Böceklerde dişi ve erkekler ayrıdır.İstisna olarak termitlerin yuvalarında yaşayan Diptera’dan Termitoxenia cinsinde hermafroditlik görülür. Böceklerin dişilerindeki tipik üreme sistemi,genel olarak,iki ovaryum ve iki lateral ovidukt içerir. Genellikle lateral oviduktlar birleşerek ortak bir median ovidukt halinde vajinaya açılırlar.Vajina yedinci,sekizinci veya dokuzuncu karın segmentindeki cinsiyet açıklığı ile dışarı bağlanır. Bunlardan en yaygın olarak görüleni cinsiyet açıklığının sekizinci segmentte bulunmasıdır.Median ovidukt veya vajinaya açılan bir spermateka ve bir çift yardımcı bez bulunur. Ayrıca kınkanatlıların birçoğunda dokuzuncu segmentte Bursa copulatriks adı verilen ikinci bir cinsiyet açıklığı vardır.Bursa copulatriks kelebeklerden Ditrysia’da sekizinci segmentte yer alır ve sadece çiftleşme açıklığı olarak kullanılır. Her ovaryum ovariol adı verilen tubuluslardan meydana gelir.Tubuluslar arkada bir kalikste birleşirler.Her ovariolün önden itibaren üçte veya dörtte bir kısmı germinal epitelyumdan meydana gelir.Yumurta ve folikel hücreleri burada gelişir
Geri kalan kısmı ise olgunlaşmış veya olgunlaşmakta olan yumurtalarla doludur. Böceklerin erkeklerindeki üreme sistemi,bir çift testis,bir çift lateral sperm kanalı(vas deferens) ve bu kanalların birleşmesiyle oluşan bir median fışkırtma kanalı ile bir penis içerir. Her testis değişik gelişme derecelerindeki spermatozoonları içeren bir grup sperm tüpünden meydana gelir.Bu tüplerin içinde oluşan spermler sperm kanalı yoluyla fışkırtma kanalına boşaltılır. Genellikle her lateral sperm kanalının bir bölümü genişleyerek spermleri n depo edildiği bir seminal kese oluşturur.Genellikle fışkırtma kanalının ön ucuna açılan keseler şeklindeki yardımcı bezler ise seminal sıvıyı salgılar. Takımların birçoğunda erkeklerin son karın segmentinde çiftleşme esnasında dişileri tutmaya yarayan kavrama organları bulunur.(Odonata,Orthoptera,gece ve gündüz kelebeklerinde olduğu gibi).Tutma veya kavrama organları yapı bakımından takımlar arasında oldukça çeşitlilik gösterir. Böceklerin büyük bir çoğunluğunda spermler,spermatoforlar içinde dişiye nakledilir.Spermatoforlar genellikle doğrudan doğruya dişinin üreme sistemi içine bırakılır.Fakat Collembola ve Thysanura gibi kanatsız ilkel böceklerde dolaylı sperm transferi görülür.
Bunlarda Arachnida’nın çoğunda olduğu gibi spermatoforlar bir yere bırakılır ve daha sonra dişiye iletilir. Odonata’da da bir çeşit dolaylı sperm transferi görülür. Erkeklerin çiftleşme organı üçüncü karın segmentinin sternumunda yer alan bir median tüp şeklinde olup,ikinci sternumdaki oluğun içine kadar uzanır.Bu organ spermlerin depo edildiği bir rezervuar içerir.Çiftleşme uçuş esnasında gerçekleşir. Böceklerdeki çiftleşmede spermler bir kısmında vajina ve median ovidut içerisine bazen de lateral ovidutlara,büyük çoğunluğunda ise bursa kopulatriks’e boşaltılır. Çiftleşme tamamlandıktan bir süre sonra spermateka içine toplanan spermler yumurtlama anına kadar burada tutulur.Yumurtalar dışarı bırakılırken bu spermler tarafından döllenir.Böcelerin çoğu yaşamı boyunca bir defa çiftleşir. Yumurtalar,ovaryumun folikel hücreleri tarafından salgılanan,kabuk benzeri bir zarla(chorion) kuşatılmış halde ovidukta ulaşırlar.Bu zarda bir veya daha fazla delik bulunur.Spermlerin yumurta içine bu deliklerden girdikleri sanılmaktadır. Böceklerin büyük çoğunluğunda yumurtalar,sekiz veya dokuzuncu karın segmentinin oluşturduğu bir yumurta koyma borusu(ovipositor) vasıtasıyla dışarı bırakılırlar.
Az sayıda böcekte ise karın bölgesinin son kısmı tersyüz edilerek geçici ovipositor olarak kullanılır.Collembola’da ise yumurta bırakmak için özel bir organ yoktur. Böceklerde yumurtaların bırakıldığı yer oldukça çeşitlilik gösterir. Yumurtalar bırakılıken yardımcı bezlerin salgısıyla birbirine ve bırakılan yere yapıştırırlar.Suda yaşayanlarda yumurtalar su içinde şişen jelatin bir örtü taşırlar. Yumurta bırakmanın en ilginç tipi gal oluşumu ile ilgili olandır.Gal arıları ve gal sineklerinin dişileri yumurtalarını bitkilerin dokuları içine bırakırlar(daha çok yapraklara).Bir süre sonra yumurtaların çevresindeki bitki dokuları anormal büyüme göstererek gal adı verilen yumrular oluşturur. Her tür kendine özgü şekil ve büyüklükte gal oluşumuna neden olur.Meydana gelen gal,yumurta,larva ve hatta çoğunlukla pupa için koruyucu bir odacık görevi yapar.Larvalar bu gal dokusu ile beslenirler.
Böceklerin büyük çoğunluğunda görülen düzenli ve esas üreme tipi,çiftleşme yoluyla vücut içinde döllenen yumurtaların dışarı bırakılması şeklindedir ki buna yumurtlayarak çoğalma(oviparlı) adı verilir.Az sayıda böcek grubunda ise doğurarak çoğalma(viviparlık) görülür.Bazılarında poliembriyoni vardır.Yani bir yumurtadan birden fazla embriyo meydana gelir(parazit Hymenopterler).Bazı böceklerin de larva ve nimfleri partenogenetik yolla ürerler ki buna da paedogenesis denir(Cecidomyiidae). Bu tip üreme görülen fertlerde embriyo,anne vücudu içinde kısmen veya tamamen geliştikten sonra dışarı çıkar. Çeşitli böcek tanımlarında karşılaşılan viviparlık özellikle partenogenetik yolla üreyen Aphidoidea,Strepsiptera ve Diptera’nın bir kısmında görüldüğü gibi bazı durumlarda paedogenesisle birleştirilmiştir.Viviparlık yumurtanın üreme organları içinde bir süre bekletilmesi olarak da kabul edilir. HUGUN(1951) viviparlığı dört esas tipe ayırmıştır: a)Ovoviviparlık:Bu tip üreme yapanların dişilerinde ovariollerin sayısı azalmıştır.Kesecik şeklinde bir vajina vardır.Döllenme çoğunlukla vajina içinde bazen de ovariollerde meydana gelir.
Yumurtalarda besin maddesi fazla ve chorion incedir. Embriyo gelişimini chorion içinde tamamladığından ayrı bir beslenme organına gerek yoktur.Yumurta anne vücudunu terkederken açılır.Yumurta yerine larvalar çıkar. Tysanoptera,Coleoptera,Bilattidae ve Tachinidae’nin çeşitli türlerinde bu tip ereme görülür.Ovoviparlık bazen gelişmenin ileri evresindeki bir embriyoyu içeren yumurtalar için de kullanılır. b)Adenotrofik Viviparlık: Bu tip üremede ince chorionlu ve besin maddesiyle yüklü yumurtalardan dişinin vücudu içinde anüsü olmayan ve biraz dejenere olmuş larvalar çıkar. Dişinin kaslı ve bezli uterusu içinde,hipertrofik uterus bezlerinin çıkardığı peros salgısı ile beslenen larvalar iki kez deri değiştirdikten sonra,dişi vücudunu terkeder ve hemen pup halini alırlar.Bu durum yalnız Diptera’nın Pupipara alt takımında ve Glossina cinsinde görülür. c)Hemosölus Viviparlık: Yüksek organizasyonlu olan bu tip viviparlık Strepsiptera’da ve Cecidomydae’nin paedogenetik larvalarında görülür.Bunlarda ovaryum ve oviduktlar vücudun yağlı dokusu içine gömülü olmadığından olgunlaşan yumurtalar hemosöl içine dağılırlar.Besin maddeleri,yumurtanın ince ve geçirgen kabuğundan difüzyon yoluyla dişiye ait dokulardan alınır.Dişinin vücudu içinde gelişimini tamamlayan larvalar,cinsiyet açıklığından çıkarak kaçarlar.
Cecidomydae’nin bazılarında larvalar,dişinin vücudunu terketmeden önce maternal dokuyu yiyerek bitirirler. d)Psödoplasental Viviparlık: Yumurtalar besin maddesi ve chorion taşımazlar.Eğer partenogenetik çoğalma yoksa,döllenme daima ovariollerde meydana gelir.Embriyo vajinanın genişlemiş kısımlardında plasentaya benzer bir doku içinde beslenir.Ağızdan beslenme yoktur. Bu tür viviparlık Aphidoidea,Polyctenidae,Arexinea,Hemimerus, Diploptera(Blatodea) ve Archipsocus (Psocoptera) da görülür. Genel olarak döllenmemiş yumurtadan embriyonun oluşmasına partenogenesis denir.Bazı böcek türlerinde erkek fertlerin olmadığı veya çok az görüldüğü,yahutta erkeklik görevini yapmadığı zamanlarda,bazı böceklerde de erkek fertler bulunduğu halde partenogenetik yolla çoğalma görülür.Böceklerde üç tip partenogenetik üreme vardır: 1.Thelytoky(dişi doğuran): Döllenmemiş yumurtalardan yalnız dişi fertler oluşur.İsteğe bağlı ve zorunlu olmak üzere iki şekilde ortaya çıkar. a)İsteğe Bağlı(Facultatif) Thelytoky: Populasyonda erkek fertler bulunduğu halde Oogenesis esnasında yumurta hücreleri ikinci kutup hücreleriyle birleşerek diploid hale gelirler.Daha sonra bu yumurtalar gelişerek dişi fertleri oluştururlar.
b)Zorunlu(Obligate) Theliytoky: Erkeklerin bulunmadığı veya çok az bulunduğu yahutta erkeklik görevlerini yapmadıkları zamanlarda bu tür üreme görülür.Bu üremede, oogenesis esnasında mayoz bölünme meydana gelmez veya mayoz esnasında bölünen çekirdekler,tekrar birleşerek diploid yapı kazanırlar.Bu tip üreme Curculionidae,Aphidoidae ve Phasmidae’de görülür. 2.Arrenotoky(Erkek Doğuran): Döllenmiş yumurtalardan yalnız erkek fertler çıkar.Bu tip üreme arı ve karıncalarda görülür.Dişi arı erkekten aldığı sprermleri spermateka içinde uzun süre taşır.Yumurtalar dışarı bırakılırken bu spermlerle döllenirler. Dişilerin spermatekaya ait kanalı kasarak kapamaları veya spermatekada yeterince sperm kalmaması durumunda,yumurtalar döllenmeden dışarı bırakılırlar.Bu yumurtalardan erkek fertler meydana gelir. Burada eşeyin tayini ana hayvanın isteğine bağlı olduğundan,buna isteğe bağlı partenogenesis denir.Bu şekilde oluşan erkek arıların eşey organlarında mayoz bölünme görülmez.Çünkü hayvanın kendisi haploid kromozomludur. 3.Amphitoky: Döllenmiş yumurtalardan hem dişi hem de erkek fertler çıkar.Bu tip üreme Orthoptera’dan Saga cinsinde görülür.