Kamu Mali Yönetimine İlişkin Sorunlar
Türkiye’de kamu yönetiminin karşılaştığı en önemli sorun alanlarının başında mali konular gelmektedir. Mali disiplinin uzun yıllar sağlanamaması, sürekli büyüyen bir gelir-gider dengesizliği yaratmış ve büyük miktarlarda borçlanma ile bu dengesizlik aşılmaya, kamu borçlarının finanse edilmesine çalışılmıştır.
Türkiye’de devletin toplumsal yapıya ve kaynaklara nüfuz etme ve kaynak toplayabilme becerisi zayıftır. Öte yandan toplanan kaynakların da toplumsal talep ve beklentiler ile bunların önceliklerine göre yeniden adil bir şekilde dağıtılması mümkün olamamaktadır. Dolayısıyla kaynak toplama ve dağıtmada kurallardan daha çok popülist yaklaşımların esas alındığı ifade edilebilir.
Modern devlet, vergi devletidir. Bu nedenle kamu maliyesinin düzene sokulması en başta vergi toplanabilmesine, vergi toplamada da adil olunabilmesine bağlıdır. Bu açıdan kamu mali yönetiminin temel sorunlarının genel ekonomik sorunlarla yakından ilişkili olduğu da söylenebilir. Böylece vergi yoluyla gelir yaratamayan bir sistemle, yani daha en başında önü tıkanmış bir mali yapıyla karşı karşıya kalındığı ifade edilebilir.
Genel ekonomik sistem içerisindeki kayıt dışılık ve vergilendirmeden elde edilen gelirlerin tabana yayılamaması diğer önemli sorunlar olarak görünmektedir. Kamu mali bürokrasisinin ağır işleyen, çok parçalı ve bürokrasiye boğulan yapısı da mali disiplinin sağlanması açısından sorunların kaynağında yer alır.
Kaynak bölüşümünde siyasi ilişkiler ve patronaj (kayırmacılık) yine bir takım mali sorunların gelişmesine neden olmaktadır. Kamu yönetiminde kaynakların etkin yönetilememesi ve temel yönetim tekniği olarak da (finansman açısından) sürekli iç veya dış borçlanmaya yönelme gerekliliğinin hissedilmesi diğer bir sorun alanıdır.
Kamu yönetiminde stratejik amaçlar ve ölçülebilir hedefler yerine günü kurtarmayı ve gözboyamayı esas alan politikalar geliştirilip yatırımlar buna göre yapıldığından, mali kaynakların kullanılmasında önemli sorunlar ortaya çıkmaktadır. Objektif ve akılcı performans yönetimi mekanizmalarının da bulunmaması nihayet kurumların finansman açığını ortaya çıkarmaktadır.
Borç yönetimi ve finansmanına gerekli özenin gösterilmemesi, yıllar itibariyle borç stoğunun artmasına neden olmaktadır. Kamuda yolsuzlukların önlenmesi ve yolsuzluk yapanların etkin bir şekilde cezalandırılmasına dönük gerekli adımların atılamaması, kamu mali kaynaklarının gereği gibi kullanılmasının önüne geçmektedir.
Borçlanmada standartların geliştirilememiş olması ve yatırım önceliklerinin amaca uygun olarak belirlenememiş olması, kamu maliyesinin diğer önemli açmazları olarak görünmektedir. Mali saydamlık ve hesap verebilirlik anlayışının yerleşmemiş olması, kapalı kapılar ardında iş-işlemlerin yapılması, “yapanın yanına kar kalır" anlayışının gelişmesine neden olmuştur.
Özellikle kamu ihalelerinin yapılış ve uygulanma süreçlerindeki kayırmacılık anlayışı, kaynakların kolay tüketilmesine yol açmaktadır. Kamu kesiminde öteden beri dillendirilen tasarruf tedbirlerinin rasyonel ve işe yarar şekilde uygulanamaması, savurganlık ve özensiz kaynak tüketimine neden olmuştur.
Kamu yöneticilerinin mali açıdan yeterli eğitimi almamış olmaları ve gerek bütçeleme ve gerekse bütçenin kullanımı açısından profesyonelce davranamamaları, kamu mali yönetiminin önemli sorunlarındandır. Aynı işi yapan birçok kamu kurum/kuruluşunun olması, aynı işi yapan birçok kamu örgütüne farklı kaynakların aktarılmasını gerektirmektedir. Bu durum kamu hizmetlerinin finansmanı açısından önemli sorunlar ortaya çıkarmaktadır.
Yerel yönetimlerin popülist yaklaşım ve politikaları, kamu maliyesi üzerinde önemli bir baskı oluşturmaktadır. Yerel yönetimlerin borçlanmasında merkezi idarenin rol alması, diğer bir önemli sorundur. Merkezi yönetimin, yerel yönetimlerden sigorta primi gibi önemli kalemlerde gelir elde edememesi ve buna karşın ilgili hizmetleri sunma zorunluluğunda olması, bir yerinden sonra bu hizmetlerin finansmanı açısından borçlanmaya yönelmesine neden olmaktadır (Yerel yönetim vadesi geçmiş toplam hazine borcu: 4.8 milyar TL/2014. geçmemiş: 8.2).
Kamu personelinin emrine verilmiş araç- gereci özenli kullanmaması, önemli amortisman sorunlarının ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bununla birlikte özensiz kullanım nedeniyle araç- gereç ve donanımın kısa vadede yenilenmesi(yeni yatırım yapılması) ihtiyacı ortaya çıkmaktadır.
Kamu İhale Yasası doğrultusunda gerçekleştirilen doğrudan (temin) alımlarda tarafsızlığın kaybedildiği, yanlı ve kayırmacı davranışların ortaya çıktığı görülmektedir. Bu durum kamu kesiminde yolsuzluk, çıkar sağlama ve kayırmacılık izlenimi vermektedir. Kadrolaşma eğilimleri, kamu kesiminde personel giderlerinin her geçen gün artmasına ve ciddi finansman sorunlarına yol açmaktadır (Personel giderleri: 2011: TL; 2012: TL)