Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
1
PEDiATRiDE ZEHiRLENMELERiN TANI VE TEDAViSi
Yrd. Doç.Dr. Suat BİÇER Yeditepe Üniversite Hastanesi Çocuk Acil
2
TANIM Zehirlenme; toksik bir maddenin değişik yollardan, vücuda zarar verecek miktarda alınması sonucu organizma için zararlı etkilerin ortaya çıkmasıdır. Akut ya da kronik olabilir.
3
Çocuklar Tüm zehirlenmelerin 2/3’ü çocuklarda İlk 5 yaş %80’i
4
Zehirlenmeler özellikle iki yaş grubunu ilgilendirmektedir.
1-İlk beş yaş 2-Adölesan yaş grubu
5
***** İlk beş yaşında görülen zehirlenmeler daha çok kaza nedeni ile ve genelde tek bir madde ile oluşmaktadır.
6
***** Adölesan yaş grubu zehirlenmeler ise daha çok istemli olarak, birden çok maddenin alınması ile meydana gelmekte olup, daha çok kızlarda görülür.
7
Zehirlenme nedenleri mevsimlere göre değişmektedir.
Hidrokarbon, temizlik maddeleri, besin zehirlenmeleri yaz aylarında, Karbonmonoksit zehirlenmesi kışın, İnsektisit zehirlenmeleri yaz ve sonbaharda daha çok, İlaç zehirlenmeleri ise hemen her mevsimde aynı sıklıkta görülür.
8
****** Zehirlenme nedeniyle getirilen hastanın acil tedavisi yapılırken bir yandan da anamnez alınmalıdır. Zehirlenme olgularında birçok durumda öykü, fizik bakı ve laboratuvar tetkikleri ile etken olan ilaç veya zehir saptanabilmektedir. Doğal olarak etken maddeyi saptamak için yapılan işlemler asla “yaşam kurtarıcı destekleyici tedavi yöntemlerinin” gecikmesine neden olmamalıdır. Hastanın yaşamsal öneme sahip işlevleri garanti altına alınır alınmaz, hekim alınan maddenin henüz mide-barsak sisteminden emilmiş olan kısmının biyokullanımını nasıl önleyebileceğini veya en aza indirebileceğini, eğer varsa kullanacağı karşıt-maddenin (antidotun) hangisi olduğunu belirlemeyi ve alınan maddenin vücuttan daha hızlı ve daha fazla miktarda atılabilmesi için diğer uzaklaştırma (eliminasyon) yöntemlerini kullanıp kullanamayacağını belirlemesi gerekmektedir. Zehirlenme olasılığı mevcut olan bir hastada öyküden zehirlenme konusunda yeterli bilgi alınamıyor ise evdeki tüm ilaçların tek tek kontrol edilmesi, eksik ilaç olup olmadığı, evde kullanılan her türlü kimyasal maddenin yerinde olup olmadığı, kapaklarının açık olup olmadığı öğrenilmelidir. Aile yeterli bilgi veremiyor ise eve gidilip bakılması veya evde birileri varsa telefon edilip bu bilgilerin kontrol edilmesi sağlanmalıdır. Bazen zehirlenen çocuğun yakınları çeşitli nedenlerle doğru bilgi vermeyebilir, ısrarla zehirlenme olasılığını kabul etmeyebilirler. Bu durumda hastanın klinik bulguları zehirlenme olasılığını elememizi gerektiriyorsa hasta ve/veya hasta yakınlarına zehirlenme ile ilgili soruları bir dedektif gibi şüpheleri ortadan kaldırmaya yönelik olarak, çeşitli zamanlarda farklı farklı cümleler ile sormamız gerekebilir. Zehirlenme şüphesi olan hastanın tüm cepleri ilaç tableti bulunma olasılığı nedeniyle muhakkak araştırılmalıdır.
9
Etkenin araştırılması Şiddetin belirlenmesi
Dekontaminasyon Destek tedavisi Önemi açısından tekrar etmek gerekirse “Zehirlenen bir çocuğa yaklaşımda hem zehirlenme etkeninin araştırılması, hem zehirlenmenin şiddetinin belirlenmesi, hem destekleyici tedavi hem de gerekli ise dekontaminasyon girişimleri aynı anda yürütülmelidir”. Bunların içinde en öncelikli olanının ise hastanın havayolu-solunum-dolaşım(ABC) güvenliğinin sağlanması olduğu unutulmamalıdır.
10
Anamnez alınamıyorsa bazı durumların
varlığı zehirlenmeyi düşündürmelidir Akut başlangıç Olgunun 1-5 yaşları arasında olması Pika varlığı Eskiden geçirilmiş zehirlenme öyküsü Birden fazla sistemin tutulmuş olması Bilinç değişikliği Psikososyal yönden uygun çevre (aile içi geçimsizlik, yeni kardeş, okul başarısızlığı)
11
ÖYKÜ Yaşamsal bulgular Dekontaminasyon
Hangi madde? Ne zaman? Ne kadar? Hangi yolla? Ek madde alımı? Nabız Solunum Kan basıncı SpO2 Ateş Zehirlenme olasılığı mevcut olan bir hastada öyküden zehirlenme konusunda yeterli bilgi alınamıyor ise evdeki tüm ilaçların tek tek kontrol edilmesi, eksik ilaç olup olmadığı, evde kullanılan her türlü kimyasal maddenin yerinde olup olmadığı, kapaklarının açık olup olmadığı öğrenilmelidir. Aile yeterli bilgi veremiyor ise eve gidilip bakılması veya evde birileri varsa telefon edilip bu bilgilerin kontrol edilmesi sağlanmalıdır. Bazen zehirlenen çocuğun yakınları çeşitli nedenlerle doğru bilgi vermeyebilir, ısrarla zehirlenme olasılığını kabul etmeyebilirler. Bu durumda hastanın klinik bulguları zehirlenme olasılığını elememizi gerektiriyorsa hasta ve/veya hasta yakınlarına zehirlenme ile ilgili soruları bir dedektif gibi şüpheleri ortadan kaldırmaya yönelik olarak, çeşitli zamanlarda farklı farklı cümleler ile sormamız gerekebilir. Zehirlenme şüphesi olan hastanın tüm cepleri ilaç tableti bulunma olasılığı nedeniyle muhakkak araştırılmalıdır.
12
Zehirlenme anamnezi alınırken soruştulması gerekenler:
Toksik maddenin cinsi Alınan miktar Zehirlenme yolu Alınış zamanı Önceden mevcut hastalık varlığı Zehirlenme nedeni Daha önce zehirlenme olup olmadığı Birlikte zehirlenmiş olabilecek kişiler Öyküden elde edilmesi gerekli önemli noktalar Olası Toksik Etken İlaç veya zehrin adı Etken maddesi Katkı maddeleri Son kullanma tarihi Konsantrasyonu Önerilen tedavi edici doz Hasta Yaş, ağırlık Tıbbi öyküsü Önceki kazalar veya zehirlenmeler Alerji öyküsü Önceden ve şu anda kullandığı ilaçlar Şu andaki ilaç/zehri hangi yoldan aldı? (Ağız, solunum, cilt, kas-içi, damar yolu) İlaç/zehir tek defada mı, tekrarlanan dozda mı alınmış? Yoksa süreğen bir maruziyet mi sözkonusu? Aldığı miktar (Tablet sayısı, tabletteki etken madde miktarı, sıvı ise miktarı ve etkenin konsantrasyonu) Zehirlenmenin yanlışlıkla mı yoksa özkıyım amaçlı mı olduğu Bulguların başlama zamanı Bulgu ve belirtiler Bulguların ilerleme hızı İlaç/zehrin alımı ile hastaneye geliş arasındaki süre Daha önce başka bir hastaneye gitmişse yapılan işlem ve tedavi yöntemleri Bulunduğu Ortam Fiziksel Ortam Evde, arabada ya da garajda mevcut ilaç, zehir ya da çeşitli kimyasal maddeler İlaç tedavisi alan aile üyeleri Etkene maruz kalma süresi Son yaptığı seyahat veya ziyaret Son oyun oynadığı yer Son yediği yitecekler, gittiği lokanta Olası suçlu yiyecekler, içecekler Evde, özellikle hastanın odasında, çevrede, oyun sahasında ağzı açık kutular, yaprağı parçalanmış, dalı koparılmış bitkiler ağzı açılmış veya yere dökülmüş kimyasal ürünler yerde ilaç tabletlerinin olup olmadığı Sosyal Ortam Aile ve yakın akrabalarda hastalık veya hasta ev hayvanı (verilen ilaçlar) Psikiyatrik rahatsızlığı olan aile üyeleri ve kullandıkları ilaçlar Ebeveyn-Çocuk ilişkisi (davranış sorunları, güç mücadelesi, başarıya odaklı ilişki vs) Düzensiz, kavgalı-gürültülü ev ortamı, çocukla ilişki azlığı vs Aynı ailede sık kaza, zehirlenme öyküsü Çocuk suistimali olasılığı veya Munchausen syndrome by proxy
13
Airway Breathing Circulation DRUGS Examination, ECG Acil Yaklaşım
Önemi açısından tekrar etmek gerekirse “Zehirlenen bir çocuğa yaklaşımda hem zehirlenme etkeninin araştırılması, hem zehirlenmenin şiddetinin belirlenmesi, hem destekleyici tedavi hem de gerekli ise dekontaminasyon girişimleri aynı anda yürütülmelidir”. Bunların içinde en öncelikli olanının ise hastanın havayolu-solunum-dolaşım(ABC) güvenliğinin sağlanması olduğu unutulmamalıdır.
14
Öyküden elde edilmesi gerekli önemli noktalar
Olası Toksik Etken İlaç veya zehrin adı Etken maddesi Katkı maddeleri Son kullanma tarihi Konsantrasyonu Önerilen tedavi edici doz Hasta Yaş, ağırlık Tıbbi öyküsü Önceki kazalar veya zehirlenmeler Alerji öyküsü Önceden ve şu anda kullandığı ilaçlar Şu andaki ilaç/zehri hangi yoldan aldı? (Ağız, solunum, cilt, kas-içi, damar yolu) İlaç/zehir tek defada mı, tekrarlanan dozda mı alınmış? Yoksa süreğen bir maruziyet mi sözkonusu? Aldığı miktar (Tablet sayısı, tabletteki etken madde miktarı, sıvı ise miktarı ve etkenin konsantrasyonu) Zehirlenmenin yanlışlıkla mı yoksa özkıyım amaçlı mı olduğu Bulguların başlama zamanı Bulgu ve belirtiler Bulguların ilerleme hızı İlaç/zehrin alımı ile hastaneye geliş arasındaki süre Daha önce başka bir hastaneye gitmişse yapılan işlem ve tedavi yöntemleri Bulunduğu Ortam Fiziksel Ortam Evde, arabada ya da garajda mevcut ilaç, zehir ya da çeşitli kimyasal maddeler İlaç tedavisi alan aile üyeleri Etkene maruz kalma süresi Son yaptığı seyahat veya ziyaret Son oyun oynadığı yer Son yediği yitecekler, gittiği lokanta Olası suçlu yiyecekler, içecekler Evde, özellikle hastanın odasında, çevrede, oyun sahasında ağzı açık kutular, yaprağı parçalanmış, dalı koparılmış bitkiler ağzı açılmış veya yere dökülmüş kimyasal ürünler yerde ilaç tabletlerinin olup olmadığı Sosyal Ortam Aile ve yakın akrabalarda hastalık veya hasta ev hayvanı (verilen ilaçlar) Psikiyatrik rahatsızlığı olan aile üyeleri ve kullandıkları ilaçlar Ebeveyn-Çocuk ilişkisi (davranış sorunları, güç mücadelesi, başarıya odaklı ilişki vs) Düzensiz, kavgalı-gürültülü ev ortamı, çocukla ilişki azlığı vs Aynı ailede sık kaza, zehirlenme öyküsü Çocuk suistimali olasılığı veya Munchausen syndrome by proxy
15
Zehirlenme belirtilerinin çoğu ilk 2 - 6 saatte ortaya çıkar.
16
***** 6-8 saat içinde belirti görülmeyenlerde genellikle zehirlenme olmadığı düşünülse de, bazı intoksikasyonlarda belirtilerin geç ortaya çıkabileceği unutulmamalıdır.
17
Geç klinik belirti verebilen zehirlenmeler:
Amanita phalloides 12 saat Arsin-Stibin saat Etilen glikol saat Metil alkol saat Parasetamol saat Salisilatlar saat Talyum gün Tiroksin hafta
18
Bazı maddelerin alımında tedavi gerekmez:
Tükenmez kalem boyaları Sabun, şampuan Mum Kil Nem giderici paketler Makyaj malzemesi Mürekkep
19
Tedavi gerektirmeyen diğer maddeler:
El ve traş losyonu / kremi Gazete, ayakkabı boyası Kibrit kutusunun sürtünme yüzeyi Tatlandırıcılar Diş macunu Tıbbi termometre civası
20
Fazla miktarda alındığında tedavi gerektiren maddeler:
Kolonya ve benzerleri Deodorant, saç spreyleri Saç boyaları Kibrit ucu (20’den fazla) Oral kontraseptifler Güneş yağları
21
Zehirlenen hastada; Vital bulgular (KTA, DSS, TA) Pupiller,
Mental durum, Deri, muköz membranlar, Peristaltizm, Anormal koku, Uç organ hasarı Zehirlenen hasta acile geliş anında fizik muayene bulguları çok değişkendir. Bu değişkenlik zehrin alınış yoluna, miktarına, geliş zamanına, önceden yapılmış ilk yardım ve tedavilere, zehire maruz kalma süresine, zehirlenme etkenine, hastanın yaşına ve özkıyım amaçlı olup olmamasına bağlıdır. Özenli yapılmış bir fizik muayene ile hem zehirlenme etkeninin tahmini kolaylaşabilir hem de öyküde bahsedilen etkenin doğrulunun sağlaması yapılabilir. Aynı zamanda hastanın sonraki tedavi planının belirlenmesine yardımcı olur. Bu tip hastalarda bir kez yapılan fizik muayene yetersizdir, bu nedenle belirli aralıklarla fizik muayene tekrarlanmalıdır, yani “fizik muayene monitorizasyonu” yapılmalıdır.
23
Zehirlenmiş bir hastadaki genel belirti ve bulgular şunlar olabilir:
Halsizlik (Organik fosfor) Hipotansiyon (Beta blokerler, demir) Hipertansiyon (Adrenalin) Taşikardi (Atropin) Bradikardi (Digoksin) Aritmi (Digoksin) Nefeste koku (Arsenik)
24
Deri belirtileri: Siyanoz (Methemoglobinemi) Ciltte kuruluk (Atropin)
Erozyon (Kostik maddeler) Bül (Barbitüratlar, kostikler, CO) İkter (Naftalin) Kızarıklık (CO, borik asit) Terleme (Organik fosfor, sempatomimetikler, aspirin) Solukluk (Naftalin) Alopesi (Arsenik, kolşisin, talyum, antineoplastikler)
25
Santral sinir sistemi bulguları:
Psikoz (Steroitler) Delirium (Alkol) Depresyon (Barbitüratlar) Konvulsiyon (Aminofilin, Amfetamin) Ataksi (Antihistaminikler) Başağrısı (Karbonmonoksit) Sağırlık (Aminoglikozitler)
26
Göz bulguları: Lakrimasyon (Organik fosfor)
Myozis (Opioidler, Kolinerjikler) Midriyazis (Antikolinerjikler) Nistagmus (Alkoller, barbitüratlar, karmabazepin) Bulanık görme (Atropin) Çift görme (Alkol, Nikotin) Ptozis, Strabismus (Botilismus)
27
KBB bulguları: Kulak çınlaması (Aspirin) Ağız kuruluğu (Atropin)
Salivasyon (Organik fosfor) Stomatit (Korozif madde)
28
Solunum sistemi bulguları:
Hiperventilasyon (Aspirin) Solunum depresyonu (Opiatlar, Barbitüratlar, Antidepresanlar) Hışıltı (Organik fosfor)
29
Gastrointestinal sistem bulguları:
Kusma, ishal, karın ağrısı (Tüm toksik maddeler yapabilir) Ülser aktivasyonu (NSAİD) Hematemez, melena (Korozif maddeler)
30
Üriner sistem bulguları:
Anüri, proteinüri (Ağır metaller, Organik fosfor) Myoglobinüri (Amfetamin, Antikonvülsanlar) İdrarda renk değişiklikleri (Kumarinkırmızı renk)
31
Lokomotor sistem bulguları:
Kas fasikülasyonları (Organik fosfor) Tremor (Fenotiazinler)
32
Nefes kokusu Acı badem : Siyanür Meyvemsi : İzopropranol, DKA
Söğüt yağı : Metil salisilat Çürük yumurta : Sülfür dioksit, hidrojen sülfit Sarmısak : Organik fosfor, arsenik, talyum
33
***** Herhangi bir hastada etiyolojisi bilinmeyen birden fazla sistem tutulumuna ait belirti ve bulgular varsa, aksi ispat edilene dek intoksikasyon vakası olarak kabul edilmelidir.
34
Etiyolojisi bilinmeyen zehirlenmelerde tanıya yardımcı vital bulgular :
Disritmiler Siyanoz Hipertansiyon - Hipotansiyon Tasikardi - Bradikardi Takipne - Bradipne Hipertermi - Hipotermi
35
Disritmiler ve Siyanoz :
Amfetaminler Digoksin Antikolinerjikler Teofilin B-blokerler Sempatomimetikler Lokal anestezikler Nitratlar, nitritler Sülfonamidler Fenotiazinler Karbonmonoksit Kloralhidrat
36
Hipertansiyon Hipotansiyon
Siyanid Narkotikler Hipnotik-sedatifler Amfetaminler Antikolinerjik Sempato-mimetikler
37
Taşikardi Bradikardi Alkol Amfetaminler Antikolinerjik
Sempato-mimetikler Teofilin Barbitüratlar Digoksin Narkotikler Hipnotik -sedatifler
38
Taşipne Bradipne Amfetaminler Antikolinerjik Hidrokarbon Alkoller
Barbitüratlar Narkotikler
39
Metabolik asidoza sekonder taşipne
Metanol Etanol Üremi Diabet Aspirin İzoniazid Paraldehit
40
Nonkardiyojenik pulmoner ödeme sekonder taşipne
CO Hidrokarbon Narkotikler Organik fosfatlar Aspirin Hipnotik - sedatifler
41
Hipertermi Hipotermi Amfetaminler Antikolinerjikler Atropin
B-blokerler Fenotiazinler Aspirin Sempato-mimetikler Trisiklik antidepresan Etanol Genel anestezikler Barbitüratlar CO Narkotikler Fenotiazinler Hipnotik-sedatifler Trisiklik antidepresan
42
Myozis Midriyazis Kolinerjikler Klonidin Opiatlar Organik fosfatlar
Fenotiazinler Hipnotik -Sedatifler Antikolinerjik Antidepresan Atropin Sempato-mimetikler
43
TOKSIDROMLAR ANTİKOLİNERJİK KOLİNERJİK SEMPATOMİMETİKLER OPİATLAR
HİPNOTİK - SEDATİFLER TRİSİKLİK ANTİDEPRESANLAR FENOTİAZİNLER SALİSİLATLAR ALKOL-GLİKOLLER Bazı zehirlenmeler bilindik bulguların bir arada olduğu klinik bir seyir izlemektedir. Ortaya çıkan çok sayıdaki bulgu birleşimine toksik sendrom veya toksidrom denilmektedir. Özellikle nedeni bilinmeyen zehirlenmelerde çok yararlı olabilmektedir
44
Antikolinerjikler Maddeler Belirtiler
Atropin Skopolamin Trisiklik antidepresanlar Fenotiazinler Antihistaminik Antipsikotikler Antiparkinson ilaçlar Mantarlar Ajitasyon Halusinasyon Koma Midriyazis Hipertansiyon Aritmiler Deride kızarma Ağız kuruluğu Gİ hipomotilite İdrar retansiyonu
45
Kolinerjikler Maddeler Belirtiler
Organofosfat ve karbamatlar Konfüzyon,koma Güçsüzlük Kas seyirmeleri Paraliziler Miyozis Bulantı-kusma Salgılarda artma İdrar ve gaitada artma Bronş salgısında artma
46
Opiatlar Maddeler Belirtiler
Bradipne Solunum depresyonu Bradikardi Hipertansiyon Koma Konvulsiyonlar Myozis Akciğer ödemi Morfin Kodein Propoksifen Metadon Meperidin Pentazosin Oksikodon Lomotil
47
Hipnotik-Sedatifler Maddeler Belirtiler
Barbitüratlar Benzodiazepin Kloral hidrat Koma MSS depresyonu Hipotermi Hipotansiyon Bradipne Solunum depresyonu Taşikardi
48
Trisiklik antidepresanlar Maddeler Belirtiler
Koma Konvulsiyon Aritmiler Antikolinerjik belirtiler Solunum depresyonu İmipramin (Tofranil) Amitriptilin (Laroxyl) Nortriptilin Doksepin
49
Sempatomimetikler Maddeler Belirtiler
Taşikardi Aritmiler Psikoz Halusinasyon Delirium Bulantı, kusma Karın ağrısı Piloereksi Amfetaminler Fenilpropranol-amin Efedrin Kafein Kokain Aminofilin
50
Fenotiazinler Maddeler Belirtiler
Klorpromazin (Largactil) Tioridazin (Melleril) Klorprotiksen Metdilazin Hipotansiyon Taşikardi Baş ve boyunda torsiyon Trismus Okulojirik kriz Antikolinerjik belirtiler
51
Salisilatlar Maddeler Belirtiler
Kusma Taşipne Hipertermi Letarji Koma Aspirin Metil salisilat
52
Alkoller, Glikoller Maddeler Belirtiler
Metanol Etanol Etilen glikol Toluen Artmış anyon gap Metabolik asidoz
56
LABORATUAR İNCELEMELERİ Genel testler:
Tam kan sayımı Kan şekeri Karaciğer ve böbrek fonksiyon testleri Kan koagulasyon çalışmaları Kan gazları Tam idrar tahlili Zehirlenme olgularında çoğu zaman laboratuvar yöntemlerine başvurmak gereklidir. Bu laboratuvar tetkikleri etkenin bilinmemesi, biliniyorsa etken maddenin cinsi ve zehirlenmenin şiddeti gibi çeşitli etmenlere bağlı olarak her olgu için değişebilmektedir. Laboratuvar için kan (5-10 ml, heparinize), idrar (100 ml, ilk idrar) kullanılabilir. Zehirlenmelerde en sık istenen tetkik kan şekeridir. Zehirlenen hastalarda, özellikle bilinci bozulmuş hastalarda hipoglisemi görülme olasılığı yüksektir. Bu nedenle dışlanması gereklidir. Zaten hipoglisemi hasta başı glukoz çubukları ile kolaylıkla tanı konulabilen ve kolaylıkla tedavi edilebilen bir durumdur. Serum elektrolitleri, BUN, kreatinin, HCO3 düzeyi ve kan gazları sıklıkla istenmesi gerekmektedir. Ayrıca serum osmalalitesinin belirlenmesi çoğu zaman önemli ipuçları elde etmemizi sağlamaktadır. Bazı durumlarda aminotransferazların da istenmesi gerekmektedir. Bu laboratuvar sonuçları çıktıktan sonra zehirlenme tanısı için ipucu verecek olan 3 adet önemli “açık” yakalamış olacağız. “Zehirlenmenin üç açığı” olarak tanımlayabileceğimiz “anyon açığı”, “ozmolar açık” ve “oksijen satürasyon açığı” ayırıcı tanıda işimize çok yarayan bilgiler vermektedir.
57
Anyon gap hesaplanması:
Anyon gap = Na - (Cl + HCO3) Normal anyon gap = Anyon açığını hesaplamak “bilinmeyen bir madde ile zehirlenmiş hastalarda” ayırıcı tanıyı daraltmada ve tedavi önceliklerinin belirlenmesinde ileri derecede yarar sağlamaktadır. Anyon açığı hesaplanırken serumdaki ölçümlerin mEq/L cinsinden olmasına dikkat edilmelidir. Hesaplama işlemi aşağıdaki denklemle kolaylıkla hesaplanmaktadır. Na+ - (Cl- + HCO3-) Normal anyon açığı 8-12 mEq/L olarak kabul edilmesine rağmen aslında göz önüne alınabilir ölçüde değişken olduğunu bilmekte yarar vardır. Artmış anyon açığı ile birlikte olan metabolik asidoz organik olarak etkin asitler tarafından oluşturulmaktadır. Birçok zehirlenmenin ve çeşitli hastalıkların belirleyici özelliklerinden biridir (Tablo 2). Bazı durumlarda ise azalmış anyon açığı ile birlikte metabolik asidoz bulunabilir
58
Metabolik asidoz + anyon açığında artma
Metanol, Etilen glikol, Toluen Teofilin Aspirin Aminoglikozitler Karbonmonoksit Siyanid İzoniazid Demir Paraldehit Fenformin
59
Anyon açığında azalma:
Lityum, Bromid, İyot
60
Osmolar açık Ölçülen osmolalite – Hesaplanan osmolalite (-2 )– (+6)
Hesaplanan ozmolarite: (2 x Na+) + (Kan şekeri ÷ 18) + (BUN ÷ 2,8) + (Etil alkol ÷ 4,6) >10 Etilen glikol, etil alkol, izopropanol
62
Oksijen saturasyon açığı
Arteryel SpO2 – Venöz SpO2 > %5 CO Methemoglobin Siyanür Hidrojen sülfür Nitratlar
63
Özel testler: Bazı maddelerin kan düzeyi mutlaka ölçülmelidir:
Salisilatlar *Barbitürat Parasetamol *Etanol Digoksin *Metanol Demir *Etilen glikol Lityum *Kurşun CO (COHb) *Fenitoin
64
***** Organik fosfor zehirlenmelerinde serum psödokolinesteraz ve eritrosit asetilkolinesteraz tayini yapılabilir.
65
*** Salisilat zehirlenmesinde demir-3-klorür testi ve nitroprussit reaksiyonu ile idrarda asetoasetikasit ve ketonlar araştırılır.
66
*** Spesifik toksikoloji laboratuarlarında toksik madde ve metabolitlerinin araştırılmasına dayanan daha hassas testler olan ince tabaka kromatografisi, gaz kromatografi, elektroforez gibi yöntemler kullanılır.
67
Analiz edilen etken madde
Referans aralığı Toksik kan düzeyi Biyolojik Materyal Salisilat 20-300 µg/ml 500 µg/ml Serum Pseudokolinesteraz U/L Alkaloid Negatif (-) Barbiturat
68
Etken madde Terapotik kan düzeyi Toksik kan düzeyi Lethal kan düzeyi FENOBARBITOL 2-30 µg/ml µg/ml 45-120 KARBAMAZEPİN 4-12 µg/ml 40 KLORPROMAZİN 0,01-0, µg/ml 0, µg/ml 2 NAPROXEN 26-69 µg/ml PARACETAMOLE 10-20 µg/ml İBUPROFEN 20-30 µg/ml ERGOTAMİN 0,0001-0,0009 µg /ml 0, µg/ml AMİTRİPTİLİN 0,1-0,26 0,5-1 1,1-2,18 OPİPROMOL ng/ml SERTRALİNE 0,016-0,078 0,03-0,2 0, µg /ml
69
Yardımcı testler: Hastanın ayırıcı tanı ve takibinde kullanılabilen testlerdir:
EKG EEG EMG İdrar, gebelik testi LP Radyolojik görüntüleme yöntemleri
70
TEMEL TEDAVİ İLKELERİ A- ACİL TEDAVİ: 1) Hava yollarının açılması
2) Solunumun sağlanması 3) Dolaşımın sağlanması 4) Konvülziyonların durdurulması
71
Hava yollarının açılması:
Uygun pozisyon verilir. (Sırtüstü yatar pozisyonda başı ekstansiyona getirip çenenin öne çekilmesi ve havayolu (airway) konulması ya da hastayı sol yana yatırıp baş aşağı pozisyon verilmesi şeklinde yapılabilir.)
72
*** Hava yollarındaki sekresyonlar, kusmuk/yabancı cisim aspire edilmelidir.
73
***** Bilinci kapalı, öksürük, öğürme ve yutma refleksleri deprese kişilerde ET entübasyonla havayolunun korunması sağlanır.
75
Başın geriye itilmesi Çenenin yukarı kaldırılması
76
Başın geriye itilmesi Boynun yukarı kaldırılması
77
Başın geriye itilmesi Mandibulanın kaldırılması
78
2) Solunumun sağlanması:
Oksijen verilmesi (%70-100, 2-10 lt/dk) ET entübasyon ve mekanik ventilasyon Bronkospazm varsa bronkodilatör tedavi Pnömoni ve akciğer ödeminin tedavisi
79
3)Dolaşımın sağlanması:
Hastanın nabzı, EKG trasesi ve oksijen satürasyonu monitörize edilir.
80
* Hastada hipotansiyon / şok belirtileri varlığında volüm replasmanı yapılır. (İzotonik 20 cc/kg bolus, şok bulguları/hipotansiyon düzelene kadar)
81
***** Volüm replasmanından sonra gerekirse vazopressör ilaçlar (dopamin/dobutamin) başlanabilir.
82
* Ventriküler aritmi varlığında, solunum ve dolaşım desteğine ek olarak kalp masajı ve defibrilasyon, gerekirse antiaritmik ilaçlar verilir.
83
4) Konvulsiyonların tedavisi
Bu amaçla benzodiazepinler, barbitüratlar, bazı özel durumlarda ise spesifik ilaçlar kullanılır. (insülin - glukoz, EDTA - kalsiyum, İNH - piridoksin)
84
Yoğun bakımda izlem ve tedavi
85
B- ZEHIRLENME TEDAVISI
1) Henüz absorbe olmamış toksik maddenin absorbsiyonunun engellenmesi 2)Absorbe olmuş toksik maddenin atılımının hızlandırılması 3) Antidot verilerek toksik maddenin nötralizasyonu 4)Destekleyici tedavi uygulanması
86
1)Henüz absorbe olmamış toksik maddenin absorbsiyonunun engellenmesi
Solunum yolları: Hasta bulunduğu ortamdan çıkarılır Vücudu sıkan ve zehirle bulaşmış giysiler çıkarılır %100 oksijen verilir
87
Göz: Kostik maddeler en az dk SF ile yıkanır. Yanık durumunda lokal antibiyotik kullanılır İrisin lense yapışmasını engellemek için günde birkaç kez %1’lik atropin damlatılır. Göz hekimiyle konsülte edilir.
88
Deri yolu: İnsektisitler, pestisitler, alkol, siyanür, kuvvetli asit ve alkaliler Zehirli maddelerin deriyle teması durumunda zehirle bulaşık elbiseler çıkarılır, cilt su yada sabunlu suyla iyice yıkanır. Fenol gibi suda erimeyen maddelerin varlığında ise deri önce su ile mekanik olarak yıkanır, sonra alkol ile silinir.
89
* Hayvan sokmalarında/toksik bir ilacın verilmesinde zehirin girdiği yerin üstüne turnike uygulanarak emilimi yavaşlatılabilir.
90
Gastrointestinal yol: 1- KUSTURMA:
Uygulanabilmesi için hastanın bilincinin açık, farenks-larenks reflekslerinin yerinde olması gereklidir. Aksi halde, hava yolları korunamayacağından aspirasyon ve buna bağlı pnömoni / ARDS gelişebilir.
91
Kusturma kontrendikasyonları:
Kostik madde alımı Hidrokarbon alımı < 6 ay Konvülziyon Genel durumu düşkün olan Öğürme refleksi yok, hava yolu korumasız İleri yaşam desteği gereksinimi olabilecek ve havayolu koruyucu reflekslerini bozacak ilaç (Nörotoksin, Narkotik, TCA, Beta bloker, kafur) almış olan hastalar k u s t u r u l m a m a l ı d ı r.
92
***** Spontan kusma hastaların %10’unda görülür. Toksik maddenin %8-30’u çıkarılabilir. Bu hastaların tekrar kusturulmaya çalışılması daha fazla yarar getirmez. Kusturma erken yapılırsa (ilk 2 saat) daha etkilidir.
93
***** İPEKA, bitkisel kaynaklı, kusturucu etkisi olan bir alkaloittir dk’da kusturur, 1 saat içinde verilirse toksik maddenin %30 kadarı çıkarılır.
94
***** İpeka, aktif kömürün, asetil sisteinin ve tüm barsak yıkama solüsyonunun etkinliğini azaltabilir ve geciktirebilir.
95
***** Amerikan Klinik Toksikoloji Akademisi, Avrupa Zehirlenme Merkezleri Birliği ve klinik toksikologlara göre ipeka şurubu kusturucu olarak rutinde k u l l a n ı l m a m a l ı d ı r.
96
***** Kusturma için yapılan orofarenksin elle uyarılması genellikle etkin olmaz. Tuzlu su ve Apomorfin ile kusturma yapılmamalıdır.
97
2- MİDE YIKAMA: *Şuuru açık olup, kusturulamayan hastaya uygulanır.
*Şuuru kapalı hastanın midesi, endotrakeal tüp takılıp havayolu korunarak, NGS ile yıkanır.
98
***** Özellikle, aktif kömür ile absorbe olmayan bezoar formlarda ya da mide hareketlerini azaltan ilaçlarda faydalıdır.
99
***** Yıkama ile uzaklaştırılan toksik madde miktarı çok değişkendir, zaman geçtikçe azalır. İlk bir saatte en etkilidir. İyi yıkamadan sonra bile tabletler midede kalabilir.
100
Mide yıkama Eğer zehirlenmeye neden olan madde yaşamı tehdit edebilecek kadar fazla miktarda alınmışsa veya Alınan madde güçlü toksik etkiye sahipse (siyanür, kalsiyum kanal blokerleri, kolşisin, klorokin, trisiklik antidepresanlar…) ve Alımından sonra en fazla bir saat kadar bir zaman geçmişse uygulanması önerilmektedir.
101
Mide yıkama kontrendikasyonları:
Hidrokarbon alımı Kostik madde alımı Keskin kenarlı yabancı cisim alımı Yetersiz öğürme refleksi ve korunmamış hava yolu
102
Mide yıkama tekniği: Gastrik lavaj sağlık merkezleri dışında yapılmamalıdır. İşlem, şuuru açık olan hastaya önceden anlatılmalıdır. Öğürme refleksi olmayan, komatöz hastada endotrakeal entübasyon yapılmalıdır.
103
***** Oral hava yolu (airway) dişler arasına yerleştirilmelidir.
Hasta sol yana döndürülmeli, baş masada 20° aşağıya doğru olmalıdır. Tüp uzunluğu yerleştirilmeden önce saptanmalıdır.
104
***** Erişkinde geniş ağızlı, dış çapı mm olan French tüp, çocuklarda ise dış çapı mm F tüp kullanılmalıdır. Orogastrik tüp sadece bir kullanım için olmalıdır.
105
***** Tüp yerleştirilmeden önce hidroksietilsellüloz jel ile nemlendirilmelidir.
106
***** Yıkama için erişkinlerde ml ılık sıvı (SF ya da ½ SF ya da su) kullanılır. Çocukta ise 3 ml/kg ılık SF ile ( ml) gastrik lavaj yapılır. Verilen sıvı geri alınmalı, alınan kadar tekrar verimelidir.
107
***** Çocuklarda fazla verilen sıvı hiponatremi ve su intoksikasyonu riski taşır.
108
***** Yıkama sırasında mide içeriğinin duodenuma geçmesini engellemek için küçük miktarlarda sıvı tercih edilmelidir. Verilen sıvı miktarı mide boşalma hızını etkiler.
109
***** Yıkama, geri alınan sıvıda partikül olmayıncaya dek devam etmelidir.
110
Mide yıkama komplikasyonları
Aşırı volümde lavaj, çocuklarda hipotermi ve elektrolit dengesizliği (hiponatremi, su intoksikasyonu) yapabilir.
111
***** Aspirasyon, perforasyon, kanama, oksijen saturasyonunda düşme, hipoksi, hiperkapni, laringospazm, pnömotoraks, küçük konjuktival kanamalar, aritmi, atriyal ve ventriküler ektopik vurular, geçici ST yükselmesi, kardiyak arrest
112
***** İnatçı, uyumsuz hastalarda komplikasyon riski daha fazladır.
114
3- AKTİF KÖMÜR Odun pulpasından ya da petrolden elde edilen siyah renkli bir pudradır. Çok büyük yüzey alanı (1000 m²/gr) nedeniyle birçok toksini etkili şekilde adsorbe edebilir.
115
***** Son yıllarda yüzey alanı daha da genişletilmiş
(3000 m²/gr) süperaktif kömür preparatları imal edilmiştir. Daha etkili ve alımı daha kolaydır.
116
***** Toksik madde alındığında, kusturma ya da gastrik lavaj sonrası verilmelidir. Son yılarda ilk tedavi olarak uygulanması önerilmektedir.
117
***** Birçok ilaç ve toksik maddeyle kimyasal kompleks yaparak, bunları absorbe olmayan, absorbe olsa bile toksik olmayan bir bileşime dönüştürür.
118
***** Aynı zamanda fiziksel kompleks yaparak toksik maddeyi adsorbe eder. Bazı maddeleri kan kompartmanından gastrointestinal boşluğa çektiği gösterilmiştir.
119
(Enterogastrik, enterohepatik, enteroenterik resirkülasyon)
Değişik yollardan alınan bazı zehir ve ilaçların aktif ve toksik metabolitlerinin mide sıvısına, safraya, pankreas salgılarına ve barsaklara geri döndüğü anlaşılmıştır. (Enterogastrik, enterohepatik, enteroenterik resirkülasyon)
120
(Multipl doz aktif kömür - gastrointestinal diyaliz)
Bu maddeler tekrar emilip dolaşıma katılırlar ve toksisiteleri devam eder. Bunu önlemek için aralıklı ya da devamlı olarak aktif kömür oral yolla verilir. (Multipl doz aktif kömür - gastrointestinal diyaliz)
121
Multipl doz uygulaması:
Doz 2-6 saat aralarla (ortalama 4 saatte bir) tekrarlanır. Dışkıda kömür görülene dek devam edilir.
122
Multipl doz aktif kömür verilmesi gereken ilaçlar :
TEOFİLİN FENOBARBİTAL DİGOKSİN KARBAMAZEPİN KİNİN DAPSON ASPİRİN TRİSİKLİK ANTİDEPRESANLAR
123
Aktif kömürün fazla etkili olmadığı maddeler:
*Demir, Lityum *Ağır Metaller (Arsenik, Civa, Kurşun, Talyum) *Hidrokarbonlar *Alkoller *Asit ve alkaliler *Siyanür *Organik fosfor, karbamatlar
124
***** Tablet olarak etkisizdir. Toz şeklinde, sulandırılarak verilir.
125
***** Aktif kömürün dozu: 1 gr/kg Kömür / Toksin = 10 / 1
Sulandırılarak içirilir ya da orogastrik sondayla verilir. Char-flo: 50 gr/240 ml (1 gr = 4.8 ml)
126
***** Zehirlenmeyi izleyen en kısa sürede verilmesiyle en iyi sonuçlar alınır.
127
***** Multipl doz uygulamasında, tekrar dozları 0.5 gr / kg’dır.
128
*** Aktif kömür; ağır metaller, antimalaryaller, alkoller, borik asit, fenilbutazon, hidrokarbonlar, insektisitler, korrozifler, siyanür dışındaki tüm intoksikasyonlarda kullanılır.
129
*** Aspirasyon riskinin yüksek olduğu hidrokarbon alımlarında kullanılmamalıdır.
130
*** Organik fosfat ve karbamat preparatlarının çoğu hidrokarbon bileşikleri de içerdiği için, gastrik lavaj ve aktif kömür uygulaması havayolu korunmadan yapılmamalıdır. (Aspirasyon riski vardır)
131
*** Ayrıca, organik fosfat ve karbamatların aktif kömüre absorbsiyon kapasitesi sınırlı olduğundan, kullanımı tartışmalıdır.
132
Aktif kömür kontrendikasyonları
İleus Hidrokarbon alımı Yeni cerrahi girişim geçirme Endoskopi yapılması düşünülen hasta (Görüntüyü bozar)
133
Aktif kömürün yan etkileri
Aktif kömür ampiyemi İleus Hipernatremi, hipermagnezemi Kornea zedelenmesi
134
4- TÜM BARSAK YIKAMASI Özellikle mide lavajıyla çıkarılamayan ve aktif kömürün adsorbe edemediği tabletlerin gastrointestinal sistemde itilmesini sağlamak için dengeli polietilen glikol solüsyonu (Colyte) oral/NG sondayla verilerek yapılır.
135
Endikasyonları: Enterik kaplı tablet alanlar
Lastik prezervatif içinde eroin ve kokain alanlar Aktif kömürle adsorbe olmayan madde alımları (Demir, Lityum, Arsenik, Civa, Kurşun,Talyum)
136
Gastrointestinal yolda kitle oluşturan madde alımlarında:
Barbitüratlar, Uzun salınımlı teofilin, Salisilatlar, Hipnotik-sedatifler (glutetimid, meprobamat)
138
*** NG sondayla ya da oral verilir.
Yıkamaya temiz rektal sıvı görülünceye kadar devam edilir. Doz: 30 ml/kg/saat 9 ay-6 yaş: 500 ml/saat yaş: 1000 ml/saat
139
Kontrendikasyonları:
Barsak perforasyonu Barsak obstruksiyonu Belirgin GİS kanama Korunmamış hava yolu Hemodinamik bozukluk Kontrol altına alınamayan kusmalar
140
Barsak yıkaması;
141
Komplikasyonlar: Bulantı, kusma Abdominal kramplar Batın distansiyonu
Aspirasyon
142
5- KATARTİKLER Gastrointestinal sistemde osmotik sıvı retansiyonu yaparak motiliteyi arttırırlar.
143
Zehirlenmiş hastalarda tek başına katartik uygulayarak toksinin uzaklaştırılması ve hastanın bununla tedavi edilmesi mümkün değildir. Tek başına barsak dekontaminasyonu için tavsiye edilmemektedir. ***
144
*** Kesin endikasyonu yoktur. Eğer katartik mutlaka uygulanacaksa yan etkilerini en aza indirmek için tek bir doz uygulanmalıdır.
145
Zehirlenmiş hastalarda kullanılan osmotik katartikler 2 tiptir: 1-Sakkarit katartikler (sorbitol) 2-Tuz katartikler (magnezyum sitrat, magnezyum sülfat) ***
146
*** Sorbitol tercih edilir. Doz: %35’lik sorbitol 4.3 ml/kg
Magnezyum sitrat dozu: 4 ml/kg
147
Kontrendikasyonlar: Barsak seslerinin yokluğu Barsak obstruksiyonu
Perforasyon Yeni geçirilmiş barsak cerrahisi Hipotansiyon Hipovolemi Belirgin elektrolit bozukluğu Kostik madde alımı
148
Komplikasyonlar: Sorbitol: Kusma, abdominal kramplar, geçici hipotansiyon Magnezyum sitrat ve sülfat: Kusma, dehidratasyon, hipermagnezemi, hipernatremi
149
ÖZEL DURUMLAR: İlaç kitleleri:
Demir, aspirin, meprobamat, barbitüratlar, glutetimid ve karbamazepin gibi bazı ilaçlar, yüksek dozda alımı takiben midede konsantre ilaç kitleleri oluştururlar.
150
* Toksisite belirtilerinin değişmemesi, uzaması ya da kan ilaç düzeylerinin devamlı yüksek kalması bu ihtimali akla getirmelidir.
151
* Bundan şüphe edilirse; abdominal masaj ile mide yıkanması, endoskopi, hatta gastrotomi gerekebilir.
152
Piller: Hesap makineleri, işitme cihazları, kamera ve saatlerde pil kullanımının artması, çocuklar için önemli bir durum yaratmıştır.
153
* Semptomsuz hastalarda piller, gastrointestinal sistemden 14 saat-7 gün içinde geçerler.
154
* Piller büyüklük ve içerik bakımından farklıdırlar. Değişen miktarlarda oksitli maddeler içerirler.
155
* Alkali elektrotun erimesi ya da yırtılması doku zedelenmesi oluşturur. Elektrodlar arasındaki ilişki elektrik yaralanması oluşturabilir.
156
* Pil özofagusta ise hemen çıkartılır.
Midede ise, saat gözlenir, kalmaya devam ediyorsa çıkartılır. Abdominal semptomlar varsa hemen çıkartılır.
157
* Semptom yoksa, pil piloru geçmişse izlenir.
158
Kokain, eroin paketleri:
Her pakette 3-7 gr kokain vardır. Toz formdaki kokainin 1-3 gramı ağızdan alındığında ölümcül olabilmektedir. Bir paketin yırtılması ya da erimesi ölüm riski taşır.
159
* Hekim bu ihtimal işle karşılaştığında paketin kaza ile yırtılması ihtimaline karşı rektal incelemeden kaçınmalıdır. Radyolojik inceleme %71-92 pozitiftir.
160
* Bu hastalarda aktif kömür verilmeli ve paket cerrahi olarak çıkarılmalıdır. Diğer yöntemler kontrendikedir. Özel durumlarda barsak yıkaması yapılabilir.
161
2) Absorbe olmuş toksik maddenin atılımının hızlandırılması:
a) Zorlu diürez b) İyonize diürez (asit yada alkali) c) Periton diyalizi, hemodiyaliz, hemofiltrasyon, hemoperfüzyon d) Kan değişimi e) Plazmaferez
162
a) Zorlu diürez Fazla miktarda IV sıvı verilerek diürezin artırılmasıdır. Böbrek yoluyla atılan toksik maddeleri uzaklaştırmak için uygun yöntemdir.
163
* Bir ilacın iyonize durumu devam ettirildiğinde idrarla atılımının da devam edeceği ilkesine dayanan bir yöntemdir.
164
* Proteinlere az bağlanan, metabolizması kısıtlı olan ve yüksek renal klirens gösteren ilaç zehirlenmelerinde faydalıdır.
165
* Yağda eriyen, proteinlere kolayca bağlanan ya da karaciğer yoluyla atılan maddeler forse diürezle vücuttan kolayca uzaklaştırılamaz.
166
Forse diürezin faydalı olduğu zehirlenmeler:
Alkol Atropin Atenolol Arsenik Bromid Digoksin Mantar İndometazin Kaptopril Klonidin Lityum Metildopa Neostigmin Parakuat Prokainamid Ranitidin Simetidin Terbutalin
167
* Zorlu diürez yapabilmek için böbrek fonksiyonları yeterli olmalı ve kalp yetersizliği olmamalıdır.
168
* Amaç, çocuklarda normalde 1-2 ml/kg//saat olan idrar miktarını 3-6 ml/kg/saate çıkarmaktır. Bu yolla böbrek tubuler idrar akımı artar. 2000 ml/m²/gün şeklinde IV sıvı verilebilir.
169
b) İyonize diürez (asit ya da alkali)
Asidifikasyon, her 6 satte bir gr askorbik asit verilerek yapılır. İdrar pH’sı 5 civarında tutulmaya çalışılır.
170
* İdrar pH’sını asit tarafa kaydırarak asit diürez uygulamak myoglobinüri, methemoglobinemi gibi komplikasyonlara yol açabileceği için kontrendikedir.
171
Asit diürez uygulanabilen zehirlenmeler:
Amfetamin Difenhidramin Fensiklidin Fenotiazinler Haloperidol Kinidin Nikotin Striknin Teofilin Lidokain Mepivakain
172
* Kanın alkalinizasyonu, trisiklik antidepresanlara bağlı sekonder aritmileri azaltır.
173
* İdrarın alkalinizasyonu, salisilat, barbitürat gibi maddelerin renal tubuler absorbsiyonunu önler.
174
* Bu tür zehirlenmelerde forse diürez uygulanmadan, yalnızca idrarın alkalileştirilmesinin yeterli olacağı ileri sürülmektedir.
175
* İdrar pH’sını >7 yapmak için 1-2 mEq/kg dozda, 1-2 saatte gidecek şekilde NaHCO3 eklenir. Sık aralarla idrar pH’sı izlenerek verilen miktarın yeterliliği kontrol edilir.
176
Alkali diürezle atılabilen maddeler:
Borik asit Epdantoin Fenobarbital Florid İzoniazid Kumarin Nalidiksik asit Metotreksat Penisilin Salisilat Sülfadiazin Tetrasiklin
178
c) Diyaliz yöntemleri:
Suda eriyen, proteine bağlanmayan, küçük moleküllü toksik maddelerin atılımı hızlandırılabilir.
179
* Amaç, toksik maddenin vücuttan uzaklaştırılması yanında, böbrek toksisitesinin azaltılmasıdır.
180
* Hemodiyaliz ve hemofiltrasyon, periton diyalizine göre 4-10 kat daha etkilidir.
181
salisilat, metanol, etilen glikol, vankomisin, lityum, izopropanol...
182
Diyalizabl maddeler : Barbitüratlar
Depresan-sedatif ve trankilizanlar (pirimidon, paraldehit, kloralhidrat vs.) Antidepresanlar (amfetamin, trisiklik aminler, MAO inhibitörleri) Alkoller Aspirin Parasetamol Antibiyotikler (aminoglikozitler penisilin, vankomisin, ampisilin, sefalosporinler, kloramfenikol, tetrasiklin, kinin)
183
Diyalizabl maddeler : Metaller (arsenik, bakır, demir, kurşun, kalsiyum, magnezyum, potasyum, sodyum, civa, çinko) Halojenler Digoksin Endojen toksinler (amonyak, laktat, ürik asit, üremik toksinler, bilirübin) Diğer maddeler (mannitol, siklofosfamid, karbonmonoksit)
184
Hemoperfüzyon : Kanın reçine ve aktif kömür bulunan kolondan geçirilmesidir. Klirensi en yüksek olan yöntemdir. Hemodiyalizden daha etkindir.
185
* Hemodiyalizin etkinliğini kısıtlayan büyük molekül ağırlığı, suda erimeme ve proteine bağlanma gibi faktörler hemoperfüzyonda söz konusu değildir.
186
Hemoperfüzyon Suda çözünürlüğü az,
Proteinlere zayıf bağlanan madde zehirlenmelerinde
187
Hemoperfüzyonla temizlenen maddeler :
Aspirin Alkoller Amitriptilin Nortriptilin Antineoplastik maddeler Karbamazepin Epdantoin Fenobarbital Pentobarbital Digoksin Amanita phalloides İnsektisitler Ürik asit Bazı metaller Teofilin Etklorvinol Glutetimid Metakualon
188
Hemofiltrasyon Yüksek moleküler ağırlıklı ( dalton) maddelerin temizlenmesinde Teofilin Aminoglikozid Demir Lityum
189
Renal replasman tedavi endikasyonları
1. Yapılan tedavilere rağmen kliniğin giderek kötüleşmesi 2. Hipoventilasyon, hipotermi ve hipotansiyona neden olan santral sinir sistemi baskılanması. 3. Pnömoni, septisemi, koma komplikasyonlarının gelişmesi. 4. İlaç/toksinin uzaklaştırılmasında diğer yöntemlerin yetersiz kalması 5. Metabolik etkilere veya gecikmiş bulgulara neden olabilen maddelerle (metanol, etilen glikol ve paraquat gibi…) olan zehirlenmelerde. 6. Beraberinde düzeltilemeyen asid baz dengesi ve plazma elektrolit bozuklukları varsa Zehirlenmelerde hemodiyaliz veya hemoperfüzyon endikasyonları 1. Yapılan tedavilere rağmen kliniğin giderek kötüleşmesi 2. Hipoventilasyon, hipotermi ve hipotansiyona neden olan santral sinir sistemi baskılanması. 3. Pnömoni veya septisemi gibi koma komplikasyonlarının gelişmesi. 4. İlaç/toksinin uzaklaştırılmasında diğer yöntemlerin yetersiz kalması 5. Metabolik etkilere veya gecikmiş bulgulara neden olabilen maddelerle (metanol, etilen glikol ve paraquat gibi…) olan zehirlenmelerde. 6. Beraberinde düzeltilemeyen asid baz dengesi ve plazma elektrolit bozuklukları varsa
190
Kan değişimi : Diyaliz uygulanamayan bebeklerde kullanılabilir.
191
Plazmaferez : Adsorban maddelerle yalnız plazma doğrudan temas etmektedir. Plazma proteinlerine sıkı bağlanmış toksinlerin uzaklaştırılmasında uygun bir yöntemdir.
192
3) Antidot verilmesi : Spesifik antidotlar, belirli toksinleri çeşitli biyokimyasal yollarla zararsız hale getiren maddelerdir. Bu maddeler, toksinlerin türü kesin olarak belirlenmedikçe kullanılmamalıdır.
193
Sık kullanılan antidotlar: İlaç : Antidotu :
Asetaminofen N-asetil sistein
194
İlaç : Antidotu : Antikolinerjikler Fizostigmin (antihistaminikler, atropin, fenotiazinler, trisiklik antidepresanlar)
195
İlaç : Antidotu : Kolinerjikler Atropin sülfat
196
İlaç : Antidotu : Karbonmonoksit Oksijen
197
İlaç : Antidotu : Siyanid Amil nitrat Sodyum nitrit %3
Na tiosülfat %25 Hiperbarik oksijen
198
İlaç : Antidotu : Etilen glikol Etanol (%100)
Fomepizol ( metil pirazol)
199
İlaç : Antidotu : Demir Deferoksamin
200
İlaç : Antidotu : Fenotiazinler Difenhidramin (Klorpromazin, Tioridazin)
201
İlaç : Antidotu : Metanol *Etanol (%100) *Metil pirazol (alkol
dehidrogenaz inhibitörü)
202
İlaç : Antidotu : Methemoglobin Metilen mavisi Nitrat %1 Nitrit
Sülfonamid
203
İlaç : Antidotu : Narkotikler Nalokson (Eroin, kodein, propoksifen)
204
İlaç : Antidotu : Organik fosfat *Atropin sülfat içeren (Malation, *Pralidoksim paration) insektisitler Karbamat *Atropin sülfat içeren insektisitler
205
İlaç : Antidotu : İzoniazid Piridoksin
206
İlaç : Antidotu : Beta bloker Glukagon
207
İlaç : Antidotu : Oral Diazoksid hipoglisemikler
208
İlaç : Antidotu : Digoksin Digoksin spesifik FAB (Digibind)
209
İlaç : Antidotu : Distoni yapanlar *Difenhidramin *Benzotropin
210
İlaç : Antidotu : Trisiklik *Sodyum antidepresanlar bikarbonat (ör: Laroksil)
211
İlaç : Antidotu : Benzodiazepinler Flumazenil
212
İlaç : Antidotu : Kurşun *Dimerkaprol (BAL) *Dimerkapto- süksinik asit
*EDTA (Etilen- diamintetraasetat) *Penisilamin
213
İlaç : Antidotu : Kobalt *Dimerkaprol (BAL) *EDTA (Etilen-
diamintetraasetat)
214
İlaç : Antidotu : Krom *Dimerkaprol (BAL)
215
İlaç : Antidotu : Bakır *Dimerkaprol (BAL) *EDTA (Etilen-
diamin tetraasetat) *Penisilamin
216
İlaç : Antidotu : Arsenik *Dimerkaprol (BAL) *Penisilamin
217
İlaç : Antidotu : Civa *EDTA (Etilendiamin tetraasetat) *Penisilamin
218
İlaç : Antidotu : Çinko *EDTA (Etilendiamin Berilyum tetraasetat)
Manganez Nikel
219
İlaç : Antidotu : Oral antikoagulan *K vitamini (Warfarin, kumarin)
224
4) Semptomatik destek tedavisi:
Zehirlenmiş hastaların yalnızca %3’ünde spesifik antidotlar ile klinik seyir etkilenebilmektedir. Geri kalanlarda genel tıbbi bakım ve destekleyici tedavi çok önemlidir.
225
Semptomatik destek tedavisinde:
Solunum desteği Dolaşım desteği Konvülziyonların tedavisi Normal vücut ısısının sağlanması Sıvı-elektrolit ve asit-baz dengesinin düzenlenmesi
226
* Akut böbrek yetersizliği tedavisi
Beyin ödeminin önlenmesi ve tedavisi Anaflaksi tedavisi Hipo ya da hiperglisemi düzeltilmelidir
227
* Hipo ya da hipertansiyonla mücadele edilmelidir
Özellikle hayatı tehdit eden aritmiler tedavi edilmelidir Hiperaktivite varsa sedatize edilmelidir Hastanın ağrısı giderilmelidir Aç bırakılmamalı, en kısa sürede beslenmelidir
228
* Psikiyatrik konsültasyon gerekirse yapılmalıdır
Taburcu olma zamanı belirlenmelidir
229
***** Zehirlenme karşısında mutlaka zehir danışma merkezleri ve kitaplara başvurulmalıdır.
230
Zehir danışma merkezi telefonu: 114
Ücretsiz olarak 24 saat hizmet vermektedir.
231
Hangi zehirlenmede mide yıkama uygulanmaz?
Salisilat Parasetamol Trisiklik antidepresan Kostik maddeler Organik fosforlu insektisitler
232
Kuru ve kızarmış cilt, huzursuzluk,midriyazis, barsak seslerinde azalma, ileus, idrar yapamama tablosunu hangisi yapmış olabilir? A) Kolinerjikler - (organik fosforlu tarım ilacı) B) Opiatlar – Metadon C) Sempatomimetikler – Teofilin D) Antikolinerjikler – Antihistaminikler E) Antipiretikler - Parasetamol
233
Bilinç bulanıklığı, taşikardi, hipotansiyon, geniş nabız basıncı, konvülziyon, midriyazis tablosunu hangisi oluşturmuş olabilir? Trisiklik antidepresanlar (TCA) – Amitriptilin Opiatlar – Morfin Benzodiazepinler – Midazolam Ekstrapiramidal – Haloperidol Sempatomimetikler - Salbutamol
234
Aktif karbonun etkili olduğu zehirlenme hangisidir?
Çamaşır suyu Demir Alkol Antikolinerjikler Civa
235
Tüm barsak yıkamasının etkili olmadığı zehirlenme hangisidir?
Ağır metal zehirlenmeleri Aktif karbonla bağlanamayan ilaçlar Yavaş salınan ilaçlar Enterik kaplı ilaçlar Kalsiyum kanal blokerleri Korrozif etkili maddeler
236
İyonize (alkali) diürez hangi zehirlenmede faydalıdır?
Parasetamol Salisilat Sodyum bikarbonat Amonyum klorür Organik fosforlu insektisitler
237
Hangi zehirlenmede mide yıkama endotrakeal entübasyon yapılarak uygulanmalıdır?
Parasetamol Korrozif madde Trisiklik antidepresan Salisilat N-asetil sistein
238
Toksin-antidot eşleşmelerinden yanlış olanı hangisidir?
Parasetamol – N-Asetil sistein Amitriptilin-Sodyum bikarbonat Kumarin-K vitamini Metanol-Metilen mavisi Organik fosforlu insektisit-Pralidoksim Organik fosforlu insektisit-Atropin
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.