Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

VERGİ HUKUKU.

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "VERGİ HUKUKU."— Sunum transkripti:

1 VERGİ HUKUKU

2 Hukuk Kavramı : Toplum halinde yaşayan kişiler arasındaki ilişkileri düzenleyen ve devlet tarafından konulan yaptırımlarla(müeyyidelerle) güvence altına alınmış yazılı kurallar anlamına gelir. Mali Hukuk : Kamu gelirlerinin toplanmasına ve giderlerin yapılmasına ilişkin hukuk kurallarını inceleyen kurallar bütünüdür. Mali hukukun; giderlere ilişkin kuralları gider hukukunu, kamu gelirlerini oluşturan kurallar ise vergi hukukunu oluşturur.

3 Vergi Hukuku : Vergi Hukuku:
Kişilerle devlet arasında vergi ilişkisinden doğan vergi ödevlerinin; niteliğine, vergi borcunun doğması ve ortadan kalkması gibi hususları düzenleyen maddi ve şekli hukuk kurallarının bütünüdür. Vergi Hukuku: Devletin kamu gücüne dayanarak toplumu oluşturan kişilerden aldığı vergi, harç, resim ve benzeri gelirler dolayısıyla ortaya çıkan karşılıklı hak ve ödevleri düzenleyen bir kamu hukuku dalıdır.

4 VERGİNİN KANUNİLİK İLKESİ…
Vergi ile ilgili düzenlemelerin kanuna dayanmasını öngörür. Yapılacak olan uygulamalarda keyfiliğe ve takdire bir şekilde vergi uygulamalarının oluşturulmaması için vergi ve benzeri mali yükümlülüklerin kanuna dayandırılması esası benimsenmiştir. Çağdaş vergi sistemlerinin tamamında geçerlilik gösteren bu ilke, ülkelerin anayasalarında hüküm altına alınmıştır. Verginin konusu, matrahı, oranı, mükellefi, beyanı, tarhı, ödenmesi gibi bir verginin uygulanması ile ilgili esasların kanunla düzenlenmiş olması şarttır.

5 Anayasanın 73. maddesinde,
Vergi Ödevi «Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, malî gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür. Vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı, maliye politikasının sosyal amacıdır. Vergi, resim, harç ve benzeri malî yükümlülükler kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır. Vergi, resim, harç ve benzeri malî yükümlülüklerin muaflık, istisnalar ve indirimleriyle oranlarına ilişkin hükümlerinde kanunun belirttiği yukarı ve aşağı sınırlar içinde değişiklik yapmak yetkisi Bakanlar Kuruluna verilebilir.» denmektedir.

6 Vergi borcunun doğumuna neden olan, doğrudan
ya da dolaylı bir şekilde verginin kaynağını oluşturan ekonomik unsurlar verginin konusunu oluşturmaktadır. VERGİ HUKUKUNUN KONUSU

7 VERGİ HUKUKUNUN KAPSAMI
Vergi kavramı, devletin sadece ‘’Vergi’’ adı altında topladığı gelirlerden ibaret değildir. Adı vergi olmayan ancak, devlet tarafından veya devletin yetkilendirdiği diğer kamu tüzel kişilerince, gerektiğinde zor kullanılarak alınan; harç, resim ve benzeri bütün mali yükümlülükleri(fon, prim, aidat, harcamalara katılma payı gibi) kapsar.

8 VERGİ NE DEMEKTİR ? Vergi :
Devletin kamu hizmetlerini finanse etmek için toplumu oluşturan gerçek ve tüzel kişilerden ödeme güçlerine göre zorunlu olarak aldığı ekonomik değerlerdir.

9 HARÇ NE DEMEKTİR ? RESİM NE DEMEKTİR ?
Devletin sunduğu bazı kamu hizmetlerinden(yargı hizmetleri ile tapu hizmetleri gibi) yararlananlardan aldığı paralardır. Harca benzer biçimde, bazı kamu hizmetlerinden yararlanma karşılığında ya da her hangi bir faaliyeti icra etmek için gerekli olan izni almak için ödenen bedellerdir. (Basılı el ilanı dağıtabilmek için belediyeden alınan izin için ödenen bedelin adı) HARÇ NE DEMEKTİR ? RESİM NE DEMEKTİR ?

10 VERGİ BENZERİ MALİ YÜKÜMLÜLÜKLER….
Devletin kamu gücünü kullanarak, belli bir hizmet karşılığında ya da herhangi bir hizmet karşılığı olmaksızın çeşitli adlarla kişilerden zorla aldığı paralardır. - İşverenlerin çalışanların maaşlarından yaptıkları ‘’Sosyal Güvenlik, Emekli Sandığı prim kesintileri’’, - Sanayici, şahıs ve sermaye işletmelerinin üye olmak zorunda oldukları Ticaret ve Sanayi Odaları ile diğer Esnaf ve Meslek Odalarına ödemek zorunda oldukları ‘’Primler’’ vergi benzeri mali yükümlülüğe örnek olarak gösterilebilir.

11 VERGİ HUKUKUNUN KAPSAMINA GİREN KONULARI
İKİYE AYIRABİLİRİZ. 1 Genel Vergi Hukuku Bütün vergilere uygulanacak temel ilkeleri, vergi borcunun doğması ve sona ermesi, vergi cezaları, vergi uyuşmazlıkları ve çözüm yolları gibi konuları içerir. Özel Vergi Hukuku Konularına göre yürürlükteki tek tek bütün vergilere ilişkin yasal düzenlemeleri içerir. (Gelir Vergisi, Kurumlar Vergisi Katma Değer Vergisi…… gibi)

12 2 Şekli Vergi Hukuku Maddi Vergi Hukuku
Maddi hukuk kurallarının belirlediği hakların korunması, yükümlülüklerin yerine getirilmesi ve uyuşmazlık hallerinde haklı talep etme yollarını düzenleyen hukuk kurallarıdır. Verginin tarh, tahakkuk, tebliğ, tahsili ile vergi uyuşmazlıklarının çözümü gibi konular şekli vergi hukukun kapsamına girer. Maddi Vergi Hukuku Kişilerin sahip olduğu hak ve yükümlülükler ile borçlarını belirleyen hukuk kurallarıdır. Verginin kimlerden, hangi konulardan ve ne miktarda alınacağı, vergi borcunun doğuşu ve sona ermesi hususları maddi vergi hukukunun konusunu oluşturur. Bu açıdan bakıldığında; (Gelir V.K., Kurumlar V.K. Katma Değ.V.K. İle diğer vergi kanunları maddi vergi hukuku kapsamına girer.

13 DİĞER HUKUK DALLARI İLE İLİŞKİSİ
Anayasa Hukuku İdare Hukuku Uluslararası Hukuk Ceza Hukuku Özel Hukuk

14 Vergi hukukunun kaynaklari
Temel(Asli) Kaynaklar Anayasa Kanunlar Uluslararası Anlaş. Kanun Hük.Kar.(KHK) Bakanlar Kur.Kar. Mly.Bak.Bağlayıcı Teb. Tüzük ve Yönetmelikler İçtihatı Birleştirme Karar. Yardımcı(Tali) Kaynaklar Doktrin(Bilimsel Öğreti) Yargı Kararları Mly.Bak.Yorumlayıcı GenelTebl. Genelgeler Muktezalar(İzah, görüş) Mahkeme Kararları Özelge ve Sirküler

15 ASLİ (BAĞLAYICI) KAYNAKLAR
A- ANAYASA Vergi ile ilgili düzenlemeler anayasada yer almaktadır. Kurallar(normlar) gereği çıkarılacak kanun, kanun hükmünde kararnameler, tüzük, yönetmelikler ve benzeri düzenlemelerin Anayasaya uygun olması zorunludur. Anayasanın Vergi Ödevi başlığını taşıyan 73. maddesi Vergi Hukukunun anayasal dayanağını teşkil eder. Anayasa Mahkemesinin en önemli görevi, yasama organının çıkardığı kanunların Anayasaya uygunluğunu denetlemektir. Anayasa mahkemesi kararları kesin olup yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar. (Anayasa Md.153)

16 B- KANUN Kanun, kuvvetler ayrılığı( yasama, yürütme ve yargının birbirinden bağımsız olması) prensibi gereği, yasama organı tarafından çıkartılan; uygulaması ve uyulması zorunlu kuralları ihtiva eden belgelerdir. *Kanun, yasama organı tarafından kanun adı altında ve kanun yapma usullerine uygun olarak çıkarılan yazılı, objektif, sürekli ve soyut kurallardır* Türkiye’de kanun yapma yetkisi TBMM’nindir. Vergi Hukukunun Anayasa ile ilişkisine bakıldığında da belirtildiği üzere; vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır.(Anayasa Md.73)

17 C- ULUSLARARASI ANLAŞMALAR
Uluslararası vergi anlaşmaları, daha çok çifte vergilemenin önlenmesi konusunda iki veya daha fazla devlet arasında yapılır. Usulüne göre yürürlüğe konulan uluslararası anlaşmaların vergilere ilişkin hükümleri vergi yasası hükmündedir.

18 D- KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELER (KHK)
Anayasanın 91. maddesine göre TBMM, Bakanlar Kurulu’na Kanun Hükmünde Kararname çıkarma yetkisi verebilir. Bakanlar Kurulu ancak bu yetki kanununa dayalı olarak KHK çıkarabilir. Yetki kanunu, çıkarılacak KHK’nin amacını, kapsamını, ilkelerini, yetkinin kullanma süresini ve bu süre içerisinde ne kadar kararname çıkarılacağını belirtir. KHK’ler Resmi Gazetede yayımlandıkları gün TBMM’nin onayına sunulur. Aynı gün TBMM’nin onayına sunulmayan KHK’ler yürürlükten kalkar. TBMM tarafından reddedilen kararnameler yürürlükten kalkar.

19 E- BAKANLAR KURULU KARARLARI (BKK)
Bakanlar Kurulu Kararları hukuki nitelik itibariyle Kanun Hükmünde Kararnamelerden tamamen farklıdır. Kanun Hükmünde Kararname tamamen kanun niteliğinde olup, kanun yapma yetkisini elinde bulunduran yasama organının verdiği yetki çerçevesinde çıkarılır. Bakanlar Kurulu, Anayasa ve kanunlara uygun olarak yürütme yetkisini kullanır(Anayasa Md.8) Bu nedenle Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin muafiyet, istisna, indirimler ve oranlarına ilişkin düzenleme yapma yetkisinin yasayla belirtildiği sınırlar içinde değişiklik yapma yetkisi Bakanlar Kuruluna aittir. Kanun ile böyle bir yetki verilirse, yürütme organı da vergi konusunda yetkilerini kullanabilir.

20 F- GENEL TEBLİĞLER Genel Tebliğler Maliye Bakanlığı tarafından hazırlanır ve Resmi Gazete yayımlanır. Hukuki anlamda iki çeşittir 1- Düzenleyici Tebliğler : Kanunun Maliye Bakanlığına tanıdığı yetkiler çerçevesinde yapılan düzenlemeleri kapsayan tebliğlerdir. Bu çeşit tebliğler yürütülmesi zorunlu işlem niteliğinde olduklarından, hukuka aykırılığı gerekçesiyle dava konusu yapılabilir. Bu çeşit tebliğlerde Maliye Bakanlığı, vergi mevzuatında kanunlarla kendine tanınan sınırlar içinde düzenlemeler yapar. Örneğin: Vergi Usul Kanunun 315. maddesi amortisman oranlarının Maliye Bakanlığı tarafından tespit edilmesini öngörmektedir. MB. Çıkardığı genel tebliğler ile amortisman oranlarını belirlemektedir. Bu nedenle kanunun verdiği yetki çerçevesinde çıkarılan ve vergilemeye ilişkin düzenleyici hükümler getiren genel tebliğler, uyulması zorunlu temel kaynak niteliğindedir.

21 2- Vergi Kanunlarını Açıklayıcı Tebliğler : Maliye Bakanlığı vergi kanunlarını açıklamak ve yorumlamak amacıyla tebliğler yayımlamaktadır. Bu çeşit tebliğlerin amacı, bakanlık teşkilatını ve mükellefleri vergi kanunlarının uygulanması konusunda aydınlatmaktır. Hukuken bağlayıcılığı olmayan bu çeşit tebliğler, yerine getirilmesi gereken bir işlem niteliğinde olmadıklarından dava konusu yapılamaz. Ancak Vergi İdaresi uygulamada bu çeşit tebliğlere uymak zorunadır. Zira bakanlık görüşü idare açısından amirin emri niteliğindedir.

22 G- TÜZÜKLER Tüzük, Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılır. Kanunların uygulamasını kolaylaştırmak veya kanunların emrettiği hususları düzenlemek amacını taşır. Tüzükler, Danıştay incelemesinden geçerek, Cumhurbaşkanı tarafından imzalanır ve Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girer. Bu çerçevede çıkarılmış olan tüzükler var ise, vergi uygulamaları açısından mutlaka göz önünde bulundurulması gerekir. Örnek: «Emlak Vergisinde Matrah Olacak Vergi Değerinin Takdirine İlişkin Tüzük»

23 H- YÖNETMELİKLER Anayasa’nın 124. maddesine göre yönetmelik, Başbakanlık, Bakanlıklar ve Kamu Tüzel Kişilerinin, kendi görev alanlarını ilgilendiren, kanunların ve tüzüklerin uygulamasını sağlamak ve bunlara aykırı olmamak üzere çıkardıkları yazılı normlardır(kurallar). Vergi Hukuku kaynakları arasında yönetmeliklere örnek olarak «Sakatlık İndiriminden Yararlanacak Hizmet Erbabının Sakatlık Derecelerinin Tespit Şekli Hakkında Yönetmeli» ile «Tarhiyat Öncesi Uzlaşma Yönetmeliği» gösterilebilir. Yönetmelikler Anayasa’ya, Kanunlara, Tüzüklere aykırı olamazlar.

24 I - ÖZELGE VE SİRKÜLER ÖZELGE :
Vergi uygulamaları bakımından tereddüte düşülen konularda, herhangi bir mükellefin şahsi başvurusu üzerine vergi idaresinin kişiye özel olarak yaptığı yazılı bir açıklamadır. SİRKÜLER : Tereddütlü konular hakkında belirlenmi olan özelgelerin kamuoyuna duyurulmasına ilişkin vergi idaresinin açıklamalarıdır. (315 Sayılı VUK. Genel Tebliği) Sirkülerin amacı vergi mevzuatına ilişkin uygulamalarda müphep(açık olmayan, yoruma muhtaç) ve çok sayıda mükellefin tereddüt ettiği hususlarla ilgili olarak bütün mükelleflerin aynı doğrultuda hareket etmelerini sağlamaktır. VUK’nun «mükelleflerin izahat talebi» başlığını taşıyan 413.md.ye göre, Mükellefler Gelir İdaresi Bşk.lığından veya bu hususta yetkili kılınan makamlardan, vergi uygulaması bakımından yeterince açık ve anlaşılır olmayan hususlar hakkında yazı ile izahat(açıklama) isteyebilirler.

25 J- GENELGE – GENEL YAZILAR
Genelge ve genel yazılar, herhangi bir konuyla ilgili olarak kamu kuruluşlarının nasıl hareket edeceklerini göstermek amacı ile Başbakanlık ya da bakanlıkların bağlı kuruluşlara gönderdiği yazılardır. Örnek olarak, Maliye Bakanlığı vergilendirme ile ilgili bazı konularda kendi teşkilatına genelge ya da genel yazılar göndermektedir. Bu çeşit yazılar idarenin iç ilişkilerini ilgilendirir ve amirin emri niteliğindedir. Maliye Bakanlığının Vergi Dairelerine gönderdiği bu tür yazılar bağlayıcı nitelikte olup ilgili dairenin gelen yazıda gösterilen ilkeler doğrultusunda hareket etmesi gerekir.

26 K- BİLİMSEL GÖRÜŞ(DOKTRİN)
Hukuk alanında çalışan bilim adamlarının çeşitli hukuki sorunlara ilişkin bilimsel eserlerde yayımladıkları görüş ve düşünceleri olan, uygulayıcılara ve yargı organlarına yol gösterici ve yardımcı nitelikteki kaynaklardır.

27 L- İÇTİHADI BİRLEŞTİRME KARARLARI
İçtihadı birleştirme kararları da vergi hukukunun asli ve bağlayıcı kararlarından biridir. Gerek Danıştay, gerekse Yargıtay tarafından verilmiş içtihadı birleştirme kararları, çeşitli yargı aşamalarında verilmiş olan kararlar arasındaki aykırılık ve uyuşmazlıkların görüşülmesi durumunda içtihatların birleştirilmesi veya değiştirilmesi hakkında karar verilmesi ile ilgilidir..

28 M- YARGI KARARLARI Açılan davalar dolayısıyla bir kısım yargı organları tarafından verilmiş kararlar, vergi uygulaması bakımından yardımcı kaynak fonksiyonu görebilmektedirler. Bu yönüyle bağlayıcı fonksiyonu bulunmayan bu kararlar, ilgilileri aydınlatıcı yönde katkı sağlamaktadırlar.

29 VERGİ KANUNLARININ YER, ZAMAN VE ANLAM BAKIMINDAN UYGULANMASI
Vergi Kanunlarının Uygulanması Yer Bakımından Zaman Bakımından Anlam Bakımından

30 ZAMAN BAKIMINDAN YÜRÜRLÜKTEN KALKMASI YÜRÜRLÜĞE GİRMESİ
Yürürlük tarihinin kanunda belirtilmiş olması Kanunun yayım tarihinde yürürlüğe girmesi Kanunun belli bir süre sonra yürürlüğe girmesi YÜRÜRLÜKTEN KALKMASI Yeni bir kanun hükmü ile yürürlükten kalkma Yürürlük süresinin sona ermesi Kanun hükmünün iptal edilmesi Kanunların zaman bakımından uygulanmasında en önemli sorun, çıkarıldıkları tarihten önceki olaylara uygulanıp uygulanmayacağıdır. Kanunlar kural olarak çıkarıldıkları tarihten sonraki olaylara uygulanır. Ancak uygulamada vergi kanunlarının sık sık geriye yürüyen uygulamaları taşıdıkları görülmüştür.

31 YERSELLİK(MÜLKİLİK) İLKESİ KİŞİSELLİK(ŞAHSİLİK) İLKESİ
YER BAKIMINDAN YERSELLİK(MÜLKİLİK) İLKESİ Ülkede çıkarılan vergi kanunları ülke içinde yaşayan vatandaş ve yabancılara aynı ölçüde uygulanır. Bu yaklaşıma göre o ülkenin milli sınırları içerisinde, mali olaylara neden olan kişinin kimliği ve uyruğu önemli değildir. KİŞİSELLİK(ŞAHSİLİK) İLKESİ Ülkenin çıkardığı kanunlar, ülke dışında yaşayan vatandaşlara da uygulanır. Örneğin GVK.ya göre Türkiye’de yerleşmiş sayılan Türk vatandaşı yurt dışından sağladığı kazanç ve iratlar üzerinden de Türkiye’de vergi ödemek zorundadır.

32 Kavramsal(lafzi) yorum
ANLAM BAKIMINDAN YORUM ÇEŞİTLERİ Yasama Yorumu İdari Yorum Yargı Yorumu Bilimsel Yorum YORUM YÖNTEMLERİ Kavramsal(lafzi) yorum Amaçsal yorum Sistematik Yorum Tarihi Yorum

33 3- TÜRK VERGİ SİSTEMİNDE YORUM
Vergi Usul Kanunu’nun «Vergi kanunlarının uygulanması ve ispat» başlığını taşıyan 3.maddesinin A fıkrasına göre, ‘’Vergi kanunları lafzı ve ruhu ile hüküm ifade eder. Lafzın açık olmadığı hallerde vergi kanunlarının hükümleri; konuluşundaki maksat, hükümlerin kanunun yapısındaki yeri ve diğer maddelerle olan bağlantısı göz önünde tutularak uygulanır.’’ Buna göre, Türk Vergi Sisteminde lafzı ve ruhi yorum yöntemlerinin birbirlerini tamamlayan bir bütün olduğu ve vergi kanunlarının uygulanmasında her iki yöntemin birlikte göz önünde bulundurulması gereği ortaya çıkıyor.

34 4- YORUM SINIRLARI VE KIYAS YASAĞI
Kıyas; hakkında hüküm bulunmayan bir olayla ilgili olarak karar vermek için, özellikleri ve şartları ona benzeyen ve hakkında hüküm bulunan başka bir olayla benzetme yapmak suretiyle hüküm çıkartılmasıdır. Özel hukukta kıyas kanun boşluklarının doldurulmasında başvurulabilen bir yoldur. Ancak, kanunla düzenlenmesi anayasal bir zorunluluk olan vergilendirme ile ilgili olarak kıyas yapılması mümkün değildir. Çünkü Anayasa’ya göre, vergi yükümlülüğü ancak kanunla düzenlenebilir.

35 VERGİLENDİRMEYE İLİŞKİN TEMEL KAVRAMLAR

36 A- VERGİNİN KONUSU(MEVZUU)
Kısaca, verginin üzerinden alındığı şeydir. Verginin konusu, verginin en asli unsurudur. Bu yüzden bir vergi kanununda ilk önce verginin konusu açık bir şekilde belirlenir. Örneğin; GVK.nın 1. maddesinde Gelir Vergisi’nin konusu, «Gerçek kişinin bir takvim yılı içerisinde elde ettiği kazanç ve iratların safi tutarıdır.» şeklinde tanımlanmıştır. Daha sonra da ikinci maddesinde, gelirin kapsamına giren kazanç ve iratlar sayılarak devam etmiştir. Bunun gibi diğer vergi kanunlarında da öncelikle verginin konusu belirlenmiştir.

37 B- VERGİNİN ALACAKLISI
Verginin alacaklısı Devlettir. Verginin en önemli unsurlarından biri, devlet tarafından zorla alınmasıdır. Buradaki zorlama şüphesiz keyfi değil hukuk kuralları içerisinde yapılan bir zorlamadır.

38 C- VERGİ MÜKELLEFİ (Yükümlüsü)
VUK.na göre Vergi Mükellefi; «Vergi kanunlarına göre kendisine vergi borcu terettüp eden(düşen) gerçek veya tüzel kişidir.» biçiminde tanımlanmıştır. Gerçek kişi insandır. Tüzel kişi ise, hukukun kişilik sıfatını verdiği insan ya da mal topluluklarıdır. Belli bir amacı gerçekleştirmek üzere kurulan şirket ve dernek gibi kurumlar böyledir.

39 Vergi Ehliyeti VUK’nun «Vergi Ehliyeti» başlığını taşıyan 9. Maddesine göre, mükellefiyet ve vergi sorumluluğu için kanuni ehliyet şart değildir. Mükellef olabilmek için hak ehliyetine, yani medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olmak yeterlidir. Bu nedenle, medeni hakları kullanma ehliyetine sahip olmayanlar, yani küçükler(reşit olmayanlar), mahcur(kısıtlılar) ve mümeyyiz olmayanlar (iyiyi kötüden ayırt edemeyenler) vergi mükellefi olabilirler. Örneğin; Henüz reşit olmayan çocuklar ölen ailesinden miras yoluyla intikal eden mallardan dolayı veraset ve intikal vergisi mükellefi olur. Miras konusu mallar arasında bir ticari işletme bulunması halinde, aynı çocuk ticari kazancından dolayı Gelir Vergisi mükellefi olur. Bu nedenle, vergi ödeme gücüne sahip olup vergi borcu doğuran olaya sebebiyet veren herkes, vergi ehliyetine sahiptir.

40 Mükellefin Ödevleri VUK, vergi mükelleflerine; mükellefiyetin başlangıcından sona ermesine kadar geçen süreç içerisinde çeşitli ödevler yüklemiştir. Bunlara uyulmaması halinde de çeşitli cezai müeyyideler uygulanmaktadır.

41 Mükellefin Ödevleri Bildirimde Bulunmak Defter Tutmak
Defterlerin Tasdiki Kayıt Nizamına Uymak Kayıtların Belgelenmesi Defter ve Belgelerle Diğer Kayıtların Muhafaza ve İbraz Ödevi Vergi İnceleme Elemanlarına Yardımcı Olma Ödevi Vergi Levhası Alma Zorunluluğu Ödeme Kaydedici Cihaz Kullanma Mecburiyeti ve Elektronik Ortamda Kayıt ve Belge Düzenleme Çiftçilerin Ekim ve Sayım Beyanında Bulunma Mecburiyeti Gerçek Usule Tabi Olmayan Ücretlilerin Vergi Karnesi Alma Mecburiyeti Vergi Beyannamelerinin Tasdik Mecburiyeti Vergi Kimlik Numarası Kullanmak Mecburiyeti Sahte Belge Düzenleyenlerin Teminat Yatırma Ödevi Maliye Bakanlığı’nın Yetkisi ile Getirilen Ödevler

42 a) Bildirimde Bulunmak
Mükellefler işe başladıklarını, adreslerini, adres değişikliklerini, iş değişikliklerini, işi bırakma tarihlerini, iş yeri değişikliklerini kanunun öngördüğü süreler içerisinde bağlı bulundukları vergi dairesine bildirmek zorundadır. (VUK. 153 – 168) İşe başlama bildirimleri, işe başlama tarihinden itibaren on gün içinde yapılır. İşi bırakma, iş ve adres değişiklikleri bir ay içinde yapılır. Bildirimlerin yazılı yapılması, posta ile taahhütlü gönderilmesi caizdir.(VUK.169) Buna göre beyannamelerin postaya verildiği tarih, vergi dairesine verildiği tarih hükmündedir.(VUK.170)

43 b) Defter Tutmak Aşağıda yazılı gerçek ve tüzel kişiler bu kanunun esaslarına göre defter tutmaya mecburdurlar: (VUK.172) 1. Ticaret ve sanat erbabı; 2. Ticaret şirketleri; 3. İktisadi kamu müesseseleri; 4. (2365 sayılı Kanunun 24'üncü maddesiyle değişen bent) Dernek ve vakıflara ait iktisadi işletmeler; 5. Serbest meslek erbabı; 6. Çiftçiler. İSTİSNALAR : Gelir vergisinden muaf olan esnaf ve gerçek usulde vergiye tabi olmayan çiftçiler; Gelir Vergisi Kanununa göre kazançları basit usulde tespit edilenler. Defter tutmak zorunda değildirler. (VUK.173) İktisadi kamu müesseseleriyle dernek ve vakıflara ait iktisadi işletmeler defter tutma bakımından tüccarların tabi oldukları hükümlere tabidirler.

44 c) Defterlerin Tasdiki
Defter tutmak zorunda olanlar, tutacakları defterleri notere tasdik ettirmek zorundadırlar. Ancak, menkul kıymet ve kambiyo borsasındaki acenteler için tasdik makamı, borsa komiserliğidir.(VUK.223) Defterler anonim ve limited şirketlerin kuruluş aşamasında, şirket merkezinin bulunduğu yer ticaret sicili memuru veya noter tarafından tasdik edilir. Tasdik Zamanı (VUK. 221) Ödeten beri işe devam etmekte olanlar, defterlerin kullanılacağı yıldan önce gelen son ayda(Aralık ayında) Hesap dönemi maliye bakanlığınca tespit edilenler, defterin kullanılacağı dönemden önce gelen hesap döneminin son ayında; Yeniden işe başlayanlar, sınıf değiştirenler ve yeni bir mükellefiyete girenler, işe başlama ve yeni mükellefiyete girme tarihinden önce; Vergi muafiyeti kalkanlar ise, muaflıktan çıkma tarihinden itibaren 10 gün içinde, Tasdike tabi defterlerin kullanılmak suretiyle dolması halinde veya başka sebeplerle yıl içerisinde yeni defter tutmak zorunda olanlar, bu defterleri kullanmaya başlamadan önce, defterlerini tasdik ettirmek zorundadırlar.

45 d) Kayıt Nizamına Uymak
VUK.215. maddesine göre; 1- Defter ve kayıtlar türkçe tutulur. 2- Kayıt ve belgelerde Türk para birimi kullanılır. Belgeler, Türk parası karşılığı gösterilmek şartıyla, yabancı para birimine göre de düzenlenebilir. 3- Defterler mürekkepli kalemle yazılır. 4- Defterlerde boş satır bırakılamaz ve sayfalar yok edilemez, - İşlemler defterlere 10 gün içerisinde kaydedilir. - Ancak, kayıtlarını devamlı olarak muhasebe fişleri yetkili amirlerin imza ve parafını taşıyan belgelere dayanarak yürüten işletmelerde işlemlerin bu belgelere işlenmesi, deftere işlenmesi hükmündedir. Bu belgelerdeki kayıtların en geç 45 gün içerisinde esas defterlere intikali zorunludur.(VUK.219/c) - Ancak Serbest Meslek Kazanç Defterine işlemler günü gününe kaydedilir. 5- Kayıtlar mutlaka belgelendirilmeli. 6- Yanlış kayıtların üzeri tek çizgi ile çizilerek yanına veya üzerine doğrusu yazılarak düzeltilir. 7- Boş satır bırakılmamalı, sayfalar yok edilmemeli,

46 e) Kayıtların Belgelenmesi
Vergilendirmeye ilişkin ve defter kayıtlarına esas teşkil edecek işlemlerin belgelendirilmesi zorunludur.(VUK.227) Düzenlenecek olan belgelerin Maliye Bakanlığı’nın zorunlu gördüğü bilgileri taşıması gerekir. Aksi halde belgeler hiç düzenlenmemiş sayılır. Buna karşılık belgeye dayandırılması ve belgenin teminine imkan bulunmayan giderler ile vergi kanunlarına göre götürü olarak tespit edilen giderlerin belgelendirilmesi zorunlu değildir.(VUK.228)

47 DÜZENLENMESİ GEREKEN BAŞLICA BELGE TÜRLERİ
Fatura Perakende Satış Vesikaları Gider Pusulası Müstahsil Makbuzu Serbest Meslek Makbuzu Ücret Bordrosu Sevk İrsaliyesi Taşıma İrsaliyesi Yolcu Listesi Günlük Müşteri Listesi

48 Düzenlenmesi Gereken Başlıca Belge Türleri
1- FATURA : Satılan mal veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı tutarı göstermek üzere, malı satın veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari bir belgedir.(VUK.229) Fatura, malın teslim tarihinden veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami 7 gün içinde düzenlenir. Birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenler ve defter tutmak zorunda olan çiftçilerin, satışlarında fatura düzenlemeleri ve bunların alışlarında fatura almaları zorunludur. Vergiden muaf esnafın fatura düzenleme zorunluluğu yoktur. Buna karşılık, yukarıda belirtilen fatura vermek mecburiyetinde olanların perakende satış faturasının 800 Tl.yi geçmesi halinde ve belirtilen bu tutarı geçmese dahi tüketicilerin istemesi halinde yine fatura vermeleri zorunludur.

49 2- PERAKENDE SATIŞ VESİKALARI : Defter tutmak zorunda olan tüccar ve çiftçiler ile basit vergilendirilen mükelleflerin, tüketiciye sattıkları mal ya da yaptıkları hizmet karşılığında aldıkları bedelin yukarıda belirtilen fatura düzenleme mecburiyeti sınırının altında olması halinde, satış ya da hizmet bedeli karşılığında perakende satış belgeleri düzenlenmesi zorunludur.(VUK.233) 3- MÜSTAHSİL MAKBUZU : Defter tutmak zorunda olan tüccarlar ile kazancı basit usulde tespit edilenler ve defter tutmak zorunda olan çiftçilerin, gerçek usulde vergiye tabi olmayan çiftçilerden satın aldıkları ürünler için fatura yerine geçmek üzere, müstahsil makbuzu düzenlemeleri zorunludur.(VUK.235)

50 4- SERBEST MESLEK MAKBUZU : Serbest meslek sahipleri, yaptıkları hizmet karşılığı elde ettikleri gelirler için serbest meslek makbuzu tanzim etmek ve bir suretini müşteriye vermek; müşteri de bu makbuzu istemek ve almak mecburiyetindedir.(VUK.236) 6- GİDER PUSULASI : Gerçek usulde vergiye tabi olan tacirler çiftçiler ve serbest meslek sahiplerinin, vergiden muaf esnaftan satın aldıkları mal ve hizmetleri için fatura yerine geçmek üzere, gider pusulası düzenlemeleri zorunludur(VUK.234) 5- ÜCRET BORDROSU : İşverenler, her ay ödedikleri ücretler için ücret bordrosu tutmaya mecburdurlar. GVK’ya göre, vergiden muaf olan ücretlerle diğer ücret üzerinden vergiye tabi hizmet erbabına yapılan ücret ödemeleri için bordro düzenlenmez.(VUK.238)

51 7- SEVK İRSALİYESİ : Satışa konu olan ticari malların taşıttırılması üzerine, taşıttırma işlemini yaptıran satıcı ya da alıcı tarafından düzenlenir. Malların, mükelleflerin birden çok işyerleri ve şubeleri arasında taşınması sırasında dahi bu belgenin düzenlenmesi zorunludur.(VUK.230/5) Malı satın alanların, satın aldıkları malları kendilerinin taşıması veya başkalarına taşıttırılması halinde bu mallara ait fatura veya perakende satış fişinin bulundurulması yeterlidir. Sevk irsaliyesinde faturadaki fiyat ve bedelle ilgili bilgiler hariç olmak üzere faturada yer alması gereken bilgilerin olması zorunludur. 8- GÜNLÜK MÜŞTERİ LİSTESİ : Otel, motel ve pansiyon gibi konaklama yerleri; konaklama yerinin yerleşim planlarına uygun olarak günlük müşteri listeleri düzenlemeleri zorunludur.(VUK.240/c) Bu listelerde müşterilerin adı soyadı ile oda ücreti yer alır.

52 9- TAŞIMA İRSALİYESİ : Taşıma irsaliyeleri, ücret karşılığında eşya nakleden bütün gerçek ve tüzel kişiler tarafından nakledildikleri eşya için düzenlenir.(VUK.240/A) Taşıma irsaliyesi, nakliye işini yapanlar tarafından düzenlenir. Buna karşılık sevk irsaliyesi ise, ticari malı satan ya da satın alan tarafından düzenlenir. 10- YOLCU LİSTELERİ : Şehirlerarasında yapılan yolcu taşımalarında yolcu taşıma bileti kesmeye mecbur olan mükellefler(Demiryolları hariç), taşıtlarının her seferi için müteselsil seri ve sıra numaralı ve oturma yerlerini planlı şekilde gösteren iki suret yolcu listesi düzenlerler ve bu listenin bir suretini sefer sonuna kadar taşıtta ve diğer suretini işyerinde bulundururlar.(VUK.240/B)

53 Vergi İnceleme Elemanlarına Yardımcı Olma Ödevi
Defter ve Belgelerle Diğer Kayıtların Muhafaza ve İbraz Ödevi Defter tutmak ve belge düzenlemek zorunda olanlar, tuttukları defterlerle düzenledikleri ve aldıkları belgeleri 5 yıl süre ile muhafaza etmeye ve istenildiğinde yetkili kişi ve makamları ibraz etmeye mecburdurlar (VUK ) Vergi İnceleme Elemanlarına Yardımcı Olma Ödevi Mükellefler, inceleme elemanına çalışma yeri göstermek, incelemeye ilişkin her türlü bilgiyi vermek ve lüzumunda işyerinin her tarafını gezdirip göstermek zorundadırlar. İşletmede envanter(sayım) yapılması halinde, mükellefler araç, gereç ve personeliyle bu işlemlerin sonuçlandırılmasına yardım etmek ve gerekli kolaylığı göstermek zorundadır.(VUK.257)

54 Vergi Levhası Alma Zorunluluğu
Gelir Vergisi mükellefleri,(basit usulde vergilendirilenler dahil) ile sermaye şirketleri, her yıl Mayıs ayının sonuna kadar vergi tarhına esas olan kazanç tutarları ile binlere isabet eden vergi miktarlarını gösteren vergi levhasını almak, ve yetkililerce istenildiğinde ibraz etmek üzere iş yerlerinde görünür bir yerde bulundurmak zorundadırlar.(VUK.5) (VUK.408 sayılı Genel Tebliği) Çiftçilerin Ekim ve Sayım Beyanında Bulunma Mecburiyeti Çiftçilerin, ekili arazilerin büyüklüğü, ektikleri ürünün nevi, besledikleri hayvanların cinsi ve sayısı, meyve veren ağaç sayısı hakkında ekim ve sayım beyanında bulunma zorunluluğu vardır.(VUK.243)

55 Ödeme Kaydedici Cihaz Kullanma Mecburiyeti ve Elektronik Ortamda Kayıt ve Belge Düzenleme
3100 sayılı Katma Değer Vergisi Mükelleflerinin Ödeme Kaydedici Cihazları Kullanma Mecburiyeti Hakkında Kanuna göre, «Perakende mal ve hizmet satışında bulunan birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, perakende satışlarının belgelendirilmesi amacıyla ödeme kaydedici cihaz kullanmak mecburiyetindedirler» Elektronik defter, şekil hükümlerinden bağımsız olarak Vergi Usul Kanununa göre tutulması zorunlu olan defterlerde yer alması gereken bilgileri kapsayan elektronik kayıtlar bütünüdür. Elektronik Belge, şekil hükümlerinden bağımsız olarak Vergi Usul Kanununa göre düzenlenmesi zorunlu olan belgelerde yer alan bilgileri içeren elektronik kayıtların bütünüdür. Elektronik kayıt, elektronik ortamda tutulan ve elektronik defter ve belgeleri oluşturan, elektronik yöntemlerle erişimi ve işlenmesi mümkün olan en küçük bilgi ögesini ifade eder.

56 Gerçek Usule Tabi Olmayan Ücretlilerin Vergi Karnesi Alma Mecburiyeti
Gelir Vergisi Kanunu’na göre diğer ücret kapsamında vergilendirilenlerin karne almaları zorunludur. (VUK. 247) Buna göre kazançları basit usulde vergilendirilen ticaret erbabı ile götürü gider usulünü kabul eden gayrimenkul sermaye iradı sahipleri, yanlarında çalışan hizmet erbabı için karne almaları ve bu karnelerde yazılı erginin hizmet erbabınca ödenmesini sağlamaya mecburdurlar.

57 Vergi Beyannamelerinin Tasdik Mecburiyeti
Maliye Bakanlığı; vergi beyannamelerini, serbest muhasebeci, serbest muhasebeci mali müşavir veya yeminli mali müşavirler tarafından imzalanması mecburiyetini getirmeye, vergi kanunları kapsamındaki yeminli mali müşavirlik tasdik işlemlerini elektronik ortamda gerçekleştirmeye, bu mecburiyeti beyanname çeşitleri, mükellef grupları ve faaliyet konuları itibariyle ayrı ayrı uygulamaya yetkilidir.(VUK.227/1) Maliye Bakanlığı ayrıca, vergi kanunlarında yer alan istisna, yeniden değerleme, zarar mahsup ve benzeri hükümlerden yararlanılmasına ilişkin belgelerinin yeminli mali müşavirlerce tasdik edilmesi şartına bağlamaya yetkilidir.(VUK.227/2)

58 Vergi Kimlik Numarası Kullanmak Mecburiyeti
VUK. 8. maddesinin son fıkrasına göre, «Türkiye Cumhuriyeti tabiiyetinde bulunan her gerçek kişi ile tüzel kişilere bir vergi numarası verilir.» hükmü getirilmiştir. Maliye Bakanlığı, kanunun verdiği yetkiye dayanarak yayımladığı 3 no’lu Vergi Kimlik Numarası Genel Tebliği ile Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan gerçek kişilerin vergi kimlik numarasını TC kimlik numarası olarak belirlemiştir.

59 Sahte Belge Düzenleyenlerin Teminat Yatırma Ödevi
Sahte belge düzenleme fiilini işleyenler ile bu fiile iştirak edenler Tl. teminat yatırmak zorundadırlar. Yatırılacak olan teminat tutarı, sahte belgede yer alan toplam tutarın %10’undan az olamaz.(VUK.153/A) Teminatlar, 3 veya 5 yıl içinde kaçakçılık suçu fiillerinden herhangi birinin işlenmemesi halinde mükellefe iade edilir. Sahte belge fiilini işleyenler ile bu fiillere iştirak edenler 6 yıl süreyle vergi teşvik ve desteklerinden yararlanamazlar.

60 Maliye Bakanlığı’nın Yetkisi ile Getirilen Ödevler
Yukarıda belirtilen ödevlerin dışında, aşağıda belirtilen hususlarda ödevler getirmeye VUK.257. maddesi ile yetkili kılınmıştır. VUK. na göre tutulmakta olan defter ve belgelere ilave defter ve belge tutulması hususunda zorunluluk getirmek. Gerçek usulde vergilendirilen hizmet işletmelerinin sundukları hizmetlerle ilişkin ‘’adisyon’’ düzenlemeleri zorunluluğu gösterilebilir. Mükelleflerin Tl.yi aşan tahsilat ve ödemeleri ile aylık 500 Tl.yi aşan konut kirası ve işyeri kirasının tamamını banka veya PTT aracılığı ile yapmaları zorunluluğunu getirmiştir. Vergi beyannameleri ile bildirimlerin internet üzerinden veya elektronik ortamda verilmesi zorunluluğunu getirmek. 413 sıra sayılı VUK Genel Tebliği ile; Kurumlar Vergisi mükellefleri ile ticari(basit usule tabi olanlar hariç), zirai ve mesleki kazanç sahipleri için her yıl 1 Nisan – 31 Mayıs tarihleri arasında elektronik ortamda «Mükellef Bilgileri Bildirimi» verme zorunluluğu getirilmiştir.

61 D- VERGİ SORUMLUSU Vergi Sorumlusu; kendisi vergi mükellefi olmadığı halde, esas mükellef adına vergiyi ödemek zorunda olan kişidir. VUK, vergi sorumlusu; «Verginin ödenmesi bakımından alacaklı vergi dairesi ile muhatap olan kişidir.» şeklinde tanımlanmıştır.(VUK. 8/2)

62 Vergi Mükellefi İle Vergi Sorumlusu Arasındaki Fark
Vergi mükellefi kavramı ile vergi sorumlusu kavramı birbirinden farklıdır. Vergi mükellefi; vergi kanunlarına göre kendisine vergi borcu terettübeden gerçek veya tüzelkişidir. «Şahsına vergi borcu doğan kişidir.» Vergi sorumlusu ise; «esas mükellef adına doğan vergi borcunu vergi dairesine ödemek zorunda olan kişidir.» Bazı durumlarda kanun koyucu, vergi borcunun esas mükellef tarafından değil, başkaları tarafından ödenmesini öngörür. Bu nedenle, vergi sorumlusu verginin ödenmesi bakımından kanun gereği vergi dairesi ile muhatap tutulan kişidir.

63 Vergi Sorumluluğu Türleri
Vergi Kesenlerin Sorumluluğu : Yaptıkları ve yapacakları ödemelerden vergi kesmeye mecbur olanlar, verginin tam olarak kesilip ödenmesinden ve bununla ilgili diğer ödevleri yerine getirmekten sorumludurlar.(VUK. Md.11/1) Mirasçıların Sorumluluğu : Ölüm işi bırakma hükmündedir.(VUK.164) Ölüm halinde mükellefin ödevleri mirası reddetmemiş mirasçılara geçer. Mirasçılardan her biri ölenin vergi borcu ve bu borca ilişkin gecikme faizi ile zammından miras hisseleri oranında sorumludur(VUK.12). Ölümle birlikte vergi cezaları düşer ve mirasçılara geçmez.

64 Kanuni Temsilcilerin Sorumluluğu : Kanuni temsilcinin sorumlulukları VUK.da düzenlenmiştir. «Tüzel kişilerin, küçüklerin, kısıtlıların veya tüzel kişiliği olmayan kuruluşların yükümlü ya da sorumlu olmaları halinde bunlara düşen ödevler, bunların kanuni temsilcileri tarafından yerine getirilir. Yukarıda yazılı olanların bu ödevleri yerine getirmemeleri yüzünden mükelleflerin veya vergi sorumlularının varlığından tamamen veya kısmen alınamayan vergi ve buna bağlı alacaklar, kanuni ödevleri yerine getirmeyenlerin varlıklarından alınır.»(VUK.332) «Küçük ve kısıtlılar, kanuni temsilcinin vergi kanunlarına aykırı hareketlerinden dolayı cezaya muhatap tutulmazlar. Bu hallerde cezanın muhatabı kanuni temsilcidir.»(VUK.332

65 Limited Şirketlerde Vergi Sorumluluğu : Limited Şirketlerde vergi sorumluluğunu yönetici, temsilciler ve ortaklar açısından ayrı ayrı ele almak gerekir. Şirketten tahsil edilemeyen vergi, Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun’un mükerrer 35. maddesi uyarınca kanuni temsilcilerin mal varlıklarından tahsil edilir. Limited Şirket ortakları arasından şirketi yönetmek üzere yetki verilmiş kanuni temsilci konumundaki ortak veya ortaklar payları oranında kamu alacağının tamamından sorumludurlar. Ortağın şirketteki sermaye payını devretmesi halinde, payı devreden ve devir alanlar devir öncesine ait kamu alacaklarının ödenmesinden müteselsilen sorumlu tutulur(AATUHK.md 35).

66 Tasfiye Memurlarının Sorumluluğu : Şirketlerin tasfiye işlemlerini yürütmekle görevli olan tasfiye memurları, tasfiye edilen kurumlara ait vergi borçlarından dolayı müteselsilen sorumludurlar.(KV.34, AATUHK.33) Emlak Vergisinde Sorumluluk : Emlak vergisinden, devir ve ferağı(terkin) yapılan bina ve arazinin devir ve ferağın yapıldığı yıl ile geçmiş yıllara ait ödenmemiş olan emlak vergisinden, devreden ve devir alan müteselsilen sorumludurlar(EVK.30) ÖTV.de Sorumluluk : Maliye Bakanlığı gerek görülen hallerde vergi alacağını emniyet altına almak için vergiye tabi işlemlere taraf olanları verginin ödenmesinden sorumlu tutabilir.(ÖTV.4)

67 Serbest Muhasebeci, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavirlerin Sorumluluğu :
Yükümlülerin beyannamelerini imzalayan ve yükümlülere ait belgeleri inceleyerek bu belgelere ilişkin tasdik raporu düzenleyen meslek mensupları, imzaladıkları beyannamelerde veya düzenledikleri tasdik raporlarında yer alan bilgilerin defter kayıtlarına ve belgelere uygun olmamasından dolayı ortaya çıkan vergi ve cezadan dolayı mükelleflere birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludurlar.(VUK.227/2)

68 Diğer Sorumluluk Halleri :
Karnesiz Hizmet Erbabı Çalıştıranların Sorumluluğu : Basit usulde vergilendirilen ticaret erbabı ile götürü gider usulünü seçen gayrimenkul sermaye iradı sahipleri, yanlarında çalışan hizmet erbabının kanunda belirtilen süre içinde karne almalarını ve karnelerinden yazılı vergilerini ödemelerini sağlamaya mecburdurlar.(VUK.251) Motorlu Taşıtlar Vergisinde : Trafik sicil memurları ile noterler, vergi ödenmemiş taşıtların devrini yapmaları halinde; fenni muayene memurları ise, vergi ödenmemiş taşıtların muayenesini yapmaları halinde, mükelleflerle birlikte müteselsilen sorumludurlar(MTVK. 13)

69 Veraset ve İntikal Vergisinde : İntikali yapılan gayrimenkule ilişkin veraset ve intikal vergisi ödenmeden devir yapan tapu memurları, ödenmeyen vergiden mükelleflerle birlikte müteselsilen sorumlu olurlar(VİVK.19/2) Damga Vergisinde : Vergiye tabi kağıtların Damga Vergisinin ödenmemesinden veya noksan ödenmesinden dolayı alınması gereken vergiden dolayı kağıtları ibraz edenler sorumludur.(DVK.24)

70 Vergiyi Doğuran Olay VUK.19. maddesine göre, vergi alacağı vergi kanunlarının vergiyi bağladıkları olayın vukuu(meydana gelmesi) ile doğar. Vergi borcunu doğuran olayla birlikte idarenin vergi alacağı kesinleşmez. Bu olayla birlikte süreç başlamış olur; süreç ise tarh, tahakkuk, tebliğ ve tahsil ile tamamlanır. Gelir Vergisi Kanunu ticari kazançlarda vergi borcunun doğmasını gelirin tahakkukuna bağlamıştır.

71 MUAFİYET : Vergi kanunlarına göre vergilendirilmesi gereken bir kişinin, kısmen veya tamamen, sürekli veya geçici olarak vergi dışı tutulması şeklinde tanımlanabilir. Örneğin; mal alım satımında bulunan kişiler, GVK. Bakımından ticari faaliyette bulunmuş sayılarak, Gelir Vergisi Mükellefi sayılırlar. Ancak, bu kişilerden sabit bir iş yeri olmadan ve işlerinde motorlu nakil vasıtası kullanmaksızın faaliyet gösterenler «esnaf muaflığı» kapsamında gelir vergisinden muaftırlar. İSTİSNA : Vergi kanunlarına göre vergilendirilmesi gereken bir konunun, kısmen veya tamamen sürekli veya geçici olarak vergi dışı bırakılması şeklinde tanımlanabilir. Örnek: KDV.de ihracat istisnası gösterilebilir. KDV. Kanuna göre her türlü mal teslimleri vergiye tabidir. Ancak, aynı kanunun «istisnalar» bölümünde ihracat teslimleri, yani malların yurt dışına satışı vergi dışı tutulmuştur. Dolayısıyla istisna, bir verginin konusunu teşkil eden her hangi bir unsurun, kanunlardaki istisna hükümleri ile vergi dışı tutulmasıdır.

72 Verginin Matrahı Verginin Tarifesi
Matrah; «Vergi borcunun hesaplanabilmesi için vergi tarifesinin üzerine uygulandığı değer anlamına gelir.» Bu değer parasal bir değer ise, ad-volorem matrah , şayet bu değer fiziki ya da teknik bir değer ise, spesifik matrah türünden söz edilir. Verginin Matrahı Vergi tarifesi, «Vergi borcunun hesaplanabilmesi için matraha uygulanan ölçülerdir.» Günümüzde bu vergiler daha çok nispi(oransal) şeklindedir. Bazı vergilerde ise maktu ölçüler, yani sabit bir tutar şeklindedir. Verginin Tarifesi

73 VERGİLENDİRME İŞLEMLERİ Verginin Tarhı(Tarhiyat)
VUK’ta verginin tarhı şu şekilde tanımlanmıştır. «Verginin tarhı, vergi alacağının kanunlarda gösterilen matrah ve nispetler üzerinden vergi dairesi tarafından hesaplanarak bu alacağı miktar itibariyle tespit eden idari muameledir.»VUK.20 Verginin tarhı, kısaca vergi borcunun hesaplanması işlemidir. Bu işlem «tarhiyat» olarak da adlandırılmaktadır. Buna göre, vergiyi doğuran olayla başlayan vergileme sürecimde, vergi borcunun somut bir şekilde vergi dairesi tarafından hesaplanmasıdır.

74 TARHİYAT ÇEŞİTLERİ Beyana Dayalı Tarh İkmalen Vergi Tarhı
Re’sen Vergi Tarhı İdarece Vergi Tarhı Tahrire Dayanan Tarh TARHİYAT ÇEŞİTLERİ

75 BEYANA DAYALI TARH Verginin hesaplanması bakımından gerekli hususların, en iyi mükellef tarafından bilinebileceği, bu nedenle mükellefin beyanının, vergilendirmeye esas alınmasının daha isabetli olacağı mantığına dayalı bir tarh usulüdür. Gelir Vergisi, Kurumlar Vergisi, Katma Değer Vergisi, Emlak Vergisi gibi vergilerin tarhı beyan esasına göre yapılır. Vergi kanunlarına göre beyan üzerinden alınan vergiler "Tahakkuk fişi" ile tarh ve tahakkuk ettirilir. VUK.25

76 İKMALEN VERGİ TARHI «Bir vergi tarh edildikten sonra, bu vergi ile ilgili defter, kayıt, belge veya kanuni ölçülere dayanılarak tespit edilen matrah farkı üzerinden yapılan vergi tarhıdır.»VUK.29 Daha önceden tarh edilen bir vergiye ilişkin olarak sonradan yapılan vergi incelemesi sonucu ortaya çıkan matrah farkı üzerinden yapılan tarhiyattır.

77 VUK’un 30,maddesinde yer alan re’sen tarh sebepleri ;
RE’SEN VERGİ TARHI «Re’sen vergi tarhı, vergi matrahının tamamen veya kısmen defter ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitine imkan bulunmayan hallerde takdir komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlarca düzenlenmiş vergi inceleme raporlarında belirtilen matrah veya matrah kısmı üzerinden vergi tarh olunmasıdır.» VUK’un 30,maddesinde yer alan re’sen tarh sebepleri ; Vergi beyannamesinin süresinde verilmemesi, Kanuni defterlerin tutulmaması, Tutulan defterlerin veya verilen beyannamelerin gerçek durumu yansıtmaması, Mali Müşavir ve yeminli mali müşavir gibi serbest meslek mensuplarına imzalattırma mecburiyeti getirilen beyanname ve eklerinin imza ve tasdik ettirilmemesi. Re’sen vergi tarhının ikmalen vergi tarhından farkı; Re’sen vergi tarhı defter, kayıt ve kanuni ölçülere dayanılmadan doğrudan vergi idaresi tarafından yapılır. Buna karşılık ikmalen vergi tarhı ise defter, kayıt ve kanuni ölçüler üzerinden yapılır.

78 İDARECE VERGİ TARHI VUK. Mükerrer Madde 30. ;
«Verginin idarece tarhı; 29'uncu ve 30'uncu maddeler dışında kalan hallerde, mükelleflerin verginin tarhı için vergi kanunları ile muayyen zamanlarda müracaat etmemeleri veya aynı kanunlarla kendilerine tahmil edilen mecburiyetleri yerine getirmemeleri sebebiyle zamanında tarh edilemeyen verginin kanunen belli matrahlar üzerinden idarece tarh edilmesidir.» Örnek: Götürü gider usulünü kabul eden gayrimenkul sermaye iradı sahiplerinin yanlarında çalışan hizmet erbabına ilişkin karne almamaları ve yanlarında çalıştırdıkları kişilere ait vergiyi zamanında tarh ettirmemeleri halinde, bunlara ait vergi borcu idarece tarh olunur.(GVK.109, VUK.251) Emlak Vergisi mükelleflerinin bildirimlerini süresinde vermemeleri halinde vergi idarece tarh edilir.(EVK.32)

79 TAHRİRE DAYANAN TARH Tahrire göre vergi tarhı, verginin tahrir usulü ile tespit edilen matrahlar üzerinden hesaplanmasıdır. Tahrir Nedir ? Osmanlı devletinde fethedilen yerlerde uygulanacak idari teşkilat ve sistem çerçevesinde, tayin olunan heyetler marifetiyle nüfus, arazi ve emlak’ın tespit ve kaydedilmesi işlemine tahrir bu bilgilerin kaydedildiği deftere de tapu tahrir defteri denirdi. Not: VUK’nun 36. ve izleyen maddelerinde düzenlenmiş olmakla birlikte, günümüzde uygulaması yoktur.

80 VERGİNİN TEBLİĞİ VE TAHSİL USULLERİ
Verginin Tebliği (VUK. Md. 21) «Tebliğ, vergilendirmeyi ilgilendiren ve hüküm ifade eden hususların yetkili makamlar tarafından mükellefe veya ceza sorumlusuna yazı ile bildirilmesidir.» Tebliğ ilke olarak posta aracılığı ile yapılır. Adresleri bilinmeyenlere ilan yolu ile tebliğ yapılır. Ayrıca, posta ve ilan yollarına bağlı kalınmaksızın, tebliğe elverişli elektronik bir adres vasıtasıyla elektronik ortamda tebliğ yapılabilir.(VUK Md ) Tebliğ; mükelleflere, bunların kanuni temsilcilerine, umumi vekillerine veya vergi cezası kesilenlere; kendisine tebligat yapılacak kimsenin bulunmaması halinde, ikametgah adresinde bulunanlardan veya işyerlerinde bulunan memur ya da müstahdemlerden birine yapılır. Tüzel kişilere yapılacak tebliğ; bunların başkan, müdür veya kanuni temsilcilerine yapılır. Vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerde, bunları idare edenlere veya temsilcilerine yapılır. VERGİNİN TEBLİĞİ VE TAHSİL USULLERİ

81 b- Tebliğ Usulleri : Posta İle Tebliğ : İdari işlemler, ilke olarak posta ile tebliğ edilir. Tebliğ zarfları «resmi alma haberli taahhütlü» olarak gönderilmektedir. Vergi dairesi işlemleri için bakanlıkça belirlenmiş tebliğ zarfları kullanılmaktadır. Ayrıca mükellefin tebellüğ ettiğini(resmi belgeyi aldığını) belirlemek üzere, üzerinde ayrıca «tebliğ alındı» belgesi bulunmaktadır. Tebliğ alındısı mükellef veya yetkili kişilerce tarih konulmak suretiyle imzalanmakta ve vergi dairesine iade edilmektedir. Mükellef adresinde bulunamazsa, tebliğ işlemi belli bir süre sonra tekrarlanır. İkinci kez yapılan tebliğ işlemine rağmen adresinde bulunmayan mükellefe bu kez ilan yoluyla tebliğ yapılır.(VUK. 102)

82 Memur Aracılığı İle Tebliğ : Maliye Bakanlığı, tebliğleri posta yerine memur vasıtasıyla da yaptırtmaya yetkilidir. Bu madde hükmünün uygulanmasında da bu kısımdaki tebliğ esaslarına uyulur. Elektronik Ortamda Tebliğ : Bu Kanun hükümlerine göre tebliğ yapılacak kimselere, 93 üncü maddede sayılan tebliğ usullerine bağlı kalınmaksızın, tebliğe elverişli elektronik bir adres vasıtasıyla elektronik ortamda tebliğ yapılabilir. Maliye Bakanlığı, elektronik ortamda yapılacak tebliğle ilgili her türlü teknik altyapıyı kurmaya veya kurulmuş olanları kullanmaya, tebliğe elverişli elektronik adres kullanma zorunluluğu getirmeye ve kendisine elektronik ortamda tebliğ yapılacakları ve elektronik tebliğe ilişkin diğer usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.

83 İlan Yoluyla Tebliğ : Muhatabın adresinin bilinmemesi, bilinen adresinin yanlış veya değişmiş olması nedeniyle posta ile tebliğ yapılamıyorsa veya başkaca nedenlerden dolayı posta ile tebliğ yapılması imkanı yoksa ilan yoluyla tebliğ yapılır.(VUK.103)

84 «Tarh ve tebliğ edilen bir verginin ödenmesi gereken safhaya gelmesidir.» (VUK.22)
Beyan usulüne göre vergilendirmede tarh, tebliğ ve tahakkuk iç içedir. Başka bir deyişle beyannamenin verilmesi üzerine vergi dairesi tarafından tahakkuk fişinin kesilmesiyle birlikte vergi tarh ve tahakkuk etmiş olur. Burada ayrıca mükellefe tebliğ yapılmasına gerek yoktur. Beyannamenin elektronik ortamda gönderilmesi halinde tahakkuk fişi elektronik ortamda düzenlenir ve bu fiş bilgileri mükellefe veya elektronik ortamda beyanname gönderme yetkisi verilmiş gerçek veya tüzel kişiye elektronik ortamda iletilir. Bu ileti, tahakkuk fişinin mükellefe tebliği yerine geçer. VERGİNİN TAHAKKUKU

85 VERGİNİN TAHSİLİ Verginin tahsili, vergi borcunun kanuna uygun surette ödenmesidir. (VUK.23) Kanuna uygun surette mükellef tarafından zamanında ödenmeyen vergi, vergi dairesince kanuna uygun olarak zorla alınır. Vergiler, ilgili kanunlarda belirtilen süreler içerisinde ödenir (VUK.111). Bir kamu alacağı olan ve süresinde ödenmeyen vergiler 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun(AATUHK) hükümlerine göre cebren tahsil edilir. NOT: Verginin tahsiliyle ilgili olarak VUK’nun 112. maddesi ile düzenlenmiş özel ödeme zamanlarıda vardır.

86 VERGİNİN ZAMANINDA ÖDENMEMESİNİN SONUÇLARI
1- Gecikme faizi veya gecikme zammı uygulanması Gecikme faizi veya gecikme zammı, verginin zamanında ödenmemesi karşılığında alınan bir bedeldir. Gecikme Faizi : VUK’nun 112. maddesi gereğince aşağıda belirtilen hallerde uygulanır. Re’sen veya idarece yapılan tarhiyatlarda, dava konusu yapılmaksızın kesinleşen vergilere, normal vade tarihinden itibaren, son yapılan tarhiyatın tahakkuk tarihine kadar geçen süre için; Dava konusu yapılan vergilerin ödeme yapılmamış kısmına, normal vade tarihinden itibaren, yargı organı kararının tebliğ tarihine kadar geçen süreler için; Uzlaşılan vergilerde, normal vade tarihinden uzlaşma tutanağının imzalandığı tarihe kadar geçen süre için gecikme faizi uygulanır. Not: Gecikme faizinin hesaplanmasında ay kesirleri nazara alınmaz.

87 Gecikme Zammı : 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51. maddesine göre, amme alacağının ödeme müddeti içinde ödenmeyen kısmına vadenin bitim tarihinden itibaren uygulanan bir farktır. Gecikme zammı oranı 2015 yılı için % 1.40’tır. Ay kesirine isabet eden gecikme zammı günlük olarak dikkate alınır. Gecikme zammı, VUK’na göre vergi ziyaı cezalarında da yukarıda belirtilen oranda uygulanır. Ancak mahkemeler tarafından verilen ve ceza mahiyetinde olan kamu alacaklarında ise, yukarıda belirtilen oranın yarısı ölçüsünde gecikme zammı uygulanır. Bunların dışındaki ceza mahiyetinde olan kamu alacaklarında gecikme zammı uygulanmaz.(AATUHK. Md.51)

88 Gecikme zammı ile gecikme faizi arasındaki fark ;
Gecikme faizi, Vergi Usul Kanununda düzenlenmiş olup ikmalen, re’sen ve idarece tarh olunan vergiler için uygulanır. Gecikme zammı ise, Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’da düzenlenmiş olup kesinleşmiş kamu alacakları için uygulanır. Gecikme faizinde ay kesirleri dikkate alınmazken, gecikme zammında ise ay kesirleri günlük olarak hesaba katılır. Örnek: İkmalen veya Re’sen tarh edilen vergi borcuna ilişkin 2 ay 10 günlük bir gecikme söz konusu ise, ay kesirleri dikkate alınmayacağından 2 aylık gecikme faizi hesaplanacaktır. Buna karşılık aynı gecikme süresine sahip bir vergi alacağı için ise 2 ay 10 günlük gecikme zammı hesaplanacaktır. Gecikme zammı ile gecikme faizi arasındaki fark ;

89 Cebri Tahsil İşlemine Başlanması(vergi icrası)
Vergi alacağı, vadesinde ödemeyenlerden Amme Alacağının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’da düzenlenen kurallar gereğince zorla tahsil edilir. Buna göre vergi idaresi cebren tahsil yoluna başvurmadan önce mükelleflere borçlarını 7 gün içerisinde ödemelerini veya bu süre içerisinde mal bildiriminde bulunmalarını bildiren bir «ödeme emri» yazısı tebliğ edilir. Bu bildirimde borcun ödenmemesi ve mal bildiriminde bulunulmadığı takdirde borcun zorla tahsil edileceği ve borçlunun, mal bildiriminde bulununcaya kadar, üç ayı geçmemek üzere hapsedileceği belirtilir.(AATUHK. 55)

90 Kamu Alacağının Tecil ve Tehiri
Tecil ve tehir kelimeleri eş anlamlı olup, erteleme anlamındadır. Kamu alacağının, alacaklı kamu idaresi tarafından ertelenmesi işlemi tecil, yargı organları tarafından ertelenmesi kararına ise tehir denmektedir. Tecil, kamu alacağının tahsilinin, alacaklı idare tarafından faiz ve teminat karşılığı belirli bir süre ertelenmesidir.(AATUHK.48) Tecil süresi, en fazla 3 yıldır. Tecil faiz oranını tespite Maliye Bakanlığı yetkilidir. Tehir, alacaklı kamu idaresi tarafından tecil edilmiş olan bir kamu alacağı hakkında yargı organlarınca tahsil işleminin belirli bir süre durdurulması(yürütmenin durdurulması) kararının verilmesidir. (AATUHK.49)

91 KAMU ALACAĞININ KORUNMASI ve KORUNMASINA YÖNELİK TEDBİRLER
Vergi, şüphesiz en önemli kamu alacağıdır. Bu alacağın tahsil 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’da düzenlenmiştir. Amme alacağının tahsiline ve korunmasına yönelik tedbirler; Rüçhan Hakkı: AATUHK’nun 21. maddesi kamu alacaklarına, borçlunun diğer alacaklılarına istinaden öncelik hakkı(imtiyaz) tanımaktadır. Teminat İsteme: Vergi ziyaı ve kaçakçılık suçlarının işlenmesi ve kamu borçlusunun Türkiye’de ikametgahının bulunmaması hallerinde, vergi inceleme elemanlarınca yapılan ilk hesaplara göre belirtilen miktar üzerinden tahsil dairelerince teminat istenir.(AATUHK.Md.9)

92 İhtiyati Tahakkuk : Sadece vergi alacakları için öngörülmüş bir koruma tedbiridir. Vergi borcunun normal ödeme zamanı gelmediği halde, aşağıdaki sebeplerden ortaya çıkması durumunda, vergi borcu ihtiyaten tahakkuk ettirilir. (AATUHK. Md.17) İhtiyati tahakkuk nedenleri; Borçludan teminat istenmesini gerektiren nedenlerin bulunması, Borçlunun belli ikametgahının bulunmaması, Borçlunun kaçması veya mallarını kaçırması ve hileli yollara sapma ihtimalinin bulunması, Mal bildirimine çağrılan borçlunun belirlenen sürede mal bildiriminde bulunmaması, Borçlu, kamu alacağının tahsil işlemine; mallarını gizleyerek, kaçırarak, muvazaa yoluyla(danışıklı olarak) başkasına satarak engel olursa, Teşebbüsün muvazaalı olduğu ve hakikatte başkasına ait olduğu hakkında deliller elde edilmişse.

93 İhtiyati Haciz : Haciz; borcunu ödemeyen kimsenin mal ve haklarına alacaklının devlet aracılığıyla el koyması ve böylece alacağını zorla alması işlemidir. İhtiyati haciz ise; borcun normal ödeme zamanı gelmediği halde, alacaklının haciz işlemini, alacağını güvence altına almak amacıyla önceden başlatmasıdır. İhtiyati Haciz şartları şunlardır; (AATUHK.13) Teminat istenmesi gerektiren durumların olması, Borçlunun belli ikametgahının almaması, Borçlu kaçmışsa veya mallarını kaçırması ve hileli yollara sapması ihtimalleri varsa, Borçludan teminat istendiği halde, teminat göstermemişse, Borçlu mal bildirimine çağrıldığı halde, mal bildiriminde bulunmamışsa, Para cezasını gerektiren fiil dolayısıyla kamu davası açılmışsa, İptali istenen muamele ve tasarrufun konusunu teşkil eden mallar elden çıkarılmışsa, İhtiyati haciz yukarıdaki hallerden birisinin mevcudiyeti halinde, alacaklı kamu idaresinin o yöredeki en büyük memurunun kararıyla uygulanır.

94 VERGİ BORCUNU SONA ERDİREN NEDENLER
Ödeme Zamanaşımı Tahakkuk Zamanaşımı Tahsil Zamanaşımı Terkin Doğal Afetler Nedeniyle, Tahsil İmkansızlığı Nedeniyle, Tahakkuktan Vazgeçme, Yargı Kararlarına Göre, Mahsup Takas Vergi Hatasının Düzeltilmesi Uzlaşma

95 Ödeme: Vergi borcunu ortadan kaldıran nedenlerin başında ödeme gelir
Ödeme: Vergi borcunu ortadan kaldıran nedenlerin başında ödeme gelir. Verginin vergi dairesine ödenmesiyle vergi borcu ortadan kalkar. Zamanaşımı: Bazı hak ve yetkilerin kullanımına ilişkin kanunlarda belirlenen sürelerin geçmesi nedeniyle vergi alacağının kalkmasıdır. (VUK.113) Vergi Hukukunda çeşitli zamanaşımı düzenlemeleri yer almaktadır. Bunlardan tarh zamanaşımı, vergi hatalarını düzeltme zamanaşımı ve ceza kesme zamanaşımı, vergi hatalarını düzeltme zamanaşımı ve ceza kesme zamanaşımı Vergi Usul Kanunu’nda düzenlenmiştir. Buna karşılık Tahsil Zamanaşımı ise Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’da düzenlenmiştir. Ceza davası ile ilgili zamanaşımı süreleri ise Türk Ceza Kanunu’nda yer almaktadır.

96 B – 1. Tahakkuk Zamanaşımı: VUK
B – 1. Tahakkuk Zamanaşımı: VUK.114/1 maddesine göre, «vergi alacağının doğduğu takvim yılını takip eden yılın başından başlayarak 5 yıl içinde tarh ve mükellefe tebliğ edilmeyen vergiler zamanaşımına uğrar.» Vergi dairesince matrah takdiri için takdir komisyonuna başvurulması, zamanaşımını durdurur. Duran zamanaşımı takdir komisyonu kararının vergi dairesine tevdiini takip eden günden itibaren kaldığı yerden işlemeye devam eder. Ancak işlemeyen süre her hal ve takdirde bir yıldan fazla olamaz. (VUK.114/2). Öte yandan, VUK’un 13. maddesinde belirtilen mücbir sebepler de zamanaşımının işleyişini durdurur.

97 Zamanaşımının durması ile kesilmesi farklı şeylerdir.
Zamanaşımının durduran nedeni ortaya çıkması halinde, durma nedeni ortadan kalkıncaya kadar zamanaşımı işlemez. Durma nedeni ortadan kalkmasıyla birlikte, zamanaşımı durduğu yerden itibaren yeniden işlemeye başlar. Durduğu süre kadar uzamış olur. Buna karşılık zamanaşımının kesilmesi halinde, daha önce işlemiş olan süreler otomatik olarak silinir ve zaman aşımı sıfırdan başlar. Tahakkuk zaman aşımının kesilmesi, sadece vergi cezaları bakımından söz konusudur. Buna göre, ceza ihbarnamesinin tebliği, zaman aşımını keser.(VUK. 374/2-II)

98 B – 2. Tahsil Zamanaşımı: Tahsil zaman aşımı AATUHK’nun 102. maddesine göre; Kamu alacağı, vadenin rastladığı takvim yılını takip eden takvim yılı başından itibaren 5 yıl içinde tahsil edilmezse zamanaşımına uğrar.

99 Tahsil Zamanaşımını Durduran Nedenler (AATUHK. Md.104)
Mükellefin yabancı ülkede bulunması Hileli iflas yoluna başvurması, Terekesini(mirasa konu mal varlığı) tasfiyesi nedeniyle hakkında takibat yapılamaması,

100 Tahsil Zamanaşımını Kesen Nedenler (AATUHK. Md.103)
Ödeme, Haciz Uygulaması, Cebri tahsil sonucu yapılan tahsilat, Ödeme emri tebliği, Mal bildirimi, Yukarıda belirtilen işlemlerden herhangi birinin kefile uygulanması, İhtilaflı kamu alacaklarında yargı organlarınca bozma kararı verilmesi, Kamu alacağının teminata bağlanması, Yargı organlarınca yürütmenin durdurulmasına karar verilmesi, Alacaklı kamu idaresinin borçlu kamu idaresine borcun ödenmesi için yazı ile başvurması, Amme alacağının özel kanunları göre ödenmek üzere müracaatta bulunulması ve/veya ödeme planına bağlanması.

101 C – TERKİN Terkin verginin kayıtlardan çıkarılması(silinmesi) anlamına gelir. Tahakkuk etmiş veya tahsil edilmiş olan bir verginin, tahakkuk kaydının iptal edilmesi yahut tahsil edilmiş olan bir verginin mükellefe red ve iade edilmesi suretiyle alacağın vergi idaresince ortadan kaldırılması işlemidir. Başlıca terkin nedenleri, Doğal Afetler Nedeniyle, Tahsil imkansızlığı nedeniyle, Tahakkuktan vazgeçme nedeniyle, Yargı Kararlarına Göre, Mahsup İşlemi Nedeniyle, Takas Nedeniyle, Vergi Hatalarının Düzeltilmesi Nedeniyle, Uzlaşma Nedeniyle terkin yapılabilir.

102 A- Süre Çeşitleri B- Sürelerin Hesabı C- Sürelerin Uzaması
VERGİ HUKUKUNDA SÜRELER Süreleri üç grupta inceleyebiliriz; A- Süre Çeşitleri B- Sürelerin Hesabı C- Sürelerin Uzaması

103 A- Süre Çeşitleri : Süre : Bir işlemin ya da ödevin yapılması için belirlenmiş olan zaman dilimidir. Vergi Hukukuna göre, süreler kanunla tespit edilir.(VUK Md.14/I) Ancak kanunda açıkça yazılı olmayan hallerde, 15 günden aşağı olmamak üzere süreyi tebliği yapacak olan idare belirler.(VUK Md.14/II) Ayrıca bazı kanunlarla da yargı organlarına da süre tayin etme yetkisi tanınmıştır. Vergi Hukukunda süreleri üç başlık altında incelemek mümkündür. 1- Kanuni Süreler, 2- İdari Süreler, 3- Yargı organlarınca verilen süreler,

104 1- Kanuni Süreler : Kanunla belirlenmiş olan sürelerdir
1- Kanuni Süreler : Kanunla belirlenmiş olan sürelerdir. Örneğin; çeşitli vergi kanunlarında belirlenmiş olan; mükellefiyetin başlaması, beyanname verme zamanı, vergi borcunun ödenmesi zamanları gibi süreler kanuni süre olarak nitelendirilir. 2- İdari Süreler : Kanunun vermiş olduğu yetki çerçevesinde idare tarafından belirlenen sürelerdir. VUK. 14. maddesine göre, vergi kanunlarında açıkça yazılı olmayan hallerde idare 15 günden az olmamak üzere ve ilgiliye tebliğ edilmek şartıyla süre belirleyebilir. 3- Yargı Organlarınca Verilen Süreler: Kanunların verdiği yetki çerçevesinde yargı organlarınca belirlenen sürelerdir. Örneğin Danıştay ve Vergi Mahkemeleri, bakmakta oldukları davaya ilişkin gerekli gördükleri takdirde, bazı belgelerin sağlanması için ilgililere uygun bir süre verebilir(İYUK Md.20).

105 B- SÜRELERİN HESABI 1- Süre gün olarak belli edilmişse, başladığı gün hesaba katılmaz ve verilen sürenin son gününün tatil saatinde biter. Örneğin 10 Ocaktan itibaren 8 günlük süre verilmişse, 11 ocakta başlar ve 18 Ocak günü mesai saati bitiminde sona erer. 2- Süre hafta olarak belli edilmişse, başladığı güne denk gelen son hafta gününde sona erer. Örneğin Çarşamba gününden itibaren bir haftalık süre ertesi Çarşamba gününün mesai saati bitiminde sona erer.

106 3- Süre ay olarak belli edilmişse, süre ayın kaçıncı gününde işlemeye başlamışsa bittiği ayın aynı gününde sona erer. Sürenin bittiği ayda başlama gününe isabet eden gün yoksa, o zaman bittiği ayın son günü çalışma saati bitiminde süre sona erer. 4- Sonu belli bir gün ile tayin edilen süreler, Belli edilen çalışma saati bitiminde biter. 5- Resmi tatil günleri süreye dahildir. Sürenin son günü resmi tatile rastlarsa süre, tatili takip eden ilk iş gününün çalışma saati sonunda biter.

107 C. SÜRELERİN UZAMASI 1- Mücbir Sebepler Nedeniyle Sürelerin Uzaması
Mücbir sebepler; ağır kaza, ağır hastalık, tutukluluk, yangın, deprem, sel ve sahibinin iradesi dışındaki nedenlerden dolayı defter ve belgelerinin elinden çıkmış bulunması halleridir. Bu sebepler ortadan kalkıncaya kadar süreler işlemez. 2- Mali Tatil Nedeniyle Sürelerin Uzaması ve Durması tarih ve 5604 sayılı «Mali Tatil İhdas Edilmesi Hakkında Kanun» uyarınca, her yıl Temmuz ayının birinden yirmisine kadar(yirmisi dahil) mali tatil uygulanır. Haziran ayının son gününün tatil günü olması durumunda, mali tatil temmuz ayının ilk iş gününü takip eden günden başlar.

108 3- Adli Tatillerin Sürelere Etkisi;
İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 8. maddesine göre süreler; tebliğ, yayın veya ilan tarihini izleyen günden itibaren işlemeye başlar. Sürenin son günü tatil gününe rastlarsa ilk işgününün mesai saati bitimine kadar uzar. Sürenin bitmesi şayet adli tatile rastlarsa, adli tatilin bitimini izleyen tarihten itibaren 7 gün uzamış sayılır. 4- Zor Durum Nedeniyle Sürelerin Uzaması: Zor durum nedeniyle vergi ödevlerini zamanında yerine getiremeyecek olanlara, yazılı talepleri üzerine, Maliye Bakanlığı’nca normal sürenin bir katını geçmemek üzere uygun bir süre verilebilir.(VUK Md. 17)

109 VERGİ SUÇLARI VE VERGİ CEZALARI
Vergi suçu, mükellef ve sorumlular ile memurların vergi kanunlarına aykırı hareket etme sonucu ortaya çıkar. Ceza ise aykırılıklara uygulanan yaptırımlardır. VERGİ CEZALARI: Bu suçlara verilecek cezalar hürriyeti bağlayıcı cezalar olduğundan ceza mahkemelerinde yargılama yapılır. VUK’ta «Kaçakçılık»(Md.359), «Vergi Mahremiyetinin İhlali»(Md.352), «Mükellefin Özel İşlerini Yapma»(Md.363) suçları hapis cezası yaptırımına bağlanmış olup yukarıda sayılmış olan fiiller vergi suçları kapsamına girmektedir.

110 VERGİ CEZALARI: VERGİ CEZALARI
Vergi Cezalarının Türleri: Vergi Usul Kanunu’nunda «cezalar» başlığı altında yer alan 331. maddeye göre, «vergi kanunlarına aykırı hareket edenler vergi ziyaı cezası, usulsüzlük cezası ve diğer cezalarla cezalandırılırlar, Vergi cezalarını şematik olarak «vergi kabahatleri karşılığı olan cezalar» ve «vergi suçları karşılığı olan cezalar» olarak iki kategoriye ayırmak mümkündür. VERGİ CEZALARI Vergi Kabahatleri Karşılığı Cezalar Vergi Ziyaı Cezası(VUK.341, 344, 359, 368) Usulsüzlük Cezaları I. Derece Usulsüzlük Cezası II. Derece usulsüzlük cezası (VUK, 351, 352) Özel Usulsüzlük Cezaları (VUK.353) Fatura vb belge vermeyen ve almayanlara kesilen özel usulsüzlük cezası Damga vergisi ödeme kurallarına uymayanla ra kesilen özel usulsüzlük cezası Vergi idaresinin istediği bilgiyi vermeyenler ile incelem elemanlarına yardımcı olmayanlara ve Maliye Bakanlığının öngördüğü ödevleri yerine getirmeyenlere kesilen özel usulsüzlük cezası Vergi Suçları Karşılığı Cezalar Kaçakçılık suçlarına uygulanan hapis cezası(VUK.359) Vergi mahremiyetini ihlal edenler hakkında uygulanacak cezalar Mükellefin özel işlerini yapan memurlar hakkında uygulanacak cezalar

111 Vergi Ziyaı ve Cezası: «Vergi Ziyaı, mükellefin veya sorumlunun vergilendirme ile ilgili ödevlerini zamanında yerine getirmemesi veya eksik yerine getirmesi yüzünden, verginin zamanında tahakkuk ettirilmemesini veya eksik tahakkuk ettirilmesini ifade eder(VUK. Md.341/I).» VUK’nun 341. maddesinde belirtilmiş olan nedenlerle vergi ziyaına sebebiyet verildiği takdirde, mükellef veya sorumlu hakkında ziyaa uğratılan verginin bir katı tutarında vergi ziyaı cezası kesilir(VUK.md.344, 359, 368)

112 2. Usulsüzlük Dereceleri ve Cezaları:
Vergi Usul Kanunu’nun 351. maddesinde usulsüzlük kavramı, «vergi kanunlarının şekle ve usule ilişkin hükümlerine riayet edilmemesidir.» şeklinde tanımlanmıştır. Birinci Derece Usulsüzlükler Vergi ve harç beyannamelerinin süresinde verilmemesi, VUK’a göre tutulması zorunlu olan defterlerden herhangi birinin tutulmaması, Defter ve belgelerin doğru bir vergi incelemesi yapılmasına imkan vermeyecek derecede karışık olması, Kayıt nizamına uyulmaması, İşe başlamanın zamanında bildirilmemesi, Defterlerin süresi içerisinde tasdik ettirilmemesi, Diğer ücretler üzerinden alınan Gelir Vergisinin tarh zamanı geçtiği halde, verginin tarh ettirilmemiş olması, Veraset ve intikal vergisi beyannamesinin, ikinci 15 günlük ek süre içinde verilmesi,

113 İkinci Derece Usulsüzlükler
Veraset ve İntikal Vergisi Beyannamesinin birinci 15 günlük ek süre içinde verilmesi; Emlak Vergisi Beyannamesinin iki aylık ek süre içinde verilmesi, Ekim-Sayım beyanının süresinde yapılmaması veya istenilen bilgileri içermemesi, Vergi karnesinin süresinin sonundan başlayarak 15 gün geçtiği halde alınmamış olması, Tasdiki zorunlu olan defterlerin tasdik süresinin sonundan başlayarak 1 ay içerisinde tasdik ettirmek, Vergi beyannameleri, bildirimler ve vesika düzeninde şekil şartlarına uymamak, Hesap ve işlemlerin doğruluk ve açıklığını bozmamak şartıyla bazı belgelerin bulunmaması veya ibraz edilmemesi,

114 Özel Usulsüzlükler ve Cezaları
Fatura ve benzeri belgelerin verilmemesi ve alınmaması ile diğer şekil ve usul hükümlerine uyulmaması; Damga Vergisinde Özel Usulsüzlükler, Bilgi vermekten çekinenlere, defter ve belgelerle diğer kayıtlarını ibraz etmeyenlere, inceleme elemanlarına yardam etmeyenlere,

115 CEZA HUKUKU ANLAMINDA SUÇLAR
1. Kaçakçılık Suçları ve Cezaları: Kaçakçılık suçları, VUK’un 359. maddesinde üç kategoride düzenlenmiştir. Bu kategoriler, «18 aydan 3 yıla kadar», «3 yıldan 5 yıla kadar», «2 yıldan 5 yıla kadar» hapis cezasını gerektiren suçlar şeklindedir.

116 Vergi Mahremiyetinin İhlali Suçu ve Cezası:
Vergi mahremiyetinin ihlali, görevden du kanunda yazılı vergi mahremiyetine uymaya mecbur olanlardan, bu mahremiyeti ihlal edenler, TCK’nın 239. maddesi uyarınca cezalandırılır. Vergi mahremiyetine uymak zorunda olanlar şunlardır. Vergi muameleleri ve incelemeleri ile uğraşan memurlar, Vergi mahkemeleri, bölge idare mahkemeleri ve Danıştay’da görevli olanlar, Vergi kanunlarına göre kurulan komisyonlara iştirak edenler, Vergi işlerinde görev alan bilirkişiler.

117 Mükellefin Özel İşlerini Yapma Sucu ve Cezası:
Vergi idaresinde görev alan memurlar, vergi inceleme elemanları ve vergi yargısında görevli olanlar mükelleflerin vergi kanunlarının uygulanması ile ilgili işlerini ücretsiz de olsa yapamazlar.(VUK.md.6)

118 VERGİ CEZASINI SONA ERDİREN NEDENLER
Ödeme, Mücbir Sebepler, Yanılma ve Görüş Değişikliği, Uzlaşma, Pişmanlık, Ölüm, Vergi ziyaı, Usulsüzlük ve Özel Usulsüzlük Cezalarında İndirim, Af,

119 VERGİ İDARESİ VE GÖREVLERİ
Vergi idaresi, verginin alacaklı tarafını temsil eden kamu idaresi birimidir. Türkiye’de merkezi yönetime ait vergileri toplamakla görevli olan idare Maliye Bakanlığı’na bağlı olan «Gelir İdaresi Başkanlığı»nın merkez ve taşra teşkilatından oluşmaktadır. A- Gelir İdaresi Başkanlığı(merkez) B- Taşra Teşkilatı C- Vergi İdaresinde Görev Yapan Komisyonlar

120 A- Gelir İdaresi Başkanlığı
tarih ve 5345 sayılı «Gelir İdaresi Başkanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun»un 4. maddesine göre, Gelir İdaresi Başkanlığı’nın görevleri; devlet alacaklarının tahsilini sağlamak, mükelleflerin vergiye uyumunu kolaylaştırmak, vergi kayıp ve kaçaklarını önlemek ve vergi denetimlerini gerçekleştirmektir.

121 VERGİ DENETİMİ Beyan esasına dayalı vergi tarhı sisteminde, vergi idaresince vergi kayıp ve kaçaklarını önlemek için yapılan görevlerden biridir. Vergi idaresi vergi denetim görevini; Yoklama, Vergi incelemesi, Arama, Bilgi toplama, İstihbarat arşivi, şeklinde yapmaktadır.

122 Yoklamaya Yetkili Olanlar:
VUK maddesine göre, mükellefleri ve mükellefiyetle ilgili olayları, kayıtları ve mevzuları araştırmak ve tespit etmektir. Yoklamaya Yetkili Olanlar: Vergi Dairesi Müdürleri, yoklama memurları, yoklama işi ile ilgili görevlendirilenler ve vergi incelemesine yetkili olanlar. Yoklamaya yetkili memurlar; Günlük hasılatı tespit etmek, ödeme kaydedici cihazların kullanılıp kullanılmadığını tespit etmek, günü gününe kayıt yapılması zorunlu olan defterlerin iş yerlerinde bulundurulup bulundurulmadığını, belge düzenine uyulup uyulmadığını, vergi levhası asılıp asılmadığını, faturasız mal bulunup bulunmadığını, nakil vasıtalarını durdurup yolcu listesi, fatura, sevk irsaliyesi, yolcu bileti, taşıma irsaliyesi bulunup bulunmadığını tespit eder.

123 VERGİ İNCELEMESİ : VUK.134. maddesine göre, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamaktır. Vergi incelemesi; vergi müfettişleri, müfettiş yardımcıları, vergi dairesi müdürleri, Gelir İdaresi Başkanlığının merkez ve taşra teşkilatında müdür kadrolarında görev yapanlar her halde vergi inceleme yetkisine haizdirler.(VUK.135) Vergi incelemesi esas itibariyle işyerlerinde yapılır. Ancak, vergi dairesinde yapılması da mümkündür.(VUK ) Vergi inceleme raporları, işleme konulmak üzere ilgili vergi dairesine tevdi edilmeden önce, meslekte on yılını tamamlamış en az üç Vergi Müfettişinden oluşturulacak rapor değerlendirme komisyonları tarafından vergi kanunları ile uygunluğu yönünden değerlendirilir.

124 ARAMA : İhbar veya yapılan incelemeler dolayısıyla bir mükellefin vergi kaçırdığına delalet eden emareler bulunursa, mükellef veya şahıslar üzerinde arama yapılabilir.(VUK.142) Aramanın yapılabilmesi için vergi incelemesi yapmaya yetkili olanların gerek göstermesi ve yazıyla bildirmek şartıyla sulh hakiminin de aramaya karar vermesi gerekir. Arama neticesinde alınan defter ve belgeler üzerindeki incelemeler en geç üç ay içerisinde bitirilerek sahibine bir tutanakla geri verilir.(VUK.145)

125 BİLGİ TOPLAMA : Vergi kayıp ve kaçaklarını önlemenin bir başka yolu da vergilendirmeye ilişkin olaylar hakkında düzenli ve sürekli bilgi toplamaktır. Kamu idareleri, mükellefler veya mükelleflerle muamelede bulunan diğer gerçek ve tüzel kişiler, Maliye Bakanlığı’nın veya vergi incelemeye yetkili olanların isteyecekleri bilgileri vermeye mecburdurlar.(VUK.148) Bilgi vermekten kaçınma, vergi kabahati oluşturur ve özel usulsüzlük cezasını gerektirir.

126 İSTİHBARAT ARŞİVİ : Toplanan bilgilerin saklandığı yerdir. VUK.152. maddesine göre ölüm vakaları ve bunlara ilişkin intikaller hariç, kanuni yollardan toplanan bilgiler istiharat arşivinde gizli olarak saklanır.

127 VERGİ UYUŞMAZLIKLARINDA ÇÖZÜM YOLLARI
Vergi uyuşmazlıklarının çözüm yolların iki başlık altında incelenebilir. I. Vergi Uyuşmazlıklarının İdari Çözüm Yolları II. Vergi Uyuşmazlıklarının Yargı Yolu İle Çözümü

128 I. Vergi Uyuşmazlıklarının İdari Çözüm Yolları
A) Uzlaşma B) Vergi Hatalarını Düzeltme

129 UZLAŞMA Vergi yükümlüsü ile vergi idaresi arasında meydana gelen bazı uyuşmazlıkların yargı yoluna başvurulmadan, karşılıklı görüşme yolu ile sona erdirilmesidir. Vergi uyuşmazlıklarının çözümünde en sık başvurulan yollardan biri uzlaşmadır. Uzlaşma, tarhiyat işlemi yapıldıktan sonra mükellefin başvurusu üzerine gidilen bir çözüm yoludur. Ancak vergi inceleme elemanlarının düzenledikleri inceleme raporlarında belirtilen vergilerle ilgili olarak mükellefin başvurusu ya da inceleme elemanının daveti üzerine tarhiyat öncesi uzlaşma yoluna da gidilebilir.

130 VERGİ HATALARININ DÜZELTİLMESİ
Vergi suç ve kabahatleri cezai yaptırımlara bağlanmışken vergi hataları için düzeltme yolları getirilmiştir. Vergi hatası; vergiye ilişkin hesaplarda veya vergilendirmede yapılan hatalar yüzünden haksız yere fazla veya eksik vergi istenmesi veya alınmasıdır. Bu tür hataları vergi daireside , mükellefte yapabilir. Düzeltme konusu edilebilecek vergi hatalarının VUK maddelerinde tanımlanan vergi hataları kapsamına açıkça girmesi gerekmektedir.

131 HESAP HATALARI (VUK.117) Matrah hataları: Vergilendirme ile ilgili beyanname, tahakkuk fişi, ihbarname, tekalif cetveli ve kararlarda matraha ait rakamların veya indirimlerin eksik veya fazla gösterilmiş veya hesaplanmış olmasıdır. Vergi miktarında hatalar: Vergi nispet ve tarifelerinin yanlış uygulanması, mahsupların yapılmamış veya yanlış yapılmış olması birinci bentte yazılı vesikalarda verginin eksik veya fazla hesaplanmış veya gösterilmiş olmasıdır. Verginin mükerrer olması: Aynı vergi kanununun uygulanmasında belli bir vergilendirme dönemi için aynı matrah üzerinden bir defadan fazla vergi istenmesi veya alınmasıdır.

132 VERGİLENDİRME HATALARI(VUK.118)
Mükellefin şahsında hata: Bir verginin asıl borçlusu yerine başka bir kişiden istenmesi veya alınmasıdır; Mükellefiyette hata: Açık olarak vergiye tabi olmayan veya vergiden muaf bulunan kimselerden vergi istenmesi veya alınmasıdır; Mevzuda hata: Açık olarak vergi mevzuuna girmeyen veya vergiden müstesna bulunan gelir, servet, madde, kıymet, evrak ve işlemler üzerinden vergi istenmesi veya alınmasıdır; Vergilendirme veya muafiyet döneminde hata: Aranan verginin ilgili bulunduğu vergilendirme döneminin yanlış gösterilmiş veya süre itibariyle eksik veya fazla hesaplanmış olmasıdır.

133 İlgili memurun hatayı bulması veya görmesi ile;
HATALARIN MEYDANA ÇIKARILMASI(VUK.119) İlgili memurun hatayı bulması veya görmesi ile; Üst memurların yaptıkları incelemeler neticesinde hatanın görülmesi ile; Hatanın teftiş sırasında meydana çıkarılması ile; Hatanın vergi incelenmesi sırasında meydana çıkarılması ile; Mükellefin müracaatı ile.

134 VERGİ HATALARININ DÜZELTİLMESİ YOLLARI
Re’sen Düzeltme : Vergi idaresince tereddüt edilmeyen açık ve mutlak vergi hataları, re’sen düzeltilir.(vuk.121) Mükellefin Talebi Üzerine Düzeltme : Mükellef, vergi muamelelerindeki hataların düzeltilmesini vergi dairesinden yazı ile isteyebilir.(vuk.122)

135 VERGİ UYUŞMAZLIKLARININ YARGI YOLU İLE ÇÖZÜMÜ
Anayasa’nın 125. maddesine göre, idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır. Vergi uyuşmazlıklarında, «uzlaşma» ve «düzeltme» gibi idari çözüm yolları bulunmakla birlikte, bunlardan sonra hiç kuşkusuz en adil çözüm yolu olarak bağımsız yargı organları gelmektedir.

136 Vergi uyuşmazlıklarının yargı organlarında çözümüne ilişkin usul ve esaslar 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nda düzenlenmiştir. Bu kanun ; Danıştay Bölge İdare Mahkemeleri İdare Mahkemeleri Vergi Mahkemeleri ‘nin görev alanına giren uyuşmazlıkların çözümüne ilişkin usulleri düzenlemektedir.

137 DANIŞTAY Danıştay; yüksek idare mahkemesi, danışma ve inceleme organıdır. İdari yargı ile vergi yargısında en yüksek yargı organıdır. Yani, idari ve vergi yargısında kararların temyiz yeri Danıştay’dır. Danıştay, 15 adet daireden oluşur. Her daire 5 kişilik kuruldan oluşur ve kararlar çoğunlukla verilir(Danıştay Kanunu md.13). Danıştay’ın bünyesinde, Danıştay Genel Kurulu, İdari Dava Daireleri Genel Kurulu, Vergi Dava Daireleri genel Kurulu ve İçtihadı Birleştirme Kurulu vardır. Danıştay dairelerinin esas görevi, idare ve vergi mahkemelerinin kararlarına ilişin temyiz başvurularını görüşmektir.

138 BÖLGE İDARE MAHKEMELERİ
Bölge İdare Mahkemeleri; sayılı kuruluş ve görevlerini düzenleyen kanunda 28.06,2014 tarihinde yürürlüğe giren değişiklikle istinaf mahkemeleri konumuna getirilmiştir. İstinaf Mahkemesi, ilk derece mahkemesi ile temyiz mahkemesi arasında yer alan ikinci derece yargısal bir denetim mekanizmasıdır. İstinaf, yeniden başlamadır. İstinaf Mahkemesi, ilk derece mahkemesinin verdiği kararları yeniden yargılama yapmak suretiyle karar veren mahkemedir. İstinaf Mahkemesinde, yargılama yeniden yapılarak karar verilir, temyizde ise kararın hukuka uygun olarak verilip verilmediğine bakılır.

139 VERGİ MAHKEMELERİ Vergi yargısında ilk derece mahkemesi, vergi mahkemesidir. Bu mahkemeler bölge düzeyinde ve iş hacmi dikkate alınarak kurulur. Vergi mahkemeleri bir başkan ve iki üyeden oluşur. Mahkeme üye tam sayısı 3 kişi ile toplanır ve oy birliği ya da oy çokluğu ile karar alabilir.. Vergi mahkemeleri başkan ve üyeleri adli yargıda görev yapan «hakim» statüsündedir. Ancak vergi mahkemeleri üyeliğine, hukuk fakültesi mezunlarının yanında, ders programlarında hukuk derslerine yer vermiş olan, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültelerinin çeşitli bölümlerinden mezun olanlarda atanabilir.

140 TÜRK VERGİ SİSTEMİ


"VERGİ HUKUKU." indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları