Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

BORCA BATIKLIK VE ÇÖZÜM YOLLARI ANKARA YMM ODASI

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "BORCA BATIKLIK VE ÇÖZÜM YOLLARI ANKARA YMM ODASI"— Sunum transkripti:

1 BORCA BATIKLIK VE ÇÖZÜM YOLLARI ANKARA YMM ODASI
SAKIP ŞEKER YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİR ANKARA,

2 Borca Batıklık Nedir? Borca batıklık, bir ticari işletmenin varlıklarının borçlarını karşılayamaması durumunu ifade eder. Kanun gerekçesinde borca batık olma kavramı, «şirket aktiflerinin maliyet bedeli ile değil, olası satış değerleri (gerçek değerleri) ile değerlemeye tabi tutulsalar bile alacaklıların alacaklarını alamamaları yani şirketin borç ve taahhütlerini karşılayamaması” şeklinde açıklanmıştır. (TTK, Md.376)

3 BORCA BATIKLIĞA GİDEN YOL
1.AŞAMA: Sermayenin ½’sinin kaybedilmesi. ÖNLEM: Genel kurulun toplantıya çağrılması ve iyileştirici önlemlerin alınması  2.AŞAMA: Sermayenin 2/3’ünün kaybedilmesi. ÖNLEM: Genel kurulun toplantıya çağrılması ve mevcut sermaye ile yetinilmesi veya sermayenin tamamlanması  3.AŞAMA: Borca batıklık şüphesinin bulunması. ÖNLEM: Yönetim kurulu aktiflerin satış fiyatı üzerinden bir ara bilanço çıkardıktan sonra, borca batıklık söz konusuysa asliye ticaret mahkemesinden şirketin; iflasını ya da iflasın ertelenmesini ister

4 1.AŞAMA:Sermaye ve Yedek Akçenin ½’sinin Kaybedilmesi
“Son yıllık bilançodan, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının yarısının zarar sebebiyle karşılıksız kaldığı anlaşılırsa, yönetim kurulu, genel kurulu hemen toplantıya çağırır ve bu genel kurula uygun gördüğü iyileştirici önlemleri sunar.” (TTK, 376/1) Yönetim kurulu faaliyet raporunda iyileştirici önlemleri detaylı olarak göstermelidir. Gerekirse zararın kısmen veya tamamen ortaklarca kapatılması veya sermaye artırımına gidilmesi ya da zarar eden işletmelerin kapatılması, yeni üretim yöntemlerinin uygulanması, atıl varlıkların elden çıkarılması gibi somut bir projeleri ortaya koymalıdır.

5 2. AŞAMA: Sermaye ve Yedek Akçenin 2/3’ünün Kaybedilmesi
“Son yıllık bilançoya göre, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının üçte ikisinin zarar sebebiyle karşılıksız kaldığı anlaşıldığı takdirde, derhâl toplantıya çağrılan genel kurul, sermayenin üçte biri ile yetinme veya sermayenin tamamlanmasına karar vermediği takdirde şirket kendiliğinden sona erer.” (TTK, 376/2)

6 1-Sermaye Azaltımı Şirket alacaklılarının haklarının tamamen karşılayacak miktarda aktifin şirkette varlığı olmadıkça sermayenin azaltılmasına karar verilemez. (TTK,473/2) Sermaye azaltımı için genel kurulun 3/4’nünü oyu gerekir. Esas sermayenin azaltılması sonucunda ortaya çıkacak defter karı sadece payların yok edilmesinde kullanılabilir. Sermaye azaltımının amacı ve nedenleri ayrıntılı bir şekilde hesap verme ilkelerine uygun olarak açıklanır. Sermaye açığı nedeniyle yapılacak sermaye azaltımında azaltılan sermaye tutarı zararların kapatılmasında kullanılır, ortaklara dağıtım yapılmaz. / 500-Sermaye Hesabı xxx 580-Geçmiş Yıllar Zararları/Dönem Zararı xxx ____________________/_________________

7 Örnek Sermaye 100.000 Yedek akçe 20.000 Zarar (-) 80.000 2/3
Özkaynak /3 Sermayenin 1/3’ü / Sermaye ,0 Yedekler ,0 Zararlar / Azaltılacak sermaye ,66 TL’ye kadar azaltılabilecek iken, yedek akçenin varlığı nedeniyle azaltılacak sermaye TL olabilecektir.

8 Sermayenin Azaltılmasının Sonucu
Yedek akçe Öz varlık Zarar nedeniyle öz varlığının bir kısmını kaybeden şirketin sermaye azaltımı sonucunda anonim şirketlerde TL’ye, limited şirketlerde TL’ye indirilemez. Sermaye azaltımı için gerekli diğer koşulların da aranması gerekir. Sermaye azaltımı için TTK’nın 473.Maddesine ve Ticaret Sicili Yönetmeliğine (Md:79) göre YMM veya SMMM raporu gerekmektedir. Sermayenin azaltılabilmesi için alacaklıların haklarının korunduğu hususu düzenlenecek raporda belirtilmelidir. Sermaye azaltımı için birer hafta arayla 3 defa ilan yapılması gerekir.

9 Azaltılan sermayeye vergi olur mu?
Maliye Bakanlığı tarafından verilen bir özelgede, geçmiş yıl zararlarının sermaye azaltımı suretiyle kapatılması halinde azaltılan sermayenin değer artış fonundan kaynaklanan kısmının VUK’nun mükerrer 298’nci maddesine gör kurumlar vergisine tabi tutulması, ancak, nakten veya hesaben bir ödeme olmadığından söz konusu işlemin kar payı olarak değerlendirilmeyerek kar payı dağıtımına bağlı vergi kesintisine tabi tutulmaması gerektiği belirtilmiştir. Ortada elde edilmiş bir kazanç olmadığına göre vergiye tabi bir gelirden söz edilemeyeceğinden, nakden veya hesaben dağıtıma tabi tutulmayan ve daha önce sermayeye dönüşen değer artışı fonunun işletmeden çekildiği kabulü ile vergilendirilmesi kabul edilemez. GİB’nın tarih ve GİB KV sayılı özelgesi. ( Erişim: )

10 3.AŞAMA: Ara Bilançonun Çıkartılması
İşletmenin finansal durumunun kötüye gittiği, borca batık durumunun söz konusu olması halinde derhal bir bilanço veya ara bilanço çıkarılması gerekir. TTK’nun 376/3’ncü maddesinde “yönetim kurulunca bilançonun veya ara bilançonun hem işletmenin devamlılığı esasına göre hem de muhtemel satış fiyatları üzerinden” çıkarılması gerektiği belirtilmiştir. Buna göre iki farklı ara bilanço çıkarılacaktır. 1-İşletmenin devamlılığı esasına göre çıkarılacak bilanço yürürlükteki muhasebe mevzuatına göre çıkartılır. 2-Satış fiyatı (rayiç değer) esasına göre bilanço. Varlıkların satış fiyatına göre belirlenmesinden maksadın, varlıkların rayiç değer veya gerçeğe uygun değer esasına göre değerlenmesini ifade etmektedir. Tasfiye bilançosudur.

11 Teknik İflas Durumu ve Rayiç Değer Esaslı Bilanço
İşletme aktiflerinin piyasa değerinin yüksek olmasına rağmen muhasebenin tarihi maliyet esasına göre tutulması nedeniyle, şirket gerçek anlamda borca batık olmadığı halde muhasebe sisteminin bir sonucu olarak işletme borca batık görülebilir. Bu durum “teknik iflas” olarak adlandırılmaktadır. Bu durumda pek çok işletme var. Teknik iflastan çıkmak için yönetim kurulunun varlıkları piyasa satış değerine göre değerleyerek bir bilanço çıkartması gerekir. Rayiç değer esasına göre çıkartılacak bilançonun nereye ve kime verileceği kanunda belirtilmemiştir. Bu durum faaliyet raporunda belirtilmelidir. Gerekirse ilgililere genel hükümlere göre çıkartılan bilanço yanında rayiç değer esasına göre çıkartılan bilançonun da sunulması mümkündür.

12 Varlıkların Yeniden Değerlenmesi
Bazı işletme sahiplerinin özellikle bankalara vermek amacıyla şirkete ait taşınmazları mahkemece atanmış bilirkişiye veya özel değerleme şirketine değerleme yaptırarak, meydana gelen farkları bilançoda öz kaynaklar grubunda değer artışı fonu hesabına yazmak suretiyle, bilanço düzenlediği görülmektedir. Bu durum Vergi Usul Kanunundaki maliyet bedeli esasına aykırıdır. İşletmeler bu tür değerleme farklarını kanuni defterlerine yazmayıp gerekiyorsa ticaret siciline veya ticaret mahkemesine vermek için TTK 396’ncı maddeye göre varlıklarını değerleyebilir. Ancak bu tür değerleme farklarının bilançoda öz kaynaklar arasında gösterilmesi doğru değildir.

13 SPK ve Maliyenin Görüşü
SPK’nın tarihli kararında, kurul kaydındaki şirketlerin enflasyon düzeltmesi hariç, mahkemece atanan bilirkişi marifetiyle veya gayrimenkul değerleme şirketlerince maddi duran varlıkların değerlenmesi sonucu ortaya çıkan fonun sermayeye ilave edilmesinin mümkün olmadığı belirtilmiştir. GİB’nın görüşü de bu yöndedir. TFRS’ na göre düzenlenmeyen bilançolarda değerleme farkı bilanço dipnotlarında belirtilebilir.

14 Muhasebe İlkelerine Aykırı Muhasebe Uygulamaları
1- Borca Batıklığa Neden Olabilecek Muhasebe Uygulamaları Aktifleştirilmesi gereken harcamalarını fazla vergi ödememek düşüncesiyle yüksek vergi riskine rağmen doğrudan gider yazılması. İşletmeye konulan sermayenin “esas sermaye” olarak kayıtlara alınmayıp “ortaklara borçlar” hesabında gösterilmesi. 6111 sayılı Kanuna göre matrah ve vergi artırımları nedeniyle hesaplanan vergiler ile gider yazılan stok ve ortaklara borçlar hesabının işletmenin öz kaynağını tüketmesi.

15 2-Borca Batıklığı Gizlemeye Yönelik Muhtemel Muhasebe Hileleri
TTK’nın aktifleştirme yasağına aykırı işlem yapılması (Md.74) Amortisman ayırmamak veya düşük oran uygulamak, Tahsil edildiği halde alacakları tahsil edilmemiş gibi göstermek, Stoklardaki malların bedelinin yüksek gösterilmesi, Vadesinde ödenmeyen borçlar için faiz tahakkuk ettirilmemesi, Borçlara ait kur farklarının hesaplanmaması, Taşınmazların mahkemece atanmış bilirkişi veya özel değerleme yapılarak varlıkların değer artışlarının fon hesabına yazılması ……gibi işlemler, işletmelerin gerçek öz varlığını gizlemeye yönelik uygulamalardır.

16 Sermaye Kaybında İzlenecek Yol
Şirket borca batık olmamakla birlikte zarar nedeniyle sermayesinin bir kısmını kaybetmiş ancak, teknik iflas durumuna düşebilir. Şirket daha az sermaye ile faaliyetini sürdürebilecekse sermayesini azaltmak suretiyle «teknik iflastan» çıkabilir. Sermaye azaltımı yapılarak kalan 1/3 sermaye ile yetinilebilir. Bu yöntem daha önce açıklandı.

17 Borca Batıklıktan Çıkış Yolları
Rayiç değer esasına göre çıkartılan bilançonun işletmenin borca batık olduğunu göstermesi halinde, borca batık olan şirketin önünde dört yol vardır. 1) Sermaye açığının ortaklarca kapatılması, 2) Sermaye artırımı, 3) İflasın ertelenmesinin istenmesi, 4) İşletmenin iflasının istenmesi

18 1-Sermaye Tamamlama Fonu Oluşturulması Ve Zararın Kapatılması
“Bilanço zararının kapatılması için yükümlülük ve ikincil yükümlülük koyan kararların” sermayenin tümünü oluşturan pay sahiplerinin veya temsilcilerinin oybirliği ile alınır. (TTK,Md:421/1-a)  Şirket ortaklarının tümünün karar vermesi halinde şirketin zararları ortaklar tarafından kapatılır. Bu ek yükümlülük ne sermaye konulması ne de şirkete borç verilmesi niteliğindedir. Yapılacak ödeme karşılıksızdır. Oy birliği sağlanamadığı takdirde ortaklardan bir veya birkaçı tek taraflı olarak şirketten olan alacağından vazgeçebilir veya şirket zararını kısman veya tamamen kapatabilir. Uygulamada ortaklarca tamamlanacak tutara “sermaye tamamlama fonu” adı verilmektedir.

19 Muhasebe kaydının şekli
102- Bankalar Hesabı xxx 580-Geçmiş Yıllar Zararlar/Dönem Zararı xxx ___________________ / _____________________________________ Söz konusu ödemenin sermaye artırımı şeklinde yapılması halinde kayıt aşağıdaki gibi olacaktır. ______________________/ _________________________________ 501-Sermaye Taahhüt Hesabı xxx 500- Sermaye Hesabı xxx _______________________/__________________________________ 102- Bankalar xxx 501- Sermaye Taahhüt Hesabı xxx ______________________________/__________________________

20 İştiraklerdeki Sermayenin Kaybedilmesi
Ana şirket tarafından iştiraklerde meydana gelen sermaye kaybı aşağıdaki gibi kaydedilir. ___________________/ ______________ 242/245-İştirakler/Bağlı Ortaklıklar H. xxx 102- Bankalar Hesabı xxx ____________________/ ______________

21 Bir Özelge «Şirketiniz tarafından sermaye tamamlama fonu adı altında iştirakinize ödenen tutarlar, Gelir Vergisi Kanununun 40’ncı ve Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesinde sayılan giderler kapsamına girmediğinden, gider yazılması veya zarar olarak dikkate alınması mümkün bulunmamaktadır. « Bilanço usulüne tabi defter tutanlarda kazanç öz kaynak kıyaslaması yöntemine göre hesaplanır. (GVK, Md:37 ) Özelgede bu hükme değinilmemiştir.

22 Özelge Neden Hatalıdır?
Sermayesinin tamamını veya bir kısmını kaybeden şirkete ortaklarca ödenen paralar muhasebe tekniği olarak gelir hesaplarına değil, öz kaynak hesaplarına kaydedilir. Sermaye açığının kapatılması amacıyla yapılan ödemelerin sermaye artırımında kullanılması ile doğrudan zararın kapatılmasında kullanılmasının teknik olarak bir farkı yoktur . Nominal sermayenin büyüklüğüne bağlı olarak sermaye artırımı yapılması daha fazla sermaye artırımına neden olabilir. Bu nedenle sermaye kaybı yaşayan firmalarda ortaklarca zararın kapatılması daha doğru ve etkili bir yoldur. Diğer yandan sermaye açığını ödeyen firma yönünden hisse senedinin (iştirakin)maliyeti sermaye açığı için ödenen bedel kadar artmış olacaktır. İştirak hissesinin elden çıkarılması halinde kayıtlı maliyet bedelinin satış bedelinden indirilmesi ve aradaki farkın kar veya zarar olarak değerlendirilmesi matematiğin bir sonucudur.

23 2-Sermaye Artırımı 6102 sayılı Kanunun 377’nci maddesinde, “yönetim kurulu veya herhangi bir alacaklı yeni nakit sermaye konulması dâhil nesnel ve gerçek kaynakları ve önlemleri gösteren bir iyileştirme projesini mahkemeye sunarak iflasın ertelenmesini isteyebileceği, bu hâlde İcra ve İflas Kanununun 179 ilâ 179/b maddeleri uygulanacağı” hükme bağlanmıştır. Esas sözleşmede aksine hüküm yoksa sermaye artırımı için toplantı ve karar nisabı, şirket sermayesinin en az yarısının temsil edildiği genel kurulda toplantıda mevcut bulunan oyların çoğunluğu ile alınır. İlk toplantıda toplantı nisabının sağlanamaması halinde en geç bir ay içinde ikinci toplantı yapılabilir. İkinci toplantı nisabı şirket sermayesinin 1/3’üdür. (TTK, Md.421)

24 Örnek: Sermayesinin 9/10’unu kaybeden şirketin durumu:
Sermaye TL Zarar (-) TL Öz varlık TL (1/10)

25 Artırılacak Sermayenin Tutarı
Acze düşen şirketin öz varlığının en az esas sermayenin ½’sinin üzerine çıkarılabilmesi için, yukarıdaki örnekte artırılacak sermaye 400.-TL değil, 800 TL olacaktır. Hesaplamanın şu şekilde yapılması gerekir. Artırılacak sermaye tutarı = kaybedilen sermaye (-) kalan sermaye kadar olmalıdır. Kaybedilen sermaye 900 TL, kalan sermaye 100 TL olduğuna göre artırılacak sermaye tutarı =800 TL olacaktır. Bu takdirde esas sermaye =1.800 TL, öz varlık ise =900 TL olarak hesaplanmalıdır. Bu hesaplama yöntemine göre zarar 700 TL olsaydı, artırılacak sermaye tutarı 400 TL olacaktı. Yeni Sermaye ( ) TL Zarar (-) TL Yeni Öz varlık (1/ TL)

26 İşletme özvarlığının artırılmış gibi gösterilmesi !!!
Banka kredisi almak veya kamu ihalelerine girebilmek için gerekli rasyoları sağlamak için «bilançonun güzelleştirilmesi» eylemleriyle karşılaşılabilmektedir. Borca batık veya özkaynağı düşük olan bir işletmenin özkaynağını yüksek göstermek amacıyla ortaklardan ilerde geri ödenmek üzere borç alınması yöntemi. Ortaklardan alınan borçlar uzun vadeli ise 440 kısa vadeli ise 340 hesaba kaydedilmesi gerektiği halde, söz konusu tutar «sermaye yedekleri « hesabına da kaydedilebilir. Ancak bu hesaba alınan paranın en kısa sürede sermayeye ilave edilmesi yerine ortaklara geri verilmesi «aldatıcı» bir işlemdir. Bu tür işlemleri «muhasebe hilesi» olarak değerlendirmek gerekir. Sermaye taahhüt avansı kötüye kullanılmamalıdır. Sermaye artırımı için zamanın kalmaması veya hesap döneminin kapanması gibi durumlarda bu yönteme başvurulabilir. Ancak dikkatli olunmalı, fiktif işlemden kaçınılmalıdır.

27 Temerrüt Faizi Sermaye koyma borcunu süresi içinde yerine getirmeyen pay sahibi ihtara gerek olmaksızın temerrüt faizi ödemekle yükümlüdür. (TTK, 482) Bu hüküm 6762 sayılı Kanunun 407’nci maddesinde de vardı. Mütemerrit pay sahibi 6102 sayılı Kanunun 483’ncü maddesi çerçevesinde ıskat işlemine tabi tutulabilir. Bedeli tamamen ödenmemiş bulunan nama yazılı bir payı iktisap eden kimse, pay defterine kaydedilmekle şirkete karşı geri kalan pay bedelini ödemekle yükümlüdür. (TTK, Md:501/1) Temerrüt faizinin vergi uygulaması yönünden de kazanç olarak dikkate alınıp vergilendirilmesi söz konusu olabilir.

28 3.Ticaret Mahkemesinden İflasın Ertelenmesinin İstenmesi
6102 sayılı Kanunun 377’nci maddesinde, “yönetim kurulu veya herhangi bir alacaklı yeni nakit sermaye konulması dâhil nesnel ve gerçek kaynakları ve önlemleri gösteren bir iyileştirme projesini mahkemeye sunarak iflasın ertelenmesini isteyebileceği, bu hâlde İcra ve İflas Kanununun 179 ilâ 179/b maddelerinin uygulanacağı» belirtilmiştir.

29 İflasın Ertelenmesini Alacaklı Da İsteyebilir
6102 sayılı Kanunun 377’nci maddesinde, “yönetim kurulu veya herhangi bir alacaklı yeni nakit sermaye konulması dâhil nesnel ve gerçek kaynakları ve önlemleri gösteren bir iyileştirme projesini mahkemeye sunarak iflasın ertelenmesini isteyebileceği, bu hâlde İcra ve İflas Kanununun 179 ilâ 179/b maddeleri uygulanacağı belirtilmiştir.

30 İcra ve İflas Kanunu ve İflasın Ertelenmesi
Sermaye şirketi ve kooperatifleri idare ve temsil ile vazifelendirilmiş kimseler ya da alacaklılardan birisi şirket veya kooperatifin mali durumunun iyileştirilmesinin mümkün olduğuna dair bir iyileştirme projesini mahkemeye sunarak iflasın ertelenmesini isteyebilir. Mahkeme projeyi ciddi ve inandırıcı bulursa, iflasın ertelenmesine karar verir. İyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olduğunu gösteren bilgi ve belgelerin de mahkemeye sunulmasının zorunludur. Mahkeme gerekli görürse idare ve temsille vazifelendirilmiş kimseleri ve alacaklıları dinleyebilir ve iflasın ertelenmesi taleplerini öncelikle ve ivedilikle sonuçlandırır. (İİK; Md:179)

31 Mahkemenin Görevi (Md.179/a)
İflasın ertelenmesine karar veren mahkeme, şirketin veya kooperatifin malvarlığının korunması için gerekli her türlü tedbiri alır. İyileştirme projesini de göz önünde tutarak erteleme kararı ile birlikte kayyım atanmasına karar verir. Mahkeme yönetim organının yetkilerini tümüyle elinden alıp kayyıma verebileceği gibi yönetim organının karar ve işlemlerinin geçerliliğini kayyımın onayına bağlı kılmakla da yetinebilir. İflasın ertelenmesi kararında kayyımın görev ve yetkileri ayrıntılı olarak gösterilir. Kayyım denetçi niteliğinde olabileceği gibi yönetici niteliğinde de olabilir. (Onay-denetim kayyımı/idari kayyım)

32 İflas Ertelemesinde Süreç
1. Aşama: Yönetim kurulunun toplanması ve karar alması. 2. Aşama : Yürürlükteki mevzuata göre hazırlanan bilanço yanında uzman kişilerin görüşü alınarak rayiç değer esasına göre ayrı bilanço çıkarılması 3. Aşama: Ticaret Mahkemesine iflas erteleme ve ihtiyati tedbir için dilekçe verilmesi, borca batıklık bilançosu ile iyileştirme projesinin sunulması 4. Aşama: Tedbir kararı alınması ve kayyım atanması 5. Aşama: Tedbir kararının gazetede ilanı (İİK, 166) (TTS Gazetesi ve 50 bin tirajlı gazete ile ilan) 6. Aşama: Mahkemece bilirkişi atanması 7. Aşama: Mahkemece iflas erteleme kararı verilmesi (1 yıl süre ile) 8. Aşama : Alacaklıların karara itirazı (Yargıtay nezdinde) 9. Aşama: Kayyım heyetinin ara raporlarının mahkemece izlenmesi(3’er aylık ara rapor) 10. Aşama: İflas ertelemesinin kaldırılması ( Borca batıklıktan kurtulma nedeniyle konusu kalmadığından red veya erteleme şartları olmadığından red ve iflasa karar verilmesi

33 VUK’na ve Rayiç Değere Göre İki Farklı Bilanço
Dönen V Kısa vadeli B Duran V Uzun Vad. B Özkaynak TOPLAM TOPLAM Rayiç değere göre bilanço; (Tasfiye Bilançosu) Dönen V Kısa vadeli B Duran V Uzun Vad. B TOPLAM AKTİF TOPLAM PASİF AÇIK (-)

34 İki Bilanço Arasındaki Farkların İncelenmesi
Borçlar arasında yer alan 500 bin TL tutarındaki ortaklara borçlar rayiç değer bilançosunda dikkate alınmamıştır. Duran varlıkların değerini uzman bilirkişiler bin TL daha düşük tespit etmiştir. Rayiç değer bilançosunda öz kaynak kalemi yer almaz. Varlıklar borçların %88’ini karşılayabilmekte, yani şirket borca batıktır. Borca batık olmayan şirket iflas ertelemesi kararı alamaz. Rayiç değer bilançosunda kıdem tazminatları ve şüpheli alacak karşılıkları ayrılmamış ise ayrılmalı, şüpheli alacaklardan tahsil imkanı olan kısım alacak tutarında gösterilmelidir.

35 İşletmenin sürekliliğine göre bilanço
Bu bilanço ne Tekdüzen Hesap Planına (veya TFRS’na) göre çıkarılan bilanço ne de «tasfiye bilançosu»dur. İşletmenin sürekliliğine göre çıkartılan bilanço 3. tür bilanço olarak değerlendirilebilir. Bu bilanço işletmenin bir bütün olarak değerlemesini ifade etmekle birlikte bilançonun nasıl düzenleneceği konusunda kanunda açık bir hüküm yok. Gerekçede uzman bilirkişinin işletmenin sürekliliğini de dikkate alması gerektiği belirtilmiştir. Rayiç değer bilançosunda işletmenin sürekliliği de dikkate alınarak yapılacak değerlemede «şerefiye» değerinin dikkate alınıp alınmayacağı açık değildir.

36 İflasın Ertelenmesi Sürecinde Dikkat Edilecek Hususlar
Borca batıklıktan kurtulabilmek için iflasın ertelenmesinin istenebilmesi için yetkili ticaret mahkemesine öncelikle bir ” iyileştirme projesi” sunulması gerekir. Kanunda iyileşme için borca batıklık oranının ne olması gerektiği konusunda bir oran belirtilmemiştir. Ancak iyileşme ümidinin olabilmesi için borca batıklık oranının çok yüksek olmaması gerekir. Yargıtay batıklık oranı %75-80 olan şirketlerin iyileşme ümidinin bulunmadığına karar vermiştir. Borca batıklığın tespiti bilirkişi marifetiyle yapılır.

37 Devam-1 Bilançodaki bütün aktif ve pasiflerin piyasa (rayiç) değeri ile değerlenmiş olması gerekir. Bir kısım aktif veya pasifin tarihi değerle, bir kısmının rayiç değerle değerlenmiş olması kabul edilemez Borçlar ticari defterlerde yer almalıdır. Ticari defterlerde yer almayan borçlar ve alacaklar borca batıklığın tespitinde dikkate alınmamalıdır. Bilanço samimi olacak. Bilirkişiler bilançodaki borçların kaynağını iyi araştırmak zorundadır. Yaratılacak muvazaalı (suni) borçlar bir yandan şirketin iflasına sebep olurken diğer yandan muhtemel iflas halinde bu durumdaki alacaklılar dağıtılacak kısımdan haksız pay alabilir.

38 Devam-2 Muvazaalı olmayan kefalet borçları da defterde yer almak kaydıyla işletmeye ait borç olarak dikkate alınmalıdır. Bu tür borçlar borç olarak dikkate alınmalı, ancak ihtiyatlılık gereği tahsil edilmedikçe alacak olarak kabul edilmemelidir. Esas borçludan tahsil edilemeyeceği açık olan bu tür alacaklar için karşılık ayrılmalıdır. Borca batıklığın tespitinde dava tarihinden sonraki gelişmeler de dikkate alınmalıdır. İflasın ertelenmesi süreci statik değil, dinamik bir süreçtir

39 Devam-3 Ortakların ödenmemiş sermaye taahhüt borcu varsa, iyileştirme projesi ciddi ve inandırıcı bulunmaz. Henüz vadesi gelmemiş taahhüt borçları ile küçük tutarlı taahhüt borçlarının ayrı değerlendirilmesi gerekir. Ortakların işletmeye olan borçları iyileştirme projesinin ciddiyetine gölge düşürür

40 Devam-4 İflasın ertelenmesi talebinin amacı şirketin tasfiyesi değil, şirketin faaliyetini devam ettirebilecek bir iyileştirme projesi sunulmasına bağlıdır. Bütün varlıkların satılarak borçların ödenmesine ilişkin bir proje tasfiye projesidir. İşletmenin devamlılığı esastır. Örneğin, üretim tesisinin satılmasını öngören bir iyileştirme projesi, “işletmenin devamlılığı” ilkesine aykırıdır. Böyle bir durumda erteleme yerine, konkordato veya tasfiye kararı alınması daha doğru olur. Varlıkların satılarak borçların ödeneceğine ilişkin bir proje karşısında mahkeme iflas kararı vermelidir.

41 Devam-5 Şirket borca batık olmakla birlikte ıslahı mümkün değilse iflasına karar verilir. İflas davasında karar verilmeden önce davadan feragat mümkün olduğu halde iflasın ertelenmesi talebi yapıldıktan sonra, erteleme talebinden vazgeçilse dahi şirket borca batıksa mahkeme şirketin iflasına karar vermek durumundadır. Keza, borca batıklık durumunda mahkemeye başvurulması yasal zorunluluktur.

42 İflasın Ertelenmesinin Sonuçları
1-Alacaklı Takiplerinin Durması Kanunun 179/b maddesinde, erteleme kararı üzerine borçlu aleyhine 6183 sayılı Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hiçbir takibin yapılamayacağı, evvelce başlamış takiplerin durdurulacağı, bir takip muamelesi ile kesilebilen zamanaşımı ve hak düşüren müddetlerin işlemeyeceği, erteleme sırasında taşınır, taşınmaz veya ticari işletme rehniyle temin edilmiş alacaklar nedeniyle rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takiplerin başlatılabileceği veya başlamış olan takiplere devam edilebileceği belirtilmektedir.

43 2-İflas Kararının Verilmesi
Kanunun 179/b maddesinin son fıkrasında, iflasın ertelenmesi talebinin reddi ya da erteleme süresi sonunda iyileşmenin mümkün olmadığının tespiti üzerine mahkemenin, şirketin veya kooperatifin iflasına karar vereceği, erteleme süresi dolmamakla birlikte, mahkeme kayyımın verdiği raporlardan şirketin veya kooperatifin mali durumunun iyileştirilmesinin mümkün olmadığı kanaatine varırsa, erteleme kararını kaldırarak şirketin veya kooperatifin iflasına karar verebileceği” hükümlerine yer verilmiştir

44 Alacaklarının Sırasının Diğer Tüm Alacaklıların Sırasından Sonraki Sıraya Konulmasının İstenmesi
İşletmenin iflas yoluyla tasfiyesi alacaklılar yönünden de bir risktir. Alacaklıların alacaklarının tahsilini belli bir süre ertelemesi işletmenin iflastan kurtulmasını sağlayabilir. TTK’nın 376/3’ncü maddesinde, “iflas kararının verilmesinden önce, şirketin açığını karşılayacak ve borca batık durumunu ortadan kaldıracak tutardaki şirket borçlarının alacaklıları, alacaklarının sırasının diğer tüm alacaklıların sırasından sonraki sıraya konulmasını yazılı olarak kabul etmesi ve bu beyanın veya sözleşmenin yerindeliği, gerçekliği ve geçerliliğinin, yönetim kurulu tarafından iflas isteminin bildirileceği mahkemece atanan bilirkişilerce doğrulandığı” takdirde mahkemece iflas kararı verilmez.

45 3-Gecikme Zammı Hesaplanıp Hesaplanmayacağı
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 52. Maddesinde, ‘‘Gecikme zammının tatbik müddeti amme alacağının tecilinde tecilin yapıldığı, iflas halinde iflasın açıldığı, aciz halinde bu durumun sabit olduğu güne kadar olan müddettir” hükmü yer almaktadır. Tahsilat Genel Tebliğinde, iflas ertelemesinin iflasın açılması hükmünde olmadığından, amme alacaklarına gecikme zammı uygulanmasına devam edilecektir.” denilmiştir. 6183 sayılı Kanunun 52’nci maddesinde değişiklik yapılarak iflas erteleme döneminde de iflas durumunda olduğu gibi gecikme zammı uygulanmamasında fayda bulunmaktadır.

46 4-Şüpheli Alacak Karşılığı Ayrılıp Ayrılamayacağı
İflasın ertelenmesinin şirketi idare veya temsille görevlendirilmiş olanlar ya da alacaklılar tarafından iyileştirme projesinin hazırlanıp mahkemeye ibrazı ve mahkemenin de bu projeyi inandırıcı bulması halinde söz konusu olduğu, bu kararın verilmesi firmadan alacağı olanların alacaklarını tahsil etme imkanını ortadan kaldırdığı, İcra ve İflas Kanunu uyarınca iflasın ertelenmesi uygulamasında icra takiplerini engellediği, erteleme kararının dava açsın açmasın tüm alacaklılar bakımından sonuç doğurduğundan diğer alacaklıların dava açmalarına ve icra takibi yapmalarına gerek bulunmadığı, iflasın ertelenmesi kararının verilmesi ile iflasa ilişkin şartların varlığının tamamen ortadan kalktığından söz edilemeyeceği, bu durumda İcra ve İflas Kanunu uyarınca borçlunun takibi engellendiğinden şüpheli alacak karşılığı ayrılmasının mümkün bulunduğu” belirtilmiştir. GİB Kayseri Vergi Dairesi Başkanlığının tarih ve VUK-21/ sayılı özelgesi

47 Şüpheli alacak karşılığı ayrılabileceğine ilişkin başka bir özelge
«Gerek alacaklı olduğunuz şirket hakkında “iflasın ertelenmesi” kararının verilmesi ile iflasa ilişkin şartların varlığının tamamen ortadan kalktığından söz edilemeyecek olması, gerekse iflası ertelenen borçlu şirketin takibi İcra ve iflas Kanunu hükmü uyarınca engellendiği hususları birlikte değerlendirildiğinde iflası ertelenen şirketten tahsil edilemeyen ve Kanunen takibine de imkân olmayan alacaklarınız için mahkemece iflasın ertelenmesine ilişkin kararın verildiği hesap döneminde şüpheli alacak karşılığı ayırmanız mümkün bulunmaktadır.”

48 Borca Batıklığı Önleyici Tedbirler
Bir şirketin borca batık hale gelmemesi için önleyici tedbirleri üç başlıkta incelemek mümkündür. 1) Riskin erken teşhisi komitesi kurulması 2) Şirketin kendi hissesini iktisap etmesi 3) Zor durum hali nedeniyle kamuya olan borçların tecil ve taksitlendirilmesinin istenmesi

49 Riskin erken teşhisini tespit komitesi
Yeni ticaret kanunu ile getirilen bir organ. Pay senetleri borsada işlem gören şirketlerde kurumsal yönetim kurallarının bir uygulaması olarak, yönetim kurulu, şirketin varlığını, gelişimini ve devamını tehlikeye düşüren sebeplerin erken teşhisi amacıyla gerekli önlemlerin ve çarelerin alınması ve riskin yönetilmesi amacıyla uzman bir komite kurmakla yükümlüdür. (TTK,Md:378) Halka açık olmayan şirketler ise “riskin erken teşhisi komitesi”, denetçinin gerekli görüp durumu yönetim kuruluna yazılı olarak bildirmesi halinde derhal kurulması gerekir. Denetime tabi olmayan şirketlerde söz konusu komitenin yönetim kurulu tarafından kurulması mümkündür. Komite, yönetim kuruluna her iki ayda bir vereceği raporda durumu değerlendirir, varsa tehlikelere işaret eder, çareleri gösterir. Rapor varsa denetçiye de yollanır.

50 Şirketin kendi hissesini satın alması
Bir anonim şirket kendi paylarını, genel kurulun izni ile esas veya çıkarılmış sermayesinin yüzde onunu aşmamak koşulu ile bedellerinin tümü ödenmiş bulunan paylar ivazlı olarak iktisap ve rehin olarak kabul edebilir. (TTK; Md:379) Şirketin iktisap ettiği kendi paylarını belli bir süre içinde elden çıkarma mecburiyeti yoktur. Bu konuda genel kurul yetkili olup, hisseler mevcut ortaklara veya ortak dışına satılabilir. Şirket yakın ve ciddi bir kaybı önlemek amacıyla kendi paylarını genel kurulun yetkilendirme kararı olmadan da iktisap edebilir. (TTK, Md:381) Örneğin, şirketin hisselerinin borsada hızla değer kaybetmesi. Şirket kendi hissesini rayiç bedel üzerinden aktifine kaydetmelidir. Satış halinde kar ve zarar söz konusu olur.

51 Kamu borçlarının tecil ve taksitlendirilmesi
Zor durum haline düşen işletmeler, 6183 sayılı Kanunun 48’nci maddesi çerçevesinde kamu borçlularının tecil ve taksitlendirilmesini talep edebilirler. Kanun hükmüne göre kamu alacağı 36 ayı geçmemek üzere faiz almak suretiyle ertelenebilir. Yıllık tecil faizi oranı %12, gecikme faizi oranı ise (1,40x12)= % 16,8 olarak uygulanmaktadır. Maliye Bakanlığı KDV, ÖTV, geçici vergi gibi pek çok vergiyi tecil etmediğinden kanun hükmü tam olarak işletilmemektedir. Zor durum halindeki işletmelerin yaşatılmasında bu müessesenin de çalıştırılması gerekir.

52 Zor durum halinde likidite oranı
2008/3 nolu iç genelgeye göre, Dönen Varlıklar- Stoklar/Kısa Vadeli Borçlar” formülü sonucu bulunacak likidite oranın 1’den büyük olması durumunda borcun tecil edilmemesi, 1 veya 1’den küçük veya 0,5’den büyük olması durumunda 12 aya kadar, likidite oranının 0,5 veya 0,5’ten küçük olması durumunda ise borcun 24 aya kadar tecil edilebileceği belirtilmiştir.

53 1) Ticaret mahkemesinden iflasın istenmesi 2) Konkordato istenmesi
Borca Batıklıktan Çıkılamaması Veya İflas Erteleme Kararının Alınamamasının Sonucu Bir şirketin borca batıklıktan çıkarılamaması halinde önünde yapılabilecek iki yol vardır. 1) Ticaret mahkemesinden iflasın istenmesi 2) Konkordato istenmesi

54 İflas Koşulları Oluştuğu Halde Şirketin İflasının İstenmemesi ve Ceza Uygulanması
Borca batık bir şirketin bu durumunu yetkili asliye ticaret mahkemesine bildirilmeyen yönetim kurulu üyeleri hakkında TTK’nda herhangi bir cezai yaptırım öngörülmemiştir. İcra İflas Kanununun 345/a maddesine göre, “idare ve temsil ile görevlendirilmiş kimseler ile tasfiye memurlarının”, 179'uncu maddeye göre borca batık hale gelen şirketin iflasını istemeyenler hakkında alacaklılardan birinin şikâyeti üzerine, on günden üç aya kadar hapis cezası uygulanacağı hükme bağlanmıştır. İ.İ. Kanunu hükmüne göre bildirim görevini yerine getirmeyen yönetim kurulu üyelerine ceza verilmesi alacaklılardan herhangi birinin şikayeti halinde mümkün olacaktır. Örneğin, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı müfettişlerinin böyle bir fiili tespit edip durumu mahkemeye bildirmesi halinde yönetim kurulu üyelerine ceza uygulanamayacaktır. Şirketinin iflasını istememe suçu Türk Ceza Kanununun 102/5 maddesi gereğince 2 yıllık zamanaşımına tabidir.

55 Konkordato Konkordatonun kabulü halinde şirket iflastan kurtulur.
Konkordato, borçlunun alacaklılarının en az 2/3’ü ile yaptığı ve ticaret mahkemesinin tasdiki ile hüküm ifade eden bir anlaşmadır. Bu anlaşma ile alacaklılar borçluya karşı alacaklarının belirli bir yüzdesinden feragat ederler ve borçlu, borçlarının konkordatoda kabul edilen kısmını ödemekle borçlarının tamamından kurtulur. (İİK,Md.285) Borçlu borçların en az yüzde ellisini ödemeyi taahhüt etmelidir. Konkordatonun kabulü halinde red oyu verenler yönünden de uyulması zorunludur. Rehinli alacaklar, kamu alacaklıları ve imtiyazlı alacaklılar yönünden zorunlu değildir. İşçi alacakları imtiyazlı alacaklılardandır.

56 Konkordatoda nisap Konkordatoyu kabul eden en az üçte iki çoğunluktaki alacaklıların kaydedilmiş alacakların en az üçte ikisine sahip olmaları gerekir. Örneğin, 120 alacaklı varsa ve borçların toplamı ,-TL ise, konkordatonun kabul edilebilmesi için en az 80 alacaklının konkordatoyu kabul etmesi ve bunların alacakları toplamının da en az TL olması gerekir. İmtiyazlı alacaklılar, borçlunun anası, babası, eşi ve çocukları, rehinli alacaklıların alacaklarının rehinle temin edilmiş olan kısmı konkordato nisabının hesaplanmasında dikkate alın­mazlar. Sermaye taahhüt borcu konkordatoya dahil değildir. Ödenmesi zorunludur.

57 Ödenmeyen Borçların Kar Olarak Kaydı Ve Tasfiye İşlemleri
Borca batık şirketlerin normal tasfiye hükümleri çerçevesinde infisahı normal koşullarda mümkün değildir. Tasfiyenin sonuçlanması borçların tamamen ödenmesine ve alacakların tahsiline bağlıdır Vergi Usul Kanununun 324’ncü maddesine göre konkordato veya sulh yoluyla alınmasından vazgeçilen alacakların borçlunun defterlerinde özel bir karşılık hesabına alınması, bu hesaba alınan tutarın üç yıl içinde zararla itfa edilmediği takdirde kar hesabına naklonulması gerekmektedir. Borca batık bir şirketten alacağı olanların, kanaat verici bir belgeye göre tahsiline imkan kalmayan bir alacağı değersiz alacak olarak kayıtlarında zarar göstermesi mümkün bulunmaktadır. (VUK, Md:322) Borçlu ile alacaklı arasında düzenlenen sulhname kanaat verici vesika olarak kabul edilmektedir

58 Son Söz Üreten, büyüyen işletmeler,
Borçsuz, iflassız günler dileğiyle.. Dinlediğiniz için teşekkür ederim. Saygılarımla….


"BORCA BATIKLIK VE ÇÖZÜM YOLLARI ANKARA YMM ODASI" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları