MORFEMLER
MORFEM TÜRLERİ Şu örneklere bir göz atalım: Boyacının elleri beyaz. Öğrencilerde hefer olmalı.
MORFEM TÜRLERİ Bundan hareketle, Türkçede morfemler iki çeşit olabilir: a) Anlamlı morfemler b) Görevli morfemler
ANLAMLI MORFEMLER Anlamlı morfemlerin kendi başına kelime anlamı vardır. Bu anlam soyut veya somut olabilir: Benim de düşlerim var. ben (somut), düş (soyut), var (somut). Odaya şen çocuk girdi. oda (somut), şen (soyut), çocuk (somut), gir- (somut). Anlamı olduğu için, cümlede kendi başına kullanılabilir: Aşk, herkesin hakkıdır. Bize gel.
ANLAMLI MORFEMLER Türkçede anlamlı morfemler köklerdir. Kökler kendi kendine yeterdir. Ek almadan da cümlede kullanılabilir. Kökler, anlam kaybı olmadan daha küçük birimlere ayrılamaz. Dolayısıyla kökler, anlamı olan en küçük birimlerdir.
ANLAMLI MORFEMLER Bugün Türkçede kullanılan bütün köklerin eskiden tek heceli oldukları iddia edilebilir. Bugünkü tüm iki veya daha çok heceli kökler büyük bir ihtimalle eskiden ya birleşik, ya türemiş, ya da yabancı kelimelerden gelmiştir. Ancak elimizde o dönemlere ait yazılı belgeler olmadığı için, bugün bunları kök olarak ele almaktayız.
ANLAMLI MORFEMLER Anlamlı morfemler, neyi karşıladıklarına (referanslarına) göre, ikiye ayrılır: a) İsim kökleri – Tüm nesne ve varlıkların isimlerini karşılayan köklerdir. İsim kökleri şöyle olabilir: - Tek heceli isim kökleri: göz, el, kız, yüz, yağ, su, saç, kör, diş, o, bir, yüz, vb. - İki heceli isim kökleri: ağaç, ayak, ana, balık, çiçek, çocuk, gece, demir, güzel, odun, kavun, kulak, yılan, vb. - Üç heceli isim kökleri: araba, karınca, kelebek, yumurta, vb. - Dört heceli isim kökleri: kertenkele, kaplumbağa, vb.
ANLAMLI MORFEMLER Türkçede “yansıma kökler” diyebileceğimiz kökler de vardır. Bunlar, aslında, ses yansımalarıdır ve isim kökleri olarak kabul edilir: ağ+la-, cız+ır-tı, çat+ır-tı, çın+la-, fıs+ıl-tı, fokur+da-, gıc+ır-tı, hav+la-, hır+ıl-tı, hor+la-, kah+kah+a me+le-, pat+la-, piş+ir-, şan+gır-tı, şır+ıl-tı, tü+kür-, vız+ıl-tı, zıp+la-, vb.
ANLAMLI MORFEMLER b) Fiil kökleri – Bir işi, hareketi, oluşu, kılışı bildiren kelime kökleridir. Türkçede fiil kökleri genelde tek hecelidir. İki heceli fiil kökleri ise çok azdır. - Tek heceli fiil kökleri: al-, bul-, çal-, çiz-, gel-, git-, kalk-, sat-, ver-, yaz-, vb. - İki heceli fiil kökleri: büyü-, küçü-, oku-, öde-, yıka-, yürü-, vb. Standart Türkçede kullanılan fiil köklerinin tamamı, Türk kökenlidir.
ANLAMLI MORFEMLER Türkçede sesteş (eş sesli) kökler de vardır. Bu köklerin aynı ses yapıları olmasına rağmen, farklı anlamda ve görevdedirler. Bunlar hem isim hem de fiil kökü olabilirler. Sesteş kökler şöyle olabilirler:
ANLAMLI MORFEMLER 1. Aynı kökten gelen sesteş kökler – Bunlar aynı kökten gelmesine rağmen, hem isim hem de fiil kökleri olabilir. Anlamları da birbirine çok yakındır: acı / acı-, barış / barış-, boya / boya-, damla / damla-, dik / dik-, don / don-, ekşi / ekşi-, eski / eski-, göç / göç-, güreş / güreş-, güven / güven-, kuru / kuru-, savaş / savaş-, sık / sık-, sıva / sıva-, şiş / şiş-, tat / tat-, toz / toz-, yama / yama-, yarış / yarış-, vb. NOT: Bunlara sesteş kökler yerine, “ortak kökler” de denilebilir.
ANLAMLI MORFEMLER 2. Farklı anlamda olan sesteş kökler – Bu köklerin ses yapıları tamamen aynı, ancak anlamları çok farklıdır: al / al-, at / at-, büyü / büyü-, gül / gül-, kan / kan-, kır / kır-, kaz / kaz-, taş / taş-, var / var-, yüz / yüz-, vb.
GÖREVLİ MORFEMLER Türkçede morfemlerin bir kısmının kendi başlarına anlamları yoktur. Bunların sadece görevleri oldukları için, görevli morfemler olarak adlandırılır. Türkçede görevli morfemler eklerdir. Köklere kıyasen, ekler çok daha azdır, ancak bunlarla, köklerden kat kat fazla kelime elde edilmiştir.
GÖREVLİ MORFEMLER Bundan hareketle, Türkçede eklerin çok önemli yeri vardır. Türkçe eklemeli bir dil olduğu için, çok gelişmiş bir ek sistemi vardır. Hint-Avrupa dillerinde yeni bir konuşmacı bir dili çok çabuk öğrenmeye başlar, ancak uzmanlaşması çok zordur. Türkçede ise, yeni bir konuşmacı dili başlangıçta çok zor öğrenmeye başlar, ancak sonra çok kolay ilerler. Neden?
GÖREVLİ MORFEMLER Ekleri daha ayrıntılı bir şekilde ele almadan önce, eklerin varyantlarını ve kurallarını incelemek gerekecek: Alomorf Teorisi
ALOMORF TEORİSİ Anlamlı morfemlerin, anlamda farklılık yaratmadan farklı bir varyantı olmadığı için, burada sadece görevli morfemlerden (eklerden) bahsedilecektir. Kıyasla: fonem : alofon = morfem : alomorf Alomorfun tanımı: Bir görevli morfemin, görevde farklılık göstermeden farklı ses yapısına alomorf denir.
ALOMORF TEORİSİ Diğer sözlerle, bir ekin farklı varyantına alomorf denir. Alomorf teorisi (kuramı), eklerin varyantlarını ve bunların kullanışlarındaki kuralları ortaya koyan bir sistemdir. Türkçede eklerin; ünlü uyumları (büyük ve küçük), ünsüz uyumu ve ünlü-ünsüz uyumundan dolayı, farklı varyantları vardır.
ALOMORF TEORİSİ Ünlü-ünsüz uyumu sadece konuşma dilinde görüldüğü için, yazıda ünsüzlerin farklı varyantları yoktur. Dolayısıyla, alomorfların (eklerin varyantlarının) sadece ünlü bazlı kuralları incelenecektir. Büyük ünlü uyumundan dolayı (en önemli uyum), eklerin en az iki varyantı vardır.
ALOMORF TEORİSİ Şu durumlar, ek varyantlarının seçiminde istisna oluştururlar: - Son hecesinde “l” sesini içeren tüm yabancı kelimelerde bu ünsüz ince okunur. Ardından gelen ekler de ince ünlü içerir: radikal+i, Alp+ler, Real’den, rol+ü, sual+i, vokal+ler, vb. - Son hecesinde ince “a” ( ǝ, æ) sesini içeren yabancı kelimelerden sonra gelen eklerin ince ünlü içerir: harf+i, dikkat+ler, hakikat+i, saat+i, vb. (NOT: Harf Devrimi, 1 Kasım 1928)
ALOMORF TEORİSİ Eklerin yazılışları: - İki yan çizgi arasında yazılırlar: /- / - Değişen sesler büyük harflerle, değişmeyen sesler küçük harflerle yazılır: Değişen ünlüler: /-A/, /-An/, /-mİş/, /-DİkçA/, /-İncA/ Değişen ünsüzler: /-Dİ/, /-Gİ/, /Gİn/, vb.
ALOMORF TEORİSİ Alomorfların gösterdikleri özellikler şunlardır: 1.Tek varyantlı ekler – Farklı tarihi nedenlerden dolayı, bugün bazı eklerin tek varyantı vardır. Bunlar istisna eklerdir ve büyük ünlü uyumuna uymazlar: /-yor/: alıyor, geliyor /-ken/: çekerken, bakarken /-ki/: seninki, onunki /-leyin/: geceleyin, sabahleyin /-mtırak/: sarımtırak, yeşilimtırak
ALOMORF TEORİSİ 2.Çift varyantlı ekler – Bu ekler, geniş ünlü içerirler. Geniş ünlülerden “o” ve “ö” sesleri sadece ilk hecede geldiği için, eklerde kullanılmaz. Dolayısıyla, geniş ünlülerden geriye sadece “a” ve “e” sesleri kalır. Örneğin: /-A/, /-lA/, /-sA/ vb. Çift varyantlı ekler sadece büyük ünlü uyumuna uyarlar.
ALOMORF TEORİSİ 3.Dört varyantlı ekler – Bu ekler şu durumlarda görülebilir: a) Ek, dar ünlü içerir: /-İp/, /-mİş/, /-lİ/, vb. Bu ekler hem büyük hem de küçük ünlü uyumuna uyarlar. b) Ek, hem sedalı hem sedasız karşılığı olan bir ünsüzle başlar ve geniş bir ünlüyle devam eder: /-DA/, /-DAn/, vb. Bu ekler büyük ünlü uyumu ve ünsüz uyumuna uyarlar.
ALOMORF TEORİSİ 4.Sekiz varyantlı ekler – Bu ekler, hem sedalı hem de sedasız karşılığı olan bir ünsüzle başlar ve dar ünlüyle devam eder: /-Gİn/, /-Dİ/, /Dİk/, vb. Bu ekler, hem büyük hem de küçük ünlü uyumu ve ünsüz uyumuna uyarlar.
ALOMORF TEORİSİ Sedalı/sedasız ünsüzle başlayan ve ünlüyle devam eden birleşik eklerde varyant sayısını bulmak için, sadece ilk iki sese bakmak gerekir. Örneğin: /-DİkçA/: 2X4=8 varyant Sadece ünsüzden oluşan eklerin (“g”, “k”, “l”) konuşma dilinde iki varyantı var, ama alfabede tek bir harfle karşılanmışlardır. Ünlü-ünsüz uyumundan dolayı ikinci harfe gerek duyulmamıştır.
TEŞEKKÜR EDERİM