. Duygusal ilişkilerinizden uzaklaştırabilir. Öfke, düşmanlık ve kızgınlığa neden olabilir Değersizlik, güvensizlik gibi duyguları yaşatabilir.
Stresin Aşamaları 1-Alarm Aşaması, 2- Direnç Aşaması, 1-Alarm Aşaması, 2- Direnç Aşaması, 3-Tükenme Aşaması.
Stresin Aşamaları Alarm Aşaması Birey bir stres kaynağı ile karşılaştığı zaman, beden savaş ya da kaç tepkisi gösterir. Savaş ya da kaç tepkisi sırasında bedende oluşan fiziksel ve kimyasal değişmelerin neticesinde kişi, stres kaynağı ile yüzleşmeye ya da kaçmaya hazır hale gelir. Bu durum bireyde kalp atışlarının hızlanması, tansiyon yükselmesi, solunumun hızlanması ve ani adrenalin salgılanması biçiminde kendisini gösterir. Savaş ya da kaç tepkisinin ortaya çıktığı aşama, “alarm aşaması” olarak adlandırılır. Stres kaynağı etkisini devam ettirdikçe, genel uyum süreci direnç aşamasına geçmektedir.
Stresin Aşamaları-2 Direnç Aşaması Direnç aşaması vücudun tepki seviyesinin en yüksek noktasını oluşturur. Bu aşamada vücut, dengeleyici kaynaklarını etkili bir şekilde kullanarak, fizyolojik bütünlüğü korumaya çalışır ve üstünde baskı oluşturan değişikliklere karşı direnir. Direnme aşaması ise vücudun tepki seviyesinin en yüksek noktasını oluşturur. Bu aşamada birey strese karşı koymak için elinden gelen tüm gayreti ortaya koymakta ve stresli insanın davranışlarını göstermektedir.
Stresin Aşamaları-3 Tükenme Aşaması Kişi, stres kaynağının hala mevcut olduğu tükenme aşamasında uzun süreli stres kaynakları ile mücadele edilememekte ve başka stres kaynaklarının olumsuz etkilerine de açık hale gelmektedir. Genelde devam eden ve kişinin hayatını olumsuz etkileyen, başa çıkılamayan stresler karşısında denge bozulur ve uyum enerjisi biter. Dinlenme ve uyku ile vücut yenilenebilir olsa da bu her zaman işe yaramayabilir.
İnsan Hayatında Karşılaşılan Sosyal Stresler Günlük Stresler Gelişimsel Stresler Hayat krizleri niteliğindeki stresler
A) Günlük Stresler Bunlar günlük hayatın basit gerilimleridir. İhtiyaç karşılanmayınca, girişim engellenince stres artar. Trafikte sıkışmak, Evde işlerin aksaması, Ağlayan çocuk, Biriken ev işleri, Karşılaşılan bir terslik, Bürokratik bir zorlanma, İşini titizlikle yapamayan bir memur karşısında bekleme..vb Bunlar oldukça sık yaşadığımız streslerdir.
B) Gelişimsel Stresler Gelişimsel nitelikteki olayların sebep olduğu streslerdir. Burada söz konusu olan çocuk veya yetişkinin kronolojik durumu ile ortaya çıkan streslerdir. C) Hayat Krizleri Niteliğindeki Stresler Bunlar, kişilerin hayatına başlı başına biçim verecek nitelikteki olayların yarattığı streslerdir. Ciddi hastalıklar, Doğum, Aile bireylerinden birinin ölümü, İşten çıkarılma vb. Kısacası bu tür stresler, aile yapısındaki yaşam kalıplarının uğradığı değişikliklerdir.