Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

İŞLETME (ÇALIŞMA) SERMAYESİ YÖNETİMİ

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "İŞLETME (ÇALIŞMA) SERMAYESİ YÖNETİMİ"— Sunum transkripti:

1 İŞLETME (ÇALIŞMA) SERMAYESİ YÖNETİMİ
Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ

2 İşletme Sermayesi Yönetimi
İşletme Sermayesinin Tanımı İşletme Sermayesinin Finansal Yönetimdeki Yeri Kapsamı Önemi İşletme Sermayesinin Özellikleri Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ

3 İşletme Sermayesi Yönetimi
-İşletme Sermayesini Finanslama Stratejileri Dengeli Finanslama Stratejisi İhtiyatlı Finanslama Stratejisi Atılgan Finanslama Stratejisi -İşletme Sermayesinin Finansmanı İle İlgili Genel Hususlar -İşletme Sermayesi İhtiyacına Etki Eden Faktörler -İşletme Sermayesinin Hesaplanması Faaliyet Devri Katsayısına Göre İşletme Sermayesi İhtiyacının Hesaplanması Günlük Masraf Tutarı Yöntemine Göre İşletme Sermayesi İhtiyacının Hesaplanması Rasyo Yöntemine Göre İşletme Sermayesi İhtiyacının Hesaplanması -Nakit Yönetimi Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ

4 İşletme Sermayesinin Tanımı
İşletmenin bir faaliyet (hesap) dönemi içerisinde en az bir kere nakde çevrilebilir dönen varlıklardır. İşletme Sermayesi; Çalışma Sermayesi Dönen Sermaye Dönen Varlıklar Dönen Değerler Cari Aktifler Mütedavil Kıymetler olarak ta isimlendirilir. İşletme sermayesini oluşturan değerler sürekli olarak kendi içerisinde bir nitelik değişimi içerisinde bulunduğu için bu hesaplar dönen varlıklar ya da işletmenin faaliyetlerini yerine getirmesi için gerekli olan varlıklar olduğu için işletme sermayesi adını almaktadır. Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ

5 İşletme Sermayesinin Finansal Yönetimdeki Yeri
Bir endüstri işletmesinde nakit olarak bulunan mevcut üretim için gerekli hammadde ve yardımcı maddelerin satın alınması ile ilk madde ve malzeme stoğuna dönüşür. Daha sonra üretim aşamasında çeşitli giderler yapılarak mamul hale gelir ve mamul stoğunu oluşturur. Mamul müşterilere peşin ve /veya vadeli satılarak nakit ya da alacağa dönüşür. Elde edilen nakit ile yapılan giderler ya da borçlanılan tutarlar ödenir. Tekrar nakit karşılığı ya da borçlanarak üretim için gerekli hammadde ve yardımcı maddelerin satın alınır üretim süreci ve satış süreci tekrarlanır. Alacaklar vadesinde tahsil edilerek nakde, menkul kıymetlere, stoklara dönüşür ya da borçların ödenmesinde kullanılır. Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ

6 İşletme Sermayesinin Finansal Yönetimdeki Yeri
Bir ticaret işletmesinde de nakit olarak bulunan mevcut satılmak üzere ticari malların satın alınması ile ticari mallar stoğuna dönüşür. Daha sonra bu mallar müşterilere peşin ve /veya vadeli satılarak nakit ya da alacağa dönüşür. Elde edilen nakit ile yapılan giderler ya da borçlanılan tutarlar ödenir. Tekrar nakit karşılığı ya da borçlanarak ticari mallar satın alınır ve satış süreci tekrarlanır. Alacaklar vadesinde tahsil edilerek nakde, menkul kıymetlere, stoklara dönüşür ya da borçların ödenmesinde kullanılır. Bir hizmet işletmesinde de işletme sermayesinin dönüşümü aynı akışı gösterir. Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ

7 Kapsamı İşletmenin bilançosunun aktifinde yer alan dönen varlıkları oluşturan ; Hazır Değerler, Menkul Kıymetler, Alacaklar (Ticari ve Diğer) , Stoklar ve Gelecek Aylara Ait Giderler ve Gelir Tahakkukları hesap kalemlerinden oluşur. Bu toplam işletmenin “ Brüt İşletme Sermayesi” ni gösterir. Brüt işletme sermayesinden kısa vadeli yabancı kaynakların çıkarılmasından sonra kalan değer “ Net İşletme Sermayesi” ni belirtir. Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ

8 Kapsamı Net İşletme Sermayesi, işletmenin devamlı sermayesi (uzun vadeli yabancı kaynaklar ve öz kaynaklar) ile finanse ettiği dönen varlıklar tutarıdır. İşletmenin emniyet marjını gösterir bu tutarı değerlendirebilmek için cari oranın dikkate alınması gerekir. Kısa vadeli yabancı kaynaklar ile net işletme sermayesi artırılamaz ancak işletme faaliyetleri için gerekli fonlar sağlanmış olur. Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ

9 Önemi İşletme sermayesi, işletmenin tam kapasite ile çalışabilmesi, üretimini sürekli olarak yerine getirebilmesi, iş hacmini genişletebilmesi, yükümlülüklerini yerine getirememe riskini azaltabilmesi, kredi değerliliğini artırabilmesi, olağanüstü durumlarda mali yönden zorlanmaması, faaliyetlerini karlı ve verimli bir biçimde yerine getirebilmesi için son derece önemlidir. Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ

10 Önemi İzlenen hatalı her bir işletme sermayesi politikasının işletme üzerinde doğuracağı farklı sakıncalar ortaya çıkar. Yetersiz veya aşırı işletme sermayesi işletmenin karlılığı ve verimliliği üzerinde olumsuz etkiler yapar. Dönen varlıklara yapılan harcamaların bir maliyeti bulunur. Bu maliyet finansman kaynakları açısından ele alındığında; aşırı işletme sermayesi yabancı kaynaklar ile finanse ediliyorsa ek finansman maliyeti , öz kaynaklar ile finanse ediliyorsa alternatif kullanımlardan elde edilecek gelir kaybına uğranılmasına neden olur. Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ

11 Önemi İşletme sermayesi yabancı kaynaklar ile finanse ediliyorsa özellikle enflasyonist ortamlarda izlenen sıkı para politikalarına bağlı olarak banka kredilerinin kısılması ve faiz oranlarının yükselmesi nedeniyle kısa vadeli banka kredileriyle finanse edilmesine neden olduğu için işletmeyi zor duruma sokar. Eksik ya da fazla işletme sermayesi ister yabancı kaynak ile isterse öz kaynak ile finanse edilsin işletmenin karlılığı üzerinde olumsuz etkisi olacaktır. Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ

12 İşletme Sermayesinin Özellikleri
İşletme Sermayesi Unsurları Kısa Vadelidir İşletme Sermayesi Unsurlarının Hareketliliği Fazla Olup Unsurlar Birbirleri ile İçten İlişkilidir İşletme Sermayesi Çeşitleri Brüt ve Net İşletme Sermayesi Sürekli İşletme Sermayesi Değişken İşletme Sermayesi Mevsimlik İşletme Sermayesi Devresel İşletme Sermayesi Olağanüstü İşletme Sermayesi Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ

13 İşletme Sermayesinin Finansmanı
İşletme Sermayesinin Kaynakları İşletme Sermayesinin Dış Kaynaklardan Karşılanması İşletme Sermayesinin İç Kaynaklardan Karşılanması İşletme Sermayesinin Kârlarla Finanse Edilmesi İşletme Sermayesi Nakit Akışının Hızlandırılması İşletme Sermayesinin Amortismanlarla Finanse Edilmesi İşletme Sermayesini Finanslama Stratejileri Dengeli Finanslama Stratejisi İhtiyatlı Finanslama Stratejisi Atılgan Finanslama Stratejisi Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ

14 İşletme Sermayesini Finanslama Stratejileri
Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ

15 Dengeli Finanslama Stratejisi
Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ

16 İhtiyatlı Finanslama Stratejisi
Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ

17 Atılgan Finanslama Stratejisi
Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ

18 İşletme Sermayesinin Finansmanı İle İlgili Genel Hususlar
İşletme Sermayesinin Finanslama Stratejilerinin Likidite, Karlılık ve Risk ile İlişkileri İşletme Finansmanında Kaynak Seçimini Etkileyen Faktörler Uygunluk Risk Maliyet Finansal Kaldıraçtan Yararlanma Esneklik Kontrol ve Yönetimin Paylaşılması Zamanlama Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ

19 Uygunluk Fonların sağlandığı kaynakların özelliği ile yatırıldığı varlıkların uyum içerisinde olmasıdır. Kısa vadeli kaynaklarla sabit varlıkların finanse edilmesi halinde uyum sağlanamamış olacaktır. Sabit varlıklar bir yıldan daha uzun sürede paraya dönüşebileceğinden, sabit varlıkların paraya dönüşmesinden önce kısa vadeli borçları ödemek gerekecektir. Firma bu durumda ya yeniden kaynak bulacak ya da likidite sıkıntısının sonuçlarına katlanacaktır. Yatırılan varlıklardan fon sağlama geciktiğinde fonların ödenmesinde güçlükler doğacak kaynak kullanımında uygunluk sağlanamamış olacaktır. Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ

20 Risk Finansal bünyede borca yer verme kârlılığı artırdığı gibi borçlar içerisinde kısa vadeli olanların oranının artması finansal kaldıracın etkisini daha da artıracaktır. Ancak bu tür finanslama, riskin artması nedeniyle firmanın iflasına dahi neden olabilir. Özellikle satışları istikrarsızlık gösteren, faaliyetleri büyük ölçüde dalgalanan firmalar yukarıda belirtilen biçimde finansman yolunu seçtiklerinde riskleri artacaktır. Bu tür firmalar finans riskini dengelemek için öz kaynaklara dayalı finanslamaya ağırlık vermelidir. Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ

21 Maliyet Kaynakların özelliğine, kullanılış biçimine bağlı olarak, kullanılan fonların maliyetleri de değişmektedir. Kredinin kullanılabilmesi amacıyla hazırlık aşamasında yapılan giderler, ipotek ve teminat verilmesi halinde katlanılacak harcamalar, kredilerin ödenmesi şartları içinde ödemesiz devrelerin bulunup bulunmaması, faiz ödemelerinin kredi kullanımında peşin yapılması ya da gelecek dönemlerde verilmesi, vergi tasarrufu sağlaması gibi işlemler kredinin gerçek maliyetini etkilemektedir. Bir kredi kuruluşundan doğrudan doğruya kredi kullanmayla, sermaye piyasası araçlarını kullanarak, sermaye piyasasında bireysel yatırımcılardan fon sağlamanın maliyetleri de farklıdır. Aracı kuruluşun devreden çıkmasıyla en azından aracı kuruluşun alacağı pay oranında kredinin maliyeti düşecektir. Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ

22 Finansal Kaldıraçtan Yararlanma
Firma bünyesinde borca yer vermek suretiyle kârlılığını artırmaktadır. Kullandığı borca karşılık katlandığı maliyetin üzerinde kazanç sağlayan firmalar finansal kaldıraçtan yararlanmaktadır. Ancak bu etkinin de bir sınırı vardır. Borç miktarı arttıkça finansal risk artacağından ilave kullanılacak kredilerin maliyeti daha yüksek olacak dolayısıyla finansal kaldıraç etkisi belli bir noktadan sona tersine dönecektir. Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ

23 Esneklik Fonların kullanılmasında daha rahat davranılması esneklik olarak kabul edilir. Atıl fonların ortaya çıkması durumunda atıl fonları kullanarak borçların ödenebilme avantajı vermesi esnek olmayı göstermektedir. Uzun vadeli kredilerin tercih edilmesi halinde esneklik kabiliyeti azalmaktadır. Uzun vadeli kredilerle sağlanan fonlar uzunca bir süre firmanın kullanımında kalacağından belirsizlik payı yüksektir. Bu tür kredi kullandıran kuruluşlar çok defa kre­dinin kullanımını kontrol etmek amacıyla sınırlandırıcı işlemlere girerler. Sınırlandırıcı işlemlerde esnekliğin kaybolmasına neden olur. Kısa vadeli kredilerin geri ödeme süresi dar olduğundan, bu tür kaynakların kendisini ödemesi de kolay olur. Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ

24 Kontrol ve Yönetimin Paylaşılması
İhtiyaç duyulan fonların kredi biçiminde kullanılması yeni ortak alma ve yönetimi başkalarıyla paylaşmama gibi üstünlük sağlar. Kredi sözleşmelerine konulan sınırlandırıcı hükümlerle yönetimin serbest kalması engellenebilmektedir. Bu durum uzun vadeli krediler için geçerli olup, kısa vadeli kredilerde geri ödeme yakın olduğu için sınırlandırmaya gidilmemektedir. Kısa süreli kaynaklar krediyi veren kurumlarca da bazen tercih edilmektedir. Kredi taleplerinin yüksek olduğu dönemlerde sık sık yenilenen kısa vadeli kredi verme kredi kuruluşlarınca da tercih sebebidir. Özellikle kredi faizlerinin dalgalandığı dönemde belirsizliği azaltmak için ve fonların kontrolünü yenileyerek sağlamak amacıyla tercih edilirler. Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ

25 Zamanlama Zamanlama, firmaların fon ihtiyacı duyduklarında rahatlıkla ve elverişli şartlarda kredi bulma imkanıdır. İhtiyacın ortaya çıkışından evvel fonların hazır edilmesi atıl kalmaya neden olur. İhtiyaç duyulduğunda fon bulunamaması da ödemeleri geciktirerek firmayı zor durumlara sokabilir. Sermaye piyasası kısa ve uzun vadeli araçları ile geliştiğinde iyi işler duruma geldiğinde firmalar da sermaye piyasasından fonları uygun şartlarda ve uygun zamanlarda sağlayabileceklerdir. Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ

26 İşletme Sermayesi İhtiyacına Etki Eden Faktörler
İşletme Sermayesi İhtiyacını Etkileyen İşletmeyle İlgili Faktörler İşletmenin Tipi, Faaliyet Konusu ve Büyüklüğü Cari Aktif ve Pasif Kalemlerin Devir Hızı Cari Aktiflerin Genel Olarak Devir Hızı Nakit Devir Hızı Alacakların Devir Hızı Stokların Devir Hızı Tedarik ve Satış Şartları İşletmenin Likidite Durumu Stok Değerleme Metotları İşletme Kapasitesi ve Kullanma Derecesi Üretim Süresi Kâr Dağıtımı, ihtiyat ve Büyüme ile ilgili Politikalar İşletme Gelirlerinin Dalgalanma Derecesi Satıcı Kredilerinden Yararlanma Derecesi Sermaye Maliyeti Amortisman Politikaları İşletme Yöneticilerinin Risk Karşısındaki Tutumları Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ

27 İşletme Sermayesi İhtiyacına Etki Eden Faktörler
İşletme Sermayesi İhtiyacını Etkileyen İşletme Dışı Faktörler Vergi Uygulamaları Yatırım Teşvik Tedbirleri Fiyat Seviyesindeki Değişmeler, Konjonktürdeki Değişmeler ve Dönemsel Dalgalanmalar Teknolojik Değişmeler Finans Kurumlarının Gelişmişlik Düzeyi Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ

28 İşletme Sermayesinin Hesaplanması
Faaliyet Devri Katsayısına Göre İşletme Sermayesi İhtiyacının Hesaplanması Günlük Masraf Tutarına Göre İşletme Sermayesi İhtiyacının Tesbiti Rasyo Yoluyla İşletme Sermayesi İhtiyacının Hesaplanması Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ

29 İşletme Sermayesinin Hesaplanması
İşletmelerin ihtiyaç duyacağı işletme sermayesi tutarları çeşitli faktörlere bağlı olarak artıp azalabilmektedir. İşletme toplumu oluşturan çevre şartları içinde yer almaktadır. Ülkeden ülkeye değişen çevre şartlarını tek başına ya da bir grup işletmenin değiştirmesi mümkün olmamaktadır. Faaliyet sahasının genişliğine göre çevre şartları ulusal sınırların dışına taşarak uluslararası çevre şartlarını da içerecek bir genişliğe ulaşmaktadır. İşletme sermayesi ihtiyacı da bu şartlardan etkilenmektedir. Her işletmenin tipine, faaliyet konusuna, büyüklüğüne, uyguladığı tekniklere vb. faktörlere bağlı olarak, her işletmeyi değişik şekilde etkileyen işletmenin özelliği ile ilgili faktörler işletmeden işletmeye farklılık göstermektedir. İşletme sermayesi tutarının hesaplanılmasına çalışılan bu bölümde, işletme sermayesinin doğru olarak belirlenmesine yardımcı olması amacıyla işletme sermayesine etki eden faktörler ele alınmaktadır. Bu faktörler yukarıda belirtildiği gibi işletmenin çevresiyle ve işletmenin kendisi ile ilgili olanlar biçiminde ayrı ayrı başlıklarda açıklanılmaktadır. Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ

30 Cari Aktif ve Pasif Kalemlerin Devir Hızı
Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ

31 Cari Aktiflerin Genel Olarak Devir Hızı
Bir dönem içerisinde gerçekleştirilen satışlar tutarının ortalama sahip olunan cari aktif tutarına bölünmesiyle cari aktiflerin devir hızı hesaplanılmaktadır. Formül ile ifade edilmek istenildiğinde, Cari Aktif Devir Hızı = Satışlar/ Cari Aktif Tutarı olmaktadır. Devir hızının yükselmesi cari aktiflerin etkin kullanılarak daha fazla faaliyetin gerçekleştirildiğini düşündürür. Aynı zamanda firmanın likidite derecesinin yüksek olduğunu da gösterir. Satışlara oranla kârlılığı düşük olsa dahi cari aktiflerin devir hızının fazla olması nedeniyle varlıkların kârlılığı artmış olacaktır. Ancak devir hızı tek başına anlamsız kalabilmektedir. Devir hızı artmasına rağmen her devirde sağlanan verim oranı azaldığında toplam varlıkların verimliliği de düşebilecektir Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ

32 Cari Aktiflerin Genel Olarak Devir Hızı
Cari aktiflerin devir verimliliği, vergiden sonraki net kârın cari aktif tutarına bölünmesiyle, 20X1 için 54/570 = %9,47 devir başına verim ise, cari aktif devir verimliliğinin cari aktif devir hızına bölünmesiyle (%9,47/1,75 = %5,41) bulunmaktadır. Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ

33 Cari Aktiflerin Genel Olarak Devir Hızı
Tablodan görüldüğü gibi firmanın aktiflerinin devir hızı artmıştır. Kaynaklarının daha etkin kullanıldığı yönünde görüntü varken, cari aktiflerin verimi azalmış olduğundan her devir de sağlanan verimlilik oranı düşmüştür. Devir hızının yüksek olması cari aktiflerin yetersiz kaldığına da gösterge olmaktadır. Cari aktiflerin devir hızlarının fazla veya düşük olması işletme sermayesi tutarının da nasıl etkilendiğine genel bir göstergedir. Çeşitli dönem sonuçları ile ya da benzer firmalarla yapılan karşılaştırmalar suretiyle işletme sermayesi İhtiyacı üzerine etkisi daha iyi ölçülebilmektedir. Her unsurun devri, genel devir içerisinde işletme sermayesi unsurunun yerinin belirlenmesine yardımcı olurken, genel olarak cari aktiflerin devrine katkısının da belirlenmesine yardımcı olmaktadır. Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ

34 Nakit Devir Hızı Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ

35 Alacakların Devir Hızı
Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ

36 Cari Aktiflerin Genel Olarak Devir Hızı
Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ

37 Alacak Yönetimi ile İlgili Genel İlkeler
Alacaklar henüz tahsil edilmemiş satış bedellerinin bir sonucu olarak firmaya borçlanılmış olan fonlardır. Esas itibariyle, bedeli peşin olarak tahsil edilmeyen her satış bir alacak doğurur. Firmanın alacak tutarını kredili satış hacmi ile müşteriye tanınan kredi vadesi belirler. Firmanın kredi politikasının yanlış belirlenmesi firmayı şüpheli alacak tutarındaki sorundan dolayı iflasa kadar götürebilir. Özellikle düşük enflasyon programının uygulandığı zamanlarda firma iflaslarında belirgin bir artış yaşanacağı beklentisinden dolayı kredi politikasının gerçekçi bir biçimde belirlenmesi hayati önemi haizdir.

38 Alacak Yönetimi ile İlgili Genel İlkeler
Kredili satışların koşulları, firmanın maliyet ve kârlarını önemli ölçüde etkilemektedir. Sözgelimi kredi koşulları katı olduğunda, alacaklara daha az yatırım yapılır ve buna paralel olarak sorunlu alacaklar da azalır. Bu durumda vadeli satışların azalışı nedeniyle satışların bir ölçüde düşmesi de söz konusudur.

39 Alacak Yönetimi ile İlgili Genel İlkeler
Çalışma sermayesi yönetimine ilişkin kararlar işletmenin diğer bölüm yöneticileri -satın alma, üretim, pazarlama- ile finansman yöneticisi arasında çatışmaya yol açabilmektedir. Bu çelişki özellikle pazarlama ve finansman arasında belirginleşmektedir. Finans yöneticisi, üretim ya da kredili satış süresi boyunca riskleri minimum kılmak amacıyla kredili satışların sınırlanmasını tercih ederken, pazarlama yöneticisi, liberal bir satış politikası izlemeyi tercih ederek, uzun ödeme süresi ve olabildiğince fazla satış ilkesiyle maksimum satış amacına ulaşmayı isteyebilir. Böyle bir çelişkinin olması halinde kuşkusuz işletmenin üst hedefleri gözetilerek çözüm bulunur.

40 Alacak Yönetimi ile İlgili Genel İlkeler
Esnek bir satış politikası sonucu aşağıdaki maliyetlerin ortaya çıkması mümkündür: Esnek bir kredi politikası sonucu satışlar daha geniş bir müşteri grubuna yayıldığında, yeni müşterilerin analizi nedeniyle maliyetler artacağı gibi, tahsil giderleri ve tahsil edilemeyen alacakların maliyeti de artabilmektedir. Alacak hesaplarının herhangi bir kaynaktan finanse edilmesi gerekir. Firmanın alacaklarını yeni yabancı kaynaklarla finanse etmesi durumunda yüklenilecek faizler nedeniyle maliyetler artacaktır. Firma artan alacakları kendi öz sermayesi ile finanse ederse, bu kez öz sermayenin yeterince kârlı kullanılmaması nedeniyle alternatif maliyetler artar.

41 Alacak Yönetimi ile İlgili Genel İlkeler
Kredi politikası belirlenirken üç konu açıklığa kavuşturulmalıdır: Kime kredi açılacak (Kredi standartları)? Potansiyel bir müşterinin ödeme yeteneği değerlendirilirken moralitesi, finansal gücü, kapasitesi, teminat olarak sunulan varlıklar ve genel ekonomik koşullar incelenir. Hangi süreyle ve hangi miktarda kredi açılacak (Kredi süresi)? Kredi koşullarını ihlal eden müşterilere ne gibi yaptırım uygulanacak (Tahsilat Politikası)?

42 Stokların Devir Hızı Stok çeşidi firmadan firmaya farklılık gösterir. Ticari işletmelerde mamul stokları olarak firmanın satışını yaptığı mal çeşitlerinin tümü ele alınırken, sınai işletmelerde imalatta kullanılan her türlü stok ayrı ayrı ele alınır. İmalat işletmelerinde imal edilen mamul malların devir hızı ile ticari işletmelerin mal stoklarının devir hızı aynıdır. Ticari işletmelerde de çok çeşitli malların tümünün bir arada ele alınmak suretiyle stok devir hızı hesaplanması yanında her mamul çeşidi, mamul kuşağı ya da grubu ile ayrı incelenerek devir hızlarına göre ele alınması stokların yönetimi için gereklidir. Stokların devir hızı; Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ

43 Stokların Devir Hızı Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ

44 Stokların Devir Hızı Stok devir hızı likidite hakkında da fikir vermektedir. Devir hızının az olması stok yatırımlarının fazla olduğunu ve bu fazla stoklarla faaliyetin gerçekleştiğini belirtir. İşletme sermayesi tutarında stokların payının yüksek olması işletme sermayesine ihtiyacı artırırken, işletme sermayesi kalemleri içerisinde stokların oranının artması likiditenin stoklar ile sağlanabildiğini gösterir. Stok devir hızı arttığında stokların paraya çevrilme hızının yüksek olduğu görülür. Etkin stok kullanımı nedeniyle işletme sermayesi içerisinde stok unsurlarına yatırım azalır. Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ

45 Stokların Yönetimi ile İlgili Genel İlkeler
Alacak hesaplarında olduğu gibi firmanın stok düzeyinin belirlenmesi de bir yatırım kararı olarak değerlendirilir. Finansman yöneticisi, diğer çalışma sermayesi kararlarında olduğu gibi, firma açısından optimum stok miktarını belirlerken firmanın pazar değerinin maksimize edilmesi ilkesinden hareket edecektir. Alacaklar gibi stokların da bağlanan fonlar nedeniyle bir maliyeti vardır. Yetersiz stok bulundurmak, işletmelerde üretim kesilmesine yol açarak müşteri siparişlerinin karşılanamaması riskine neden olur. Buna karşın fazla miktarda stok bulundurmak, işletmenin bağladığı sermaye nedeniyle likiditesini olumsuz etkiler.

46 Stokların Yönetimi ile İlgili Genel İlkeler
İşletmelerinin belirli bir düzeyde stoğa gereksinme duymaları kaçınılmazdır. İşletmelerde üretim sürecindeki malların yanı sıra hammadde, yarı mamul ve üretilmiş mallar da stok kalemleri arasında yer almaktadır. Hizmet işletmeleri dışındaki tüm işletmeler talep düzeyindeki dengesizlik nedeniyle belirli bir düzeyde stokla çalışmayı tercih ederler. Kredi maliyetinin enflasyon oranından daha düşük olduğu ülkelerde müşteri siparişlerini karşılamanın dışında, stoklara spekülatif amaçla yatırım yapıldığı da görülmektedir.

47 Stokların Yönetimi ile İlgili Genel İlkeler
Hammadde stokları işletmelere mal satın alımında esneklik sağlar. Alacakların yönetiminde olduğu gibi, stoklara yapılan eklemeler sonucu sağlanan gelirler, ek stok bulundurma maliyetinden yüksek olduğu sürece stoklara yapılan yatırıma devam edilebilir. Kuşkusuz bu yatırım kararını işletmenin dönen varlıklara ayırdığı fonlar, stok kontrolü, pazar faiz oranları, alternatif yatırım olanakları ve işletme açısından stokların niteliği de belirleyecektir. İşletmelerde en önemli stok bulundurma giderleri, yükleme, boşaltma, depolama, nezaretçilere ödenen ücretler, stok giriş-çıkış kayıtlarının yol açtığı giderler, sigorta ve kira giderleri gibi giderlerdir.

48 Stokların Fonksiyonları
Mal üreten firmalarda stoklar üç temel grupta incelenmektedir: Hammadde, yan mamul ve tamamlanmış mallar. Bu üç stok türü farklı fonksiyonlar yerine getirmektedir. İşletmeler üretimi aynı anda gerçekleştiremediklerinden yarı mamul stoklarının oluşması zorunludur. Bir işletmenin toplam yarı mamul stok düzeyini, işletme teknolojisi ve üretimin etkinliği belirlemektedir. Örneğin, çivi üreten bir firmanın yarı mamul stokları oldukça düşük iken, üretim süreci uzun olan alkollü içki sanayiinde yarı mamul stokları yüksektir. Kullanılan üretim teknolojisi sayesinde üretim süresini kısaltarak yarı mamul stoklarının azaltılması, firma etkinliğini artıran önemli bir faktördür.

49 Stok Yönetiminde Etkinlik İlkeleri
Finansman yöneticisi, stok yönetiminde aşağıdaki ilkelere uymalıdır: 1. Beklenen üretime paralel olarak değişen ve işletmenin üretim sürecindeki dalgalanmalara uygun bir hammadde alım politikası izlemek. 2. Sürümü ağır malları elden çıkararak, stok tutma maliyetlerini düşürmek, böylece nakit akımını artırmak. 3. Likidite ya da stok sorunları ile karşı karşıya kalındığında stok düzeyini minimum kılmak.

50 Stok Yönetiminde Etkinlik İlkeleri
4. Satın alınan veya üretilen mamul malların kalitesini incelemek, satışların kârlılığını sürekli izleyerek değerlendirmek. 5. Henüz yerine getirilmemiş siparişleri özenle kaydetmek ve izlemek. 6. Stoklardan edinilen kârları ve stok kontrol fonksiyonunu belli aralıklarla değerlendirmek. 7. İşletme satışlarının belirli mevsimlerde ya da belirli aylarda yoğunlaşmasını önlemek.

51 Stok Yönetiminde Etkinlik İlkeleri
8. Kalite kontrole gereken önemi vererek, iadeleri ve müşterilerle muhtemel uyuşmazlıkları azaltmak, 9. Satın alma, üretim ve dağıtım fonksiyonlarında teslim sürelerini minimum kılmak. 10. Hammadde girişi ile üretimin tamamlanması arasında geçen zamanı inceleyerek üretim sürelerinin uygunluğunu değerlendirmek, gerektiğinde mühendislik tekniğinin yoğunlaştırılmasını ve üretim faaliyetlerinin hızlandırılmasını sağlamak için önlemler almak. 11. Çeşitli stok kalemleri arasında denge sağlamak, aşırı stok tutulmuş kalemleri azaltmak. 12. Fire ve çalıntılara karşı önlem almak.

52 Stok Yönetiminde Etkinlik İlkeleri
13. Gerektiğinde bilgisayar destekli ve yöneylem araştırmalarına dayanan uygun stok kontrol yöntemleri geliştirmek 14. Stoklan belirli periyodik aralıklarla sayarak, defter kayıtları ile fiziki tutarların ne derece uzlaştığını belirlemek. Stokların periyodik olarak sayılması aşağıdaki avantajları sağlar; - Stoklama ile ilgili istihdam edilmiş elemanların yıl boyunca daha etkin bir biçimde çalışmaları sağlanır. - Envanter hatalarının zamanında ortaya çıkarılmasına ve düzeltici önlemlerin alınmasına olanak sağlar. - Fabrika ya da üretim tesislerinin kapatılmasına gerek kalmadan yıl sonu hesapları ile stok denetimi sağlanabilir. - Gerekli görüldüğünde bilgisayar stok programının değiştirilerek daha etkin bir programın kullanılmasına olanak sağlar.

53 Tedarik ve Satış Şartları
Firmanın kullandığı stokların yapısı, stoklara yatırılacak tutarları etkilemektedir. Malların dökümlü ve ömürlerinin kısa olduğu, muhafazasının güç olduğu sektörler de faaliyet gösteren firmalar stokların yapısı nedeniyle zorunlu olarak az miktarda stok bulunduracaklardır. Mevsimlik özellik gösteren stok türlerinde de yukarıdakine benzer, ancak ters bir durum söz konusudur. Örneğin domates salçası üreten ya da meyve suları üretimi ile uğraşan işletmeler ürünün bol olduğu dönemlerde tedarik edip üretim için uzunca bir süre stok bulundurma zorunluluğu duyarlar. Gerçekte her mevsimde hammadde bulmak mümkünse de üretimin bol olduğu mevsimlerde tedarik etme daha ekonomik olmaktadır. Malların tedarik edilmesinde kullanılan ulaşım sistemi de etkilidir. Kara yolu, deniz yolu, hava yolu ve boru hattı gibi ulaşım sistemlerine bağlı olarak stok seviyesi artıp azalabilecektir. Yurt içinden temin edilenler ile yurt dışından ve uluslararası alanlardan tedarik edilenlerde de en azından tedarik edilmede geçecek süre işlemlere bağlı olarak değişmektedir. Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ

54 Tedarik ve Satış Şartları
Alışlarını küçük partiler halinde ve sık sık tedarik etme imkanına sahip işletmeler ile uzun vadelerle büyük miktarlarda tedarik edenler arasında işletme sermayesinin seviyesi açısından fark vardır. Alışlarını büyük partiler halinde yapanların işletme sermayesi ihtiyacı artmaktadır. Bu tür işletmelerin stok sipariş giderlerinde tasarruf sağlanırken stok bulundurma giderleri artmaktadır. Kredili alış ve satış şartları da işletme sermayesi ihtiyacını etkiler. Kredili alışları yüksek olan bir işletme peşin ödemeye gerek duymayacağından alış bedeli için ödenmeyen tutarlar kadar işletme sermayesi ihtiyacı azalır. Kredili satış yapan işletmelerde diğerlerini finanse etme gereği duyacaklarından işletme sermayesi ihtiyaçları diğerlerine nazaran daha çok olur. Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ

55 İşletmenin Likidite Durumu
İşletme sermayesi yönetiminde incelemelerin ağırlığını teşkil eden likidite derecesi işletme sermayesinin temel taşıdır. İşletme sermayesinin dinamik yapısını ifade etmesi açısından, likidite yönetiminin işletme sermayesi yönetimi ile eş anlamda görüldüğü daha öncede ifade edilmiştir. Hemen hemen bütün firmalarda pek çok işlem kredili yürütülmektedir. Kredi düzeninin aksamadan işletilmesi, işletmelerin kredilerini zamanında geri ödeyebilmelerini sağlayacak likidite politikasına bağlıdır. Döner sermayenin işletmede varlıklara bağlı kaldığı süre ile işletmenin kullandığı kredilerin geri ödenme süreleri farklı olduğunda likiditeye ihtiyaç vardır. Diğer taraftan faaliyetlerin sürdürülmesi çeşitli varlıkları gerektirirken, varlıkların hareketleri ve birbirlerine dönüşmesi başka ifadeyle akışkanlığı da önemli olup bu özellik likidite ile ifade edilmektedir. Bir firma krediden yararlanmadığında da likiditeye ihtiyacı vardır. Günlük faaliyetlerin sürdürülmesi ve bedellerinin ödenmesinde nakit ihtiyacının duyulması likiditenin varlığını gerektirmektedir Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ

56 İşletmenin Likidite Durumu
Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ

57 Stok Değerleme Metotları
Satış kârı, satış tutarı ile satılan mal maliyeti arasındaki farktan oluşur. Maliyetler içerisinde yer alan stoklar birbirinden değişik biçimlerde değerlendiri­lerek maliyetlere aktarılırlar. Her farklı stok değerleme türüne bağlı olarak satış kârı değişmektedir. En sık kullanılan stok değerleme yöntemleri; İlk giren ilk çıkar (FIFO) yöntemi, Son giren ilk çıkar (LIFO) yöntemi, Ortalama maliyet yöntemi, Spesifik maliyet yöntemi, Cari değerleri esas alan maliyet, Gelecek stokların ilk çıkacağı (NIFO) yöntemidir. Yukarıdakilerden ilk üçü en yaygın kullanılan yöntemler olup firmanın aynı faaliyet hacmini gerçekleştirmesine rağmen sonuçlarının farklı görünmesine neden olurlar. Gerçekte firmanın fiziki sonuçları aynıdır. Ancak parasal sonuçları, yöntemlere göre değişmektedir. Sadece kârın değişmesi ile kalmayıp firmanın bilançosunda yer alacak stok tutarlarının da farklı olmasına neden olurlar. Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ

58 Stok Değerleme Metotları
Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ

59 İşletme Sermayesi İhtiyacının Hesaplanması
Faaliyet Devri Katsayısına Göre İşletme Sermayesi İhtiyacının Hesaplanması Çalışma devri ya da faaliyet devri katsayısı, işletmenin faaliyetlerinin tamamlanılması için gereken sürenin, yıllık toplam gün sayısı olan 365'e bölünmesiyle hesaplanılmaktadır. Faaliyet devri faaliyetleri uzun süreyi kapsayan işletmelerde düşük, kısa zamanda tamamlayan işletmelerde faaliyet devri katsayısı büyük olmaktadır. İşletme sermayesi ihtiyacı satış hacmi esas alınarak ve faaliyet devri ile ilişkilendirilerek hesaplanılmaktadır. Satış, satış tutarı olarak alındığında kâr payını içerecektir. Kâr ise işletme sermayesi ihtiyacı olmamakta daha önceki kısımlarda da değinildiği gibi işletme sermayesini finanse eden bir unsur olmaktadır. Bu nedenle yöntemde satış hacmi maliyet değerlerine göre ele alınmaktadır. Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ

60 İşletme Sermayesi İhtiyacının Hesaplanması
Faaliyet Devri Katsayısına Göre İşletme Sermayesi İhtiyacının Hesaplanması Bir yıllık satışları tutarı TL. olan bir mobilya işletmesinde satılan malların maliyeti TL. sidir. Firmanın faaliyet devri ile ilgili bilgiler de aşağıda gösterilmektedir. Hammadde ve malzemenin stokta bekleme süresi, 30 gün İmalatla geçen süre, gün Mamullerin stokta kalma süresi, 30 gün Satışlarda müşterilere tanınan vade, 60 gün Kasa ve bankadaki nakillerin ortalama günlük ödemeleri karşılayacağı gün sayısı (emniyet payı) 10 gün Faaliyet Devri Süresi gün Firma faaliyetini 150 günde tamamladığına göre; Bir yıl içindeki çalışma devri katsayısı =365/150= 2,433’dür. Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ

61 İşletme Sermayesi İhtiyacının Hesaplanması
Faaliyet Devri Katsayısına Göre İşletme Sermayesi İhtiyacının Hesaplanması Bir yıllık faaliyetin maliyeti TL. olduğundan bu faaliyet için gerekecek işletme sermayesi ihtiyacı / 2,433 = TL.sı olacaktır. Bu tutar toplam olarak brüt işletme sermayesi ihtiyacını vermektedir. Toplam işletme sermayesi ihtiyacı faaliyet devri süresinin sonu itibariyle unsurlarına ayrılırsa; Stoklar için geçen süre ( )=80 gün, Alacakların nakde dönüşmesi için geçen süre=60 gün,Kasada tutulacak nakit için geçen süre=10 gündür. Ortalama olarak bir gün için katlanılan maliyet ise TL ( /365)’dir. Bu durumda stoklar için; Stoklar için : TL X 80 gün = TL Alacaklar için : TL X 60 gün = TL Nakitler için : TL X10 gün = TL olmak üzere işletme sermayesine duyulan toplam ihtiyaç TL. olacaktır. Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ

62 İşletme Sermayesi İhtiyacının Hesaplanması
Faaliyet Devri Katsayısına Göre İşletme Sermayesi İhtiyacının Hesaplanması Hesaplanılan satılan malların maliyet değerleri amortismanları da kapsamaktadır. Nasıl kâr unsurunun işletme sermayesini finanse ettiği kaynak ihtiyacı yaratmadığı düşünülmekte ve dışında tutulmakta ise amortismanların da para çıkışı gerektirmeyen gider olmaları nedeniyle maliyetlerden indirilmeleri gerekmektedir. TL tutarındaki maliyetlerin TL’lik kısmının amortisman giderleri olduğu kabul edilerek işletme sermayesi ihtiyacı aşağıdaki gibi daha gerçekçi hesaplanmaktadır. Amortismanlar dışındaki diğer maliyet giderleri, faaliyet devri katsayısına bölünmek suretiyle işletme sermayesi daha önce olduğu gibi hesaplanılacaktır. Örnek firmanın yeni duruma göre işletme sermayesi ihtiyacı; Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ

63 İşletme Sermayesi İhtiyacının Hesaplanması
Faaliyet Devri Katsayısına Göre İşletme Sermayesi İhtiyacının Hesaplanması / 2,433= TL olacaktır. Faaliyet devri katsayısı faaliyetlerin devir ettiği süreye bağlı olarak değişmektedir. Bir yılda çalışılan fiili gün sayısı daha az olduğunda faaliyet devri katsayısı da değişecektir. Firmalar faaliyet aşamalarında geçirilen sürelerin esnekliğini dikkate alarak, çalışılan gün sayısının fiili durumuna göre kendileri için işletme sermayesi ihtiyacını hesaplamalıdır. Yine burada hesaplanan işletme sermayesi ihtiyacı brüt işletme sermayesini ifade etmektedir. Net işletme sermayesi bulunmak istenildiğinde, satıcıların tanıdığı vadeli tutarlar ile çeşitli ödeme araçlarının sağladığı kredi imkanları indirilmelidir. Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ

64 İşletme Sermayesi İhtiyacının Hesaplanması
Günlük Masraf Tutarına Göre İşletme Sermayesi İhtiyacının Tespiti Faaliyet devri katsayısı esas alınarak yapılan hesaplamaların eksikliğini giderici bir yöntemdir. Burada işletme sermayesi seviyesi maliyet unsurlarının üretim sürecine katılma aşamaları esas alınarak hesaplanılmaktadır.Ayrıca faaliyetlerden sağlanan ve işletme sermayesi ihtiyacı doğurmayan kâr ve amortismanlar ile vadeli alışların yaratacağı krediler dikkate alınmaktadır. Belirtilen faktörlerin dikkate alındığını gösterebilmek ve iki yöntem arasındaki farkı ortaya koyabilmek amacıyla bundan önceki örnek olan mobilya işletmesi ele alınmaktadır. Toplam maliyeti 400 milyon TL. olan firmanın maliyet unsurlarına ilişkin tutarlar aşağıda verilmektedir. Satıcıların firmaya tanıdığı vade 45 gündür. Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ

65 İşletme Sermayesi İhtiyacının Hesaplanması
Günlük Masraf Tutarına Göre İşletme Sermayesi İhtiyacının Tespiti Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ

66 İşletme Sermayesi İhtiyacının Hesaplanması
Günlük Masraf Tutarına Göre İşletme Sermayesi İhtiyacının Tespiti Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ

67 İşletme Sermayesi İhtiyacının Hesaplanması
Günlük Masraf Tutarına Göre İşletme Sermayesi İhtiyacının Tespiti Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ

68 İşletme Sermayesi İhtiyacının Hesaplanması
Günlük Masraf Tutarına Göre İşletme Sermayesi İhtiyacının Tesbiti Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ

69 İşletme Sermayesi İhtiyacının Hesaplanması
Günlük Masraf Tutarına Göre İşletme Sermayesi İhtiyacının Tespiti Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ

70 İşletme Sermayesi İhtiyacının Hesaplanması
Günlük Masraf Tutarına Göre İşletme Sermayesi İhtiyacının Tespiti Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ

71 İşletme Sermayesi İhtiyacının Hesaplanması
Rasyo Yoluyla İşletme Sermayesi İhtiyacının Hesaplanması Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ

72 İşletme Sermayesi İhtiyacının Hesaplanması
Rasyo Yoluyla İşletme Sermayesi İhtiyacının Hesaplanması Kasa devir hızı defa, Alacak devir hızı defa, Ortalama tahsil süresi gün, Stok devir hızı; Hammadde 12 defa, Yarı mamul defa, Mamul defa, Cari Oran :1 Kısa vadeli banka kredisi/Kısa vadeli kaynak % 30 Her bir rasyonun neyi ifade ettiği ve nasıl hesaplanıldığının detayına girmek gereksiz olduğundan, doğrudan tutarlar aşağıdaki şekilde belirlenebilir. Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ

73 İşletme Sermayesi İhtiyacının Hesaplanması
Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ

74 NAKİT TUTMANIN EN ÖNEMLİ NEDENİ NAKİDİN LİKİDİTE SAĞLAMASIDIR.
Nakit Yönetimi Eskiden yöneticiler fazla nakit bulundurma amaçlarını Yatırım fırsatlarından yararlanmak, Beklenmeyen olaylara karşı tedbirli olmak, Prestij sağlamak olarak belirtirken… NAKİT TUTMANIN EN ÖNEMLİ NEDENİ NAKİDİN LİKİDİTE SAĞLAMASIDIR. NAKDİN İYİ YÖNETİLMESİ İŞLETMEYE ; FAİZ GELİRİ - EK FONLAR – KARLILIK ARTIŞI SAĞLAR. Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ

75 Nakit Tutma Günümüzde nakit bulundurma amaçları,
Nakit ve benzerlerini etkine kullanmak, Satışları arttırmak için ek fonlar yaratmak, Faiz vb. gelirler sağlamak olarak belirtilmektedir. Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ

76 Nakit Bulundurmanın Faydaları
Günlük ödemelerin eksiksiz yapmak, Vergi,karpayı v.b. ödemelerin zamanında yapmak, Beklenmeyen durumlarda tedbirli bulunmak, Alımlarda nakit iskontosundan yararlanmak, Yatırım fırsatlarını değerlendirmek, Finans kurumlarına fon sağlamak, Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ

77 Nakit Bulundurmamanın Sakıncaları
Kredi sağlama olanağının ortadan kalkması nedeniyle ödemelerde peşin ödeme durumunda kalmak, Riskin yüksek olmasından dolayı kredi maliyetlerinin artması, Satıcıların kredili satış yapmaktan kaçınmaları, Alımlardan nakit iskontosundan yararlanamamak, Para ve sermaye piyasasından daha uygun koşullarda fon sağlayamamak, Borçların zamanında ödenememesi nedeniyle ek maliyetlerin yüklenilmesi, Borçların ödenmesi için işletmenin varlığının tehlikeye girmesi Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ

78 Nakit Bulundurmanın Nedenleri
İşlem nedeniyle Spekülasyon nedeniyle Tedbir nedeniyle Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ

79 En Az Nakit Gereksiniminin Belirlenmesindeki Faktörler
İşletmenin Nakit Giriş ve Çıkışları Arasındaki Zaman Uyumu Zaman uyumu yoksa ve mevsimlik değişmeler varsa daha fazla nakit bulundurulmalıdır. İşletmenin Alış ve Satış Koşulları Alışlar vadeli,satışlar peşin ,alacak ve stok devir hızı yüksekse nakit gereksinimi azalır. İşletmenin Kredi Sağlama Kapasitesi Nakit gereksinimi olduğunda kullanılabilecek kredilerin mevcut olması maliyeti de düşük olacaktır. İşletmenin Nakit Giriş ve Çıkışlarında Gerçekleşme Olasılığı Nakit girişlerin gerçekleşme olasılığı düşük,nakit çıkışların gerçekleşme olasılığı yüksek ve mevsimsel dalgalanmalar v.b. Mevcutsa daha fazla nakit gereksinimi olur. Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ


"İŞLETME (ÇALIŞMA) SERMAYESİ YÖNETİMİ" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları