Sunuyu indir
1
Ailede Disiplin Anlayışı
2
ÇOCUK EĞİTİMİNDE DİSİPLİN
Oktay'a (1999) göre disiplin, kişiye belli alışkanlıklar kazandırma ve kişiyi kendisi ve çevresi ile uyum içinde yaşamaya hazır hale getirmedir. Ev ortamında disiplin, o evin ve ailenin değer, düşünce ve davranışlarına uygun, yapılması ve yapılmaması gereken davranışları içeren bir önlem sistemi, yani bir davranış sistemidir (Navaro, 2002). Disiplin, çocuk eğitiminin vazgeçilmez bir parçasıdır. İsmi ne olursa olsun disiplinin önde gelen ilgi alanı, davranışı etkili bir şekilde ele almaktır.
3
ÇOCUK EĞİTİMİNDE DİSİPLİN
Çocukları yetiştirirken tek tip bir disiplin anlayışından söz etmek mümkün değildir. Çocuk yetiştirmek, yemek kitabındaki tarife bakarak yeni bir yemek pişirmeye benzemez Çocukları disipline etmeye ilişkin birçok yöntem vardır. Bu yöntemlerden aileye, anne-babaya, çocuğa ve duruma en uygun olanı seçilmelidir. Her insan gibi her aile de evrende biriciktir. Bir ailede işleyen bir yöntem diğer bir ailede işlemeyebileceğinden yöntemler seçilirken, en baştan, aileye en uygun olabilecek yöntemler konusunda seçici davranılmalıdır. Bu yöntemler;
4
1.Disiplinin duygusal temeli olan anlayış
Çocukla sağlıklı bir ilişki kurabilmek için onu anlamak gerekmektedir. Ancak bugün birçok kişi bu gerçeği hiçe saymakta ve çocukla konuşmaya gerek duymadan ona bazı emirler vererek bunlara uymasını beklemekte ya da çocuğunun kendisini anlamadığından yakınmaktadır. Bebeklik çağında disiplin genellikle hiç düşünülmez, mümkün olan tüm vakitler çocukla geçirilir. Çocuğun yemek saati, uyku saati, banyo saati, oyun saati hep anne-baba kontrolünde onunla birlikte gerçekleştirilir. Çocukla oyunlar oynanır, çocuğa ninniler söylenir. Böylece, çocuk ve ebeveyn birbirlerine bağlanırlar.
5
1.Disiplinin duygusal temeli olan anlayış
Çocuğun okula gitme zamanı gelince ebeveynin bazı konulardaki dayatmaları başlar. Anne-baba birçok şeyi kontrol altına almak ister. Çocuk bir anda başlayan ve çoğu zaman anlam veremediği bu tür davranışlara karşı geldiğinde kötü bir şekilde eleştirilir. Anne-baba ve çocuk arasında problemler ortaya çıkmaya başlar. Oysa ki, çocuk okula başladıktan sonra da çocukla ortaklaşa yapılan, hem ebeveynin hem de çocuğun zevk aldığı aktiviteler sürdürülmelidir. Çocuk okula başladığında birden bire büyümez, onun hâlâ oyuna ihtiyacı vardır. Bu nedenle, oyun oynaması ve rahatlaması için gerekli ortamlar hazırlanmalıdır.
6
2.Olumlu disiplin yaklaşımı
Olumlu disiplin anlayışının temelinde çocuk istenmeyen bir davranış yaptığında ya da ona yeni bir davranış kazandırırken kaşlar çatılmadan, ses yükseltilmeden ve işaret parmağı çocuğa doğru sallanmadan eyleme geçmek söz konusudur. * Olumlu disiplinin en temel amacı çocuklara sınırları öğretmektir (Örneğin: Çocuk kızabilir ancak kızgınlığı ifade etmenin uygun olan ve olmayan yolları vardır. Birine ona kızdığını söyleyebilirsin, ancak ona asla vuramazsın)
7
2.Olumlu disiplin yaklaşımı
*Olumlu disiplin çocukları bağımsız yaşamaya hazırlayacak becerileri öğretir Bunun olması için çocuğun kuralları içselleştirmesini, daha sonra kendi başına uygulayabilmesini sağlamak gerekir. Başka bir ifadeyle, olumlu disiplin yaklaşımı uygulandığında amaç, çocuğun sessizce boyun eğmesi ve dış otoriteye koşulsuzca bağlanması değildir. Çocuğun kuralların neden koyulduğunu anlaması, kurala uymayı dışsal bir zorlamadan içsel bir isteğe dönüştürmesi söz konusudur. Buna günlük yaşamdan bir örnek verilecek olursak, arabada emniyet kemerini polis ceza yazmasın diye sadece denetim altındaki yerlerde takan sürücünün zarar görme olasılığı, emniyet kemerinin kendi güvenliği için gerekli olduğunu bilen ve bu bilinçle daima kemer bağlayan bir sürücüden daha yüksek olacaktır).
8
2.Olumlu disiplin yaklaşımı
Olumlu disiplin duyguları kabul edilir biçimde ifade etmeyi öğretir (Kardeşin oyuncağını elinden çekip aldığı için ona kızabilir ve bunu kelimelerinle ifade edebilirsin ancak ona asla vuramazsın) Çocuğun zaman içinde kendi davranışlarının sonuçlarının sorumluluğunu yüklenmesini amaçlayan olumlu disiplinin sağlanabilmesi için aşağıdaki önerilerden yararlanılabilir (Hopson ve Hopson, 2001); Uygun davranışlarla çocuklara model olmak Olumlu pekiştirme yapmak (Çocuk istenen davranışı gösterdiğinde bu davranışı tekrar etmesini sağlayacak şekilde "aferin" demek, küçük bir şeker vermek vb.). Olumlu düzeltme yapmak (Örneğin; "Kapıyı dank diye açma," demek yerine, "Lütfen kapıyı çal," demek). Aktif görmezden gelme yapmak (Örneğin; oyuncaklarının sadece bir kısmını toplamış olan çocuğa, "Oyuncaklarının büyük kısmını kutuya koymuşsun teşekkür ederim, şimdi geri kalanını da koy lütfen," demek).
9
2.Olumlu disiplin yaklaşımı
5. Pasif görmezden gelme uygulamak (Evde herkesin bir şey okuduğu sırada, çocuk ödev yaparken kalemini masaya can sıkıcı şekilde vuruyorsa, oradan uzaklaşmak hem sakin kalmayı sağlar hem de dikkati rahatsız edici davranıştan uzaklaştırır). 6. İstenen bir davranışı, az istenen bir davranışın arkasına koymak (Örneğin: "Önce derslerini bitir sonra televizyon izleyebilirsin"). 7. Net ve açık beklentiler koymak (Örneğin: "Giysilerini etrafa saçma," demek yerine "kirlileri kirli sepetine, temizleri dolabına kaldır," demek ve en başta çocuğa bunların nasıl yapılacağını göstermek).
10
3. Olumlu bir ödüllendirme sistemi kurmak
Eğer bir davranış ödüllendirilirse bu davranış büyük olasılıkla tekrar edilir. Temelde iki tip ödül vardır. Birinci tip ödül övgü, öpücük, kucaklama vb. manevi ödüller; ikinci tip ise dondurma, balon, gece geç yatması, TV seyretmesi, oyun oynaması için verilen izinler gibi maddi ödüller. Ödül ya da pekiştirici demek, çocuğa sürekli olarak alınan oyuncaklar ya da ihtiyacı olsa da olmasa da verilen para demek değildir. Manevi ödüller hem yetişkinlerde hem de çocuklarda oldukça etkilidir. Böyle olması oldukça iyidir, çünkü çocuklara uygun davranışın kazandırılması için bol bol ödüllendirmeye ihtiyaç vardır. Yaptığımız ve yapmaya devam ettiğimiz birçok davranışı, ödüllendirildiğimiz için yaparız. Ödüller hem çocukların hem de yetişkinlerin davranışlarını biçimlendirir.
11
3. Olumlu bir ödüllendirme sistemi kurmak
Çocuğu ödüllendirirken çok fazla maddi ödül kullanmamaya dikkat etmek gerekir. Eğer çocuk, "Anne bak odamı topladım hani dondurma?" derse burada söylenmesi gereken, özel ödüllerin özel zamanlarda verileceğidir. Çocuk bu mesajı almalıdır. O isteyince ödül verilmemelidir. Bu onun devamlı istemesine yol açar. Ödüllerin kontrolü anne-babada olmalıdır. Ebeveyn bu ödülleri uygun yerlerde kullanmalıdır. Çocuk istenilen bir davranış yaptığında o değil de, yaptığı davranış övülmelidir ("Bugün tüm oyuncaklarını sepete koymuşsun.Bu düzenli davranışa kocaman bir bravo!"). Bu övgü, çocuğun istenen davranışını yerleştirmede daha etkili olacaktır. Çocuklar için manevi ödüller maddi ödüllerden daha etkilidir. Ödüllerin etkili olabilmesi için çocuk istenilen davranışta bulunduktan hemen sonra ödüllendirme yapılmalıdır.
12
4. İstenmeyen davranışı "farkında olmadan" ödüllendirmekten kaçınmak
Disiplin hatalarından biri, çocuğun istenmeyen davranışına olumlu şekilde yaklaşmaktır Çocuk ondan yapması beklenen şeyleri yaptığında genellikle ödüllendirilmez. Çünkü bu durum çoğu zaman önemsenmez. Zaten yapması gerekeni yapıyor şeklinde düşünülerek genellikle hiç tepkide bulunulmaz. Bunun tam tersi düşünüldüğünde, diyelim ki çocuk istenmeyen bir şeyler yapıyor, kavga ediyor, evde eşyalara zarar veriyor, ders çalışmıyor vb. ise, bunun sonucunda ne olur?
13
4. İstenmeyen davranışı "farkında olmadan" ödüllendirmekten kaçınmak
Çocuğun iyi davranışları hiç önemsenmemesine karşın, istenmeyen davranışları bazı tepkiler çeker. Örneğin sert bir eleştiri, bağırma vb. gibi. Çocuk için bu tür olumsuz tepkiler almak, tepki almamaktan daha iyidir. Çocuklar çoğu zaman tepki görecekleri davranışları yapmayı yeğlerler. Sonuç olarak birçok aile, çocuklarına kazandırmak istediklerinin tam tersine doğru yol almaktadır.
14
4. İstenmeyen davranışı "farkında olmadan" ödüllendirmekten kaçınmak
Yolda gidiyorsunuz, çocuğunuz oyuncakçı dükkânının önünden geçerken bir oyuncak gördü ve oyuncağı istedi. Alacak durumunuz olmadığı için talebini reddettiniz. O andan itibaren çocuğunuz ağlamaya başladı, sesi ve çığlıkları giderek arttı, hatta tepinmeye başladı. Çocuğunuz yolun ortasında bağıra bağıra, tepine tepine ağlıyor. Bu davranışının dayanılmaz bir hale geldiğini düşünmeye başlıyorsunuz. Boyun eğerek geri dönüp çocuğunuzun istediği oyuncağı alıyorsunuz." Tam bu noktada çocuğun istenmeyen davranışı ödüllendirilmiş olmaktadır. Ağlayıp sızlanmalar, tepinmeler büyük olasılıkla gelecekte de devam edecektir. Çünkü oyuncağı almakla onun ağlama davranışı ödüllendirilmiş olacaktır.
15
5.Açık-Net Kurallar Koymak
Her ailenin kendine ait kurallarının olması son derece doğaldır. Bununla birlikte, tüm aileler için geçerli olabilecek temel kurallardan biri, kendine ve başkalarına zarar vermemektir. Bir diğer kural ise, çocuğun kendisinin ve başkalarının öğrenme deneyimlerini sekteye uğratacak verimli öğrenme koşullarını zedeleyen davranışlarda bulunmasıdır. Bu davranışlar, yapıldıkları her defasında engellenmeli ve istisnanın olmadığı çocuğa hissettirilmelidir. İyi kural, açık ve net olan kuraldır. Örneğin çocuğa, "Anneannene iyi davranmanı istiyorum," demek iyi konulmamış bir kuraldır. İstenenin, anneannenin elini öpmek mi, bir şey ikram edildiğinde teşekkür etmek mi, ikramı yedikten sonra ellerine sağlık demek mi, yoksa hiç konuşmadan oturmak mı vb. olduğu anlaşılmamaktadır.
16
6.İstenmeyen davranışla baş etmek
İstenmeyen davranışla baş etmedeki en önemli hususlardan ilki, aile içindeki rolleri gözden geçirmektir. Arkadaş olmakla, anne-baba olmak ayrı şeylerdir. Anne- babalar kural koyar, çocuğun davranışlarına rehberlik eder ve çocuğun ondan ne beklendiğini anlamasına yardım eder, oysa arkadaşların görevi bunlar değildir. Ebeveyn çocuğa arkadaşça yaklaşabilir, ancak onunla arkadaş olmaya çalışmamalıdır. Çünkü çocuğun birçok arkadaşı vardır ya da olmalıdır. Onun ihtiyacı olan, yaşam içinde kendi yolunu bulana dek ona yol gösteren, sevip kabul eden yetişkinlerin varlığıdır. İkinci konu, aile içindeki rol tanımlarını gözden geçirmektir. Çocuğu disipline etme görevi sadece bir ebeveyn tarafından yüklenilemez. Bu iki kişiyi gerektiren bir durumdur. Eğer bu gözetilmezse, çocukları disipline etmeye çalışan ebeveyn, zaman içinde eşini de disipline etmeye başlar ki bu daha derin sorunlara yol açabilir.
17
6.İstenmeyen davranışla baş etmek
Üçüncü konu, çocukların hazzı geciktirmeyi öğrenmelerine yardımcı olmaktır. Bu, kendi kendini disipline edebilmek için büyük önem taşır. Çocukların, "Önce odanı topla, sonra dışarı çıkıp oynayabilirsin," örneğinde olduğu gibi isteklerini erteleyebilmeyi öğrenmeleri gerekir. Dördüncü konu, istenmeyen davranışın ilişkili olduğu şeyleri bulmaya çalışmaktır. Çünkü bu tür bir davranış kendiliğinden oluşmaz. Çocuk çoğu zaman bu tür davranışlar aracılığıyla kendini ifade eder; bazen olmak istemediği bir durumdan kurtulmak, bazen fizyolojik olarak onu zorlayan durumlar (açlık, yorgunluk vb.) nedeniyle, bazen de tam olarak ne yapacağını bilmediği vb. için istenmeyen davranışlar gösterebilir. Çocuğun problemli davranışlar sergilemesi, yolunda gitmeyen bir şeylerin ya da karşılanamayan ihtiyaçların bir ifadesi olabilir. Çocuğun problemli davranışları ceza değil, destek verilerek azaltılabilir.
18
CEZA Çocukları disipline ederken ya da istenmeyen davranışla baş ederken ceza kullanılıp kullanılmayacağına karar vermeden önce, "Çocuk yetiştirirken ana amacın, ona boyun eğdirmek mi, yoksa iyi bir muhakeme ve irade sahibi yetişkin olmasına yardımcı olmak mı?" sorusu hakkında düşünülmelidir. Çoğu ceza biçiminde, temel nokta boyun eğmeyi sağlamaktır. Ceza yöntemi ne kadar çok kullanılırsa çocuk üzerindeki etkisi o denli azalmaktadır. Neden sıklıkla ceza yöntemi kullanılır? Çünkü olumsuz davranışın kendisi, insanı rahatsız ederek bir şeyler yapılması gerektiğini söyler. Ayrıca cezada genellikle oldukça çabuk sonuç alınır. Ancak ceza;
19
CEZA İstenmeyen davranışı cezayı uygulayan kişi ortamda bulunduğu sürece engelleyebilir, Ceza sadece istenmeyen davranışı belirtir, ancak neyin yapılacağını göstermez, Çocuklar cezadan kaçınmak için yalan söyleme, aldatma gibi davranışlara başvurabilirler, Disiplin yöntemi olarak sürekli cezayla baş başa kalan çocuk, hep başarısızlıkları gündemde olduğu, hep hatalı davranışlarından söz edildiği için hiçbir şeyi iyi yapamayacağını düşünebileceği gibi, anne-babası tarafından sevilmediğine de inanabilir,
20
CEZA Ceza, uygulayan kişi hakkında nefret kin gibi olumsuz duygular oluşturacağı gibi, çocuğun kendisi hakkındaki düşüncelerini de etkiler, Ceza yöntemi çocuk büyüdükçe etkisini kaybeder. Aile çocuğu kontrol altına almak için daha çok ceza verir ve bu yeni cezalar çocuğu daha çok tetikler. Yapılan araştırmalar, dayak yiyen çocukların fiziksel güvenlik duygularını ve benlik saygılarını yitirdiklerini, aşağılanma ve utanç duyguları içine girdiklerini, saldırgan davranış göstermeyi öğrendiklerini ve bu saldırgan davranışları arkadaşlarına ya da kardeşlerine karşı gösterdiklerini ortaya koymaktadır.
21
Teşekkürler.. Soru-Cevap
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.