Rahman ve Rahim Olan Allah’ın Adıyla

... konulu sunumlar: "Rahman ve Rahim Olan Allah’ın Adıyla"— Sunum transkripti:

1 Rahman ve Rahim Olan Allah’ın Adıyla
BURUC SURESİ 1

2 وَالسَّمَاءِ ذَاتِ الْبُرُوجِ ﴿١﴾
BURUC SURESİ وَالسَّمَاءِ ذَاتِ الْبُرُوجِ ﴿١﴾ 1 BURÇLARLA dolu gökyüzü şahit olsun, وَالْيَوْمِ الْمَوْعُودِ ﴿٢﴾ 2 Vaad edilen gün şahit olsun, وَشَاهِدٍ وَمَشْهُودٍ ﴿٣﴾ 3 Her bir tanık ve sanık şahit olsun. 2

3 قُتِلَ اَصْحَابُ الْاُخْدُودِ ﴿٤﴾
BURUC SURESİ قُتِلَ اَصْحَابُ الْاُخْدُودِ ﴿٤﴾ 4 Kahrolsun hendek ehli! (Tutuşturulmuş ateşin çukur kazan sahipleri kahrolsun) 3

4 BURUC SURESİ اَلنَّارِ ذَاتِ الْوَقُودِ ﴿٥﴾
اَلنَّارِ ذَاتِ الْوَقُودِ ﴿٥﴾  5 O ateş (hendekleri), ağzına kadar doldurulup tutuşturulmuştur. 4

5 اِذْ هُمْ عَلَيْهَا قُعُودٌ ﴿٦﴾
BURUC SURESİ اِذْ هُمْ عَلَيْهَا قُعُودٌ ﴿٦﴾ 6 O zaman, onlar ateşin başına oturmuşlar; وَهُمْ عَلٰى مَا يَفْعَلُونَ بِالْمُؤْمِنٖينَ شُهُودٌ ﴿٧﴾ 7 Mü’minlere yaptıklarını seyrediyorlar. 5

6 BURUC SURESİ وَمَا نَقَمُوا مِنْهُمْ اِلَّا اَنْ يُؤْمِنُوا بِاللّٰهِ الْعَزٖيزِ الْحَمٖيدِ ﴿٨﴾ 8 O (zalimler) başka bir sebeple değil, sadece yücelikte eşsiz ve hamdin tümüne lâyık olan Allah’a imanda ısrar ettikleri için onlardan intikam almışlardır. 6

7 BURUC SURESİ اَلَّذٖى لَهُ مُلْكُ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ وَاللّٰهُ عَلٰى كُلِّ شَیْءٍ شَهٖيدٌ ﴿٩﴾  9 O Allah ki, göklerin ve yerin hakimiyeti sadece O’na aittir; üstelik Allah her şeye şahittir. 7

8 BURUC SURESİ اِنَّ الَّذٖينَ فَتَنُوا الْمُؤْمِنٖينَ وَالْمُؤْمِنَاتِ ثُمَّ لَمْ يَتُوبُوا فَلَهُمْ عَذَابُ جَهَنَّمَ وَلَهُمْ عَذَابُ الْحَرٖيقِ ﴿١٠﴾ 10 Bakın, mü’min erkekler ve mü’min kadınlara işkence yapıp da sonra pişman olmayanlar var ya: elbet onlar derin bir mahrumiyet gayyasını boylayacaklar yani onları harlı ateşin azabı bekleyecektir. 8

9 BURUC SURESİ اِنَّ الَّذٖينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَهُمْ جَنَّاتٌ تَجْرٖى مِنْ تَحْتِهَا الْاَنْهَارُ ذٰلِكَ الْفَوْزُ الْكَبٖيرُ ﴿١١﴾ 11 Şüphesiz iman eden ve Allah’ın razı olacağı davranışlarda bulunanları da, zemininden ırmaklar çağıldayan cennetler bekleyecektir: işte büyük kurtuluş budur. 9

10 اِنَّ بَطْشَ رَبِّكَ لَشَدٖيدٌ ﴿١٢﴾
BURUC SURESİ اِنَّ بَطْشَ رَبِّكَ لَشَدٖيدٌ ﴿١٢﴾ 12 ŞÜPHESİZ Rabbinin enselemesi pek çetindir; اِنَّهُ هُوَ يُبْدِئُ وَيُعٖيدُ ﴿١٣﴾ 13 Çünkü O, evet O’dur yoktan var eden ve o yaratmayı sürekli tekrar eden de yine O’dur. 10

11 وَهُوَ الْغَفُورُ الْوَدُودُ ﴿١٤﴾
BURUC SURESİ وَهُوَ الْغَفُورُ الْوَدُودُ ﴿١٤﴾ 14 Ve mutlak bağış sahibi, hep seven ve sınırsızca sevilmeye lâyık olan O’dur; ذُو الْعَرْشِ الْمَجٖيدُ ﴿١٥﴾ 15 En şerefli makamın sahibidir; (Arşın sahibidir, Yücedir) 11

12 فَعَّالٌ لِمَا يُرٖيدُ ﴿١٦﴾
BURUC SURESİ فَعَّالٌ لِمَا يُرٖيدُ ﴿١٦﴾ 16 Dilediği her şeyi yapabilendir. هَلْ اَتٰيكَ حَدٖيثُ الْجُنُودِ ﴿١٧﴾ 17 MALUM orduların olayından haberin var mı? 12

13 BURUC SURESİ فِرْعَوْنَ وَثَمُودَ ﴿١٨﴾
فِرْعَوْنَ وَثَمُودَ ﴿١٨﴾  18 Firavun’un ve Semud kavminin (ordularından)? 13

14 بَلِ الَّذٖينَ كَفَرُوا فٖى تَكْذٖيبٍ ﴿١٩﴾
BURUC SURESİ بَلِ الَّذٖينَ كَفَرُوا فٖى تَكْذٖيبٍ ﴿١٩﴾ 19 Maalesef inkâra şartlananlar, (gerçeği) yalanlamakta ısrar etmişler; وَاللّٰهُ مِنْ وَرَائِهِمْ مُحٖيطٌ ﴿٢٠﴾ 20 Allah da onları hiç hesaba katmadıkları yerden çepeçevre kuşatmıştır. 14

15 بَلْ هُوَ قُرْاٰنٌ مَجٖيدٌ ﴿٢١﴾
BURUC SURESİ بَلْ هُوَ قُرْاٰنٌ مَجٖيدٌ ﴿٢١﴾ 21 O (yalanladıkları şey) şanlı-şerefli bir Kur’an’dır. فٖى لَوْحٍ مَحْفُوظٍ ﴿٢٢﴾ 22 Tarifsiz bir hafızada (Levhi Mahfuz’da) koruma altına alınmıştır. 1515

16 BURUC SURESİ Nuzul Sıra 29 Ayet Sayısı 22 Nuzul Yılı 4 Mushaf Sıra 85
SURENİN KİMLİĞİ BURUC SURESİ Nuzul Sıra 29 Ayet Sayısı 22 Nuzul Yılı 4 Mushaf Sıra 85

17 NÜZUL YERİ

18

19 BURUC SURESİ KONUSU (6) İnanca yönelik örgütlü baskı ve bunun Ahiret’teki cezası. 2. Gerçek İmanı, hiçbir zalimin ateşi yakamaz. 3. Zalimlerin intikam sebebi = İnsanların Allah’a iman etmeleridir. 4. Allah, her şeye şahittir, yapılanların hesabını mutlaka soracaktır.

20 BURUC SURESİ KONUSU 5. İnanan ve Salih Amel işleyen Mü’minlerin
Ahiret’teki ödülü Cennet. 6. Ad ve Semud’un başına gelenler, inkarda ısrar etmeleridir.

21 Rahman ve Rahim Olan Allah’ın Adıyla
BURUC SURESİ

22 وَالسَّمَاءِ ذَاتِ الْبُرُوجِ ﴿١﴾
BURUC SURESİ وَالسَّمَاءِ ذَاتِ الْبُرُوجِ ﴿١﴾ 1 BURÇLARLA dolu gökyüzü şahit olsun, وَالْيَوْمِ الْمَوْعُودِ ﴿٢﴾ 2 Vaad edilen gün şahit olsun, وَشَاهِدٍ وَمَشْهُودٍ ﴿٣﴾ 3 Her bir tanık ve sanık şahit olsun. 22

23 DÖRT VARLIĞA YEMİN 23 Burçları olan Gök Vaad edilen gün
Haklının haksızdan, doğrunun yanlıştan, mü’minin kafir, den ayrılacağı, mü’mine vaad edilen, kafirin ise tehdit edildiği kıyamet günüdür (veya mahşer günüdür). 23

24 DÖRT VARLIĞA YEMİN 24 Şahid (Tanık);
Allah’tır; ‘’Allah şahid olarak yeter’’ Nisa 79, En’am 19 Hz Peygamberdir; ‘’Biz seni ancak bir şahid olarak gön- derdik’’Ahzab 45, Nisa 41 Hz İsa’dır; Maide 117 Mü’minlerdir. ‘’Sizi, diğer insanlara şahitler olasınız diye şahitler yaptık’’ Bakara 143 İnsan’ın kendisidir; ‘’O gün insana hesap görücü olarak kendisi yeter’’ İsra 14 İnsanın vucut organlarıdır; ‘’O gün onlara, dilleri, elleri, ayakları, yaptıkları hakkında şahitlik yapacaktır’’ Nur 24 Meşhud 24

25 DÖRT VARLIĞA YEMİN 4. Meşhud (Hakkında şahit tutulan kişi-Sanık) 25

26 DÖRT VARLIĞA YEMİNDEKİ AMAÇ
Ey insanoğlu. Allah seni ödüllendirmek istiyor. Eğer nankörlüğü tercih edersen, bil ki mahşerde, başta Allah, Melekleri, Peygamberleri, Ümmet olmak üzere kendin, hatta organların bile aleyhinde şahitlik edecektir. Böyle bir hitapla insanların dikkati çekilmektedir. 26

27 قُتِلَ اَصْحَابُ الْاُخْدُودِ ﴿٤﴾
BURUC SURESİ قُتِلَ اَصْحَابُ الْاُخْدُودِ ﴿٤﴾ 4 Kahrolsun hendek ehli! (Tutuşturulmuş ateşin çukur kazan sahipleri kahrolsun) اَلنَّارِ ذَاتِ الْوَقُودِ ﴿٥﴾  5 O ateş (hendekleri), ağzına kadar doldurulup tutuşturulmuştur. اِذْ هُمْ عَلَيْهَا قُعُودٌ ﴿٦﴾ 6 O zaman, onlar ateşin başına oturmuşlar; 27

28 وَهُمْ عَلٰى مَا يَفْعَلُونَ بِالْمُؤْمِنٖينَ شُهُودٌ ﴿٧﴾
BURUC SURESİ وَهُمْ عَلٰى مَا يَفْعَلُونَ بِالْمُؤْمِنٖينَ شُهُودٌ ﴿٧﴾ 7 Mü’minlere yaptıklarını seyrediyorlar. وَمَا نَقَمُوا مِنْهُمْ اِلَّا اَنْ يُؤْمِنُوا بِاللّٰهِ الْعَزٖيزِ الْحَمٖيدِ ﴿٨﴾ 8 O (zalimler) başka bir sebeple değil, sadece yücelikte eşsiz ve hamdin tümüne lâyık olan Allah’a imanda ısrar ettikleri için onlardan intikam almışlardır. 28

29 ASHAB-I UHDUD KİMDİR? 29 Dünyadayken Ateşe atılanlar. (Müslümanlar)
Ateşe atan görevliler (Necran’lılar, Habeşliler, İsrailoğulları…) 29

30 VERİLEN MESAJ NEDİR? 30 Mesaj:
Tarihin her döneminde insanlar inancı nedeniyle sıkıntıya Uğratılmış, akıl almaz işkencelere maruz bırakılmış, sonuçta hayatlarını yitirmişlerdir. Ey müslümanlar, bu tip durumlar her an sizin de başınıza gelebilir. Buna hazırlıklı olunuz. İman davası, bu tip durumlara hazır olmayı gerektirir. İman etmekle rahata kavuşacağınızı sanmayın. Mekkeli müşriklerin yapacağı eziyetlere, işkencelere hazırlıklı olun. 30

31 BU GÜNÜN ÇUKURU (HENDEĞİ) NEDİR?
Bu günün çukurları (Hendekleri); Siyasi (bölüp parçalayarak yalnızlığa itmek), Sosyal Ekonomik (Açlığa terk etmek), Dini (meshepçilik yaparak tefrika oluşturmak) Kültürel (mü’minleri, değerlerinden ve kültürlerinden koparmak) Mü’minlere yaptıkları bu durumu kendi medya ve kuruluşlarında oturup kahkaha ile seyrediyorlar. 31

32 BU ÇUKURLARA DÜŞMEMENİN YOLU
Aklını kullanmak, Düşünmek, Bilgiyi elde etmek, Bilgiyi teknolojiye çevirmek, Bilgi ve ekonomik üstünlüğe sahip olmaktır. Yani çok çalışmak gerekiyor. 32

33 DİN ADAMLARINA TAVSİYELER
Tesbihi alıp sabaha kadar zikir çekmeyi öğretmeselerdi, Namazda tahiyyatta ayakların alacağı şeklin üzerinde durdukları kadar çalışmanın bir şükür ibadeti olduğunu öğretselerdi, Mezarların başında ölülere telkin verdikleri kadar, insanlara Kur’an’ın anlamını ve onun hedeflerini öğretselerdi, Kur’an’ın okuma şekline verdikleri önem kadar, Kur’an’ın akla, düşünceye, bilgiye ve çalışmaya verdiği önemi beyinlere kazısalardı, Beşeri görüş ve ictihatlara verdikleri önem kadar Kur’an’a önem verselerdi, Kur’an’a sırtlarını dönmeselerdi, mü’minlerin önünde bu ateş çukurları kazılmayabilirdi. 33

34 BİZLERE MESAJI 34 Mü’min, imanından dolayı baskıya uğruyorsa, bu
sızlanılacak değil hamdedilecek bir olaydır. Zira; İmanı Allah tarafından sınanmaya lâyık görülmüş ve ilâhi ilgiye mazhar olmuştur. O mü’min bu sınav sayesinde ecir sahibi olmuştur. Bu, tüm hamdlerin kendine mahsus olduğu Allah’a hamd etmeyi gerektirir. 34

35 İMAN ETMEK NE DEMEKTİR? 35 İman Etmek;
Bir kısım sıkıntıları peşin olarak kabullenmek demektir. İlahi rıza uğruna bazı fedakarlıklara katlanmaktır. Sıkıntının olmadığı bir hayatı yaşamaya alışanların durumu ilahi sünnete uygun değildir. 35

36 BURUC SURESİ اَلَّذٖى لَهُ مُلْكُ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ وَاللّٰهُ عَلٰى كُلِّ شَیْءٍ شَهٖيدٌ ﴿٩﴾  9 O Allah ki, göklerin ve yerin hakimiyeti sadece O’na aittir; üstelik Allah her şeye şahittir. 36

37 ALLAH’IN DÖRT SIFATI Hendek Ehline Allah’ın Dört Sıfatı Hatırlatılmaktadır (8-9); El-Aziz El-Hamid Sahip oluşu Her şeye şahit oluşu. Allah, mü’minleri sahiplenmekte, karşıtlarına da dört sıfatını hatırlatmaktadır. 37

38 ALLAH’IN DÖRT SIFATI 38 Mesaj;
El-Aziz ; Ey insanları yakıp sonra da karşısına geçip seyredenlere gözdağı, ‘’Asıl güçlü siz değilsiniz’’. El-Aziz; İzzet ve şerefi Allah’ın yanında arayanlar asla kaybetmeyecektir. 38

39 ALLAH’IN DÖRT SIFATI 39 Mesaj;
El-Hamid ; Övgüye layık tek varlık Allah’tır. Kainat O’na hamde programlanmışken, bazı nankörlerin bu programı tanımayıp insanlara eziyet etmeleri, sonucu değiştirmeyecektir. Övgüyü, övgüye en layık olandan bekleyin. Başkalarından övgü beklemeyin. 39

40 ALLAH’IN DÖRT SIFATI 40 Mesaj;
Sahip oluşu ; Ey İman’ından dolayı ateşe atılanlar. Göklerin ve yerin sahibi olan Allah size de sahip çıkacaktır. Ey mü’minleri ateşe atanlar; Göklerin ve yerin sahibi Allah’tır. Sizin olmayan bir mülk üzerinde hükümranlık yapma cüretini nasıl kendinizde buluyorsunuz, bunun hesabını Allah sizden soracaktır. Allah’ın ateşe atma yetkisini hangi cüretle kullanmaya kalkışıyorsunuz. 40

41 ALLAH’IN DÖRT SIFATI 41 Mesaj;
Her şeye şahit oluşu; Allah tüm bu olan bitenlere şahittir. Ey mü’minleri ateşe atanlar; bu yaptıklarınızı Allah’ın görmediğini ve bilmediğini sanmayın. 41

42 MESAJ Mesaj; İnsan, nelere şahit olacaklarını iyi belirlemeli. Mahşerde karşılaşmak istemedikleri şeylerden bu dünyada uzak durmalı. Yalana, Asılsız şeylere, Günaha şahit olmayın. 42

43 MESAJ Mesaj; Allah her şeye şahittir. O halde Allah’ı güzel şeylerimize şahit edelim. Allah’ı şahit tutabileceğimiz davranışlar sergileyelim. Ahirette; Tanık (Şahit) : Allah olacak. Sanık : İnsan olacak. 43

44 BURUC SURESİ اِنَّ الَّذٖينَ فَتَنُوا الْمُؤْمِنٖينَ وَالْمُؤْمِنَاتِ ثُمَّ لَمْ يَتُوبُوا فَلَهُمْ عَذَابُ جَهَنَّمَ وَلَهُمْ عَذَابُ الْحَرٖيقِ ﴿١٠﴾ 10 Bakın, mü’min erkekler ve mü’min kadınlara işkence yapıp da sonra pişman olmayanlar var ya: elbet onlar derin bir mahrumiyet gayyasını boylayacaklar yani onları harlı ateşin azabı bekleyecektir. 44

45 EZİYET – TEVBE İLİŞKİSİ
İki Yanlış; İman edenleri ateş çukurlarına atmak. Bu yaptıklarının yanlış olduğunu itiraf etmeyip, hatadan dönmemek (Tevbe etmemek) 45

46 EZİYET – TEVBE İLİŞKİSİ
Yanlış bir işten vazgeçip, onu bir daha yapmamak üzere dönüş yapmak, Söz konusu eylemi yapmamanın yanında, onun tersini yapacak şekilde bir yön belirlenmesidir. 46

47 EZİYET – TEVBE İLİŞKİSİ
Tevbe – İstiğfar Farkı ; İstiğfar; önceden yapılan hatalardan dolayı özür dilemek, bağışlanma dileğinde bulunmaktır. Tevbe; önceki hataları bir daha yapmamak, onun tersini yapacak şekilde bir yön belirlenmesidir. 47

48 EZİYET – TEVBE İLİŞKİSİ
Tevbe – İstiğfar Farkı ; İstiğfar; hayatın yaşanmış kısımlarındaki hatalardan dolayı özür dilemek, bağışlanma dileğinde bulunmaktır. Tevbe; Hayatın yaşanmakta olan ve yaşanacak olan kısmındaki istikameti ve kararlılığı ifade eder. Ölmek üzere olanın tevbesinin kabul olmaması, ilerisi olmadığı içindir. 48

49 EZİYET – TEVBE İLİŞKİSİ
Mü’minlere yapılanlar; Hem Suç Hem de Günahtır. Suçun cezası dünyada, günahın cezası ahirette verilir. Suç işleyenler tevbe ederlerse Ahiretteki cezadan kurtulurlar. Allah isterse dünyadaki cezalarını da affedebilir. 49

50 MÜ’MİNLERE EZİYETİN SONU : CEHENNEM
Mü’minlere eziyetin sonucu : Cehennem Azabı’dır; Cehennem âhiretteki ilâhî ceza mekanının ismidir. Kur’an’da “ateş” anlamındaki nâr cehenneme izafe edilir. Cahîm, Hutame, Sa’ir ve Lezâ ise sanıldığı gibi cehennem’in değil, “ateş”in sıfatlarıdır. 50

51 MÜ’MİNLERE EZİYETİN SONU : CEHENNEM
Sıfatların farklılığı insanı ateşe mahkûm eden günah kaynaklarının farklı oluşuna delalet eder. Kaynağında duyuların olduğu ve göz önünde işlenen günahlar göze dair bir kelime olan cahîm sıfatlı bir ateş ile cezalandırılır (Müzzemmil: 12). Kaynağında insan duygularının ve iç dünyasının yer aldığı günahlar, Kur’an’da insanın bütün bir iç dünyasını yakıp kavuracağı ifade edilen hutame ile cezalandırılır (Hümeze: 5-7). 51

52 MÜ’MİNLERE EZİYETİN SONU : CEHENNEM
Haddini ve Allah’ın sınırlarını tecavüz eden bir akıl yüzünden cehennemi boylayanlar, “çıldırmış bir ateş” anlamındaki sa’ir ile cezalandırılır (İnsan: 4). Tensel hazlar ve dünyalıklar yüzünden ateşi boylayanlar ise, deriyi yakıp kavuracağı buyurulan lezâ ile cezalandırılır (Me‘aric: 15-18). 52

53 BURUC SURESİ اِنَّ الَّذٖينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَهُمْ جَنَّاتٌ تَجْرٖى مِنْ تَحْتِهَا الْاَنْهَارُ ذٰلِكَ الْفَوْزُ الْكَبٖيرُ ﴿١١﴾ 11 Şüphesiz iman eden ve Allah’ın razı olacağı davranışlarda bulunanları da, zemininden ırmaklar çağıldayan cennetler bekleyecektir: işte büyük kurtuluş budur. 53

54 BÜYÜK KURTULUŞUN ŞARTLARI
İman İmana uygun Salih Amel Büyük Kurtuluşun Mükafatı: Altından ırmaklar akan Cennet. 54

55 İMAN – SALİH AMEL BİRLİKTELİĞİ
Kur’an’ın Amacı; inancıyla davranışı birbiriyle uyumlu ve birbirini tamamlayan, sözü ve uygulamaları birbiriyle çelişmeyen insanlar yetiştirmektir. İman Nedir? İnanılması gereken bütün değerlere inanmak, İnanılan değerlere güvenmek, Güvende olmak, Çevreye güven vermek. 55

56 İMAN – SALİH AMEL BİRLİKTELİĞİ
Salih Amel Nedir? Bir kötülüğün, yerini iyiliğe bırakmasına vesile olan işlerdir. Sadece yapana değil, çevresine de katkısı olan eylemlerdir. Bir İmanın Gerçek olup olmadığı Nasıl Anlaşılır? İnanılan şeyi kalbin onaylamış olması gerekiyor. Kalbin onayladığı imanın gereği olan salih amelleri, iyi davranışları ortaya koymak gerekiyor. 56

57 İMAN – SALİH AMEL BİRLİKTELİĞİ
Salih Amel’siz İman Olmaz mı - Yetmez mi? Eğer yetseydi, ateş çukuruna atılanlar içlerinden iman ederlerdi, kimse bunu bilmez ve zalimler onları ateşe atmazlardı. İman, bir iddiadır. İddia; ispat ister. İspatlanmayan iman, iman vasfını kazanamaz. Büyük ödül, büyük fedakarlıklar ister. 57

58 اِنَّ بَطْشَ رَبِّكَ لَشَدٖيدٌ ﴿١٢﴾
BURUC SURESİ اِنَّ بَطْشَ رَبِّكَ لَشَدٖيدٌ ﴿١٢﴾ 12 ŞÜPHESİZ Rabbinin enselemesi pek çetindir; اِنَّهُ هُوَ يُبْدِئُ وَيُعٖيدُ ﴿١٣﴾ 13 Çünkü O, evet O’dur yoktan var eden ve o yaratmayı sürekli tekrar eden de yine O’dur. 58

59 وَهُوَ الْغَفُورُ الْوَدُودُ ﴿١٤﴾
BURUC SURESİ وَهُوَ الْغَفُورُ الْوَدُودُ ﴿١٤﴾ 14 Ve mutlak bağış sahibi, hep seven ve sınırsızca sevilmeye lâyık olan O’dur; ذُو الْعَرْشِ الْمَجٖيدُ ﴿١٥﴾ 15 En şerefli makamın sahibidir; 59

60 فَعَّالٌ لِمَا يُرٖيدُ ﴿١٦﴾ 16 Dilediği her şeyi yapabilendir.
BURUC SURESİ فَعَّالٌ لِمَا يُرٖيدُ ﴿١٦﴾ 16 Dilediği her şeyi yapabilendir. 60

61 BURUC SURESİ 61 Allah, kendisine ait bazı sıfatları gündeme getirerek;
Azgınlık ve zulüm yapanlara gözdağı verirken, Mağfiret ve sevgi kaynağı oluşunu hatırlatarak muhatapları motive etmektedir. 61

62 BURUC SURESİ 62 Bu Sıfatlar; O’nun yakalaması çok şiddetlidir.
Ölmekle yok olunmaz, O’nun yaratması her daim devam etmektedir. Çok bağışlayan, Çok seven, Arşın sahibi, Yüce, Dilediğini yapandır. 62

63 BURUC SURESİ اِنَّ بَطْشَ رَبِّكَ لَشَدٖيدٌ ﴿١٢﴾
12 ŞÜPHESİZ Rabbinin enselemesi pek çetindir; Zalim insanları cezalandırmak üzere yakalamasının ne kadar kuvvetli, engellenemez olacağını ifade ederek göz dağı veriliyor. Yapılan eylem o kadar iğrenç ve şiddetli ki, onların yakalanması da aynı şiddette olacak. Tarih buna şahittir. Ad, Semud, Firavn vb. 63

64 اِنَّهُ هُوَ يُبْدِئُ وَيُعٖيدُ ﴿١٣﴾
BURUC SURESİ اِنَّهُ هُوَ يُبْدِئُ وَيُعٖيدُ ﴿١٣﴾ 13 Çünkü O, evet O’dur yoktan var eden ve o yaratmayı sürekli tekrar eden de yine O’dur. Sizi ilk defa yarattığı gibi, mahşer için de yeniden yaratacak. Kıyamete kadar bu kainat devam edecektir. Yaratılışın dünyadaki devamlılığı, cezalandırma amaçlı değil, tevbe amaçlıdır. Ne kadar büyük suç işlerseniz işleyin tevbe kapısı açık tutuluyor. 64

65 وَهُوَ الْغَفُورُ الْوَدُودُ ﴿١٤﴾
BURUC SURESİ وَهُوَ الْغَفُورُ الْوَدُودُ ﴿١٤﴾ 14 Ve mutlak bağış sahibi, hep seven ve sınırsızca sevilmeye lâyık olan O’dur; El-Ğafur; Bağış sahibi. Bağış için kabahat olması lazım. İnsanları yakmak, Yapılanları seyretmek, Tevbe etmemek 65

66 وَهُوَ الْغَفُورُ الْوَدُودُ ﴿١٤﴾
BURUC SURESİ وَهُوَ الْغَفُورُ الْوَدُودُ ﴿١٤﴾ 14 Ve mutlak bağış sahibi, hep seven ve sınırsızca sevilmeye lâyık olan O’dur; El-Vedüd; Seven Sevginin kaynağı Sevilen Sevilmeye en layık olan. 66

67 وَهُوَ الْغَفُورُ الْوَدُودُ ﴿١٤﴾
BURUC SURESİ وَهُوَ الْغَفُورُ الْوَدُودُ ﴿١٤﴾ 14 Ve mutlak bağış sahibi, hep seven ve sınırsızca sevilmeye lâyık olan O’dur; Allah, insanların her türlü günahını bağışlamaya hazır. O’nun bağışlamak istemesi, sevgisinden kaynaklanmaktadır. Bunun için kulun da istemesi ve tevbe etmesi gerekiyor. 67

68 وَهُوَ الْغَفُورُ الْوَدُودُ ﴿١٤﴾
BURUC SURESİ وَهُوَ الْغَفُورُ الْوَدُودُ ﴿١٤﴾ 14 Ve mutlak bağış sahibi, hep seven ve sınırsızca sevilmeye lâyık olan O’dur; Allah, hak eden insanları şiddetli bir şekilde yakalayabilecek güçte bir varlık olarak tanıttıktan sonra, Gücünün erişilmezliği nedeniyle ilk yaratma ve yaratmanın devamının kendi kontrolü altında olduğu vurgulanmakta, Bunlardan sonra, bağışlayıcılık ve sevgi konusu gündeme getirerek, rahmetinin gazabını geçtiği vurgulanmak istenmektedir. 68

69 BURUC SURESİ ذُو الْعَرْشِ الْمَجٖيدُ ﴿١٥﴾
15 En şerefli makamın sahibidir; (Arşın sahibidir, Yücedir) El-Arş; Allah’ın yaratıkları üzerindeki mutlak hüküm ve iktidarını, sınırsız güç ve makamını ifade eder. El-Mecid; Yüce, değerli, şerefli, özlü. 69

70 BURUC SURESİ ذُو الْعَرْشِ الْمَجٖيدُ ﴿١٥﴾
15 En şerefli makamın sahibidir; (Arşın sahibidir, Yücedir) Yüce Allah’ın yaratmayı başlatması, devam ettirmesi, Ahiret’te yenilemesi O’nun kudretini ifade eder. Bağışlaması ve sevgisi, merhametini ortaya koyar. Arşın sahibi oluşu, mutlak hükümranlığı elinde bulundurması anlamına gelir. Bu durumda..... 70

71 فَعَّالٌ لِمَا يُرٖيدُ ﴿١٦﴾ 16 Dilediği her şeyi yapabilendir.
BURUC SURESİ فَعَّالٌ لِمَا يُرٖيدُ ﴿١٦﴾ 16 Dilediği her şeyi yapabilendir. İnsanlar, ne kadar hata işlerlerse işlesin, Yüce Allah, onları bağışlayabilir. İstediğine istediği cezayı verebileceği gibi, istediğinden de cezayı kaldırabilir. Dilediğine azab eder, dilediğini ise bağışlar. İsterse tehditlerinden vaz geçebilir. Allah’ın merhametine güvenip görev ve sorumluluklarımızı unutmamak durumundayız. 71

72 هَلْ اَتٰيكَ حَدٖيثُ الْجُنُودِ ﴿١٧﴾
BURUC SURESİ هَلْ اَتٰيكَ حَدٖيثُ الْجُنُودِ ﴿١٧﴾ 17 MALUM orduların olayından haberin var mı? فِرْعَوْنَ وَثَمُودَ ﴿١٨﴾  18 Firavun’un ve Semud kavminin (ordularından)? 72

73 بَلِ الَّذٖينَ كَفَرُوا فٖى تَكْذٖيبٍ ﴿١٩﴾
BURUC SURESİ بَلِ الَّذٖينَ كَفَرُوا فٖى تَكْذٖيبٍ ﴿١٩﴾ 19 Maalesef inkâra şartlananlar, (gerçeği) yalanlamakta ısrar etmişler; وَاللّٰهُ مِنْ وَرَائِهِمْ مُحٖيطٌ ﴿٢٠﴾ 20 Allah da onları hiç hesaba katmadıkları yerden çepeçevre kuşatmıştır. 73

74 BURUC SURESİ 74 Biri sapık örgütlü güce,
İnkarcı Tutum ve Allah’ın Kuşatıcılığına Örnekler; Firavun, Semud kavmi. Biri sapık örgütlü güce, Diğeri sapık topluma örnektir. Birincisi inanca devlet baskısını, İkincisi inanca toplumsal baskıyı temsil eder. 74

75 BURUC SURESİ 75 İnkarcı Tutum ve Allah’ın Kuşatıcılığına Örnekler;
Suçları; Azgınlığı hayat tarzı haline getirmek, Gerçeği yalanlamak (Kur’an-ı). Allah’ın kuşatıcılığını göz ardı etmek, Allah’ı hesaba katmamak. 75

76 BURUC SURESİ 76 İnkarcı Tutum ve Allah’ın Kuşatıcılığına Örnekler;
Maksad; Mü’minleri motive etmek, İnkarcılara gözdağı vermek. Özel olarak; şartlanmış tutumlarıyla gerçeği yalanlayan mekke müşriklerinin bu halleri deşifre edilmektedir. Genel olarak; kıyamete kadar gelecek bütün mü’minlere ve bütün kafirlere mesaj verilmektedir. 76

77 بَلْ هُوَ قُرْاٰنٌ مَجٖيدٌ ﴿٢١﴾
BURUC SURESİ بَلْ هُوَ قُرْاٰنٌ مَجٖيدٌ ﴿٢١﴾ 21 O (yalanladıkları şey) şanlı-şerefli bir Kur’an’dır. فٖى لَوْحٍ مَحْفُوظٍ ﴿٢٢﴾ 22 Tarifsiz bir hafızada (Levhi Mahfuz’da) koruma altına alınmıştır. 7777

78 BURUC SURESİ بَلْ هُوَ قُرْاٰنٌ مَجٖيدٌ ﴿٢١﴾
21 O (yalanladıkları şey) şanlı-şerefli bir Kur’an’dır. Kur’an; Toplamak, Bir araya getirmek, Anlayarak ve hissederek okumak, Çok okunan. 78

79 BURUC SURESİ بَلْ هُوَ قُرْاٰنٌ مَجٖيدٌ ﴿٢١﴾
21 O (yalanladıkları şey) şanlı-şerefli bir Kur’an’dır. Mecid (Şerefli); Hem “özünde şerefli olan” ve Hem de ‘’hayatını onunla inşa edene şeref ve onur katan’’ 79

80 BURUC SURESİ فٖى لَوْحٍ مَحْفُوظٍ ﴿٢٢﴾
22 Tarifsiz bir hafızada (Levhi Mahfuz’da) koruma altına alınmıştır. Levhi Mahfuz; Korunmuş, muhafaza altına alınmış levha, kayıt demektir. Levhi Mahfuz; kasıt, maddi levhalar değil, mecazi korunmuşluğu, müdahalelerden uzak olduğu, bozulmalardan kurtarılmışlığı ifade eder. Akıl sır ermez bir korunmuş ana kart, sınırsız merkezi bellek. 80