ANLATIM BOZUKLUKLARI
Söylenmek istenen her şey, açık, yalın ve anlaşılır biçimde dile getirilmelidir. İyi bir cümlede kelimeler yerli yerinde kullanılmalı, gereksiz kelimelere yer verilmemeli, anlatılmak istenenin dışında bir anlam çıkarılmasına mahal verilmemelidir. Eğer konuşmada ve yazmada açıklık, yalınlık ve anlaşılırlık yoksa ortada bir anlatım bozukluğu var demektir.
EŞ ANLAMLI KELİMELERİN BİR ARADA KULLANILMASI Bu konuda herkesin fikir ve görüşünü almalısınız. Hava sıcaklığı sıfırın altında eksi sekiz derece imiş. Güç ve müşkül zamanlarda üstüne düşeni yerine getirir. Ben çok varlıklı, zengin biri değilim. Neşeli, sağlıklı, şen bir görünüşü vardı.
ANLAMI ZATEN DİĞER KELİMELERDE BULUNAN KELİMELERİN GEREKSİZ YERE KULLANILMASI Yaşanmış deneyimlerinden hareketle bu sonuca varıyor. Yanına gidiniz, konuşarak derdinizi anlatınız. Problemi çözmek için iki arkadaş üç saat süre ile uğraştılar. Az kalsın merdivenlerden düşeyazdı. Çocukların davranış biçimlerinde gariplikler görüldü. Takımın, boyu en kısa oyuncusu bendim.
Kulağıma eğilerek alçak sesle bir şeyler fısıldadı. Bu yol yaya yürümekle bitecek gibi değil. Onlar da beş yıldır karşılıklı mektuplaşıyorlar. Geçmişteki hatıralardan bir şikayetim yok Dün gece uyurken gördüğü rüyayı anlattı. Sana söyleyeceğim bu gizli sırlarımı kimseye söyleme. Yaptıklarını kendi ağzıyla itiraf etti. Havada beyaz kar taneleri uçuşuyor. Sınav yaklaştıkça öğrencilerin heyecanı gittikçe artıyor.
BİR KELİMENİN YERİNE YANLIŞ ANLAM VERECEK ŞEKİLDE BAŞKA BİR KELİME KULLANILMASI. Küçük kızın saçları hayli büyümüş. Ormanda yetişen bir çam fidanını salonunuzdaki saksıya ekemezsiniz. Başarısızlığını düzensiz çalışmasına borçludur. Böyle hareketler ülkede demokrasinin işlememesini sağlayacaktır. Yarın İzmir’e gidecek; buna zorunlu.
Bu binalar gerçekten çok yaklaşık yapılmış. Bizden son öğretim durumunu gösteren bir belge istedi. Vatandaşlarımız arasında din,dil,ırk ayrıntısı yapılamaz. Bazı öğrenciler derste çok çekimserdir. Vezüv etken bir yanardağdır. Deterjandan elleri tahrip oldu. Bu bölgenin kendine özgün gelenekleri vardır. Camdan yankılanan ışık gözlerimi kamaştırdı. Yazarın on dördüncü kitabı da yayınlandı.
SÖZCÜĞÜN YAPISININ YANLIŞ KULLANILMASI Mehmet Efendi on beş yıldır bakkalcılık yapıyor. Yiyecekleri kokturmuşsun. Her şeyi pahalılandırmışsınız. Bilinçleşmenin gerçekleşmesini eğitim sağlayacaktır. Dilimizi çirkinletmeyelim.
BİRBİRİYLE ÇELİŞEN SÖZLERİN BİR ARADA KULLANILMASI Kesinlikle yarın gelebilirler. Şüphesiz bu sözleri bütün öğrenciler duymuş olmalı. Aşağı yukarı bundan tam yirmi yıl önceydi. Eminim bu saatlerde eve gelmiş olmalı Yanılmıyorsam, bu ikisinin aynı şey olduğunu tahmin ediyorum.
EKLERİN YANLIŞ KULLANIMI Öğrencilerin başarısına ilgilenmek gerekir. Bizi en çok sevindiren onun bu sınavı kazandığıdır. Dünkü toplantıda Ali bize sınıf arkadaşlarını tanıştırdı. Biricik arzumuz sınavı kazanmak ve iyi bir bölüme girmemizdir.
ÖZNE-YÜKLEM UYUMSUZLUĞU Herkes ondan nefret ediyor, yüzünü görmek istemiyordu. Ben ve sen balığa çıktınız. Hiçbiri anlatılanlara inanmıyor, kendi fikrinde ısrar ediyordu.
NESNE-YÜKLEM UYUMSUZLUĞU Söylenenlere hemen inanıyor ve her yerde savunuyordu. Kendisine bütün sınıf adına teşekkür eder ve tebrik ederim. Onlara niçin bu kadar yardım ediyor ve destekliyorsun? Büyüklere gereken saygıyı göstermeli, incitmemeliyiz.
TÜMLEÇ YANLIŞLARI Kayaya yaklaşıyor muyuz, yoksa uzaklaşıyor muyuz? Öğrencileri teşvik etmeli, yüreklendirmeli, destek olmalıyız. Olanları böyle değerlendirmek, bu gözle bakmak gerekir. Duvarları kirletmek,yazı yazmak kesinlikle yasaktır. Bu güçlüklere nasıl göğüs gerdi, nasıl başa çıktı?
MANTIK YANLIŞLARI Yiyecek bir lokma ekmeğimiz hatta yemeğimiz bile yok. Seninle değil şehir içinde gezmek, dünya turuna bile çıkılmaz. Beyin zarı iltihapları iyi tedavi edilmezse ölüme;hatta sara nöbetlerine dahi yol açabilir. Karar TBMM'nin 230'a karşı 190 oyla aldığı bir kararla kabul edildi.
ZAMİR EKSİKLİĞİ VEYA BELİRSİZLİĞİ Ehliyetini polis almış öyle mi? Bana ne söyleyeceğini biliyorum. Geleceğini ben biliyordum. Yarışmada birinci olduğuna sevindim. Hırsız, çocuğu kovaladı. Genç, adama seslendi. O, soruları yapamadı.
FİİLİN VEYA YARDIMCI FİİLİN YANLIŞ KULLANILMASI Ben ona ağabey, o da bana kardeşim derdi. Kitap için kendisine verilen paranın eksik ve yeterli olmadığını söyledi. Gerekli yerlere başvuruda bulunmuş, ama bir sonuç almış değiliz. Çorbaya biraz acı, biraz da tuz ve limon sıkılabilirdi. Boyu kısa, bedeni de pek biçimli değildi. Çok az veya hiç çalışmadan çok para kazananlar var.
TAMLAMA YANLIŞLARI Bu ülkeye teknik ve bilgi yardımında bulunulacak. Son derste belgisiz ve sayı sıfatlarını öğrendik. Siyasî ve ekonomi ilişkileri çıkmaza girdi. Kar yüzünden tüm özel ve devlet okulları tatil edildi. Ülkemiz Bosna’ya askerî ve gıda yardımı yaptı.
KELİMELERİN YANLIŞ YERDE KULLANILMASI Yeni durağa gelmiştik ki otobüs de hemen geldi. Bu toplantıda çekinmeden düşünceler dile getirilmeli. Her yolda kalan insana yardım etmeliyiz. İdare, henüz yarın ders yapılıp yapılmayacağını bildirmedi. İzinsiz inşaata girilmez.
Hakan çok iyi futbolcu ama fazla topla oynuyor. Bu çocuk seneye yüksek inşaat mühendisi olacak. Cesetler çok denizde kaldığından çürümüş. Burada her Allah'ın günü kaza oluyor. Ağrısız kulak delinir. Bu yemek fazla dışarıda kaldığı için bozulmuş.
BİRLEŞİK CÜMLELERDE YÜKLEMLER ARASINDAKİ UYUMSUZLUK Her ne kadar iyi hazırlanılmışsa da istenilen sonucu alamadı. Bir yıl boyunca devamlı çalışarak kazanıldı. Her ne kadar şehir dışına taşınmışsa da beklenen huzur bulunamamıştı.
DEYİM YANLIŞLARI Ona ayak bağı oluyor, işini çabuk bitirmesini sağlıyordu. Ona yardım et, elinden geleni ardına koyma. Babasını görünce paçaları tutuştu. Çok acıktım midem zil çalıyor. Bu görüntüler karşısında saçlarım diken diken oldu.
UYGULAMA Problemleri karşılıklı anlayış ve birlik içinde çözeceğiz. Tamlama yanlışı, karşılıklı birlik olmaz.
Ekşi yiyecekleri az, acıyı ise hiç yemezdi. Yüklem eksikliği, "az yemezdi" gibi bir anlam ortaya çıkıyor.
Bu yazıyı değil okumak, anlamak bile imkânsız. Mantık yanlışı, "okumak"la "anlamak" yer değiştirmeli.
Önümüzdeki haftanın önemli programlarını hatırlatmaya çalıştık. "Hatırlatma" geçmişte yaşanan olaylar için kullanılır.
Ben ona ağabey, o da bana kardeşim derdi. Yüklem eksikliği.
Toplantıda pasta ve meyve suyu ikram edildi. Tamlama yanlışı, "ve" bağlacı pasta suyu gibi bir yanlış ifadeye yol açıyor.
Biricik arzum bu yılki sınavı kazanmak ve iyi bir bölüme girmemizdir. Kelimenin aldığı ek yanlış; "kazanmak" yerine "kazanmanız" ya da "girmenizdir" yerine "girmektir.
Fabrika ticarî ve polis otosu üretimine geçen yıl ara verdi. Tamlama yanlışı; "ticarî otosu" denmez, "ticarî oto" denir.
Bu işi ben ve sen yapmalısınız. Özne-yüklem uyuşmazlığı, özne birinci ve ikinci şahıs olunca yüklem I. çoğul olur, yani "yapmalıyız" denmelidir.
Kendisine bütün sınıf adına teşekkür eder ve tebrik ederim. Herhangi bir öğenin eksikliği, sıralı cümlelerde sık karşılaşılan ve ÖSS'de en çok sorulan yanlışlıklardan biri.
Yarının mutlu günlerine özlem duyuyorum. Özlem geçmişe duyulur.
Bu bölge coğrafî ve iklim açısından ilgi çekici özelliklere sahiptir. "Ve" bağlacının yol açtığı yanlışlık; "coğrafî açıdan" denir. Sınavlarda genellikle sorulan bir bozukluk. Bağlaç veya virgül görür görmez bu tip bir yanlışlık olup olmadığı kontrol edilmeli.
Hiçbiri anlatılanlara inanmıyor, kendi fikrinde ısrar ediyordu. Özne eksikliği.
Yeni durağa gelmişti ki otobüs hemen geldi. Yeni olan durak değil; kelime yanlış yerde.
Müsabaka bir yıl boyunca devamlı çalışarak kazanıldı. Etken-edilgen fiil uyuşmazlığı.
Bu yasadan özel ve kamu kuruluşlarında çalışanlar yararlanacak. Tamlama yanlışı; "özel kuruluşlar" denir.
Dünkü toplantıda Ali bana okul arkadaşını tanıştırdı. "Bana tanıttı" ve "benimle tanıştırdı" denmelidir.
Beyin zarı iltihapları iyi tedavi edilmezse ölüme hatta sara nöbetlerine yol açabilir. "Hatta" bağlacı daha kötü bir durum olduğunu ifade ediyor; bu yüzden "sara nöbeti" önce söylenmelidir.
Her yolda kalan insana yardım etmeliyiz. Kelime yanlış yerde.
Bu tür konuşmalar gözlerimi yaşartırlar. Organlar özne olduğu zaman yüklem çoğul olarak kullanılmaz.
Geçen ay yayımlanan aylık dergilerin birinde okudum, gördüm. Doğru bir cümle idi; ama anlatım bozukluğu vardır diye bir şartlanma söz konusu olduğu için eminim kendinizce yanlışlar bulmuşsunuzdur. Bu da ÖSS'deki soruların zorluklarından birini göstermektedir. O da doğru cümlelerde bile yanlış aramak zorunda kalınmasıdır.
Şüphesiz ki bu sözleri bazı öğrenciler duymuş olmalı. Mantık yanlışı.
Başarısızlığını düzensiz çalışmasına borçludur. "Başarısını" olmalı.
Bu kitap yayınevinin ölümünün 10. yıl dönümünde ünlü şairin yüce anısına armağandır. Kelime yanlış yerde.
Kitap için kendisine verilen paranın eksik ve yeterli olmadığını söyledi. Yardımcı fiil eksikliği.
Herkes onu görmek istemiyordu. "Herkes" yerine "hiç kimse" denmeli; olumlu-olumsuz uyumsuzluğu.
Japonya’daki arkadaşıyla on yıl boyunca karşılıklı mektuplaşmış. Gereksiz kelime; "mektuplaşma" zaten karşılıklı olur.
Büyüklere gereken saygıyı göstermeli ve incitmemeliyiz. Nesne eksikliği.
Hiçbiri anlatılanları tam anladı. "Hiç biri" yerine "herkes" ya da "anladı" yerine "anlamadı" denmeli; olumlu- olumsuz uyumsuzluğu.
Bu erikler çok tatlıdırlar. Tekil-çoğul yönünden özne-yüklem uyuşmazlığı; "tatlıdır" denmeli.