Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Prof. Dr. Yahya AYAŞLIGİL

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "Prof. Dr. Yahya AYAŞLIGİL"— Sunum transkripti:

1 Prof. Dr. Yahya AYAŞLIGİL
PEYZAJ EKOLOJİSİ Prof. Dr. Yahya AYAŞLIGİL

2 Aktuel vejetasyon veya Real vejetasyon:
Arazide karşılaştığımız bitki örtüsü aktüel vejetasyon ya da real vejetasyon olarak adlandırılır. Bu vejetasyon, ormanlar, çalılıklar, fundalıklar, çayırlıklar, tarlalar ve diğer bitki formasyonlarının oluşturduğu bir mozaiktir. Aktüel vejetasyon; yüzyıllar süren insan faaliyetleri sonucu yani insan etkisi sonucu ortaya çıkmıştır. Hatta bazen keskin bir vejetasyon sınırının bulunmadığı, normal ve doğal olduğu sanılan yerlerde dahi bu durum söz konusudur. Buralarda genellikle küçükbaş hayvanları otlatma ve sık sık meydana gelen yangınlar nedeniyle vejetasyon tekrar iyileşemeyecek şekilde tahrip olmuştur.

3 Potansiyel doğal vejetasyon:
Bu insan faaliyetleri birden kesilecek olursa, böylece yavaş yavaş yine doğal bir vejetasyon mozaiği oluşabilir. Fakat bu ortaya çıkan vejetasyon, başlangıçtaki vejetasyonunu aynısı olamaz, yani bir biriyle örtüşemez. Çünkü ormanların tahrip edilmesi ve yok edilmesi sonucu toprak erozyonu hızlanmış ve böylece geniş yamaç alanlar üst toprağı, yani ince gevşek strüktürlü, besin maddesi bakımından zengin toprak tabakasını kaybetmiştir. Vadilerde yer alan topraklar ise taşınmış olan verimli toprak kitleleri ile daha zenginleşmiş ve seviyeleri genellikle birkaç metre yükselmiştir.

4 Buna rağmen doğal şartlar hakkında bir fikir elde edebilmek ya da bir genel bakış şeklinde değerlendirme yapabilmek için, R. TÜXEN (1956) anladığı anlamda, bugünkü potansiyel vejetasyonu veya doğal potansiyel vejetasyonu belirlemek gerekir. Bugün mevcut olan yetişme ortamı şartları altında doğal vejetasyon gelişimi ve bugünkü mevcut flora göz önüne alındığında vejetasyon gelişiminin son aşamasında ortaya çıkacak olan vejetasyon düşünülmektedir. Fakat burada en son aşamadaki durumu göz önüne getirebilmek için, bu hipotetik vejetasyon gelişiminde, son aşamaya kadar geçecek olan süre ve dolayısıyla vejetasyonun gelişim hızı ihmal edilmekte, başka bir deyişle göz önüne alınmamaktadır.

5 Vejetasyon hakkında kabaca bilgiler veren küçük ölçekli haritalar ile real vejetasyonu gösterebilmek çok zordur. Bu nedenle bu haritalara potansiyel doğal vejetasyon işlenir. Bu sırada benzer anorganik özelliklere sahip yetişme ortamlarında yetişecek olan vejetasyon birimleri, doğal bitki toplumları olarak değerlendirilmektedir. Başka bir deyişle, mevcut iklim ve toprak şartlarında vejetasyon gelişiminin son aşamasında ortaya çıkacak olan vejetasyondur. Güneydoğu Avrupa’da bu genellikle ormandır. Maki, psödomaki, garig ve diğer bodur çalı formasyonları ile step görünümünde çimenlikler ve otlaklar sadece antropozoogen müdahaleler sonucu doğal ormanların yerini alan sekonder bitki toplumlarıdır.

6 WALTER (1951)’ in yapmış olduğu tanıma göre, yetişme ortamı kavramından bir bitkinin ya da bir bitki topluluğunun yetiştiği yerde bunların üzerinde etkili olan yaşam şartlarının tümü anlaşılmaktadır. Bitki açısından bu yaşam şartlarına bakıldığında, bunların başında solar radyasyon yani ışık ve sıcaklık gelmektedir. Su, kimyasal faktörler, (besin maddeleri, mikro elementler, pH- değeri, havanın karbondioksit ve oksijen konsantrasyonu v.b.) ve mekanik faktörler (yaralanmalar, köklerin derine gitmesini engelleme, gelişme mekanının bulunmaması, baskılar v.b.) bu sayılan faktörlerin hepsi bitki üzerinde doğrudan etkili olan faktörlerdir. Kısaca çevre olarak özetlenebilir.

7 Yetişme yeri ya da ortamı ise dar anlamda arazi faktörlerinin hepsine birden verilen isimdir. Bunların bir arada etki yapmasıyla bitkinin çevresi oluşur (ELLENBERG 1968). Vejetasyon birimleri ve formasyonlarının ekolojisi hakkında verilen bilgiler genellikle bu tür arazi özellikleri ve şartlarına dayanarak yapılmaktadır. Örneğin denizden olan yükseklik, yamaç eğimleri, bakılar, arazi formları ve yeryüzü şekilleri, jeolojik yapı, toprak profilleri, toprak tipi, taban suyu, yağış miktarı ve mevsimlere göre dağılışı, hava sıcaklıkları, don olayları v.b.

8 Burada elbette şu gerçek unutulmamalıdır
Burada elbette şu gerçek unutulmamalıdır. Bitkinin gelişimi için yağış miktarı belirleyici değildir. Önemli olan bitkinin su ihtiyacının sürekli olarak kesintisiz karşılanmasıdır. Çevre faktörleri olarak su, yağış ve hava sıcaklığından başka toprağın su tutma kapasitesi, yamaç eğimi ve diğer arazi faktörlerine de bağımlıdır. Toprağı oluşturan kayaçların ihtiva ettikleri kireç oranı da, yine böyle bir arazi faktörüdür. Esasında dolaylı olarak etki eden bir faktördür. Bundan dolayı bazı yerlerde vejetasyon mozayiği veya deseninin oluşmasında belirleyici olabilir, bazı yörelerde ise hemen hemen hiç etkisi yoktur.

9 Zonal vejetasyon: Vejetasyonun kaba bir şekilde bölümlenmesinde genel iklim özellikleri birinci derecede önemli ve belirleyicidir. Kilmazonal veya kısaca zonal vejetasyon birimi olarak yani bir başka deyişle olgunlaşmış topraklar üzerinde gelişen klimaks toplumlar düz ya da az eğimli olan yerlerde görülmektedir. Düz ya da az eğimli olan yerlerde olgunlaşmış topraklar üzerinde gelişen klimaks bitki toplumlarına klimazonal veya kısaca zonal vejetasyon birimleri olarak vejetasyonun mekansal dağılımında fevkalade önemlidir. Birçok bilim adamı klimaks vejetasyon ya da klimaks yerine zonal vejetasyon veya klimazonal vejetasyon kavramını tercih etmektedir. Çünkü klimaks kavramı halen tartışılan bir kavramdır. Dil açısından da yanlış kullanılmaktadır.

10 HORVAT et al. (1974) göre, Güneydoğu Avrupa’nın vejetasyon ile kaplı parçalarının bazılarında sadece bir bitki assosiyasyonu zonal olarak adlandırılabilir. Fakat daha fazla nemli olan yerlerde, iki ve üç paralel bitki toplumu (assosiyasyon) görülebilir ve bir assosiyasyon altında bir araya getirilemeyecek kadar birbirlerinden farklı olabilirler. Kireçli veya kalkerli kayaçlar üzerinde gelişen vejetasyon silikatli kayaçlar üzerinde gelişen vejetasyondan farklıdır. Düz bir arazide silikat kayaçlar üzerinde yaşlı olgun topraklar olsa bile, bu kayaçların üzerinde yer alan vejetasyon birimleri farklılıklar gösterirler.

11 Azonal vejetasyon Normal yetişme ortamları dışında, her bir vejetasyon bölgesinde özel yetişme ortamları bulunmaktadır. Bunlar değişik yapılarda olabilir. Ya röliyef şartları normalden çok uzaklaşmıştır. Bu nedenle klimazonal vejetasyonun gelişmesi engellenmektedir. Örneğin dik kayalıklarda, taş blokların yer aldığı döküntü konilerinde, derin vadilerde ve dolinlerde benzer durumlar görülebilir. Ya da bazen toprak özellikleri aşırı derecede elverişsiz olabilir. Bu tür toprakların bulunduğu yerlerde, zonal vejetasyonun gelişimi mümkün olmamaktadır.

12 Örneğin dolomit, kuvarslı kumtaşı, kuvarsitler ve ağır metal bakımından zengin kayaçların bulunduğu yerlerde, taban suyu seviyesinin yüksek olduğu yerlerde, sık sık su taşkınlarının meydana geldiği vadilerde, tuzlu deniz suyunun etkili olduğu kısımlarda, ya da rüzgar tarafından savrulan ve sürekli hareket eden kumullarda olduğu gibi.

13 Bu tür özellikli yetişme ortamları dışarıdan bir müdahale ile değiştirilemedikleri sürece, bu özelliklere uyum sağlamış bitki toplumlarının çok uzun süre varlıklarını sürdürmelerine imkan verirler. BRAUN BLANQUET bu tür bitki toplumlarına varlıklarını sürdürebilen devamlı toplumlar adını vermektedir. HORVAT et. al. (1974)’de ise, azonal terimi tercih edilmektedir. Zonal veya klimaks vejetasyon da aslında devamlı olan bir bitki toplumudur. Azonal vejetasyon da söz konusu bölgenin genel iklim şartlarından tamamen bağımsız değildir, çok belirgin olmasa da barındırdığı türlerin bileşiminde bunu çok açık olarak görmek mümkündür.

14 İntrazonal vejetasyon:
Sadece tek bir vejetasyon zonunda yer alan bitki toplumları, başka bir deyişle bu zon için endemik olan bitki toplumları, bu zonun karakterize edilmesinde ve tanımlanmasında (isimlendirilmesinde) sadece çok küçük alanları kaplamalarına ve çok ender olmalarına rağmen çok büyük öneme sahiptirler. Rus vejetasyon bilimcileri tarafından kullanılan “intrazonal” terimi bu tür bitki toplumları için kullanılmaktadır.

15 Ekstrazonal vejetasyon:
Sınır bölgelerinde iki vejetasyon zonu birbirinin içine girmektedir ve bir mozaik oluşturmaktadır. Sıcak iklim bölgelerinin veya daha sıcak kısımların bitkileri, serin kısımların güneşli yamaçlarında yer almaktadır. Daha serin kısımların bitkileri ise sıcak olan kısımların ya da basamakların veya zonların gölgeli yamaçlarını kaplamaktadır. Böyle durumlarda ortaya çıkan vejetasyona “ekstra zonal” vejetasyon adı verilmektedir.

16 Potansiyel doğal vejetasyon:
Bir bölgenin ya da o yörenin zonal, azonal, intrazonal ve ekstra zonal vejetasyon biriminin hepsi birden o bölgenin ya da yörenin potansiyel doğal vejetasyonunu oluşturmaktadır. Örneğin İstanbul metropoliten alanının vadilerle bölünmüş tepelik arazisinde potansiyel doğal vejetasyonu bulmak mümkündür. Ancak zonal vejetasyona, ekstra zonal ve azonal vejetasyona düşen alan miktarından daha az mekan düşmektedir. Buna rağmen zonal vejetasyon toplumları vejetasyonla kaplı yöreyi tek bir isim ile isimlendirmek için çok daha uygundur. Buna göre İstanbul metropoliten alanının potansiyel doğal vejetasyonunu meşe-gürgen ormanları oluşturmaktadır.


"Prof. Dr. Yahya AYAŞLIGİL" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları