Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
1
KARADENİZ EKONOMİK İŞBİRLİĞİ ÖRGÜTÜ
3
Karadeniz Ekonomik İşbirliği (KEİ) Nedir ?
Karadeniz Ekonomik İşbirliği (KEİ) (İng. Black Sea Economic Cooperation Organization) 25 Haziran 1992 tarihinde İstanbul'da düzenlenen zirvede imzalanan anlașma ile kurulan ve Karadeniz havzasındaki ülkelerin ekonomik işbirliğini amaçlayan uluslararası kuruluştur.
4
KEİ’nin Tarihçesi Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü’nün (KEİ) kuruluş düşüncesinin temelinde 1980’lerde eski Sovyetler Birliği’nin gıda ve tüketim mallarına ve ülkemizin de enerjiye olan ihtiyacının karşılanması çerçevesinde bir işbirliği kurulması fikri yer almaktadır.
5
Bu fikir, Romanya ve Bulgaristan’ın da katılması ile bölgesel bir işbirliği zemininde olgunlaşmaya başlamıştır. Başlangıçta, amaç olarak bir serbest ticaret bölgesi oluşturma fikri ön plana çıksa da, daha sonra hedefin ekonomik işbirliği çerçevesinde değerlendirilmesi kararlaştırılmıştır.
6
İşbirliğine ilişkin ilk somut toplantı Türkiye’nin ev sahipliğinde 19 Aralık 1990’da Ankara’da yapılmıştır. Toplantıda, Azerbaycan, Gürcistan, Moldova ve Ermenistan temsilcilerinin de dâhil olduğu eski Sovyetler Birliği heyeti ile Romanya ve Bulgaristan temsilcileri yer almışlardır.
7
Toplantı sonucunda işbirliğinin temel prensipleri üzerinde uzlaşıya varılmış olup, "Karadeniz Ekonomik İş birliğinin kurulması hususunda anlaşma sağlandığı resmen açıklanmıştır. Daha sonra Mart 1991 tarihlerinde Bükreş'te, Nisan 1991 tarihlerinde Sofya'da uzman düzeyinde toplantılar gerçekleştirilmiş, KEİ'nin amaçları ve prensipleri üzerinde görüş birliğine varılmıştır.
8
3 Şubat 1992 tarihinde Türkiye’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen toplantıda, Türkiye, Rusya Federasyonu, Romanya, Azerbaycan, Ermenistan, Gürcistan, Moldova, Ukrayna ve Bulgaristan KEİ ile ilgili temel belgeyi parafe etmişlerdir.
9
Anılan belge, 25 Haziran 1992 tarihinde İstanbul'da düzenlenen ve yukarıda geçen dokuz üye ülkenin yanı sıra, Yunanistan ile Arnavutluk'un da kurucu üye olarak katıldığı Zirve toplantısında on bir ülkenin devlet veya hükümet başkanları tarafından imzalanarak, “İstanbul Zirvesi Bildirisi” adı altında resmen işlerlik kazanmıştır.
10
Yalta’da 5 Haziran 1998 tarihinde Devlet veya Hükümet Başkanları tarafından imzalanan KEİ Şartı'nın 1 Mayıs 1999 tarihi itibarıyla yürürlüğe girmesiyle KEİ bölgesel bir ekonomik işbirliği örgütüne dönüşmüştür yılında Sırbistan’ın da katılmasından bu yana örgütün 12 üyesi bulunmaktadır.
11
Üyeleri; KEİ’nin 12 üye ülkesi bulunmakta olup, bu ülkeler; Arnavutluk, Azerbaycan, Bulgaristan, Ermenistan, Gürcistan, Moldova, Romanya, Rusya Federasyonu, Ukrayna, Yunanistan, Sırbistan ve ülkemizdir. Ayrıca; ABD, AB Komisyonu, Almanya, Avusturya, Beyaz Rusya, Çek Cumhuriyeti, Hırvatistan, İsrail, İtalya, Mısır, Polonya, Slovak Cumhuriyeti, Tunus ise örgüt bünyesinde gözlemci statüsünde yer almaktadır.
12
KEİ’nin Amaçları Üye ülkelerin coğrafi yakınlıklarından ve ekonomilerinin birbirlerini tamamlayıcı özelliklerinden yararlanılarak ticari, ekonomik, bilimsel ve teknolojik işbirliğini geliştirmeleri, Karadeniz Bölgesi'nin bir barış, işbirliği ve refah bölgesi haline getirilmesi, Bölge ülkeleriyle işbirliği için uygun ortam oluşturulması,
13
Taraflar arasında mal ve hizmet ticaretinin arttırılması,
Uzun dönemde bölge ülkeleri arasında ekonomik ilişkileri daha fazla geliştirebilmek için kişilerin, malların, sermayenin ve hizmetlerin serbest dolaşımının sağlanması, Uzun dönemde, aşamalı olarak ülkeler arasında bir serbest ticaret bölgesinin kurulmasıdır.
16
KEİ üyeleri arasında imzalanan mutabakat zaptına göre, Karadeniz Çevre Otoyolu yüksek kapasiteye sahip olacak. 7 bin kilometre uzunluğunda olacak otoyol, güvenlik, hız ve rahatlık sağlayarak günümüz trafiği için yeterli kalitede hizmet sunacak.
17
KEİ’nin Önemi KEİ ülkemiz açısından, gerek kurucu ülkesi olmamız ve gerekse de örgüte ev sahipliği yapmamız sebebiyle önem arz etmektedir. KEİ aynı zamanda ortak tarihi, kültürel ve sosyal değerleri paylaşan ülkeler arasında eşsiz bir işbirliği platformu da oluşturmaktadır. Öncelikli amacın istikrarı temin etmek olduğu bir bölgede KEİ'nin bölge halkları arasında bu ortak değerleri ön plana çıkartarak köprüler oluşturma kabiliyeti önemlidir.
18
KEİ bünyesinde şu anda; başta gümrük olmak üzere, ticaret ve ekonomik kalkınma, bankacılık ve finans, ulaştırma, enerji, haberleşme, bilim ve teknoloji, KOBİ, çevre koruma, turizm ve doğal afetler olmak üzere çeşitli çalışma grupları faaliyet göstermektedir. Çalışma grubu faaliyetlerine etkinlik ve ivme kazandırılmasını teminen belirli alanlarda her üye ülke iki yıllık dönemler halinde koordinatör ülke görevini üstlenmektedir.
19
Türkiye’nin Üyelik Durumu:
1992 yılından itibaren kurucu ülke sıfatıyla teşkilata üyedir. KEİ Dönem Başkanlığı, 1 Temmuz 2012 tarihi itibariyle Sırbistan’dan ülkemize geçmiştir. Dönem Başkanlığımıza İlişkin Gelişmeler Bölgenin en kapsayıcı kuruluşu olan Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü (KEİ), kurumsal yetkinliğini giderek artırarak, tam teşekküllü bölgesel ekonomik bir işbirliği örgütü haline gelmiştir. Ülkemiz Dönem Başkanlığı sırasında, örgüt içinde son zamanlarda kaydedilen ilerlemeyi sürdürmeye ve yeni projeler hayata geçirerek örgüt içerisindeki işbirliği ruhunu daha ileri bir seviyeye taşımaya kararlıdır.
20
Örgütün proje odaklı boyutunu daha da güçlendirmek
Hedefler; Örgütün proje odaklı boyutunu daha da güçlendirmek Ekonomik işbirliği ve kalkınmayı kolaylaştırıcı projeler geliştirmek Bölgesel ve uluslararası kuruluşlarla işbirliğini güçlendirmek Bilimsel araştırma ve teknoloji alanında yakın işbirliğini kolaylaştırmak Karadeniz Enerji Piyasasında sürdürülebilir enerji ve kalkınmayı teşvik etmek KOBİ Sektöründe sürdürülebilir kalkınmayı desteklemek 1 Temmuz-31 Aralık 2013 yılları arası KEİ Dönem Başkanlığı görevi Ermenistan tarafından yürütülmekte olup, 1 Ocak 2014 tarihi itibariyle Azerbaycan’a devredilecektir.
21
KEİ’in Türkiye Açısından Önemi
KEİB, küreselleşme eğilimlerinin arttığı bir dönemde Türkiye’nin dünya ekonomisiyle bütünleşmesine katkı sağlayacaktır. Aralarında birçok sorun bulunan ülkeleri KEİB çerçevesinde bir araya getirmek, Türkiye’ye uluslararası düzeyde bir prestij kazandırmıştır.
22
Başarılı olması halinde KEİ, AB’ye tam üyelik başvurusu kabul edilmeyen Türkiye’nin AB ile ilişkilerini olumlu yönde etkileyecektir. AB, KEİ çerçevesinde bölgesel etkinliğini artıracak Türkiye ile her zaman dayanışma içinde olmak zorunda kalacaktır. Böylece Türkiye, AB ve diğer süper güçler karşısında zayıf bir konuma itilmekten kurtulabilecektir.
23
Doğal kaynak açısından zengin olan bölge ülkeleri, bu kaynaklarını dünya fiyatları üzerinden değerlendirerek kendilerine teknoloji transfer etmek, sermaye ithal etmek ve ticarette takas anlaşmalarının yarattığı sınırlar çerçevesinde, Türkiye ile bölge ülkeleri arasında gelişen ticari hareketler, Türkiye’ye bugün kendisine rekabet alanı yarattığı birçok mal ve hizmette (gıda, tüketim malları ve tekstil) geniş bir piyasa sağlayacaktır.
24
Türkiye’nin piyasa ekonomisine geçiş sürecindeki KEİB ülkelerinde teknik konulara yönelik eğitim ve danışmanlık hizmeti vermesi, bu ülkelerle olan ekonomik ilişkilerin gelişmesinde etkili olacaktır. Üye ülkeler arasında enerji, ulaştırma, iletişim, madencilik, turizm, tarım ve inşaat gibi sektörlerin geliştirilmesine yönelik yapılacak yatırımlar, ülkelerin istihdam düzeyini artırabilecektir.
25
Türkiye’nin büyük ümitler bağladığı GAP Projesinin önemi, KEİB çerçevesinde daha da artmaktadır. Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra büyük bir beslenme açığı ortaya çıkmıştır. Bu ülkelerin ekonomik yapısı orta vadede bile açığı kapatmaya yeterli değildir. GAP’ın ürünleri bu açığı kapamada önemli bir rol oynayabileceği gibi GAP ürünlerinin Karadeniz limanlarından ihraç edilmesi, bu bölgede bulunan şehirlerde ticaretin gelişmesinde etkili olacaktır.
26
Türkiye, Batı ekonomilerinin bölge ülkeleri ile olan ilişkilerinde köprü rolü üstlenebilir. Türkiye’deki firmalar, Batılı firmalar ile işbirliği yaparak KEİB ülkelerinde yapacakları ortak yatırım ve ortak ticaret yolu ile teknoloji ve sermaye akışına yardımcı olabilirler. KEİ, Karadeniz Bölgesi’nde çevrenin korunması yönünde önemli adımlar atılmasına yol açabilir.
27
Türkiye ile eski Sovyetler Birliği arasında imzalanan doğalgaz anlaşması, iki ülke arasındaki ekonomik ilişkiler bakımından giderek önem kazanmaktadır. Türkiye ithal ettiği doğal gaz bedelinin %70’ini gıda ve diğer tüketim malları ve müteahhitlik hizmeti olarak ödemektedir. Doğalgaz Türkiye’de enerji üretimi ve günlük tüketim alanları buldukça iki ülke ticareti daha da artacaktır.
28
Sarp Sınır Kapısının açılması, Karadeniz kıyılarında ticareti olumlu yönde etkilemiştir. Bağımsız Devletler Topluluğu ülkelerinden gelenlerin, takas ve döviz bazında yaptıkları ticaret, yöre halkı için gelir kaynağı olmuştur. Sınır ve kıyı ticareti için belge alanların sayısı giderek artmaktadır.
29
KEİB’in üye ülkeler arasındaki sorunların çözümünde göstereceği başarı, Türkiye ile Orta Asya’daki Türk kökenli Cumhuriyetler arasında geliştirilmek istenen ekonomik ve ticari işbirliği açısından da önemlidir, örneğin; Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki Karabağ sorunu, Nahcıvan üzerinden Azerbaycan ile ticaret yapılmasına engel olmaktadır.
30
Bölge ülkeleri giyim, ilaç, temizlik ve inşaat malzemeleri başta olmak üzere temel ihtiyaç mallarını ve hastane, sosyal konut inşaatları gibi zaruri hizmetleri Türkiye’den dünya standartlarına uygun kalitede, zamanında ve dünya fiyatlarının altında almaktadırlar. Bu durum onlara üçüncü ülke firmalarına karşı rekabet gücü kazandırmıştır. Bu açıdan bölge ülkeleri Türkiye’ye güvenilir bir ticaret ortağı olarak bakmaktadırlar.
31
KEİB, Karadeniz’de mevcut turizm tesislerinin bakımı, restorasyonu, donatımı ve ortak işletilmesini sağlayarak, turizm pazarını harekete geçirebilecektir. Bu şekilde yaratılacak talep yeni tesislerin kurulmasına ve büyük bir iş hacminin ortaya çıkmasına yol açacaktır.
32
Sonuç Olarak… KEİB görüşmeleri, Türkiye’nin girişimleri sonucu Aralık 1990’da Ankara’da yapılan toplantıyla başlamış, Haziran 1992’de İstanbul’da yapılan toplantıyla sonuçlanmıştır. İstanbul’da yapılan toplantıda, 11 ülkenin (Arnavutluk, Azerbaycan, Bulgaristan, Ermenistan, Gürcistan, Moldova, Romanya, Rusya Federasyonu, Türkiye, Ukrayna ve Yunanistan) devlet ve hükümet başkanları, KEİB Deklarasyonu’nu imzalamışlardır.
33
KEİB, Karadeniz’e komşu ülkeler arasında ticaretin ve diğer ekonomik faaliyetlerin hızlı bir şekilde gelişmesinde önemli rol oynayabilecek bir işbirliği hareketidir.
34
Bölge ülkelerinin coğrafi yönden yakınlığı, ekonomilerinin birbirlerini tamamlayıcı nitelikte olması KEİB’in başarılı olmasını kolaylaştıracaktır. Üye ülkeler, kendi aralarındaki ekonomik ve siyasi sorunlara kalıcı bir çözüm bulmaları ve ortak politikaları uygulamaya koymaları halinde, uzun vadeli hedef olan serbest ticaret bölgesine ulaşılması mümkün görünmektedir.
35
Yaklaşık 325 Milyon nüfusu kapsayan dev bir potansiyel piyasanın avantajlarıyla dolu olan KEİB, hem Türkiye hem de bölge ülkeleri için yeni bir dönemin başlangıcı olmuştur.
36
KAYNAKÇA ► Yirmi Yıllık Bir Serüven: Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü (Bahadır Bumin Özarslan) ► ► ► ► ►
37
☺ Grup Bireyleri ; ◊ Esra AYHAN ◊ Nebahat ÇATAR ◊ Sezen GÖKSU
◊ Ömer Kuntay ÖZTÜRK ◊ Oğuz YILDIRIM ◊ Eren HANIMELİ ◊ Büşra YILDIRIM ☺
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.