Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
1
MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü
YÖNETİCİLİK FORMASYONU KAZANDIRMA EĞİTİMİ OKUL YÖNETİCİLİĞİ
2
Okul Yöneticiliği İçerik 1.Türk Eğitim Sisteminde Okulların Yeri 2.Okulları Diğer Örgütlerden Ayıran Özellikler 3.Sosyal Sistem Olarak Okullar 4.Eğitim-Okul-Toplum-İdeoloji İlişkisi 5.Okulların Görevleri 6.Türkiye’de Okul Yöneticisi Yetiştirme 7.Okul Yöneticisinin Görevleri
3
Okul Yöneticiliği Eğitim Nedir?
Eğitim, önceleri Arapça “terbiye” olarak kullanılan, 1940’lardan bu yana dilimize yerleşen bir terimdir. Eğitim en yaygın biçimde: “herhangi bir varlığı bir amaca göre geliştirip, yetiştirme” (Hançerlioğlu,1997) ve “bireyin davranışında kendi yaşantısı yoluyla ve kasıtlı olarak istendik değişme meydana getirme süreci” (Ertürk, 1997) tanımlarıyla ifade edilmiştir.
4
OKULLARIN SİSTEMDEKİ YERİ
“Ülkeler, insanların çeşitli gereksinimlerini karşılamak amacıyla örgütler oluşturmuşlardır. Okul, toplumun eğitim gereksinimini karşılamak amacıyla kurduğu örgütün adıdır.” OKULLARIN SİSTEMDEKİ YERİ
5
Türk Eğitim Sisteminde Okulların Yeri
Okul; okuyup yazmadan başlayarak en yüksek düzeyde bilim ve sanat bilgisi vermeye değin, çeşitli derecede toplu olarak öğrenimin sağlandığı ve eğitimin verildiği yerdir.
6
Türk Eğitim Sisteminde Okulların Yeri
Okul sadece bilimsel bilginin verildiği mekanlar değil aynı zamanda kültür, sanat, siyaset gibi öznel kaynaklı derslerinde verildiği eğitim kurumlarıdır. Okul toplumun bir parçasıdır. Okul ve toplum karşılıklı konulmuş iki ayna gibidir.
7
Türk Eğitim Sisteminde Okulların Yeri
Okul eğitimindeki temel amaç, öğrencilerin zihinsel, bedensel ve ahlaksal açıdan gelişmesini sağlamaktır. Okul, hem bir bilgi yuvası hem de sosyal etkinliklerin yerine getirildiği bir kurumdur. Dostluk, sevinç ve üzüntülerin paylaşılması gibi duygular okul arkadaşlarımızla olan ilişkilerimiz sonucunda gelişir.
8
Türk Eğitim Sisteminde Okulların Yeri
Sosyal görevi çocuğa kültürü aşılamaktır. Okul bu görevini yaparken kültürü hem korur, hem geliştirir. Politik görevi yetiştirdiği kuşağın toplumdaki devlet sistemine bağlılık göstermesini, liderlik yeteneği olan öğrencilerin seçilmesini eğitilmesini gerçekleştirmektir. Ekonomik görevi ise ekonominin beyin gücü ve insan gücü gereksinmesini karşılamaktır.
9
‘’Bana bir harf öğretenin 40 yıl kölesi olurum.’’ Hz.Ali(R.A.)
Türk Eğitim Sisteminde Okulların Yeri ‘’Bana bir harf öğretenin 40 yıl kölesi olurum.’’ Hz.Ali(R.A.)
10
Türk Eğitim Sisteminde Okulların Yeri
Eğitimin amaç ve süreçlerinin çeşitlenmesi, eğitime olan ilginin ve isteğin artması, eğitim mesleğinde daha çok uzmanlaşılması okulun yeni işlevleridir. Bilgi patlaması sonucu bireyin öğrenmesi gereken bilgi ve becerilerde artış oldu. Okulların tüm bilgileri vermesi olanaksızdır. Bu nedenle okul "ne öğretelim?" sorusuna yanıt aramaktadır.
11
Türk Eğitim Sisteminde Okulların Yeri
Yeni eğitim anlayışının temellerinden birisi de, öğrencilerin sadece okulda değil, okul dışı ortamlarda da eğitimin önemli olduğu, öğrencilere kazandırılan bilgilerin pekiştirilmesi, uygulamaya dönüştürülmesi ve sürekliliğinin sağlanması için aile ve çevreninde okulla aynı anlayışa sahip kalınması gerçeğine dayandırılarak eğitim hizmetlerine yön verilmesidir
12
Türk Eğitim Sisteminde Okulların Yeri
Çocuklar hayata hazırlanırken ilk ve en önemli izlenimlerini aile ve okulda edinmektedirler Aile ortamında kazandığı özellikler onun eğitimi yanında tüm yaşantısını etkileyerek izler bırakmaktadır Okulda kazandırılacak özellikler bu değerler üzerine inşa edileceğinden, çocuğun aile ve çevresiyle bir bütün olarak tanınması ve eğitim etkinliklerinde bu özelliklerin göz önüne alınarak ilgili çalışmaların yapılması yararlı olacaktır
13
Türk Eğitim Sisteminde Okulların Yeri
Sorumluluk duygusu kazandırır.
14
Türk Eğitim Sisteminde Okulların Yeri
Öğrenciye toplum içinde nasıl davranması gerektiğini yaşayarak öğretir.
15
Türk Eğitim Sisteminde Okulların Yeri
İş hayatı için temel bilgi birikimi hazırlanmasını sağlar.
16
Türk Eğitim Sisteminde Okulların Yeri
Öğrencileri daha iyi eğitmek yetiştirmek ve hayata hazırlamak için onunla ilgili aile ve çevresinin de desteğini kazanmak gerekmektedir Aileler, okulda öğrenciye kazandırılan bilgi beceri tutum ve alışkanlıkları benimsemez, desteklemez ve sürekliliği için uygun ortam hazırlamazsa, okulda verilen eğitimin tüm çabalara rağmen başarısız olacağı bilinmelidir
17
Türk Eğitim Sisteminde Okulların Yeri
Günümüzde öğrenci üzerinde belirleyici güç sadece okul değil, çoğu zaman okul dışı aile, arkadaş gurubu, içinde yaşadığı çevre ve toplumsal yaşamın gerekleri yani okul dışı değişkenlerin çocuk üzerinde daha etkili olduğu bilinmektedir Bu nedenle tek başına okuldaki eğitim etkinlikleriyle çocuğun yaşamına yön vermek anlayışı yetersiz ve başarısız olacaktır.
18
Türk Eğitim Sisteminde Okulların Yeri
«Bir okulun yapılması, bir hapishanenin kapanması demektir.» Victor HUGO
19
Örgüt Nedir? Ortak bir amacı veya işi gerçekleştirmek için bir araya gelmiş kurumların veya kişilerin oluşturduğu birlik, teşekkül, teşkilat İki ya da daha fazla kişinin bilinçli olarak eş güdümlenmiş etkinlikleri sistemidir.
20
Örgüt; insanın işbirliği gereksiniminden doğar.
İnsanlar; zorunlu olarak ortaya çıkan sorunları çözmek ve gereksinimlerini karşılamak amacıyla örgütler oluşturmuşlardır. Örgüt; insanın işbirliği gereksiniminden doğar. Barnard, örgütü, “iki ya da daha fazla bireyin bilinçli olarak eşgüdümlenmiş etkinlikleri sistemi” olarak tanımlamaktadır.
21
BİR ÖRGÜTÜN VAR OLABİLMESİ İÇİN…
1. Birbiriyle iletişim içinde bulunacak bireyler. 2. Amacın gerçekleştirilmesine katkıda bulunma isteği. 3. Gerçekleştirilmesi gereken ortak bir amaç.
22
ÖRGÜTLER ÜZERİNE… Amaçlar genel anlamıyla bir örgütün varlık nedenini oluştururlar. (Campbell, Corbally, Nystrand, 1983).Bir gönüllü grubu, eylemlerini, işleyişi hakkında aldığı bilgiler ışığında düzenlemek için sistematik yöntemler edindiğinde örgüt niteliği kazanır. (Katz ve Kahn, 1977)
23
Yani örgütler çevrelerinden girdi alır ve çıktılarını yine çevreye verirler;
24
Örgütlerin Ortak Özellikleri ise…
Yönetim kademesi vardır. , Bölümlere ayrılma Söz konusudur. İşte Uzmanlaşma esastır. Emir Kumanda zinciri vardır. Yetki ve Sorumluluk belirlenmiştir.
25
Örgütlerin Sınıflandırılması…
Örgütleri sınıflandırırken, nereden bakıldığına ve ölçüt olarak neyin alındığına göre farklı sınıflamalar yapmak olasıdır.
26
Örgütlerin Sınıflandırılması…
27
Blau ve Scott formal örgütleri dört sınıfa ayırır:
Karşılıklı yarar sağlayan örgütler İşletmeler Hizmet örgütleri Kamu yararına çalışan örgütler
28
Blau ve Scott formal örgütleri dört sınıfa ayırır:
Karşılıklı yarar sağlayan örgütler İşletmeler
29
Blau ve Scott formal örgütleri dört sınıfa ayırır:
Hizmet örgütleri Özellikle müşterilerine yarar sağlayan örgütlerdir. (hastaneler, okullar, sosyal hizmet kuruluşları vb.)
30
Blau ve Scott formal örgütleri dört sınıfa ayırır:
Kamu yararına çalışan örgütler Ordu, polis örgütü, araştırma kuruluşları vb. olarak sınıflandırılabilir.
31
Örgütleri mülkiyetleri açısından sınıflandırmak da mümkündür:
Mülkiyet Açısından Örgütler Özel mülkiyete sahip örgütler Kamu mülkiyetine sahip örgütler Karma mülkiyete sahip örgütler
32
Diğer bir sınıflama da Talcott Parsons tarafından yapılmıştır (1960):
Sosyal Boyut Bakımından Örgütler Ekonomik örgütler Politik Örgütler Bütünleştirici Örgütler Sürdürümcü Örgütler
33
Toplumsal Gereksinimleri Karşılama Bakımından Örgütler
Toplumsal gereksinim bakımından sınıflandırmayı ise Başaran yapmıştır (1989): Toplumsal Gereksinimleri Karşılama Bakımından Örgütler Mal örgütleri Hizmet örgütleri Güvenlik örgütleri Meslek örgütleri Aracı örgütler
34
Okul ne tür bir örgüttür?
HİZMET ÖRGÜTÜ’ dür. Toplumun eğitimsel ihtiyaçlarını karşılamak için kurulmuştur. Sosyal bir sistemdir. Kitlesel eğitimi hedefler.
35
Okulu diğer örgütlerden ayıran özellikler:
Okul örgütünün en önemli ve açık özelliği, üzerinde çalıştığı hammaddenin toplumdan gelen ve topluma giden insan oluşudur.
36
Okulu diğer örgütlerden ayıran özellikler:
Okulda çatışma halinde olan çeşitli değerler bulunur.
37
Okulu diğer örgütlerden ayıran özellikler:
Okul; ürünü, değerlendirmesi güç olan bir örgüttür.
38
Okulu diğer örgütlerden ayıran özellikler:
Okulun özel bir çevresi vardır.
39
Okulu diğer örgütlerden ayıran özellikler:
Okul çevredeki bütün biçimsel ve doğal örgütlerin yön verdiği ya da etkilediği bir örgüttür.
40
Okulu diğer örgütlerden ayıran özellikler:
Çevredeki düzenlenmiş gruplar kendi yararlarını korumak için okulun düşünce bağımsızlığını sınırlamaya çalışırlar
41
Okulu diğer örgütlerden ayıran özellikler:
Okul, kültür değişmesini sağlayan örgütlerin başında gelir.
42
Okulu diğer örgütlerden ayıran özellikler:
Okul bürokratik bir kurumdur. Bakanlık illere bir genelge yollamış; Tarıma zarar veren yaban domuzlarının sayısını bildirin Eğer sayıları 150.yi geçerse sürek avı başlatın.. Vurulan yaban domuzlarının da kuyruğunu kesip yollayın. İl Tarım Müdürleri genelgeyi okumuşlar. Herkes “bazı hayvanları…Bazı rakamları “yazmış Tabii kimse “başına iş almak” istememiş. Kimsede yaban domuzu sayısını “150’nin üzerinde” göstermemiş. Kimi 60,kimi 70,kimi 80. Böylece görev yerine getirilmiş. Tabii Ankara’ nın genelgesine göre her yıl rakamları yenilemek gerekiyor. Müdürler onunda “çaresini “bulmuşlar. Bir yıl önce 70 domuz var diyen bir yıl sonra 75’e çıktı demiş. Sayı 150’yi bulmadığı içinde ne” sürek avı” gerekmiş ne de ”domuzun kuyruğunu kesip Ankara’ya yollamak” Bir gün ,bir ilin tarım müdürü değişmiş. Yeni müdür eski listeyi incelemiş. Bakmış ki Her yıl 5 er ,5 er arta ,arta domuz sayısı 145’e ulaşmış görünüyor. Düşünmüş taşınmış “nasıl Olsa Ankara anlamaz diye kafasına göre yeni rakam bildirmiş “yaban domuzu sayısı 95.” Bakanlıkta bir yetkili evrakları incelerken o ilden gelen yazı dikkatini çekmiş bir evvelki yıl 145 olan domuz sayısının neden 95 e düştüğünü 145 eksi 95 eşittir.50 .Bu elli yaban domuzuna ne olduğunun araştırılarak ivedilikle cevap verilmesi istenmiş eğer vuruldularsa kuyrukları nerede?
43
Okulu diğer örgütlerden ayıran özellikler:
Okul bürokratik bir kurumdur. İl Müdürünü almış bir telaş uykuları kaçmış düşünmüş taşınmış aklına bir “çıkış yolu” gelmiş. Ankara ya cevabı döşenmiş. “sayı 150’ye yaklaştığı için sürek avına çıkıldı…Yaban domuzları takip edildi…Vurulacağını anlayan 50 yaban domuzu komşu kente geçti. Ankara cevabı okumuş. Ve hemen “komşu kente” bir yazı yazılmış. Bitişiğinizdeki kentten size 50 yaban domuzu geçti… ne yaptınız?...Acele bildiriniz. Komşu ili almış bir telaş. Onlar da “ayni formülle” cevap vermişler: -İlimize 50 yaban domuzunun geçtiğini haber alınca sürek avına çıktık…Tam vuracaktık ki komşu ilin sınırlarına girdiler.. Yazışmalar sürüp gitmiş il müdürleri birbirleriyle haberleşerek Ankara’yı idare etmişler. Yaban domuzları hep komşu ya hep komşuya gide, gide sonunda doğuda ki sınır kentimize dayanmış. Ankara sormuş: 50 yaban domuzunun akıbetinin acele bildirilmesi.. Vurulduysa kuyruklarının gönderilmesi. Sınır kentinden cevap gelmiş. Sürek avına çıkıldı…Yaban domuzları izlendi…ancak komşu ülkeye kaçtıkları için vurulamadı…. Kıssadan hisse Gerçekten olmuş bu olayın yorumunu siz yapın…
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.