AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI
"Ağız ve Diş Sağlığı" Niçin Bu Kadar Önemlidir? 22 Kasım Nedir? Ülkemizin ilk dişçilik yüksekokulu olan “Dişçi Mekteb-i Aliyesi” Tıp Fakültesi bünyesinde 22 Kasım 1908 tarihinde kurulmuştur.1996 yılından bu yana her yıl 22 Kasım günü “Dişhekimliği Günü”, 22 Kasım’ı içine alan hafta ise “Ağız Diş Sağlığı Haftası” olarak kutlanmaktadır. "Ağız ve Diş Sağlığı" Niçin Bu Kadar Önemlidir? Sağlık “fiziksel, ruhsal ve sosyal olarak tam iyilik hali” olarak tanımlanmakta, sağlıklı olma durumu ise ancak vücuttaki tüm organ ve dokuların sağlıklı olması ile mümkün olur. Ağız ve diş sağlığı da genel sağlığın, dolayısıyla yaşamsal fonksiyonların ve yaşam kalitesinin vazgeçilmez bir unsurudur.
Dünya Sağlık Örgütü(DSÖ); diş ve dişeti rahatsızlıklarını yaygınlığı ve tekrarlama oranları nedeni ile insanların karşılaştığı en büyük sağlık sorunlarından biri olarak tanımlamaktadır. “Ağız hastalıklarının” birçok ülkede yüksek oranda görülmesi ve bu hastalıkların “Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar” ile ortak risk faktörlerine sahip olmaları DSÖ’nün ağız diş sağlığının korunmasına yönelik programlara birinci derecede öncelik vermesine yol açmıştır.
KÖTÜ AĞIZ SAĞLIĞI; BULAŞICI OLMAYAN UZUN SÜRELİ VEYA BULAŞICI BAZI HASTALIKLARA YAKALANMA RİSKİNİ ARTTIRIR.
Ağız Diş Hastalıkları – Genel Sağlık İlişkisi GENEL SAĞLIK SORUNLARI Kalp-damar hastalıkları Kemik erimesi Diyabet Kalp zarı iltihabı Üst solunum yolları iltihaplanmaları Romatizmal hastalıklar Kötü Ağız Hijyeni Dişeti Hastalıkları, Diş Çürükleri Diğer iltihaplanmalar Uzak dokularda zarar veya iltihaplanma Bağışıklık sisteminde zarar
KÖTÜ AĞIZ SAĞLIĞI NEDEN GENEL SAĞLIĞIMIZI ETKİLER ?
MİKROBİK HASTALIKLARDIR. DİŞ ÇÜRÜKLERİ DİŞETİ HASTALIKLARI MİKROBİK HASTALIKLARDIR.
DİŞ ÇÜRÜKLERİ DİŞETİ HASTALIKLARI Bilindiği gibi; ağız içinde bir çok mikrop bulunmaktadır. Bu mikroplar dişin üzerine sıkıca yapışarak birikir. Gözle görülmeyen bu tabaka ancak boyandığı zaman ortaya çıkar. DİŞ ÇÜRÜKLERİ DİŞETİ HASTALIKLARI
BOYANMIŞ MİKROP TABAKASI
MİKROP TABAKASINI; Mikroskopda incelediğimiz zaman, tabaka içinde bir çok mikrop topluluğu olduğu ve etraflarının da koruyucu bir zarla çevrildiği görülür. Bu koruyucu zar içinde mikroplar çoğalarak daha zararlı bir hale gelir. Şekerli besinler yendiğinde, mikropların besinlerden ürettiği asitler, kanallar aracılığıyla dişin üzerine akar. Dişler, asit karşısında kalsiyumunu kaybederek çürümeye başlar. Başlangıç çürükleri, kahverengi veya beyaz lekeler halinde görülür ve henüz bir kavite yoktur. Dişte kavite oluşması için ortalama 10-14 aylık bir süreye ihtiyaç vardır.
DİŞ ÇÜRÜKLERİ
BAŞLANGIÇ DİŞ ÇÜRÜĞÜ
KAVİTE OLUŞMADAN ÖNCE, BAŞLANGIÇ ÇÜRÜKLERİ DİŞ HEKİMLERİ TARAFINDAN DOLGU YAPILMADAN İYİLEŞTİRİLEBİLİR.
ANCAK KAVİTE OLUŞTUKTAN SONRA MUTLAKA DOLGU YAPMAK GEREKİR ANCAK KAVİTE OLUŞTUKTAN SONRA MUTLAKA DOLGU YAPMAK GEREKİR. DİŞLER TEDAVİ EDİLMEZSE KÖKÜNDE APSE MEYDANA GELEBİLİR VE VÜCUT İÇİN BİR MİKROP ODAĞI OLUŞTURUR. DİŞ KÖKÜNDE ABSE
Tedavi olmadığında SONUÇ
DİŞ ÇÜRÜKLERİ BESLENME, DİŞİN YAPISI VE TÜKÜRÜK ÖZELLİKLERİ DE DİŞ ÇÜRÜKLERİNİ ETKİLER
Diş çürüğü açısından en fazla risk oluşturan şeker sukrozdur Diş çürüğü açısından en fazla risk oluşturan şeker sukrozdur. Sukroz(çay şekeri) dışında diğer şekerlerinde (frukroz, glukoz vb.) çürük oluşumunda önemli rolü olmasına karşın sukroz en iyi bilinen çürük yapıcı maddedir.
Çocukluk döneminde farklı tatlara alışan çocuklarda öğün arası atıştırma tarzında yemek yeme alışkanlığı gelişir. Diş çürüğü açısından tatlı yapışkan gıdaların yemekten hemen sonra tüketilmesini önermek gerekir. Yemek aralarında ise çikolata, bisküvi, şekerleme, kolalı içecekler yerine süt, yoğurt, peynir, ayran gibi yiyecekler verebiliriz. Çocuğun şeker ihtiyacı doğal yollardan karşılanmalıdır.
SONUÇ OLARAK Çocuklarda şeker alımının azaltılması ve bebeklerin gece uykularında veya uyandıklarında esnada süt ya da anne sütü ile veya biberonla sık sık beslenmemesi gerekmektedir. Çok gerekliyse, biberona sadece su konarak verilmelidir, Dişler sürdüğünde, biberon ve mama ile her beslenmeden sonra çocuğun tüm dişlerini hafif ıslatılmış bir tülbentle silip temizlemelidir. Bu işlem her gece yatmadan önce ve her sabah kahvaltısından sonra olmak üzere günde iki kez uygulanmalıdır. İlerleyen dönemlerde çocuklara diş fırçalama alışkanlığı kazandırılmalıdır, Tüm bunların yanı sıra ebeveynlerin de kendi ağız hijyenlerine dikkat edip S.mutans kontaminasyonunun önlenmesi ile erken çocukluk dönemi çürüğünün önüne geçilebileceği düşünülmektedir.
KÖK YÜZEY ÇÜRÜKLERİ KÖK YÜZEYLERİNİN ASİTLERE KARŞI DİRENCİ DAHA DÜŞÜKTÜR VE DAHA KOLAY ÇÜRÜR.
DİŞ ÇÜRÜKLERİ BESLENME, DİŞİN YAPISI VE TÜKÜRÜK ÖZELLİKLERİ DE DİŞ ÇÜRÜKLERİNİ ETKİLER
ASİTLER ŞEKERLER MİKROPLAR DİŞ ÇÜRÜĞÜ
TÜKÜRÜĞÜN KORUYUCU ETKİSİ Nemlendirici ve kayganlaştırıcı etki, Ağiz içi yumuşak doku yüzey bütünlüğünü koruma, Antimikrobiyel etki, Temizleyici etki, Yumuşak doku onarımı, Sindirim etkisi Tad alma, konuşma Su dengesi Dişi koruyucu mineralleri ( kalsiyum, fosfat vb.) kapsama Asit ortamı nötralize edecek iyonlar
AĞIZ İÇİNDE TÜKÜRÜK MİKTARININ AZALMASI, TÜKÜRÜĞÜN KORUYUCU FONKSİYONLARINI DA ETKİLEYECEĞİDEN DİŞ ÇÜRÜKLERİNE EĞİLİM ARTABİLİR.
AĞIZ İÇİNDEKİ ÇÜRÜK YAPICI MİKROPLARIN SAYISI KİŞİDEN KİŞİYE DEĞİŞİR AĞIZ İÇİNDEKİ ÇÜRÜK YAPICI MİKROPLARIN SAYISI KİŞİDEN KİŞİYE DEĞİŞİR. MİKROP SAYILARI ARTTIKÇA ÇÜRÜK RİSKİ DE ARTAR. ÇÜRÜK YAPICI MİKROPLAR DÜŞÜK ÇÜRÜK RİSKİ YÜKSEK ÇÜRÜK RİSKİ
ÜLKEMİZDE YÜKSEK RİSK GRUBU DAĞILIMI YAŞ RİSK GRUBU ORTALAMA (Çürük+Çekilmiş+Dolgulu) DİŞ SAYISI 5-6 Düşük ve orta risk 3.37 (Süt Dişi) Yüksek risk 11.2 (Süt Dişi) 12 Düşük ve orta risk 3.59 (Daimi Diş) Yüksek risk 7.67 (Daimi Diş) 15-19 Düşük ve orta risk 3.59 Yüksek risk 10.50 30-34 Düşük ve orta risk 6.29 Yüksek risk 15.70
DİŞETİ HASTALIKLARININ NEDENLERİ
Dişeti hastalıklarının nedeni de dişle dişeti arasında biriken mikrop tabakasıdır. Bu bölgedeki birikmiş mikroplar dişetini iltihaplandırır ve zararlı maddeler üreterek, dişetini etkiler. Zamanla dişeti iltihabı, kemik dokusunu da etkileyerek kemik dokusunu eritir ve dişler sallanmaya başlar. Doğaldır ki, dişetini etkileyen bu maddeler, kan yoluyla diğer organlara gittiğinde, benzer zararları oluşturacaktır. DİŞETİ HASTALIKLARI
DİŞ TAŞLARI ZARARLI MIDIR? EVET Toplumumuzda diş taşları temizlendiğinde, dişlerin sallandığı gibi yanlış bir inanış vardır. Oysa diş taşları süngerler gibi poroziteli bir yapıya sahiptir ve bu küçük boşluklarda yine mikroplar birikerek dişetinin iltihaplanmasına, kemiğin erimesine neden olur. Ağız içinde kaldığı sürece, olumsuz etkiler devam eder. Diş etinin sağlığı açısından DİŞ TAŞLARI MUTLAKA TEMİZLENMELİDİR
DİŞETİ İLTİHAPLANMASI
Dişlerin fırçalanırken dişetinin kanaması, iltihabının başladığını gösterir. Bu durumda, dişlerin mutlaka fırçalanması, diş ile dişeti arasında birikmiş mikrop tabakasının temizlenmesi gerekir. Bu konuda bir dişhekiminin önerilerini almak da uygundur. Aksi halde, dişeti iltihabı dişlerin sallanarak düşmesine kadar devam edebilir.
KORUNULABİLİR HASTALIKLAR MIDIR? DİŞ ÇÜRÜKLERİ DİŞETİ HASTALIKLARI KORUNULABİLİR HASTALIKLAR MIDIR?
AĞIZ DİŞ SAĞLIĞININ KORUNMASI VE GELİŞTİRİLMESİ MİKROP TABAKASININ TEMİZLENMESİ Mekanik Yöntem Hasta tarafından diş fırçalama, diş ipi kullanımı Diş hekimi tarafından mikrop tabakası ve diş taşlarının temizlenmesi
DİŞ FIRÇALAMA ARAYÜZ TEMİZLİĞİ
Mikrop tabakasının dişler üzerinde birikmesini engellemek mümkün değildir. Bu tabaka dişler temizlendikten hemen sonra, yavaş yavaş oluşmaya başlar. Bu nedenle dişlerin günde iki defa muntazam olarak fırçalanması gerekir. Böylece, mikrop tabakasının zararlı etkileri artmadan ağız içinden uzaklaşmış olur.
AĞIZ DİŞ SAĞLIĞININ KORUNMASI VE GELİŞTİRİLMESİ MİKROP TABAKASININ ZARARLARININ AZALTILMASI Kimyasal Yöntem: Ağız içindeki zararlı mikrop sayılarının,diş hekimlerinin önerdikleri gargaralarla azaltılması da biriken mikrop tabakasının kötü etkisini sınırlayabilir. Özellikle de tükürüğünde fazla mikrop bulunan yüksek risk grubundaki kişiler için önem taşır. GARGARA
FLUORİDLER; Dişin asitlere karşı direncini arttırarak diş çürüklerine karşı büyük oranda koruyucu etki sağlayabilirler. Bu uygulamalar, bir diş hekiminin önerisiyle kolaylıkla kullanılabilir. Ayrıca, dişlerin çiğneyici yüzeylerinin şeffaf maddelerle örtülmesi, tükürük özelliklerinin iyileştirilmesi vb amaçlarla kullanılan bir çok uygulama olup, tüm yaş grupları için diş hekimleri tarafından kullanılmaktadır.