Keops Piramidi İrem Korkmaz 10-D 240
Keops Piramidi Keops Piramidi veya Büyük Piramit, Mısır'ın başkenti Kahire yakınında Nil Nehrinin batısında bulunan Gizze Yaylasında bulunmaktadır. Dünyanın yedi harikasından günümüze kadar ulaşan tek eserdir.
Keops Piramidi'nin yanında biraz daha küçük olan Kefren ve Mikeranos piramitleri bulunmaktadır. Ayrıca, içlerinde prenseslere ve firavunun en yakın yardımcılarına ait mumyaların bulunduğu beş piramit daha vardır. Piramit, M.Ö. 2800 yıllarına doğru hüküm süren Mısır'ın 4. Sülale devri hükümdarlarından Keops'un mezarıdır. İkinci büyük piramit, Keops'un kardeşi olan ve o öldükten sonra firavun olan Kefren'e aittir. Küçük piramit ise M.Ö. 2500'lü yıllarda hüküm süren Mikerinos'a aittir. Mısır piramitleri yeryüzündeki anıt-kabirlerin en eskileri ve en büyükleridir. Bunların en haşmetlisi Keopstur. Piramitler, firavunun mumyası ile hepsi birbirinden değerli eşsiz nitelikteki sanat eserlerini; kral, kraliçe, prens heykellerini de içlerinde saklıyordu ve bu eşsiz hazineleri saklamak için yapılmışlardır.
Keops Piramidi'nin İnşaası Bu muazzam mezar, üç ayda bir toplanan 100.000 esirin çalışmasıyla yaklaşık 20-30 yılda tamamlanmıştır. Kimileri mimarının Khufu’nun veziri olan Hemon ya da Hemiunu’nun olduğunu düşünürler. Büyük Piramit ya da Keops Piramidi, yontma taştan yapılma, 138 m yükseklikteki kare tabanlı bir piramittir. Bu piramidin orijinal yüksekliğinin 280 Mısır kübiti, yani 146.478 m olduğu sanılmaktadır. Fakat erozyon ve tepe kısmının yokluğu nedeniyle günümüzde yüksekliği 138,75 m'dir. Taban kenarlarından her biri 230.37 m. (440 kübit) uzunluktadır.Yapılan hesaplamalara göre piramidin kütlesi 5.9 milyon ton ağırlığında, hacmi ise 2.500.000 m3'tür.
Piramidin ilk kesin ölçümleri 1880-1882 yıllarında Sir Flinders Petrie tarafından yapılmış ve ölçümleri “Gize piramitleri ve Tapınakları” (Pyramids and Temples of Gizeh) adlı kitabında yayımlamıştır. Piramidin tabanının dört kenarının birbirlerine, 58 mm'lik fark gözardı edilirse, eşit olduğu görülmektedir. Taban yatay ve hemen hemen düzdür. Kare tabanın kenarları 4 açısal dakika gözardı edilirse, manyetik kuzey yerine gerçek kuzey esas alınıp, tam olarak dört ana yöne oturtularak hizalanmıştır ve 12 açısal saniye gözardı edilirse, taban hatasız bir karedir. Petrie’nin ölçümlerine ve sonraki çalışmalarına göre, orijinal halinde, piramit 280 kübit yüksekliğinde idi ve her bir kenarı 440 kübit uzunluğundaydı. Bu oranlar π/2’ye eşittir ki ufak bir fark gözardı edilirse π sayısına denk düşer
Verner konuya ilişkin olarak şöyle yazıyor: “Eski Mısırlılar π sayısını kesin olarak belirlememişlerse de bunu uygulamada kullandıkları görülmektedir.” Piramitler üzerinde ilk hassas ölçümlerde bulunmuş uzman olan Petrie ise şu sonuca varmıştı: “Piramidin yüzeylerinin matamatiksel ilişkileri ve dairesel oranları rastlantıyla açıklanamayacak derecede, o kadar sistemlidir ki, bunların projede öngörüldüğünü, yani inşaatçıların tasarımında mevcut bulunduğunu kabul etmek zorundayız.” Petrie, daha o zamandan kitabında şöyle yazıyordu: “Buradan şu sonucu çıkarıyoruz ki dairenin çapına bölümünün yaklaşık oranı olan 22/7 oranını bilmekteydiler.”
Keops Piramidi'nin Malzemeleri Büyük Piramit bir ana kayanın üzerine inşa edilmiştir, yapı 2.3 milyon kireçtaşı (kalker) taş bloktan oluşur. Bu taş blokların çoğu muhtemelen civardaki bir taş ocağından getirilmiş ve kaplamada kullanılan Tura kireçtaşı Nil nehrinden taşınmış olmalıdır. Piramitte kullanılmış en büyük taşlar olan “Kral Odası”nın granit taşları ise bölgeye 500 milden fazla bir uzaklıkta bulunan Aswan’dan getirilmiş olup, ağırlıkları 25 ton ile 85 ton arasında değişmektedir. Geleneksel olarak eski Mısırlılar taş blokları kayadan çekiçle takozlar çakma ve ıslatma yöntemlerini kullanarak koparırlardı. Kayaya çakılan takozların sayısı artınca taş blok çatlayan kayadan koparılırdı. Böylece koparılıp kesilen taş bloklar gemilerle Nil Nehri’nden taşınırdı.
Piramidin örtü sistemli girişi, yakın plandan
Keops'un inşasında kullanılan 3 milyon kayanın her birinin kütlesi 2,5 ton ağırlığında. Kayaların her birinin yukarı taşınması için yüzlerce insanın aralıksız olarak çalıştığı sanılıyor.Merdivenlerin inşasında bakır ve taş aletler kullanılmış Keposun kayaları ise rampayla taşınmış. Piramidin inşası tamamlanırken yapının dış kısmı eğik yontulmuş, son derece iyi perdahlanmış beyaz kireçtaşından kaplama taşlarıyla kaplanmıştır. Bunlar yapının yüzeylerine gereken eğimi verecek şekilde özenle kesilmiş ve yerleştirilmiştir. Yapının orijinal hali günümüzdeki gibi değildi. M.S. 1300 yılında meydana gelen büyük bir deprem, kaplama taşlarının belli bir kısmını yerlerinden etmiş ve düşen taşlar Bahri Sultan tarafından 1356’da taşınıp Kahire yakınlarındaki kale ve camilerin yapımında kullanılmıştır.
Piramidin kaplamasında kullanılan bir taş.
Günümüzde Büyük Piramidin bu yapılarda kullanılmış söz konusu taşları halen görülebilir durumdadırlar. Ayrıca, sonraki dönemlerde bölgeye gelmiş kaşiflerin raporlarına göre, sonraki çökmelerde de piramitten büyük taşlar kopmuştu ve bunlar piramidin dibine düşerek bir moloz yığını oluşturmuştu. Bu molozlar sonradan kazılar sırasında arkeolojik sit alanının temizlenmesi amacıyla alınıp uzağa atılmıştır. Bununla birlikte kaplama taşlarından piramidin temele yakın kısımlarındaki bazıları varlıklarını günümüze kadar sürdürebilmiştir ,halen görülebilir durumdadır ve bunlar, piramidin yapımında gösterilen hassas işçilik ve ustalık hakkında yüzyıllarca aktarılagelmiş söylentileri kanıtlamaktadırlar.
Piramidin zeminindeki kaplama taşları
Petrie hassas çalışmalarından sonra piramidin iç kısmı ile kaplama kısmının farklı yönlendirmelere göre düzenlenmiş olduğunu saptadı. Bunun üzerine Petrie, yapının iç kısmının inşaatının tamamlanılmasından sonra eski Mısırlılar’ın yapıyı kuzeye yönlendirmede bir hata yaptıklarının farkına varmış oldukları ve kaplama kısmındaki yeni yönlendirme düzenlemesiyle bu hatalarını kapatmaya çalışmış olabilecekleri sonucuna vardı
İnşaası hakkındaki varsayımlar Davidovits taş blokların uzaktaki bir taş ocağından taşınmamış olduklarını, yapım mahallinde üretilmiş, bir tür katılaştırılmış kireçtaşı blokları olduklarını ileri sürer ki, bu diğer Mısır bilimcilerce rağbet görmemiş bir iddiadır. Büyük çoğunluk ise bu taşların bir taş ocağından elde edilmiş, taşınmış ve yapıda kaldırma veya yuvarlama yoluyla kullanılmış olduklarını düşünür. Eski Yunanlar piramidin inşasında kölelerin kullanıldığına inanırlardı, Mısır bilimciler ise inşaatta kölelerin de kullanılmış olduğunu kabul etmekle birlikte inşaatta on binlerce vasıflı işçinin çalışmış olması gerektiğini düşünmektedirler. Bu işçilere ait olması gereken mezarlık arkeolog Zahi Hawass ve arkeolog Mark Lehner tarafından 1990’da keşfedilmiştir.
Piramidin Herodot'un anlattıklarına göre tasvir edilen inşası
Verner’e göre inşa ekibi hiyererşik bir şekilde organize edilmişti; 100.000 kişilik iki gruptan oluşuyordu ve her grup kendi içinde zaa ya da phyle adı verilen 20.000 kişilik gruplardan oluşuyordu ki, bu gruplar da işçilerin ustalık derecelerine göre daha küçük gruplara ayrılmış bulunuyordu. Piramidin inşa konusundaki gizemlerinden biri inşanın nasıl planlanabilmiş olduğudur. John Romer’in düşüncesine göre, eski Mısırlılar bu yapıda da daha önceleri ve daha sonraları diğer yapılarda uygulamış oldukları yöntemi uygulamışlardı: Planı ya da ana planın parçalarını yapıma girişmeden önce ölçekler kullanarak zemine çiziyorlardı. Taş blokların nasıl yerleştirildiği henüz anlaşılmış değildir. Bir varsayıma göre yapılan spiral bir rampadan çıkarılan taş bloklar üst üste konuyordu. Rampa çamur kaplanıyor sulanıyor ve taş bloklar itilerek kaydırılabiliyordu. Bir başka varsayıma göre taş bloklar dev manivelalarla kaldırılıyordu. Tarihçi Herodot'a göre, ağır granit blokları, piramidin üst bölümlerine çıkarmak için 925 metre boyunda, 19 metre genişlikte bir rampa yapılmıştır.
Keops Piramidi'nin İç Yapısı Keops Piramidi'nin kesiti ve iç yapısındaki unsurların dağılımı: 1-Giriş. 2-Al-Mamun’un adamlarının açtığı tünel. 3- Granit tıpa blokları. 4-İniş Dehlizi. 5-Yeraltı Odası. 6-Çıkış Dehlizi. 7- “Kraliçe odası” ve "Havalandırma Kanalları" denilen, biri Sirius yıldızına yönelik olarak yapılmış iki kanal. 8- Yatay Dehliz. 9-Büyük Galeri. 10-Kral Odası ve Orion’un Zeta Orionis (Alnitak) ve Draco’nun alpha yıldızına yönelik olarak yapılmış, "Havalandırma Kanalları" denilen iki kanal. 11-Kral Odası'na geçiş veren oda (antişambr). 12-Hizmet ya da kaçış tüneli
Al-Mamoun'un açtırdığı tünel
İniş dehlizinden bir görünüm.
Kraliçe Odası'nın nişli duvarı Kraliçe Odası kuzey ve güney yüzeylerin ortasında kalır ve sivri bir çatı tepesine sahiptir. Odanın doğu ucunda muhtemelen Khufu’nun bir heykelinin bulunduğu bir niş bulunmaktadır. Fakat burada vaktiyle bir heykel bulunduğuna dair hiçbir iz bulunmamaktadır. Kraliçe Odası'nın nişli duvarı
Kraliçe Odası’nın kuzey ve güney duvarlarında havalandırma kanalları denilen iki kanal bulunur. Kral Odası’ndaki kanallardan farklı olarak yapılmış bu kanallar yukarı kıvrılmadan önce bir miktar yatay giderler. Bu kanalların yatay güzergahı 1872’de bu odada da Kral Odası’ndaki gibi kanalların olması gerektiğini düşünen İngiliz mühendis Waynman Dixon kazı çalışmalarıyla bulunmuştur. Waynman Dixon haklı çıkmakla birlikte kanalların piramidin dış yüzeylerine kadar uzanmadığı görüldü. Dolayısıyla, biri Sirius yıldızına yönelik olarak yapılmış bu kanalların açılma amacı bilinmemektedir. Dixon bu kanallardan birinin ucunda dioriate taşından yapılma siyah bir küre ve ne amaçla yapıldığı bilinmeyen bronz bir alet buldu. Her iki buluntu da günümüzde British Museum’da bulunmaktadır.
Kraliçe Odası’ndaki havalandırma kanalları 1992’de Upuaut 2 adını verdiği paletli bir robot kullanan Alman mühendis Rudolf Gantenbrink tarafından keşfedilmiştir. Gantenbrink kanallardan birinin iki aşınmış bakır kulplu, kireçtaşından yapılma yapılma kapılarla sonlandığını keşfetti. Fakat basın yoluyla yayımladığı bir haber yüzünden Zahi Hawass, Gantenbrink’in çalışmalarını Mısır’da sürdürmesini yasakladı. Birkaç yıl sonra National Geographic Society ürettiği Gantenbrink’ine benzer bir robot sayesinde sözkonusu kapılardan güney kapısında küçük bir delik açtı, fakat yalnızca arkasında daha büyük bir kapının bulunduğunu saptayabildi. Kıvrımlı olması nedeniyle ilerlenmesi ve çalışma yapılması daha güç olan diğer kanal (kuzey kanalı) da bir kapıyla sonlanmaktadır.
Kral Odası Kimileri bu oranların rastgele olmayıp altın orana göre belirlenmiş olduğu düşüncesindedir. Pi sayısı piramidin diğer ölçülerinde de göze çarpmaktadır. Petrie’ye göreyse ölçülerin bu oranlarda olması sadece sembolik nedenlere dayanıyordu.Bununla birlikte Petrie Kral Odası’nın Mısır geometrisinin bir şaheseri olduğunu doğrular. Odanın uzunluğunun çevresine oranı 1’in pi sayısına (π) oranına eşittir. Piramidin kendisi de aynı oranlara göre inşa edilmiştir.
Kral Odası üzerinde Havalandırma Kanalı denilen bir kanal girişi yer alan düz bir tavana sahiptir. Havalandırma kanalı girişine günümüzde havalandırmayı sağlamak üzere bir vantilatör yerleştirilmiştir. Piramitteki bu tür kanalların yapılış amacı bilinmemektedir, görünüşe göre yıldızlara yönelik olarak yapılmış, yıldızlara göre hizalanmışlardır. Hangi amaçla yapılmış olurlarsa olsunlar bu kanalların piramidin havalandırılmasına katkı sağlamadıkları görülmektedir. Kral Odası tümüyle granitten yontulmuştur. Taş blokları öyle ustaca, düzgün kesilmiştir ki aralarına ince bir kâğıt bile sokmak mümkün değildir.
Büyük Galeri Çıkış Dehlizi’nin devamında Büyük Galeri yer alır. Çatı taşları duvarlara hemen hemen dik açı yapacak tarzda yerleştirilmiştir.Büyük Galeri’nin üst ucunda, sağda çatıya yakın bir yerde, kısa bir tünele açılan bir açıklık bulunur. Bu kral Odasının üstündeki odacıklardan en alttakine girişi sağlar. Bu odacıklar 1837-1938 yıllarında küçük patlayıcılar kullanarak tünelleri yukarı doğru kazan Howard Vyse ve J. S. Perring tarafından keşfedilmiştir. Büyük Galerinin rampalı zemininde bir merdiven bulunur. Galeri duvarlarında 27’si sağda 27’si solda olmak üzere, yatay ve dikey olarak yapılmış, ne amaçla yapıldıkları bilinmeyen 54 yuva bulunur. Büyük Galeri’nin tepesinde yatay bir dehlize açılan bir merdiven bulunur. Bu dehlizdeki yuvalar, burada vaktiyle granit kapıların bulunduğunu akla getirmektedir. İniş Dehlizi’nde Petrie tarafından bulunan granit parçalar muhtemelen bu kayıp kapılardan düşmüş olmalıdır.
Büyük Galeri'den bir görünüm
Keops Piramidi Hakkında Şaşırtıcı Bilgiler 1. Keops piramidi 12 ton ağırlığında bloklardan oluşmuştur. Günde on blok yerleştirilirse yapımı tam 664 yıl sürer. 2. Piramitin üzerinde olduğu meridyen, karaları ve denizleri tam eşit iki parçaya böler. 3. Yüksekliğinin (164 m.) bir milyarla çarpımının güneşle dünyamız arasındaki uzaklığı verir. 4. Taban alanının, yüksekliğinin iki katına bölünmesinin pi sayısını verir. 5. Piramit kimin adına yapıldıysa, onun bulundugu odaya, yılda sadece 2 kez güneş girmektedir. 6. Mumyalarda radyoaktif madde bulundugundan; mumyaları ilk kez bulan 12 bilim adamı kanserden ölmüştür.
Keops Piramidi Hakkında Şaşırtıcı Bilgiler 7. Piramitlerin içerisinde ultra sound, radar, sonar gibi cihazlar çalışmamaktadır. 8. Kirletilmiş suyu, bir kaç gün Piramit’in içine bırakırsanız; suyu arıtılmış olarak bulursunuz. 9. Piramit’in içerisinde süt, bir kaç gün süreyle taze kalır ve sonunda bozulmadan yoğurt haline gelir. 10. Bitkiler Piramit’in içinde daha hızlı büyürler. 11. Piramitlerin içi yazın soğuk, kışın sıcak olur. 12. Piramit'in çevresi 365,24 metredir. Yani bir yıl içindeki gün sayısını göstermektedir. 13. Çevresinin yüksekliğini iki katına böldüğümüzde, pi sayısı olan 3.1416'yı bulmaktayız.
Kaynakça: http://tr.wikipedia.org/wiki/Keops_Piramidi http://www.turkcebilgi.com/keops_piramidi http://keopspiramidi.nedir.com/ http://www.eskimisir.com/keops.html http://www.bilinmeyenler.org/misir-piramitleri-hakkinda-bilinmeyen-bilgiler.html http://www.ufonet.be/eski-misir-konular/193-misir-piramitleri-ve-bilinmeyenler.html