Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

GÜÇLÜ ETKİLERE GERİ DÖNÜŞ: GÜNDEM KURMA VE SUSKUNLUK SARMALI MODELİ

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "GÜÇLÜ ETKİLERE GERİ DÖNÜŞ: GÜNDEM KURMA VE SUSKUNLUK SARMALI MODELİ"— Sunum transkripti:

1 GÜÇLÜ ETKİLERE GERİ DÖNÜŞ: GÜNDEM KURMA VE SUSKUNLUK SARMALI MODELİ
“SUSKUNLUK SARMALI (SPİRAL OF SİLENCE)” Elisabeth Noelle-Neumann, medya ve kamuoyu ilişkisini anlamaya ve açıklamaya yönelik olarak geliştirdiği kuramda, 1980’li yıllarda medya araştırmalarında güçlü etkilere geri dönüşün öncülüğünü yapmıştır. Almanya’daki 1965 seçimlerinin sonuçlarını irdeleyen Neumann, Suskunluk Sarmalı adıyla anılan bu teoriyi geliştirmiştir. Bu model, bir bakıma Gündem Belirleme modelinin “negatif ayna imajı”dır. Kitle iletişim araçlarının belli konuları, sorunları ve bunların tartışılmasını halkın gündeminden uzaklaştırma yeteneği üzerinde durur. SUSKUNLK SARMALI

2 GÜÇLÜ ETKİLERE GERİ DÖNÜŞ: GÜNDEM KURMA VE SUSKUNLUK SARMALI MODELİ
“SUSKUNLUK SARMALI (SPİRAL OF SİLENCE)” - Model, aynı zamanda kamuoyunun biçimlenmesi sürecine ilişkindir. - Kitle iletişim araçlarının kamuoyu üzerinde güçlü etkileri olduğu, fakat bu etkilerin geçmişte araştırma kısıtlarından dolayı kestirilemediği fikrinden yola çıkan Neumann, kişinin düşüncesinin “başkalarının ne düşündüğüne ya da başkalarının düşüncesini nasıl algıladığına” bağlı olduğunu ileri sürmektedir. Neumann’a göre; Toplum, normlardan sapan bireyleri dışlamakla tehdit etmektedir. Bireyler, sürekli olarak dışlanma korkusu içindedirler. Bireyler, dışlanma korkusu nedeniyle kanaat iklimini sürekli gözlemektedirler. Bireyin yaptığı bu gözlem, düşünce ve kanaatlerini açıklayıp açıklamaması sürecine etki etmektedir. SUSKUNLK SARMALI

3 GÜÇLÜ ETKİLERE GERİ DÖNÜŞ: GÜNDEM KURMA VE SUSKUNLUK SARMALI MODELİ
“SUSKUNLUK SARMALI (SPİRAL OF SİLENCE)” Bireyler toplumda yalnız kalmaktan ve yalıtılma korkusundan dolayı çevrelerini sürekli denetlemekte, toplumda yaygınlaşan ya da gözden düşen kanıların neler olduğunu saptayarak; kendi fikirleri yaygınlaştıkça fikirlerini açıkça dile getirmekte, aksi durumda ise sessiz kalmayı tercih etmektedirler. Birey, toplumda hangi görüşün kabul gördüğünü kendi gözlemlerine dayanarak öğrenebileceği gibi, ağırlıklı olarak, kitle iletişim araçlarından yararlanır. Bu noktada, belirleyici olan etmen, fikirlerin büyüklüğünden ziyade, taraftarların bu fikirleri ifade etme isteği ve yeteneğidir. Kitle iletişim araçlarında az yer bulan görüşler, daha az sayıda kişi tarafından desteklenip ifade edilebilirken, çok yer bulan görüşler, kişilerin, çoğunluğun yanında yer alma kaygısıyla hareket etmelerinden dolayı, kendine yeni taraftarlar kazanmaktadır. Bireyler suskun kaldıklarında bu görüş daha az yaygın ve geçerli görüleceğinden, bir suskunluk sarmalı oluşmaktadır. SUSKUNLK SARMALI

4 GÜÇLÜ ETKİLERE GERİ DÖNÜŞ: GÜNDEM KURMA VE SUSKUNLUK SARMALI MODELİ
“SUSKUNLUK SARMALI (SPİRAL OF SİLENCE)” Toplumda yaygın görüşlerin dışında bir görüşe sahip olan insanlar seslerini duyurmada daha az istek duyacaklarından, kitle iletişim araçlarınca ifade edilen görüşler daha baskın ve doğru görüş olarak algılanacaktır? neden_? Suskunluk Sarmalı Teorisine göre, bireyin toplumla ve diğer bireylerle bütünleşme amacı taşıması, toplum baskısından uzaklaşmak için diğerlerine benzemesine ve benzer şekilde davranmasına neden olmaktadır. Neumann’ın deyimiyle, “kurtlarla birlikte uluma” durumudur bu. SUSKUNLK SARMALI

5 GÜÇLÜ ETKİLERE GERİ DÖNÜŞ: GÜNDEM KURMA VE SUSKUNLUK SARMALI MODELİ
“SUSKUNLUK SARMALI (SPİRAL OF SİLENCE)” Suskunluk Sarmalı Bağlamında Kitle İletişim Araçlarının Rol ve Etkinliği - Bu teori, iletişim araçlarının rol ve etkinliğini 3 aşamada açıklamaktadır. İlk olarak kitle iletişim araçları toplumda baskın olan düşüncelerin neler olduğu yönündeki izlenimleri şekillendirmektedir. İkinci olarak, yaygınlaşmakta olan düşüncelerin neler olduğuyla ilgili izlenimleri pekiştirmektedir. Üçüncü ve son olarak da, herhangi bir birey tarafından toplum önünde hangi düşüncelerin dışlanmadan açıklanabileceğiyle ilgili izlenimleri belirtmektedir. SUSKUNLK SARMALI

6 GÜÇLÜ ETKİLERE GERİ DÖNÜŞ: GÜNDEM KURMA VE SUSKUNLUK SARMALI MODELİ
“SUSKUNLUK SARMALI (SPİRAL OF SİLENCE)” Suskunluk Sarmalı Bağlamında Yapılan Bazı Görgül (Ampirik) Araştırmalar Toplumdaki çoğunluk kampı, etkili medya tarafından desteklendiği takdirde konuşmak için azınlığa göre daha isteklidir. Eğer medya karşıt kampı, yani azınlığı desteklerse, çoğunluk kampı sessiz çoğunluk haline gelir. Azınlık, medyanın düşmanca tutumuyla karşılaşırsa sessizliğe bürünür. Azınlık, medyadan destek gördüğü takdirde, çoğunluktan daha fazla konuşma arzusu duyar,? Neden? çünkü etkili medyanın kamusal otoritesi tarafından güçlendirilmiştir. SUSKUNLK SARMALI

7 GÜÇLÜ ETKİLERE GERİ DÖNÜŞ: GÜNDEM KURMA VE SUSKUNLUK SARMALI MODELİ
“SUSKUNLUK SARMALI (SPİRAL OF SİLENCE)” Üç “Sosyal Etki” Araştırması 1 Muzaffer Şerif’in (1936) “Grup Normunun Oluşması” Deneyi 2 Solomon Asch’in “Grup Normuna Uyma” Deneyi 3 Stanley Milgram’ın “İtaat” Deneyi Muzaffer Şerif’in (1936) “Grup Normunun Oluşması” Deneyi Muzaffer Şerif (1936), “otokinetik etki” diye bilinen bir görsel algı yanılgısından yararlanarak grup normunun oluşmasına ilişkin bir deney yapmıştır. Tamamen karartılmış bir odada hareketsiz duran bir ışık noktasına bir süre gözümüzü kaçırmadan dikkatlice bakarsak, ışık aslında yerinde durduğu halde, onu hareket ediyormuş gibi görürüz. Bu görsel yanılgıdan yararlanarak Şerif bir dizi araştırma yapmıştır. SUSKUNLK SARMALI

8 GÜÇLÜ ETKİLERE GERİ DÖNÜŞ: GÜNDEM KURMA VE SUSKUNLUK SARMALI MODELİ
“SUSKUNLUK SARMALI (SPİRAL OF SİLENCE)” Üç “Sosyal Etki” Araştırması Muzaffer Şerif’in (1936) “Grup Normunun Oluşması” Deneyi Araştırmada birbirini hiç tanımayan kişiler kullanılmıştır. Bu kişiler ilk olarak teker teker laboratuara alınmış ve kendilerine bir algı deneyi yapılacağı söylenerek tamamen karartılmış odada, kendilerine ufak bir ışık kısa aralarla gösterilmiştir. Işığın her gösterilişinde, bu ışığın hangi yönde ve ne kadar hareket ettiği denekten sorulmuştur. İlk bölümde birbirinden farklı standartlar geliştirmiş olan deneklerin, bir araya geldiklerinde kendi kişisel standartlarından vazgeçerek grup halinde tek bir standart oluşturdukları gözlemlenmiştir. Böylece kişisel standartlar, yerini, tek bir standarda bırakmış olmaktadır. SUSKUNLK SARMALI

9 GÜÇLÜ ETKİLERE GERİ DÖNÜŞ: GÜNDEM KURMA VE SUSKUNLUK SARMALI MODELİ
“SUSKUNLUK SARMALI (SPİRAL OF SİLENCE)” Üç “Sosyal Etki” Araştırması Muzaffer Şerif’in (1936) “Grup Normunun Oluşması” Deneyi - Bundan sonra, denekler, araştırmanın ilk bölümünde olduğu gibi, yine tek tek laboratuara alınarak aynı işlem tekrarlanmış ve bu bölümde her deneğin, yalnız olmasına rağmen, ilk bölümde geliştirdiği kişisel standardı kullanmayıp grup standardına bağlı kaldığı görülmüştür. Solomon Asch’in “Grup Normuna Uyma” Deneyi Solomon Asch’in deneyi, “insan, doğru bildiği şeyin tersini iddia eden bir grup insanla karşılaşırsa, ne yapar?” sorusunu araştırmıştır. Bu deneyde, laboratuarda belli sayıda bireyden meydana gelmiş gruplara, sırasıyla birçok kart gösterilmiştir. SUSKUNLK SARMALI

10 GÜÇLÜ ETKİLERE GERİ DÖNÜŞ: GÜNDEM KURMA VE SUSKUNLUK SARMALI MODELİ
“SUSKUNLUK SARMALI (SPİRAL OF SİLENCE)” Üç “Sosyal Etki” Araştırması Solomon Asch’in “Grup NormunaUyma” Deneyi Bir çift karttan ilkinin üzerinde farklı uzunluklarda 3 çizgi, diğerinde ise tek bir çizgi olup, bu tek çizgi diğer karttaki üç çizgiden biriyle aynı uzunluktadır. Aynı uzunlukta çizgiler SUSKUNLK SARMALI

11 GÜÇLÜ ETKİLERE GERİ DÖNÜŞ: GÜNDEM KURMA VE SUSKUNLUK SARMALI MODELİ
“SUSKUNLUK SARMALI (SPİRAL OF SİLENCE)” Deneklere, tek çizginin uzunluk bakımından diğer karttaki çizgilerden hangisine benzediği sorulmuştur. Aslında deneklerden sadece birisi gerçek denektir, ötekiler araştırmacının asistanlarıdır ve her defasında ne söyleyeceklerine önceden karar verilmiştir. Ve esas deneğe söz sırası hep en sonda gelmektedir. Aynı uzunlukta çizgiler SUSKUNLK SARMALI

12 GÜÇLÜ ETKİLERE GERİ DÖNÜŞ: GÜNDEM KURMA VE SUSKUNLUK SARMALI MODELİ
“SUSKUNLUK SARMALI (SPİRAL OF SİLENCE)” İlk birkaç kart gösterildiğinde, araştırmacının yardımcıları doğru cevap vererek deneğin güvenini kazanırlar. Fakat sonra hep yanlış cevap vermeye başlarlar. Denek, sıra kendisine gelene kadar, sıra ile herkesin yanlış cevap vermesinden rahatsız olmaktadır. Nitekim sıra kendisine gelince, onun da diğerlerinin dediğini tekrarladığı görülmüştür. Araştırmaya katılan her 3 denekten birinin bu şekilde diğerlerinin kararlarına uyduğu saptanmıştır. İnsanların %35 gibi azımsanmayacak bir kısmının, gruba uyarak, apaçık gördükleri şeyin tersini söylemeleri, gerçekten önemli bir bulgudur. SUSKUNLK SARMALI

13 GÜÇLÜ ETKİLERE GERİ DÖNÜŞ: GÜNDEM KURMA VE SUSKUNLUK SARMALI MODELİ
“SUSKUNLUK SARMALI (SPİRAL OF SİLENCE)” Üç “Sosyal Etki” Araştırması Stanley Milgram’ın “İtaat” Deneyi Stanley Milgram’ın deneyi “insanlar sosyal etkiye ne derece kadar boyun eğerler?” sorusunu araştırır. Araştırmacı, gelen deneklere “cezanın öğrenmeye etkisi” konusunda bir deneye katılacaklarını; birinin öğretmen, diğerinin öğrenci rolünde olacağını ve öğrenci yanlış yaptığında ceza olarak öğretmenin ona elektrik vereceğini önceden bilgi olarak verir. Çekilen kura sonucu, denek öğretmen olduğunu öğrenir. Öğrenci için öğrenilmesi gereken işlem, genellikle öğrenme psikolojisi deneylerinde kullanılan kelime çiftleri dizisidir. Öğrenci, kelime çiftlerini öğrenmek zorundadır. Öğrenci kelimeleri doğru hatırlayamazsa, öğretmenin ceza olarak öğrenciye elektrik şoku vermesi gerekmektedir. Öğrenciye her yanlışta bir öncekinden 15 volt daha kuvvetli bir şok verilecektir. SUSKUNLK SARMALI

14 GÜÇLÜ ETKİLERE GERİ DÖNÜŞ: GÜNDEM KURMA VE SUSKUNLUK SARMALI MODELİ
“SUSKUNLUK SARMALI (SPİRAL OF SİLENCE)” Üç “Sosyal Etki” Araştırması Stanley Milgram’ın “İtaat” Deneyi Öğrenme işlemi başlarda iyi gider, ancak sonradan öğrenci yanlışlar yapmaya ve öğretmen de ona şok vermeye başlar. 75, 90 ve 105 voltluk şoklar sonunda yan odadan iniltiler gelmeye başlar. İniltiler çığlıklara dönüşür ve 150 volttan sonra öğrenci odadan alınması için bağırdığında, araştırmacı, öğretmene devam etmesi için kati bir talimatta bulunur. Derken öğretmen 350 volta kadar çıkar. Bu araştırmadan önce, bir grup psikoloji öğrencisine “deneklerin yüzde kaçı 450 volta kadar öğrenciye şok vermeye devam ederdi?” sorusu yöneltilmiştir. Onların tahmini, deneklerin ancak %1’inin bu duruma kadar şok verebilecekleri yönünde olmuştur. Bir grup psikiyatrist de deneklerin çoğunun 150 volttan öteye geçemeyeceği tahmininde bulunmuştur. SUSKUNLK SARMALI

15 GÜÇLÜ ETKİLERE GERİ DÖNÜŞ: GÜNDEM KURMA VE SUSKUNLUK SARMALI MODELİ
“SUSKUNLUK SARMALI (SPİRAL OF SİLENCE)” Üç “Sosyal Etki” Araştırması Stanley Milgram’ın “İtaat” Deneyi Bu araştırma ilk önce Yale Üniversitesinde yapılmış ve çeşitli mesleklerden ve yaşlardan 40 kişiden hiçbiri 300 volttan önce durmamıştır. Bütün deneklerin %65’i 450 voltluk şoku öğrenciye vermiştir. 40 denekten 26’sının suçsuz bir insana emre itaat sonucu zarar ve ıstırap vermeleri olayı, ancak bu 26 kişinin kişisel özellikleri ile, örneğin sadist olmaları ile ya da saldırganlık güdüleri ile açıklanabilir. Ne var ki, bu araştırma bulgularını deneklerin kişilik özellikleri ile açıklamak yerine, bir sosyal etki olayı olarak yorumlamak daha doğrudur. Otoritenin etkisinin bu tür bir aşırı itaati nasıl oluşturduğuna ilişkin tarihi bir örnek, Nazi Almanyası’dır. SUSKUNLK SARMALI

16 GÜÇLÜ ETKİLERE GERİ DÖNÜŞ: GÜNDEM KURMA VE SUSKUNLUK SARMALI MODELİ
“SUSKUNLUK SARMALI (SPİRAL OF SİLENCE)” Üç “Sosyal Etki” Araştırması Stanley Milgram’ın “İtaat” Deneyi Stanley Milgram, sonradan aynı deneyi biraz değiştirerek iki farklı Avrupa ülkesinde; oldukça bireyci olarak bilinen Fransa’da ve Fransa’nın aksine, güçlü toplumsal bağlara sahip olduğu düşünülen Norveç’te uygulamıştır. Milgram’ın deneyinde, denekler farklı kanaatteki çoğunluğu görmedikleri, sırf sesini duydukları halde, kendi kanaatlerinde yalnız kalmaktan korkarak, çoğunluğa uymayı tercih etmişlerdir. Avrupalı denekler Norveç’te %80, Fransa’da %60 oranında bir uyma davranışı göstermişlerdir. SUSKUNLK SARMALI

17 GÜÇLÜ ETKİLERE GERİ DÖNÜŞ: GÜNDEM KURMA VE SUSKUNLUK SARMALI MODELİ
“SUSKUNLUK SARMALI (SPİRAL OF SİLENCE)” Suskunluk Sarmalı Kuramına Yöneltilen Bazı Eleştiriler Kuram, gerek insan doğasına, gerekse de kitle iletişimine fazlasıyla “kötümser” bakışı yüzünden eleştirilere uğramıştır. Aynı zamanda, kuramın “evrensel uygulanabilirliği” de büyük ölçüde sorgulanmıştır Moscovici (1991) “sessiz çoğunluklar”a daha az; toplumların yaşamında yaratıcı ve yenilikçi bir rol oynayan “gürültülü azınlıklar”a ise daha çok dikkat etmemizi önerir. Moscovici, aynı zamanda, Suskunluk Sarmalı kuramının kamuoyunun geleneksel aydınlanma nosyonu ile birlikte bir derece güncelliğini yitirdiğini savunur. Dünyanın birçok yerinde suskunluk sarmalı modelini kullanan incelemeler yapılmıştır. Bulgular farklı sonuçlar ortaya koymaktadır. Örneğin ABD’de bazı bireylerin, diğer insanların ifade edilmiş fikirlerine aykırı gelse de, kendi fikirlerini belirttikleri görülmüştür. SUSKUNLK SARMALI

18 GÜÇLÜ ETKİLERE GERİ DÖNÜŞ: GÜNDEM KURMA VE SUSKUNLUK SARMALI MODELİ
“SUSKUNLUK SARMALI (SPİRAL OF SİLENCE)” Suskunluk Sarmalı Kuramına Yöneltilen Bazı Eleştiriler Moy ve diğerleri ise (1999), televizyon seyretmenin işlevsel olarak, grup üyeliğine eşit olduğunu bulmuşlardır Bu model, anlık bir durumu veya gerçek bir değişimi temsil edip etmediğini ya da tutum değişiminin olup olmadığını bize açıklayamamaktadır. Öte yandan, bu model, iletişimin iletişimsizliğini dile getirmektedir. Çünkü burada kitle iletişiminin kişiler arası iletişimi özendirmek yerine engellemeye yönelmesi durumu söz konusudur. SUSKUNLK SARMALI


"GÜÇLÜ ETKİLERE GERİ DÖNÜŞ: GÜNDEM KURMA VE SUSKUNLUK SARMALI MODELİ" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları