Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Bakara Sûresi: 193-194 Kur’ân Buluşmaları: 81 ÜMİT ŞİMŞEK.

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "Bakara Sûresi: 193-194 Kur’ân Buluşmaları: 81 ÜMİT ŞİMŞEK."— Sunum transkripti:

1 Bakara Sûresi: Kur’ân Buluşmaları: 81 ÜMİT ŞİMŞEK

2 Bakara: 195 وَاَنْفِقُوا ف۪ي سَب۪يلِ اللّٰهِ وَلَا تُلْقُوا بِاَيْد۪يكُمْ اِلَى التَّهْلُكَةِۚۛ وَاَحْسِنُواۚۛ اِنَّ اللّٰهَ يُحِبُّ الْمُحْسِن۪ينَ Allah yolunda malınızı harcayın da kendi elinizle kendinizi tehlikeye atmayın. Ve ihsan edin; çünkü Allah muhsinleri sever. Bakara, 2:195

3 Bakara: 195 | infak infak harcamak (Allah yolunda, Allah’ın emrettiği yerlerde, Allah’ın rızasını kazanmak için) bk. zekât: 5. bölüm, Bakara, 2:3 sadakalar: kimlere verilir? 72. bölüm, Bakara, 2:177

4 Bakara: 195 | tehlike “Kendi elinizle kendinizi tehlikeye atmayın”
İstanbul fethi için çarpışan mücahidlerden tek başına düşmana saldıran birisini bazı Müslümanlar “Kendi eliyle kendisini tehlikeye atıyor” şeklinde tenkit edince, Ebu Eyyub el-Ensarî, onlara âyetin nüzul sebebini şöyle anlattı: “Bu âyet biz Ensar hakkında nazil oldu. Allah Tealâ Peygamberine yardım edip de İslâm uğruna savaşanlar çoğalınca, Peygamberimize duyurmadan kendi kendimize konuşmaya başladık ve “Mallarımız sahipsiz kalıp helâk oldu. Artık İslâmiyet güçlendiğine ve uğrunda savaşanlar çoğaldığına göre, biz malımızın başına geçip onunla meşgul olabiliriz” dedik. ./..

5 Bakara: 195 | tehlike ./.. İşte o zaman Allah Tealâ bizim yanlış düşündüğümüzü gösteren bu âyeti indirdi. Bu suretle biz ‘kendimizi kendi elimizle tehlikeye atmanın’ cihadı bırakmak, işimizin başına geçip onunla uğraşmak anlamına geldiğini öğrendik.” Ebû Dâvud, Cihad: 22; Tirmizî, Tefsir 2:19

6 Bakara: 195 | tehlike Savaş âyetlerinden sonra geldiği dikkate alınınca: Düşmana karşı hazırlıklı olmak ve toplumu sağlıklı bir bünyeye kavuşturacak işleri gerçekleştirmek üzere Allah yolunda malınızı harcayın. Yoksa zayıf düşer ve kendi kendinizi tehlikeye atmış olursunuz: savunma harcamaları, hayır müesseseleri, toplumun maddî ve manevî hayatını ıslaha yönelik faaliyetler...

7 Bakara: 195 | tehlike İbni Abbas (r.a.):
Tehlike Allah yolunda öldürülmek değil, Allah yolunda infaktan geri durmaktır Göz göre göre ve gereksiz yere insanın kendisini tehlikeye atması da âyetin şümulünde

8 Bakara: 195 | ihsan ihsan حسن = إحسان
Güzellik / iyilik / iyilik yapmak Yaptığını güzel yapmak İbadet ve davranışlarda emredilen şeyin daha ilerisine geçmek ve onu gönülden yapmak bk. 35. bölüm (83. âyet) / 42. bölüm (112. âyet)

9 Bakara: 195 | ihsan Musa’ya Biz Tevrat levhalarında bir öğüt olmak üzere herşeyi yazdık ve herşeyi açıkladık. Ona sıkıca yapış. Kavmine de emret, onun en güzelini alsınlar. Yoldan çıkanların yurdunu ne hale getirdiğimi yakında size göstereceğim. A’râf, 7:145 Onlar sözü dinlerler ve en güzeline uyarlar. İşte onlar Allah’ın doğru yola eriştirdiği kimselerdir. Onlar, aklıselim sahiplerinin tâ kendileridir. Zümer, 39:18

10 Bakara: 195 | ihsan Rabbinin yoluna hikmetle ve güzel öğütlerle çağır; onlarla en güzel şekilde mücadele et. Çünkü Rabbin, kendi yolundan sapanları iyi bilir; doğru yolda olanları en iyi bilen de Odur. Nahl, 16:125 Size selâm verildiğinde, ya aynısıyla, yahut daha güzeliyle o selâmı alın. Zira Allah herşeyin hesabını tutmaktadır. Nisâ, 4:86

11 Bakara: 195 | ihsan Sen kötülüğü en güzel olan şeyle sav. Onların yakıştırdıklarını Biz biliyoruz. Mü’minûn, 23:96 Allah muhsinlerin ecrini zayi etmez. Tevbe, 9:120; Hûd, 11:115; Yusuf, 12:90

12 Bakara: 195 | ihsan “Allah muhsinleri sever”
Emrolunanı yapmak suretiyle sorumluluktan kurtulursunuz En güzel şekilde yapmak suretiyle de Allah’ın muhabbetine erişirsiniz Allah muhsinleri sever. Bakara, 2:195; Âl-i İmrân, 3:134, 148; Mâide, 5:13, 93

13 Bakara: 196 وَاَتِمُّوا الْحَجَّ وَالْعُمْرَةَ لِلّٰهِۜ فَاِنْ اُحْصِرْتُمْ فَمَا اسْتَيْسَرَ مِنَ الْهَدْيِۚ وَلَا تَحْلِقُوا رُؤُ۫سَكُمْ حَتّٰى يَبْلُغَ الْهَدْيُ مَحِلَّهُۜ فَمَنْ كَانَ مِنْكُمْ مَر۪يضاً اَوْ بِه۪ٓ اَذًى مِنْ رَأْسِه۪ فَفِدْيَةٌ مِنْ صِيَامٍ اَوْ صَدَقَةٍ اَوْ نُسُكٍۚ فَاِذَٓا اَمِنْتُمْ۠ فَمَنْ تَمَتَّعَ بِالْعُمْرَةِ اِلَى الْحَجِّ فَمَا اسْتَيْسَرَ مِنَ الْهَدْيِۚ فَمَنْ لَمْ يَجِدْ فَصِيَامُ ثَلٰثَةِ اَيَّامٍ فِي الْحَجِّ وَسَبْعَةٍ اِذَا رَجَعْتُمْۜ تِلْكَ عَشَرَةٌ كَامِلَةٌۜ ذٰلِكَ لِمَنْ لَمْ يَكُنْ اَهْلُهُ حَاضِرِي الْمَسْجِدِ الْحَرَامِۜ وَاتَّقُوا اللّٰهَ وَاعْلَمُٓوا اَنَّ اللّٰهَ شَد۪يدُ الْعِقَابِ۟

14 Bakara: 196 Haccı da, umreyi de Allah için tamamlayın. Bunlardan alıkonacak olursanız, kolayınıza gelen bir kurban gönderin; kurban yerine ulaşıncaya kadar da başınızı tıraş etmeyin. Hasta olanlarınız veya başından rahatsız olanlarınız için ise, fidye olarak oruç, sadaka veya kurban gerekir. Güvenliğe çıktığınızda, kim hacca kadar umre yapacak olursa, kolayına gelen bir kurban kessin. Bunu bulamayan, hacda üç gün, dönünce de yedi gün oruç tutar ki, bu da tam on gün eder. Bu, Mescid-i Haram civarında oturmayanlar içindir. Allah’tan korkun; ve bilin ki, Allah’ın cezası pek çetindir. Bakara, 2:196

15 Bakara: 195 | hac Hac Kâbe için bk. 49. bölüm (125. âyet)
Belirlenmiş bir zaman dilimi içinde Kâbe, Arafat, Müzdelife ve Mina’yı ziyaret etmek ve buralarda bazı dinî görevleri yerine getirmek suretiyle yapılan ibadet İslâm’ın beş şartından biri Hz. İbrahim (a.s.) zamanından beri yapıldığı biliniyor / Hz. Âdem’e kadar dayandıran rivayetler de var

16 Bakara: 195 | hac İnsanların ibadeti için yapılan ilk ev, Mekke’deki mübarek Kâbe’dir ki, bütün çağlar ve milletler için bir hidayet kaynağıdır. Onda apaçık işaretler ve İbrahim’in makamı vardır. Oraya giren güvenlikte olur. Hac için bir yol bulabilenin Beyti ziyaret etmesi ise, Allah’ın insanlar üzerindeki hakkıdır. İnkâr edenlere gelince, Allah’ın âlemlerde hiçbir şeye ihtiyacı yoktur. Âl-i İmrân, 3:96-97 Ey insanlar, hac size farz kılındı; haccedin. Müslim, Hac: 412

17 Bakara: 195 | hac Vaktiyle Biz İbrahim’e Beytin yerini göstermiş ve şöyle buyurmuştuk: “Hiçbir şeyi Bana ortak koşma; Beytimi de, tavaf edenler, Allah huzurunda duranlar, rükû ve secde edenler için temiz tut. “İnsanlara da haccı duyur ki, yaya olarak yahut her türlü binek üzerinde, dünyanın dört bucağından sana gelsinler. “Böylece haccın kendilerine sağlayacağı yararları görsünler ve belirli günlerde, Allah’ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanların üzerine Onun adını ansınlar. Sonra onlardan hem siz yiyin, hem de yoksullara ve darlığa düşmüş kimselere yedirin. “Sonra kirlerini gidersinler, adaklarını yerine getirsinler ve Beyt-i Atik’i tavaf etsinler.” Hac, 22: 26-29

18 Bakara: 195 | hac Hem ferdî, hem içtimaî bir ibadet
Hac: dinin kemale ermesi ve teslimiyetin tamamlanması İmam Gazalî Kişi, kesin bir disiplin içine girer / güç şartlar altında birtakım hükümlere riayet etmek zorunda kalması (ihramlıya yasak olan şeyler gibi), normal hayatına döndüğünde, dinin emir ve yasaklarına uyma konusunda ona bir kolaylık sağlar. ./..

19 Bakara: 195 | hac ./.. Toplu olarak ise, hacıların teşkil ettiği manzara, yeryüzünün ibadetini yansıtır. Hac mevsimi boyunca tekbirler, telbiyeler, namazlar, dualar ve sair ibadetlerle, yeryüzü Allah’a kulluğunu sunar. İslâm âleminin kalbi mukaddes topraklarda atar. Göklerden, manevî âlemlerden, dünya denen bu şirin gezegenin Yer ve Gökler Rabbine kulluğunu arz edişi seyredilir. Ülke, ırk, sınıf, makam ve mevki gibi sınırlar ve farklılıklar kalkar, herkes Allah’ın kulu ve Âhirzaman Peygamberinin ümmeti olarak bir araya gelir. Ümmetin kaynaşması ve ittihadı için en önemli ve etkili vesileler yaşanır.

20 Bakara: 195 | hac Bir Müslüman telbiye getirdiğinde, sağında ve solunda şuradan şuraya kadar yeryüzündeki taş, ağaç, toprak türünden ne varsa hepsi onunla beraber telbiye getirir. Tirmizî, Hac: 14; İbni Mâce, Menâsik: 15 Kur’ân’da namaz, oruç ve zekât icmalen zikredilirken, hac ibadeti hakkında ayrıntılı bilgi ve hükümler yer alır: Bakara, 2: , 158, 189, , 217 Âl-i İmrân, 3:96-97 Mâide, 5:1-2, 95-97 Tevbe, 9:1-3, 19 Hac, 22:25-37 Fetih, 48:25-27

21 Bakara: 195 | hac “Haccı ve umreyi Allah için tamamlayın”
Eksiksiz yerine getirin / yarım kalan ibadetinizi tamamlayın Hudeybiye seferinde umrenin gerçekleşmemesine atıf Onlar inkâr eden ve sizi Mescid-i Haramdan, bekletilen kurbanlıkları da yerine ulaşmaktan alıkoyanlardır. Eğer orada tanımadığınız mü’min erkekler ve mü’min kadınlar bulunup da sizin bilmeden onları ezerek vicdan azabına uğrama ihtimaliniz olmasaydı, Allah savaş izni verirdi. Dilediklerini rahmetine eriştirmek için Allah sizin elinizi onlardan çektirdi. Onlar birbirinden ayırt edilseydi, kâfir olanlarını acı bir azaba uğratırdık. Fetih, 48:25

22 Bakara: 195 | hac “Allah için tamamlayın”
Beyt’i tavaf, Safâ ile Merve arasındaki sa’y ve şeytan taşlama, ancak Allah’ın zikrini ikame içindir. Ebû Dâvud, Menâsik: 50; Tirmizî, Hac: 64 De ki: Ben de sizin gibi bir beşerim. Ancak bana, “Tanrınız tek bir Tanrıdır” diye vahyedilmiştir. Kim Rabbine kavuşmayı umuyorsa, güzel işler yapsın ve Rabbinin ibadetine hiç kimseyi ortak etmesin. Kehf, 18:110

23 Bakara: 195 | hac Bilin ki halis din, yalnız Allah için olandır.
Zümer, 39:3 De ki: Namazım, ibadetlerim, hayatım ve ölümüm, Âlemlerin Rabbi olan Allah içindir. En’âm, 6:162 Allah, ancak halis bir şekilde Kendisi için ve rızası gözetilerek yapılan ameli kabul eder. Nesâî, Cihad: 24

24 Bakara: 195 | hac Haccetmek isteyen acele etsin; olur ki hastalanır veya bineği kaybolur yahut bir ihtiyaç zuhur eder. Ebû Dâvud, Menâsik: 5; İbni Mâce, Menâsik: 1 İki umre, arasında işlenen günahlara kefarettir. Mebrur haccın mükâfatı ise ancak Cennettir. Buharî, Umre: 1; Müslim, Hac: 437 Yaşlının, küçüğün, zayıfın ve kadının cihadı hac ve umre yapmaktır. Nesâî, Menâsikü’l-hac: 4

25 Bakara: 195 | hac Hac ve umre yapanlar Allah’ın elçileridir. Allah’a dua ederlerse Allah onların dualarını kabul eder; Allah’tan bağışlanma isterlerse Allah onları bağışlar. Nesâî, Menâsikü’l-Hac: 4; İbni Mâce, Menâsik: 5 Hac ve umreyi beraber yapın. Körük nasıl demir, altın ve gümüşün kir ve pasını giderirse, hac ve umre de günahları ve fakirliği giderir. Mebrur haccın mükâfatı ise ancak Cennettir. Tirmizî, Hac: 2; Nesâî, Menâsikü’l-hac: 6

26 Bakara: 195 | hac “Alıkonacak olursanız” “Kolayınıza gelen bir kurban”
Hastalık, düşman, yol güvenliği yahut başka bir sebep haccı tamamlamanıza engel olursa “Kolayınıza gelen bir kurban” Bir engel yüzünden haccı yarım kalan, maddî durumuna uygun bir kurbanı (deve, sığır, koyun), kurban mahalli olan Mina’ya gönderir, gönderemezse bulunduğu yerde keser “Kurban yerine ulaşıncaya kadar başınızı tıraş etmeyin” Kurban mahalline ulaştıktan sonra başınızı tıraş eder ve ihramdan çıkarsınız

27 Bakara: 195 | takvâ “Allah’tan korkun / sakının; ve bilin ki, Allah’ın cezası pek çetindir” Takvâ: Kendini iyice korumak, himayeye girmek En kuvvetli vikaye: Allah’ın koruması Allah’tan korkarak Onun emir ve yasaklarına muhalefetten kaçınmak, böylece kendisini kötü bir âkıbetten korumak Kur’ân’da 285 yerde geçer Müttakî: takvâ sahibi, korunan

28 Bakara: 195 | takvâ Ey iman edenler! Allah’tan korkarsanız, O size hak ile bâtılı ayırt edecek bir güç (furkan) verir; günahlarınızı örter ve sizi bağışlar. Çünkü Allah pek büyük lütuf sahibidir. Enfâl, 8:29

29 Bakara: 195 | takvâ “Allah’ın cezası pek çetindir”
14 âyette geçer Bakara, 2:196, 211; Âl-i İmrân, 3:11; Mâide, 5:2, 98; Enfâl, 8:13, 25, 48, 52; Ra’d, 13:6; Mü’min, 40:3, 22; Haşir, 59:4, 7 Hürmetli Beyt olan Kâbe’yi, haccın yapıldığı haram ayı, gerdanlıklı ve gerdanlıksız kurbanları, Allah insanların din ve dünyalarına bir dayanak yaptı. Böylece siz de bilmiş olursunuz ki, Allah gökte olanı da bilir, yerde olanı da; çünkü Allah herşeyi hakkıyla bilendir. Bilin ki Allah’ın cezası pek şiddetlidir; Allah, aynı zamanda çok bağışlayıcı, çok merhamet edicidir. Mâide, 5:98

30 Bakara: 195 | hac “Bunlar Allah’ın çizdiği sınırlardır; ona yaklaşmayın” Bk. 77. bölüm (187. âyet) Evvelki ümmetlerin ibadetler üzerinde tasarruflar yaparak Allah’ın koyduğu sınırları değiştirmesine dair örnekler için bk. 74. bölüm (184. âyet)

31 İnternet adresleri utesav.org.tr facebook.com/yazarumitsimsek


"Bakara Sûresi: 193-194 Kur’ân Buluşmaları: 81 ÜMİT ŞİMŞEK." indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları