Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Big Bang Theory. Büyük patlama teorisi, yaklaşık 13.8 milyar yıl önce evrenin tek ve belirsiz bir hacme sahip bir noktadan (tekillikten) hızla genişleyerek.

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "Big Bang Theory. Büyük patlama teorisi, yaklaşık 13.8 milyar yıl önce evrenin tek ve belirsiz bir hacme sahip bir noktadan (tekillikten) hızla genişleyerek."— Sunum transkripti:

1 Big Bang Theory

2

3 Büyük patlama teorisi, yaklaşık 13.8 milyar yıl önce evrenin tek ve belirsiz bir hacme sahip bir noktadan (tekillikten) hızla genişleyerek bugünkü halini aldığını söyler.

4 İlk andan itibaren evren bu tekil yoğunluktan genişlemeye başlamış, hızla devam eden genişme sürecinde zamanla atom çekirdeklerinin (hidrojen, helyum ve çok az lityum) oluşabileceği kadar düşük yoğunluk ve sıcaklığa ulaşmış, yeterince genişledikten sonra ise bu hidrojen ve helyum gazlarının kütleçekimsel etkilerle kendi üzerlerine çökmeye başlaması sonucu ilk yıldızlar ve galaksiler oluşmuştur.tekil yoğunluktan

5 Bir ışık kaynağı, yakınlaştıkça “ışığın dalga yapısı” sıkışacağı için rengi maviye doğru kayar. Aynı biçimde uzaklaşırken dalga boyu genişler ve rengi kırmızıya doğru evrilir. Buna “doppler etkisi” adı verilir.

6 Peki bu kanıya, yani “evrenin genişlediği” fikrine nereden vardık? Uzak galaksi kümelerinden gelen ışığın “kırmızıya kayma”sının, “doppler etkisi” nedeniyle gerçekleştiği varsayımına dayanılarak bunları söylüyoruz. Doppler etkisi, ışığın veya sesin, yani bir “dalga”nın uzaklaştıkça dalga boyunun büyümesi, yakınlaştıkça küçülmesidir. Şöyle ki, bir ışık kaynağı sizden uzaklaşıyorsa, ışığın giderek kırmızılaştığını, yaklaşıyorsa mavileştiğini görürsünüz. Tıpkı sesin uzaklaştıkça “pes”leşmesi, yakınlaştıkça “tiz”leşmesi gibi.doppler etkisi

7 Bu da şu demek oluyor; uzak galaksi kümelerinin ışıkları hafifçe kırmızıya doğru kayıyorsa, bizden uzaklaşıyor olmalılar. Eğer gökyüzünün her yanındaki uzak galaksi kümeleri bizden uzaklaşıyorsa, aslında evrenin genişlediğini düşünebiliriz.galaksi kümelerinin

8 Edwin Hubble, kırmızıya kaymayı gözlemsel olarak ortaya koyunca; evrenin genişlemesinin her zaman geçerli olduğu düşüncesiyle, genişleme geriye, geçmiş zamana doğru sarılarak; “madem genişliyor, çok eskiden tüm evren tek bir noktada yoğunlaşmış olmalı” denilerek big-bang teorisi bilim çevrelerinde yaygınlaşmaya başlamıştır.

9 Big Bang Teorisinin Temel Delilleri

10 BIG BANG’İN IŞIĞINDA TANRI’NIN VARLIĞINI VE MADDENİN YARATILMIŞ OLDUĞUNU KABUL EDEN GÖRÜŞ Kutsal kitaplar içinde yaratılışı en çok işleyen kitap Kuran’dır. Kuran’daki yüzlerce ayet ile evrenin ve içindeki canlı cansız bütün varlıkların Tanrı tarafından yaratıldığı anlatılır. Yaratılışı anlatmak için “halaka”, “bedae”, “berae” gibi fiiller kullanılır. Bu fiilleri gerçekleştiren Tanrı ise bu fiillerden türetilen sıfatlar ile isimlendirilir: El-Halık, El-Mübdi, El-Bari gibi. Kuran’da yaratmayı anlatan yüzlerce ayete şu birkaç ayet örnektir:

11

12 O (Allah) göklerin ve yerin yaratıcısıdır. O (Allah), bir işin olmasına karar verirse, ona yalnızca “Ol” der, o da hemen oluverir. Kuran 2-Bakara suresi-117 O’nun (Allah’ın) dışında, hiçbir şeyi yaratmayan, üstelik kendileri yaratılmış olan, kendi benliklerine bile ne zarar ne yarar sağlamayan, öldürmeye, yaşatmaya ve yeniden diriltip- yaymaya güçleri yetmeyen bir takım ilahlar edindiler. Kuran 25-Furkan suresi-3 O Allah ki yaratandır, kusursuzca var edendir, şekil verendir. En güzel isimler O’nundur. Göklerde ve yerde olanların tümü O’nu yüceltmektedir. O Üstündür, Bilgedir. Kuran 59-Haşir suresi-24

13 Big Bang’in Işığında Tanrı’nın Varlığını İnkar Eden ve Maddenin Ezeliliğini Kabul Eden Görüş

14 HAMLET’İ TAKLİT EDEN MATERYALİST NE DER Bu görüş ateistlerin, materyalistlerin görüşüdür. Bu görüşe göre madde yaratılmamıştır, yok edilemez, kendiliğinden varlığını sürdürür, evrenin tek yapı taşıdır, onun dışında hiçbir şey yoktur. Eğer Hamlet’in “Olmak ya da olmamak, işte bütün mesele bu” sözünü Hamlet’i taklit eden bir materyalist felsefenin ideoloğu söylemeye kalksaydı, herhalde şöyle derdi: “Maddenin ezeli olup olmaması, işte bütün mesele bu”. Materyalistlere göre var olan her şey madde sayesinde var olur ve maddidir. Dinlerin savunduğu; maddeyi yaratan, maddeye şekil veren, maddenin varlığının bağımlı olduğu, madde dışı bir Tanrı var olamaz. Bu maddi evren yaratılmamış ve yok edilemez olduğuna göre onun bir başlangıcı da, bir sonu da yoktur. İşte bunlar ateistlerin tarih boyunca en temel iddiaları olmuştur.

15 HİNT FELSEFESİ VE BUDİZM M.Ö. 2000’lere kadar uzanan Hint felsefesinin önemli bir bölümünün evreni ezeli kabul ettiği ve Tanrı’ya yer vermediği görülmektedir. Bu yüzden Hint felsefesine inananların önemli bir kısmı da, maddeyi ezeli kabul edip Tanrı’yı yok sayan materyalistlerle beraber değerlendirilmelidir. Hint felsefesinin önemli kollarından Ceyna’ların bir şairi, inancındaki ezeli evren görüşünü şu şekilde dile getirmektedir: Hiçbir varlık bu evreni oluşturamaz. Nasıl maddi olmayan bir Tanrı maddi bir evren yaratabilir? Eğer ilk önce bunu, sonra evreni yaptı dersen sonsuz geriye gidişle karşılaşırsın. Eğer bu madde doğal olarak oluştu dersen başka bir safsataya düşersin. Bütün evren kendi yaratıcısı olmalıdır…

16 DEMOKRİTOS, EPİKUROS VE LUCRETİUS Yazılan kitapların birçoğu materyalizmin tarihini Eski Yunan’dan başlatır. Bu konuda öne çıkan ilk isim Demokritos’tur. O’na göre bütün madde ezeli ve ebedi olan atomlardan oluşur, bu atomlar yok edilemez ve değişmez. Bu fikirlerinden dolayı Demokritos, günümüz materyalistlerinin fikir babası sayılır. Maddenin varlığı ezeli kabul edilip, her şey sadece maddeyle açıklanınca; Tanrı’ya ihtiyaç kalmamakta, böylece de ateist fikirler temellendirilmeye çalışılmaktadır. Maddenin devamlılığı fikri daha önce Anaksimandros ve Herakleitos’un fikirlerinde de ima edilmiştir, ama vurgu ve açıklık Demokritos’taki gibi değildir.

17

18 Lucretius’tu. O, sadece maddenin ezeliliğini savunmakla kalmamış, günümüz materyalist ateistleri gibi Tanrı’nın yokluğunu da ısrarla vurgulamıştır. O, fikirlerini şiir dizeleri şeklinde aktarmıştır:

19 Hiçten hiçbir şey yaratılamaz Tanrısal güçle. Ölümlülerin bunca korkuya kapılmaları, Yerde ve gökte tanık oldukları olaylara Gözle görülür bir neden bulamamalarındandır. Kolaydır Tanrı’nın istemiyle açıklamak bunları Hiçten hiçbir şey yaratılamayacağını kavrayınca Daha açık seçik göreceğiz önümüzdeki yolu. … Öyleyse iki türdür bütün nesneler: Atomlar ve onlardan oluşan bileşikler. Çünkü hiçbir güç yıkamaz atomları Mutlak son oluşları sonsuza dek korur onları.

20 MARKSİZM Materyalist felsefenin en ünlü ve en etkili olmuş isimleri Marksist felsefenin kurucuları Karl Marks ve Friedrich Engels’tir.

21

22 Marksist teorisyenler, felsefenin en önemli sorununun, evrenin ve maddenin ezeli olup olmadığı meselesi olduğunu ve materyalistleri kendileri dışındaki felsefelerden ayıran en önemli özelliğin evrenin ezeliyetini savunmaları olduğunu söylerler.

23 Materyalist felsefenin ünlü savunucularından yazar Georges Politzer de bu ayrıma dikkat çekmiştir: “Felsefenin temel sorunu işte budur. Hangi tarzda ortaya konursa konsun, bu sorunun mümkün iki cevabı olabilir ancak. Ya madde (varlık, tabiat) ebedi, sonsuz aslidir ve ruh (düşünce, bilinç) türemedir. Ya da ruh (düşünce, bilinç) ebedi, sonsuz, aslidir ve madde (varlık, tabiat) türemedir.”

24 Ateist materyalistlerin ortak izahlarına dayanarak şu ayrım yapılabilir: 1- Ya Tanrı evrene göre öncedir. Evren Tanrı’nın eseridir. Materyalist felsefeler hatalıdır. 2- Ya da madde öncedir ve ezelidir. Tanrı yoktur. Her şey madde ile açıklanır. Tek Tanrılı dinler hatalıdır.


"Big Bang Theory. Büyük patlama teorisi, yaklaşık 13.8 milyar yıl önce evrenin tek ve belirsiz bir hacme sahip bir noktadan (tekillikten) hızla genişleyerek." indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları