Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
Yayınlayanİdris YAVUZYİĞİT Değiştirilmiş 9 yıl önce
1
NAMAZIN ÖNEMİ İdris YAVUZYİĞİT Idris Yavuzyigit /idrisyavuzyigit
2
“Peygamberimizin uyguladığı şekilde
NAMAZ “Peygamberimizin uyguladığı şekilde Kalp, dil ve bedenle birlikte yapılan, Tekbir ile başlayıp selâm ile son bulan, Teabbudi olup, Belli fiil ve sözleri içine alan, Allah'a karşı tesbîh, ta'zîm ve şükrün ifadesi bir ibadettir.”
3
Namazın Arapça karşılığı olan “salât” kelimesinin de iki anlamı var:
Namaz” Fars dilinden Türkçe’ye geçmiş bir kelime, duâ ve ibâdet anlamına. Namazın Arapça karşılığı olan “salât” kelimesinin de iki anlamı var: Biri duâ, diğeri “ateşe vurmak”.
4
NAMAZ Namaz duâdır. Namaz kılan bütün organlarıyla Allah’a duâ ederken âzâları âdetâ dil kesilir. Kul, bütün âzâlarının katıldığı bir lisan ile gönülden duâ edince duâsına icâbet edilmesi bir vaad-i ilâhîdir. Namaz ateşe vurmaktır. Nasıl eğri ağaçtan baston ve asâ gibi şeyler yapılacağında ateşe vurulup ısıtılarak düzeltilirse, insanın nefs-i emmâreden kaynaklanan eğrilikleri namaz sâyesinde zâhir olan azamet-i ilâhiyye nûrlarıyla ısıtılıp düzeltilir. (“Dîvân-ı İlahî'de Durmak” Altınoluk, 2003.Ekim.212.Sayı, Hasan Kâmil Yılmaz)
5
ALLAH İÇİN İBADET Namaz, Kur'an'da doksandan fazla ayette zikredilmektedir.. Namaz, hicretten bir buçuk yıl kadar önce Mi'rac (İsrâ) gecesinde farz kılınmıştır. Namaz farz kılınınca Cibril, Hz. Peygamber'e gelerek onu vadi tarafındaki Akabe denilen yere götürmüş, orada fışkıran su ile önce Cibrîl sonra Hz. Peygamber abdest almış ve beraberce iki rek'at namaz kılmışlardır. Hz. Peygamber mutlu bir biçimde eve gelmiş, eşi Hatice'nin elinden tutarak oraya götürmüş ve aynı şekilde Hatice ile birlikte abdest alıp iki rek'at namaz kılmışlardır. Kimi bilginlere göre İsrâ süresindeki “Namazda yüksek sesle okuma” âyeti, bu gizli namaz dönemiyle ilgilidir.
6
ALLAH İÇİN İBADET İslâm'ın başlangıç yıllarında namaz, sabah ve akşamleyin kılınan ikişer rekâttan ibaret iken, yaygın kabul gören görüşe göre, Miraç olayından sonra beş vakit namaz farz kılınmıştır. Farz olarak kılınan ilk namaz öğle namazı olmuştur.“ Yaygın kabule göre, Cibril'in Hz. Peygamber'e Kabe'de, namazın vakitlerini göstermek üzere imamlık etmesi Miraç olayının ertesi günü olmuştur.
7
İbadette esas olan özdür, huşûdur.
ALLAH İÇİN İBADET İbadet, yalnızca birtakım şekiller ve dış görünüşlerden ibaret değildir. İbadette esas olan özdür, huşûdur. Huşû olmadan yapılacak bir ibadetin içi boştur. Samimi bir Mümin her hareketinin ve davranışının Allah'ın rızasına uygun olup olmadığını göz önünde bulundurur. Böyle hareket ettiği takdirde her meşru fiil, bir ibadet hükmünü almaya başlar.
8
Benden başka ilâh yoktur. Bana kulluk et; Beni anmak için namaz kıl.”
ALLAH İÇİN NAMAZ KIL اِنَّنٖى اَنَا اللّٰهُ لَا اِلٰهَ اِلَّا اَنَا فَاعْبُدْنٖى وَاَقِمِ الصَّلٰوةَ لِذِكْرٖى “Muhakkak ki ben, Yalnızca ben Allah'ım. Benden başka ilâh yoktur. Bana kulluk et; Beni anmak için namaz kıl.” (Taha, 14)
9
الصَّلاةُ عِمَادُ الدِّينِ
ALLAH İÇİN NAMAZ KIL الصَّلاةُ عِمَادُ الدِّينِ Efendimiz (a.s); "Namaz dinin direğidir." buyurdu. (Beyhaki, Sünen)
10
ALLAH İÇİN İBADET Müslümanların namazı bir bakıma bütün yaratıkların muhtelif ibadet şekillerini bir arada toplamaktadır, yani namaz kainatın ibadet modeli olmaktadır. وَمَا اُمِرُوا اِلَّا لِيَعْبُدُوا اللّهَ مُخْلِصينَ لَهُ الدّينَ حُنَفَاءَ وَيُقيمُوا الصَّلوةَ وَيُؤْتُوا الزَّكوةَ وَذلِكَ دينُ الْقَيِّمَةِ "Oysa onlar, tevhid inancına yönelerek, dini yalnız Allah'a tahsis ederek O'na kulluk etmek, namazı kılmak ve zekatı vermekle emr olunmuşlardır. İşte doğru din budur" (Beyyine, 98/5).
11
NAMAZ SENİ KORUYACAK KALKANDIR
اُتْلُ مَا أُوحِيَ إِلَيْكَ مِنَ الْكِتَابِ وَأَقِمِ الصَّلَاةَ إِنَّ الصَّلَاةَ تَنْهَى عَنِ الْفَحْشَاء وَالْمُنكَرِ وَلَذِكْرُ اللَّهِ أَكْبَرُ وَاللَّهُ يَعْلَمُ مَا تَصْنَعُونَ “Sana vahyedilen Kitabı oku ve namazı kıl. Muhakkak ki namaz hayasızlıktan ve kötülükten alıkoyar. Allah'ı anmak elbette en büyük ibadettir. Allah yaptıklarınızı bilir.” (Ankebut, 29/45)
12
وَاعْبُدْ رَبَّكَ حَتّٰى يَاْتِيَكَ الْيَقٖينُ
HAYAT BOYU NAMAZ وَاعْبُدْ رَبَّكَ حَتّٰى يَاْتِيَكَ الْيَقٖينُ “Ve sana yakîn (ölüm) gelinceye kadar Rabbine ibadet et!” (Hicr, 15/99.) حَافِظُوا عَلَى الصَّلَوَاتِ وَالصَّلوةِ الْوُسْطى وَقُومُوا لِلّهِ قَانِتينَ "Bütün namazları ve orta namazı muhafaza edin ve Allah için boyun eğerek kalkıp namaza durun.. " (Bakara, 2/238). اِنَّ الصَّلوةَ كَانَتْ عَلَى الْمُؤْمِنينَ كِتَابًا مَوْقُوتًا "Şüphesiz namaz, müminlere, vakitle belirlenmiş olarak farz kılınmıştır" (Nisa, 4/103).
13
5 VAKİT NAMAZ فُرِضَتْ عَلى النَّبىِّ لَيْلَةً أُسْرِىَ بِهِ الصَّلاَةُ خَمْسِينَ، ثُمَّ نَقَصَتْ حَتَّى جُعِلَتْ خَمْساً، ثُمَّ نُودِى يَا مُحَمَّدٌ: إنَّهُ لاَ يُبَدَّلُ الْقَوْلُ لَدَىَّ، وَإنَّ لَكَ بِهذِهِ الخَمْسِ خَمْسِينَ. Hz. Enes (r.a) anlatıyor: "Rasûlullah (a.s)'a Mi'râc'a çıktığı gece elli vakit namaz farz kılındı. Sonra bu azaltılarak beşe indirildi. Sonra da şöyle hitap edildi: "Ey Muhammed! Artık, nezdimde (hüküm kesinleşmiştir), bu söz değiştirilmez. Bu beş vakit, (Rabbinin bir lütfu olarak on misliyle kabul edilerek) senin için elli vakit sayılacaktır." [Buhârî, Bed'ül-Halk 6; Nesâî, Salât 1]
14
her günde beş vakit namazı
إنّ الّلهَ تَعَالى فرَضَ على كُلِّ مُسْلِمٍ ومُسْلِمَةٍ فى كُلِّ يَوْمٍ وَليْلَةٍ خَمْسَ صَلَوَاتٍ “Allah Teala her Müslüman erkek ve kadına her günde beş vakit namazı farz kılmıştır” (kaynaklarıyla müminlere vaazlar s. 335)
15
NAMAZ ÇOK ZOR OLAN BİR İBADET Mİ?
16
NAMAZ KILAN BİR KİŞİ GÜNDE
15 “E’uzü billahi Mineşşeydanir Racim” 40 “Bismillahirrahmanirrahim” 40 Fatiha 40 Sure Veya Ayet 40 Ruku Ve 120 “Subhane Rabbiyel Azım” “Yegane azamet sahibi olan Rabbimin şanını yüceltirim” 80 Secde Ve 240 “Sübhane Rabbiyel A’la” “Yegane yüce olan rabbimin şanını yüceltirim” 26 “Esselamü Aleyküm Ve Rahmetüllah” 165 “Sübhanellah” 165 “Elhamdülillah” 365 “Allah’ü Ekber” demektedir. 876 GÜZELLİK VE LÜTUF
17
Allah ile mutat randevusu, Namaz Dinin Direği,
NAMAZ NEDİR? Namaz, Müminin miracı, Allah ile mutat randevusu, Namaz Dinin Direği, Allah’ın özel davetine icabet, Hayatımızın terazisi, Efendimizden bize kalan en güzel hediye Kötülüklere karşı kalkan…
18
İle sabit muhkem bir farzdır. Farz olduğunu inkar eden kafir olur.
NAMAZ’IN FARZ OLMASININ SELİLLERİ Namaz: KUR’AN-I KERİM SÜNNET İCMA İle sabit muhkem bir farzdır. Farz olduğunu inkar eden kafir olur. Farz olduğuna inandığı halde, namazını kılmayan kimse kafir olmaz. Ancak büyük günah işlemiş olur.
19
NAMAZ’IN FARZ OLMASININ ŞARTLARI
Bir İnsana Namazın Farz Olabilmesi İçin Üç Şartın Bulunması Gerekir. Müslüman Olmak Ergenlik Yaşına Gelmiş Olmak Akıllı Olmak
20
NAMAZ’IN FARZ OLMASININ ŞARTLARI
رُفِعَ الْقَلَمُ عَنْ ثَلَاثَةٍ عَنِ النّائِمِ حَتّٰى يَسْتَيْقِظَ وعَنِ الصَّبِيِّ حَتّٰى يَحْتَلِمَ وَعَنِ الْمَجْنُونِ حَتّٰى يَعْقِلَ “Üç kişiden teklif kaldırıldı: Uyanıncaya kadar uyuyandan, Bulüğa erinceye kadar sabiden, Aklı başına gelinceye kadar mecnundan.” (Ebu davut ve nesai)
21
VAKTİ BULUNMAYAN TATAVVU, REGAİB MÜSTEHAP MENDUP
TEHECCÜD KUŞLUK İSTİHARE YAĞMUR HUSUF (AY) KÜSUF TAHİYYETÜL MESCİD EVVABİN TEVBE TESBİH İHRAMA GİRİŞ YOLCULUĞA ÇIKIŞ YOLCULUKTAN DÖNÜŞ HACET ABDEST VE GUSÜL NAMAZ ÇEŞİTLERİ FARZ NAMAZLAR AYN 5 VAKİT CUMA KİFAYE CENAZE VACİP NAMAZLAR LİAYNİHİ VACİP VİTİR BAYRAM NAMAZLARI TİLAVET SECDESİ LİĞAYRİHİ VACİP NEZİR NAMAZI SEHİV SECDESİ NAFİLE NAMAZIN KAZASI NAFİLE NAMAZLAR VAKTİ BULUNAN MÜEKKED-GAYRİ MÜEKKED, REVATİB 5 VAKİT NAMAZIN SÜNNETLERİ TERAVİH
22
NAMAZ VAKİTLERİ BELİRLİDİR
فَاِذَا قَضَيْتُمُ الصَّلٰوةَ فَاذْكُرُوا اللّٰهَ قِيَامًا وَقُعُودًا وَعَلٰى جُنُوبِكُمْ فَاِذَا اطْمَاْنَنْتُمْ فَاَقٖيمُوا الصَّلٰوةَ اِنَّ الصَّلٰوةَ كَانَتْ عَلَى الْمُؤْمِنٖينَ كِتَابًا مَوْقُوتًا “Namazı bitirince de ayakta, otururken ve yanınız üzerinde yatarken (daima) Allah'ı anın. Huzura kavuşunca da namazı dosdoğru kılın; çünkü namaz müminler üzerine vakitleri belli bir farzdır.” (Nisa4/103)
23
NAMAZ’IN VAKTİNE RİAYET ETMELİ
قَالَ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ افْتَرَضْتُ عَلَى أُمَّتِكَ خَمْسَ صَلَوَاتٍ وَعَهِدْتُ عِنْدِي عَهْدًا أَنَّهُ مَنْ حَافَظَ عَلَيْهِنَّ لِوَقْتِهِنَّ أَدْخَلْتُهُ الْجَنَّةَ وَمَنْ لَمْ يُحَافِظْ عَلَيْهِنَّ فَلَا عَهْدَ لَهُ عِنْدِي Resulullah buyurdular ki: “Allah-u Zülcelal hazretleri buyurdu ki”: “Senin ümmetine beş vakit namazı farz kıldım ve kim bunu vaktinde kılmaya devam ederse onu cennete koyacağım diye katımda ahidde bulundum. Kim de bunu vaktinde kılmaya devam etmezse katımda onun için hiçbir ahid yoktur.” İbn Mace
24
NAMAZ RİAYET ETMELİ Zenbilli Ali Efendi, Bayezid-i Veli camisinin açılışında namaz için toplanmış olan cemaate şöyle diyordu: - Cemaat-i Müslimin! İçimizde Baliğ olduğu günden şu ana kadar hiçbir namazını terk etmemiş kim varsa namazı o kıldırsın. Şimdi lütfen böyle olan zat mihraba geçsin, bekliyoruz.. dedi. Cemaat bir anda sükut kesilmişti. Kimse yerinden kalkmıyor, mihraba geçmiyordu. Bir kişi Zenbilli'ye doğru yürüdü, kulağına eğildi ve: -Rabb'ime şükürler olsun, şehzadeliğimde ve sultanlığımda, hazarda da, seferde de bir vakit namazımı terk etmedim, dedi. Bu sözlerden sonra mihraba geçti. Yüreklerde coşku ve ürperti hasıl eden bir sesle ellerini kaldırdı ve: -Allahu Ekber! dedi. İmam, Sultan İkinci Bayezid Han'dan başkası değildi.
25
NAMAZ RİAYET ETMELİ * Bu görevin yerine getirilmesi için dinimiz her türlü kolaylığı sağlamıştır: - Su bulamayanlar, teyemmüm ederek, (Mâide, 5/6.) - Bir tehlikeden korkanlar yaya veya binit üzerinde, (Bakara,2/239.) - Yolcular, dört rekatlı farzları ikişer rekat olarak, (Müslim, Salâtü’l-müsâfirîn, 4.I, 478.) - Zaruret ve ihtiyaç halinde öğle ile ikindi, akşam ile yatsı namazlarını öğle veya ikinde, akşam veya yatsı vaktinde birleştirerek, (Buhârî, Taksîrü’s-salâti, 13, II.39.) - Savaş halinde olanlar, nasıl güçleri yetiyorsa o şekilde, (Nisa, 4/102.) - Korku halinde olanlar, yürüyerek veya binit üzerinde, (Bakara,2/239.) -Ayakta durmaya güçleri yetmeyen hasta ve özürlüler, oturarak, buna da güçleri yetmeyenler, yatarak namazlarını kılabilirler . (Al-i İmran, 3/191.) Kadınların özel halleri, deli olmak, bayılmak ve unutmak hariç namaz kılmamanın hiç bir mazereti yoktur.
26
NAMAZ RİAYET ETMELİ Allah Resulü şöyle buyuruyor:
بَيْنَ الكُفْرِ وَاﻹيمَانِ تَرْكُ اﻟﺼﻼةِ. “İman ile küfür arasındaki fark namazı terk etmektir” Tirmizî, İman, 9. No: V, 13.
27
NAMAZ’IN VAKTİ
28
NAMAZIMIZ İHLASLI OLSUN
وَمَا اُمِرُوا اِلَّا لِيَعْبُدُوا اللّٰهَ مُخْلِصٖينَ لَهُ الدّٖينَ حُنَفَاءَ وَيُقٖيمُوا الصَّلٰوةَ وَيُؤْتُوا الزَّكٰوةَ وَذٰلِكَ دٖينُ الْقَيِّمَةِ “Halbuki onlara ancak, dini yalnız O'na has kılarak ve Hanifler olarak Allah'a kulluk etmeleri, namaz kılmaları ve zekât vermeleri emrolunmuştu. Sağlam din de budur.” (Beyyine 98/5)
29
“Allah Teâlâ kalblerinize ve amellerinize bakar.”
NAMAZIMIZ İHLASLI OLSUN «إِنَّ الله لا يَنْظُرُ إِلى أَجْسامِكْم ، وَلا إِلى صُوَرِكُمْ ، وَلَكِنْ يَنْظُرُ إِلَى قُلُوبِكُمْ وَأَعمالِكُمْ » “Allah Teâlâ sizin bedenlerinize ve yüzlerinize değil, kalblerinize ve amellerinize bakar.” (Müslim, Birr 33)
30
NAMAZIMIZ İHLASLI OLSUN
اَلَّذٖينَ هُمْ فٖى صَلَاتِهِمْ خَاشِعُونَ قَدْ اَفْلَحَ الْمُؤْمِنُونَ Gerçekten müminler kurtuluşa ermiştir; Onlar ki, namazlarında huşû içindedirler; (Mü'minûn 1,2.)
31
NAMAZIMIZ İHLASLI OLSUN
Hz. Ömerin namazı O büyük Ömer, ateşgede İranlının vurduğu hançer darbeleriyle yaralanmış ve koma halinde upuzun yatıyordu. Yediği içtiği dışarı çıkıyor; ne bir ses veriyor nede seslere alaka duyuyordu. Hizmetçisi gelip yemek veya su isteyip istemediğini sorunca, ya cevapsız bırakıyor ya da sadece gözleriyle “ hayır” deyip geçiştiriyordu. Fakat ey müminlerin emiri! Namaz” deyince , “ha işte kalkıyorum, namazı terkedenin İslam’dan nasibi yoktur” deyip yaralarından kan aka aka namazını kılıyordu.
32
NAMAZIMIZ İHLASLI OLSUN
Allah Rasûlü (s,a.) buyurdular: - Münafıkların huşûundan Allah'a sığının! Sahâbiler; - Münafıkların huşûu nasıl olur? diye sordular. Allah Rasûlü: - Beden zahiren huşûda, fakat kalp nifakta, buyurdu.
33
NAMAZIMIZ İHLASLI OLSUN
Bir hadiste de şöyle buyrulmuştur: “Namaz tevâzudur, yalvarmadır, günahtan pişmanlıktır ve ellerini kaldırıp “Allah’ım!” diye yakarmadır. Kim böyle yapmazsa namazı eksiktir.” (Tirmizi, Salat, 166)
34
NAMAZIMIZ İHLASLI OLSUN
Cüneyd Bağdâdî’ye sordular: - Namazın farzı nedir? O şu karşılığı verdi: -Dünya ile bağları koparmak, dikkati toplayarak divân-ı ilâhîde durmak.
35
NAMAZIMIZ İHLASLI OLSUN
“Sünnetin İçin Ya Rasulellah!” (Cemaat katılmak için şuur gerekir) İki gözü kor olan bir zat vakit namazlarını cemaatle kılmaya özen gösterir. Bir keresinde bu zat camiye giderken düşer ve bası yaralanır. Eve dönünce hanımı kendisine çıkışır. “Sen amasın evinde kıl!”Ama hanımına şöyle cevap verir: “Onun sunneti uğruna değil basım vücudum parçalansa az gelir.” Âma düşüp yaralandığı günün gecesinde Efendimizi rüyasında görür. Efendimiz ona :“Hanımınla niçin münakaşa ettin” diye sorar. Ama: “Sünnetin için ya Rasulellah“ diye cevap verir. Efendimiz amanın gözlerini sıvazlayıp göz nurunu iade eder. (Kürsüden Gönüllere Hikmet Pırıltıları, Mehmet ERGUN, S.18)
36
NAMAZIMIZ İHLASLI OLSUN
Ebu Talha, namazda bir kuşun dikkatini dağıtması üzerine kaybettiği manevi kazancın yerini tutar ümidiyle bahçesini ALLAH yolunda sadaka olarak vermişti. Hz. Ali ayağına saplanan bir ok için ben namaza durayım sizde onu çıkarın diyordu.
37
NAMAZIMIZ İHLASLI OLSUN
Ebû Hüreyre’den nakledilen şöyle bir hadis vardır: “İnsan namaz kılarken Allah’ın huzurunda ve divan-ı ilâhîsindedir. Namazda sağa sola yönelecek olursa Allah buyurur ki: Kime bakıyorsun? Benden daha hayırlı birine mi? Ey Âdemoğlu bana yönelirsen Ben sana dikkatle baktığın kimselerden dah hayırlıyım.” (et-Terğib ve’t-Terhib, I, 370 el-Bezzâr’dan)
38
NAMAZIMIZ İHLASLI OLSUN
“En kötü hırsız namazından çalandır.” (Dârimî, Salât, 78; Muvatta; Sefer, 72) “Nice namaz kılanlar vardır ki onların namazdan nasîbi yorgunluk ve zahmetten başkası değildir.” (Mevsûa etrâfi’l-hadîs, VI, 469)
39
mükâfatları Allah katındadır.
NAMAZ KILANLARIN MÜKAFATI اِنَّ الَّذينَ امَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ وَاَقَامُوا الصَّلوةَ وَاتَوُا الزَّكوةَ لَهُمْ اَجْرُهُمْ عِنْدَ رَبِّهِمْ وَلَا خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلَا هُمْ يَحْزَنُونَ “İman edip salih ameller işleyen, beş vakit namazı dosdoğru kılıp servetinin zekatını verenlerin mükâfatları Allah katındadır. Onlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir”. (Bakara,2/ 277.)
40
NAMAZ KILANLARIN MÜKAFATI Beş vakit namazınızı kılınız.
Peygamberimiz Veda Hutbesinde; اتقوا الله ربكم و صلوا خمسكم و صومو شهركم و ادوا زكاة اموالكم و اطيعوا ذا امركم تدخلوا جنة ربكم “Rabb’ınız Allah’a karşı gelmekten sakınınız Beş vakit namazınızı kılınız. Ramazan orucunuzu tutunuz. Malınızın zekatını veriniz. Amirlerinizin (Allah’a isyan olmayan) emirlerine uyunuz. Rabbinizin cennetine girersiniz” müjdesini vermiştir.
41
NAMAZ KILANLARIN MÜKAFATI
Rebî'a İbnu Ka'b el-Eslemî anlatıyor: "Ben Resülullah (A.S.V.) ile beraber gecelemiştim, kendisine abdest suyunu ve başkaca ihtiyaçlarını getirdim. Bana: "Dile benden (ne dilersen)!" buyurdu. Ben: "Senden cennette seninle beraberlik diliyorum!" dedim. Bana: "Veya bundan başka bir şey?" dedi. Ben: "Hayır, sadece bunu istiyorum!" dedim. "Öyleyse kendin için çok secde ederek bana yardımcı ol!" buyurdu."
42
NAMAZ KILMAYANLAR VE NAMAZI ZAYİ EDENLER
فَخَلَفَ مِن بَعْدِهِمْ خَلْفٌ أَضَاعُوا الصَّلَاةَ وَاتَّبَعُوا الشَّهَوَاتِ فَسَوْفَ يَلْقَوْنَ غَيًّا “Onların peşinden öyle bir nesil geldi ki bunlar namazı bıraktılar; nefislerinin arzularına uydular. Bu yüzden ilerde azgınlıklarının cezasını çekeceklerdir.” (Meryem, 19/59) Kıyamet günü, cehennemliklere, Cehenneme girmenize sebep nedir, diye sorulduğunda, onların; مَا سَلَكَكُمْ فِي سَقَرَ {42}قَالُوا لَمْ نَكُ مِنَ الْمُصَلِّينَ {43} وَلَمْ نَكُ نُطْعِمُ الْمِسْكِينَ {44} وَكُنَّا نَخُوضُ مَعَ الْخَائِضِينَ {45} وَكُنَّا نُكَذِّبُ بِيَوْمِ الدِّينِ "Nedir sizi Sekar'a (Cehennem'e) sokan?" diye (sorulunca); Suçlular der ki: "Biz namaz kılanlardan değildik." "Yoksula da yedirmezdik." "Boş şeylere dalanlarla dalar giderdik." "Ceza gününü yalanlardık." (Müddessir, 74/42-46) diyerek Kur'an-ı Kerim'de haber verilmektedir.
43
"Biz namaz kılanlardan değildik."
Kıyamet günü, cehennemliklere, Cehenneme girmenize sebep nedir, diye sorulduğunda, مَا سَلَكَكُمْ فِي سَقَرَ {42}قَالُوا لَمْ نَكُ مِنَ الْمُصَلِّينَ {43} وَلَمْ نَكُ نُطْعِمُ الْمِسْكِينَ {44} وَكُنَّا نَخُوضُ مَعَ الْخَائِضِينَ {45} وَكُنَّا نُكَذِّبُ بِيَوْمِ الدِّينِ "Nedir sizi Sekar'a (Cehennem'e) sokan?" diye (sorulunca); Suçlular der ki: "Biz namaz kılanlardan değildik." "Yoksula da yedirmezdik." "Boş şeylere dalanlarla dalar giderdik." "Ceza gününü yalanlardık." (Müddessir, 74/42-46) diyerek cevap verecekleri Kur'an-ı Kerim'de haber verilmektedir.
44
“Yazıklar olsun o namaz kılanlara ki,
NAMAZ KILMAYANLAR VE NAMAZI ZAYİ EDENLER فَوَيْلٌ لِلْمُصَلّٖينَ ﴿٤﴾ اَلَّذٖينَ هُمْ عَنْ صَلَاتِهِمْ سَاهُونَ ﴿٥﴾ اَلَّذٖينَ هُمْ يُرَاؤُنَ ﴿٦﴾ “Yazıklar olsun o namaz kılanlara ki, onlar namazlarını ciddiye almazlar. Onlar gösteriş yapanlardır” (Maun 4-6)
45
NAMAZ KILMAYANLAR VE NAMAZI ZAYİ EDENLER
“Babamın En Dikkat Çekici Tarafı Namaz Kılmayışı idi” Gencin biri Mescid-i Saadetin kapısına gelir, gözyaşı dökmeye baslar. Onun üzüntüsünü gören Efendimiz: “Ey delikanlı neden ağlıyorsun?” Genç: “Babam vefat etti. Cenazesini kimse kıldırmaya yanaşmıyor, onun için ağlıyorum” der. Efendimiz yanında bulunan Hz. Ebu Bekir ve Hz. Ömer'e: “Gidiniz bu gencin babasının cenazesini yıkayıp defnini yapın!” diye emreder. Giderler az sonra geri gelirler. Hem de cenazeye el sürmeden. Efendimiz: “Neden geldiniz? Niçin cenazeyi kaldırmadınız” diye sorar. Hz. Ebu Bekir ve Hz. Ömer: “Ya Rasulüllah biz bu cenazeyi normal bir insan seklinde görmedik. Sekli değişmiş hüviyeti nesholmuş. Endişeye düştüğümüzden cenazeye el sürmeden sana geldik ya Rasulellah!” diye cevap verirler. Efendimiz olay yerine gider. Cesedin korkunç olduğunu görür. Dua eder ceset normale döner. Yıkayıp defnederler. Efendimiz daha sonra gence babasının durumunu sorar. “Babanızın en dikkate sayan tarafı neydi?” diye. Genç cevap verir: “Babamın en dikkat çeken tarafı namaz kılmayışı idi. Alnı secdeye gelmez yaratanına ibadet etmezdi. Genc başka şeyler söylemek istediyse de Efendimiz: “Yeter durum anlaşıldı. Bu kafidir” demek suretiyle namazın önemini arz eder. (Onlar Böyleydi, Ahmet Sahin, s.220–221)
46
MÜNAFIKLARIN NAMAZI اِنَّ الْمُنَافِقٖينَ يُخَادِعُونَ اللّٰهَ وَهُوَ خَادِعُهُمْ وَاِذَا قَامُوا اِلَى الصَّلٰوةِ قَامُوا كُسَالٰى يُرَاؤُنَ النَّاسَ وَلَا يَذْكُرُونَ اللّٰهَ اِلَّا قَلٖيلًا “Şüphesiz münafıklar Allah'a oyun etmeye kalkışıyorlar; halbuki Allah onların oyunlarını başlarına çevirmektedir. Onlar namaza kalktıkları zaman üşenerek kalkarlar, insanlara gösteriş yaparlar, Allah'ı da pek az hatıra getirirler” (Nisa 142) وَمَا مَنَعَهُمْ اَنْ تُقْبَلَ مِنْهُمْ نَفَقَاتُهُمْ اِلَّا اَنَّهُمْ كَفَرُوا بِاللّٰهِ وَبِرَسُولِهٖ وَلَا يَاْتُونَ الصَّلٰوةَ اِلَّا وَهُمْ كُسَالٰى وَلَا يُنْفِقُونَ اِلَّا وَهُمْ كَارِهُونَ “Onların harcamalarının kabul edilmesini engelleyen, onların Allah ve Resûlünü inkâr etmeleri, namaza ancak üşenerek gelmeleri ve istemeyerek harcamalarından başka bir şey değildir”. (Tevbe 54)
47
MAZERETLERİMİZ NE İŞE YARAYACAK ACABA…
Bu kadar vakti ne için harcıyoruz, Dünyalık için değil mi? İyi para kazanalım, rahat yaşayalım, hepsi bunun için değil mi? Bir daha düşünelim, kim götürmüş bir bez parçasından başka bir şey, Oraya gittiğimizde imandan sonra ilk sorulacak soru namazdır. O zaman ne cevap vereceğiz, vaktim yok diyemeyiz, yer bulamadım diyemeyiz, işim vardı diyemeyiz . Belki şunu deriz: 'Bu kadar çabuk beklemiyordum ölümü yoksa kılacaktım ileride namazımı kaza namazı da kılacaktım'... ama yaşım genç daha yaşlanınca kılarım değil mi hem o zaman bol bol vaktim de olacak, ya yaşlanamazsak...? Ya NAMAZ kılmadan bizim namazımız kılınırsa!! Ya bu dar ve soğuk kabirde ne diyeceğiz ben çok yoğundum namaz kılamadım mı diyeceğiz..???
48
Daha gencim, İşlerimi bir yoluna koyayım,
MAZERETLERİMİZ NE İŞE YARAYACAK ACABA… Daha gencim, İşlerimi bir yoluna koyayım, Hele emekli olayım, ellili yaşlara geleyim, Ben namaz kılmıyorum ama kalbim temiz, sen kalbe bak, Çalışmakta ibadettir, bende çalışarak ibadet ediyorum, Sen benim namaz kılmadığıma bakma, benim babam hacıdır, dedem hocadır… gibi bir takım bahanelerle namazlarımızı askıya alıyoruz.
49
NAMAZIN ENGELİ OLAMAZ Hiçbir şey; iş, ticaret, görev, meşgale ve mazeret mümini namazdan alıkoyamaz. Bu görevin yerine getirilmesi için dinimiz her türlü kolaylığı sağlamıştır. رِجَالٌ لَا تُلْهٖيهِمْ تِجَارَةٌ وَلَا بَيْعٌ عَنْ ذِكْرِ اللّٰهِ وَاِقَامِ الصَّلٰوةِ وَاٖيتَاءِ الزَّكٰوةِ يَخَافُونَ يَوْمًا تَتَقَلَّبُ فٖيهِ الْقُلُوبُ وَالْاَبْصَارُ “Onlar, ne ticaret ne de alış-verişin kendilerini Allah'ı anmaktan, namaz kılmaktan ve zekât vermekten alıkoyamadığı insanlardır. Onlar, kalplerin ve gözlerin allak bullak olduğu bir günden korkarlar”. (Nûr 37.)
50
NAMAZIN ENGELİ OLAMAZ Ukbe İbnu Amir (R.A.) anlatıyor: "Rasulüllah (A.S.V.)'ın şöyle söylediğini işittim: "Rabbin, koyun güden bir çobanın, bir dağın zirvesine çıkıp namaz için ezan okuyup sonra da namaz kılmasından hoşlanır.. ve AIIah Teâlâ şöyle der: "Benim şu kuluma bakın! Ezan okuyor, namaz kılıyor, yani benden korkuyor. Kasem olsun, kulumu affettim ve onu cennetime dahil ettim."
51
İLK HESABIN NAMAZ’DAN OLACAK
يُؤْتَى بِالْعَبْدِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ فَيَقُولُ اللَّهُ لَهُ أَلَمْ أَجْعَلْ لَكَ سَمْعًا وَبَصَرًا وَمَالًا وَوَلَدًا وَسَخَّرْتُ لَكَ الْأَنْعَامَ وَالْحَرْثَ وَتَرَكْتُكَ تَرْأَسُ وَتَرْبَعُ فَكُنْتَ تَظُنُّ أَنَّكَ مُلَاقِي يَوْمَكَ هَذَا قَالَ فَيَقُولُ لَا فَيَقُولُ لَهُ الْيَوْمَ أَنْسَاكَ كَمَا نَسِيتَنِي "Kıyamet günü kul (hesap vermek üzere huzur-u İlahîye) getirilir. Yüce Allah; -"Ben sana kulak, göz, mal ve evlat vermedim mi? Hayvanları ve ekimi senin emrine vermedim mi? Seni bunlara baş olmak, onlardan istifade etmek üzere serbest bırakmadım mı? Acaba, benimle bugünkü şu karşılaşmanı hiç düşündün mü?" diye soracak. Kul da: "Hayır" diyecek. Yüce Allah: -"Öyleyse bugün ben de seni unutacağım, tıpkı senin (dünyada) beni unuttuğun/hatırlamadığın gibi!" buyuracak.“ (Tirmizî, Sıfatü’l-Kıyame 6. IV, 619)
52
“Kulun kıyamet gününde, hesabı ilk önce sorulacak ameli namazdır.
İLK HESABIN NAMAZ’DAN OLACAK İnsanlar öldükten sonra dirilecekler ve Allah'ın huzurunda dünyada yaptıklarının hesabını vereceklerdir. O gün ibadetlerden ilk sorgulama namazdan olacaktır. Nitekim Peygamberimiz şöyle buyurmuştur; إِنَّ أَوَّلَ مَا يُحَاسَبُ بِهِ الْعَبْدُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ مِنْ عَمَلِهِ صَلاَتُهُ فَإِنْ صَلُحَتْ فَقَدْ أَفْلَحَ وَأَنْجَحَ وَإِنْ فَسَدَتْ فَقَدْ خَابَ وَخَسِرَ “Kulun kıyamet gününde, hesabı ilk önce sorulacak ameli namazdır. Eğer namazı dürüst çıkarsa kurtulmuş ve kazanmıştır. Eğer namazı düzgün çıkmazsa kaybetmiştir.” (Tirmizî, Salât, 305)
53
NAMAZ GÜNAHLARA KEFARETTİR
Peygamberimiz (a.s) buyuruyor ki; الصَّلاَةُ الْخَمْسُ وَالْجُمُعَةُ إِلَى الْجُمُعَةِ كَفَّارَةٌ لِمَا بَيْنَهُنَّ مَا لَمْ تُغْشَ الْكَبَائِرُ . “Beş vakit namaz ve Cuma namazı, namaz vakitleri ve iki Cuma arasında işlenen küçük günahlara -büyük günahlar işlenmedikçe- keffarettir.” (Müslim, Tahare, 5)
54
NAMAZ GÜNAHLARA KEFARETTİR
Ebü Ümâme (R.A.) anlatıyor: Resülullah (A.S.V.) ile beraber mescitte idik. O esnada bir adam geldi ve: Ey Allah'ın Resulü, ben bir hadd işledim.. Bana cezasını ver!" dedi.. Resülullah adama cevap vermedi. Adam talebini tekrar etti. Resülullah yine sükut buyurdu. Derken namaz vakti girdi ve namaz kılındı. Resülullah (A.S.V.) namazdan çıkınca adam yine peşine düştü, ben de adamı takip ettim. Ona ne cevap vereceğini işitmek istiyordum. Efendimiz adama: "Evinden çıkınca abdest almış, abdestini de güzel yapmış mıydın?" buyurdu. O: "Evet ey Allah'ın Resulü!" dedi. Efendimiz: "Sonra da bizimle namaz kıldın mı?" diye sordu. Adam: "Evet ey Allah'ın Resulü!" deyince, Efendimiz: "Öyleyse Allah Teâlâ günahını affetti" buyurdu."
55
NAMAZ GÜNAHLARA KEFARETTİR
Beş vakit namazını kılan kimse günde beş defa bir nehirde yıkanan kimse gibidir: أرَأيْتُمْ لَوْ أنَّ نَهْراً بِبَابِ أحَدِكُمْ يَغْتَسلُ فِيهِ كُلَّ يَوْمٍ خَمْسَ مَرَّاتٍ مَا تَقُولُونَ يُبْقِى ذلِكَ مِنْ دَرَنِهِ شَيْئاً؟ قالُوا: َﻻ يُبْقِى ذلِكَ مِنْ دَرَنِهِ شَيْئاً. قالَ: فذلِكَ مَثَلُ الصَّلَواتِ الخَمْس، يَمْحُوا اللّهُ بِهَا الخَطَايَا “Ne dersiniz? Birinizin kapısının önünde bir ırmak olsa ve burada günde beş defa yıkansa bu kimsede hiç kir kalır mı? (Sahabenin); ‘Hayır hiç bir kir kalmaz’ diye cevap vermeleri üzerine “İşte beş vakit namaz da böyledir. Allah, bu sebeple günahları temizler, yok eder” ( Nesâî, Salât 7,)
56
NAMAZ GÜNAHLARA KEFARETTİR
يَتَعاقَبُونَ فِيكُمْ ﻣﻼئِكَةٌ بِاللَّيْلِ وﻣﻼئِكَةٌ بِالنَّهَارِ، وَيَجْتَمِعُونَ في اﻟﺼﻼةِ الْفَجْرِ وَ اﻟﺼﻼةِ الْعَصْرِ ثُمَّ يَعْرُجُ الَّذِينَ بَاتُوا فىكُمْ فيَسْألُهُمْ، وَهُوَ أعْلَمُ بِكُمْ، كَيْفَ تَرَكْتُمْ عِبَادِى فَيَقُولُونَ: تَرَكْنَاهُمْ وَهُمْ يُصَلُّونَ وَأتَيْنَاهُمْ وَهُمْ يُصَلُّونَ. “Gece ve gündüz melekleri sizi takip ederler. Sabah ve ikindi namazlarında toplanırlar. Sonra sizinle geceleyen melekler, ilâhî huzura çıkarlar. Rab’leri onlara, “-onları en iyi bir şekilde bildiği halde- kullarımı nasıl terk ettiniz?” diye sorar. Melekler, “onları namaz kılarken terk ettik ve namaz kılarken bulduk” cevabını verirler” (Buharî, Mevâkitu's-Salat 16)
57
NAMAZ FERAHLIK VERİR Hz. Huzeyfe (R.A.) anlatıyor: "Resülullah (A.S.V.)'ı herhangi bir şey üzecek olursa namaz kılardı."
58
İLK HESABIN NAMAZ’DAN OLACAK
Namaz kılan Müslüman, ibadetinde "İhsan" mertebesini; Allah'ı görüyor gibi ibadet etmek hedefini gerçekleştirmelidir. İnsan, ömrü boyunca kıldığı namazlarında bu hedefe ulaşmaya ve bu hakikati yakalamaya çalışmalıdır.
59
NAMAZ Namaz Allah'ı Hatırlatır Namaz Dinin Direğidir
Namaz Verilen Nimetlere Karşı Allah'a Bir Teşekkürdür Namaz Vaktin Kıymetini Öğretir Namaz İnsanların Eşit Olduğunu Hatırlatır Namaz Müminin Mîracıdır Namaz Sağlığı Olumlu Şekilde Etkiler Kıyamet Günü İlk Soru Namazdan Olacaktır Namaz Günahlara Kefarettir. Namazı Kılmamak Büyük Günahtır Namaz, imandan sonra gelen en büyük hakikattir Namaz kılmak, bir tesbih, bir ta’zim ve bir şükürdür Namaz kılmak hem çok kolay hem de çok kârlı bir ticarettir Namazdaki secde, kulun Allah’a en yakın olduğu andır Namaz, günde beş defa Allah’a hesap vermenin adıdır Namaz, insanı bütün fuhşiyata ve kötülüklere karşı koruyan bir siperdir
60
Bu vaaz İdris YAVUZYİĞİT Tarafından “Cemaatle Namaz Kılmanın Önemi Ve Ezana İcabet” Dr. Mehmet CANBULAT, “Cemaatle Namazın Önemi Ve Fıkhi Boyutu” (Ahmet ÜNAL), “Namazın Önemi Ve Hikmetleri” Mehmet KAPUKAYA, “Dinin Direği Namaz” Rafet ALTUNCU, Hazırlamış Oldukları Vaaz, Makale Örneklerinden İstifade Edilerek Hazırlanmıştır.
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.