Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

İdareler arası Mali İlişkiler kamu faaliyetlerinin tek elden yürütülmesi, toplum hayatının gelişmesiyle beraber yetersiz kalmıştır. Bu noktada devlet üst.

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "İdareler arası Mali İlişkiler kamu faaliyetlerinin tek elden yürütülmesi, toplum hayatının gelişmesiyle beraber yetersiz kalmıştır. Bu noktada devlet üst."— Sunum transkripti:

1 İdareler arası Mali İlişkiler kamu faaliyetlerinin tek elden yürütülmesi, toplum hayatının gelişmesiyle beraber yetersiz kalmıştır. Bu noktada devlet üst kimliği altında merkezî ve mahalli idareler ayrımı ortaya çıkmıştır.

2 Devlet yapılarındaki tarihî, sosyal ve kültürel farklılıklar nedeniyle mahalli idarelere verilen görev, sorumluluk ve gelirlerde önemli farklılıklar bulunmaktadır. Bu nedenle en iyi uygulamanın belirlenmesi güçtür.

3 Merkezî yönetim ve yerel yönetimler arasında görev ve kaynak bölüşümü, mali tevzin kavramı ile ifade edilmektedir. mali denkleştirme anlamına gelmektedir.

4 Harcamaların Bölüşümü Yerel yönetimlerin harcama sorumluluklarının saptanması idarelerarası mali ilişkilerin ilk aşamasını oluşturmaktadır.

5 hangi hizmet hangi yönetim düzeyince etkin sunulur saptanmalı

6 Çoğu ülkede yerel yönetimler komünal hizmetler olarak adlandırılan şehir içi yolların, su ve kanalizasyon tesisatının, parklar, spor tesisleri ve mezarlıkların yapımı, bakımı ve işletilmesi ile itfaiye, ışıklandırma, çöp toplama, sosyal barındırma vb. hizmetlerden sorumludurlar.

7 En yüksek boyutta sorumluluk ise sosyal sektör hizmetleri denilen eğitim, sağlık ve sosyal destek alanlarında harcama sorumluluğu verildiğinde ortaya çıkmaktadır.

8 Harcamaların Bölüşümü Yöntemleri 1-Genel Yetki Yöntemi yerel yönetimlerin, anayasa ya da kanunlarla yetki alanları dışında bırakılmamış veya başka herhangi bir yönetimin görev alanına girmemiş olmak kaydıyla her türlü görevi üstlenebilmeleri ve bu konuda takdir yetkisine sahip olmaları anlamına gelmektedir. (yerel halkın ortak ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik olmalı)

9 2- Liste Yetki Yöntemi yerel yönetimlerin görev alanı sınırı kanunlarla kesin olarak belirlenmiştir. Yalnızca, kanunlarda kendilerine verilmiş yetki ve hizmetleri vardır. Aksi durumda, yetkisiz bir işlem yapılmış olur ve hukuki olarak geçersizdir.

10 Karma Yetki Yöntemi yerel yönetimler, kanunlarda öngörülen belirli sayıdaki hizmeti yapmakla mükelleftirler. Yerel yönetimler, kanunların kendilerine yüklediği görev ve hizmetleri yerine getirdikten sonra mahallin ortak ve medeni ihtiyaçlarının gerektirdiği her türlü hizmeti yüklenebilir.

11 Bazı durumlarda da kanunlar yerel yönetimlerin görevlerini saydıktan sonra, bunları zorunlu ve isteğe bağlı hizmetler olmak üzere iki kısma ayırabilmektedir.

12 Harcamaların Bölüşümü İlkeleri 1-Açıklık Açıklığın ilk adımı yetkinin belirlenmesidir. (hangi hizmetin hangi yönetim düzeyi tarafından üretileceği ya da ortaklaşa yürütülenlerde hangi rolün üstlenileceği)

13 Yetkinin ardından da ikinci adım olarak hesap verebilirliğin düzenlenmesi gelmektedir. ( faaliyetlerin şeffaflığı ile yaptırımların belirlenmesi)

14 2- Yerindelik Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartının 4. maddesinde (subsidarite) ilkesi, kamu sorumluluklarının vatandaşa en yakın olan makamlar tarafından kullanılması şeklinde tanımlanmıştır. Böylelikle hizmet sunumda şeffaflık, etkinlik ve hesap verebilirlik artar.

15 Bu ilkeye göre ulusal savunma, dış ilişkiler ve iç güvenlik gibi hizmetler dışında kalan hizmetlerin yerel yönetim birimlerince sunulmaları gerekmektedir.

16 Kaynak dağılımında etkinlik açısından bazen merkezî yönetim ve yerel yönetim ortak olarak mal ve hizmet üretimini gerçekleştirebilirler.

17 Ölçek ekonomilerinin geçerli olduğu durumda üretilen mal miktarı arttıkça ya da sunulan hizmetten yararlanan sayısı arttıkça kişi başı maliyetler azalmaktadır.

18 Önemli derecede ölçek ekonomilerinin varlığı durumunda bu nitelikteki kamusal malların yerel birim yerine, merkezî yönetimle birlikte üretilmesi daha doğru olabilecektir.

19 Fayda ve maliyetlerin yayıldığı alana göre hizmet üretilmesi.

20 Özgelirlerin Bölüşümü Harcama sorumlulukları belirlendikten sonra harcamaların nasıl finanse edileceği konusu önem kazanmaktadır. Şeffaflık ve hesap verebilirlik açısından, yerel harcamaların ağırlıklı olarak mahalli idarelerin özgelirleriyle finanse edilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.

21 yerel yönetimlerin özgelirleri; -yerel vergiler, -yerel harçlar, -harcamalara katılma payları, -taşınır ve taşınmaz malların kira, satış ve başka şekilde değerlendirilmesinden elde edilen gelirlerle, -her türlü girişim, iştirak ve faaliyetler karşılığı elde edilen gelirlerden oluşturmaktadır.

22 Bunların içinde en büyük pay ise yerel vergilere aittir. Yerel vergi, yerel yönetimler tarafından tarh olunan ve/veya yerel yönetimlerin oranlarını belirlediği, gelirleri yerel yönetimlere kalan vergiler şeklinde tanımlanmaktadır.

23 bir vergi, merkezî yönetim tarafından vergi tabanı belirlenip tahsil edilse bile, söz konusu özellikleri taşıyorsa yerel yönetimin özgeliri sayılmaktadır.

24 Özgelirlerin Bölüşümü Yöntemleri Sınırsız Vergileme Yöntemi Yerel yönetimler, hiçbir sınırlamaya tabi olmaksızın tam bir vergileme yetkisine sahiptir. vergi kaynağının seçiminde olduğu kadar, idaresinde de yerel yönetimler özerktirler.

25 Sistemin sakıncaları, vergileme yetkisinin kötüye kullanılması veya aşırıya gidilmesi hâlinde vergi kaynağı kuruyabilir. toplumda vergi direncinin doğması ve çifte vergileme gibi sorunlarla karşı karşıya kalınabilir.

26 Vergilerin Bölüşümü Yöntemi Vergi kaynaklarının çeşitli idari üniteler arasında paylaştırılarak bazı vergilerin merkezî yönetime, bazılarının da yerel yönetimlere bırakılmasını öngören sistemidir.

27 Federal sistemlerde bu paylaşım federal hükûmet, eyalet ve yerel yönetimler üçlüsü arasında olurken üniter devletlerde merkezî idare ile yerel yönetimler arasında gerçekleşmektedir.

28 Bu sistemde her vergi tek bir idare tarafından yönetildiğinden çifte vergilemeyi engellemektedir.

29 Ek Oran Yöntemi Ek oran yöntemine göre vergiler, elde ettiği geliri diğer yönetimlerle paylaşan, tek bir yönetim tarafından idare edilmektedir. Bazen merkezî yönetim bazen de yerel yönetimler vergiyi toplarken belli bir oranını diğer idare adına tahsil ederler.

30 Bu uygulamanın nedeni söz konusu verginin gelirinin yüksek ancak tek bir idare tarafından toplanmasının maliyet açısından etkin olmasıdır. Ek oran yöntemine göre vergi tek yönetim tarafından idare edildiği için vergi yönetiminde birlik sağlanmakta ve çifte vergilemenin önüne geçilmektedir.

31 Bu yöntemin olumsuz yanı, başka idare adına vergi toplayan idarenin vergi toplama gayretinin azalması sonucu verginin gelirinin azalması ve pay alan idarenin de gelir yaratma gayretinin azalması sonucu mali bağımlılığının artmasıdır.

32 İDARELERARASI MALİ AKTARIMLAR Yerel yönetimlerin bütçelerindeki dengesizlikler idareler arası mali aktarımlar ve/veya yerel yönetimlerin borçlanmasıyla giderilmektedir.

33 İdareler arası mali aktarımlar çoğu gelişmekte olan ülkedeki yerel yönetimlerin ana gelir kaynağını oluşturmaktadır. Bu durum yerel yönetimlerin yerel gelir yaratma kabiliyetlerinin zayıflığının bir göstergesi olarak yorumlanabilir.

34 İdarelerarası Mali Aktarım Yöntemleri Gelir Paylaşımı Düzenlemeleri Gelir paylaşımı düzenlemeleri genellikle belirli bir vergi üzerinden ya da tüm gelir havuzundan, belirli bir formüle göre yerel yönetimlere pay verilmesi şeklinde uygulanmaktadır.

35 Gelirlerin paylaşımı, istikrarlı ve maliyetsiz olmasına rağmen gelir yönetimi konusunda yerel yönetimlere esneklik bırakmamakta ve harcama ihtiyacına göre gelirleri arttırma imkânını ortadan kaldırmaktadır.

36 Yardımlar Yardımlar koşullu veya koşulsuz yardımlar olarak ikiye ayrılabilir. Koşulsuz yardımlar yerel yönetim harcamalarına genel bir katkı olarak nitelendirilebilmektedir. Koşullu yardımlar merkezî yönetimin belirli bir harcama programı veya programın bir parçası için kullanılmak şartıyla yaptığı yardımdır.

37 İdareler Arası Mali Aktarım İlkeleri Dikey Mali Dengenin Sağlanması Harcamaları yerel düzeyde sunmak etkinken, gelirleri toplamak merkezî düzeyde etkin olabilir. Bu durumda oluşabilecek dikey dengesizliklerin idareler arası mali aktarımlarla giderilmesi kaçınılmazdır.

38 Dengelerin dikey olarak bozulması, gelir kaynaklarının harcamaları karşılayamaması ile ortaya çıkar. Sorunun en yaygın kaynağı ise yerel düzeyde yeterli özkaynakların bulunmamasıdır.

39 Yatay Mali Dengenin Sağlanması Bölgeler arasındaki yatay dengesizlikler bölgeler arasındaki mali kapasite ve hizmet sunum maliyetlerindeki farklılıklarından kaynaklanmaktadır.

40 Birçok ülkede doğal kaynaklar ve ticari yoğunlaşma gibi faktörler nedeniyle bölgeler arasında önemli derecede mali kapasite farklılıkları bulunmaktadır.

41 Ülkenin tümünde yaşam kalitesinin sağlanması için, tüm bölgelerde kamusal hizmetlerin belirli bir düzeyde sunulması gerekmektedir. Aksi takdirde çarpık gelir dağılımının yol açacağı sorunlar toplumsal refahı olumsuz etkileyebilecektir.

42 Bu nedenle minimum kamusal hizmet sunum düzeylerini finanse etmeye gücü olmayan fakir bölgelerdeki yerel yönetimlere idareler arası mali aktarımlarla destek olunması gerekmektedir.

43 Politikaların Ulusal Düzeyde Uyumlaştırılması Yerel özerklikteki artış, yerel yönetimlerin politikalarının ulusal düzeyde öncelikli olan politikalarla bağının zayıflamasına ve hatta bazı durumlarda çelişmesine yol açabilecektir.

44 Yerel yönetimlerin harcama ve gelir politikaları idarelerarası mali aktarımlar kullanılarak ulusal öncelikli politikalarla uyumlu hâle getirilebilir.

45 Bölgeler Arası Dışsallıkların Giderilmesi Eğer bir hizmetin fayda alanı bu hizmeti sunan yönetim düzeyinin yetki alanı ile tam olarak örtüşmüyorsa, merkezî yönetimin söz konusu kamusal mal veya hizmetin optimal altı sunumunu önlemek için mali aktarımlarla müdahale etmesi gerekmektedir.

46 YEREL BORÇLANMA Çoğu ülkede merkezî yönetimler yerel yönetimlerin borçlanmasını doğrudan kontrol yetkisine sahiptirler. Yerel yönetimlerin borçlanması ile ilgili uygulamalar ve düzenlemeler ülkeden ülkeye önemli farklılıklar göstermektedir. Bu farklılıklar temel olarak ülkenin kamu mali yönetimi geleneği, ciddi ekonomik ve mali dengesizliklerin varlığı, sermaye piyasalarının gelişmişliği gibi etkenlerden kaynaklanmaktadır.

47 Madde 68- Belediye, görev ve hizmetlerinin gerektirdiği giderleri karşılamak amacıyla aşağıda belirtilen usûl ve esaslara göre borçlanma yapabilir ve tahvil ihraç edebilir: a) Dış borçlanma, 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun hükümleri çerçevesinde sadece belediyenin yatırım programında yer alan projelerinin finansmanı amacıyla yapılabilir. b) İller Bankasından yatırım kredisi ve nakit kredi kullanan belediye, ödeme plânını bu bankaya sunmak zorundadır. İller Bankası hazırlanan geri ödeme plânını yeterli görmediği belediyenin kredi isteklerini reddeder.

48 c) Tahvil ihracı, yatırım programında yer alan projelerin finansmanı için ilgili mevzuat hükümleri uyarınca yapılır. d) Belediye ve bağlı kuruluşları ile bunların sermayesinin yüzde ellisinden fazlasına sahip oldukları şirketlerin, faiz dâhil iç ve dış borç stok tutarı, en son kesinleşmiş bütçe gelirleri toplamının 213 sayılı Vergi Usul Kanununa göre belirlenecek yeniden değerleme oranıyla artırılan miktarını aşamaz. Bu miktar büyükşehir belediyeleri için 1,5 kat olarak uygulanır.

49 e) Belediye ve bağlı kuruluşları ile bunların sermayesinin yüzde ellisinden fazlasına sahip oldukları şirketler, en son kesinleşmiş bütçe gelirlerinin, 213 sayılı Vergi Usul Kanununa göre belirlenecek yeniden değerleme oranıyla artırılan miktarının yılı içinde toplam %10’unu geçmeyen iç borçlanmayı belediye meclisinin kararı; %10’unu geçen iç borçlanma için ise meclis üye tam sayısının salt çoğunluğunun kararı ve İçişleri Bakanlığının onayı ile yapabilir. f) Belediyelerin ileri teknoloji ve büyük tutarda maddî kaynak gerektiren alt yapı yatırımlarında Devlet Plânlama Teşkilatı Müsteşarlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulunca kabul edilen projeleri için yapılacak borçlanmalar (d) bendindeki miktarın hesaplanmasında dikkate alınmaz. Dış kaynak gerektiren projelerde Hazine Müsteşarlığının görüşü alınır.

50 Yukarıda belirtilen usûl ve esaslara aykırı olarak borçlanan belediye yetkilileri hakkında, fiilleri daha ağır bir cezayı gerektirmeyen durumlarda 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun görevi kötüye kullanmaya ilişkin hükümleri uygulanır. Belediye, varlık ve yükümlülüklerinin ayrıntılı bir şekilde yer aldığı malî tablolarını üçer aylık dönemler hâlinde İçişleri Bakanlığına, Maliye Bakanlığına, Devlet Plânlama Teşkilatı Müsteşarlığına ve Hazine Müsteşarlığına gönderir.

51 5393 sayılı Belediye Kanununun 15.maddesinde borç almak, belediyenin yetkileri ve imtiyazları arasında sayılmıştır. Belediye meclisi, belediyelerde borçlanmaya karar veren organdır. Aynı kanunun 68. md.ne göre; belediye, görev ve hizmetlerinin gerektirdiği giderleri karşılamak amacıyla borçlanma yapabilir ve tahvil ihraç edebilir. 68. md. ile belediyelerin dış borçlanması ve tahvil ihracı sadece yatırım programında yer alan projelerle sınırlandırılmaktadır. Görüldüğü gibi personel giderleri, mal ve hizmet alım giderleri gibi cari giderlerin finansmanı için dış borçlanma yapılamamaktadır.

52 İç borçlanmaya karar verme yetkisi, bir önceki kesinleşmiş bütçe gelirine bağlanarak; belediye, bağlı kuruluşları ve sermayesinin %50’den fazlasına sahip olunan şirketlerin bütçe gelirinin % 10'una kadar olan iç borçlanmaların meclis kararı, % 10'un üzerindeki borçlanmaların ise meclis kararı yanında İçişleri Bakanlığı onayı ile yapılması öngörülmektedir.

53 İller Bankası’ndan yatırım kredisi ve nakit kredi kullanan belediye, ödeme plânını bu bankaya sunmak zorundadır. İller Bankası, hazırlanan geri ödeme plânını yeterli görmediği belediyenin kredi isteklerini reddeder. Dış kaynak gerektiren projelerde Hazine Müsteşarlığı’nın görüşü alınır.

54 Belirtilen usul ve esaslara aykırı olarak borçlanan belediye yetkilileri hakkında TCK’nın görevi kötüye kullanmaya ilişkin hükümleri uygulanır. Kanunda borçlanma ve tahvil ihracı ayrı ayrı ele alınmıştır. Çünkü belediyeler, diğer belediyelerden, İller Bankası’ndan ve diğer kurumlardan faizli borçlanabilmektedir. Tahvil ihracı ise bir sermaye piyasası aracıdır.

55 4749 sayılı kanunun 4. Maddesine göre; genel yönetim kapsamındaki mahalli idareler ile bağlı kuruluşları ve iktisadi teşebbüslerinin yurtiçi piyasalarda yapacakları tahvil ihraçları Hazine Müsteşarlığı’nın iznine tabidir. Bu iznin verilmesi Hazine garantisi sağlandığı anlamına gelmez. Yani belediyeler tarafından ihraç edilecek yurt içi tahviller, devlet tahvili sayılsa da devlet garantisi altında olmayacaktır. Bu durum, ihraç edilen tahvillerin piyasada fazla ilgi görmemesine neden olabilir.

56 Hazine garantisi olmaksızın dış kredi temin etmek isteyen belediyenin Hazine Müsteşarlığı’na müracaat etmesi zorunludur. Hazine Müsteşarlığı söz konusu talebi değerlendirirken Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Hazine Garantisi Olmaksızın Hibe Hariç Dış İmkân Sağlamasına İzin Verilmesine ve Sağlanan Dış İmkânın İzlenmesine İlişkin Yönetmelikte yer alan ölçütlere göre değerlendirilir. Hazine Müsteşarlığı’ndan izin çıkmaması durumunda, krediler ile tahvil ve diğer borçlanma aracı ihraçları Dış Finansman Bilgi Sistemi’ne kaydedilmemekte ve bunlara ait anapara, faiz ve diğer masrafların transferi yapılmamaktadır. Daha önce Ankara ve İstanbul Büyükşehirleri tarafından ihraç edilen yurtiçi tahvillere yeterince ilginin olmamasına karşın aynı dönemde devlet tahvillerine olan yoğun talep, belediye tahvillerinin başarılı bir finansman aracı olmadığını ortaya koymaktadır. Bunun için tahvillerden faiz gelirleri elde edecek taraflara yönelik gelir vergisi muafiyeti tanınması veya şu an %10 olarak uygulanan oranda indirim yapılması ve belediye tahvillerinin belediyeler tarafından geri ödenmeme riskine karşılık bu riski azaltacak düzenlemelerin yapılması önerilmektedir.

57 Mali yapısı güçlü olsa dahi borçlanma kapasitesinin üzerinde borçlanan bir belediyenin geri ödemeyi aksatması muhtemeldir. Bu nedenle borçlanma kapasitesi, belediyenin önemli mali göstergelerinden biridir. Belediyelerin borçlarını geri ödememeleri riskini azaltacak yöntemler, kredi derecelendirme kuruluşlarının belediyeleri derecelendirmeleri, tahvil sigortası uygulaması ve bankalar tarafından verilecek teminat mektupları olabilir. Belediyelerin başvurabilecekleri borçlanma türleri, proje ve refinansman kredileri ve bağlı krediler olarak sayılabilir. Proje kredileri; kalkınma planları ve yıllık yatırım programlarında yer alan çeşitli projelerin gerçekleştirilebilmesi için ihtiyaç duyulan finansman ihtiyacının karşılanması için genelde yurtdışından temin edilen kredilerdir. Refinansman kredilerine daha önce alınan kredilerin vadesi geldiği halde geri ödeme sıkıntısı yaşanması durumlarında başvurulmaktadır. Bağlı krediler, kredi açan ülkelerden mal veya hizmet satın alınması şartıyla, mal veya hizmet satın almak isteyen ülke veya kuruluşa verilen kredilerin, krediyi veren kuruluş veya ülke tarafından kendi mallarının satın alınması şartına bağlanan kredilerdir.

58 Başvurulmak istenen borç türüne göre farklı mali kuruluşlar bulunmaktadır. Yerel yönetim kredileri, yerel yönetim bankaları, ticari bankalar, uluslararası mali kuruluşlar ve yerel yönetim kalkınma fonları tarafından verilmektedir. Tahviller, ticari/yatırım bankaları veya aracı şirketler aracılığıyla verilmektedir. Belediyeler, farklı borçlanma araçlarını kullanarak farklı türlerdeki faaliyetlerinin finansmanı için dış kaynaklar elde edebilirler. Kısa vadeli borçlanma araçlarından işletme sermayesi kredi limitinde, geçici gelir açığını finanse etmek için faiz ödenmekte, kredi limitinden fon çekerek anapara uzatılmaktadır. Köprü kredileri bir sermaye yatırım projesi için finansmanın ana finansman (uzun vadeli) elde edilinceye kadar geçici bir süre için sağlandığı kısa vadeli kredilerin özel bir tipidir. Orta ve uzun vadeli borçlanma, sermaye yatırım projelerini finanse ederken yerel yönetimler tarafından tercih edilmelidir. Cari harcamaları karşılamak için uzun vadeli borçlanma, genellikle yasaklanmış olup her durumda kaçınılmalıdır.

59 Belediyelerde üç tür borçlanma sistemi vardır; bunlar, serbest borç sistemi, hafif gevşetilmiş sıkı borç sistemi ve sıkı borç sistemidir. Sıkı borç sistemi, borçlanmanın zorlaştırıldığı, merkezi hükümet ya da onun adına görev yapan birimlerin belediyeler üzerinde borçlanmaya karşı kontrol sistemi kurdukları, borçlanma için çeşitli eşik değer sınırlamalarının belirlendiği bir yapıyı ifade eder. Eşik değer, belediyelerin bir önceki gelirinin belli bir oranı, belediye borç stokunun belli bir oranı gibi objektif ölçütlerdir. Diğer uygulamalar, sıkı sistemin kısmen ya da tamamen serbestleştirilmiş halleridir. Türkiye, sıkı borç sistemini uygulayan ülkelerden biridir. Kamu denetiminin ve hesap verebilirliğin yüksek olduğu ülkelerde borçlanmanın sıkı kurallara bağlanması gerekmeyebilir. Ancak Türkiye gibi nüfusu ve dolayısıyla belediye sayısı fazla olan ve demokratik kontrol mekanizmaları nispeten gelişmemiş ülkelerde borçlanmanın kurallara bağlanması daha faydalı olabilir. Daha önce yaşadığı krizlerdeki tecrübeleriyle Türkiye, borçların sürdürülebilirliğine, mali disipline ve Maastricht Kriterlerine yüksek uyum sağlamaktadır.

60 2012 için genel hükümet borç stoku/GSYH oranı AB (27 ülke) için ortalama %85 olduğu düşünülürse Türkiye yaklaşık %40’lık oranlarla bu açıdan da hayli iyi durumdadır. Merkezi açıdan borçlanmaya karşı gösterilen bu başarı, yerel düzeyde de kendini göstermektedir. Türkiye’de belediyeleri borçlanmaya iten temel neden, artan kentleşme ve hizmet yükümlülüğü nedeniyle artan harcamalarını yeterli gelir kaynaklarıyla destekleyememesidir. Özellikle büyük altyapı harcamaları borçlanmaya neden olmuştur. Kentleşmenin aşırı ve düzensiz şekilde gelişmesi, sosyal sorunları da beraberinde getirmiş; belediyeler altyapı yanında üst yapıyla ilgili harcamalara da kaynak ayırmak durumunda kalmışlardır.

61 Türkiye'de belediye borçlarının GSYİH içindeki oranı sürekli artış göstermiştir. 2006 yılında ise Belediye Borç/GSYİH oranı % 5,27'dir. Gündüzöz, bu oranın, AB normlarının üstünde olmadığını ve borçlanmanın, belediyeler düzeyinde ciddi bir sorun yaratmadığını belirtmektedir. Ancak Sayıştay’ın 2012 için yayınladığı genel faaliyet raporunda belediyelerin borç yükünün 2008 yılından 2012 yılına kadar önemli oranda arttığı ifade edilmektedir. 2012 yılı için belediyelerin toplam borcu, 2008’de 30,9 milyar TL iken 2012’de %50 artarak 45,3 milyar TL’ye ulaşmıştır. Mahalli İdareler Genel Faaliyet Raporu incelendiğinde 2012 için en çok borcun (12,2 milyar TL) ile “kamu idarelerine mali borçlar” türünde olduğu görülmektedir. İkinci sırada “diğer yükümlülükler” kalemi yer almaktadır. (9,9 milyar TL) Ancak “diğer yükümlülükler ile ne kastedildiğinin detayı verilmemiştir. Zaten bu durum, Sayıştay raporunda da eleştirilmiştir. Diğer borç türleri ve rakamları sırasıyla; 7,3 milyar TL banka kredileri, 6,1 milyar TL dış borçlar, 6,6 milyar TL bütçe emanetleri, 2,9 milyar TL vergi ve sosyal güvenlik borçlarıdır. Belediye bağlı idarelerinin borçlarıyla ilgili de benzer bir tablo bulunmaktadır. 2008’de 12,6 milyar TL olan toplam borç yaklaşık %50 artışla 19,2 milyar TL’ye ulaşmıştır. Ancak borçlanma artışlarının nedenleri ile ilgili resmi bir bilgilendirilmeye ulaşılamamıştır.

62 Bu noktada esnek bütçe kısıtı kavramından söz etmek yerinde olacaktır. Yerel yönetim, maliyetin bir kısmını başkalarına yüklemesini sağlayacak güçlü bir merkezi mali kurtarma beklentisine sahipse, karşılayabileceğinden daha fazlasını harcar. Esnek bütçe kısıtı, kurtarıcının başlangıçta kurtarma yapma yönünde bir müdahalede bulunmayacağını bildirmesine rağmen, bu kararlılığını sürdürebilme yetersizliğinden kaynaklanır.

63 Sıkı bütçe kısıtı altında, etkin bir harcama ve borçlanma düzeyi, ilave harcamanın ya da borçlanmanın marjinal faydası marjinal maliyetine eşit olduğunda sağlanır. Esnek bütçe kısıtı ile merkezi yönetimin, yerelin harcama ve borçlanma maliyetinin bir kısmını üstlenmesi beklendiğinden, yerel açısından marjinal fayda marjinal maliyeti aşar. Böylece yerel yönetimler merkezden ilave kaynaklar çekip aldığında, maliyetlerin, ulusal mükelleflere kaydırıldığı bir ortak havuz sorununa yol açar. Dolayısıyla esnek bütçe kısıtı, yerel yönetimlerin harcama ve borçlanma kararları aldıklarında ulusal vergi mükelleflerinin refahını hesaba katmadıkları bir negatif dışsallık oluşturur.

64 Türkiye’de yıllar itibariyle Hazine tarafından üstlenilen borçlar azalmaktadır. Örneğin 2002’de borçların %86’sı hazine tarafından üstlenilirken; 2012’de bu oran %33’e gerilemiştir. Bu durum, bütçe kısıtının esneklikten kurtulmaya başladığı anlamına gelmektedir. Dış borçlanmanın sadece yatırım finansmanı projelerinde kullanılması ve iç borçlanmaya VUK yeniden değerleme oranında bir nevi üst sınırlama getirilmesi gibi düzenlemelerle 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun borçlanmayla ilgili önemli bir disiplin sağlaması, ülkemizde kurallı maliye politikasının uygulandığının birer göstergesidir.

65 Bahsedilen olumlu yasal düzenlemelere rağmen, 5779 sayılı İl Özel İdarelerine ve Belediyelere Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi Hakkında Kanun’un 7. Maddesine göre; genel bütçe vergi gelirleri tahsilatı toplamı üzerinden, yerel yönetimler adına aylık olarak ayrılacak tutardan yapılacak kesintilerin toplamının, hiçbir şekilde ayrılan tutarların toplamının %40’ını aşamayacağı belirtilir. Bu durum, esnek bütçe kısıtı çerçevesinde düşünülürse, belediyelerin ödemekle yükümlü oldukları borçların tahsilinin güçleşmesi imkânı yaratabilir. Ancak ortaya çıkabilecek diğer sonuç, yapılacak kesintilerin hizmetlerin sürdürülmesini sekteye uğratma olasılığıdır ki Türkiye’de uygulanmamasına rağmen yerel yönetim iflası, ile aynı sonuçları doğurabilecek bir düzenlemedir.

66 Yerel yönetimin borçlarını ödeyememesi durumunda merkezi yönetimin bu sorun karşısında nasıl hareket etmesi gerektiğiyle ilgili iki bakış açısı söz konusudur: -İlki, ahlaki açıdan düzenlemeler, kurtarmalar için hükümler içermemelidir. Ancak, yerel yönetimlerin batmasına izin verilemeyecek kadar büyük (too big to fail) olmaları durumunda (mali krizdeki bankalarda olduğu gibi) devletlerin daha büyük bir sorumluluğunun bulunduğu ve bu durumlarda bir borçtan kurtarma veya devlet garantisinin muhtemelen gerekli olduğunu ileri sürer. Devlet garantilerinin, borç verenlerin detaylı bir proje gözden geçirmesini atlamalarını teşvik edeceği gözlemlenebilir.

67 -Diğer bir bakış açısı, borçtan kurtarma veya devlet garantilerinin daha iyi kredi notlarına ve faiz oranlarına dayanmasına ve böylece mali piyasalara daha iyi erişim sağlanacağına yöneliktir. Bazı ülkelerde, böyle düzenlemeler bulunmaktadır ancak ödeme aczine düşen yerel yönetimler için devlet garantileri ve merkezi hükümet kurtarmaları daha sonra büyük ölçüde ciddi yaptırımlar ile desteklenmektedir; örneğin mali ve/veya idari otonominin yitirilmesi ve merkezi hükümetin kontrolü altına verilmesi gibi.

68 Belediyelerle ilgili önemli sorunlardan biri, küçük belediye sayısının fazlalığının kaynakların aşırı bölünmesine neden olmasıdır. Küçük belediyelerin harcamalarının çoğu personel giderleri ve yönetim giderlerine aktarıldığından, diğer hizmetlere yeterli kaynak ayırmaları mümkün olmamaktadır. Örneğin nüfusu 2000'in altındaki belediyelerin 2008 yılı toplam giderlerinin % 41,42'sini personel giderleri oluştururken, % 10'unu yatırım harcamaları oluşturmaktadır.

69 Personel harcamalarıyla ilgili Belediye Kanunu’nun 49. maddesinde belediyenin yıllık toplam personel giderlerinin, gerçekleşen en son yıl bütçe gelirlerinin 213 sayılı VUK'a göre belirlenecek yeniden değerleme katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak miktarın %30'unu aşamayacağı belirtilmiştir. Nüfusu 10.000'in altında olan belediyelerde bu oran %40 olarak uygulanır. Bu kural, istihdam sağlama kaynağı olarak görülen belediyelerde personel sayısı ve ücretlerini dengelemeye, mali disiplini sağlamaya ve belediye kaynaklarının hizmetlere aktarılmasına yardımcı olabilecek bir düzenleme olarak değerlendirilmelidir.

70 Belediyelerin gelir yaratma kapasitesini geliştirmeye yönelik bir düzenleme getirmediği ve genel bütçe gelirlerinden aktarılan payları arttırarak merkezi bağımlılığı arttırdığı için eleştirilebilecek 6360 sayılı kanundaki belediye sayısının azalmasına neden olan düzenleme ile belediyelere daha dengeli bir kaynak dağıtımı yapılması mümkün olabilecek ve belediyeler daha az borçlanmaya başvurabileceklerdir.

71 En son 2012'nin kesinleşmiş ve yayınlanmış verilerine göre; belediyelerin toplam gelirleri, 45,1 milyar TL iken borçları, 45,3 milyar TL'dir. Buradan çıkan sonuç, belediyelerin gelirleri kadar daha ilave fon ihtiyaçlarının olduğudur. Belediyeler, genellikle kaynak yetersizliğinden şikâyet etmektedirler; ancak gelir kaynaklarının tahakkuk ve tahsilatlarını daha rasyonel hale getirmek ve bu kaynaklarını etkin ve ekonomik kullanmak gibi kendilerinin atabileceği adımlar da vardır.

72 İl Özel İdaresi İl özel idaresinin üç organı vardır: İl genel meclisi, il daimi encümeni ve vali.

73 İl Genel Meclisi görevleri: il sınırları içinde, - İl özel idaresi mahallî müşterek nitelikte olmak şartıyla; Gençlik ve spor, sağlık, tarım, sanayi ve ticaret; Belediye sınırları il sınırı olan Büyükşehir Belediyeleri hariç ilin çevre düzeni plânı, bayındırlık ve iskân, toprağın korunması, erozyonun önlenmesi, kültür, sanat, turizm sosyal hizmet ve yardımlar, yoksullara mikro kredi verilmesi, çocuk yuvaları ve yetiştirme yurtları; ilk ve orta öğretim kurumlarının arsa temini, binalarının yapım, bakım ve onarımı ile diğer ihtiyaçlarının karşılanmasına ilişkin hizmetleri

74 belediye sınırları dışında, b) İmar, yol, su, kanalizasyon, katı atık, çevre, acil yardım ve kurtarma; orman köylerinin desteklenmesi, ağaçlandırma, park ve bahçe tesisine ilişkin hizmetleri yapmakla görevli ve yetkilidir.

75 İl Özel İdaresinin Organları İl genel meclisi İl genel meclisi, il özel idaresinin karar organıdır ve ilgili kanunda gösterilen esas ve usullere göre ildeki seçmenler tarafından seçilmiş üyelerden oluşur. meclis başkanı il genel meclisi üyeleri arasından seçilir.

76 İl genel meclisi, bir yıl görev yapmak üzere üyeleri arasından ihtisas komisyonları kurabilir. Eğitim, kültür ve sosyal hizmetler komisyonu, imar ve bayındırlık komisyonu, çevre ve sağlık komisyonu ile plân ve bütçe komisyonu kurulması zorunludur.

77 İl encümeni İl encümeninin başkanı validir. İl encümeni valinin başkanlığında, genel sekreter ile il genel meclisinin her yıl kendi üyeleri arasından seçeceği üç üye ve valinin her yıl birim amirleri arasından seçeceği iki üyeden oluşur.

78 Vali Vali, il özel idaresinin başı ve tüzel kişiliğinin temsilcisidir.

79 Vali, mahallî idareler genel seçimlerinden itibaren altı ay içinde; kalkınma plân ve programları ile varsa bölge plânına uygun olarak stratejik plân ve ilgili olduğu yıl başından önce de yıllık performans plânı hazırlayıp il genel meclisine sunar.

80 İl özel idaresinin gelirleri şunlardır: a) Kanunlarla gösterilen vergi, resim, harç ve katılma payları. b) Genel bütçe vergi gelirlerinden ayrılan paylar. c) Genel ve özel bütçeli idarelerden yapılacak ödemeler. d) Taşınır ve taşınmaz malların kira, satış ve başka suretle değerlendirilmesinden elde edilecek gelirler. e) İl genel meclisi tarafından belirlenecek tarifelere göre tahsil edilecek hizmet karşılığı ücretler. f) Faiz ve ceza gelirleri. g) Bağışlar. h) Her türlü girişim, iştirak ve faaliyetler karşılığı sağlanacak gelirler. i) Diğer gelirler

81 Genel bütçe vergi gelirleri tahsilâtı toplamının yüzde 1,50’si büyükşehir dışındaki belediyelere, yüzde 4,50’si büyükşehirlerdeki ilçe belediyelerine ve yüzde 0,5’i il özel idarelerine ayrılır.

82 Belediye Belediyelerin organları,kuruluş, görev ve yetkileri 3/7/2005 tarihli 5393 sayılı Belediye Kanunu ile tanımlanmıştır.

83 Belediye: Belde sakinlerinin mahallî müşterek nitelikteki ihtiyaçlarını karşılamak üzere kurulan ve karar organı seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan, idarî ve malî özerkliğe sahip kamu tüzel kişisidir.

84 Nüfusu 5.000 ve üzerinde olan yerleşim birimlerinde belediye kurulabilir. İl ve ilçe merkezlerinde belediye kurulması zorunludur.

85 Mahalle, muhtar ve ihtiyar heyeti tarafından yönetilir. Muhtar, mahalle sakinlerinin gönüllü katılımıyla ortak ihtiyaçları belirlemek, mahallenin yaşam kalitesini geliştirmek, belediye ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarıyla ilişkilerini yürütmekle yükümlüdür. Belediye sınırları içinde nüfusu 500’ün altında mahalle kurulamaz.

86 Nüfusu 2.000'in altına düşen belediyeler, Danıştay’ın görüşü alınarak, İçişleri Bakanlığının önerisi üzerine müşterek kararname ile köye dönüştürülür.

87 Herkes ikamet ettiği beldenin hemşehrisidir. Hemşehrilerin, belediye karar ve hizmetlerine katılma, belediye faaliyetleri hakkında bilgilenme ve belediye idaresinin yardımlarından yararlanma hakları vardır.

88 Belediye, mahallî müşterek nitelikte olmak şartıyla; İmar, su ve kanalizasyon, ulaşım gibi kentsel alt yapı; coğrafî ve kent bilgi sistemleri; çevre ve çevre sağlığı, temizlik ve katı atık; zabıta, itfaiye, acil yardım, kurtarma ve ambulans; şehir içi trafik; defin ve mezarlıklar; ağaçlandırma, park ve yeşil alanlar; konut; kültür ve sanat, turizm ve tanıtım, gençlik ve spor; sosyal hizmet ve yardım, nikâh, meslek ve beceri kazandırma; ekonomi ve ticaretin geliştirilmesi hizmetlerini yapar veya yaptırır. Büyükşehir belediyeleri ile nüfusu 100.000’in üzerindeki belediyeler, kadınlar ve çocuklar için konukevleri açmak zorundadır. Diğer belediyeler de mali durumları ve hizmet önceliklerini değerlendirerek kadınlar ve çocuklar için konukevleri açabilirler.

89 b) (…) Devlete ait her derecedeki okul binalarının inşaatı ile bakımını yapabilir ve malzeme ihtiyaçlarını karşılayabilir; sağlıkla ilgili her türlü tesisi açabilir ve işletebilir; mabetlerin yapımı, bakımı, onarımını yapabilir; kültür ve tabiat varlıkları ile önemli tarihî mekânların onarımını yapabilir, korunması mümkün olmayanları aslına uygun olarak yeniden inşa edebilir. sporu teşvik amacıyla gençlere spor malzemesi verir, amatör spor kulüplerine yardım yapar, amatör spor karşılaşmaları düzenler, başarılı olanlara ödül verebilir. Gıda bankacılığı yapabilir.

90 * Gıda bankacılığı, bağışlanan veya üretim fazlası gıda maddelerini ihtiyacı olanlara ulaştıran bir sistemdir.

91 Belediye hizmetleri, vatandaşlara en yakın yerlerde ve en uygun yöntemlerle sunulur. Hizmet sunumunda engelli, yaşlı, düşkün ve dar gelirlilerin durumuna uygun yöntemler uygulanır.

92 Belediyenin yetkileri ve imtiyazları mahallî müşterek nitelikteki ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla her türlü faaliyet ve girişimde bulunmak. belediye yasakları koymak ve kanunlarda belirtilen cezaları vermek. izin veya ruhsatı vermek. vergi, resim, harç, katkı ve katılma paylarının tahsilini yapmak; doğal gaz, su, atık su bedellerinin tahsilini yapmak. içme, kullanma ve endüstri suyu sağlamak; atık su ve yağmur suyunun uzaklaştırılmasını sağlamak;

93 Toplu taşıma yapmak; Katı atıkların toplanması, hâl, otobüs terminali, fuar alanı, mezbaha, yat limanı ve iskele kurmak, Gayrisıhhî müesseseler ile istirahat ve eğlence yerlerini ruhsatlandırmak ve denetlemek. izinsiz satış yapan seyyar satıcıları faaliyetten men etmek, Gayrisıhhî işyerlerini, eğlence yerlerini, halk sağlığına ve çevreye etkisi olan diğer işyerlerini kentin belirli yerlerinde toplamak; servis ve toplu taşıma araçları ile taksi sayılarını, bilet ücret ve tarifelerini, zaman ve güzergâhlarını belirlemek; durak yerleri ile araç park yerlerini tespit etmek ve işletmek,

94 organları Belediye meclisi, belediyenin karar organıdır ve ilgili kanunda gösterilen esas ve usûllere göre seçilmiş üyelerden oluşur. Meclise belediye başkanı başkanlık eder.

95 Belediye encümeni, belediye başkanının başkanlığında; a) İl belediyelerinde ve nüfusu 100.000'in üzerindeki belediyelerde, belediye meclisinin her yıl kendi üyeleri arasından seçeceği üç üye, malî hizmetler birim amiri ve belediye başkanının birim amirleri arasından seçeceği iki üye olmak üzere yedi kişiden, b) Diğer belediyelerde, belediye meclisinin her yıl kendi üyeleri arasından seçeceği iki üye, malî hizmetler birim amiri ve belediye başkanının birim amirleri arasından seçeceği bir üye olmak üzere beş kişiden oluşur.

96 Belediye başkanı, belediye idaresinin başı ve belediye tüzel kişiliğinin temsilcisidir.

97 * Belediye başkanı, görevinin devamı süresince siyasî partilerin yönetim ve denetim organlarında görev alamaz; profesyonel spor kulüplerinin başkanlığını yapamaz ve yönetiminde bulunamaz.

98 Belediyenin gelirleri şunlardır: a) Kanunlarla gösterilen belediye vergi, resim, harç ve katılma payları. b) Genel bütçe vergi gelirlerinden ayrılan pay. c) Genel ve özel bütçeli idarelerden yapılacak ödemeler. d) Taşınır ve taşınmaz malların kira, satış ve başka suretle değerlendirilmesinden elde edilecek gelirler. e) Belediye meclisi tarafından belirlenecek tarifelere göre tahsil edilecek hizmet karşılığı ücretler. f) Faiz ve ceza gelirleri. g) Bağışlar. h) Her türlü girişim, iştirak ve faaliyetler karşılığı sağlanacak gelirler. i) Diğer gelirler.

99 gelirleri İlan ve Reklam Vergisi Belediye sınırları içinde yapılan her türlü İlan ve reklam, İlan ve Reklam Vergisine tabidir.

100 Eğlence Vergisi belediye sınırları içinde yer alan eğlence işletmelerinin faaliyetleri Eğlence Vergisine tabidir.

101 Haberleşme vergisi: Belediye sınırları içinde Posta işletmesi tarafından tahsil edilen telefon, teleks, faksimili ve data ücretleri Haberleşme Vergisine tabidir.

102 Elektrik ve havagazı tüketim vergisi: Belediye sınırları içinde elektrik ve havagazı tüketimi, Elektrik ve Havagazı Tüketim Vergisine tabidir.

103 Yangın sigortası vergisi: Belediye sınırları içindeki menkul ve gayrimenkul mallar için yapılan yangın sigortaları dolayısıyla alınan primler; Yangın Sigortası Vergisine tabidir.

104 Çevre temizlik vergisi: Belediye sınırları içinde bulunan ve belediyelerin çevre temizlik hizmetlerinden yararlanan konut, iş yeri şekillerde kullanılan binalar çevre temizlik vergisine tabidir.

105 İşgal Harcı Belediye sınırları içinde bulunan aşağıdaki yerlerden herhangi birinin satış yapmak veya sair maksatlarla ve yetkili mercilerden usulüne uygun izin alınarak geçici olarak işgal edilmesi, İşgal Harcına tabidir:

106 Tatil Günlerinde Çalışma Ruhsatı Harcı Hafta tatili ve ulusal bayram günlerinde çalışmaları belediyelerce izne bağlı işyerlerine ruhsat verilmesi, Tatil Günlerinde Çalışma Ruhsatı Harcına tabidir.

107 Kaynak Suları Harcı Özel kaplara doldurulup satılacak olan kaynak sularının (işlenmiş sular dahil) belediyelerce denetlenerek hangi kaynaklara ait olduklarını gösterecek şekilde bu kaplara özel işaret konulması, Kaynak Suları Harcına tabidir.

108 Tellallık Harcı Belediyelere ait hal, balıkhane, mezat yerlerinde, her çeşit mal ve mahsüllerin satışı, Tellallık Harcına tabidir.

109 Hayvan Kesimi, Muayene ve Denetleme Harcı mezbahalarda kesilen hayvanların kesim öncesi ve sonrası muayenesi veya belediye sınırı içinde satışa arz edilecek etlerin sağlık bakımından muayene ve denetlenmesi, Hayvan Kesimi Muayene ve Denetleme Harcına tabidir.

110 Ölçü ve Tartı Aletleri Muayene Harcı Ölçü ve tartı aletlerinin belediyelerce damgalanması, Ölçü ve Tartı Aletleri Muayene Harcına tabidir.

111 Bina İnşaat Harcı (ilave ve tadiller dahil), inşaat veya tadilat ruhsatının alınmasında bina inşaat harcına tabidir.

112 Beldede yol inşası, su ve kanalizasyon tesislerinin yapılması hallerinde bundan faydalanan gayrimenkul sahiplerinden harcamalara katılma payı alınır.

113 Harcamalara katılma payları ilan ve tebliğ edildiği yılı takip eden yıldan itibaren iki yılda ve dört eşit taksitte alınır.

114 Büyükşehir Belediyesi 10/7/2004 tarih ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu ile düzenlenmiştir.

115 Büyükşehir belediyesi Sınırları il mülki sınırı olan ve sınırları içerisindeki ilçe belediyeleri arasında koordinasyonu sağlayan; idarî ve malî özerkliğe sahip olarak kanunlarla verilen görev ve sorumlulukları yerine getiren, yetkileri kullanan; karar organı seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan kamu tüzel kişisidir

116 Büyükşehir belediyesinin organları: Büyükşehir belediye meclisi, büyükşehir belediye encümeni ve büyükşehir belediye başkanından oluşur.

117 Toplam nüfusu 750.000’den fazla olan illerin il belediyeleri kanunla büyükşehir belediyesine dönüştürülebilir.

118 Büyükşehir belediye meclisi büyükşehir belediyesinin karar organıdır Büyükşehir belediye başkanı büyükşehir belediye meclisinin başkanı olup, büyükşehir içindeki diğer belediyelerin başkanları, büyükşehir belediye meclisinin doğal üyesidir.

119 Büyükşehir belediye encümeni, belediye başkanının başkanlığında, belediye meclisinin kendi üyeleri arasından seçeceği beş üye ile biri genel sekreter, biri malî hizmetler birim amiri olmak üzere belediye başkanının birim amirleri arasından seçeceği beş üyeden oluşur.

120 Büyükşehir belediye başkanı, büyükşehir belediye idaresinin başı ve tüzel kişiliğinin temsilcisidir. Büyükşehir belediye başkanı, büyükşehir belediyesi sınırları içindeki seçmenler tarafından doğrudan seçilir.

121 Büyükşehir belediyesinin en önemli görevlerinden bazıları, stratejik plan hazırlamak Nazım imar planını yapmak coğrafi ve kent bilgi sistemleri kurmaktır.

122 12/11/2012 tarihli 6360 sayılı Yeni Büyükşehir Belediye Kanunu neler getiriyor?

123 Büyükşehir belediye sayısı 30’a yükseldi Yeni Yasa ile 14 il belediyesi büyükşehir belediyesi haline gelmiştir. Bu belediyeler şunlardır: Aydın, Balıkesir, Denizli, Hatay, Malatya, Manisa, Kahramanmaraş, Mardin, Muğla, Ordu, Tekirdağ, Trabzon, Şanlıurfa ve Van. Daha önceden Türkiye’de Adana, Ankara, Antalya, Bursa, Diyarbakır, Eskişehir, Erzurum, Gaziantep, İstanbul İzmir, Kayseri, Kocaeli, Konya, Mersin, Sakarya ve Samsun olmak üzere 16 büyükşehir belediyesi bulunmaktaydı.

124 * Büyükşehir belediye sınırlarına özel düzenleme Büyükşehir belediyelerinin sınırları il mülki sınırları olarak değiştirildi. Önceden sadece İstanbul ve Kocaeli büyükşehir belediyeleri için geçerli olan bu durum şimdi tüm büyükşehir belediyeleri için geçerli oldu. Ayrıca büyükşehir belediyesi içinde kalan ilçe belediyelerinin sınırları da ilçe mülki sınırları olarak değiştirildi.

125 Büyükşehir belediyelerinde köy ve belediye kalmadı Yasa ile İstanbul ve Kocaeli hariç diğerlerinin mülki sınırları içinde kalan tüm köy ve belediyelerin kamu tüzel kişilikleri kaldırıldı. Bunun sonucunda köyler mahalle oldular. Belediyeler ise her biri parçalanmadan kendi isimleriyle mahalle oldular. Bu belediyelerin mahalleleri de kaldırılmış oldu. İstanbul ve Kocaeli’de ise il mülki sınırları içerisinde bulunan köylerin tüzel kişilikleri kaldırıldı ve bağlı bulundukları ilçe belediyelerinin mahallesi haline geldiler.

126 * 30 il özel idaresi ve tüm ilk kademe belediyeleri tarihe karıştı 30 büyükşehir belediyesinin bulunduğu ildeki il özel idareleri 6360 sayılı Yasa ile kaldırıldı. 5216 sayılı Kanundaki ilk kademe belediyelerini tanımlayan fıkra da kaldırıldı ve bu belediyeler de tarihe karışmış oldu. Ayrıca bu illerde bulunan bucak teşkilatları da kaldırıldı.

127 Yeni ilçeler ve belediyeler kuruldu Aydın, Balıkesir, Denizli, Hatay, Malatya, Manisa, Kahramanmaraş, Mardin, Muğla, Tekirdağ, Trabzon, Şanlıurfa,Ordu ve Van illerinde yeni ilçe ve belediyeler kuruldu.

128 * Nüfusu 2.000 altına düşen belediyeler kapatılacak nüfusu 2.000’in altında olan belediyelerin tüzel kişilikleri ilk mahalli idareler genel seçiminden geçerli olmak üzere kaldırılacak ve bu belediyeler köye dönüştürülecek.

129 Birleşen belediyeler köy olmaktan kurtulabilir birleşme veya katılma yoluyla nüfusunu 2.000’in üzerine çıkaran belediyelerin tüzel kişilikleri korunur.

130 Köy korucuları göreve devam Kanun ile tüzel kişiliği kaldırılan köylerde görev yapan geçici ve gönüllü köy korucuları hâlen görev yaptıkları yerlerde görev yapmaya devam ederler.

131 * Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlıkları kuruluyor büyükşehir belediyesi bulunan illerde valiye bağlı olarak Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlıkları kuruluyor. Bu başkanlıklar, kamu kurum ve kuruluşlarının yatırım ve hizmetlerinin etkin olarak yapılması, acil çağrı, afet ve acil yardım hizmetlerinin koordinasyonu gibi görevler üstlenecekler.

132 Otopark ve çay bahçeleri üçüncü kişilere devredilebilecek Büyükşehir belediyeleri, kendi mülkiyetinde veya tasarrufunda bulunan hafriyat sahası, toplu ulaşım hizmetleri, sosyal tesisler, büfe, otopark ve çay bahçelerinin işletme hakkını 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu kapsamında üçüncü kişilere devredebilecek.

133 Otoparklardan elde edilen gelirler yeni otopark yapımında kullanılacak Belediyelerin otopark gelirleri büyükşehir belediyesine aktarılacak. Büyükşehir belediyeleri bu geliri kamulaştırma projesi karşılığında otopark tesisi için gerekli arsa alımları ile bölge ve genel otoparkların inşasında kullanacak. Bu gelirler bu belirtilen amaç dışında kullanılamayacak.

134 * Büyükşehir belediye meclisleri uyuşmazlıkları çözecek Büyükşehir kapsamındaki belediyeler arasında hizmetlerin yerine getirilmesi bakımından uyum ve koordinasyon, büyükşehir belediyesi tarafından sağlanacak. Büyükşehir belediyesi ile ilçe belediyeleri veya ilçe belediyelerinin kendi aralarında hizmetlerin yürütülmesiyle ilgili ihtilaf çıkması durumunda, büyükşehir belediye meclisi yönlendirici ve düzenleyici kararlar alabilecek.

135 * 20.000 nüfusa sahip belediyeler büyükşehir belediyesinden ayrılabilir Büyükşehir belediyelerinden ayrılma yoluyla belde kurulacağı durumlarda, yeni beldenin sahip olması gereken 50.000 olan alt nüfus sınırı 20.000 olarak aşağıya çekilmiştir.

136 * Mahalle kurulması için nüfus 500 olmalı 5393 sayılı Belediye Kanununa “Belediye sınırları içinde nüfusu 500’ün altında mahalle kurulamaz” hükmü eklendi.

137 * Kadınlar ve çocuklar için konukevleri açılacak Büyükşehir belediyeleri ile nüfusu 100.000’in üzerindeki belediyeler, kadınlar ve çocuklar için konukevleri açmak zorundalar. Diğer belediyele kadınlar ve çocuklar için konukevleri açabilirler.

138 * İl encümeninin yapısı değişti İl encümeninin başkanı yine vali olacak. Yeni düzenleme ile il özel idaresi genel sekreteri de artık encümende yer alıyor. Ayrıca encümen üye sayısı da düştü. İl genel meclisi kendi üyeleri arasından artık 3 üyeyi encümene yollayacak. Vali ise encümen için birim amirleri arasından 2 üye seçecek.

139 * İl özel idarelerinin üzerindeki vesayet denetimi arttı Bütçe tasarısının süresi içerisinde kesinleşmemesi hâlinde vali, görüşüyle birlikte durumu İçişleri Bakanlığına bildirir. İçişleri Bakanının otuz gün içinde vereceği karar kesindir.

140 2/7/2008 tarihli ve 5779 sayılı İl Özel İdarelerine ve Belediyelere Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi Hakkında Kanuna göre;

141 İl özel idareleri ve belediyelere genel bütçe vergi gelirleri tahsilâtı toplamı üzerinden pay verilir. Pay, genel bütçe vergi gelirleri tahsilâtı toplamından, vergi iadeleri düşüldükten sonra kalan net tutar üzerinden hesaplanır.

142 “Genel bütçe vergi gelirleri tahsilâtı toplamının yüzde 1,50’si büyükşehir dışındaki belediyelere, yüzde 4,50’si büyükşehirlerdeki ilçe belediyelerine ve yüzde 0,5’i il özel idarelerine ayrılır.”

143 Eskiden, Genel bütçe vergi gelirleri tahsilâtı toplamının; yüzde 2,85’i büyükşehir dışındaki belediyelere, yüzde 2,50’si büyükşehir ilçe belediyelerine ve yüzde 1,15’i il özel idarelerine ayrılır. Şeklindeyd i……

144 Genel bütçe vergi gelirleri tahsilâtı toplamından belirtilen orana göre ayrılan belediye payının; yüzde 80’lik kısmı belediyelerin nüfusuna ve yüzde 20’lik kısmı gelişmişlik endeksine göre İller Bankası tarafından belediyelere dağıtılır.

145 Belediyeler, gelişmişlik katsayılarına göre en az gelişmiş olandan en çok gelişmiş olana doğru beş gruba ayrılır. belirlenen miktarın yüzde 23’ü birinci gruba, yüzde 21’i ikinci gruba, yüzde 20’si üçüncü gruba, yüzde 19’u dördüncü gruba ve yüzde 17’si beşinci gruba tahsis edilir. Bu tahsisat, her grup içinde, gruba giren belediyelerin nüfuslarına göre dağıtılır.

146 ayrılan büyükşehirlerdeki ilçe belediyeleri payının; yüzde 90’lık kısmı ilçelerin nüfusuna, yüzde 10’luk kısmı ise ilçelerin yüzölçümüne göre dağıtılır. Hesaplanan tutardan yüzde 30’luk büyükşehir belediyesi payı ayrıldıktan sonra kalan miktar büyükşehir ilçe belediyelerinin hesabına İlbank A.Ş. tarafından aktarılır.

147 büyükşehir belediye sınırları içinde yapılan genel bütçe vergi gelirleri tahsilâtı toplamının yüzde 6’sı ile genel bütçe vergi gelirleri tahsilâtı toplamı üzerinden büyükşehirlerdeki ilçe belediyelerine ayrılan payların yüzde 30’u büyükşehir belediye payı olarak ayrılır.

148 ayrılan yüzde 6’lık büyükşehir belediye payının yüzde 60’ı doğrudan ilgili büyükşehir belediyesi hesabına aktarılır. Kalan yüzde 40’lık kısmının yüzde 70’i nüfusa, yüzde 30’u yüzölçümü esasına göre büyükşehir belediyeleri arasında dağıtılır.

149 Kesinleşmiş en son genel bütçe vergi gelirleri tahsilâtı toplamının binde biri Maliye Bakanlığı bütçesine nüfusu 10.000’e kadar olan belediyeler için kullanılmak üzere denkleştirme ödeneği olarak konulur. Maliye Bakanlığı, bu ödeneği, mart ve temmuz aylarında iki eşit taksit hâlinde dağıtılmak üzere, İlbank A.Ş. hesabına aktarır. İlbank A.Ş., hesabına aktarılan ödeneğin yüzde 65’ini eşit şekilde, yüzde 35’ini ise nüfus esasına göre dağıtır.

150 Büyükşehir belediye başkanının seçiminde seçim çevresi, büyükşehir belediye sınırlarından oluşur.


"İdareler arası Mali İlişkiler kamu faaliyetlerinin tek elden yürütülmesi, toplum hayatının gelişmesiyle beraber yetersiz kalmıştır. Bu noktada devlet üst." indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları