Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

HAZIRLAYANLAR: GİZEM ÖZKURT MEHMET BERKAY ÖZKAYA OĞUZHAN MERT GÜRKAN

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "HAZIRLAYANLAR: GİZEM ÖZKURT MEHMET BERKAY ÖZKAYA OĞUZHAN MERT GÜRKAN"— Sunum transkripti:

1 HAZIRLAYANLAR: GİZEM ÖZKURT MEHMET BERKAY ÖZKAYA OĞUZHAN MERT GÜRKAN
ÇEVRE ETİĞİ HAZIRLAYANLAR: GİZEM ÖZKURT MEHMET BERKAY ÖZKAYA OĞUZHAN MERT GÜRKAN

2 ETİK NEDİR? Etik kavramı, Yunanca ‘ethos’ sözcüğünden türetilen ‘davranış biçimini ifade eden karakter’ anlamına gelen ve ahlaki değerler statüsü olarak tanımlanır. Etik genel olarak 3 temel kaynağa dayandırılmaktadır; 1. Tanrısal-İlahi Kaynak, 2. Toplum, 3. Birey

3 ÇEVRE ETİĞİ NEDİR? Genel olarak çevre etiği, insanlar ile doğal çevreleri arasındaki ahlaki ilişkilerin sistemli olarak incelenmesidir. Ekosistemi oluşturan tüm varlıkların uyum ve işbirliği içinde var olabileceği bir yaşam etiğinin temelini oluşturmaktadır. Çevre etiği, ahlak kurallarının insanların doğal dünya karşısındaki davranışlarını yönettiği ve yönetmesi gerektiğini varsayar.

4 ÇEVRE SORUNLARI VE ETİK BOYUT
Doğanın savunulması, yaşam kalitesinin geliştirilmesi ve çevre koşullarının korunması, gelişen çevreci akımların felsefi dayanağını ve özünü oluşturmuştur. Ernst Haeckel, konut (oikos) ve bilgi (logia) anlamına gelen Latince iki sözcüğü birleştirerek, çevrebilim olarak kullandığımız ‘ekoloji’ terimini üretmiştir.

5 20. yüzyılın birkaç on yılında, iki bin yılda yok olan kadar hayvan türü ortadan kalkmıştır.
Biyologlar, her 6 türden birinin yüzyılın sonunda ortadan kalkacağını hesaplamaktadırlar. Çevre ve diğer alanlardaki bütün olumsuz gelişmelerin kaynağı ‘her şeye karşın kalkınma’ anlayışı olarak gösterilmektedir. Bu anlayış yeryüzündeki biyolojik ve genetik zenginliği tehdit altına sokmaktadır. Bireyin çevre sorunlarının önemini kavraması ve bu sorunları ortadan kaldırmak üzere önlemler alma bilincine erişmesi 5 aşamadan oluşur;

6 1. ÇEVRE SORUNUNU YAŞAMAK
Eski Yunan’ daki orman tahribatı, Atina’ da yaşanan hava kirliliği, Roma’ daki su kirliliği çevre sorularının bilinen ilk örnekleridir. Başka bir örnek olarak 14. yüzyılda İngiltere’ de yaşanan ciddi hava kirliliği sorununu engellemek adına 1306 yılında kömürün açık ocaklarda yakılmasının yasaklanmasına ilişkin olarak Karl Fermanı çıkarılmıştır. Çevre sorununun olumsuzluklarının yaşanarak ‘sorunun boyutunun kavranması’, bir tür bilinçlenmedir. Çevre sorunlarıyla 1970’li yıllarda karşılaşmaya başlayan Türkiye’de çevreyle ilgili anayasal düzenleme boyutundaki ilk ve en önemli adım Anayasası’nda “Sosyal ve Ekonomik Haklar ve Ödevler” başlığı altında 56. madde ile çevre hakkı düzenlemesi yapılarak atılmıştır

7 2. ÇEVRE SORUNUNUN BOYUTLARINI KAVRAMAK
Çevre sorunlarının boyutlarını ve etkilerini anlama sürecinde teknolojinin gelişiminin rolü büyük olmuştur. Çevre sorunlarının onarılamayacak ölçüde insan sağlığını tehdit eden boyutlarını kavramak için 1952’ de Londra’ da hava kirliliği sonucu kişinin ölmesini beklemek gerekmiştir. 1972’ de Stockholm Bildirgesi ile çevre, insan öğesi odak olarak belirlenmiş, şimdiki kuşakların yanı sıra gelecek kuşakların hakları vurgulanmıştır. Bu bildirge ile çevre duyarlılığının evrensel tohumları atılmıştır.

8 3. ÇEVRE SORUNUN KAYNAĞINI ANLAMAK
Çevre sorunlarının etkilerini gidermeye yönelik çabalar, insanları, sorunların kaynağını anlamaya ve bu doğrultuda önlem almaya yöneltmiştir. 1922’ de Rio de Janerio’ da yapılan Çevre ve Kalkınma Zirvesi ile ekolojik dengenin gözetilmesinin uluslararası alanda devletlerin iradelerine bırakılamayacağı kabul edilerek çevrenin korunmasının, herkesin ve her zamanın sorumluluğu olduğu genel olarak tanınmıştır.

9 4. BOZULAN ÇEVREYİ TEDAVİ ETMEK
Çevreyi eski haline getirmek ve çevre sorununun ortaya çıkmasından sonra etkilerini gidermek üzere geliştirilen onarımcı politikalar, bu aşamaya örnek olarak verilebilir. Rio Çevre Zirvesi’ nde imzalanan bildirge ve sözleşmelerin yürürlüğe geçirilmesi, bu bilinci yansıtacaktır. Dünyanın bu bilince ulaşması çok önemli bir aşama olduğu gibi, bu yaklaşımın uygulamada tam anlamıyla geçerli olması için mücadele edilmesi gerektiği açıktır.

10 5. ÇEVRE SORUNUNU OLUŞMADAN ÖNLEMEK
Önleyici yaklaşım, kaynağının anlaşılmasından hemen sonra soruna kaynağında müdahale etmeyi temel alır. Temel amaç, çevre sorununu kaynağında yok etmek ve yeniden oluşmaması için gerekli önlemleri almaktır. Çevre duyarlılığını ve bilincini kavramış toplumların çevre sorunlarının yukarıda sıralanan aşamalarının yaşama geçirilmesine yönelik eylemleri şu üç alanı içermektedir; Bilgilendirme, Sorumluluk, Denetim.

11 Çevre Etiği Yaklaşımları
1. Etiğin ilk türü, yalnızca bireyin çıkarlarını gözeten egoist yaklaşımdır. 2. İkinci tür yaklaşımda çevre etiği, yalnızca insanların değil, bilinçli olarak duyarlı canlıların da korunmasını içermelidir. 3. Bitki ve hayvan toplulukları (flora ve fauna) gibi canlı olan tüm varlıkların korunması hedef alınmalıdır. Bunun bilinen bir örneği Albert Schweitzer’ in ortaya koyduğu ‘yaşama saygı etiği’’ dir. 4. Doğacı etik yaklaşımına göre, doğanın, müdahale edilmesi yerine uyum kurulması ve örnek alınması gereken etik bir doğru olduğu kabul edilir. Bu çerçevede, insan çevresine, ancak bireylere, hayvanlara, bitkilere, taşlara ve diğer varlıklara zarar vermeyecek biçimde müdahale edebilir.

12 ÇEVRE FELAKETLERİ ÇERNOBİL BHOPAL FELAKETİ KUVEYT PETROL YANGINLARI
LOVE KANAL EXXON VALDEZ ARAL DENİZİ SEVESO FELAKETİ

13 ÇERNOBİL 26 Nisan 1986 tarihinde Ukrayna’daki Çernobil nükleer santralindeki reaktörlerden birinde patlama meydana geldi. Yaşanan nükleer çekirdek erimesi nedeniyle atmosfere karışan radyasyon, Hiroşima ve Nagazaki atom bombalarının geride bıraktığından daha fazlaydı. O günden bu yana, binlerce çocuğa tiroid kanseri teşhisi konulurken, santralin çevresindeki 32 kilometrelik alan girişi yasak bölge ilan edildi.

14

15 BHOPAL 12 Aralık 1984 günü, gece yarısı civarında ABD’nin Union Carbide böcek ilacı firmasının Hindistan’ın Bhopal kentindeki fabrikasında yaşanan kaza, 45 ton zehirli gazın atmosfere sızmasına neden oldu. Felaketi takip eden aylarda yaşanan ölümler ile hayatını kaybeden insan sayısı 15 bini buldu. Sızıntıdan dolayı yaklaşık yarım milyon insan körlük, organ yetmezliği ve sakatlık gibi sağlık sorunlarıyla karşılaştı.

16

17 LOVE KANAL 1978 yılında, New York’un şehir dışında kalan bölgesindeki Niagara Şelalesi’nin yakınlarında bulunan Love Canal, 1940 ve 50’li yıllarda yerel bir şirketin toprağın derinliklerine gömdüğü 21 bin ton zehirli sanayi atığı yüzeye yaklaşarak orada yaşayan insanların mahzen ve arka bahçelerine ulaştı. 1978’de ise, sorun önüne geçilemez boyuta geldi ve yüzlerce aile evlerini hükümete satarak bölgeyi tahliye etti.

18

19 EXXON VALDEZ 24 Mart 1989 günü, Exxon Valdez petrol tankeri ABD’nin Alaska eyaletindeki Prens William Koyu’nda kayalara oturdu. 40.9 milyon litre petrol soğuk sulara karıştı. Sızıntı bir süre sonra 800 kilometrelik bir alana yayıldı ve binlerce kilometrelik kıyı şeridini etkiledi. Binlerce kuş, balık, fok, su samuru, 11 binden fazla insan ve 1,000 teknenin temizleme çalışmalarına karşın telef oldu.

20

21 ARAL DENİZİ Özbekistan ve Kazakistan arasında bulunan Aral, bir zamanlar dünyanın en büyük dördüncü gölüydü. Neredeyse İrlanda kadar büyük olan göl, Sovyet Rusya’nın 1960’lardan itibaren uyguladığı sulama projelerinin su kaynaklarına giden yolları saptırması nedeniyle yüzde 90 civarında kurudu. Bir zamanlar balıkların kaynadığı göl, bugün tuz ve kum fırtınalarına ev sahipliği yapan ve yüzlerce kilometrelik alanda insan ve hayvan hayatını tehdit eden dev bir çöle döndü.

22

23 SEVESO FELAKETİ 10 Temmuz 1976 günü İtalya’nın kuzeyinde bulunan kimyasal bir tesisten beyaz bir dioksin bulutu sızdı. Zehirli bulut, kısa zamanda Milano’nun kuzeyinde kalan Seveso kasabasına ulaştı. İlk olarak hayvanlar ölmeye başladı. TIME, bu olayın bir ay sonrasında, “Bir çiftçi kedisinin aniden düşerek öldüğünü gördü ve ölüsünü almak için yanına gittiğinde, hayvanın kuyruğu düştü” diye yazdı. Yetkililer iki gün sonra kediyi incelemek için kesip açtıklarında, geriye bir tek kafatası kaldığını gördüler. Bu olay insanların mide bulantısı, bulanık görüş ve özellikle çocuklarda “klorakne” denilen cilt hastalığı yüzünde yatağa düşmeye başlamalarından dört gün öncesine rastlıyordu.

24

25

26 BİZİ DİNLEDİĞİNİZ İÇİN
TEŞEKKÜR EDERİZ.


"HAZIRLAYANLAR: GİZEM ÖZKURT MEHMET BERKAY ÖZKAYA OĞUZHAN MERT GÜRKAN" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları