Sunuyu indir
1
ÇEVRE SORUNLARI VE POLİTİKASI
Doç.Dr.Ahmet MUTLU
2
Dersin Amacı Genel Amaç: Çevre ve çevre sorunlarıyla ilgili süreç, sorun ve sonuçların, anlaşılabilir, çözümlenebilir ve dolayısıyla yönetilebilir olduğu ortaya koymak; politikalara değinmek.
3
Ders Kapsamında Özel Amaçlar
Öğrencilerin, çevrenin ve çevre sorunlarının uygarlığın gelişimyle ilgili olduğunu kavramalarını, Tarihin farklı dönemlerinde çevre sorunlarının niteliğini belirleyen ekonomik ve sosyo-kültürel gelişmeleri anlamalarını Mevcut sorunları ve çözüme yönelik politikaları, dünya ve Türkiye ölçeğinde düşünmelerini sağlamak.
4
Dersin Kapsamı Çevre sorunlarının kavramsal ve tarihsel boyutuyla ortaya konulması, Çevre sorunlarının özellikleri, sebepleri ve gelişmişlikle ilişkisi sorunlara yönelik politikaların irdelenmesi.
5
ÇEVRE SORUNLARI VE YÖNETİM İLİŞKİSİ
Öğrencilerin, çevre sorunları ile yönetim arasında nasıl bir ilişki olduğunu göstermek hedeflenmektedir. Ünite konuları: Çevre Sorunların Sosyo-Kültürel Temelleri Kentleşme-Çevre Sorunları İlişkisi Kentleşme, Çevre Sorunları ve Yönetim İlişkisi
6
Çevre Sorunların Sosyo-Kültürel Temelleri
Çevre sorunları, insanın doğaya müdahalesinin yarattığı olumsuz etkiler. «İnsan etkisi» nedeniyle oluşan ÇS’nin tarihsel nitelikli sosyo-kültürel nedenleri vardır: Doğa karşısında edilgen dönemler Doğanın bilgisini edinme ve ona hakim olmaya çalışma dönemi
7
Çevre sorunlarının tarihi ne kadar eskidir?
ÇS’nin ilk örnekleri uygarlıkla birlikte ortaya çıkmıştır. Bugünküne benzeyen klasik kirliliklerin ilk örnekleri Ortaçağ’da görülmeye başlanmıştır (1285 ve 1288 Londra’da kireç ocağı kaynaklı hava kirliliği gibi). Endüstri uygarlığına kadar ÇS, “sınırlı” ve “yerel/bölgesel”dir; gezegen riski ortaya çıkaracak nitelikte değildir.
8
Çevre sorunlarının tarihi ne kadar eskidir?
Çevre sorunları, ulusal ve küresel ölçekte hissedilmeye başlandığında önem kazanmıştır. İnsan faaliyetleri ile çevreye verilen zararların doğanın taşıma kapasitesini aştığı yıllar, 1950’lerden itibaren başlar (1952, Londra’da hava kirliliği, 4000 kişinin ölümü).
9
Çevre sorunlarının tarihi ne kadar eskidir?
20. yüzyılın ikinci yarısıyla birlikte dünya nüfusu hızla artmış, teknoloji gelişmiş ve refah düzeyi yükselmiştir. Böylece insan ihtiyaçları nitelik ve nicelik olarak artmış ve doğal kaynaklar üzerinde aşırı bir baskı oluşmuştur. Öte yandan, su, hava, toprak ve diğer yaşam destek sistemlerle ilgili olumsuz dışsallıklar da artmıştır.
10
Çevre sorunları farkındalığının başlaması
Farkındalık, 1950 ve 1960’lı yıllarda başlamıştır. ÇS farkındalığı; önce hava, su, toprak kirlenmesi; sonra canlı türlerinin yok olması ve bitki örtüsünün bozulması konusunda, az gelişmiş ülkelerdeki kitlesel açlık ve çölleşme, savaşlar ile gecekondulaşma gibi yeni olgular üzerinde yoğunlaşmıştır.
11
Çevre sorunları farkındalığının başlaması
1970’lerde ÇS farkındalığı önce bölgesel olarak, daha sonra da küresel nitelik kazandı. çöllerin yayılması, ormanların yok olması, toprak erozyonu, asit yağmuru ve hava kirliliği uluslararası gündeme girmiştir. 1980’lerde insan faaliyetlerinin gezegen çapında bir bozulmaya yol açtığı görüldü. ozon deliği, küresel ısınma, biyoçeşitliliğin azalması, aşırı balıkçılık ve okyanus sorunları ile.
12
3. Kentleşme-Çevre Sorunları İlişkisi
Kent, "kent insanını" ve"kent çevresini" kapsayan bir ekosistemdir. Kent-çevre ilişkisi, bu ekosistemdeki “yaşam ve ihtiyaç”larla ortaya çıkar. Kentte yaşayanların temel ihtiyaç grupları: Biyolojik ihtiyaçlar: Kentte yaşam için gerekli olan su, hava, yiyecek temini, çöplerin yok edilmesi ve konut gibi ihtiyaçlar. Kültürel İhtiyaçlar: İnsanlığın yaşamı boyunca bulup ortaya koyduğu ve kuşaktan kuşağa geçen örgütlenme, ekonomik sistemler, teknoloji, ulaşım ve haberleşme, eğitim gibi kazanımlar.
13
Kentleşme-Çevre Sorunları İlişkisi
Yoğun nüfus birikimli yerleşimler olan kentlerde bu ihtiyaçların karşılanması için kıt kaynakların kullanılması gerekmiştir. Bu kaynakların hem elde edilişi sırasında, hem de kullanımı sonrasında çeşitli çevre sorunları ortaya çıkar.
14
Kentleşme-Çevre Sorunları İlişkisi
Kentleşmenin doğal çevreyle ilgili boyutu, Sanayi Devrimi’nden sonra bir sorunsala dönüşmeye başlamıştır. Çevresel kaynak kullanımın mekânsal boyutu, kentleşme-gelişme ilişkilerine bağlı olarak, 1950’li yıllardan sonra gündeme gelmiştir
15
4. Kentleşme, Çevre Sorunları ve Yönetim İlişkisi
Kentleşme ve çevre sorunlarının sosyo-kültürel temelleri, uygarlığın ortaya çıkışına dayanır. Uygarlıkla birlikte ortaya çıkan bir diğer olgu da “yönetim” dir. Dolayısıyla kentleşme, çevre sorunları ve yönetim arasında bir tarihsel bir ilişki vardır.
16
Yönetim düşüncesinin gelişmesi
Bir olgu olarak yönetim, diğer kişilerin çabaları aracılığıyla amaçların başarılması sürecidir. Y, ekonomiden eğitime, bilimden teknolojiye, kültürden savunmaya, çevre korumadan sağlığa yaşamın/toplumun tüm boyutlarının akılcı şekilde yönlendirmeyi hedefler.
17
Yönetim düşüncesinin gelişmesi
İnsanoğlu, varoluşundan itibaren hayatta kalma ve neslini sürdürme adına sosyo-kültürel değişimler geçirmiştir. Bu değişim sürecinde yönetim olgusu merkezde olmuştur. Yönetimsiz dönemden yönetimli döneme geçiş (ilkel topl.dan Neolitik topl.a geçiş) ve yöneten-yönetilen ayrımı kritik bir dönemdir.
18
Yönetim düşüncesinin gelişmesi
Neolitik, (avcılık ve toplayıcılık nedeniyle) doğanın belirleyiciliği altında yaşayan edilgen insanın, doğa üzerinde bilinçli değişiklikler yapmaya başladığı dönemdir. Neolitik dönemde; maddi ürün fazlası ortaya çıkmış; işgücü kaynaklarında artış olmuş, ilk kez karmaşık bir ekonomik ve politik yapı ortaya çıkmıştır.
19
Yönetim düşüncesinin gelişmesi
Neolitikle gelişen olanaklar sayesinde insanoğlu doğal süreçleri sorgulama imkânı elde etmiş ve yerleşik yaşam biçimleri geliştirmiştir. Bunun sonucunda ise kasabalar ve kentler ortaya çıkmıştır.
20
Kentlerin ortaya çıkışı
Doğa karşısında özgürleşmeyi ifade eden kasaba ve kentler, yönetimin doğuşunda etkilidir. İlk kentler, M.Ö yıllarında Mezopotamya’da ortaya çıkmıştır. Yönetimin özü olan “toplumsal işbölümü, ekonomik hedef, otoriteye dayalı meşruiyet, hiyerarşi ile toplumsal-yönetsel yaptırım» gibi özellikler, Babil ve Ninova gibi ilk büyük Sumer yerleşimlerinde gelişmiştir. (Sulama kanalları inşası)
21
Kent-çevre-yönetim Babil ve Ninova gibi ilk büyük kent öncülerinin ve özellikle Antik Yunan ile Roma kentlerinin, yönetim düşüncesi üzerinde kalıcı etkileri olmuştur (site rejimi). Yönetim düşüncesinin özellikle Batı’da 16. ve 17. yüzyıllarda uğradığı dönüşüm ve «ulus-devlet» anlayışının gelişmesi: kentleşme ve çevre sorunlarının temelleri.
22
Kent-çevre-yönetim Ulus-devletle birlikte ortaya çıkan yönetsel düşüncenin “Aydınlanma» ile Endüstri Devrimi’nin felsefesine dayanması. Aydınlanma felsefesi ile “organik görüş”ten «mekanik görüş»e geçiş, Organik görüş: “doğanın bilgisini açıklama” Mekanik görüş: “doğaya egemen olma” Mekanik düşünce ve bilgi anlayışının, Sanayi Devrimi’yle pratiğe aktarılması, (teknoloji)
23
Kent-çevre-yönetim Sanayi Devrimi’yle;
bir yandan üretim için doğada kitlesel tahribatlar ve kirlilikler oluşmaya başlamış bir yandan da hızlı ve sanayi merkezli bir kentleşme yaşanmaya başlamıştır. dönemin ruhuna uygun yeni siyasal ve yönetsel anlayışlar da ortaya çıkmıştır
24
Kent-çevre-yönetim Bugün kentleşme-çevre sorunları-yönetim arası ilişkiler, aydınlanma sonrasında oluşan devlet modeli üzerine kuruludur (ulus-devlet). Ulus-devlette “merkeziyetçilik”e dayalı yönetsel yapılanmanın ekolojik işleyişe uygun olmadığı ve sorunları artırdığı ileri sürülmektedir. Sorunsuz kentleşme ve ekoloji için «adem-i merkezi» yönetim yapıları savunulmaktadır.
25
Ders bitmiştir
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.