Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
YayınlayanAkarsu Calis Değiştirilmiş 10 yıl önce
1
SUNUM
2
ESNAF VE SANATKÂR GELİŞTİRİLMELİ
3
Ülkemizde esnaf ve sanatkârlık, kökleri en sağlam, tarihi en eski, en kıdemli ve istihdam ettiği çalışan nüfus itibariyle de en hacimli iş ve meslek alanlarından birisi, hatta birçok bakımdan en önde gelenidir.
4
Herkesçe bilinen bu gerçeğe karşılık, yine aynı şekilde bilinen fakat pek o kadar açık ve seçik bir şekilde dile getirilemeyen bir başka gerçek de, bu kadar önemli ve kıdemli bir meslekte ciddi boyutlarda olduğu söylenebilecek bazı sorunların olduğudur.
5
Gerçi bu sorunların, henüz kriz niteliğinde olduğu iddia edilemez. Ancak; küçümsenmemesi, hafife alınmaması gerekir ve kendiliğinden sağlıklı bir yeniden yapılanmaya kavuşacağının beklenmesi de doğru değildir.
6
Tam aksine, hemen her toplumsal konuda olduğu gibi, kendi haline bırakılmaya devam edildiği müddetçe daha da ilerlemesi ve kronikleşmesi söz konusu olur ki; işte bu “kriz” denen halin ortaya çıkmasına sebep olur.
7
Önce esnaf ve sanatkârlık mesleğinde ciddi birtakım problemlerin mevcut olduğunun açık yüreklilik ile kabul edilmesi gerekir.
8
Hasta olan hastalığını kabul etmediği müddetçe tedavi olma ve iyileşme imkânını bulamayacağı gibi, esnaf ve sanatkârın sorunlarının çözümünde duyarsız davranılması, sorunların daha da büyümesine, belki de bir gün tedavi edilemeyecek sınıra dayanmasına sebep olabilir. Esnaf ve sanatkârın sorunlarının birisi ekonomik, diğeri de mesleki ve kültürel olarak iki ana başlıkta incelenebilir.
9
1. Bir İstihdam Alanı Olarak ve İş Kapasitesi Bakımından Esnaf ve Sanatkârlık Hemen her ülkede olduğu gibi Türkiye’de de ekonomik ve toplumsal bakımdan en başta gelen konulardan birisinin istihdam ve buna bağlı olarak işsizlik olduğu bilinen bir husustur.
10
Ülkemizde istihdam ve işsizlik probleminin, gizli ve açık işsizlik de dahil olmak üzere kendisini hemen hemen her alanda çok açık biçimde ortaya koymakta bulunduğu bir gerçektir.
11
İstihdam konusunun yarattığı sorunlardan birisi, bazı mesleklerde aşırı yığılmanın oluşudur. Bu yığılmanın kamu kesiminde Türkiye’nin mali imkânları göz önüne alındığında, kaldırılamayacak kadar ağır olduğunu söylemek abartı sayılmamalıdır.
12
Aynı durumun esnaf ve sanatkâr mesleklerinde de olduğunu söylemek mümkündür. Nitekim muhtelif meslek dallarında, ülkemizde esnaf ve sanatkârların sicile kayıtlı ve kayıtsız olanların sayısının beş milyon civarında olması dikkat çekicidir.
13
Bu rakamın, ülkemizin ekonomik potansiyelinin üstünde bir rakam olduğu açıktır. Diğer bir ifadeyle mevcut ekonomimizin, bunca esnaf ve sanatkârı beslemeye yetmeyeceği anlaşılabilir. Esnaflık bir bakıma iş bulamayanların iş adresi gibi algılanmakta, bu da mesleği ciddi şekilde yaralamaktadır.
14
Esnaflık, adeta hemen herkesin yapabileceği bir iş haline dönüşmüş bulunmaktadır. Bir miktar sermayesi olan, belirli bir kariyer ve meslek edinemeyenlerin mesleği olmaya başlamıştır. Ayrıca erken yaşta emekli olduktan sonra kendisine ek iş arayan birçok kişi, gecikmiş yaşta da olsa esnaflığa soyunmaktadır.
15
Esnaflık eğitiminden, tecrübesinden, töresinden, geleneğinden ve kültüründen habersiz olarak bu mesleğe girenler; bu geleneği ve kültürü olumsuz yönde etkilemişlerdir. Hâlbuki esnaflık da ancak belli bir yaştan itibaren edinilebilen bir kariyerdir.
16
Büyük ölçüde usta-çırak ilişkisi içerisinde kazanılan ve erken yaşta başlayarak sindire sindire geliştirilen bir çırak, kalfa ve ustalık dönemini kapsamaktadır.
17
2. Meslek Bilinci, Kültür ve Gelenek Problemleri Şimdi de mesleğin adamı olma konusu üzerinde biraz duralım. Gelişmemiş toplumlarda hemen hemen her işi yapan insan tipine karşılık; Gelişmiş toplumlarda meslek adamlığı titri çok önemlidir.
18
Mesleğin adamı, belirli bir mesleği hayatı ile özdeşleştiren kişi demektir. Sadece bir mesleği yapıp, o iş sayesinde geçimini temin eden kişi değil, hatta bundan daha önemli olarak, hayatını, var oluşunu onunla anlamlandıran kişi olması gerekir.
19
“Mesleğin adamı”, o mesleğini aşk ile yapan, mesleğine sadakatle bağlı, üstün ruh sahibi olan kişiye verilmesi gereken lâkaptır. Böyle bir insan, “mesleğim” dediği şeyin sırtına binerek kendisini taşıtan değil, mesleğini sırtına alarak yükselten kişidir.
20
Yani profesyonel esnaf ve sanatkârdır. Mesleğini yükselten, ilerleten, geliştiren bir insandır.
21
Hangi meslekte olursa olsun, insanlarımızın çok büyük bir kısmının mezun olduktan, o mesleğin diplomasını ya da ustalık belgesini aldıktan sonra mesleği ile ilgili ciddi bir yayını takip etmemesi, değişen ve gelişen teknolojiyi kullanamaması; zamanla mesleğinden kopmasına ve yapamaz hale gelmesine neden olacaktır.
22
Burada özellikle vurgulamak istediğimiz husus; esnaf ve sanatkârlarımızın büyük bir çoğunluğunun, “mesleğinin adamı” dediğimiz kişiler gibi; mesleğini severek, kendisini adayarak, gelişmeleri takip ederek ve işinde uygulayarak yaptıklarını söylememizin zor olduğudur.
23
İşlerini adeta lütfen yapan, “ben bu işi yapacak adam mıydım?” diye düşünen, velinimeti olan müşterisiyle kâfi derecede ilgilenmeyen bir işyeri sahibinin, profesyonel bir adam, yani mesleğinin adamı olduğu söylenemez.
24
Esnaflıkta meydana gelen bu hoş olmayan durumun arkasında esnaflık kültürünün ve geleneğinin aşınmasının, kendisini yenileyememesinin yattığını söylemek kehanet sayılmamalıdır.
25
Esnaflık, her şeyden önce belirli bir gelenek üzerine kurulmuş önemli bir kurumdur. Esnaflık bilincinin belirleyici olduğu bu gelenek, her meslekte olduğu gibi öncelikle bir “görev ahlâkı” ile donatılmış olmayı da zorunlu kılar.
26
Yaptığı işten, müşteri memnuniyetinden, kazancından da önemli olan Allah’ın rızasını kazanmanın bilincinde olmasıdır. Bu terbiye ile yetişmiş esnafın kazandığı değerler, sırtından çıkarıp atabileceği bir gömlek değil, vücudunu saran bir deri hükmündedir.
27
Özetlersek: Esnaf ve sanatkârlık, herkesin yapabileceği bir iş olmaktan çıkarılmalı, Ahilikteki gibi bir esnaflık kültür ve geleneğinin yeşerip gelişeceği bir ortam, günün şartlarına göre yeniden düzenlenmelidir.
28
Ülkemizin orta direği sayılan esnaf ve sanatkârın sıkıntıları dikkate alınarak, mutlaka ciddi şekilde çözümüne doğru çalışmalar yapılmalı, geliştirilmeli ve hepimizin bu insanlara ihtiyacımızın olduğu bilinciyle hareket edilmelidir.
29
Esnaf ve sanatkârlarımızın sorunlarını çözecek mevkide olanlara diyoruz ki: Bugünün büyük sorunları, geçmişin yanlış çözümlerinde saklıdır.
30
Yanlış çözümler maalesef bugün de devam etmektedir. Ülkesine yatırım yapmak ve istihdam yaratmak için tüm birikimlerini ortaya koyan esnaf ve sanatkârlarımıza bürokratik ne kadar zorluk varsa hepsi uygulanmakta, adeta cezalandırılmaktadır.
31
Yurt dışındaki ülkelerde kendilerine her türlü teşvik ve kolaylıklar sağlandığı için yatırımlarını ülke dışına kaydıran, orada istihdam yaratan esnaf ve sanatkârlarımızın sayısı giderek artmaktadır. Esnaf biterse ya da bitirilirse pek çok ekonomik ve sosyal sorunların çıkacağını söylemek yanlış olmaz kanaatindeyiz.
32
Ülkesine ve devletine bağlı ve saygılı bu kesime yetkili herkes tarafından bilinen fakat uygulamakta ağır davrananların, en kısa zamanda doğru çözümleri acilen getirmelerini arzu etmekteyiz.
33
Bu duygu ve düşüncelerle saygılarımızı sunarız. Metin İÇTEM İstanbul Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği Eğitim Müdürü Faydalandığımız kaynak: Durmuş HOCAOĞLU Çerçeve Dergisi
34
Hazırlamış olduğumuz sunumları www.istesob.org web adresinden “Eğitim Müdürlüğü” bölümüne girerek bilgisayarınıza indirebilirsiniz. www.istesob.org
35
TEŞEKKÜR EDERİZ İSTESOB EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ Eğitim Müdürü: Metin İÇTEM Eğitim Müd. Asistanı: Ahmet Z. GÜNDOĞDU
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.