Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

ANAYASA HUKUKU 6. ÜNİTE Yasama Organı

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "ANAYASA HUKUKU 6. ÜNİTE Yasama Organı"— Sunum transkripti:

1 ANAYASA HUKUKU 6. ÜNİTE Yasama Organı
Arş. Gör. H. Derya ORMANOĞLU

2 Milletvekillerinin Seçimi TBMM Üyelerinin Hukukî Statüsü
Yasama Organı TBMM’nin Kuruluşu Milletvekillerinin Seçimi TBMM Üyelerinin Hukukî Statüsü TBMM’nin İç Yapısı ve Çalışma Düzeni TBMM’nin Görev ve Yetkileri Hükûmetin Denetlenmesi

3 TBMM’NİN KURULUŞU 1961 Anayasası’nın Millet Meclisi ve Cumhuriyet Senatosu’ndan oluşan iki meclisli bir yasama organı sistemini benimsemiş olmasına karşılık, 1982 Anayasası, 1924 Anayasası’nın tek meclisli sistemine geri dönmüştür. Tarihsel kökeni bakımından iki meclis sistemi, demokratik gelişmenin bir aşaması olarak değil, tam tersine, bu gelişmeyi yavaşlatacak veya onun etkisini azaltacak bir kurum olarak ortaya çıkmıştır. Çünkü temsilî rejimlerin gelişmesindeki ilk aşamalarda, halkı veya halkın bir kesimini temsil eden birinci meclislerin yanında, aristokrasiyi (soylular) temsil eden ikinci meclisler var olmuştur.

4 TBMM’NİN KURULUŞU Böylece, halk oyundan çıkan birinci meclislerin yetkilerinin, aristokratik ikinci meclisler yoluyla sınırlandırılmasına çalışılmıştır. Bugün bile İngiltere’de ikinci meclis durumundaki Lordlar Kamarası, soyluları temsil eden ve üyeliğin seçim yoluyla değil, soyluluk pâyeleri dolayısıyla kazanıldığı bir meclistir. Ancak demokratik gelişme, ikinci meclislerin kökenindeki bu aristokratik özelliği, İngiltere dışındaki bütün modern demokrasilerde ortadan kaldırmıştır.

5 TBMM’NİN KURULUŞU Federal devletlerde iki meclis sistemi, federal yapının vazgeçilmez bir unsurudur. Çünkü bu sistemlerde meclislerden biri, nüfus esasına göre halkı; diğeri ise, üye devletleri, ya da federe devletleri temsil eder. Tek devletlerde ikinci meclisler, başka gerekçelere dayanmaktadır. İki meclis sisteminin taraftarları, bu sayede kanunların aceleye gelmeyeceğini, daha iyi ve dikkatli görüşüleceğini, meclislerden birinin yapacağı hataların diğeri tarafından düzeltilebileceğini, anayasa üstünlüğünün ve hukuk devletinin daha iyi gerçekleşebileceğini ileri sürmektedir.

6 TBMM’NİN KURULUŞU 1961 Anayasası, parlamentonun yetkilerini iki meclis arasında bölüştürürken, bu meclislerin tamamen eşit yetkilere sahip olmaları yolunu seçmemiştir. Millet Meclisi’ne daha büyük ağırlık tanınmış olması bu Meclisin bütün üyelerinin genel oyla seçilmeleri, Cumhuriyet Senatosu’nun ise seçimsiz üyeleri de içinde bulundurması ile açıklanabilir. Sadece Anayasa değişikliklerinin kabulünde 1961 Anayasası iki meclise eşit yetkiler tanımıştı.

7 MİLLETVEKİLLERİNİN SEÇİMİ
Seçim Sistemi Geniş anlamda seçim sistemi, seçimlerle ilgili bütün hususları, mesela seçme ve seçilme yeterliğini, adaylığa ilişkin kuralları, oy verme usûllerini, seçimlerin yönetim ve denetimini kapsar. Dar anlamda seçim sistemi ise, seçmenlerce verilen oyların parlamento sandalyelerine dönüştürülmesinde uygulanan kurallar anlamına gelir. Seçim sistemleri, seçim çevrelerinin büyüklüğüne, daha doğrusu çıkaracakları milletvekili sayısına göre, liste usûlü ve tek isim (dar bölge) usûlü olarak ikiye ayrılır.

8 MİLLETVEKİLLERİNİN SEÇİMİ
Tek-isim usûlünde her seçim çevresinden sadece tek bir milletvekili seçilir. Bu sistemin uygulandığı ülkeler arasında ABD ve İngiltere bulunmaktadır. Demokratik ülkelerin büyük çoğunluğunun uyguladığı liste usûlünde ise, seçim çevreleri nüfuslarına göre değişen sayıda olmak üzere, birden çok milletvekili çıkarırlar. Seçim sistemleri, oyların değerlendiriliş şekli, başka bir deyimle oyların sandalyelere dönüştürülmesinde kullanılan yöntem açısından, çoğunluk sistemi ve nisbî temsil sistemi olarak iki ana gruba ayrılır. Çoğunluk sisteminin de, basit (tek-turlu) çoğunluk ve mutlak (iki-turlu) çoğunluk sistemleri olmak üzere iki çeşidi vardır.

9 MİLLETVEKİLLERİNİN SEÇİMİ
İngiltere ve Amerika’da uygulanan tek-turlu basit çoğunluk sisteminde, bir seçim çevresinde nisbî olarak en çok oy alan parti, o çevrenin bütün milletvekillerini kazanmış olur. Mesela 10 milletvekilliği çıkaran bir seçim çevresinde A partisi yüzde 40, B partisi yüzde 35, C partisi yüzde 25 oy almış olsalar, 10 milletvekilliğinin tümünü A partisi kazanır. Çoğunluk usûlünün ikinci şekli, mutlak veya iki-turlu çoğunluk sistemidir. Bu sistemde bir parti, ilk turda bir seçim çevresinde oyların mutlak çoğunluğunu (yarıdan bir fazlasını) elde edebilirse, o seçim çevresinde seçimi kazanmış olur ve ikinci tura gerek kalmaz. Buna karşılık ilk turda hiçbir parti mutlak çoğunluğu sağlayamamışsa, belli bir süre sonra söz konusu seçim çevrelerinde ikinci bir tur yapılır. Bu tura ya ilk turda en çok oy almış olan iki partiden başka partiler katılamaz veya ikinci turda mutlak çoğunluk aranmayarak oyların en çoğunu elde eden parti seçimi kazanmış sayılır.

10 MİLLETVEKİLLERİNİN SEÇİMİ
1961 ve 1982 Anayasaları seçim sistemini bir anayasa hükmü haline getirmemiştir. Kurucu Meclisçe kabul edilen 13 Haziran 1983 tarihli ve 2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanunu nisbî temsilin d’Hondt yöntemini benimsemiş olmakla beraber, buna iki türlü baraj hükmü eklenmiştir. Birincisi genel baraj adıyla anılmaktadır. Buna göre “genel seçimlerde ülke genelinde, ara seçimlerde seçim yapılan çevrelerin tümünde geçerli oyların yüzde onunu geçmeyen partiler, milletvekili çıkaramazlar” (m.33/1). İkincisi ise, 1968 yılında Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiş olan seçim çevresi barajıdır. Bu hükme göre, “bir seçim çevresinde, kullanılan geçerli oylar toplamının, o çevreden çıkacak milletvekili sayısına bölünmesiyle elde edilecek sayıdan az oy alan siyasi partilere ve bağımsız adaylara milletvekilliği tahsis edilmez” (m.34/2)..

11 MİLLETVEKİLLERİNİN SEÇİMİ
Aynı maddenin son fıkrası, seçime katılan siyasi partilerden hiçbirinin seçim çevresi barajını aşamaması halinde, milletvekilliklerinin daha önceki fıkralara göre, yani barajsız d’Hondt sistemi uyarınca paylaştırılacağını hükme bağlamaktadır. Anayasa’nın 67. maddesine 1995 yılında «Seçim kanunları temsilde adalet ve yönetimde istikrar ilkelerini bağdaştıracak biçimde düzenlenir» hükmü eklenmiştir.

12 Milletvekili Seçilme Yeterliliği
Yirmibeş yaşını dolduran her Türk milletvekili seçilebilir. Milletvekili seçilme yeterliği, Anayasanın 76. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre, “En az ilkokul mezunu olmayanlar, kısıtlılar, yükümlü olduğu askerlik hizmetini yapmamış olanlar, kamu hizmetinden yasaklılar, taksirli suçlar hariç toplam bir yıl veya daha fazla hapis ile ağır hapis cezasına hüküm giymiş olanlar; zimmet, ihtilâs, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı suçlarla, kaçakçılık, resmî ihale ve alım satımlara fesat karıştırma, Devlet sırlarını açığa vurma, terör eylemlerine katılma ve bu gibi eylemleri tahrik ve teşvik suçlarından biriyle hüküm giymiş olanlar, affa uğramış olsalar bile milletvekili seçilemezler. Hâkimler ve savcılar, yüksek yargı organları mensupları, yükseköğretim kurumlarındaki öğretim elemanları, Yükseköğretim Kurulu üyeleri, kamu kurum ve kuruluşlarının memur statüsündeki görevlileri ile yaptıkları hizmet bakımından işçi niteliği taşımayan diğer kamu görevlileri ve Silahlı Kuvvetler mensupları, görevlerinden çekilmedikçe, aday olamazlar ve milletvekili seçilemezler.”. Seçim Çevreleri Milletvekili Seçimi Kanunu, seçim çevrelerini ve her seçim çevresinin çıkaracağı milletvekili sayısını saptama görevini YSK’ye vermiştir. YSK bu hususları, genel nüfus sayımı sonuçlarının açıklanmasından itibaren en geç altı ay içinde belirleyerek Resmi Gazete, radyo ve televizyonda ilan eder (m.5).

13 Seçim Çevreleri tarihli ve 4121 sayılı Kanun, seçim çevresi olarak esas itibarıyla illeri kabul etmekle birlikte, çıkaracağı milletvekili sayısı 19’dan 35’e kadar olan illerin iki, 36 ve daha fazla olan illerin üç seçim çevresine bölüneceğini belirtmiştir. Çıkaracağı milletvekili sayısı 18’e kadar olan iller bir seçim çevresi sayılır (m. 4).

14 Seçimin Başlangıcı TBMM seçimleri normal olarak dört yılda bir yapılır. Adaylık Kanun, aday tespiti yönteminin seçilmesini partilerin kendi tüzüklerine bırakmakta, ancak parti tüzükleri bütün parti üyelerinin katılacakları bir ön-seçim yöntemini benimsedikleri takdirde bu ön-seçimlerin, Kanunda yer alan hükümlere göre cereyan edeceğini bildirmektedir. Milletvekilliklerin Tahsisi Bir seçim çevresinde siyasi partilerin ve bağımsız adayların elde edecekleri milletvekili sayısı, d’Hondt sistemine göre hesaplanmaktadır.

15 TBMM ÜYELERİNİN HUKUKÎ STATÜSÜ
Bu statünün unsurları, milletvekillerinin bütün milleti temsil etmeleri ilkesi, milletvekili andına ilişkin hüküm, milletvekilliği ile bağdaşmayan işler, yasama sorumsuzluğu ve dokunulmazlığı, milletvekilliğinin düşmesi ve milletvekillerinin malî statüsüdür.

16 TBMM ÜYELİĞİYLE BAĞDAŞMAYAN İŞLER
Anayasanın 87. maddesi, milletvekilliği ile bağdaşmayan işleri belirtmiştir. Anayasanın 87. maddesi, milletvekilliği ile bağdaşmayan işleri belirtmiştir. Buna göre, “Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, Devlet ve diğer kamu tüzel kişilerinde ve bunlara bağlı kuruluşlarda; Devletin veya diğer kamu tüzel kişilerinin doğrudan doğruya ya da dolaylı olarak katıldığı teşebbüs ve ortaklıklarda; özel gelir kaynakları ve özel imkanları kanunla sağlanmış kamu yararına çalışan derneklerin ve Devletten yardım sağlayan ve vergi muafiyeti olan vakıfların, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile sendikalar ve bunların üst kuruluşlarının ve katıldıkları teşebbüs veya ortaklıkların yönetim ve denetim kurullarında görev alamazlar, vekili olamazlar, herhangi bir taahhüt işini doğrudan veya dolaylı olarak kabul edemezler, temsilcilik ve hakemlik yapamazlar.

17 TBMM ÜYELİĞİYLE BAĞDAŞMAYAN İŞLER
Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, yürütme organının teklif, inha, atama veya onamasına bağlı resmî veya özel herhangi bir işle görevlendirilemezler. Bir üyenin belli konuda ve altı ayı aşmamak üzere Bakanlar Kurulunca verilecek geçici bir görevi kabul etmesi Meclisin kararına bağlıdır”.

18 YASAMA SORUMSUZLUĞU ve YASAMA DOKUNULMAZLIĞI
“Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, Meclis çalışmalarındaki oy ve sözlerinden, Mecliste ileri sürdükleri düşüncelerden, o oturumdaki Başkanlık Divanının teklifi üzerine Meclisçe başka bir karar alınmadıkça bunları Meclis dışında tekrarlamak ve açığa vurmaktan sorumlu tutulamazlar”.

19 Yasama Sorumsuzluğu Meclis çalışmaları sırasında işlenmiş olması
(b) Oy, söz veya düşünce açıklaması yoluyla işlenmiş olması şarttır. Sorumsuzluğa, dokunulmazlıktan farklı olarak, mutlak muaflık da denilmektedir. Sorumsuzluğun mutlaklığı, üç noktada kendini gösterir: (a) Sorumsuzluk, cezaî takibata karşı mutlak olarak korur. (b) Sorumsuzluğun Meclisçe kaldırılabilmesi söz konusu değildir. (c) Sorumsuzluk, sürekli niteliktedir. Yani milletvekili, sorumsuzluk kapsamına giren bir eyleminden dolayı, milletvekilliği sıfatının sona ermesinden sonra da kovuşturulamaz.

20 YASAMA SORUMSUZLUĞU ve YASAMA DOKUNULMAZLIĞI
Yasama dokunulmazlığı milletvekillerini keyfi ve asılsız ceza kovuşturmalarından ve tutuklamalardan korur. “Seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen bir milletvekili, Meclisin kararı olmadıkça tutulamaz, sorguya çekilemez, tutuklanamaz ve yargılanamaz. Ağır cezayı gerektiren suçüstü hali ve seçimden önce soruşturmasına başlanılmış olmak kaydıyla Anayasanın 14. maddesindeki durumlar bu hükmün dışındadır. Ancak, bu halde yetkili makam, durumu hemen ve doğrudan doğruya Türkiye Büyük Millet Meclisine bildirmek zorundadır”. Yasama sorumsuzluğundan farklı olarak, dokunulmazlık, nisbî ve geçici nitelikte bir ayrıcalıktır. Nisbîdir, çünkü TBMM tarafından kaldırılabilir.

21 TBMM ÜYELİĞİNİN DÜŞMESİ
Anayasaya göre “istifa eden milletvekilinin milletvekilliğinin düşmesi, istifanın geçerli olduğu Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanınca tespit edildikten sonra, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nca kararlaştırılır. Milletvekilliğinin kesin hüküm giyme veya kısıtlama halinde düşmesi, bu husustaki kesin mahkeme kararının Genel Kurula bildirilmesiyle olur. 82. maddeye göre milletvekilliğiyle bağdaşmayan bir görev veya hizmeti sürdürmekte ısrar eden milletvekilinin milletvekilliğinin düşmesine, yetkili komisyonun bu durumu tespit eden raporu üzerine Genel Kurul gizli oyla karar verir. Meclis çalışmalarına özürsüz veya izinsiz olarak bir ay içerisinde toplam beş birleşim günü katılmayan milletvekilinin milletvekilliğinin düşmesine, durumun Meclis Başkanlık Divanı’nca tespit edilmesi üzerine, Genel Kurulca üye tamsayısının salt çoğunluğunun oyuyla karar verilebilir. Partisinin temelli kapatılmasına beyan ve eylemleriyle sebep olduğu Anayasa Mahkemesi’nin temelli kapatmaya ilişkin kesin kararında belirtilen milletvekilinin milletvekilliği, bu kararın Resmi Gazetede gerekçeli olarak yayımladığı tarihte sona erer. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı bu kararın gereğini derhal yerine getirip Genel Kurula bilgi sunar”.

22 DOKUNULMAZLIĞIN KALDIRILMASI VE ÜYELİĞİN
DOKUNULMAZLIĞIN KALDIRILMASI VE ÜYELİĞİN DÜŞMESİ KARARLARININ DENETLENMESİ ”Yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına veya milletvekilliğinin düşmesine 84. maddenin birinci, üçüncü veya dördüncü fıkralarına göre karar verilmiş olması hallerinde, Meclis Genel Kurulu kararının alındığı tarihten başlayarak yedi gün içerisinde ilgili milletvekili veya bir diğer milletvekili, kararın, Anayasaya, kanuna veya içtüzüğe aykırılığı iddiasıyla iptali için Anayasa Mahkemesine başvurabilir. Anayasa Mahkemesi, iptal istemini on beş gün içerisinde kesin karara bağlar”.

23 TBMM ÜYELERİNİN MALÎ STATÜLERİ
Yasama meclisleri üyelerinin, bir yandan görevlerinin gerektirdiği bir hayat düzeyi sürdürmelerine imkân verecek bir ödenek almalarını, bir yandan da kanun koyucu vasıflarından yararlanarak bu ödenekleri aşırı ölçülerde yükseltmemelerini sağlamak amacıyla, çeşitli ülkelerin anayasalarında yasama meclisi üyelerinin malî statülerinin düzenlendiği görülmektedir.

24 TBMM’NİN İÇYAPISI VE ÇALIŞMA DÜZENİ
İçtüzük TBMM çalışmalarını içtüzük hükümlerine göre yürütür. Başkanlık Divanı Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin Başkanlık Divanı, Meclis üyeleri arasından seçilen Meclis Başkanı, Başkanvekilleri, Katip üyeler ve İdare Amirlerinden oluşur. Başkanlık Divanı, Meclisteki siyasi parti gruplarının üye sayısı oranında Divana katılmalarını sağlayacak şekilde kurulur. Siyasi Parti Grupları Danışma Kurulu Komisyonlar

25 TBMM’NİN İÇYAPISI VE ÇALIŞMA DÜZENİ
Meclisin Toplanması ve Tatili TBMM, her yıl Ekim ayının ilk günü kendiliğinden (yani davetsiz olarak) toplanır. Meclis, bir yasama yılında en çok üç ay tatil yapabilir. Toplantı ve Karar Yeter Sayısı "Türkiye Büyük Millet Meclisi, yapacağı seçimler dahil bütün işlerinde üye tam sayısının en az üçte biri ile toplanır. Türkiye Büyük Millet Meclisi, Anayasada başkaca bir hüküm yoksa toplantıya katılanların salt çoğunluğu ile karar verir; ancak karar yetersayısı hiçbir şekilde üye tam sayısının dörtte birinin bir fazlasından az olamaz

26 TBMM’NİN İÇYAPISI VE ÇALIŞMA DÜZENİ
Meclis Görüşmeleri Anayasa, temsilî rejimlerin tarihsel bir kuralı olan meclis görüşmelerinin açıklığı ilkesini kabul etmiştir. Mecliste Oylama Usûlleri Millet Meclisi İçtüzüğü, üç türlü oylama kabul etmiştir: İşaretle oylama, açık oylama ve gizli oylama.

27 TBMM’NİN GÖREV VE YETKİLERİ
Kanun Yapma Anayasa’ya göre (m. 88/1) kanun teklif etmeye Bakanlar Kurulu ve milletvekilleri yetkilidir. Bakanlar Kurulu’nca yapılan öneriye kanun tasarısı, milletvekillerince yapılan öneriye kanun teklifi adı verilmektedir. Kanunların Yayınlanması TBMM’ce kabul edilen kanunların yayınlanması görevi, 1924 ve 1961 Anayasaları’nda olduğu gibi, Cumhurbaşkanı’na aittir.

28 HÜKÛMETİN DENETLENMESİ
Soru Genel Görüşme Meclis Araştırması Meclis Soruşturması Gensoru

29 Soru Anayasaya göre soru, “Bakanlar Kurulu adına, sözlü veya yazılı olarak cevaplandırılmak üzere Başbakan veya bakanlardan bilgi istemekten ibarettir” Soru, istenilen cevabın niteliğine göre, sözlü soru ve yazılı soru olarak ikiye ayrılır. Cevap ister yazılı ister sözlü olarak istenilsin, soru her halde yazılı olarak bir önerge ile sorulur. Soru önergesi, sadece bir milletvekili tarafından imzalanabilir. Aynı konuda ikiden fazla bakandan sorulan soru, Başbakandan sorulmuş sayılır.

30 Genel Görüşme Anayasaya göre, genel görüşme, “toplumu ve Devlet faaliyetlerini ilgilendiren belli bir konunun, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda görüşülmesidir” Genel görüşme açılması, Hükûmet, siyasi parti grupları veya en az yirmi milletvekili tarafından bir önerge ile istenebilir. Genel görüşme açılıp açılmamasına Meclis Genel Kurulu karar verir.

31 Meclis Araştırması Anayasanın tanımına göre “Meclis araştırması, belli bir konuda bilgi edinilmek için yapılan incelemeden ibarettir” (m. 98/3). Gerçekten, yasama meclisleri, anayasal görevlerini yerine getirebilmek için, ilkin ilgili konuda bilgi edinme ihtiyacını duyabilirler ve bu bilgiyi başka bir kaynaktan (mesela hükûmetten) elde edecek yerde, bizzat toplamayı tercih edebilirler. Bu itibarla, Meclis araştırmasında bulunma hakkının, Anayasada açık bir hüküm olsun veya olmasın, her parlamentonun doğal hakkı olduğu kabul edilmektedir. Karar verme yetkisi, bu karar için gerekli olan bilgilerin toplanması yetkisini de içerir.

32 Meclis Soruşturması Meclis soruşturması, Başbakan veya bakanların görevleriyle ilgili cezaî sorumluluklarının araştırılmasını sağlayan bir denetim aracıdır. “Başbakan veya bakanlar hakkında, Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının en az onda birinin vereceği önerge ile, soruşturma açılması istenebilir. Meclis, bu istemi en geç bir ay içinde görüşür ve karara bağlar. Soruşturma açılmasına karar verilmesi halinde, Mecliste’ki siyasi partilerin, güçleri oranında komisyona verebilecekleri üye sayısının üç katı olarak gösterecekleri adaylar arasından her parti için ayrı ayrı ad çekme suretiyle kurulacak onbeş kişilik bir komisyon tarafından soruşturma yapılır. Komisyon, soruşturma sonucunu belirten raporunu iki ay içinde Meclis’e sunar. Soruşturmanın bu sürede bitirilememesi halinde, komisyona iki aylık yeni ve kesin bir süre verilir. Meclis, raporu öncelikle görüşür ve gerek gördüğü takdirde ilgilinin Yüce Divan’a sevkine karar verir. Yüce Divan’a sevk kararı ancak üye tamsayısının salt çoğunluğu ile alınır. Meclisteki siyasi parti gruplarında, Meclis soruşturması ile ilgili görüşme yapılamaz ve karar alınamaz”

33 Gensoru Bütün parlamenter denetim araçları arasında sadece gensoru, hükûmetin veya bir bakanın siyasal sorumluluğuna yol açabilir, yani onun Meclisçe görevden uzaklaştırılabilmesine imkân verir. 1982 Anayasası’na göre, gensoru önergesi bir siyasi parti grubu adına veya en az yirmi milletvekilinin imzasıyla verilir.

34 Gensoru “Gensoru önergesi, verilişinden sonraki üç gün içinde bastırılarak üyelere dağıtılır; dağıtılmasından itibaren on gün içinde gündeme alınıp alınmayacağı görüşülür. Bu görüşmede, ancak önerge sahiplerinden biri, siyasi parti grupları adına birer milletvekili, Bakanlar Kurulu adına Başbakan veya bir bakan konuşabilir. Gündeme alma kararıyla birlikte, gensorunun görüşülme günü de belli edilir; ancak, gensorunun görüşülmesi gündeme alma kararının verildiği tarihten başlayarak iki gün geçmedikçe yapılamaz ve yedi günden sonraya bırakılamaz. Gensoru görüşmeleri sırasında üyelerin veya grupların verecekleri gerekçeli güvensizlik önergeleri veya Bakanlar Kurulu’nun güven isteği, bir tam gün geçtikten sonra oylanır. Bakanlar Kurulu’nun veya bir bakanın düşürülebilmesi, üye tamsayısının salt çoğunluğuyla olur; oylamada yalnız güvensizlik oyları sayılır”


"ANAYASA HUKUKU 6. ÜNİTE Yasama Organı" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları