Karaciğer Apseleri Dr. Ertan Emek
Amip apsesi-Epidemioloji Hijyenin kötü olduğu, sıcak, nemli bölgelerde sık. Etken: Entamöba histolitika Hastalık kistik şekillerin GİS’e girmesi ile yayılır. Kistler kist duvarı sindirilir trofozoidler Trofozoidler karaciğere gelir ve hastalık yaparlar.
Amip apsesi-Epidemioloji Aktif = Vegetatif şekiller = Trofozoidler Kolonda özellikle çekumda yaşarlar ve hastalığın meydana gelmesinde rol oynarlar. bulaşmasında kistik form etkili
Amip apsesi-Epidemioloji Kist ile kirlenmiş gıda ve su başlıca enfeksiyon kaynağıdır. Barsakta kistler aktif vegetatif trofozoidlere döner, mukozada krater şeklinde ülserler, ishal ve kanama meydana gelir (amipli dizanteri). Kalın barsaktaki amibik trofozoidler portal sisteme ya da lenfatik damarlara girerek karaciğere gelir ve yerleştiği yerde tromboz, hepatositte sitoliz meydana getirir. Sonuçta abse meydana gelir.
Amip apsesi-Epidemioloji Amipli dizanteri vakalarının yaklaşık % 4’ünde karaciğer amip apsesi meydana gelir. Vakaların %90' ı sağ lobdadır. Hastaların bir kısmında (%40) diyare anamnezi alınır. Bazı vakalarda ise bu şikayetler çok hafif seyreder, hasta bir dizanteri geçirdiğini farketmeyebilir.
Amip apsesi-Patolojik anatomi Mikroskopik olarak 3 tabaka görülebilir: 1. Nekrotik bir merkez 2. Parankimal hücrelerin harap olduğu bir orta kısım 3. Amiplerin gösterilebildiği kısmen normal görünümlü kısım
Amip apsesi-Klinik Erkeklerde (3-10 kat) ve 30-40 yaşları arasında daha sıktır. Hastalık genellikle ani olarak ağrı (%90), hepatomegali (%50) ve ateşle ortaya çıkar. Ağrı daha çok bir yan ağrısı şeklinde olup sağ omuza vurur. Hasta ateşli, soluk ve anemiktir. İştahsızlık, zayıflama. Hafif subikter hali (%10) Süpürasyon tam olarak gelişince, hastanın genel durumu daha da bozulur. Titreme, terleme, taşikardi ile sepsise doğru gidiş başlar.
Amip apsesi-Fizik muayene Hastaların yaklaşık yarısında hepatomegali ve sağ hipokondriumda hassasiyet vardır. Sağ hipokondriumdaki ağrı giderek şiddetli ve batıcı tarzda olmaya başlar. Bu ağrı sağ hemitoraksı hareketsiz bıraktığından hastada dispne görülür. Akciğer sağ alt lobda solunum sesleri azalmıştır. Plevral effüzyon, ampiyem gelişebilir.
Amip apsesi-Komplikasyonlar Segment 7,8 de yerleşenler diafragma aracılığı ile plevra boşluğuna veya akciğere açılabilir. Bu halde göğüsün alt kısımlarında ağrı ve öksürük artar (yeşil safralı balgam bronkobilier fistül olduğunu gösterir). Sol loba yerleşmiş apselerde serbest periton boşluğuna perforasyon görülür. Bu durumda generalize peritonit meydana gelir. Perforasyonlar mide, ince barsak, kolon gibi içi boş organlara da olabilir.
Amip apsesi-Komplikasyonlar Apselerin perikarda açılarak perikardit yapması nadir fakat çok ciddi bir komplikasyondur. Şok ve kalp tamponadı belirtileri ortaya çıkar. Karaciğer amip apsesinin hematojen yolla yayılarak beyin apsesi meydana getirmesi nadir fakat öldürücü bir komplikasyondur.
Amip apsesi-Tanı-Radyoloji Akciğer grafisi: Sağda plevral effüzyon tespit edilebilir. Hastanın skopik tetkikinde: - Diafragma hareketleri azalmış, hareketsiz - Sağ diafragma kubbesi yükselmiştir. - Sağ kostodiafragmatik sinüs kapalıdır. Radionukleid çalışmalar ile vakaların %90’ında karaciğerde dolma defekti tespit edilir.
Amip apsesi-Tanı-Radyoloji Ultrasonografi: Hastaların %90-95’inde USG ile abseler tespit edilir. Apselerin sayısı, lokalizasyonları birbiri ile olan ilişkileri hakkında bilgiler verir. Ayrıca perkütanöz drenaj uygulanması için de yol göstericidir. Kompütarize Tomografi: Bu yöntemin tanı değeri neredeyse %100’dür. CT ile nekrotik tümör, abse ve kist hidatik ayırımı da yapılabilir.
Amip apsesi-Tanı Aspirasyon: Risklidir, kist hidatik şüphesi! İşlem sırasında karın içine veya plevral boşluğa yayılma olabilir. Ayrıca ponksiyonun negatif olması apsenin mevcut olmadığını göstermez. Amip absesinde muhteva koyu kahve, et rengindedir. Eritrositlerin sindirimi ile ortaya çıkan bir renktir. Sigmoidoskopi: Kolonda amiplerin yol açtığı ülserler görülebilir
Amip apsesi-Tanı-Laboratuar Tam kan sayımı: Hastaların %70’inde orta dereceli lökositoz, %50’sinde anemi vardır. KCFT’leri genellikle normal olup diagnostik değildir. Vakaların %10’unda hiperbilirubinemi görülür. Dışkının mikroskopik incelemesi: Amip kistlerinin görülmesi. Vakaların % 10-20'sinde trofozoidler saptanabilir.
Amip apsesi-Tanı-Laboratuar Serolojik testler: Amibik absenin piyojenik abseden ayırd edilmesinde faydalıdırlar. - İndirekt hemoaglütinasyon testi - Kompleman fiksasyon testi - Jel diffüzyon presipitasyon testi - ELISA (Enzyme Linked Immunosorbent Assay) Bu testler organizmada E.histolitikaya karşı yapılan antikorların tespiti esasına dayanır. Vakaların %90’ından fazlasına tanı konulabildiği bildirilmektedir. Hatta amip absesi tedavisinden yıllar sonra dahi (20 yıl) testler pozitif çıkar.
Amip apsesi-Tedavi Tedavide Metronidazol (Metrajil) kullanılmaktadır. Hastalığın hem intestinal hem de karaciğer fazına etkilidir. Günde 3 x 750 mg. verilir. Bu yolla hastaların %90’ında ilk bir hafta içinde klinik cevap alınır. Hastaların % 5' inde cerrahi drenaj gerekir.
Amip apsesi-Tedavi US ve CT eşliğinde perkütan drenaj uygulanabilir. Apse lokalize edildikten sonra en uygun ve en kısa yoldan apse poşuna girilir ve içine kateter yerleştirilir. Kateterin tıkanması, sekonder enfeksiyon, kateterin çıkması gibi komplikasyonları vardır. Tecrübeli kişiler yapacak, hasta yakından takip edilecek.
Amip apsesi-Prognoza etkili faktörler - Parazitin virülansı - Konağın direnci - Apselerin tek veya multipl olması - Komplikasyon gelişip gelişmemesi Komplikasyonsuz karaciğer amip apselerinde mortalite % 4-5 civarındadır. Hatta yeni serilerde mortalitenin % 1'e kadar indiği görülmektedir. Fakat komplikasyon gelişmiş vakalarda mortalite % 30-40'a kadar yükselebilir.
Amip apsesi-Prognoza etkili faktörler Amip absesinde prognozu kötüleştiren faktörler: - Yaşın yüksek olması - Bilirubinin yüksek olması - Pulmoner tutulum - Absenin ruptürü - Tanıda gecikme
Piyojenik Apse Karaciğerdeki Kupffer hücreleri karaciğere gelen mikroorganizmaları filtre ederek temizler. Bu temizleme işlemi normal koşullarda devam ettiği sürece piyojenik abse meydana gelme ihtimali düşüktür. Ancak travma, embolik olay, malin hastalık, bilier obstrüksiyon gibi sebeplerle hepatosit fonksiyonları bozulursa, mikroorganizmalar burada yerleşip abse meydana getirebilirler.
Piyojenik Apse Erkek, kadın oranı eşit. 60 yaş civarında daha sık. Diyabet, kronik alkolizm, hematolojik hastalıklar, malignensi, immunosupresyon ve steroide bağımlılık predispozan faktörlerdir. Bu hastalarda değişik derecelerde RES disfonksiyonu meydana gelmektedir.
Piyojenik Apse-Mikroorganizmaların geliş yolları Safra yolları: Vakaların %40'ında sebep budur. - Akut kolesistit - Kolanjit - Safra akımında durgunluğa yol açan benin veya malign durumlar - Safra yollarına yönelik tanı veya tedavi amaçlı girişimler
Piyojenik Apse-Mikroorganizmaların geliş yolları V. Porta yolu: En sık görülen sebeplerden biri de budur (%20). - Akut apandisit, - İnce ve kalın barsak hastalıkları, - Enfekte hemoroid vakaları
Piyojenik Apse-Mikroorganizmaların geliş yolları Arteria hepatika yolu (Hematojen yol): Vakaların %15'inde, herhangi bir nedenle vücutta septisemi hali mevcutsa, a. hepatika yolu ile mikroorganizmalar karaciğere gelebilirler. - Endokardit, - Pnömoni, - Osteomyelit, - Otitis media, - Pyelonefrit, - Umblikal arter, hepatik arter kateterizasyonu,
Piyojenik Apse-Mikroorganizmaların geliş yolları Komşuluk yolu: Vakaların % 5-15’inde gangrenöz kolesistit, diafragma altı ve akciğer apseleri, peptik ülser perforasyonu karaciğerapsesine yol açabilir. Travma: Vakaların %4’ünde sebep travmadır. Karaciğer yaralanmalarında hem dışardan enfeksiyonun karaciğere girmesi ile (penetran yaralanmalarda), hem de dokunun canlılığının bozulması ile karaciğer apsesi meydana gelebilir.
Piyojenik Apse-Mikroorganizmaların geliş yolları Kriptojenik apseler: Bazan karaciğer apsesine yol açabilecek herhangi bir sebep bulunamaz. Bunlar vakaların yaklaşık %10'unu oluştururlar ve kriptojenik apse olarak isimlendirilirler.
Piyojenik Apse-Mikrobiolojik analiz Gram (-) aeroblar % 50-70 - E.Coli % 35-45 - Klebsiella Enterobakter % 18 - Enterobakter % 15 - Proteus % 10 Gram (+) aeroblar % 30 - Streptokoklar % 20 - Enterokok % 10 - Stafilokoklar %10
Piyojenik Apse-Mikrobiolojik analiz Anaeroblar % 40-50 - Bacteroides %24 - Fuzobakterium % 10 - Peptostreptokok % 10 - Clostridium % 5 Fungal % 26 Steril % 7 * Vakaların % 40'ında iki, % 30'unda üç mikroorganizma ürerken, % 15 vakada kültür (-)
Piyojenik Apse-Klinik-FM Hastaların %80'inden fazlasında yüksek ateş, titreme ve terleme vardır. Hasta yorgun, soluk ve iştahsızdır. Gün geçtikçe zayıflar. Sağ hipokondrium, epigastrium bölgesinde sağ omuza vuran ağrı vardır. Fizik muayenede, sağ hipokondriumda hassasiyet tespit edilir. Karaciğer büyümüş ve ağrılıdır. Hepatomegali vakaların %30'unda tespit edilir. Nadiren asit vardır. Sarılık vakaların %25'inde görülür, bu prognozun kötüye gittiğini gösterir.
Piyojenik Apse-Klinik Semptomlar % - Ateş 85 - Kilo kaybı 60 - Ağrı 55 - Bulantı, kusma 50 - Titreme 50 - İştahsızlık 35 - Öksürük 30 - Pruritis 17 - Diyare 12
Piyojenik Apse-Klinik Belirtiler % - Sağ üst kadranda hassasiyet 52 - Hepatomegali 40 - Sarılık 30 - Sağ üst kadranda kitle 25 - Asit 25 - Plevral effüzyon 20
Piyojenik Apse-Tanı-Radyoloji Akciğer grafisi: Sağ diafragma yükselmiş ve hareketsizdir. Sağ kostodiafragmatik sinüs kapalıdır. Ultrasonografi: %90-95 doğruluk oranı ile apselerin sayısı, lokalizasyonu hakkında bilgi verdiği gibi apse ile karışan lezyonların ayırıcı tanısında da faydalı olur. CT: Sensitivite %95 civarındadır. CT ile 0.5 cm. büyüklüğünde hatta daha küçük lezyonları bile tespit etmek mümkündür.
Piyojenik Apse-Tanı-Laboratuar Laboratuar bulgular % - Alkalen fosfataz yükselmesi 87 - 10.000/mm3’ün üzerinde lökosit 70 - 3 gr/dl’nin altında albümin 55 - %36’nın altında hematokrit 53 - 2 gr/dl’nin üstünde bilirubin 25
Piyojenik Apse-Tedavi Tedavide 3 ana prensip vardır: 1. Cerrahi veya perkütan olarak apse drenajı 2. Antibiotik 3. Nedene yönelik tedavi
Piyojenik Apse-Tedavi-Cerrahi drenaj Cerrahi, karın içinin eksplorasyonuna imkan sağlar ve piyojenik absenin etyolojisini ortaya koyar. Küçük ve multipl karaciğer apselerinin cerrahi olarak etkin tedavisi mümkün değildir. Yüksek doz antibiotik kullanılır. Tek ve büyük apselerin tedavisinde cerrahi etkilidir.
Piyojenik Apse-Tedavi-Perkütan drenaj Genel anestezinin riskli olduğu yaşlı ve genel durumu bozuk hastalarda üstündür. Başarı oranı ortalama %75-90 arasındadır. Dezavantajları; - Multipl apselere uygulanamaz, - Ulaşılması zor lokalizasyonlu apselerde yapılamaz, - Muhteva koyu kıvamlı ise tıkanabilir, -Apse duvarı kalın ise kollabe olamaz, - Nadiren apsenin karın içine yayılmasına yol açabilir.
Piyojenik Apse-Tedavi-Perkütan drenaj Bilier ve intraabdominal kaynaklı abselerde perkütanöz drenaj yapılması tavsiye edilmez. Bunlarda laparatomi ile esas sebep ortadan kaldırılmalıdır. Koagülopati ve anatomik lokalizasyonun uygun olmadığı vakalarda ciddi hemorajiler ve içi boş organ perforasyonları meydana gelebilir. Multipl ve septasyon gösteren abselerde ve yaygın asit olan hastalarda relatif kontrendikasyon vardır.
Piyojenik Apse-Prognoz Komplike karaciğer piyojenik apselerinin mortalitesi %40 civarındadır. Septik komplikasyonlar, plevral effüzyon, ampiyem, pnomoni, absenin intraperitoneal ruptürü, hemobilia veya hepatik ven trombozu gibi komplikasyonlar görülebilir. Tedavi edilmeden bırakılırsa mortalite kaçınılmazdır. Komplikasyon yapmamış tek apselerde erken teşhis ve tedavi uygulandığı zaman mortalite %5 kadardır.
Piyojenik Apse-Prognozu etkileyen faktörler Yaşın 70 Diabetes mellitus Birlikte malign patolojinin bulunması Apselerin çok sayıda oluşu. Septisemi Lökosit sayısının 20.000/mm3
Piyojenik Apse-Prognozu etkileyen faktörler Bilirubin seviyesinin yüksek olması SGOT seviyesinin yüksek olması Albümin seviyesinin 2 gr/dl Birden fazla mikroorganizma Zamanında uygun tedavi yapılamaması
Hidatik Kist Akdeniz ülkelerinde ve ülkemizde çok yaygın bir hastalık olan kist hidatik sosyoekonomik seviyenin yüksek olduğu memleketlerde oldukça nadirdir. Transportun kolaylaştığı ve göçlerin arttığı son yıllarda ileri ülkelerde de bu hastalığın görülme sıklığı artmıştır.
Hidatik Kist Echinococcus Granulosus' un embriyonunun karaciğerde yerleşip büyümesi ile yaptığı kistik bir hastalıktır. Bu parazitin kesin konakçısı köpek, tilki, çakal gibi hayvanlardır. Bunlar parazitin kendisini barsaklarında taşırlar ve hasta olmazlar. Ara konak ise parazitin kistik şekillerini değişik organlarında taşıyan canlılardır, bunlar hasta olurlar. İnsan da parazitin gelişmesinde bir ara canlı rolünü oynar ve hastalığa maruz kalır.
Hidatik Kist-Patogenez Yetişkin Tenia echinococcosis köpek barsağında yaşayan erişkin bir parazit olup boyu 2-6 mm. dir. Baş, boyun ve 3-4 halkadan ibarettir. Sonuncu halkada çapı 35µ olan 500 kadar yumurta bulunur. Yumurtaların dış tabakaları dış ortam şartlarına çok dayanıklıdır. Yumurtaların içinde de 6 çentikli hekzakant embriyon vardır.
Hidatik Kist-Parazitin evrimi Yetişkin tenya köpek, kurt ve çakalın ince barsağında bulunur. Bunlar hasta olmazlar. Yumurtalar feçes ile dışarıya atılırlar. Bunlarla kirlenmiş otları ve gıdaları yiyen koyunlar, inekler ve domuzlar ara hayvanı vazifesini görürler ve hastalığın devamını sağlarlar. Bu yumurtalarla kirlenmiş çiğ sebzeleri yiyen veya bu yumurtaları taşıyan köpekleri seven insanlara yumurtalar oral yolla geçer.
Hidatik Kist-Parazitin evrimi İnsanların ve koyunun barsaklarında yumurtanın kabuk kısmı sindirilir ve içindeki hekzakant embriyo serbest kalır. Bu barsak duvarını geçerek v.porta yolu ile karaciğere gelir. Buraya tutunan embriyo yavaş yavaş büyür ve hidatik kist meydana gelir. Hidatik kist içindeki sıvıya "kaya suyu" denir.
Hidatik Kist Kaya suyunun içinde skoleksler yani genç ve canlı tenyalar (2 çengeli ve 4 vantuzu olan skoleks invagine olmuş tenya başları olup kistin içinde yaklaşık 400.000 skoleks vardır), NaCl, a.asitler, Ca, eser halde proteolitik enzimler vardır. Yoğunluğu 1007-1015 arasındadır. Kist sıvısı uzun süre berrak ve steril olarak kalır, fakat daha sonra safra yolları, kan veya lenf yolu ile gelen mikroorganizmalar ile burada enfeksiyon meydana gelebilir.
Hidatik Kist-Parazitin evrimi Karaciğer sinüzoidlerinden kurtulan kistler sistemik dolaşıma katılarak dalak, böbrek, troid, meme, beyin gibi organlarda ve kas, kemik dokularda hastalık yapabilirler. Hastalıklı koyun ve inek ölür veya kesilirse ve iç organları ortalığa bırakılırsa bunları yiyen köpekler skoleksleri tekrar almış olur ve barsaklarında yeniden tenya oluşur, böylece EVRİM tamamlanmış olur.
Kist muhtevasını yiyen (skoleksleri alan) köpeğin midesinden bunlar hiçbir değişikliğe uğramadan barsaklara geçerler ve erişkin tenya olurlar. Peki kist muhtevasını insan yese ne olur? Kistin canlı elemanları mide asiditesinde hayatiyetini kaybeder, hiçbir hastalığa yol açamazlar. Böylece kistin evrimi için hem insanın hem de köpeğin olması gerekmektedir.
Hidatik Kist Kistin iki tabakası vardır. 1. Adventisia (karaciğere ait yapı): Kistin dışındaki tabakadır. Kalınlığı bir kaç mm. dir. İnsana ait bir yapı olup parazitin yaptığı baskı sonucu karaciğerde oluşan fibröz bir kapsüldür. Kisti koruyan bu tabaka aynı zamanda kapiller ağ ile beslenmesini de sağlar. 2. Parazite ait yapılar: - Laminar membran. Birkaç mm. kalınlığındadır. - Germinatif membran (çimlenme zarı).
Hidatik Kist-Klinik Hidatik kist çok iyi kapsüle olur, bu yüzden hastalar hastalığın ileri dönemlerine veya komplikasyonlar dönemine kadar sağlıklı görünürler. Klinik semptomlar 3 devrede incelenir: 1. Pretümöral devre 2. Tümöral devre 3. Komplikasyonlar
Hidatik Kist-Klinik Pretümöral devre: Bu devrede belirli ve karakteristik belirtiler yoktur. Hastalarda yağlı yemeklere karşı isteksizlik, bulantı, kusma gibi dispeptik şikayetler mevcuttur. Hastalarda zaman zaman kaşıntılar ortaya çıkar ve sağ üst kadranda künt vasıfta bir ağrı hissedilir.
Hidatik Kist-Klinik Tümöral devre: Öne doğru büyüyen kistlerde epigastrium ve sağ hipokondriumda şişkinlik görülür. Karaciğerin altına doğru büyüyen kistlerde bulgular hemen hemen aynıdır. Hilusta olanlar safra yollarını sıkıştırarak sarılık, v.portayı sıkıştırarak asit, v.cavayı sıkıştırarak bacaklarda ödeme yol açabilirler. Yukarıya, göğse doğru büyüyen kistlerde, öksürük, dispne, yan ağrısı gibi bulgular ortaya çıkar. Sağ tarafta plörezi tespit edilebilir.
Hidatik Kist-Klinik-Komplikasyonlar Kistin süpüre olması: Kistin süpüre olması safra yollarından kontaminasyon ile olur. Kistin patojen bir amil ile sekonder enfeksiyonu durumunda tablo aynen piyojenik bir apse gibi olur. Sarılık meydana gelmesi: Kist hidatikte sarılık ya kistin safra yollarına ruptüre olması ile ya da safra yollarına bası yapması ile ortaya çıkar. Kolanjit görülebilir.
Hidatik Kist-Klinik-Komplikasyonlar Kistin perfore olması: Peritona, mide, duodenum, kolon gibi içi boş organlara, plevral boşluğa, bronkuslara perforasyonlar olabilir. Bu durumda hastada şiddetli ağrı ve anaflaktik şok belirtileri ortaya çıkabilir. Çünkü kistler insan organizmasına yabancı olan ve aşırı duyarlık reaksiyonuna yol açan proteinler ve antijenler ihtiva ederler.
Hidatik Kist-Radyoloji Ultrasonografi: En değerli tanı yöntemidir. Kistlerin - Varlığı - Sayısı - Lokalizasyonları - Kistlerin birbiri ile veya büyük damarlarla ilişkileri - Kalsifiye, süpüre veya ruptüre olup olmadıkları anlaşılır.
Hidatik Kist-Radyoloji ADKG: Kompütarize Tomografi, USG (Gharbi)
Hidatik Kist-Laboratuar Serolojik testler: - Floresan antikor testi - İndirekt hemoaglütinasyon testi - İmmünoelektroforez testi - ELISA
Hidatik Kist-Cerrahi tedavi Kistektomi+İntrofleksiyon Kistektomi+Omentoplasti Kistektomi+Kapitonaj Lobektomi - Segmentektomi - Nonanatomik rezeksiyon Laparoskopi: Laparoskopi seçilmiş vakalarda uygulanabilir. Bu yöntemde liposuction veya özel yapılmış bazı aspiratörler kullanılır. Yeni bir teknik olduğu için uzak neticeler elde mevcut değildir. Fakat ümit verici görülmektedir.
Hidatik Kist-Cerrahi tedavi Kist hidatik ile safra yolları arasında bir iştirak varsa ekstrahepatik safra yollarının eksplore edilmesi gerekir. Kist hidatik materyalleri sonradan safra yollarında tıkanıklık yapabilir. Bu yüzden eksplorasyondan sonra safra yolları T Tüp ile drene edilir, veya sfinkterotomi, sfinkteroplasti gibi bir işlem yapılır.
Hidatik Kist-Medikal tedavi Medikal tedavide Mebandazol ve Albendazol kullanılmaktadır. Bunlar parazitosidal değil parazitostatik. Preoperatif 15 gün verilerek ameliyat anında olabilecek muhtemel kontaminasyonlarda nüks riskini en aza indirmek. Ameliyatta kontaminasyon olmuşsa 6 ay ilaç verilir.
Hidatik Kist-Tedavi Komplike olmamış seçilmiş vakalarda perkütan drenaj bazı merkezlerde kullanılmaktadır. Fakat bunlar rutin uygulamalar değildir ve henüz tatmin edici neticeler alınmamıştır. Şimdilik etkili ve en geçerli tedavi CERRAHİDİR. Cerrahi tedavide en kısa yoldan karaciğerdeki kiste ulaşılır, parazit inaktive edilir, organ parazit elemanlarından ve germinatif membrandan temizlenir ve organda meydana gelen kavite mümkün olduğunca ortadan kaldırılır.
Hidatik Kist-Skolisidal ajanlar Paraziti inaktive etmek için çok çeşitli maddeler kullanılmıştır: - %3'lük NaCl, - %0.5'lik gümüş nitrat - Batticon - %10'luk Formalin, - %25'lik NaCl,
Hidatik Kist-Korunma Kist hidatikten korunmanın yolları: 1. Halkın temizlik hakkında eğitilmesi. 2. Koyun ve sığırların veteriner kontrolu altında kesilmesi ve bu hayvanların hastalıklı iç organlarının tekrar köpek çakal gibi hayvanlar tarafından yenmesinin önlenmesi. 3. Köpeklerin kontrolu ve bunlara senede bir defa antiparaziter ilaç verilmesi.