Sunuyu indir
1
Savaşların ve Ekonomik Buhranların Ülke Ekonomilerine ve Havacılığa Etkisi
-Savaşların Ekonomiye Etkisi Ülkeler arasında yaşanan savaşlar ve siyasi anlaşmaların en büyük etkisi ekonomiye olmaktadır. Tarih boyunca devletlerin çıkarları doğrultusunda yaptığı yayılmacı politikalar dünya ekonomisine büyük darbeler vurmuştur. Bunun en büyük örneği ikici dünya savaşıdır. Sanayi inkılabı sonrası sanayileşmesini tamamlamış devletler yeni hammadde arayışları içine girmiş ve topraklarını genişletmek istemişlerdir. Hitler Almanya’sının izlemiş olduğu bu politika ve sonrası 2.dünya savaşı savaşa katılan katılmayan bütün ülkeleri etkilemiştir. Almanya sanayisi çökmüş ve Amerika büyük bir dünya gücü olma yolunda büyük bir adım atlamıştır
2
Türkiye ise Ülkenin savaşa girmemesine rağmen bir milyon kişinin silah altında tutulması mecburiyeti toplam üretim ve tüketim üzerinde etkili olduğu kadar Devletin masraflarını da çok artırmış, yeni vergiler konulmasını, hazinenin tasarruf bonoları çıkarmak suretiyle borçlanmasını gerektirmiştir. Ancak, bu borçların ödenmesinde zorluk çekildiğinden emisyona başvurulmuş , 1938 yılında tedavüldeki para hacmi 280 milyon lira iken, 1946 yılında bu miktarı 900 milyon liraya ulaşmıştır. Emisyon : Merkez Bankasının piyasaya sürdüğü toplam kağıt para miktarı, emisyon hacmini ifade eder
3
Bu durumda Türk parasının satın alma gücü devamlı surette düşmüş, toptan eşya fiyatları indeksi 1938’de 100 puan iken 1942’de 280, 1943’te 457 puana yükselmiştir. Ayrıca; tarımsal üretimin düşmesiyle birlikte, ithalatında savaş nedeniyle azalması sonucunda yılında 119 milyon dolar olan ithalatımız yılında 53 milyon dolara, 1941 yılında da 58 milyon dolara düşmüştür. Bütün bunların sonucunda tüketimin sınırlanması ve bazı maddelerin dağıtım ve belgeye bağlanması zorunluluğu doğmuş, fiyatlar genel seviyesinin aşırı derecede yükselmesine sebep olmuştur.
4
-Savaşların Havacılığa etkisi
Savaşların ve siyasi istikrarsızlıkların ülkeye yaratmış oldukları iktisadi çöküşler havacılık sektörüne de doğrudan etkilemiştir. 2.dünya savaşı sırasında kullanılan savaş uçakları savaş sırasında ülkelere büyük avantajlar sağlamışken savaş sona erdiğinde ekonomiye ve havacılığa büyük darbe vurmuştur. Savaş sonrası ülkeler birbirlerine hava sahaları kapatması sonrası havacılık sektörü büyük bir darbe yemiştir. Hava güvenlik sahalarının oluşturulması ülkelerin kendi toprak bütünlüğünü ve egemenliğini korumak için aldıkları önlemler sonucu hava taşımacılığı çok yavaşlamıştır
5
. Savaşın bitiminden uzun zaman sonra ekonomilerini düzelten başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere ülkeler arasında yapılan ikili antlaşmalar ve ICAO’nun kurulması sonrasında havacılık sektörü hareketlenmeye başlamıştır. Ülkeler arasında imzalanan Chicago gibi toplu sözleşmeler sayesinde ülkeler birbirlerine hava sahalarını ticaret için açmışlardır.
6
Ülkemiz açısından son dönemi değerlendirecek olursak ülkemizin bulunduğu jeopolitik konum dolayısıyla çok hassas bir konumda bulunmaktadır. Avrupa ve Asya’yı bağlayan geçiş noktası olan ülkemiz Körfez ülkelerindeki istikrarsızlıklar ve son dönemlerde gerçekleşen Arap baharındaki kargaşadan olumsuz etkilenmiştir. Arap ülkelerine düzenlenen seferlerin sayısı düşürülerek talep olmasına rağmen arz azaltılmıştır çoğu sefer iptal edilmiştir. Suriye’de yaşanan iç karışıklarda THY’nin birçok seferi iptal edilmiş yolcuların can ve mal güvenliği tehlikeye girmiştir.
7
-Ekonomik Krizlerin Havacılık Üzerine Etkisi
Ülkelerin yaşadığı ekonomik buhranlar küresel çapta etkiler doğurmaktadır. Örneğin Ekonomik Krizi, 2008 yılının son aylarında ortaya çıkan ve dünyanın birçok ülkelerini olumsuz yönde etkileyen ekonomik gelişmelerdir. 2000'li yıllar boyunca başta petrol olmak üzere bütün emtia ve tarım ürünleri fiyatlarında büyük bir yükseliş gözlendi. Çin ve Hindistan gibi yüksek nüfuslu ülkelerde gözlenen ekonomik büyüme bu ürünlere olan talebi arttırdı ve fiyatların yükselmesine neden oldu.
8
ABD'deki kriz kısa zamanda Avrupa'ya da sıçradı
ABD'deki kriz kısa zamanda Avrupa'ya da sıçradı. İzlanda'nın 3 büyük bankası iflas etti yılında İzlanda Kronası Avroya karşı % 40 değer kaybetti ve İzlanda'daki enflasyon oranı % 15'e ulaştı. Birleşik Krallık'taki taşınmaz mal piyasası da aynen ABD gibi büyük bir düşüşe geçti. İzlanda borsası 15’de 2008 yılında görülen ani düşüş bu krizin en büyük göstergesidir.
9
Bu düşüş sonrasında havayolu şirketleri tedbir planları oluştursalar da ABD merkezli havacılık şirketi olan Delta Airlines, yolcu trafiği ve filo büyüklüğü açısından dünyanın en büyük havayolu şirketiydi. Yükselen yakıt fiyatlarının ardından darboğaza giren şirket, 20.5 milyar dolar borçla iflas eden kurumlar kervanına katıldı Son dönemde yaşanan Avrupa krizinde ise yine en çok etkilenen sektörlerden biride havacılık sektörü oldu sadece ispanyada 2000 yılından sonra iflas eden havayolu şirketi sayısı 15 i geçti. Easyjet ve Ryanair gibi düşük maliyetli şirketlerinin ülkede faaliyet göstermeye başladığı dönemde birçok havayolu şirketi kuruldu fakat rekabet edemeyerek kapanmak zorunda kaldı. Quantum, Prima Air, Tadair, Cargo Sur, Air Comet, Air Europa Express, Andalusair Líneas Aéreas, Air Madrid gibi birçok şirket petrol fiyatlarındaki yükselme ve ekonomik kriz nedeniyle iflas etti ve binlerce kişiyi yolda bıraktı.
10
2011'de İspanya'da 12,5 milyon yolcu taşıyan ve filosunda 33 uçağı (19 Airbus A320, 5 Airbus 321, 9 McDonell Douglas) bulanan Spanair da en son bu kervana katılmış oldu.
11
Peki neden Avrupa böylesine büyük bir ekonomik kriz yaşadı ?
Yüksek Borçlar Yüksek Bütçe Açıkları Kayıt Dışı Ekonomi Düşük İhracat Kapasitesi Ekonomide Yüksek Kamu Payı
13
Dubai, BAE merkezli bir havayolu şirketidir.
Dubai Hükümeti'ne ait olan Emirates, Birleşik Arap Emirlikleri’nin uluslararası havayolu şirketidir. Kurulduğu günden bu yana ikinci yılı hariç her yılını karlılıkla bitiren Emirates , ticari temellerde çalışan bir havayolu olarak Dubai Hükümeti’nden finansal destek, garanti ve koruma almadan ticari faaliyetlerine devam ediyor. Dünyanın en genç filolarından birine sahip olan Emirates’in şu an hepsi geniş gövdeli toplam 152 adet uçağı bulunuyor. Emirates, 60’ın üzerinde ülkede 100’ü aşkın noktaya uçuyor.
14
Çok güçlü bir ekonomiye sahip olan dubanin ekonominin havacılık üzerine nasıl etkisi olur sorusuna en güzel örnektir aslında 1950 li yıllarda Trucial States’te petrol bulunmasının ardından ülkede yapılan Ar-Ge çalışmalarının hepsi petrol üzerine kaydırıldı.Bunun sonucuda çok geç olmadan yılında Dubai tarihinin dönüm noktası olan Fateh petrol yatağının bulunmasıydı. 20.yüzlının son çeyreğine kadar büyük çoğunluğu çöllerden oluşan bir ülke olan Dubai petrol bulunmasının ardından çok kısa bir sürede kendi kabuğuna sığmamaya başladı.Ülkeye yapılan yatırımları artıran Dubai hükümeti önceliği turizme verdi.
15
Dünyanın ilk 7 yıldızlı oteli olan Burj El-Arab (1999) açıldı
Dünyanın ilk 7 yıldızlı oteli olan Burj El-Arab (1999) açıldı.Ülkenin görüntüsü komple değişmişti artık. Şeyh Muhammed İnternet ve Medya şehirlerini ve yabancılar için özel mülkiyeti başlatarak “Yeni Dubai’nin temellerini attı.
16
1985 yılında kurulan Emirates şirketi o dönemin şartlarında Dubai’ye birçok deniz aşırı yatırımı ülkeye getirmişti. Ekonominin gelişmesiyle birlikte havacılığa yağtığı yatırımları artıran Dubai hükümeti Emirates şirketi ile dünyaya açıldı. .İlk olarak Emirates terminal 3 ve metro artan hava ve karayolu trafiğini karşılamak için açıldı. Yeni uçak siparişleri vererek filosunu yenileyen ve güçlendiren Emirates iç yapılanmaya da giderek bütün çalışanlarını kalifiye elemanlardan oluşturmaya çalıştı. Emiratesin diğer şirketlere nazaran en büyük avantajı arkasında güçlü bir devlet katkısının bulunmasıydı.
17
Gerek fiyat gerekse konfor ve rahatlık açısından bunu karşılayan Emirates dünyada söz sahibi olan bir şirket haline geldi Fakat bu gelişmeler haksız bir rekabetin doğmasına neden oldu. Arkasında büyük bir devlet desteği bulunduran Emirates şirketi rekabetçi piyasayı alt üst etti. Son gelişme olarak Quantas şirketiyle birleşen Emirates şirketi gücüne güç kattı. Müşterilerine geniş bir ağ olanağı sunan ve kusursuz bir seyahat deneyimi sağlayan, dünyanın önde gelen havayolu ortaklığını oluşturmuşlardır.
18
Emirates’in en büyük dezavantajı ise merkezi Dubai olan kuruluşun konumunun diğer Avrupa şirketlerinin konumuna nazaran bir hub görevi görmemesidir. Aktarmalı uçuşlarda merkez olarak bir geçiş noktasında bulunmaması şirketi negatif açıdan etkilemektedir. HUB: hareket ya da önem merkezi.
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.