Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

HOŞ GELDİNİZ.

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "HOŞ GELDİNİZ."— Sunum transkripti:

1 HOŞ GELDİNİZ

2 ÇOCUK SEVGİSİZ BÜYÜMEZ
ÇİÇEK SUSUZ ÇOCUK SEVGİSİZ BÜYÜMEZ

3 GELİŞİM DÖNEMİ ÖZELLİKLERİ
İçinde bulunduğu yaşın çocuğun davranışlarına etkisi var mıdır ? GELİŞİM DÖNEMİ ÖZELLİKLERİ

4 ANNE-BABA TUTUMLARI Çocuğunuza nasıl davranıyorsunuz?
Anne-babaların davranış biçimlerinin çocukların kişiliğine olan etkileri nelerdir? ANNE-BABA TUTUMLARI

5 *Zaman zaman çocuğunuzla iletişim kuramadığınız, ona ulaşamadığınızı düşündüğünüz durumlar oluyor mu? *Çocuğunuz size “Beni anlamıyorsunuz!” diyor mu? *Çocuğunuzun duygularını anlayabiliyor musunuz? *Konuşurken kendinizi anlaşılmamış hissediyor musunuz? *İstemediğiniz halde bazı şeyleri yapmak zorunda kalıyor musunuz? İLETİŞİM

6 GELİŞİM DÖNEMİ ÖZELLİKLERİ

7 0-2 YAŞ: Bir yaşına kadar çocuk özellikle anneye bağımlıdır
0-2 YAŞ: Bir yaşına kadar çocuk özellikle anneye bağımlıdır.İlk yıl içinde anne çocuk ilişkisi çocuğun tüm gelişmesinin ve güven duygusunun Yeme,içme,uyku ve temizlik ihtiyacı anında karşılanması güven duygusunu geliştirir.İhtiyaçları hemen karşılanmaz, geciktirilirse kendisine ve çevresine karşı güvensizlik yaşar. -Emekler -Oturabilir -Yürür -İhtiyaçlarını ağlayarak ifade eder. -Konuşma çabası içindedir. -Anne-baba ya da sürekli yanında olan kişileri taklit etmeye başlar. -Yemek yeme çabaları başlar.

8 3 YAŞ: Bağımsızlık başlar
3 YAŞ: Bağımsızlık başlar. İnatçılık,karşı gelme,söz dinlememe,söylenenin tersini yapma,istediği bir şeyi yapmasına izin verilmediğinde öfkelenme görülür. Eğer anne-babalar, onları aşırı korur ya da utandırarak boyun eğmeye zorlarsa,çocukta bir kuşku ya da utanç duygusu gelişecektir. -Oyuncakları toplamak -Peçete,tabak ve kaşıkları masaya koymak(İstenen şekilde olmayabilir.) -Sofranın toplanmasına yardımcı olmak. -Yardımla giyinmek,soyunmak.

9 4 YAŞ: Bu dönemde çocuk aşırı meraklı,enerjik ve hareketlidir
4 YAŞ: Bu dönemde çocuk aşırı meraklı,enerjik ve hareketlidir. Bu davranışları özendiren, destekleyen,sorularına cevap veren,deneme ve yanılmalara olanak sağlayan anne-babaya sahipse girişkenlik duygusu gelişecektir. Eğer anne-baba tutumlarında denetleyici ve kısıtlayıcı ise çocuk suçluluk duygusu yaşar.sağlıklı kişilik gelişimi engellenir. -Sofrayı kurmak -Oyun oynadıktan sonra oyuncaklarını veya kendisine ait eşyaları toplamak. -Toz alma gibi basit ev işlerine yardımcı olmak -Basit bazı yiyeceklerin hazırlanmasına yardımcı olmak.

10 5 YAŞ- Hep konuşmak ister,uzun cümleler kurmaya çalışır,toplumun isteklerine uygun davranmaya başlar,dostça bir tutum sergiler.grup oyunlarını sever.Çok yorulduğunda saldırgan bir tavır sergiler,ağlamaklı olur,kolayca ağlayabilir.Dikkatlidir.Belleği güçlüdür. -Sofrada her şeyi yerli yerine koyarak hazırlamak. -Yatağını düzelmek. -Kendi kendisine giyinmek -Para ile alış veriş yapabilmek. -Ayakkabılarının bağlarını bağlamak. -Adresini bilmek.

11 6 YAŞ Bencil ve kavgacı olabilir
6 YAŞ Bencil ve kavgacı olabilir.Bir şeye kızdığı zaman sorumlu olarak annesini görür ve ondan hıncını almaya çalışır. İstekleri hiç bitmez,her şeyin hepsini ister, paylaşmaktan kaçınır. Suçlanmak,eleştirilmek istemez,cezalara karşı çıkar,fırtınalı ve duygusal bir yaştır. *Tek başına giyinip-soyunma, *Sofrada tek başına yemeğini yeme, *Oyuncaklarını toplayabilme, *Üzerinden çıkardığı kıyafetleri yardımla katlayabilme, *El-yüz temizliğini yapabilme,

12 7 YAŞ- Çocuğun sosyalleştiği yaştır
7 YAŞ- Çocuğun sosyalleştiği yaştır.Bu dönemde güç ve enerji sarf edilen aktivitelere katılmakta çok isteklidir.Bu nedenle çocukların sportif faaliyetlere katılmaları gelişimleri için önemlidir. *Çantasını hazırlamak, *Başladığı işi bitirmek, *Kuş, balık gibi hayvanları beslemek, *Proje ve ödevlerini hazırlamak, *Sabahları çalar saatle kendi başına kalmak. *Derslerini yardımla yapmak.

13 8YAŞ- Kendisini ilgilendirmeyen konulara kulak misafiri olur
8YAŞ- Kendisini ilgilendirmeyen konulara kulak misafiri olur.Kızlar ve erkeklerin ilgi duydukları konular farklıdır. Eleştirilme ve alay edilme konusunda hassastırlar. Bu dönem çocuğu sürekli canlı ve hareketlidir. Karanlıktan,hayvanlardan korkabilir ama bunlarla başa çıkmaya çalışır. Hatırlatmadan öz bakımını yapması ve odasını toplaması, Okuldan gelen mesajları iletebilmesi, Dersleriyle ilgili sorumlulukları alabilmek.

14 9 YAŞ-Bu yaş çocuğu daha sakindir, 11 yaşa kadar.
İlgilerini belirleyip, zaman planlaması ve günlük programlar yapabilmek, Zamanını iyi kullanmak, Ev dışı yakın yerlere gidip gelmek, Arkadaşlarıyla iyi ilişkiler kurmak, Alışveriş yapmak,

15 12-18 YAŞ: Ergenlik olarak adlandırılan bu dönem yaşamın en zor ve karmaşık dönemidir.Çocuk bedenindeki fiziksel değişime uyum sağlamaya,kabullenmeye çalışırken duygusal bir çok çalkantı da yaşar. Ergenlik döneminde bedendeki hızlı büyüme ve değişim duygu, davranış ve tutumlarda da değişikliklere neden olur. Ergenlerde görülen başlıca davranış ve tutum değişiklikleri ; yalnızlık isteği,çalışma isteksizliği,dengesizlikler , can sıkıntısı ,huzursuzluk , toplumsal zıtlık ,otoriteye karşı direniş ,duygululuğun artması ,kendine güvensizlik , aşırı çekingenlik, dikkatsizlik,dağınıklık.

16 12-18 yaşlar arası;(yukarıdakilere ek olarak)
Başkalarının hakkına saygı, Evde daha çok yardım gerektiren işler olduğunda kendi isteğiyle yardım önerisinde bulunabilme, Eve dönüş saatlerine uyma, Sorumluklarını yerine getirebilirler. ( Belli bir yaşta kazanılması beklenen davranışın ön hazırlığının önceki dönemlerde yapılmaya başlanması önemlidir. )

17 ANNE-BABA TUTUMLARI

18 AİLE TUTUMLARI Şımarık
GEVŞEK EĞİTİM Pasif,suçlu vs. Şımarık DEMOKRATİK AİLE YETERSİZ SEVGİ AŞIRI SEVGİ Güvensiz, kaygılı, içekapanık Saldırgan SIKI EĞİTİM

19 Aile Tipleri Aşırı koruyucu Aşırı hoşgörülü Mükemmeliyetçi İlgisiz
Reddedici Tutarsız Baskıcı Parçalanmış

20 AŞIRI KORUYUCU ANNE-BABA TUTUMU
Bu tip anne babalar çocuğa gerektiğinden fazla kontrol ve özen gösterirler. Çocuklarına sorumluluk vermezler. Çocuğunun yapacağı işleri onun adına kendisi yapar. Bunun sonucu çocukta: * çocuk çevresindeki kişilere aşırı bağımlı * kendisine güveni olmayan * duygusal kırıklıkları olan bir kişiliğe sahip olur * bağımlı olan çocuk içe kapanıktır * utangaçtır.

21 AŞIRI HOŞGÖRÜLÜ ANNE-BABA TUTUMU
Bu tip anne babalar çocuklarının isteklerini sürekli yerine getirmeye çalışırlar. Disiplin yok denecek kadar azdır. Çocuğun davranışları olumsuz da olsa hoşgörüyle karşılanır. Bunun sonucunda çocukta *Aşırı hoşgörünün getirdiği sınırsızlık,sorumsuzluk ve bencillik görülür. * Bir süre sonra evi çocuk yönetir. * Sosyal uyumda güçlük çektiklerinden mutsuz bir yetişkin adayıdır.

22 MÜKEMMELİYETÇİ ANNE BABA TUTUMU
Bu tip anne babalar çocuklarından en iyisini bekler, kendi gerçekleştiremediği yaşantıları çocuklarının gerçekleştirmesini ister. Çocuklarını olduğu gibi kabul etmezler, kural ve kalıpları vardır. Çocuklarının dört dörtlük olmasını ve mükemmel ölçülerde davranmasını beklerler. Bunun sonucu çocuklarda; Sürekli yüksek beklentiler sonucunda çocuk istekleri karşılayamıyorsa başarısızlığa uğrayan çocuk nasıl olsa yapamıyorum düşüncesiyle öyleyse neden deneyeyim düşüncesini oluşturur. Çocuğu kendi istedikleri kalıba sokup kendi kapasitesinin üstünde beklentiler yüklenince çocukta aşağılık kompleksi oluşur. Kendi iç dünyasında sürekli çatışma halinde olan çocuk mutsuz ve doyumsuz olur. Kendi doğal iç güdüleri ile ağır kurallar arasında sıkışıp kalan çocuk sürekli sevgi ve nefret karışımı duygular yaşar.

23 İLGİSİZ (UMARSIZ)ANNE-BABA TUTUMU
Bu tip anne babalar için çocukların varlığı ya da yokluğu belli değildir. Çocuğun ihtiyaçları karşılanmaz, sevgi gösterilmez Çocuğun yaptığı olumlu ya da olumsuz davranışlarla ilgilenilmez Çocuğa zaman ayrılmaz veya insan olarak saygı gösterilmez. Çocuk anne babayı rahatsız etmediği sürece çocukla ilgilenilmez Kişilik yapıları değişkendir. Rahat,sessiz,yumuşak olabildikleri gibi saldırgan da olabilirler Bunun sunucu çocuk; * ihmal edilmiştir ve yetişkin rolü almada zorlanırlar * kendini değersiz hisseder * kendisine olan saygısı gelişmez * olumlu olumsuz davranışların ayrımını yapamaz * toplumun kurallarını red ederler, ya içe kapanıktırlar ya da saldırgandırlar

24 REDDEDİCİ ANNE-BABA TUTUMU
Bu tip anne babalar çocuğa soğuk davranırlar Sevgi,sıcaklık,şefkat gösterilmez davranışları beğenilmez Yaptıkları sürekli eleştirilir Çocuğun iyi yönleri değil kötü yönleri dile getirilir Bunun sonucu çocukta; * güvensizlik * saldırgan davranışlar * suça yönelik davranışlar görülür.

25 TUTARSIZ ANNE-BABA TUTUMU
Bu tip ailelerde disiplin vardır ama belirsizdir Tutarsızlık anne babanın çok farklı eğitim anlayışına sahip olmasından kaynaklanabilir. Bunun sonucu çocuk ; Yetişkinliğinde davranışlarını çevresindekilere göre ayarlar Sürekli tedirginlik ve gerginlik yaşar.

26 BASKICI (OTORİTER) ANNE BABA TUTUMU
Bu tip aileler çocuklarına emredici davranırlar Suçlayan cezalandıran anne babalardır Kurallar zinciri vardır Çocuklar ayrı bir birey değildir Kurallara uyulmadığında orantısız cezalar verilir. Bunun sonucu çocukta; * çekingen, başkalarının etkisinde kalabilen * aşırı hassas yapı olabileceği gibi * isyankar, kendine ve başkalarına zarar verebilen, suça yönelik davranışlar görülebilir

27 DEMOKRATİK ANNE-BABA TUTUMLARI
Anne baba çocuğuna kabul edici ve sevgi dolu yaklaşır. Çocuğun yaşayarak öğrenmesine izin verirler. Çocuklarını ayrı bir birey olarak kabul ederler ve yaşına, durumuna uygun seçenekler sunarlar. Çocuğun ilgilerini göz önünde tutarak yeteneklerini geliştirecek ortamı hazırlar Anne babanın birbirlerine ve çocuklarına karşı tutum ve duyguları açık ve nettir. Aile içinde güven ve şeffaflık vardır. Sorunları nasıl çözeceklerini birlikte tartışırlar ve çözüm yolu araştırırlar Çocuklarını desteklerler Belirli kurallar vardır

28 Bunun sonucu çocuklar da;
Sağlıklı sosyal uyum kurabilen İşbirliğine hazır Arkadaş canlısı Yaratıcı,bağımsız,başarılı Duygusal yönden dengeli ve mutlu bireylerdir.

29 SORUMLULUK

30 Çocuk bu duyguyla doğmaz, ama bu bilinç doğumundan itibaren oluşmaya başlar.

31 Çocuğunuz defterini, kitabını ya da yaptığı ödevi evde unuttuğunda arkasından okula getirdiğiniz oluyor mu? Ya da “Karnı doymamıştır” diyerek kapı ağzında 2 lokma daha yedirmeye çalıştığınız?

32 Sorumluluk bilinci gelişmeyen çocuklar nasıl davranırlar?
*Üzerine düşen görevlerin farkında olmadığı gibi onları yerine getirmek de istemezler. *Kendi işlerinin yapılmasını anne-babalarından ya da başkalarından beklerler. *Sürekli başkalarına yük olurlar, hatalarında hep başkalarını suçlarlar. *Kendi duygu ve düşüncelerinin arkasında durmazlar. *Başkalarının haklarına, duygu, düşünce ve davranışlarına karşı saygısızdırlar. *Kendi görevlerini yerine getirmediği gibi başkalarına karşı olan görevlerini de yerine getirmez. *Bu tür çocuklar, tembel, bencil ve istenmeyen kişiler olurlar.

33 Sorumluluk bilinci gelişen bir çocuğun davranışları nasıl olur?
* Üzerine düşen görevleri kendi başına yapar ve başkalarına yük olmaz. * Yaptığı hatalardan kendini sorumlu tutar başkasını suçlamaz. * Başkalarının haklarına,duygu ve düşüncelerine karşı saygılıdır. * Mutlu,uyumlu,çalışkan ve başarılıdır.

34 Sorumluluk bilinci ile yetişen bireylerin oluşturduğu bir toplumda her şey düzenli bir şekilde işler ve bireyler mutlu olur.

35 Kural; davranışlarımıza yön veren,uyulması gereken ilke.(TDK)

36 Kural Koyarken; *Çocuğunuza davranışlarınızla model olduğunuzu asla unutmayınız. *Çocuğunuzu da kural koyma sürecine dahil ediniz. *Çocuğunuzla birlikte koyduğunuz kuralları takip ederek aksaklıklar gördüğünüzde değiştiriniz.

37 SORUMLULUK; *Kurallara uyma, *Sağduyulu davranma, *Kişinin yaptığı seçimlerin veya tercihlerinin sonuçlarına katlanması, *Kendisinin haklarına sahip çıkması ve başkalarının haklarına saygı göstermesi.

38 SORUMLULUK İÇİN; Çocuk veya ergene alan tanımalı, Seçenekler sunmalı,
Kendi kararlarını kendi alabilmekte özgür olmalı, Sınırları ve çerçevesi yaşına uygun olarak hatırlatılmalıdır.

39 SORUMLULUK Çocuğa bir zorlama sonucunda yaptırılan işler (bakkala gitme, ödevini yaptırma vb.) sorumluluk duygusunun kazanılmasında hiçbir olumlu etki oluşturmamaktadır.

40 SORUMLULUK Çocuğa sorumluluk eğitimi verirken ona seçme hakkının tanınması büyük önem taşır. Çocuğa birkaç alternatif vererek seçme hakkı verilmelidir. Bu çocuğun yaşına ve seçimin konusuna göre belirlenmelidir.

41 DAVRANIŞLAR SÖZLERDEN
DAHA YÜKSEK SESLİDİR.

42 Sorumluluk Bilincinin Kazandırılmasında Anne Babalara Öneriler:
Çocuğa yaşına ve gelişim düzeyine uygun sorumluluklar verin. Çocuğa kendine yetmeyi ve kendi kendini yönetmeyi öğretin. Çocuğunuza güvenin ve onun seçim yapmasına izin verin.Çocuğunuza çeşitli konularda (TV izleme,giysi seçimi vb.) seçenekler sunun ve onun karar vermesini sağlayın. Çocuğunuzu görev ve sorumlulukları ile baş başa bırakın ki yaptığı hareketlerin sonuçlarını değerlendirmeyi öğrensin. Anne-baba olarak çocuğunuzun sizden farklı düşünebileceğini unutmayın.

43 Her konuda olduğu gibi sorumluluklar konusunda da gereğinden fazla öğüt vermeyiniz.en etkili öğüt sizin davranışlarınızdır. Çocuğunuza karşı davranışlarınızda tutarlı olun.Disiplin sağlamak amacıyla gereksiz yasaklar koymayın. Unutmayın ki çocuğuna erken yaşlarda sorumluluk vermeyen anne-baba da çok sorumluluk veren anne baba kadar hatalıdır. Çocuk için sevildiğini bilmek ve hissetmek önemlidir.Sevginizi asla pazarlık konusu yapmayın.

44 İLETİŞİM

45 Sağlıklı İletişim İçin;
kabul saygı değer vermek empati

46 *ÇOCUKLA İLETİŞİM Çocuklarla iletişim kurarken unutulmaması gereken en önemli nokta, onların da ihtiyaç ve sorunları olabileceğidir.Onların da sevgiye, başarıya ,onaylanmaya ihtiyaçları vardır. Hatalar yaparlar.Bunları düzeltmeleri ve sorunlarını çözmede destek olmak biz yetişkinlere düşer.Buna benzer durumlarda iletişim önemli rol oynar.

47 SÖZLÜ İLETİŞİM; konuşurken kullanılan kelimeler ve bu kelimelerin söyleniş biçimlerini(vurgu,ses tonu vb.)içermektedir. SÖZSÜZ İLETİŞİM ise; kişisel mesafe, beden duruşu,jest ve el-kol hareketlerini içermektedir.

48 Kelimelerin Söyleniş Biçimi
KİŞİLER ARASI İLETİŞİMDE; Beden Dili % 55 Kelimelerin Söyleniş Biçimi % 38 Kelimeler % 7

49 BEDEN DURUŞLARI

50 Bir kelime bile farklı beden dili,farklı söyleyiş biçimiyle iletişim halinde olunan ya da kişilerde farklı duygular oluşturabilmektedir. İletişim sürecinde gönderilen sözlü ve sözsüz mesajların uygunluğu büyük önem taşımaktadır.

51 Yüz Yüze İletişim, Göz Teması, Soru Sorma, Geri Bildirim Verme, Kesin Ve Açık Olma gibi faktörler de iletişimin daha sağlıklı olmasında etkilidir.

52 Zaman zaman anne-babalar çocukları ile kurdukları iletişimde sorunlar yaşamaktadır.
Anne-babalar çocuklarını yalnız olumlu özelliklere sahip kişiler olarak yetiştirmek isterler. Çoğunlukla bir kalıp çizerler ve çocuğu o kalıba oturtmak isterler. Onların farklı özellikler gösterebileceklerini, olumlu özelliklerin yanında olumsuz özelliklere de sahip olabileceklerini yani ayrı bir birey olduklarını kabul etmek istemezler.

53 ÇOCUKLA İLETİŞİMİ ZEDELEYEN 2 ALIŞKANLIK
1-Ben büyüğüm.Senden daha iyi bilirim: Bu pek çok durumda haklı bir yorumdur. Ama çocukta aşağılık duygusuna ve tepkiye yol açar. İletişimde çocuğun herhangi olumsuz bir özelliğine yer verilmemelidir. Çocukta aşağılık duygusu gelişmesi gibi bazı olumsuzluklara yol açar, kendini değersiz görebilir ve çocukta gücenme duyguları oluşur. Çocuk böyle bir durumda davranışı düzeltmek yerine ,size nasıl tepki vereceğini düşünür.

54 2-Nutuk Atmak Çocuklara bazı değerler öğretilirken sürekli nasihat verilmemelidir. Nasihatler, kısa ve öz oldukları sürece etkilidirler. Nasihat vermek yerine çocuğun düşüncelerini almak daha etkilidir.

55 Anne-babaların bu tutumları nedeniyle iletişimde sorunlar ortaya çıkmaktadır.
Çocuğun istenmeyen davranışı ile karşılaşan anne-babalar bu davranışları,kendi bakış açıları ve değer yargıları ile yorumlamakta ve tepki vermektedirler.

56 KABUL EDİLEBİLEN DAVRANIŞLAR KABUL EDİLEMEYEN DAVRANIŞLAR
Davranış ile yargıların birbirinden ayrılabilmesi için davranış penceresi adı verilen pencereyi inceleyelim: İletişim halinde olunan herkes gibi çocukların da bazı davranışları kabul edilirken bazıları edilmez. Kabul çizgisi burada olduğu gibi sabit değildir. KABUL EDİLEBİLEN DAVRANIŞLAR KABUL ÇİZGİSİ KABUL EDİLEMEYEN DAVRANIŞLAR

57 K K R R Sağlıklı İletişimin Gerçekleştiği Alan
Kabul Edilebilen Davranışlar K Sağlıklı İletişimin Gerçekleştiği Alan R Kabul Edilemeyen Davranışlar R

58 KABUL DUYGUNUZ VE ÇOCUĞUNUZUN ETKİSİ
DAVRANIŞLA İLGİLİ TUTUMUNUZ ÇOCUĞUNUZUN DURUMU DAVRANIŞ Çocuğunuz oyun oynadıktan sonra oyuncaklarını yerine koymuyor. 3 yaşında ?

59 KABUL DUYGUNUZ VE ÇOCUĞUNUZUN ETKİSİ
DAVRANIŞLA İLGİLİ TUTUMUNUZ ÇOCUĞUNUZUN DURUMU DAVRANIŞ Çocuğunuz oyun oynadıktan sonra oyuncaklarını yerine koymuyor. 10 yaşında ?

60 KABUL DUYGUNUZ VE SİZİN ETKİNİZ
DAVRANIŞLA İLGİLİ TUTUMUNUZ SİZİN DURUMUNUZ DAVRANIŞ Masayı hazırlamanıza çocuğunuz yardım etmiyor Keyiflisiniz bütün gün dinlenebilirsiniz. ? 1

61 KABUL DUYGUNUZ VE SİZİN ETKİNİZ
DAVRANIŞLA İLGİLİ TUTUMUNUZ DAVRANIŞ SİZİN DURUMUNUZ Yorgunsunuz. Yemeğe misafir geleceği için acele ediyorsunuz. Masayı hazırlamanıza çocuğunuz yardım etmiyor ? 2

62 KABUL DUYGUNUZ VE ÇEVRENİN ETKİSİ
DAVRANIŞLA İLGİLİ TUTUMUNUZ DAVRANIŞ ÇEVRE Çocuklarınız yüksek sesle konuşup, şakalaşıyorlar ? Hasta ziyaretindesiniz 3

63 KABUL DUYGUNUZ VE ÇEVRENİN ETKİSİ
DAVRANIŞLA İLGİLİ TUTUMUNUZ DAVRANIŞ ÇEVRE Çocuklarınız yüksek sesle konuşup, şakalaşıyorlar ? Evde

64 Davranışların kabul edilip edilmemesini etkileyen üç faktör:
1.Ben:Yani kişinin kendisi,eğer güzel,rahat bir gün geçirmişsem,mutluysam o gün bir çok davranışı daha kolay kabul edebilir,hoşgörü ile karşılayabilirim. 2.Çocuk:Davranışın kabul edilip edilmemesi, yaşına,cinsiyetine,bize olan benzerliğine bağlıdır. 3.Çevre:Çevreye verilen önem davranışın kabul edilip edilmemesini etkilemektedir.

65 Anne-baba; davranışı sinirlenmeden, kızmadan, öfkelenmeden kabul ediyorsa ya sorun yoktur ya da çocuğun kendisine ait bir sorunu vardır anne- babayı etkilemiyordur. Çocuğun bir davranışı anne-babada kızgınlık,öfke gibi olumsuz duygular oluşturuyorsa davranış kabul edilmemiştir Bu durumda “Ben Dili” adı verilen ifade şekli kullanılmalıdır.Bunun üzerinde daha sonra durulacaktır.

66 Davranıştan rahatsız olan kim?
1.Anne/Baba telefonda konuşurken çocuğun gürültü yapması 2.Yetişkinin acelesi varken çocuğun ayak altında dolaşması 3.Oyun oynayacak arkadaşı olmadığı için çocuğun üzülmesi 4.Çocuğun küçük kardeşine oyuncağı ile vurması 5.Çocuğun fazla şişman olduğu için üzülmesi 6.Çocuğun ders çalışmaması 1.Anne/Baba 3.Çocuk 5.Çocuk 2.Yetişkin 4.Yetişkin 6.Yetişkin

67 Anne-babalar çocuklarının istenmeyen davranışları ile karşılaştıklarında ya da onları dinlediklerini düşündükleri durumlarda bir takım tepkiler verirler ki bunlar aslında kurdukları iletişimin kesilmesine neden olur.

68 İLETİŞİM ENGELLERİ

69 1. EMRETME,YÖNETME: “Yapmak zorundasın
1.EMRETME,YÖNETME: “Yapmak zorundasın.” Korku ya da aktif direnç yaratabilir,söylenenin tam tersini yapmaya davet edebilir. İsyankar davranışa yada misillemeye yol açar.

70 2.UYARMA,TEHDİT ETME: “Ya yaparsın ya da ………”korku boyun eğme yaratabilir,isyankarlığa yol açabilir. Söz konusu sonuçların gerçekten meydana gelip gelmeyeceğine denemeye kalkışabilir. Gücenme, kızgınlık, isyankarlık oluşur.

71 3. AHLAK DERSİ VERME,TELKİN ETME: “Senin sorumluluğun
3.AHLAK DERSİ VERME,TELKİN ETME: “Senin sorumluluğun..” “Şöyle yapman gerekir……..” Zorunluluk ya da suçluluk duyguları yaratabilir, Çocuğun durumunu daha şiddetle savunmasına yol açar.

72 4. YARGILAMA,ELEŞTİRME,SUÇLAMA: “Sen zaten adam olmazsın
4.YARGILAMA,ELEŞTİRME,SUÇLAMA: “Sen zaten adam olmazsın.”, “Doğru düşünmüyorsun” Yetersizlik ve yanlış değerlendirme anlamı taşır. Çocuk azarlanma korkusuyla iletişimi keser. Çocuk eleştirileri gerçek sanabilir. YARGIÇ

73 5.AD TAKMAK,ALAY ETMEK,UTANDIRMAK:
“Koca bebek”, “Sulu göz”, “Geri zekalılar”, ”Buraya bak bay açık göz” gibi. Kendisini değersiz hissetmesine, bir süre sonra aynı şekilde karşılık vermesine neden olabilir.

74 6.YORUMLAMA,ANALİZ ETME,TEŞHİS KOYMA:
“Senin asıl sorunun ne biliyor musun?”, “Aslında sen öyle demek istemiyorsun.” Kendisine inanılmadığı kanısına varır,yanlış anlaşılma endişesi ile iletişimi keser. Başarısızlık duygusunu uyandırabilir.

75 7.SORGULAMAK,İNCELEMEK, ARAŞTIRMAK: “Niçin,neden,Kiminle?” Soruların cevaplanmasında genellikle kaçamağa yöneltir. Çocuklar sorulara genellikle hayır demeye, yarı doğru cevaplar vermeye başlarlar. Soran kişinin niyeti açıklanmadığında korku ve endişe yaratır.

76 8.ÖVME GÖRÜŞÜNE KATILMA: “Bence harika bir iş yaptın.”
Söylenen çocuğun benlik kavramı ile uygun değilse kaygı yaratır. Bağımlılık yaratabilir.

77 9.MANTIK YOLUYLA İNANDIRMA.TARTIŞMA:
“Olaylar gösteriyor ki…”, “İşte bu nedenle hatalısın…” Savunmayı ve karşı koymayı kışkırtır.İletişimin kesilmesine yol açar. Çocuğun kendisini beceriksiz ve yetersiz hissetmesine neden olur.

78 10.ÖĞÜT VERME,FİKİR VERME,ÇÖZÜM GETİRME:
“Ben olsam…”, “Bence….”, “Neden……yapmıyorsun?”,“Sana şunu önereyim.” Çocuğun kendi sorunlarını çözmekten aciz olduğunu ima eder.Çözüm yolları geliştirmesini engeller.Bağımlılık ya da direnç yaratır.

79 11.GÜVEN VERME,TESKİN VE TESELLİ ETME:
“Boş ver..”, “Aldırma olur böyle şeyler.” Çocuğun kendisini anlaşılmamış hissetmesine neden olur.Kızgınlık duyguları yaratır.

80 12.KONU DEĞİŞTİRME , İŞİ ALAYA ALMA: “Bunu daha önce konuşmuştuk.” Sorunların önemsiz olduğu anlamını verebilir.Sorunlarla savaşmak yerine onlardan kaçmak gerektiği düşüncesini geliştirebilir.

81 12 İletişim Engeli Kullanıldığında Kabul Edildiğini Hissetmez
12 İletişim Engeli Kullanıldığında Kabul Edildiğini Hissetmez.Bu Nedenle Bu Tür Tepkilere ; “Kabul Etmeme Dili” De Denmektedir.

82 Zaman zaman anne-babaların “Bize hiçbir şeyini anlatmıyor artık
Zaman zaman anne-babaların “Bize hiçbir şeyini anlatmıyor artık.” ya da “Sorarsam söylüyor,onda da kısa cevaplarla geçiştiriyor.” şeklindeki yakınmaları söz konusu olmaktadır. İletişim engellerini kullanmak bir süre sonra çocuğun sorunlarına anlatmamasına, içine atmasına neden olmaktadır.

83 Eğer Davranış Beni Rahatsız Ediyorsa Bunu İletişim Halinde Olduğum Kişiye
“BEN DİLİ” İle İfade Ederim.

84 Televizyonun sesini kıs
Davranış kabul edilmediğinde “SEN DİLİ” adını verdiğimiz ifadeler kullanılır: Çok sakarsın Beni kızdırıyorsun Televizyonun sesini kıs Sen adam olmazsın! “Ne kadar dikkatsizsin.” Sen her zaman her şeyi unutursun zaten!

85 SEN DİLİ *Kişiyi suçlayıcıdır, *Davranıştan çok kişiliğe yöneliktir,
*Yeniden konuşma isteğini engelleyicidir, *Kişi kendini suçlanmış ve anlaşılmamış hisseder, *Neye kızıldığının anlaşılmamasına neden olur, *Kişiyi gücendirir ,kırar, *Kişinin direnmesine neden olur.

86 BEN DİL’İNİN KULLANIM ŞEKLİ;
Çocuğunuz sandalyesini arkaya doğru itip sallanarak oturuyor. Kabul Edilmeyen Davranışın Yargısız Ve Suçlayıcı Olmayan Tanımı; “Sandalyeyi arkaya iterek oturduğunda,” Bu Davranışın Bizde Oluşturduğu Somut Belirgin Etki; “düşeceksin diye” Davranışın Bizde Oluşturduğu Duygu; “korkuyorum.”

87 “Kıs şu televizyonun sesini.”
Çocuğunuz televizyonun sesini sizi rahatsız edecek kadar çok açmış. “Kıs şu televizyonun sesini.” “Televizyonun sesini fazla açtığında, başım ağrıyor,kızıyorum.”

88 Defalarca uyardığınız halde çocuğunuz yine eşyalarını ortada bırakmış.
“Sana kaç kere eşyalarını ortaya atma dedim.” “Eşyalarını ortada bıraktığında her yer çok dağınık göründüğü için toplamak zorunda kalıyorum yoruluyorum ve sinirleniyorum.”

89 Çocuğunuz yemeğe çok kirli yüz ve ellerle gelir.
“Ne bu halin!Çabuk elini,yüzünü yıka” “Yemeğe ellerin ve yüzün kirli oturduğunda iştahım kaçıyor,rahatsız oluyorum.” Çocuğunuz bütün gün asık suratlı ve mutsuzdur. Nedenini bilmemektesiniz. “Yeter artık,asma suratını” “Seni bu kadar üzgün görmek beni de üzüyor ama nedenini bilmediğim için yardımcı olamıyorum.”

90 Çocuğunuz ders çalışmıyor.
“Sen bu gidişle hiçbir şey olamazsın.” “Ders çalışmadığında notların kötü gelip üzüleceksin diye endişeleniyorum.”

91 *Ben dili kullanan kişinin neden o duyguyu yaşadığı anlaşıldığı için iletişim sağlıklı olur.
*Yakınlığı artırıcıdır, *Anlaşmazlıkları azaltır, *Konuşan kişiyi duygularını biriktirmediği, etkili olarak dile getirdiği için rahatlatır.

92 Sağlıklı bir iletişimin en önemli adımı
“DİNLEMEK”

93 DUYMAK MI? DİNLEMEK Mİ?

94 Anne-babalar çocuklarını dinlediklerini düşündükleri pek çok durumda farkında olmadan iletişim engellerini kullanırlar ve bu durumda çocuklar anlaşıldıklarını ve dinlendiklerini hissetmezler.

95 Neden Dinlemeyiz? *Söylenenleri bildiğimizi düşündüğümüzde,
*Hoşumuza gitmeyen bir şeyi duymak istemediğimizde, *Hoşlanmadığımız bir insanın söylediklerini dinlemekte zorlanırız. *Karşımızdaki daha sözüne başlar başlamaz cevap hazırlamaya başladığımız için.

96 FİZİKSEL DİNLEMENİN ÖZELLİKLERİ:
*Konuşanın yüzüne doğru bakmak, *Beden olarak ona yönelmek, *Gözle iyi bir ilişki kurmak, *Konuşana doğru eğik durmak, *Dinlerken rahat olmak gerekir

97 ETKİN DİNLEMENİN YARARLARI
*Kişi kendini dinleyen kişiye yakın hisseder, *Sorununu ilk baştaki kadar önemli görmeyebilir, *Sorununu rahatlıkla dile getirdiği için, çözüm yollarını da daha rahat düşünebilir.

98 *Etkin dinlemede; yorum yoktur,
*Konuşulan kişinin hisleri ve bu hislerin nedenlerini belirten yanıtlar kullanılır.(Açık tepkiler) Örn; Çocuk: “Anne,babam gelsin artık.” Anne: “Baban geç kaldığı için çok merak ediyorsun.”

99 Çocuk: “Emre ile oynamak istemiyorum,beni çok kızdırıyor.”
Yetişkin: “Boş ver,o senden küçük” Çocuk: “Ama her şeyimi alıyor elimden.” Yetişkin: “O zaman sen de başka şeyle oyna canım.” Çocuk: “Onu da alıyor elimden.” Yetişkin: “Aaaa,uzatıyorsun ama arkadaş arasında olur böyle şeyler.” (İletişim engeli) (İletişim engeli) (İletişim engeli)

100 Çocuk: “Emre ile oynamak istemiyorum,beni çok kızdırıyor.”
Yetişkin: “Oyun oynarken Emre’ye sinirleniyorsun” Çocuk: “Evet,oyun oynarken elimden her şeyimi alıyor.” Yetişkin: “Senin oynadığın sırada oyuncaklarını elinden almasından hoşlanmıyorsun.” Çocuk: “Evet ama yine de o benim arkadaşım.” Etkin Dinleme

101 Etkin dinleme için mutlaka zamana ihtiyaç vardır
Etkin dinleme için mutlaka zamana ihtiyaç vardır. Eğer zaman yoksa bu açıkça söylenmeli ve her iki kişi için de uygun bir zaman saptanmalıdır.

102 İnsan Davranışını İnceleyen Bilim Adamları;
İnsanın Temel Amacının Bir Gruba Ait Olma Ve Başkaları Tarafından Kabul Edilme İsteği Ve İhtiyacı Olduğunu Ortaya Koymuşlardır.

103 Çocuklar Olumlu Davranarak Bu Amaca Ulaşamıyorlarsa, Olumsuz Davranışlara Baş Vuracaklardır.

104 Her Davranışın Bir Nedeni Vardır.
Olumsuz Davranışların Nedensiz Olduğunu Düşünmek Umutsuzluğa Neden Olur.

105 Anne Babalar Olumsuz Davranışlara Verdikleri Tepkilerle Bu Davranışların Yerleşmesini Sağlayabilirler

106 Olumsuz Davranışın Değişmesi İçin Öncelikle Bu Davranışlara Verilen Tepkilerin Değişmesi Gerekmektedir.

107 OLUMSUZ DAVRANIŞIN DÖRT AMACI VARDIR:
İlgi Çekmek Güç Peşinde Olmak İntikam Yolları Araştırmak Umutsuzluk

108 DEĞİŞİM Westminster manastırının bodrumunda bir piskoposun mezarı üstünde şu sözler yazılıdır: "Genç ve hür iken, düşlerim sonsuzken, dünyayı değiştirmek isterdim. Yaşlanıp akıllanınca, dünyanın değişmeyeceğini anladım. “ Ben de düşlerimi biraz kısıtlayarak sadece memleketimi değiştirmeye karar verdim. Ama o da değişeceğe benzemiyordu İyice yaşlandığımda, artık son bir gayretle, sadece ailemi, kendime en yakın olanları değiştirmeyi denedim. Ama maalesef bunu kabul ettiremedim Ve şimdi ölüm döşeğinde yatarken birden fark ettim ki, önce yalnız kendimi değiştirseydim, onlara örnek olarak ailemi de değiştirebilirdim Onlardan alacağım cesaret ve ilhamla, memleketimi daha ileri götürebilirdim. Kim bilir, belki dünyayı bile değiştirebilirdim."


"HOŞ GELDİNİZ." indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları