Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

KÜRESELLEŞME VE BOYUTLARI

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "KÜRESELLEŞME VE BOYUTLARI"— Sunum transkripti:

1 KÜRESELLEŞME VE BOYUTLARI
I. Küreselleşme Kavramı Yeni bir sözcük olmasına rağmen eski bir süreci tarif eden ve dünyanın değişim sürecinin açıklanmasında kullanılan anahtar kavram olan ‘küreselleşme’ konusunda literatür açısından zenginliğine ve akademik çevrelerce ilgisine rağmen ortak bir tanım söz konusu değildir. Küreselleşme üzerine tam ve net bir tanım vermek kolay olmasa da “mal, hizmet ve sermayenin artan hareketliliği sonucunda sınır ötesi karşılıklı ekonomik bütünleşme ve ulusal ekonomilerin dünya piyasalarına dahil olma sürecinde dünyanın farklı bölgelerinde yaşayan toplum ve devletler arasındaki iletişimin ve etkileşimin artması ve karşılıklı bağımlı hale gelinmesi olarak” ifade edilebilir. Küreselleşme, pek çok araştırmacı tarafından ekonomik bir kavram olarak görülmektedir. Ancak küreselleşmeyi sadece ekonomik bir temelden görmek anlaşılmasını zorlaştırmaktadır. Çünkü küreselleşmenin sadece ekonomik bir süreç olmadığı, bu sürecin sosyal, kültürel ve politik yönleri de önem taşıdığı görülmektedir. Dolayısıyla Küreselleşme, ekonomik, sosyal, teknolojik, kültürel, politik ve ekolojik denge açılardan küresel bütünleşmenin, entegrasyon ve dayanışmanın artması anlamına gelmektedir.

2 KÜRESELLEŞME VE BOYUTLARI
II. Küreselleşmenin Tarihsel Gelişimi Dünya Bankası’nın 1870–1914 yılları arasında gerçekleştiğini işaret ettiği Birinci Küreselleşme dalgası, yoğun bir birikimin sonucudur. Birinci küreselleşmede denizcilikteki gelişmeler, telgrafın icadı ve tren yolundaki ilerlemeler sonucu Batı’nın o zamana kadar ulaşmadığı (ulaşamadığı) denizaşırı ülkelere siyasal, askeri ve ticari etkisini yayması içinde bir fırsat teşkil etmiştir. Ayrıca bu yeni dönemde uluslararası ticarette ortaya çıkan rekabetin yoğunlaşması, beraberinde üretimde de uzmanlaşmayı doğurmuştur. Teknolojik alanda yaşanan bu gelişmeler, ulusları ve toplumları birbirine bağlayan bağların artmasına yol açmıştır. yılları arası, küreselleşmenin durakladığı bir dönemdir. 1914’de I. Dünya Savaşı’nın patlak vermesi, 1929’da Büyük Depresyonun baş göstermesi ve sonrasında da II. Dünya Savaşı’nın başlaması, küreselleşme sürecini oldukça yavaşlatmıştır

3 KÜRESELLEŞME VE BOYUTLARI
II. Küreselleşmenin Tarihsel Gelişimi II. Dünya Savaşının sonrasında ikinci küreselleşme dalgasının başladığı görülmektedir. Gerçekten de bu dönemde küreselleşme sürecinin ivme kazanmasında IMF, Dünya Bankası, GATT ve Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) gibi uluslararası kurumların önemi büyüktür. Hemen hemen tamamı 1940’ların ikinci yarısında kurulan bu gibi uluslararası kuruluşlar, ABD himayesinde oluşturulmuş ve bu kuruluşların da katkısıyla 1950’ler ve 1960’larda yeni bir küreselleşme dalgası ortaya çıkmıştır. İkinci küreselleşme açısından bir dönüm noktası da 1970’li yıllarda gerçekleşmiştir: Ağustos 1971’de Bretton Woods Sistemi’nin çökmesi ile sabit kur sistemi terk edilmiş ve gelişmiş ülkeler başta ABD, Almanya, İngiltere ve Japonya peş peşe sermaye hareketleri üzerindeki kısıtlamaları kaldırmışlardır. Bu ülkelerde sermaye hareketleri üzerindeki kısıtlamaların kaldırılması, finansal küreselleşme ile olağanüstü bir ivme kazanmıştır.1970’li yıllardan sonra küreselleşmenin hız kazanmasının bir nedeni de hızlanan teknoloji ve artan üretim piyasalarının dışa açılmasının etkileriydi.

4 KÜRESELLEŞME VE BOYUTLARI
II. Küreselleşmenin Tarihsel Gelişimi 1980 ve sonrası küreselleşme tarihi açısından üçüncü küreselleşmenin yaşanmakta olduğu dönemdir. Üçüncü küreselleşme diğerlerinden oldukça farklı, karmaşık ve çok boyutlu bir dönemdir. Yaşanan hızlı gelişmeler teknolojiden iletişime, insan yaşamından çevreye kadar çok geniş bir yelpazededir.1980 sonrası küreselleşme temel olarak şu gelişmelere sahne olmuş ve belirginleşmiştir: (i) Sanayi alanında yoğunlaşan firmaların faaliyetleri, (ii) hızlı Pazar değişiklikleri, (iii) ürün ve üretim teknolojisindeki baş döndürücü gelişmeler ve (iv) rekabetin kızışmasıdır. 1990 sonrası ise eski Doğu Bloku ülkelerinin ekonomik ve siyasi çöküşüyle bu süreç, zirveye ulaşmıştır. Planlı ekonominin hâkim olduğu bu ülkeler zamanla ekonomik ve siyasi açıdan Batı ülkelerine yaklaşmaya başlamışlardır. Çoğu yazar özellikle 1990’dan sonra dozu yükselen küreselleşme dalgasının dünyadaki iki kutuplu askerî dengenin ortadan kalkmış olmasından kaynaklanan ortamın olmasına dayandığını iddia etmektedir.

5 KÜRESELLEŞME VE BOYUTLARI
II. Küreselleşmenin Tarihsel Gelişimi Üçüncü küreselleşmenin aracı ise, bilim ve teknolojideki gelişmelerdir. Bu nedenle üçüncü küreselleşme dönemi Bilgi Çağı olarak da adlandırılmaktadır. Üçüncü Küreselleşmeye gelinmesi, onar yıl arayla birbiri ardına gerçekleşen şu üç olay etrafından açıklanabilir: ’lerden başlayarak, çokuluslu şirketlerin dünya ekonomisine egemen olması; ’lerde Batı’nın optik kablo, haberleşme uyduları, bilgisayarlar, internet gibi teknolojik buluşları devreye sokarak yarattığı İletişim Devrimi; ’larda SSCB’nin dağılması sonucu güç dengesinin ortadan kalkması ve Batı’nın yeniden tek güç odağı konumuna gelmesidir. Üçüncü küreselleşmenin temel dinamiklerinden biri iletişim, temel sembollerinden biri ise internet olmuştur. İnternet, milyarlarca kişiyi, özel kuruluşları ve devletleri birbirine bağlayan World Wide Web’i (www) oluşturarak küreselleşmenin gerçekleşmesinde çok önemli rol oynamaktadır. Küreselleşmelerde önemli bir diğer unsur ise ulaşımdaki gelişmeler olmuştur. Üç küreselleşmede de ulaşımda önemli gelişmeler iletişimdeki buluşlarla birbirini desteklemiş ve sonuçta küreselleşme doğmuştur. Zaten ilerleyen demiryolları ve gemiciliğe bu dönemde hava taşımacılığı da eklenmiş ve ulaşım artık hem ucuz hem de kolay bir hal almıştır. Bunun ‘küresel bir yapı’ oluşmasına büyük katkıları olduğu kuşkusuzdur.

6 III. Küreselleşmenin Boyutları
KÜRESELLEŞME VE BOYUTLARI III. Küreselleşmenin Boyutları A. Küreselleşmenin Ekonomik Boyutu B. Küreselleşmenin Siyasal Boyutu C. Küreselleşmenin Teknolojik ve İletişimsel Boyutu D. Küreselleşmenin Kültürel Boyutu

7 III. Küreselleşmenin Boyutları
KÜRESELLEŞME VE BOYUTLARI III. Küreselleşmenin Boyutları A. Küreselleşmenin Ekonomik Boyutu Birçok düşünürün şıkça belirttiği görüşe göre küreselleşme gücünü ve hakimiyetini ekonominin işleyişinden yani ekonomik yasalardan aldığı yönündedir. Bu düşünceye göre küreselleşmenin birinci boyutu ekonomiktir. Ekonomik küreselleşme, genel anlamda ülke ekonomilerinin entegrasyonunu, yani dünyanın tek bir pazarda bütünleşmesini ifade eder. Bir başka deyişle ekonomik küreselleşme, ülkeler arasında mal, sermaye ve emek akışkanlığının artması sonucu ülkeler arasındaki ekonomik ilişkilerin gelişmesi, dünya ölçeğinde karşılıklı etkileşimlerin yoğunlaşması ve yaygınlaşması olarak ifade edilmektedir. Ekonomik küreselleşmenin alt unsurları ise a)Ticaretin küreselleşmesi, b)Finansın küreselleşmesi ve c) Üretimin küreselleşmesidir.

8 III. Küreselleşmenin Boyutları
KÜRESELLEŞME VE BOYUTLARI III. Küreselleşmenin Boyutları A. Küreselleşmenin Ekonomik Boyutu a)Ticari Küreselleşme: Ekonomik küreselleşme sürecinde yaşanan en önemli gelişmelerden biri, yoğunlaşan ticari faaliyetler nedeniyle ülkelerarası karşılıklı bağımlılığın, işbirliğinin ve benzerliğin artmasıdır. Ticaret bağlantıları arttıkça da ulusal ilişkiler değişmekte, uluslararası tercihler gelişmekte, yaygınlaşmakta hatta mecburiyete dönüşmektedir. Aslında ticaretin uluslararası yaygınlaşması yani ticaretin küreselleşmesinde bazı gelişmelerin büyük rolleri olmuştur. Bu gelişmelerin başlangıcında da, 1947’de kurulan GATT çerçevesinde gümrük tarifeleri ve kotaların kaldırılarak uluslararası ticaretin evrensel boyutlarda serbestleştirilmesi çalışmaları vardır. Bunların yanında elbette teknolojik (iletişim ve haberleşme) gelişmelerin önemli etkileri vardır. Bu gelişmelerle birlikte taşıma maliyetleri düşmüş, uluslararası pazar daha kolay izlenir bir hale gelmiştir.

9 III. Küreselleşmenin Boyutları
KÜRESELLEŞME VE BOYUTLARI III. Küreselleşmenin Boyutları A. Küreselleşmenin Ekonomik Boyutu b) Finansın Küreselleşmesi: 1970’li yıllarda uluslararası ekonomi yönetimine hakim olmaya başlayan açıklık politikalarının etkileri öncelikle finans alanında hissedildi. Özellikle uluslararası para sisteminde köklü değişikliklerin yaşandığı bu dönemde, Bretton Woods döneminin devlet güdümlü uluslararası para sisteminden günümüz piyasa güdümlü uluslararası para sistemine geçiş gerçekleşti. Bahsedilen gelişmelerin günümüz küresel ekonomisine yansımaları ise, pek çok alanda karşımıza çıkmaktadır. Bu konuda bazı çarpıcı örnekleri incelersek: 1992 yılında dünya finans piyasalarının yıllık toplam hacmi 43 trilyon dolardı. 1990’ların sonlarında ise, günlük bazda bu rakam 2,3 trilyon dolara ulaşmıştır. Gelişmiş ülkelerdeki bankaların sınır ötesi kredileri 1980’lerin başında o ülkelerin GSMH’larının % 4’üne ancak ulaşıyordu.1990’larda ise, bu oran % 44’e çıktı yılında 380 milyar dolar olan dünya ticaret hacmi 1997 yılında 5,86 trilyon dolara ulaştı ile 1997 yılları arasında dünya ticaretindeki ortalama yıllık artış oranı % 5,3 düzeyine ulaştı. Aynı dönemde dünyadaki yabancı yatırımlar yıllık ortalama % 11,5 artış gösterdi

10 III. Küreselleşmenin Boyutları
KÜRESELLEŞME VE BOYUTLARI III. Küreselleşmenin Boyutları A. Küreselleşmenin Ekonomik Boyutu b) Finansın Küreselleşmesi: -Bilgi işlem ve haberleşme teknolojilerindeki gelişmeler, finans piyasalarına olağanüstü bir hareket yeteneği kazandırmış, uluslararası ekonomiye hakim olmaya başlayan açıklık politikaları sonucunda hareket serbestisi de kazanan sermaye, dünya çapında kısa vadeli fakat büyük hacimli finansal operasyonlar gerçekleştirir hale gelmiştir. -Yatırımcıların belirli bir döviz veya finansal enstrüman üzerinde spekülasyon yapmaları nedeniyle, finans akışı ile sanayi ve hizmet sektörlerindeki ticaret birbirinden kademeli olarak ayrılmış, giderek daha fazla döviz işlemi yapılmaya başlanmıştır. -Uluslararası finans sistemi, sınırlarını kimsenin bilmediği karmaşık bir yapı oluşturmuş ve dünyanın dört bir yanından çok sayıda büyük oyuncu bu sisteme dahil olmuştur.

11 III. Küreselleşmenin Boyutları
KÜRESELLEŞME VE BOYUTLARI III. Küreselleşmenin Boyutları A. Küreselleşmenin Ekonomik Boyutu b) Finansın Küreselleşmesi: Dünya finans sistemindeki bu olağanüstü gelişmeler, pek çok kişi, kuruluş ya da devlet için fevkalade fırsatlar sunarken, ciddi riskleri de beraberinde getirmektedir. Bu konuda çalışan araştırmacılardan Susan Strange’e göre; 1980’lerin dünya finans piyasaları, yirmi dört saat çalışan bir “casino” ya benzemektedir. Yazara göre dünya finans sistemi, spekülasyona açık olduğundan, üretim ile ticaret bakımından yıkıcı sonuçlar üretme potansiyeline de sahiptir. Sonuç olarak, finans piyasalarındaki bir krizin reel alanda krize neden olması ihtimali, bugün önceki dönemlerden daha yüksektir. Bunun en önemli nedeni, küresel finans piyasalarının hükümetlerin siyasi kontrolleri dışında kalmış olmasıdır. Küresel ekonominin yönetimi, ulusal ekonomi yönetiminden farklı olarak siyasi merkez dışındadır.

12 III. Küreselleşmenin Boyutları
KÜRESELLEŞME VE BOYUTLARI III. Küreselleşmenin Boyutları A. Küreselleşmenin Ekonomik Boyutu c) Üretimin Küreselleşmesi: Küresel üretim, geçmişte ulusal arenada iç pazarlara, kısıtlı olarak da uluslararası arenada dış pazarlara hitap eden ve daha çok seri üretim tekniği ile gerçekleştirilen klasik üretimin yerini, küresel pazarlara hitap etmek üzere almış olan üretim sistemidir. Küresel üretim; organizasyon yapıları, üretim tekniklerindeki yenilikler, yeni pazarlama yöntemleri, satış sonrası teknik destek sistemleri, gibi pek çok alt bileşeni de kapsar. Konuya salt üretim teknikleri açısından bakılırsa: Geçmişte yalnızca seri (kitlesel) üretim söz konusu iken, günümüzde temel olarak iki farklı eğilim göze çarpmaktadır. Bazı araştırmacılar; “küreselleşme sürecinde tüketici davranışlarının, sosyal değerlerin ve teknolojilerin kullanımının dünya ölçeğinde aynılaştığını” öne sürerken bazı araştırmacılar da, “kitle üretiminden sipariş usulü üretime, diğer bir deyişle müşteriye göre üretime geçildiğini” savunmaktadırlar. Ancak bu eğilimlerden yalnızca birini genellemek yerine; sektör, ürün, ya da tüketici faktörlerinin belirleyici olduğu göz önüne alınarak her iki yaklaşımında doğru olduğu düşünülebilir. Örneğin: Bazı lüks otomobil üreticileri, dünya çapında önemli müşterilerinin kişisel tercihlerine göre üretim yaparlarken, bazı bilgisayar yazılım şirketleri bütün dünyadaki kullanıcılara hitap eden, dünya ürünleri üretmektedirler.

13 III. Küreselleşmenin Boyutları
KÜRESELLEŞME VE BOYUTLARI III. Küreselleşmenin Boyutları A. Küreselleşmenin Ekonomik Boyutu c) Üretimin Küreselleşmesi: Küresel üretim; “farklı ülkelerdeki üretim faktörlerinin maliyet farklarından doğan avantajları kullanmaya yönelik bir organizasyon” olarak nitelendirilebilir. Burada kastedilen; küresel bir işletme, vergi avantajı bakımından üretimini A ülkesinde yapıyorken, üretim sürecindeki bir ara girdiyi daha düşük işçilik maliyetleri sağlaması bakımından B ülkesinde üretebilmektedir. Bu konuda gözlenen bir başka eğilim de, özellikle gelişmiş ülkelerde uyanan çevre bilincinin bir sonucu olarak, bu ülke hükümetlerinin koyduğu yasal yaptırımlardan ve bu yaptırımların maliyetlerinden kaçınmak isteyen işletmelerin, kimi faaliyetlerini çevre bilincinin gelişmediği ülkelere kaydırmasıdır. Üretimin küreselleşmesinde çok uluslu şirketlerin önemi çok büyüktür. Çok uluslu şirketler, birden çok ülkede faaliyet gösteren, merkezi bir ülkede bulunan, faaliyette bulundukları ülkenin kanun ve adetlerine uyan şirketler olarak tanımlanır. Ayrıca çok uluslu işletmelerin sahip olduğu diğer bir özelliği ise en az iki olmak üzere birçok ülkede genel yönetim stratejilerine bağlı olarak kaynaklarını farklı ülkelere yayan çok uluslu bir yönetim ve mülkiyet yapısına sahip olmalarıdır. Çok uluslu şirketlerin yoğunlaştığı sektörlerin başında petro-kimya gelmektedir. Bunu otomotiv, elektrikli dayanıklı tüketim malları, lastik tekerlekler, ilaç, tütün, alkolsüz içki, fast-food, lüks oteller, finansal danışmanlık hizmetleri izlemektedir. Bu listeye havayolları, telekomünikasyon, bankacılık ve sigortacılık da ilave edilebilir.

14 III. Küreselleşmenin Boyutları
KÜRESELLEŞME VE BOYUTLARI III. Küreselleşmenin Boyutları A. Küreselleşmenin Ekonomik Boyutu c) Üretimin Küreselleşmesi: Çok uluslu şirketlerin tarihsel evrim sürecini aşağıdaki gibi ele alınabilir: 1. Merkantilist Kapitalizm ve Sömürgecilik (1500–1800): Bazı sömürgelere ait doğal kaynakların devlet imtiyazlı firmalar tarafından kullanıldığı süreçtir. 2. Girişimci ve Finansal Kapitalizm (1800–1875): üretici ve tüketici kesime çok az kontrolün uygulandığı, finansal yatırımların gerçekleştirilip altyapılarının oluşturulduğu bir aşamadır. 3. Uluslararası Kapitalizm (1875–1960): Doğal kaynak ve pazar temini amacıyla yatırımların hızla arttığı; ABD kökenli kartellerin çoğaldığı dönemdir. 4. Çok uluslu Kapitalizm (1945–1960): Dolaysız yabancı yatırımlarda ABD şirketi ve yatırımlarının en önemli güç oluşturduğu bir dönemdir. 5. Kapitalizmin küreselleşmesi (1960 ve sonrası): Bu dönemde üretim optimizasyonu ve kar fırsatları sağlamaya yönelik çabaların arttığı görülmektedir. Dolaysız yatırımlar içinde Avrupa ve Japon sermayesinin payının artması, ortak girişimciliğin ve şirket birleşmelerinin artması, bu dönemin belirgin özellikleridir

15 III. Küreselleşmenin Boyutları
KÜRESELLEŞME VE BOYUTLARI III. Küreselleşmenin Boyutları A. Küreselleşmenin Ekonomik Boyutu c) Üretimin Küreselleşmesi: Küresel bir işletmenin üretim organizasyonu hakkında, Robert Reich oldukça çarpıcı bir örnek vermektedir: “…Bir Amerikan vatandaşı General Motors’dan bir Pontiac Le Mans satın aldığı zaman, farkına varmadan uluslararası bir muameleye girmektedir. GM’a ödenen dolardan yaklaşık doları rutin emek ve montaj işlemleri için Güney Kore’ye, doları gelişmiş komponentler (motor, dingil, elektronik parçalar) için Japonya’ya, doları stil verme ve tasarım mühendisliği için Almanya’ya, 800 doları küçük komponentler için Tayvan, Singapur ve Japonya’ya, 500 doları reklam ve pazarlama hizmetleri için İngiltere’ye ve yaklaşık 100 doları veri işleme için İrlanda ve Barbados’a gitmektedir. Geriye kalan dolardan az kısım ise Detroit’deki stratejistlere, New York’taki avukat ve bankacılara, Washington’daki lobicilere, tüm ülke sathındaki sigorta ve sağlık çalışanlarına ve General Motors hissedarlarına kalmaktadır: bir çoğu Birleşik Devletler’de yaşayan, ancak giderek artmakta olan bir bölümü yabancı uyruklu olan hissedarlar.”

16 III. Küreselleşmenin Boyutları
KÜRESELLEŞME VE BOYUTLARI III. Küreselleşmenin Boyutları A. Küreselleşmenin Ekonomik Boyutu c) Üretimin Küreselleşmesi: Küresel işletmeler için esas olan, üretim için gereken en uygun bileşenlerin yine en uygun maliyetlerle elde edilebilirliğidir. Hangi üretim bileşeninin hangi ülke sınırları içinde olduğu konusu, küresel üretimin yönlendiricileri açısından pek de önemli değildir. Dünya ticaretinin 2/3’ü dünya gelirinin 1/3’ü bu kuruluşlara aittir. Çok uluslu girişimlerin %55’i ABD; %11’i Japonya, %9’u İngiltere, %4,5’i ise Almanya kökenlidir. Reel sektördeki ve dünya ticaretindeki gelişmeler, çok uluslu şirketlerin doğrudan yatırımlarının bir sonucudur. Çok uluslu şirketler çağdaş kapitalizmin dinamiğini oluşturmakla birlikte ihracat artışında, teknoloji transferinde, istihdam artışında, iş verimliliği gibi gelişmiş yönetim tekniklerinin yayılmasında önemli misyon üstlenmektedirler. ÇUŞ yatırımları,1960’lardan beri Euro piyasaları ve bankacılık sektörünün gelişiminde önemli katkı sağlamıştır. ÇUŞ’lar gerek işletme sermayesi, gerek dış ticaret, gerekse sabit sermaye yatırımlarının finansmanında Euro piyasalarından artan ölçüde yararlanmıştır

17 III. Küreselleşmenin Boyutları
KÜRESELLEŞME VE BOYUTLARI III. Küreselleşmenin Boyutları B. Küreselleşmenin Siyasal Boyutu Küreselleşme ile birlikte demokrasi, insan hakları, özgürlük, çevrenin korunması gibi temel değerler evrensel nitelik kazanırken, her düzeydeki yönetim aygıtı gibi ulus-devlet de demokratikleşme, yerelleşme, saydamlık, katılım, esneklik, hesap verilebilirlik gibi güçlü eğilimlerin yoğun baskısı altında yeniden şekillenmeye zorlanmaktadır. Bu çerçevede devletin küçülmesi, özelleştirme, siyasal reformlar, sosyo-ekonomik politikaların dönüşümü gibi stratejiler, ülkelerin temel politikaları haline gelmiştir. C. Küreselleşmenin Teknolojik ve İletişimsel Boyutu Küreselleşmeyi daha önceki dönemlerden ayıran en önemli özellik Küreselleşme ile global kapitalizm kullandığı yeni teknolojiler ile, üretimi daha önce görülmedik hızda ve düzeyde geniş bir alana yayılmasıdır. Böylece, küreselleşmenin farklı bir boyutu olan teknolojinin tanımlanmasına ihtiyaç duyulmaktadır. Küresel ekonomi olarak tanımlanan süreç, dijital bir ekonomidir. Dijitalleştirme tekniği; her türlü ses, yazı, belge, müzik, görüntü, hareketli obje, dijital kameralar aracılığı ile görüntülü konferans vb. her türdeki veriyi önce 0 ve 1’lerden oluşan bilgisayar bitelarına dönüştürmek ve daha sonra telekomünikasyon teknolojisi yardımıyla başka bir yere göndermek anlamına gelmektedir. Gönderildiği yerde bu kodlar, aslına çok yakın olarak tekrar çözülmekte ve alıcının kullanımına sunulmaktadır.

18 III. Küreselleşmenin Boyutları
KÜRESELLEŞME VE BOYUTLARI III. Küreselleşmenin Boyutları D. Küreselleşmenin Kültürel Boyutu Küreselleşmenin kültürel yönü, toplumların karşılıklı iletişim ve etkileşiminin sürekli olarak artması ile açıklanabilir. Bunun yanında, yurttaşlık kimliği gibi genel kimlik yapılarının yerini farklı etnik, dinsel, sosyal ve siyasal kimlikler almaya başlamıştır. Bunun yanında tüketim ve popüler kültür gibi etkenlerle de toplumların birbirine benzeme süreci söz konusudur. Dünyanın hemen her yerinde ABD bayrağı taşıyan T-shirtler, İngilizcenin küresel dil hale gelmesi, aynı müziklerin dinlenmesi gibi olgular, kültürel açından bir küreselleşmenin yaşandığını da göstermektedir. İşte bu ve benzeri koşullar küreselleşmenin toplumsal ve kültürel anlamda da kendisini göstermeye başladığının kanıtıdır.


"KÜRESELLEŞME VE BOYUTLARI" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları