Destek ve Hareket Sistemi
Tek Hücrelilerde Hareket Pasif Hareket Plazmodium Bakteri Aktif Hareket Amipsi Hareket Sil Hareketi Kamçı Hareketi
I - İskelet (Destek) Sistemi: Hayvanların çoğunda, vücuda destek olan, vücudu koruyan, kaslara bağlanarak hareketi sağlayan sisteme iskelet sistemi denir. Bitkilerde iskelet sistemi olarak; - Otsu bitkilerde dik durma, selülozdan oluşmuş hücre çeperiyle birlikte turgor basınç sayesinde olmaktadır. - Odunsu bitkilerde sklerankima destekliği sağlarken, kollenkima esnekliği sağlar. A- İskelet Çeşitleri 1- Dış İskelet: Vücudu dıştan kaplayan bu iskelet, hücrelerden dışarıya salınan inorganik ve organik maddelerden meydana gelmiştir. Örneğin; salyangoz, yengeç, böcekler v.s. Bu iskelet hayvanları daha çok dış etkilerden korur. Çoğu hayvanda bu iskelet büyümeyi engellediğinden zaman zaman atılarak yerine yenisi oluşturulur. Kaslara içten bağlanmıştır.
2- İç İskelet: Omurgalılarda görülen iskelettir 2- İç İskelet: Omurgalılarda görülen iskelettir. Hareketi kolaylaştıran, vücuda esneklik veren ve dış iskeletin tersine büyümeyi sağlayan iskelettir. Kaslara dıştan bağlanmıştır.
B- İnsanda İskelet Sistemi 1- Kemiklerin Yapısı: İnsan ve omurgalı hayvanlarda iskelet kemik dokudan oluşmuştur. (Bazı balıklarda iskelet kıkırdaktandır.) Kemik doku; canlı kemik hücreleri “osteosit” ve bu hücrelerin arasını dolduran, yine bu hücreler tarafından salgılanan ara maddeden “osein” meydana gelmiştir. Kemiğe sertlik veren, ara maddedir. Bunlar; su, kalsiyum, fosfat, kalsiyum karbonat, magnezyum fosfat, az da demir ve sodyum’dur. Yaşlılarda bu inorganik tuzların, kemikte birikme oranı arttığı için genç ve çocuklarda kemik daha elastiki, yaşlılarda ise sert ve kırılgandır. Kemikler yapı yönüyle ikiye ayrılır; a- Sıkı Kemik (Sert Kemik): İskeleti oluşturan bütün kemiklerin dış yüzeyi ile uzun kemiklerin gövdesi sert kemikten oluşmuştur. Lamelli bir yapıya sahiptirler. Bu lamellerin ortasında ise kan damarları ve sinirlerin geçtiği “Havers” kanalı bulunur. Kemik hücreleri osteositler, havers kanalından geçen kan damarlarının getirdiği besin ve oksijenle beslenir. Artıklarını yine aynı yolla atarlar. Havers kanallarını birbirine bağlayan kanallara ise “volkman kanalı” denir.
b- Süngerimsi Kemik: Kırmızı kemik iliği ve düzensiz boşlukların bulunduğu kemiktir. Uzun kemiklerin baş kısmı ile diğer kemiklerin iç kısmında bulunur. 2- Kemik Oluşumu ve Büyüme: Kemiğin bir kısmı bağ dokudan, bir kısmı ise kıkırdak dokudan meydana gelir. Organizmada bir taraftan kemik yapılırken (osteoblastlar tarafından), bir taraftan da yıkılır (osteoklastlar tarafından). Çocuk ve gençlerde kemik yapımı, yıkımından fazla olduğundan büyüme gözlenir. Yaşlılarda ise kemik yıkımı, yapımından fazla olduğu için kemikler cansızlaşır. Mineraller Böbrek ve sindirim kanalı yoluyla devamlı kalsiyum ve fosfat kaybı olur. Ayrıca diğer dokulara da bu mineraller gerekli olduğundan, kemiklerden mineral kaybı çok olur. (Özellikle dişlerden) Eğer besinlerle yeterli miktarda bu minerallerden alınmazsa, gerekli mineraller iskeletten sağlanır. Vitaminler Kemik oluşumunda D, A ve C vitaminleri de önemli rol oynar. D vitamini eksikliğinde Kalsiyum ve Fosfor emilimi azalır. Kemikler sertliğini kaybeder ve yumuşar. Sonuçta “Raşitizm” kemik hastalığı ortaya çıkar. A vitamini eksikliğinde kemiklerin büyümesi yavaşlar. C vitamini eksikliğinde ise kemiklerde zayıflama ve kırılma görülür. Hormonlar Kemik oluşumunda rol oynayan bir diğer etken de hormonlardır. Paratiroid bezinden salınan Parathormon, kanda Kalsiyum azaldığında salgılanır ve kemikten kana Kalsiyum geçişini sağlar, böbreklerden Kalsiyumun, atılımını engeller emilimi arttırır. Tiroid bezinden salınan Kalsitonin hormonu ise kanda Kalsiyum miktarı arttığı zaman salgılanır ve kandan kemiğe Kalsiyum geçişini düzenler. Hipofiz bezinden salınan STH, iskeletin büyümesini ve gelişmesini sağlar. STH Fazla salgılanırsa devlik, az salgılanırsa cücelik meydana gelir.
b- Kemiklerin Boyuna Büyümesi: Tüm kemiklerin uçlarında bulunan kıkırdak doku hücreleri sürekli bölünerek çoğalırlar. Oluşan hücreler kemik hücrelerine dönüşürler. Hücreler “osein” salgılayarak boyuna büyümeyi sağlarlar. c- Kemiklerin Enine Büyümesi: Kemiklerin enine büyümesi kemik zarı “Periost” tarafından gerçekleştirilir. 3- Kemik Çeşitleri: a- Uzun Kemikler: Kol ve bacaklarda bulunan kemiklerdir. Uzun kemiklerin uç kısımlarında bulunan süngerimsi kemiğin içi kırmızı kemik iliği ile doludur. Kan hücreleri kırmızı kemik iliğinde üretilir. Uzun kısmında ise sarı kemik iliği bulunur. b- Yassı Kemikler: Göğüs, Kafatası, Kalça ve kaburga kemiklerinden meydana gelmiştir. Bunlarda sarı kemik iliği yoktur. Kırmızı kemik iliği bulunur.
4- İskeletin Bölümleri: b- Kısa Kemikler: Omurga, el ve ayak bileklerinde bulunur. Bunlarda sarı kemik iliği yoktur. Kırmızı kemik iliği bulunur. 4- İskeletin Bölümleri: a- Baş İskeleti: İskeletin bu kısmında, kafatasını oluşturan kemikler ve yüz kemikleri bulunur. Kafatası, beyin ve kısımlarını korur. Kafatası; alın, yana kafa, şakak, art kafa, temel ve kalbur kemiklerinden oluşur. Yüz Kemikleri; Tırnakçık, elmacık, burun, sapan, boynuzcuk, damak, üst ve alt çene kemiklerinden oluşur.
b- Gövde İskeleti: İskeletin bu kısmı, omurga, göğüs kemiği ve kaburgalardan oluşur. Omurga; boyundan başlayarak, kuyruk sokumuna kadar uzanan 33 omurdan meydana gelmiştir. c- Üyeler İskeleti: Omuz kemeri ve kalça kemiği ile kol ve bacaklardan meydana gelir. Omuz kemeri; Köprücük ve kürekçik kemiğklerinden oluşur. Kalça kemeri; Kalça, çatı ve omurga kemiklerinden oluşur. Kol Kemikleri; Pazı, Ön kol, dirsek, bilek, tarak ve parmak kemiklerinden oluşur. (30’ar kemik) Bacak Kemikleri; Diz kapağı, uyluk, kaval, baldır, bilek, tarak ve parmak kemiklerinden meydana gelir.
5- Eklemler: Kemiklerin yan yana ya da uç uca geldiklerinde birbirlerine bağlanmasını sağlayan, içi kaygan “Sinoviyal Sıvı” ile dolu, kemiklerin sürtünerek yıpranmasını engelleyen yapılardır. a- Oynar eklemler: Hareketleri oldukça sınırsızdır. Kol ve bacak kemiklerindeki eklemlerde olduğu gibi. b- Yarı Oynar Eklemler: Hareketleri sınırlıdır. Vücudun dik durmasını sağlayan omurgadaki omurlarda ve diz kapağında olduğu gibi. c- Oynamaz Eklemler: Kafatası kemiklerinde görülür. Kemikler zamanla kaynaştığından hareketsizdirler.
II - Kas (Hareket) Sistemi İnsan ve hayvanlarda hareket, özelleşmiş kas hücrelerinin kasılması ve gevşemesi ile gerçekleştirilir. 3 tip kas vardır. A- Düz Kas: Otonom sinir sistemine bağlı olduklarından isteğimiz dışında çalışır. Tek çekirdeklidirler. Hücreleri bölünerek çoğalırlar. Yavaş kasılır, geç yorulurlar. Eklembacaklılar dışındaki tüm omurgasızlarda düz kaslar bulunur. İnsanda sindirim, solunum, dolaşım, boşaltım ve üreme sistemlerini meydana getiren organların duvarlarında bulunur. B- Kalp Kası: Kalp kasları enine bantlaşma gösterdiklerinden, çizgili kaslara benzerler. Otonom sinir sistemine bağlı olduklarından isteğimiz dışında çalışır. Kalpte bulunur. C- Çizgili kas (İskelet Kası): Merkezi sinir sistemine bağlı olduklarından isteğimizle çalışırlar. Hızlı kasılır ancak çabuk yorulurlar. Çok çekirdeklidirler. İpliksi ve bantlı yapı gösterirler. Eklembacaklılar ve omurgalılarda kol ve bacaklarda görülür.
1- Çizgili Kasların Çalışması: Kasların kemiklere bağlandıkları yerler “Tendon (kas kirişi)” adı verilir.
İskelet kasları genellikle çiftler halinde ve birbirine zıt iki kas hareketi ile çalışırlar. Örneğin; kol ve bacaklardaki kaslar, sırt ve omuz kaslarında olduğu gibi. Örneğin; kol kaslarında bir bükücü bir de kasıcı kas vardır. Bunlar birbirlerine antagonist (zıt) çalışırlar. Biri kasılırken diğeri gevşer, biri gevşerken diğeri kasılır.
2- Çizgili Kasların Yapısı: İskelet kasları mikroskop altında incelendiklerinde bantlı yapı gösterirler.
A Bandının ortasında kalan, açık renkli görülen bölgelerine H BANDI, Kas liflerinin kasılmasını sağlayan iki tane miyofibril vardır. Biri aktin, diğeri miyozindir. Çizgili kas hücresi mikroskop altında incelendiğinde; Kas liflerinin ışığı az kıran, açık renkli görülen bölgesine I BNADI, Kas liflerinin ışığı çok kıran, koyu renkli görülen bölgelerine A BANDI, A Bandının ortasında kalan, açık renkli görülen bölgelerine H BANDI, I Bandını ortadan ikiye bölen, ince koyu çizgiye ise Z BANDI, denir. Not: A bandını oluşturan MİYOZİN Miyofibriller, I bandını oluşturan ise AKTİN Miyofibrillerdir.
3- Çizgili Kasların Kasılma ve Gevşemesi: Çizgili kasların kasılma sırasında nasıl kasılıp-gevşediğini en iyi açıklayan hipotez H. E. Huxley tarafından geliştirilmiştir. Bu hipoteze kayan iplikler hipotezi denir. Kasılma sırasında; A bandının boyu değişmezken, I bandının boyu kısalır, H bandı kaybolur ve iki Z bandı birbirine yaklaşır. Gevşeme sırasında ise tam tersi olaylar gerçekleşir.
Düz kaslar ve kalp kasını uyaran sinirler otonom sinir sistemine aittir. Çizgili kaslar ise somatik sinirlerle uyarılırlar. Sinir uçları çizgili kas hücreleri üzerinde birçok kollara ayrılarak sonlanırlar. Bu noktalara “Motor Plak” adı verilir. Bir sinir teli birden fazla sayıda kas hücresi ile bağlantılı olabilir. Sinaptik keseden salınan “Asetil Colin” kasın “Sarkoplazmik Retikulumundaki” Ca++ iyonlarının, aktin ve miyozin ipliklerinin içlerine doğru yayılmasına neden olur. Kalsiyum iyonları ATP’nin ADP+P’ye dönüşümünü sağlayarak kasılmayı başlatır.
5- Çizgili Kaslarda Kasılmanın Kimyasal Yönü: Kasların kasılabilmesi için gerekli enerji öncelikle ATP’den elde edilir. Daha sonra sırasıyla; Kreatin Fosfat, Glikoz, Glikojen, kullanılır. Fakat bunların tümünde de enerji ATP’ye aktarılır. ATP kas liflerini aktive ederek kasılmayı başlatır. Böylece Kimyasal enerji, hareket enerjisine dönüşmüş olur. Kasılma ve gevşeme sırasında bazı maddeler azalır, bazıları ise çoğalır. Azalanlar Artanlar ATP ADP Kreatin Fosfat Kreatin Glikoz Laktik Asit Glikojen CO2 Oksijen Isı