İslam Düşüncesinde Yorumlar
7. SINIF 4. Ünite Tasavvufi Yorumlar D. Şirin Oluk
TASAVVUFİ YORUMLAR 1. Yesevilik 2. Kadirilik 3. Nakşibendilik 4. Mevlevilik 5. Alevi-Bektaşilik
1. YESEVİLİK Hoca Ahmet Yesevi’nin düşünce- leri etrafında oluşan bir yorumdur. Orta Asya Türklerinin İslam’ı kabul etmelerinde etkili olmuştur. Kullandığı dil, halkın anlayabileceği şekilde sade ve anlaşılırdı. Kendisinden sonra gelen bütün tasavvufi yorumları etkilemiştir.
Kur’an ve sünneti esas almıştır. İnsanları seven, onların kalplerini kırmayan, yalan söylemeyen bir insanın erdemli ve iyi bir insan olduğu vurgulanır. Yesevilik’te; hak ve hukuka riayet etmeye (uymaya), helal yoldan kazanç elde etmeye, yoksullara yardım etmeye, misafir ağırlamaya büyük önem verilmiştir.
Yesevî tarikatının en önemli özelliği, tasavvuf kültürü ile Türkçenin bir araya getirilmesidir. Ahmet Yesevî, İslâmî ilimler hakkındaki engin bilgisine ve İran edebiyatına olan aşinalığına rağmen, düşüncelerini Türk kavimlerine anlatırken, Türk halk edebiyatından faydalanmış; tasavvuf hükümlerini açıklarken basit ve anlaşılır bir dil kullanmış, görüşlerini Türk halk edebiyatına uyan üslup ve nazım şekliyle ifade etmiştir. Onun en büyük eseri olan şiirlerine “Hikmet” adı verilmiştir.
Hoca Ahmet Yesevi’nin türbesi Kazakistan’ın Türkistan şehrindedir.
2. Kadirilik Abdülkadir Geylani’nin düşünceleri etrafında oluşmuş ahlaki bir ekoldür. Asya’dan Balkanlar’a, Orta Doğu’dan Afrika’ya kadar geniş bir coğrafyaya yayılmıştır.
Kadirilik’te; Kur’an ve sünnete uymak esastır. İnsan dinin emir ve yasaklarına uymalı ve günahlarından dolayı Yüce Allah’tan af dilemeli ve ibadetlere yönelmelidir. Yoksulların hizmetine koşmak, bol bol sadaka vermek, cömert olmak Kadirilik’te çok önemlidir.
İnsanların kötü davranışlardan ve huylardan arınması, güzel huylar edinmesi, Allah’ın isimlerini çok çok anması, Peygamber Efendimiz’e salavat getirmesi Kadirilik’te büyük önem taşır.
Abdülkadir Geylani’nin Türbesi
3. Nakşibendilik Bahaeddin Nakşibend’in düşünce ve görüşleri etrafında gelişmiştir. İmam Rabbani, Mevlana Halit gibi önemli kimseler de bu görüşü devam ettirmiştir. Türkistan, Anadolu ve Hindistan olmak üzere geniş bir coğrafyaya yayılmıştır.
Nakşibendilik’te; Kur’an ve sünnete sıkı bir bağlılık esastır. İnsanların kötülüklerden uzak durması için Yüce Allah’ın adını çok anması gerektiğini; bu şekilde Allah’ın sevgisinin o insanın kalbine yerleşeceğine inanılır. Bunun gerçekleşmesi için, insanların ilim toplantılarında iyi ve ahlaklı insanlarla bir arada bulunması gerekir.
Bahaeddin Nakşibendi’nin Türbesi Özbekistan / Buhara
4. Mevlevilik Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin görüşleri etrafında şekillenmiştir. Babası Bahaeddin Veled’den, Seyyid Burhaneddin’den ders almıştır. Şems-i Tebrizi onu tasavvufla tanıştırmıştır. Türkiye’de ve pek çok yerde Mevlevilik düşüncesi yayılmıştır.
Mevlevilik’te Kur’an ve sünnete bağlılık esastır. Mevlana’ya göre; insanın hırs, kibir, yalan gibi kötü huyları terk etmesi gerekir. Mevlana, bütün eserlerinde insanı dünya ve ahirette mutlu edecek bilgiler vermiştir.
Mevlana’da hoşgörülü ve ahlaklı olmayı insanlara tavsiye eder. Mesnevi’de, insanların dürüst, cömert, alçakgönüllü, çalışkan ve sabırlı olmaları tavsiye edilmiştir. Helal kazanç sağlamak, başkalarının iyiliğini istemek, doğru sözlü olmak Mevleviliğin temelidir.
Mevlevilik’te şiir ve musiki eşliğinde ilahiler söylenir ve kollar iki yana açılıp dönerek SEMA yapılır.
Mevlana Hazretleri’nin Türbesi Konya’dadır.
5. Alevilik - Bektaşilik Hacı Bektaş Veli’ye bağlı olan ve onun yolundan gidenlerin oluşturduğu düşüncenin adıdır. Anadolu ve Balkanlar’da İslamiyet’in yayılmasına öncülük eden Hacı Bektaş, buralarda ahlaki ilkelerin yerleşmesine de önemli bir katkı sağlamıştır.
Hz. Ali’yi seven ve ona taraftar olan kişiye Alevi denir. Aleviler; Allah’ın birliğine inanan, Hz. Peygamber’i son peygamber olarak kabul eden, kutsal kitabı Kur’an-ı Kerim olan, Hz. Muhammed’i ve onun ehl-i beytini seven Müslümanlardır.
Alevi-Bektaşi düşüncesi diğer tasavvufi oluşumlar gibi İslam’ın ahlaki prensiplerinin yaygınlaşmasını esas alır. Bu düşüncede, cem, semah, ağızdan ağza dolaşan deyiş, düvaz ve nefeslerle Hacı Bektaş Veli’nin tasavvufi yorumları dile getirilmiştir.
Buyruklar’da; “Yolumuz sevgi ve dostluk üzerine kurulmuştur. Dergahımızda kışkırtıcı, bozguncu ve karıştırıcılara yer yoktur. Çekememezlik, kıskançlık, kendini beğenme, kin, inat, arkadan konuşma, dedikodu, başkasını suçlama, iftira, küfür, zulüm, yalan ve cinayet Allah’ın yasak ettiği işlerdir. Bir talip, tüm bu kötülükleri benliğinden uzaklaştırıp, yüreğinden silmelidir. Talip gerekmezse söz söylemez. Kendisine ait olmayanı almaz. Görmediğine “gördüm”, duymadığına “duydum” demez…”
“Tanrı’nın gönderdiği kitabı bilmeyen, Tanrı’yı nasıl bilebilir?” Buyruk, sayfa 24: “Tanrı’nın gönderdiği kitabı bilmeyen, Tanrı’yı nasıl bilebilir?”
Hacı Bektaş Veli’nin türbesi Nevşehir Hacıbektaş’tadır.
TEŞEKKÜRLER