SOLUNUM SİSTEMİ www.hayalkatibi.com. SOLUNUM SİSTEMİ Solunum kelimesi iki anlamda kullanılabilir. Hücresel düzeyde, hücresel oksidatif metabolizma anlamındadır.

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
SOLUNUM SİSTEMİ Timur DOĞAN VALİ RECEP YAZICIOĞLU İ.Ö.O.
Advertisements

SOLUNUM SİSTEMİ 04/05/2006 SOLUNUM SİSTEMİ.
SOLUNUM SİSTEMİ Büşra AYDIN No: 88 Sınıf: 6/A
Besin maddelerinin oksijenli ve oksijensiz
İNSANDA SOLUNUM SİSTEMİ
Solunum Sistemi ANAHTAR KAVRAMLAR Alveol Diyafram Bronş Bronşçuk.
SAĞLIK Sağlık Okuryazarlığı - Solunum Sistemi -.
SOLUNUM SİSTEMİ
SOLUNUM SİSTEMİ.
SOLUNUM SİSTEMİ Hücrede besinlerin oksijenle parçalanarak enerji üretilmesi olayına solunum denir. Besin + oksijen karbondioksit + su +
SOLUNUM SİSTEMİ.
SELAMİALİ İLKÖĞRETİM OKULU
A. Gaz Alışverişi Gaz alış verişi: Canlılar hücresel solunumda kullanılan oksijeni hücre içine almak ve oluşan karbondioksiti hücreden uzaklaştırmak amacıyla.
Solunum Sistemi Fizyolojisi
GİRİŞ ETKİNLİĞİ Aşağıdaki sorularla ilgili düşünceleriniz nelerdir? Yağmur niçin yağar? Sıcak havalarda yağmur yağarken, soğuk havalarda kar yağmasının.
MADENSEL MADDELER (MİNERALLER)
Tek hücreli canlılarda ve çok hücreli olup da hücreleri dış ortamla sıkı ilişkide olan canlılarda (hidra, planarya) özel bir dolaşım sistemi yoktur. Çünkü.
Besinleri yuttuğunuzda bunlar midenize nasıl ulaşır, hiç düşündünüz mü?
Kan damarları. Kan damarları KAN DAMARLARI Arterler Görevleri Yapısı Atardamar veya diğer adıyla arter, kalpten vücüda kan taşıyan damarlardandır.
SOLUNUM SİSTEMİ
6. SOLUNUM SİSTEMİ.
Sigara Ve Alkolün Zararları
Boşaltım sistemi.
SİNDİRİM SİSTEMİ.
ŞEKER(DİABETES MELLİTUS DM) HASTALARININ YAŞAM KALİTESİNİ ARTIRMAK İÇİN YAPILMASI GEREKENLER Şeker ya da diyabet denilen hastalık genellikle kalıtsal ve.
Hazırlayan: Musa Yıldız Hazırlayan: Musa Yıldız Erciyes Üniversitesi Biyoloji Bölümü Erciyes Üniversitesi Biyoloji Bölümü.
BİTKİLERDE ÜREME VE GELİŞME
Fen Teknoloji 5.
Bitkiler damlama, terleme, yaprak dökümü ile boşaltım yaparlar.
İSKELET VE KAS SAĞLIĞI.
SOLUNUM SİSTEMİ SOLUNUM ORGANLARI
FİZİK PROJE ÖDEVİM Büşra Kortak /h.
İnsanda Solunum Sistemi. İnsanda Solunum Sistemi.
İNSANDA BOŞALTIM SİSTEMİ. İNSANDA BOŞALTIM SİSTEMİ.
FEN ve TEKNOLOJİ BOŞALTIM SİSTEMİ
FOTOSENTEZ HIZINA ETKİ EDEN FAKTÖRLER
Solunum Sistemi Hastalıkları
CANLILIK ve ENERJİ
SOLUNUM SİSTEMİ.
Ünite- 1 Vücudumuz ve Sistemler
Çakırhöyük ilköğretim okulu
Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı
BESLENME VE DİYETETİKTE
Solunum Hızı Ölçümü Ders 5.
5.Konu: Kimyasal Tepkimeler.
VE SİSTEME ETKİLİ İLAÇLAR
RADYASYON KİRLİLİĞİ.
BÖLÜM 11 SES. BÖLÜM 11 SES SES DALGALARI Aşağıdaki şeklin (1) ile gösterilen kısmı bir ses dalgasını temsil etmektedir. Dalga ortam boyunca hareket.
Kırınım, Girişim ve Müzik
MADDENİN DEĞİŞİMİ VE TANINMASI
KALBİN ELEKTRİKSEL AKTİVİTESİ
BÖLÜM 7 SIVILAR VE GAZLAR. BÖLÜM 7 SIVILAR VE GAZLAR.
ŞEKER HASTALIĞI.
SOLUNUM.
SES NEDİR? Titreşen maddelerin bulunduğu ortama yaydığı enerjiye ses denir.
Isı Enerjisi ve Gerekliliği
MEHMET AKİF ERSOY İLKÖĞRETİM OKULU
DOLAŞIM SİSTEMİ a)KAN b)KALP c)DAMARLARDAN OLUŞUR.
HAYVANLARIN SINIFLANDIRILMASI.
1.DÖNEM FEN PROJESI SOLUNUM AD: ARDA BILGIÇ SıNıF: 8/C NO:172.
İŞİTME VE DENGE FİZYOLOJİSİ
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
DOLAŞIM VE VÜCUT SAVUNMASI. DOLAŞIM VE VÜCUT SAVUNMASI.
ATMOSFER VE KATMANLARI - HAVA OLAYLARI
Spor Atlarında Performans Artırıcı Maddelerin Analizleri ve Önemi
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
FOTOSENTEZ.
SOLUNUM SİSYEMİ.
BOŞALTIM SİSTEMİ.
FEN BİLGİSİ PERFORMANS ÖDEVİ Konu:BOŞALTIM SİSTEMİ
Sunum transkripti:

SOLUNUM SİSTEMİ

SOLUNUM SİSTEMİ Solunum kelimesi iki anlamda kullanılabilir. Hücresel düzeyde, hücresel oksidatif metabolizma anlamındadır. Organizma düzeyinde ise, gaz değişim yüzeylerinin, yani akciğerlerin atmosfer havası ile havalanması demektir. Solunum sistemi, dolaşım sisteminin atmosferle olan bağlantısını sağlar. Amfibian denilen kurbağa gibi hem karada hem de suda yasayan canlılarda metabolizma düşük olduğu için cilt solunumu yeterlidir. Eğer insanlarda kurbağalar gibi cilt solunumu yapsalardı, o zaman insanların metabolizması daha yüksek olduğu için, insan vücudunun yüzeyinin, gerçek yüzeyinden kat kat fazla olması gerekir idi. Akciğerler ağırlık olarak vücudun pek az bir kısmını oluştururlar, fakat yüzey olarak çok fazla bir yer kaplar.

Yunan mitolojisine göre, “PNEUMA” yani nefes, görülmez kişisel bir ruhtur ve sahibine hayat verir. Sağlıklı insanlar, soluk almayı, değerini takdir etmeden, verilmiş bir hak gibi kabul ederler, çünkü soluk alıp verme hemen hemen gayretsizdir ve bilinçsizce yapılır. Oysa solunum hastalığı olanlar için, her soluk bir altın değerindedir. Solunum hastalıkları genellikle, soluk havasının ya sigara dumanı ya da kirli hava ile kirlenmesinden kaynaklanır. Solunum sisteminin bir diğer görevi de ses çıkarmaktır. Konuşurken, solunum sisteminde dolasan hava, ses tellerini titreştirir, oluşan bu sesin havayla dolu boşluklarda yankılanmasıyla bazı frekanslar diğerleri üzerine baskın çıkar, bu da her kişiye kendine has özel sesini verir.

Solunum Sistemi Anatomisi Solunum sistemi burun, ağız, farinks (yutak), larinks (gırtlak), trakea (soluk borusu), bronşlar, bronsioller, ve alveollerden oluşur. Trakeadan sonra ilk dallanan yapılara bronşlar, broşlardan sonraki daha dar çaplı yapılara da bronsioller denilmektedir. Bronşlar, bronsioller ve terminal bronsiollerde gaz alışverişi olmaz, bu kanallar anatomik ölü boşluk olarak adlandırılır. Anatomik ölü boşlukta bulunan hava hacmi 150 ml dir. Gaz değişimi yapılan alanlar ise respiratuvar bronsiol, duktus alveolaris, ve alveol keseleridir. Anatomik ölü boşluk nedeni ile her bir solunum ile akciğerlere alınan 500 ml havanın 350 ml sinde gaz değişimi yapılmaktadır.

Diffüzyon: Gerek akciğerlerde gerekse hücre düzeyinde gaz alışverişi diffüzyon ile olmaktadır. Bu diffüzyon pasif bir olaydır, yani gazlar konsantrasyon farkları doğrultusunda diffüzyona uğrarlar. Bir sıvıda çözünmüş olan gazin konsantrasyonu o gazin kısmi basıncı ile ifade edilmektedir. Gazin kısmi basıncı büyüdükçe, konsantrasyonu da artmaktadır. Akciğerlere gelen venöz kanda, alveol içindeki atmosfer havasına oranla, CO2 basıncı daha yüksek, O2 basıncı ise daha düşüktür; bu sebeple, CO2 alveol içine verilirken, O2 de kana geçmektedir. Kanda oksijenin % 97 si eritrositler içinde hemoglobine bağlı olarak taşınır, geri kalan % 3 ise plazmada fiziksel olarak çözünmüş halde taşınmaktadır. Karbondioksit ise 4 şekilde taşınır. % 70 oranında plazmada HCO3 iyonu seklinde taşınır. Hücrelerde oluşan CO2, kana geçtiği zaman eritrositler içine alınır. Eritrositler içinde CO2, karbonik anhidraz enziminin etkisiyle H2O ile birleşir.

Karbonik Anhidraz CO2 + H2O HCO3 + H Yukarıdaki reaksiyonda ortaya çıkan hidrojen iyonları hemoglobin molekülüne bağlanır, bikarbonat iyonları ise eritrositlerden plazmaya çıkar ve akciğerlere kadar plazmada gelir. Kan akciğerlere gelince, bikarbonat iyonlarının eritrositler içine girmesi ile reaksiyon tersine döner, sonuçta su ve karbondioksit oluşur ve solunum yoluyla dışarı atılır. Karbondioksitin % 70 i bu yolla taşınır. Karbondioksitin bir kısmı doğrudan hemoglobin molekülüne bağlanarak taşınır. Çok az bir kısmı plazmada fiziksel olarak çözünmüş halde taşınır. Az bir kısmı da plazma proteinleri ile karboamino bileşikleri oluşturarak taşınır.

Solunum Sistemi Fonksiyonları 1.Oksijen temin eder. 2. Karbondioksiti atar. 3. Kanın hidrojen iyon konsantrasyonunu (pH sini) düzenler. 4. Konuşmak için gerekli sesleri üretir (fonasyon). 5. Mikroplara karsı vücudu savunur. 6. Kan pıhtısını tutar ve eritir.

Solunum Sisteminin Organizasyonu Sağ ve sol olmak üzere 2 akciğer vardır. Akciğerler esas olarak ALVEOL denilen (alveolus, tekil; alveoli, çogul) içi hava dolu küçük keseciklerden oluşur. Alveol kanla, atmosfer havasının gaz değiştirdikleri yerdir ve her bir akciğerde yaklaşık 150 milyon alveol vardır. HAVAYOLU dış ortamla, alveol arasında havanın geçtiği tüm tüplere verilen isimdir. Inspirasyon soluk alma demektir ve solunum sırasında dış ortamdan, havanın havayolları aracılığı ile alveollere hareket etmesidir. Ekspirasyon ise soluk verme demektir ve havanın alveollerden dış ortama, yine havayolu aracılığı ile verilmesi demektir. Soluk alıp verme sırasında, 1 dakikada yaklaşık 4 litre hava alveollere girip çıkarken, alveollerin çevresindeki kapiller damarlardan ise 1 dakikada 5 L kan geçer. Ağır egzersiz sırasında hava akışı kat artabilirken, kan akimi da 5-6 kat artabilir. Her zaman için alveole giren hava ile alveol çevresindeki kapillerler içindeki kan birbiriyle orantılı olmalıdır. Alveoler hava ile kapiller kan birbirinden çok ince bir zar ile ayrılmıştır, bu zar oksijen ve karbondioksitin diffüze olmasına olanak tanır

Havayolu: Soluk alma sırasında, hava ya ağızdan ya da burundan farenkse geçer, farenks hem yiyecekler hem de hava için ortak bir geçiş yoludur. Farinks 2 tüpe ayrılır, birisi özafagustur ki buradan yiyecekler mideye geçer, diğeri ise larinks dir ki, bu havayolunun bir parçasıdır. Ses telleri larinkste bulunur, geçen havanın bu telleri titretmesi ile ses oluşur. Larinks trakea denilen uzun bir tüpe açılır. Trakeada 2 tane bronşa dallanır. Bir bronş sağ akciğere bir bronş da sol akciğere girer. (Bronchus=bronş, bronchi=bronşlar)

Trakea ve bronşların duvarları kartilaj denilen kıkırdak dokusu içerir ve kartilaj bu yapılara esneklik ve dayanıklılık verir. Akciğerler içerisinde bronşların dallanması devam eder, her bir dallanma daha dar, daha kısa, ve daha çok sayıda tüp oluşması ile sonuçlanır. Bu dallanmalar sırasında kartilaj içermeyen ilk dallanmalardaki tüplere bronsiyol denir. Alveoller, respiratuvar bronsiyollerden itibaren görülmeye baslar. Havayolları larinksten itibaren 2 bölüme ayrılır. 1)İletici kısım 2)respiratuvar kısım. İletici kısımda hiç alveol olmadığı için bu kısımda gaz değişimi olmaz. Respiratuvar kısım ise respiratuvar bronsiollerden itibaren baslar. Bu kısımda gaz değişimi olur. Farinksten, respiratuvar bronsiollerin sonuna kadar tüm havayolu boyunca, epitelyal yüzeyler silya içerir. Tüm havayolu boyuna ayrıca mukus salgılayan epitel hücreleri ile çeşitli bezler bulunur. Silyalar sürekli olarak farinkse doğru hareket halindedirler. Bu yapıyı mukustan yapılmış bir yürüyen merdivene benzetebiliriz

Bu yürüyen merdiven sayesinde solunum havasındaki toz mukusa yapışır ve yavaş ama sürekli hareket halindeki silya hareketleriyle farinkse doğru iletilir ve farinkse varınca, burada yutulur. Bu mukus yürüyen merdiveni akciğerleri temiz tutmak için çok önemlidir. Silyer aktivite zararlı pek çok etkenle inhibe edilebilir. Örneğin sigara içmek silyaları saatlerce immobilize eder. Silyer aktivitenin azalması akciğer enfeksiyonu ile ya da atılamayan mukusun havayolunu tıkamasıyla sonuçlanabilir. İkinci koruma mekanizması fagositlerdir. Tüm havayolu ve alveoller boyunca bulunan fagositler solunumla alınan küçük parçacıkları ve bakterileri fagosite ederek bunların öteki akciğer hücrelerine ya da kan dolaşımına geçmesini önlerler.

Yunan mitolojisine göre, “PNEUMA” yani nefes, görülmez kişisel bir ruhtur ve sahibine hayat verir. Sağlıklı insanlar, soluk almayı, değerini takdir etmeden, verilmiş bir hak gibi kabul ederler, çünkü soluk alıp verme hemen hemen gayretsizdir ve bilinçsizce yapılır. Oysa solunum hastalığı olanlar için, her soluk bir altın değerindedir. Solunum hastalıkları genellikle, soluk havasının ya sigara dumanı ya da kirli hava ile kirlenmesinden kaynaklanır. Solunum sisteminin bir diğer görevi de ses çıkarmaktır. Konuşurken, solunum sisteminde dolasan hava, ses tellerini titreştirir, oluşan bu sesin havayla dolu boşluklarda yankılanmasıyla bazı frekanslar diğerleri üzerine baskın çıkar, bu da her kişiye kendine has özel sesini verir.

SOLUNUM SİSTEMİ BÖLÜMLERİ

SOLUNUM SİSTEMİ BÖLÜMLERİ Burun: Solunum yolunun başlangıç kısmıdır. Burun, alınan havanın nemlendirilmesini, ısıtılmasını ve temizlenmesini sağlar.

Gırtlak: Soluk borusu, üst kısmında genişleyerek gırtlağı oluşturur. Gırtlakta konuşmamızı sağlayan ses telleri bulunur.

Soluk Borusu: yutak ile akciğeri birbirine bağlar. İçindeki titrek tüylerin hareketiyle tutulan toz parçalarını ve mukus salgısını yutağa getirir.

Yutak: Yemek borusu ile nefes borusunun birleştiği yerdir. Burundan gelen havayı nefes borusuna iletir. Yutulan lokmaların yemek borusuna geçmesini sağlar

Bronşlar: Soluk borusu alt kısmında ikiye ayrılarak bronşları oluşturur. Bir çift olan bronşlar akciğer içerisinde dallanarak bronşçukları oluşturur. Bronşçuklar baloncuklar şeklinde bulunan alveoller (hava kesesi) ile sonlanır.

Akciğerler: Göğüs boşluğunda bir çift olan akciğerler atmosfer havası ile kan arasında gaz değişimini sağlar. Alveoller akciğerin içerisinde yer alır.

Alveol: Kılcal damarlar ile gaz alış-verişini yapıldığı yerdir. Alveollere gelen oksijen kana verilirken, kandaki CO2 alveollere geçer.

SOLUNUM SİSTEMİNİN ÇALIŞMASI Solunum sistemini temel amacı, kan ile temiz havayı yan yana getirerek gaz değişimini sağlamaktır. ATMOSFER HAVASI ALVEOL KILCALLARI

SOLUK ALIP VERME OLAYI Soluk Alma: Kaburga ve diyafram kasları kasılır. Göğüs boşluğu ve akciğerler genişler. Ciğerler temiz hava ile dolar. Soluk Verme: Kaburga ve diyafram kası gevşer. Göğüs boşluğu ve akciğer daralır. Ciğerlerdeki kirli hava dışarı atılır.

SON