Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

ERGENLİK DÖNEMİ.

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "ERGENLİK DÖNEMİ."— Sunum transkripti:

1 ERGENLİK DÖNEMİ

2 Birey, çocukluğundan yaşlılığına kadar gelişen yaşam çizgisi üzerinde birbirinden farklı gelişim dönemlerinden geçer ve bu dönemler içerisinde birbiriyle aynı olmayan fizyolojik ve psikolojik bazı özellikler gösterir. Bu bağlamda yaşam çizgisini dikkate alarak bireyin hayatını genel hatlarıyla; Çocukluk, Ergenlik/Gençlik , Yetişkinlik, Yaşlılık, gibi ana gelişim dönemlerine ayırarak incelemek mümkündür

3 Ergenlik Nedir ? Ergenlikte Gelişim :
Ergenlik, bireyin gelişim süreci içerisinde “çocukluk döneminin bitişiyle” beraber sözü edilen dönemin başlangıcından fizyolojik olarak “erişkinliğe ulaşıncaya kadar” geçen bir gelişim dönemidir Ergenlik dönemi, fiziksel ve duygusal süreçlerin yol açtığı “cinsel” ve “psikososyal olgunlaşma” ile başlayan ve bireyin “bağımsızlığını”, “kimlik duygusunu” ve “sosyal üretkenliğini” kazandığı zaman sona eren dönemdir. Ergenlikte Gelişim : Ergenlikte biyolojik gelişim; “iskelet sisteminde hızlı büyüme” ve “cinsel gelişim” ile belirlenir. Ergenlikte psikolojik gelişim ise; “bilişsel” ve “kimlik” gelişimi ile belirlenir.

4 Ergenliğin Evreleri: 1. Erken Ergenlik:
“12-14 yaş” arasındaki dönemdir . Bu dönemde, hızlı “fiziksel ve davranışsal değişiklikler” gözlemlenir. Bu dönemde ergenlerin en büyük uğraşları, bedenleridir. Önemli fiziksel değişimlerden biri cinsiyet özelliklerinin gelişimidir ve bu gelişim gencin, toplumsal olarak da bazı “cinsiyet rollerini edinmesi”ne öncülük eder. Bu dönemde “yakın arkadaşlıklar önem kazanmaya başlar” ve “genellikle aynı cinsiyette arkadaş tercih edilir”. Arkadaş grupları ergenin ilgi alanları ve giyimini etkiler. Erken ergenlik döneminde bilişsel gelişimde de önemli değişiklikler olmaktadır. Soyut düşüncenin gelişiyle birlikte ergenler felsefe, din, politika, ölüm gibi kavramlar üzerinde de daha fazla konuşmaya ve düşünmeye başlarlar. Zaman kavramının farkına varmaya, gelecekle ilgili kaygılar duymaya, kendi ölümlülüğünü fark etmeye başlarlar.

5 2. Orta Ergenlik : “15-18” yaşlar arasındaki dönemdir.
Bu dönemde anne babadan ayrışma “bireyselleşme” ve anne babaya “bireyselliğini kabul ettirme çabaları” yoğundur. Bu yaşlarda duygusal yatırım aileden çok arkadaşlara ve özellikle de karşı cinse yapılır. Bireyselleşme ve istekler nedeniyle “aileyle çatışmalar” yaşanır. Günlük tutma yaygındır. Arkadaş ilişkileri ve onlar tarafından yapılan değerlendirmeleri bu dönemde ergen için kaygı nedeni olabilir. Dönem, bir çelişkiler dönemidir. Yalnızlıktan duyulan hazzın yanı sıra bir gruba katılma özlemi; yetişkini hor görme ama ona dayanma; endişe ve umutsuzluğa karşın geleceğe coşkuyla yöneliş bu çelişkilerin en belirginleridir.

6 Bu evrede duyguların şiddet kazandığı görülür
Bu evrede duyguların şiddet kazandığı görülür. Bunlar sinirlilik, öfke, bağırma, her şeye karşı gelme gibi özelliklerdir. Ergenin duygusal tepkilerini etkileyen başlıca faktörler sağlık durumu, zeka düzeyi, cinsiyet, okul başarısı ve ayrıca sosyal kabul düzeyidir. Çevresinin istediği gibi davranmak ve duygularını gizlemek için ergen içine kapanır. Ergenin kontrol altında tuttuğu duyguları çoğunlukla sosyal grup tarafından hoş karşılanmayan korku, öfke ve kıskançlık gibi duygulardır.

7 3. Geç Ergenlik : 18 yaş dolaylarında başlar ve kimlik duygusunun bütünleşmesiyle sona erer. Akademik ve sanatsal arayışların, sosyal bağların ergenin kendini daha iyi tanımlamasına ve kendini bir topluluğa ait hissetmesine yol açtığı dönemdir. Ergenliğin başından beri yaşanan duygular, kazanılan beceriler, kurulan özdeşimler harmanlanıp sentezlenir ve bu sentez sonucunda «kimlik» duygusu oluşur. Kimlik duygusu ergenin «Ben kimim?», «Ne olacağım?» sorularına fazla kuşku ve bocalamaya kapılmadan, aynılık ve süreklilik duygusunun başkaları tarafından algılananla örtüşmesidir. Ergenliğin sonuna geldiği halde cinsel, toplumsal ve mesleki kimlik gelişimini tamamlamayan gençlerde kimlik karmaşası görülür. Kimlik duygusunu edinebilen gençlerde; Yakın ilişkiler kurma ve sürdürme, iş ve eş seçebilme, sorumluluk üstlenebilme becerileri kazanılır. Bağlanma ve ait olma duygusu, iç görü kazanımı, sosyal kurum ve kültürel gelenekleri kabul etme eğilimi doğar.

8 Unesco’nun tanımına göre ergenlik dönemi yaşları arasında gösterilirken, Birleşmiş Milletler’in tanımında yaşları arasında değerlendirilmiştir. Ergenliğin başlangıç süresi ırk, iklim ve beslenme şartları gibi değişik faktörlere bağlı olarak da değişebilmektedir sosyolojik veriler de genç ve yetişkin ayrımı hakkında bir fikir verebilir. Türkiye’de, ergenlerdeki benlik imgesi ile benlik saygısı arasındaki ilişkiyi konu alan bir alan araştırmasında; ergenlerin, beden memnuniyeti ile benlik saygıları arasında bir ilişki olduğu, buna bağlı olarak beden imgelerine ilişkin geliştirdikleri olumsuz düşüncelerin, benlik saygılarında azalmaya neden olduğu tespit edilmiştir. Cinsiyet rolünün belirginleşmesinde ergenin içinde yaşadığı kültür ve toplumun önemli ölçüde belirleyici bir rol oynadığı söylenebilir.

9 Ergenin Temel Gelişim Görevleri:
1. Ergenlik döneminde “özerklik-bağımsızlık elde etmek” ergenin temel gelişim görevlerindendir. Ergenlik dönemindeki birey, ebeveynleriyle daha az zaman geçirmekte ve ebeveynlerinden uzaklaşmaktadır. Ergen özerklik elde etmeye çalışırken aile çocuğu üzerindeki kontrolünü artırma eğilimi göstermektedir. Ergen ile ebeveyni arasında bir uzaklaşma ve çatışma olsa da ergen yetişkinlik için gereken gelişimsel görevlerini tamamlayabilmek için en yakın model olarak ailesinin davranış örüntülerinden beslenmektedir. 2. Ergenlik döneminin en önemli gelişim görevlerinden biri de “akranlara yönelim”in artmasıdır. Akranlarla ilişkiler bir bakıma gelişimi destekleyici bir işlev görürken diğer yandan bazı durumlarda saldırganlık, şiddet ve zorbalık davranışları ile ilişkilendirilmektedir. 3.Bedensel özelliklerini kabul etmek ve bedenini etkili biçimde kullanmak. 4.Eril ya da dişil bir toplumsal rolü gerçekleştirmek. 5.Her iki cinsten yaşıtlarıyla yeni ve daha olgun ilişkiler Kurmak

10 Ailelerin Şikayetleri :
Hırçınlaşması, Ders çalışmaması, Sorumluluk duygusu olmaması, En küçük isteklerini sert bir dille bildirmesi, Kardeşlerini kızdırmaktan zevk alması, Durgunlaşması, dalgınlaşması, Çabuk karamsarlığa düşmesi, Ara sıra hiç yoktan huysuzlaşması, Sert karşılıklar vermesi, İleri derecede alıngan olması, Oyuna, eğlenceye çok düşkün olması, Olur olmaz her şeye ağlaması, Evde huzursuz, dışarıda sıkılgan olması,

11 Her istediğini yaptırmak istemesi,
Aşırı süslenmesi, Çok harçlık istemesi, Çok gezmesi, eve girmek istememesi, Ders çalışmaması, Banyoya girmek istememesi, Saçını kestirmek istememesi, Son derece asi ve hırçın olması, Başına buyruk olması, Dayak, kötü söz, tatlı söz hiçbirinin sonuç vermemesi,

12 Ergenlerin Şikayetleri :
Büyüklerin anlayışsızlığı ve baskısı, onur kırıcı davranışlar sergilemesi. Arkadaş edinmede güçlük çekilmesi. Kız-erkek arkadaşlığının olmaması. Kız erkek arkadaşlığının aile ve çevre tarafından anlaşılmaması ve karşı çıkılması. Boş zamanlarını etkin bir biçimde değerlendirecekleri yerlerin, olanakların olmaması. Cinsel sorunlarını aile üyeleriyle konuşulamaması. Çocuk yerine konması, ana-babayla karşılıklı konuşulamaması. Ana-babanın arkadaş seçimlerine karışması. Yeni tanıştıkları insanlarla rahat iletişim kurulamaması. İzinsiz dışarı çıkılamaması. Kendine güven duyamaması. Sık sık yaptığı hatalardan dolayı utanması. Dikkati toplayamaması. Ders çalışırken zamanını iyi değerlendirememesi.

13 Ailenin Üzerinde Düşen Görevler :
Kendisine güven duyulmaması gençte kaygı yaratır. Genç, ana-babasına güven duyduğu ölçüde, sorunlarına onları da ortak eder ve böylelikle çözümü kolaylaştırmış olur. Diyalogun çocukluk yıllarından bu yana kopuk olması, gençlik döneminde gencin ana-babasıyla zıtlaşmasına, kutuplaşmasına sebep olur. Aile içinde ergene yöneltilen farklı tutumlar, ergenin dengesizlik ve kararsızlığını artırır. Ergenin görüş ve düşüncelerini hiçbir zaman bir tebessüm, ya da alaylı bir gülme ile karşılanmamalıdır. Evde kendi gücünü kanıtlayacak bir girişimde bulummuşsa, bu faaliyetini sürdürebilmesi için kendisine cesaret verilmelidir. Anne-babalar geçici bir bunalım dönemi olduğunun bilincinde olmalıdırlar.

14 Ergeni başkalarının önünde eleştirmemeye, davranışlarını başkalarıyla kıyaslamamaya özellikle dikkat etmelidirler. Ergenin artık bir çocuk olmadığının, sözle ve davranışla hatırlatarak, onun için gerekli olan destek ve güveni sağlamalıdırlar. Ergene birtakım görev ve sorumlulukların verilmesi gerekmektedir. Anne baba arasındaki olumlu etkileşim çocukların da olumlu davranışlar içerisine girmesini sağlar. Anlayışlı, olumlu ve yapıcı bir tutumla çocuklarını kendilerine yakınlaştırabilirler. Güven vermek önemlidir. Sabır göstermek gereklidir.

15 Kaynaklar : Koç M. (2004). Gelişim Psikolojisi Açısından Ergenlik Dönemi ve Genel Özellikleri. Uludağ Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2 (17), Totan T., Yöndem Z. D. (2007). Ergenlerde Zorbalığın Anne, Baba ve Akran İlişkileri Açısından İncelenmesi. Ege Eğitim Dergisi, 2 (8), 53–68. Derman O. (2008). Ergenlerde Psikososyal Gelişim. İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Sürekli Tıp Eğitimi Etkinlikleri. Sempozyum Dizisi, 63, Sunuyu Hazırlayan: İzmir İleri Teknoloji Enstitüsü, Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı, Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Hizmetleri.

16 TEŞEKKÜRLER


"ERGENLİK DÖNEMİ." indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları