Cantor & Sonsuz Kümeler CMPE 220: Discrete Computational Structures Ozan İRSOY, 2007102857 Boğaziçi Üniversitesi.

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
ANLATIM TÜRLERİNİ SINIFLANDIRMA. Edebî türler veya metin türleri olarak bilinen yazılarda farklı anlatım birlikleri bir araya gelir. Bir hikâyede betimleme,
Advertisements

KÜME KAVRAMI 1/24 A B C E Sinan NARMANLI ID :
TOPRAĞIN HİKAYESİ HORİZON: Toprağı meydana getiren katmanlara horizon adı verilir. TOPRAK: Toprak taşların parçalanması ve ayrışmasıyla meydana gelen,
Algoritma.  Algoritma, belirli bir görevi yerine getiren sonlu sayıdaki işlemler dizisidir.  Başka bir deyişle; bir sorunu çözebilmek için gerekli olan.
Higgs bozonu nedir? Hasan AVCU. Evrenin başlangıcı kabul edilen Büyük Patlama'nın hemen saniyenin milyonda biri kadar ertesinde ilk parçacıklar da etrafa.
T.C. ORDU VALİLİĞİ İlköğretim Müfettişleri Başkanlığı TAM ÖĞRENME MODELİ TAM ÖĞRENME MODELİ.
Bilimsel bilgi Diğer bilgi türlerinden farklı
PLATON NAMI DİĞER: EFLATUN
SIFIRIN TAR İ HÇES İ NESL İ HAN KAPLAN Haluk Bingöl CMPE 220-Fall 2010/ /11.
Tane Kavramının Öğretimi (Basamaklandırılmış Yönteme Göre)
AKIL (ZİHİN) HARİTASI.
İNSAN BİLGİSAYAR ETKİLEŞİMİ: BİLİŞSEL BOYUT III. İBE alanında etkileşimi anlamaya çalışan uzmanlar, özellikle şema ve zihinsel modeller üzerinde yoğunlaşırlar.
DİYARBAKIR 2008.
Literatür taramasının önemi  Daha önce neler yapıldığını çıkarmaya çalışmayan araştırmacılar alanlarında önemli katkı sağlama fırsatından yoksun kalırlar.
OLASILIK TEOREMLERİ Permütasyon
/ 91 Beyin Fırtınası Şifa Üniversitesi Sağlık Bilimleri Yüksekokulu Eğitici Eğitimi Kursu Eylül 2015.
 Cümlede, eylemin nesne alabilip alamamasına ya da öznenin, eylemde bildirilen işle ilgili olarak gösterdiği özelliğe eylem çatısı denir. Dolayısıyla,
ÇARPMA İŞLEMİ X x x x xx x.
Sözsüz İletişimin Özellikleri
2015 YGS ANALİZ KAMİL ÖZBAŞ Rehber Öğretmen YGS ANALİZİ (TÜRKÇE)  YGS’nin 40 soruluk Türkçe kısmında ağırlık; sözcük, cümle ve paragraf düzeyinde.
PSİKANALİTİK KURAM. KURAMIN TARİHÇESİ Psikanaliz Sigmund Freud ( )tarafından kurulmuştur. Freud un kuramı çok tartışmalı olmakla beraber danışma.
Üretim teknolojisi ve bilişim teknolojisindeki değişim
TAHTA ÇANAK Haz. İlknur Eryiğit DEM 2011.
Sosyal Hizmet Meslek Etiği
TEK BOYUTTA HAREKET.
DENEYSEL TERTİPLER VE PAZAR DENEMESİ
CESARETLENDİRME ve ÖVGÜ
DOĞAL SAYILAR TAM SAYILAR
Ünite 8: Olasılığa Giriş ve Temel Olasılık Hesaplamaları
Eğitim Bilimleri Fakültesi
Çözülemiyen Matematik Soruları
MAT – 101 Temel Matematik Mustafa Sezer PEHLİVAN *
HAVA PERSPEKTİFİ Doğada yakınımızda bulunan varlıklar gözümüze gerçek renk ve boyutlarıyla net olarak görünür. Oysa bizden uzaklaştıkça nesnelerin boyutları.
TEMEL GEOMETRİK KAVRAMLAR VE ÇİZİMLER
Buluş nedir?.
Yrd. Doç. Dr. Mustafa Akkol
ÖZELLİK FAKTÖR KURAMI.
EMPATİK İLETİŞİM 1.
BENLİK VE KİMLİK.
MATEMATİK DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI
Yrd.doç.Dr. H. Deniz GüllerOĞlu
ŞEKİLLER.
Küreselleşme tartışmaları
Evren-Örneklem, Örnekleme Yöntemleri 2
ÖĞRENME STİLLERİ.
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
Bilgisayar Bilimi Koşullu Durumlar.
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
NİTEL VERİLERİN ÇÖZÜMLENMESİ
DİL GELİŞİMİ KURAMLARI - II
Cemalettin Işık, Tuğrul Kar
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
7. SINIF 1. ÜNİTE Melek ve Ahiret İnancı.
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
DR. ÖNDER YILMAZ
OLASILIK Uygulamada karşılaşılan olayların birçoğu kesin olmayan diğer bir ifadeyle belirsizlik içeren bir yapıya sahiptir. Olasılık kavramı kesin olmayan.
Bilimsel Araştırma Yöntemleri
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
2. HAFTA Bilimsel Araştırma Temel Kavramlar.
DİFERENSİYEL DENKLEMLERİN TARİHSEL GELİŞİMİ
ÇAĞDAŞ MATEMATİĞİN DOĞUŞU
İş ve Meslek Sosyolojisi
I. Hafta Dil Nedir? Dilin Kökeni
SESBİLGİSEL GELİŞİM Dil EdİNimi-4. Hafta.
Sunum transkripti:

Cantor & Sonsuz Kümeler CMPE 220: Discrete Computational Structures Ozan İRSOY, Boğaziçi Üniversitesi

Kümeler kuramı tek bir kişi, Georg Cantor'un yaratımıdır. Cantor'dan önce, birtakım matematikçilerin katkıları olmuştur. –Antik Yunanda, Elealı Zeno, sonsuzla ilgili problemleri ile fikrin oluşmasına büyük katkı sağlamıştır. –Bernard Bolzano, sonsuz fikrini savundu ve sonlu kümelerden farklı olarak, sonsuz kümelerin, bazı alt kümeleriyle 1-1 eşleme yapılabildiğini gösterdi.

Ancak kümeler kuramını doğru bir matematiksel temel üzerine oturtan Cantor olmuştur. Cantor'un önceki işleri sayılar kuramı hakkındaydı ve 1867 ve 1871 tarihleri arasında çeşitli makaleler yayımladı.

Cantor, 1872'de, İsviçre'ye yaptığı bir seyahatte Richard Dedekind'le tanıştı ve aralarında yıllar sürecek bir arkadaşlık başladı ile 1879 arasında yazıştılar ve Dedekind'in soyut düşünce biçiminin Cantor'un fikirlerinin gelişmesinde önemli etkileri oldu.

Cantor sayılar kuramından ayrılıp trigonometrik serilere yöneldi. Bu konudaki yazıları kümeler kuramının ilk fikirlerini, ve irrasyonel sayılarla ilgili önemli sonuçları barındırıyordu. Dedekind de bağımsız olarak irrasyonel sayılar üzerinde çalışıyordu ve “Süreklilik ve İrrasyonel Sayılar”ı yayımladı.

1874'de Cantor, kümeler kuramının doğumu olacak makalesini Crelle's Journal'de yayımladı. Ardından tamamlayıcı bir makale yayınladı ancak kümeler kuramı çoktan tartışmanın odak noktası olmuştu.

Crelle's Journal'ın yazı kadrosunda bulunan Leopold Kronecker, Cantor'un makalesinde bulunan devrimsel fikirlerden rahatsızdı. –Makalesini geri çekmek Cantor'a cazip geldi ancak Dedekind çekmemesi yönünde onu ikna etti ve Karl Weierstrass, yayımlanmasına destek oldu. –Makale yayımlandı ancak Cantor bir daha Crelle's Journal'e yazı göndermedi.

1874 makalesinde Cantor, en az iki farklı sonsuzdan bahsediyordu. –Daha önce sonsuzların boyutları yoktu, bütün sonsuzlar aynı boyutta varsayılıyordu. –Cantor makalede cebirsel reel sayıların doğal sayılarla 1-1 eşlenebileceğini göstermişti. –Aynı makalede reel sayılarla doğal sayıların 1- 1 eşlenemeyeceğini de ispatlıyordu. İspat, daha sonra kullanacağı diagonal yöntemden çok daha zor, iç içe aralıklar kullanan bir yöntem içeriyordu.

Sonraki makalesinde, Cantor, 1-1 eşlenebilen kümelerin aynı “kuvvet”te olmasını tanımladı. –Kuvvet (power) sözcüğünü Jakob Steiner'dan aldı. Rasyonel sayıların en küçük sonsuz kuvvete sahip olduğunu gösterdi. –Ayrıca R ile R n in, hatta sayılabilir sayıda R'nin kopyalarının aynı kuvvette olduğunu gösterdi. –Bu aşamada Cantor “sayılabilir” sözcüğünü kullanmadı, daha sonra, 1883'de ilk kez kullanacaktı.

yılları arasında Cantor kümeler kuramı üzerine altı parçalık bir inceleme yazdı. –Bu çalışması Matematische Annalen'de yayınlandı. –Editörün çalışmayı yayınlaması cesaret isteyen bir işti çünkü Cantor'un fikirlerine muhalefet giderek artıyordu. –Muhaliflerin en başında Kronecker yer aldı. –Kronecker'ın bu kadar olumsuz yaklaşmasının sebebi, sadece yapıcı (constructive) matematiğe inanmasıydı.

Ancak Cantor çalışmaya devam etti. Altı parçalık çalışmasının beşincisinde, ordinal sayıları, ve sonsuz sayıların toplanmasını ve çarpılmasını tanımladı. Aristotle, Descartes, Berkeley, Leibniz ve Bolzano gibi matematikçilerin çalışmalarını referans gösterdi.

1885'de kardinal ve ordinal sayılar kuramlarını genişletti 'de kümeler kuramı hakkındaki son iki çalışmasını yayınladı. Bu, günümüzün kümeler kuramı kitaplarına benziyor ve küme, alt küme gibi kavramların hepsini tanımlıyordu.

1897'de ilk paradoks, Cesare Burali-Forti tarafından yayımlandı. –Tüm ordinallerin kümesinin ordinal sayısı bir ordinal olmalıydı ve bu çelişkiye yol açıyordu. –Cantor'un 1885'de bu paradoksu kendisi keşfettiğine ve 1886'da David Hilbert'e hakkında yazdığına inanılıyor. –Öte yandan Cantor'un Burali-Forti'ye karşı aşırı eleştirel olması şaşırtıcıdır.

1899'da Cantor başka bir paradoks daha buldu. –Tüm kümelerin kümesinin kardinal sayısı neydi? Açıkça, en büyük kardinal sayı olmalıydı ancak Cantor teoremine göre böyle bir sayı yoktu. –Kronecker'ın eleştirileri doğru olabilecekmiş gibi gözüktü çünkü kümeler kuramı çok fazla paradoksa sebep oluyordu.

Son paradoks Bertrand Russell'dan geldi (bağımsız olarak Ernst Zermelo'dan da). –A = { X | X, X'in elemanı değildir }. –Russell'ın sorusu şuydu: A, A'nın elemanı mıdır? –Elemanı olması varsayımı da, olmaması varsayımı da, çelişkiye yol açıyordu. –Russell, paradokstan Gottlob Frege'ye bahsetti.

Bu aşamada kümeler kuramı diğer alanlar üzerinde oldukça etkili olmaya başlamıştı. Bu sebepten, paradoksları yüzünden kümeler kuramını tamamen terk etmek yerine paradoksları giderme yolları arandı.

Paradokslar Seçme Aksiyomundan mı kaynaklanıyordu? –Cantor, seçme aksiyomunu ayrıca belirtmeye ihtiyaç duymadan kullanmıştı. –Aksiyomu formal biçimde ifade eden ilk kişi Zermelo'ydu. Bütün kümelerin iyi- sıralanabileceğini ispatlamıştı (well-order). –Emile Borel, seçme aksiyomu ile Zermelo teoreminin eşdeğer olduğunu gösterdi. –Kurt Gödel 1940'da seçme aksiyomunun kümeler kuramı aksiyomlarıyla çürütülemeyeceğini gösterdi. 1963'de Paul Cohen ise aynı aksiyomlardan ispatlanamayacağını gösterdi.

1900'de Cantor süreklilik hipotezini ortaya attı. –David Hilbert tarafından sunumu yapıldı. –Gödel ve Cohen, seçme aksiyomu kabul edilse dahi süreklilik hipotezinin kümeler kuramı aksiyomlarından bağımsız olduğunu ispatladılar.

Kaynakça – andrews.ac.uk/HistTopics/Beginnings_of_set_t heory.html –